• Sonuç bulunamadı

Uyma Kararından Sonra Verilen Yeni Son Karara Karşı Kanun Yolu

Belgede Ceza yargılamasında temyiz (sayfa 165-170)

3.2. BOZMA SONRASI YARGILAMA

3.2.3. Uyma Kararından Sonra Verilen Yeni Son Karara Karşı Kanun Yolu

Uyma sonrası duruşmayı yürüten mahkeme, bu duruşmanın sonunda yeni bir hüküm verir. Bu hüküm, yeni bir hüküm olması dolayısıyla genel kurallar çerçevesinde tabidir ki temyiz edilebilir. Bu hükmün genel temyiz başvurusu hükümlerine göre temyiz edilebilirliğinin en doğal ve önemli sonucu, bu hükmün temyizinde görevli olan merciinin yine Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi olması durumudur. Bu duruma önem katan en büyük etken, mahkemenin alabileceği ısrar kararının temyizinde bu merciin farklılaşacak olmasıdır.

326 Nevzat Toroslu, Metin Feyzioğlu, a.g.e. s.401

Mahkemenin hangi durumda yeni bir hüküm verdiği, hangi durumda ısrar etmiş sayılacağı bilgisi, daha önceki açıklamalardan da çıkarılabileceği üzere tartışmalı kabul edilebilecek bir konudur. Bazı hallerde mahkeme şeklen ısrar kararı vermiş gibi görünse de kurduğu hüküm yeni sayılabilmektedir.

“Ceza Genel Kurulunun yerleşik içtihatlarına göre, şeklen direnme kararı

verilmiş olsa bile;

Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,

Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,

İlk hükümde yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,

Sonradan yürürlüğe giren yasaya ve normlarına dayanılmak suretiyle ilk hükümde yer almayan ve dolayısıyla daire denetiminden geçmemiş yeni bir hüküm oluşturmak, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir karardır.”328

Öyleyse bu tür kararların da temyizinde ilgili Yargıtay ceza dairesi yetkili olacaktır.

Bu şartlar altında önemli bir ayrıntı da, temyiz edilmiş yeni hükmü değerlendirirken Yargıtay ceza dairesinin daha önce kendi verdiği bozma kararına karşı serbestîsidir. Bu durumun da ayrıca aksi düşünülemezdir, zira Yargıtay ceza dairesi bizzat bozduğu, esas mahkemesinin de bozmaya uyarak hukuk sisteminden yok ettiği bir karara dair verdiği bozma ile bağlı tutulamaz. Ancak Yargıtay’ın burada uyması gereken tek kural, aleyhte değiştirme yasağı olacaktır.

“Bozma üzerine verilen son kararın temyiz edilmesi halinde, temyiz

yargılamasını yapan makam da, kendi bozma kararı ile bağlı değildir. Yargıtay birinci kararda hata ettiğini görürse, kararını değiştirebilir. Bu değişiklik daha önce

bozulmayan noktalara ilişin de olabilir. Maddi gerçeği araştıran ceza muhakemesinin amacına uygun olan da budur.”329

Yeni hükmün temyiziyle ilgili genel kurallar bunlardır. Ancak, uyma kararının kısmi verilmiş olabileceği hatırlanmalıdır. Yargıtay bu noktada, öncelikle uyulmamış kısmı Genel Kurul’da inceler. Daha sonra uyulmuş ve üzerine yeni hüküm kurulmuş kısmı ilgili ceza dairesince incelenir.330

3.2.4. İlk Derece Mahkemesi ya da Bölge Adliye Mahkemesinin Yargıtay’ca Verilen Bozma Kararına Direnmesi ve Direnme Kararına Karşı Kanun Yolu

Bu noktaya kadar, mahkemenin bozma kararına uyma eğiliminde olduğu hali incelemiştik. Ancak mahkeme, Yargıtay ceza dairesinin verdiği bozma kararına uymak zorunda değildir. Eğer mahkeme, Yargıtay’ın tespit ettiği hukuka aykırılığı kabul etmiyor ise kararında ısrar eder, bozma kararına uymaz.

“Bozma kararına uymama yetkisi sadece son kararı bozulan mahkemeye tanınmış bir yetki olmayıp bozma kararı üzerine dosyanın gönderilmiş olduğu başka bir mahkeme de aynı yetkiyi kullanabilir.”331Buradan da anlaşılacağı üzere yetki

aslında tam manasıyla ısrar değil, bir bozma kararına uymamadır. Ancak uygulamada kavram, ısrar olarak yerleşmiştir.

“Mahkeme direnme kararı verecekse yeniden hüküm kurması gerekir. Kısa

kararda gerekçeli karardan bile söz edilmeksizin eski kararda direnildiğinden söz edilmesi usule aykırıdır. Gerekçesi sonradan yazılacak kararda gösterilmek üzere eski hükümde direnilmesine karar verilmesi de usule aykırıdır. Zira bozulan bir hüküm tamamen ortadan kalktığından, mahkemenin uygulanan yasa maddelerini, verilen cezanın türü ve miktarının, tefhim edilen hüküm fıkrasında göstermesi

329 Nevzat Toroslu, Metin Feyzioğlu, a.g.e. s.359 330 Feridun Yenisey, Ayşe Nuhoğlu, a.g.e. s.923

331 Naci Ünver, Ceza Yargılamasında Yasa yolları ve Bireysel Başvuru Hakkı, Tüze Yayıncılık, 1998,

zorunludur. Bunun sonradan yazılan gerekçeli kararda belirtilmesi yeterli değildir.”332

Israrın niteliği hakkında belirtilmesi gerekir ki, ısrar istisna, uyma kuraldır. Bu da demek olur ki, istisna olan ısrarın istisnai bazı sonuçları oluşabilir:

“Uymamanın istisna oluşundan çıkan sonuçları şöyle sıralayabiliriz:

1. Aksine açıklık olmadıkça, özel muhakeme kanunları bakımından uygulanmamalıdır,

2. Bir kere uyma kararı verildikten sonra dönülüp uymama kararı verilmemelidir. Zira bu istisnai yetki bir kere için verilmiştir. Buna karşılık uymamanın kısmi olması mümkündür,

3. Yargıtay’ın temyiz şartları bakımından yanılmış olması sebebi ile de uymama kararı verilmemelidir. Zira uymama sadece bozma sebepleri bakımından kabul edilmiştir.

4. Hangi sıfatla hareket ederse etsin, Ceza Genel Kurulu’nun bozma kararlarına uymama da kabul edilmemelidir,

5. Uymama yetkisi ceza dairesinin sadece bozma kararları bakımından kabul edildiğinden, dairenin diğer hükümlerine yani tasdik denile gelenret kararları ile düşme kararlarına uymama söz konusu olmamalıdır,

6. Sadece madde, yer ve kişi gibi hangi yönden olursa olsun yetkisizlik veya eksik soruşturma nedeniyle bozmalarda, uymama kararı verilememelidir,

7. Olay mahkemesi olarak görev yaptığı hallerde Yargıtay dairesi de genelkurulun bozma kararlarına uymaya mecbur olmalıdır,

8. Hâkimin reddi davasının kabul edilmezliği veya reddi yolundaki kararlardaki isabetsizlik bakımından bozmalarda da uymama kabul olmamalıdır.”333

Israr kararı hakkındaki bilgilendirmeler tamamlandıktan sonra, ısrarın hem uyma sonrası kanun yolu konusuna etki eden hem de kendi içinde önem taşıyan asıl boyutuna geçilebilir.

332 İsmail Ercan, a.g.e. s.335-336

Israr kararı veren mahkemenin bu kararına karşı kanun yolu açıktır. Ancak bu karar, Yargıtay’ın ilgili ceza dairesinde görülmez. Zira bu ceza dairesinin verdiği karar reddedilmiş, bu reddin temyizi yapılmıştır. Bu temyiz incelemesini Yargıtay Ceza Genel Kurulu yapar. Bir de belirtmek gerekir ki bu ısrar kararının temyizi re’sen yapılmaz, bu yönde bir başvuru olmak zorundadır. Bu durum da, istemsiz yargı olmaz ilkesinin bir sonucudur.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun ısrar (bozmaya uymama) kararı karşısında yapacağı incelemenin ve temyiz talebini reddetmesinin usulü şöyledir:

“Ceza Genel Kurulu yaptığı yargılamada ilkin davanın kabule şayan olup

olmadığını araştırmak yetkisine sahiptir (CMUK 317). Bu tür bir temyiz davası kabule şayan bulunmadığında, reddedilmesi gerekir. Reddedilmediğinde, genel kurul yargılama yapar ve iki tür karar verebilir. Ya temyiz davası reddedilir ya da temyiz istemi haklı bulunur. Dava reddedildiğinde, mahkemenin kararının hukuka uygun olduğu ve daha önce Yargıtay dairesi tarafından verilen bozma kararının yerinde olmadığı açıklanmış olur. Bu halde daire ile alt mahkeme arasındaki uyuşmazlık ve anlaşmazlık alt mahkemenin lehine çözülmüş demektir. Bu karar Ceza Genel Kurulunun yargıyı sonuçlandıran kararıdır. Bu bakımdan kesin hükmün etkilerini doğurur.”334

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eğer temyiz talebini kabul ederse, alt mahkemenin ısrarı haksız, Yargıtay ceza dairesinin bozma kararı haklı, demektir.

“Temyiz davası kabul edildiğinde, mahkemenin kararının hukuka aykırı ve

haksız olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durumda Genel Kurul bozma kararı verecek ve işi alt mahkemeye gönderecektir. Bu tür bir bozma durumunda da Genel Kurulun da alt mahkemeyi değiştirebileceği doğaldır(CMUK 322/2,3). Genel Kurulun bozma kararına alt mahkeme uymak zorundadır (CMUK 326). Yargıtay'ın ceza dairelerinin katılmasıyla oluşan bir kurul olarak, bu büyük kurulun karanına alt mahkemelerin

uymaları, bu kararda gösterilen bozma nedenleri doğrultusunda yargılama yapmaları kabul edilmiştir.”335

Ceza Genel Kurulu’nun verdiği bozma üzerine yapılan muhakemede karara uyulur, yeni bir hüküm verilir. Bu hükmün temyizi de tabi olarak mümkündür.

Direnme kararı bozma hükmünün tümüne olabileceği gibi kısmi de olabilir.336

Belgede Ceza yargılamasında temyiz (sayfa 165-170)