• Sonuç bulunamadı

Vergi Denetimlerinin Sonuçlarına Karşı Başvuru Yolları

2. VERGİ DENETİMİ VE TEORİK ÇERÇEVESİ

2.6.3. Vergi İncelemeleri

2.6.3.6. Vergi Denetimlerinin Sonuçlarına Karşı Başvuru Yolları

Vergi denetimi sonuçlarına dayanarak yazılan raporlara istinaden mükelleflerin, cezalarda indirim, uzlaşma ya da dava açma hakları vardır. Vergi Usul Kanunu 112. maddeye göre, vergi inceleme sonuçlarına göre mükellefler vergi ihbarnamesinin tebliğ tarihini takip eden günden itibaren 30 içinde uzlaşma ya da cezalarda indirim talebinde bulunmaz ya da tarh edilen vergi ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açmaz iseler, söz konusu vergi ve cezalar kesinleşir. Taksit zamanlarından evvel tahakkuk etmiş olanlar taksit süreleri içinde, taksit süreleri kısmen ya da tamamen geçtikten sonra tahakkuk etmiş ise tahakkuk tarihinden itibaren bir ay içerisinde ödenmek zorundadır.

2.6.3.6.1. Uzlaşma

Uzlaşma, mükellef ile idare arasında tahakkuk edecek vergi ve ceza hususunun yargıya intikal ettirilmeden vergi idaresi ile anlaşarak başvurulabilecek idari bir çözüm yoludur. Kamunun alacağını en kısa sürede tahsil etmesine yönelik bir yöntem olan uzlaşma ile zaman ve yargı maliyetlerinin azaltılması ve bürokratik işlemlerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır. Böylece mükellefler gelecek tahminlerini daha iyi planlayabilirler. Uzlaşmanın iki türü bulunmaktadır. Vergiler tarh edilmeden cezalar kesilmeden önceki tarhiyat öncesi uzlaşma, vergiler tarh edildikten ve ceza kesildikten sonraki aşamadaki ise tarhiyat sonrası uzlaşma müessesidir (Oktar, 2011:57).

Uzlaşma müessesindeki usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının uzlaşma kapsamından çıkarılması hususu 21 Mart 2018 tarihinde TBMM’de kabul edilen 7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla; “Vergilerle kesilecek cezalarda” ibaresi “vergiler ile bunlara ilişkin kesilecek vergi ziyaı cezalarında” şeklinde değiştirilmiştir. Tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamının sadece vergi aslı ile vergi ziyaı cezası olarak düzenlenmiş ve vergi cezası çeşitliliği daraltılarak usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma konusunun dışına çıkarılmıştır. Böylece hem tarhiyat öncesi hem de tarhiyat sonrası uzlaşmanın kapsamları vergi aslı ve vergi ziyaı olacak şekilde düzenlenmiştir.

Söz konusu mevzuat değişikliğinin neticesinde vergi gelirlerinde uzlaşma müessesindeki özel usulsüzlük ve genel usulsüzlük cezalarının uzlaşma kapsamına alınmaması tahakkuk eden vergi cezalarının artışını sağlayacaktır. 2018 dönemine ait verilerin hali hazırda daha sisteme işlenmemesinden dolayı bu konudaki değişimi önümüzdeki dönemlerde değerlendirme fırsatımız olacaktır.

2.6.3.6.2. Cezalarda İndirim

Mükelleflerin vergiye yönelik olarak yeterince bilinçli olmamaları nedeniyle sebep oldukları hatalar vergi kaybına neden olmaktadır. Kasten yapılmayan bu hataların mükellefle idare arasında yargı süreci yaşanmadan çözümlenmesine yönelik olarak cezalarda indirim bir hak olarak mükelleflere tanınmıştır.

VUK’nun 376. maddesinde düzenleme yapılarak son şekli şu şekilde oluşturmuştur;

“İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkını ve aşağıda gösterilen indirimlerden arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını mükellef veya vergi sorumlusu ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı Kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse: “Vergi ziyaı cezasında birinci defada yarısı, müteakiben kesilenlerde üçte biri, Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezasının yarısı indirilir.”

hükmü getirilmiştir. 27.03.2018 tarihinden itibaren cezalarda indirim müessesinde düzenlemeye gidilmiştir. Bahsi geçen bu düzenleme aşağıda Çizelge 1’de gösterilmektedir.

Çizelge 1. 7103 Sayılı Kanunla Değişen Ceza İndirimi Oranları

Cezada İndirim Oranı (VUK 376)

Cezalar 27.03.2018 tarihinden önceki uygulama 27.03.2018 tarihinden sonraki uygulama

Vergi Ziyaı Cezası 1/2 1/2

Vergi Ziyaı Cezası (Müteakip) 1/3 1/3

Usulsüzlük 1/3 1/2

Özel Usulsüzlük 1/3 1/2

Çizelge 1’de görüldüğü üzere; 7103 sayılı kanunla 213 sayılı VUK’nun 376 ve Ek-11. maddelerinde yapılan değişiklikler neticesinde genel usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamından çıkarılmıştır. Bu değişiklik ile cezada uygulanan indirim oranının %33’den %50’e çıkarılmasıyla mükelleflere daha çok tarhiyat sonrası imkanlardan faydalanma hakkı tanınmıştır.

2.6.3.6.3. Dava Açma

Mükellefler hakkında hazırlanan vergi inceleme raporlarına dayalı olarak tarh edilen vergilere karşı mükelleflerin vergi mahkemelerinde dava açma hakları bulunmaktadır. Vergi mahkemelerinde dava açma süresi; tahakkuku tahsile bağlı vergilerde tahsilatın, tebliğ yapılan işlemlerde ise tebliğinin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde yapılmalıdır (İYUK m.7).

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda, idarenin yapmış olduğu işlemler hakkında yetkili olma, şekle riayet, sebep, işlenen konu ve ulaşmak istenen maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırılığı yönünde bir verinin bulunması halinde, özellikle menfaat ihlalinin olmasına dayanarak hak mağduriyeti yaşayanlarca açılan davalar iptal davaları şeklinde nitelendirilir (2577 İYUK m. 12).

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 378 inci “Dava konusu ”başlıklı maddesinde belirtildiği üzere hangi durumlarda vergi mahkemesinde dava açılabileceğine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Söz konusu düzenlemede; “Vergi Mahkemesinde davanın açılabilmesi için verginin tarhı, cezanın kesilmesi,

tadilat ve takdir komisyonu kararlarının tebliği, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerince ödemenin yapılmış olması ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmesi şartlarının bulunması lazımdır”.

Verginin tarh edilmesi hususuna VUK’nun 20’nci maddesinde değinilmiştir. İlgili maddede verginin tarh edilmesi ile idari bir işlem tesis edilmiştir. Zira vergi tarhının kesinleşmesi yürütülmesi gereken icrai bir işlemin tesisi niteliğindedir. Bu işlem öncesi yapılanlar ise tarhiyat işlemine hazırlık niteliğinde olan işlemler olduğundan tarhiyat içermeyen vergi inceleme raporları dava konusu yapılamayacaktır. Ancak tarhiyat içeren işlemler için icrai niteliğinden dolayı dava konusu yapılabilmektedir. İdari işlemlerin kendi içinde icrai ve icrai olmayan şeklindeki ayrımı mümkündür. İcraî işlemler, idarenin tek taraflı iradesine göre şekillenmekte ve sonuç doğurmaktadır. İcraî olmayan işlemler ise her ne kadar idarenin tek taraflı iradesi ile ortaya çıkmış olsa da; hukuken bir sonuç doğurmamaktadır. İcraî olmayan işlemlerden kasıt ise idarî işlemlerin hazırlığı, teyit edici işlemler, içyapıdan kayaklı işlemler gibi bölümlendirmeler yapılabilir. Vergi incelemesi de tarh işlemine hazırlık niteliğindeki bir işlemdir. Zira inceleme sonucunda yazılan bir rapora istinaden önerilen tarhiyatı vergi dairesi mükellefe tebliğ ettikten sonra geçerlilik kazanacaktır. Aksi durumda hazırlık niteliğinde (kesin ve icraî nitelikte olmadığından) bir işlem olarak yer alacağından iptal davasına konu olmamaktadır (Torunoğlu, 2010:14-15)