• Sonuç bulunamadı

VERGİ REKABETİNİN ETKİLERİ

Vergi rekabeti dolayısıyla vergi gelirlerindeki değişiklik başlıca iki etkiye bağlıdır. Bunlar; “vergi oranı etkisi” ve “vergi matrahı etkisi”dir.

Vergi oranının artmasının vergi gelirlerini arttırmasına vergi oranı etkisi denilmektedir. Dışa açık ekonomilerde vergi oranlarındaki artışın sonucunda değişken sermaye stokunun yurtdışına çıkarılması sonucu vergi matrahındaki azalma dolayısıyla vergi gelirlerindeki düşmeye vergi matrahı etkisi denir149.

Bir ülkede finansal sermayeye ilişkin vergilendirilebilir kapasite sınırlı ise, vergi oranlarındaki indirim, ülkeye yabancı sermaye girişini sağlayacak, bu da vergi gelirlerinin artmasına neden olacaktır (Vergi Matrahı Etkisi > Veri Oranı Etkisi). Tersi durumda, geniş vergilendirilebilir kaynaklara sahip ülke için vergi oranlarında indirim, ülkeye yabancı kaynak girişini sağlayacak, ancak sermaye girişinin vergi oranlarındaki düşüşünü telafi edecek boyutta olmaması durumunda vergi gelirleri düşecektir (Vergi Matrahı Etkisi < Veri Oranı Etkisi). Bu iki yönlü etkileşimin net etkisi belirsizlik göstermektedir. Ancak bu durumda vergi rekabetinin varlığı, sermaye gelirleri üzerindeki vergi yükünü artırmayı engelleyecek ve - bu rekabetin sürekli olduğu düşünülürse - finansal sermaye üzerinden alınan vergilerde azalma meydana getirecektir150.

Ülkeler vergi rekabetine giriştiklerinde, üretim faktörlerini çekmek için vergi oranlarını düşürürler ya da başka vergisel avantajlar sağlarlar. Bu durum söz konusu ülkelerin vergi gelirlerinde bir kayba neden olur. Ancak bu kayıp net bir kayıp değildir.

Çünkü ülkeye girecek sermayenin vergi tabanını genişleterek vergi gelirlerini artırması beklentisi ortaya çıkar. Dolayısıyla sağlanan vergi avantajlarıyla elde edilecek gelir, oranlar arasındaki farktan doğan kayıptan büyük olduğu durumda ülkeler vergi rekabetine girerler.

etkilerinin ölçülmesinin zor olduğunu belirtmiştir151. Vergi rekabetinin etkilerinin ölçülmesinin zorluğunun dört temel nedeni vardır: Birincisi, vergi sistemleri karmaşık ve şeffaflıktan uzak olmasıdır.

Ülkelerin vergi sistemleri tarih içinde kendi sosyal ve ekonomik yapılarının evrimine uygun olarak şekillenmiştir. Ekonomilerin ve ticaret alanlarının gelişmesi vergi sistemlerini daha karmaşık hale getirdiği gibi, ekonomi ve ticaretteki gelişmelere paralel olarak vergi mevzuatı da genişlemekte ve anlaşılması güçleşebilmektedir Aynı zamanda şeffaflıktan da yoksun olan vergi sistemleri kendi aralarında bir kıyaslama yapılmasını ve karşılaştırılmasını zorlaştırmaktadır. Özellikle vergi rekabetinin etkilerinin ölçülmesini zorlaştıran bir neden kurumlar vergisi sistemlerinin şeffaflıktan yoksunluğa meyilli olmasıdır. İkincisi, vergi ödeyicisi birimlerin yerleşim yeri kararını etkileyen vergi dışı birçok faktörün özellikle harcama kararları ve başka faktörlerin bulunması. Üçüncüsü, faktörlerin kamu harcamalarından sağladıkları yararlar bilinmeden bir vergi sisteminin faydalı vergilemeye ne kadar yakın olduğunu söylemek zordur ve bu bilgiler olmadan vergi rekabetinin yararlı mı yoksa zararlı mı olduğunu tayin etmek güçtür. Dördüncüsü, çoğu kez aynı etkiye sahip birden çok yönetimsel politika yürürlüktedir ki bu da vergi rekabetinin etkilerini ayırt etmeyi zorlaştırmaktadır.

Ölçülmesi zor olmakla birlikte vergi rekabetinin çeşitli ekonomik, mali ve sosyal açılardan yarattığı olumlu etkileri bulunduğu da bir gerçektir. Bunlar şöyle sıralanabilir:

i. Vergi rekabeti mali disiplini sağlar: Vergi rekabeti kamu harcamalarının sınırlandırılmasını ve seçmenlerin tercihlerine uygun bir hizmet sunumu gerçekleştirilmesini ve yeniden şekillendirilmesini sağlar152. Vergi rekabeti sonucu daha düşük vergiler uygulanacağı için bunun kamu gelirleri üzerinde bir baskıya neden olacağı açıktır. Dolayısıyla kamu harcamalarının ve bununla beraber

151 Timothy J. Goodspeed, “Tax Competition, Benefit Taxes, And Fiscal Federalism”, National Tax Journal, Vol.: LI No: 3, 1998, s.579-585.

152 Alfred Boss, “Steuerharmonisierung oder Steuerwettbewerb?”, Kieler Arbeitspapier Nr., 1178, (Ağustos,2003), s. 31.

kamu hizmetlerinin bileşiminde seçmenlerin tercihlerine daha çok önem verileceği bir durumun ortaya çıkması beklenir.

Mali disiplinin sağlanması başlıca üç şekilde yapılabilir. Birincisi kamu kurumlarının etkin organizasyonuyla, ikincisi sunulan kamusal mallar azaltılarak ve üçüncü olarak vergi matrahı ve vergi oranları kadar, farklı vergi türleri arasında makul bir dengenin sağlanmasıyla gerçekleştirilebilir153.

ii. Kamu kesiminde savurganlıkları azaltmayı sağlayabilir154: Kamu personelinin bütçe maksimizasyonunu amaçladığı yerlerde vergi rekabetinin refah üzerindeki olumsuz etkilerinin azalacağı ve bu etkilerin negatiften pozitife dönüşebileceği ileri sürülmektedir155.

iii. Ekonomik gelişmeyi hızlandırır: Bunu İrlanda örneğinde görmek mümkündür. İrlanda son ekonomik gelişmesini büyük ölçüde yabancı şirketlere sağladığı düşük vergilere borçludur. Kişi başına düşen milli geliri, 1990’larda Avrupa Birliği ortalamasının %70’i iken, bugün bu oran İngiltere’yi bile geçmiş durumda ve 2005’te Avrupa Birliği’nin ortalamasının üzerine çıkması bekleniyor.

iv. Gelişmekte olan ülkelerde yatırımların artmasını sağlar: Gelişmekte olan ülkeler, vergi politikası aracılığıyla yatırımları özendirerek yabancı yatırımları ülkelerine çekebilirler. Böylece gelişmiş ülkelerle aralarındaki farkı kapatma şansına sahip olabilirler.

v. Hükümetler ekonomik çöküntü, bunalım tehdidiyle yükümlülerin zor duruma düşmelerini önlemek üzere de vergi rekabetini sağlayıcı önlemler alabilirler156: Örneğin işsizlik söz konusu olduğunda, vergi rekabeti için bir ilave teşvik sağlanabilir.

vi. Gelişmekte olan ülkelerde istihdamın artmasını sağlar: Gelişmekte olan ülkelerde vergi politikası uygulamaları sonucu yatırımlardaki artışın istihdamı da

153 W. Schön, “Tax Competition In Europe – The Legal Perspective”, EC Tax Review, 2000, s. 92-93

154 John Douglas Wilson, "Theories of Tax Competition", National Tax Journal, Volume LII, No.2, (June, 1999), s.298.

155 Wallace E. Oates, “Fiscal Competition or Harmonization? Some Reflections”, National Tax Journal, V:LIV, No.3, (September 2001), s. 511.

156 Richard Teather, “Harmful Tax Competition”, Economic Affairs, (December, 2002), s. 58.

artırması beklenir. Böylece gelişmekte olan ülkelerdeki geniş işgücü piyasası değerlendirilmiş ve işsizlik sorunlarına çözüm üretilmiş olabilir.

vii. Rekabetin faydalı olması: R. Theater, “tüm rekabet şekilleri faydalı olduğu için vergi rekabetinin de faydalıdır” şeklinde bir görüşü ileri sürmüştür.

Tekelleşmelerin olduğu yerlerde tüketicilerin hakları çiğneneceği gibi vergiler alanındaki bir tekelleşme de mükellef haklarına zarar verebilecektir.

viii. Kaynak dağılımında etkinlik sağlar: Vergiler, girişimcilerin kazançları ve tasarrufları üzerinde olumsuz etkiler yaratarak, kaynakların ekonomik kalkınmaya katkıda bulunan alanlar dışında kullanılmasına neden olabilirler. Yani vergiler tarafsız değildir. Uluslararası vergi rekabetinin arkasında yatan kilit düşünce verginin

“tarafsızlığı”dır. Ekonomistler genel olarak ekonomik kararları bozmayan vergi sistemini desteklemektedirler157. Vergilerin tarafsızlığı bozan etkileri vergi teşvik önlemleriyle giderilebilir. Böylece piyasada oluşan kaynak dağılımının ekonomik ve sosyal hedefler doğrultusunda değiştirilmesi mümkün olabilir.

ix. Ayrıca adil bir vergi rekabetinin, ekonomik etkinlik sağlaması ve fiyatlar genel düzeyini düşürmesi nedeniyle yararlı olduğu ileri sürülmektedir158.

x. Bir ekonomide çokuluslu girişimlerin hedefi, sadece bulundukları ülkedeki emek gücünü ülkede tutmak değil, aynı zamanda diğer ülkelerdeki emeği, sermayeyi yatırım yerine çekebilmektir. Çünkü çokuluslu bir girişimci olmayı seçen bir firmanın, sadece yatırımda bulunduğu ülkenin yerli pazarına hizmet etmek için bir fabrika açması, çok nadir rastlanan bir uygulamadır. Tersine çokuluslu girişimler, çevre ülkelerdeki tüketicilere de mal ve hizmet sunma temeline dayalı olarak kurulurlar159. Bu durum ise uluslararası düzeyde rekabetçi vergi sistemi ve daha etkili, akıcı ekonomik faaliyetleri gerektirir.

157 Chris Edwards and Veronique de Rugy, “International Tax Competition A 21-st Century Restraint on Government”, Policy Analysis, (April, 2002), s. 22.

158 TOBB, Vergilemede Global Eğilimler: AB ve Türk Vergi Sistemi Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara: TOBB Genel Yayın No: 359-BÖM-59, 2001, s. 32.

159 Andreas Haufler and lan Wooton, Tax Competition for Foreign Direct Investment, London:

Discussion Paper No. 1583, 1997, s. 1.

xi. Vergi rekabeti sayesinde kaynakların daha etkin dağılımı ve kullanımı sağlanarak dünya genelinde refah ve yaşam standardı yükseltilebilir160.

xii. “Yararlı” vergi rekabeti hükümetleri, kamu harcamalarını makul olmak koşuluyla mümkün olduğunca düşük düzeyde tutmaya ve ülkedeki vergi yükümlülerinin toplam vergi yükü ile kamu hizmetleri ve sosyal altyapı yatırımlarının kabul edilebilir düzeyi arasında uygun bir dengeyi bulmaya zorlar.

xiii. Uzun dönemde vergi rekabeti, sadece ulusal bütçede disiplin ve kontrol etkisine sahip olmayacak aynı zamanda da, ulusal yasal düzenlemelerin spontane yakınlaşmasına yol açabilecektir. Vergi rekabetiyle vergilerin, kamu hizmetleri ve vergi yükleri arasında dengeli bir ilişkiyi temsil eden bir düzeye inmesi sağlanacaktır.

Bu spontane yakınlaşmanın avantajları; bir yandan ülke bireylerinin lehine efektif vergi yükünün yansımasını, diğer yandan vergi türleri, vergi matrahı, vergi oranları ve vergi uygulamalarında çok düşük bir düzenlemeyle yasal vergi sisteminin niteliğini, vatandaşların ve girişimcilerin kararlarını en az bozan bir yönde optimalize edebilmesidir161.

Vergi rekabetinin olumsuz etkileri de bulunmaktadır. Bu olumsuz etkiler zararlı vergi rekabeti şeklindeki vergi rekabetinde görülmektedir162.