• Sonuç bulunamadı

Tam ve Sınırlı İnceleme Verilerinin Analizi

4. TÜRKİYE’DE VERGİ DENETİMİNDEKİ GELİŞMELERİN

4.2.1. Tam ve Sınırlı İnceleme Verilerinin Analizi

Vergi incelemeleri kapsamı açısından tam inceleme ve sınırlı inceleme olmak üzere iki şekilde gerçekleşmektedir. VUK’nun 140. maddesinin birinci fıkrasının altıncı bendinde “tam inceleme” ve “sınırlı inceleme” ifadelerine yer verilmiş ancak kapsamı konusunda bir belirleme yapılmamıştır. Tam inceleme Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre tam inceleme, “bir mükellef hakkında, bir veya daha fazla vergi türü üzerinden bir veya daha fazla vergi döneminin işlemleri hakkında yapılan inceleme” türünü ifade etmektedir. Tam inceleme dışında kalan inceleme türü ise sınırlı inceleme olarak kabul edilmektedir. Sınırlı inceleme; vergi matrahına dahil olan unsurlardan bir veya birkaçının incelenmesidir. VUK’nun 140’ıncı maddesine göre ek süreler haricinde sınırlı incelemeler altı ay, tam incelemeler ise bir yıl içinde tamamlanması gerekmektedir.

Vergi Denetim Kurulu tarafından yapılan tam ve sınırlı inceleme sayılarının dağılımı 2013-2018 yılları itibariyle Çizelge 16’da sunulmuştur.

Çizelge 16. İnceleme Türüne Göre Dağılımı

Yıllar Sınırlı İnceleme Tam İnceleme Toplam İnceleme Sayısı*

2013 130.546 32.821 163.367 2014 111.692 37.355 149.047 2015 129.209 30.291 159.500 2016 144.820 40.642 185.462 2017 92.034 26.992 119.026 2018 101.422 33.681 135.103

* Toplam inceleme sayısı bulunurken bir mükellefin birden fazla dönemi incelenmişse her bir dönem ayrı bir inceleme olarak dikkate alınmıştır.

Kaynak: VDK, 2018: 44.

Yukarıdaki çizelge verilerinden 2013-2018 yılları arasında sınırlı incelemelerin sayısının her daim tam incelemelere göre fazla olduğu görülmektedir. Bu durum etkinlik açısından değerlendirildiğinde; sınırlı incelemeler daha çok sahte belge kullanma veya iade taleplerine yönelik incelemelerden oluşmaktadır. Bu yönü ile sınırlı incelemeler üzerinden yapılan tahsilatların tam incelemelere göre daha fazla olmasından dolayı etkinliğin sınırlı incelemeler lehine oluşabileceği, diğer taraftan tam inceleme ise sahte belge düzenleme, genel inceleme ve pos tefecilik gibi konusu olan incelemeler olduğu dikkate alındığında, sahte belge düzenleyicilerine veya pos tefecilik faaliyeti yürüten mükelleflere ulaşılamaması ve dolayısıyla haklarında yürütülen inceleme neticesinde önerilen tarhiyatlar için tahsil imkanının çok zayıf olması nedeniyle denetimde etkinliğin sağlanmasında varolan zorluk ilgili tablo verilerine göre değerlendirilmektedir. İnceleme türlerine göre sınırlı incelemelerin tam incelemelere göre dağılımı aşağıda Şekil 4’de daha net görülmektedir.

Şekil 4. İnceleme Türlerinin Oransal Dağılımı

Yukarıdaki şekil verileri dikkate alındığında sınırlı incelemelerin tam inceleme oranlarına göre fazla olmasının ilk nedeni, gelen iş emri süresinin sınırlı incelemelerde azami altı ay veya ek süre talebi halinde yine 6 ay iken, tam incelemelerde sürenin bir yıl ve ek süre talep edilmesi halinde altı ay olarak kanunda düzenlenmiş olmasıdır. Diğer bir neden ise sınırlı incelemelere dayanak teşkil eden iş emrinin tek bir vergi türüne yönelik olması nedeniyle incelemelerin daha kısa sürede tamamlanabilmesidir.

Sınırlı incelemelerin inceleme elemanları arasında KDV incelemeleri veya sahte fatura kullanma (SBK) incelemesi şeklinde farklı isimlendirildiği de olmaktadır. Toplam inceleme sayılarına baktığımızda 2018 yılında diğer yıllara nazaran (2017 hariç) bir düşüklük görülmektedir. Bunun sebebi olarak 2016 yılının sonu itibariyle Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin vergi inceleme görevi verilmesi başlıklı 6. maddesine eklenen hükmünde açıklanmıştır. Söz konusu düzenlemede; vergi incelemesinin sadece inceleme görev yazısında belirtilen konu ve döneme ilişkin yapılacağı, inceleme konusu ve dönemi ile ilgili olmayan herhangi bir hususa ilişkin mükelleften bilgi ve belge talebinde bulunulamayacağı, ancak yürütülmekte olan incelemeler sırasında, görevlendirme yazısında belirtilenden farklı bir konu veya döneme ilişkin eleştiriyi gerektiren hususların tespiti durumunda söz konusu durumun inceleme görevini verenlere bildirileceği belirtilmiştir. Bu nedenle inceleme elemanlarına iş emri olarak tanımlanan incelemeler üzerinde kapsamını değiştirme ve genişletmeye yönelik bir dizi kolaylaştırıcı düzenlemenin yapılması gerekmektedir. Denetimde etkinliğin sağlanması noktasında sınırlı incelemelerin kapsamının değiştirilerek tam inceleme yapılması sağlandığında mükelleflerin inceleme elemanlarınca daha kapsamlı bir incelemeye tabi tutulmasına imkan tanıyarak kayıt dışı kalan vergilerinde tahsil edilmesinin önünü açacağı düşünülmektedir.

Türkiye’de denetimin etkinliğini ortaya koymaya yönelik 2013-2018 yılları arasında gerçekleşen inceleme sonuçlarının değerlendirilmesi faydalı olacaktır. VDK’nın faaliyet raporunda belirtilen mükellef sayısı, tarh istenilen vergi ile kesilmesi önerilen ceza tutarlarına dair veriler aşağıda Çizelge 18’de ifade edilmektedir.

Çizelge 17.Türkiye Genelinde İncelenen Mükelleflerin İnceleme sonuçları Yıllar Mükellef Sayısı* İncelenen Mükellef Sayısı Tarhı İstenilen Vergi Tutarı (TL) Kesilmesi Önerilen Ceza (TL) İnceleme Oranı 2013 2.460.281 71.352 8.561.313.250,00 19.086.884.477,00 2,90% 2014 2.472.658 55.284 7.939.389.423,00 16.582.633.968,00 2,24% 2015 2.527.084 58.676 9.803.999.983,00 18.843.082.627,00 2,32% 2016 2.541.016 49.817 7.234.873.130,00 15.904.492.736,00 1,96% 2017 2.636.370 44.182 5.878.506.580,00 14.370.585.724,00 1,68% 2018 2.727.208 44.376 8.722.800.218,00 19.862.613.528,00 1,63%

* GİB’in Resmi İnternet Sayfasından alınmıştır. Faal Gelir Vergisi mükellef sayıları ile faal Kurumlar

Vergisi mükellef sayıları toplamından oluşmaktadır. Kaynak: VDK, 2018: 46.

Yukarıdaki çizelgeden görüldüğü üzere 2013 yılından 2018 yılına kadar geçen süreçte inceleme oranlarının aşağı yönlü bir seyir izlediği görülmektedir. En yüksek inceleme oranına 2013 yılında ulaşıldığı göz önüne alındığında özellikle 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait inceleme oranlarının 2013 yılı verilerine göre çok düşük kaldığı görülmektedir. Ancak 2013 ve 2018 yılarında tarhı istenilen ve kesilmesi gereken ceza tutarlarının da birbirine çok yakın olduğu dikkate alındığında, 2016, 2017 ve 2018 yıllarındaki inceleme oranlarındaki düşüklüğün sebebinin risk analizi kaynaklı olmayan 6736 ve 7143 sayılı matrah artırımı uygulamalarına yönelik kanuni düzenlemelerden kaynaklanmış olabileceği düşünülmektedir. Aynı zamanda inceleme elemanlarının çoğunluğu yeni mesleğe başlayan vergi müfettiş yardımcılarından oluşmaktadır. Bu sebeple birçok vergi müfettiş yardımcısı için yeterlilik sınavlarının neticelenmesi ve matrah artırımına ilişkin bir düzenlemenin hali hazırda gündemde olmaması nedeniyle incelemelere daha fazla yoğunlaşılarak inceleme oranları artırılabilir.