0. ÂŞIKLIK GELENEĞİ VE MALATYALI ÂŞIKLAR
1.2.2. Ustalık Dönemi
Ustalık döneminde Kültür Bakanlığı’nın ve diğer kurumların düzenlediği yarışmalara katılan, âşıklık geleneğini canlandırmak için televizyon programları hazırlayıp sunan Birfâni, katıldığı yarışmalarda önemli dereceler alır. Kültür Bakanlığı himayesinde Ankara Halk Ozanları Kültür Derneği’nin düzenlediği şiir yarışmasında 1986 yılında, “Nasihat” adlı şiiriyle destan dalında ikinci olur.
Malatya’lı olun, Konya’lı olun, Afrika’lı olun, Kenya’lı olun, Sevgide barışta dünyalı olun
Birfâni, aynı derneğin 1987 yılında düzenlediği “Okul ve Öğretmen” konulu şiir yarışmasında “Öğretmenim” şiiriyle destan dalında birinci olur.
Bu koca vatanın bacası sensin, Göklere uzandım yücesi sensin… Madem BİRFÂNİ’nin hocası sensin
Öpeyim elini ver öğretmenim. (188 / 18 )
Halk ozanları arasında aldığı ödüllerle iyice tanınmaya başlayan Birfâni, 1988 yılında “Özgürlük ve Demokrasi” konulu şiir yarışmasında üçüncülük kazanır.
1993 yılında Eskişehir’de düzenlenen Yunus Emre VIII. Şiir Yarışması’nda mansiyon alır.
Can alıcı gelmeden Hâller yaman olmadan BİRFÂNİ’yim ölmeden
Ölmeli Yunuslayın (10 / 15)
Kültür Bakanlığı’nın 1994 yılında düzenlediği “Aile ve Toplum” Konulu Şiir Yarışması’nda ikincilik ödülüne layık görülür.
Bir toplumun temel taşı aile, Aile olmadan olamaz toplum. Hem birlikteliğin başı aile,
Yoksa bir araya gelemez toplum. (196 / 1)
Katıldığı yarışmalar ve aldığı ödüller dolayısıyla Türkiye çapında tanınmaya başlayan ve ünlü âşıklarla tanışma fırsatı bulan Birfâni, geçirdiği guatr rahatsızlığı ve tedavisine devam etmek zorunda olduğu Behçet hastalığı yüzünden Türkiye'nin birçok yerinden davet edildiği etkinliklere katılamaz.
1.2.2.1. Birfâni’nin Şiirleri
Gençlik yıllarından itibaren pek çok şiir söyleyen Birfâni’nin bugüne kadar altı deftere not ettiği şiirlerinin sayısı 666’dır. Gençlik yıllarında söylediği yaklaşık 300 şiirini evlenmeden önce anılarını bir daha hatırlamak istemediği için yakmıştır. Şiirlerini
el yazısıyla hat ustası gibi özenerek defterlerine geçirmiştir. Birfâni’nin yazısının güzelliği ekler kısmına aldığımız şiirinde de görülebilir.
Âşığımız defterinden birine “Gelenler” adını vermiştir. Bu defterdeki şiirlerden 54’ü tek mısradan, 151’i tek beyitten, 46’sı ise tek dörtlükten oluşur. “Gelenler” diye ayrı ayrı gruplandırdığı bu şiirlerden bazılarını ileride söyleyeceği şiirlerin başında veya ortasında kullanabileceğini düşünür.
Birfâni’nin tek mısradan oluşan ve ileride yararlanmayı düşündüğü 54 şiirinden birkaçı şu şekildedir:
Güzel sevmek bahanesiz olur mu? (Birfâni’nin arşivinden) Hedefsiz âşığın sevdası m’olur? (Birfâni’nin arşivinden) Ne güzel yasadır Hakk’ın yasası (Birfâni’nin arşivinden)
Tek beyitten oluşan şiirlerinde de amacı özü söylemektir. Sözün özünün ifade edilmeye çalışıldığı bu beyitlerden birkaçını şöyle sıralayabiliriz:
Maksadı mânâda toplamak gerek
Az etsem ne güzel çok sözlerimi (Birfâni’nin arşivinden) Biliyorum ufkum dardır
Bilmediğim çok şey vardır (Birfâni’nin arşivinden) İnsan olan aşk ateşi
Taşımaz mı gönül gözlüm (Birfâni’nin arşivinden)
Âşığımızın “Gelenler” adını verdiği bu defterde tek dörtlükten oluşan 46 şiiri vardır. Bunlar devamı gelmeyen ve söyleneceklerin tam olarak söylendiği şiirlerdir. Birfâni, bu şiirlerin birinde, dünkü şiiri bugün tamamlamanın zor olduğu kanaatindedir:
Başka bir renkteydi dün Ömürdenmiş geçen gün Dünkü şiiri bugün
Tamamlamak zor dostum (Birfâni’nin arşivinden)
Birfâni’nin bu defterinde mani tarzında söylediği üç şiiri vardır. Bunlardan biri şu şekildedir:
Yana yana yazıda Geçirdik bu yazı da Kağıt kalem ne gerek
Mânâ yoksa yazıda (Birfâni’nin arşivinden)
Âşık Birfâni’nin şiirleri konularına göre incelendiğinde en çok dikkati çeken özellik konu çeşitliliğidir. Şiirlerinde aşk, gönül, dostluk, zamandan şikâyet, eleştiri, öğüt, tasavvuf, özlem, dert, sitem, Atatürk ve cumhuriyet, Malatya ve çevresi, tabiat, enflasyon, sağlık ve trafik gibi konulara yer vermiştir. Onun şiirlerinin tamamında aşk, sevgi ve hoşgörü vardır.
Birfâni’nin şiirlerinde âşıkların ustalıklarını sergilemek için bir tür söz ustalığı olarak başvurdukları leb-değmezlere, âşık edebiyatında bir geleneğe dönüşen dedim – dedi tarzında söyleyişlere ve geleneğe ait daha pek çok özelliğe rastlamak mümkündür.
Âşığımızın “Mektup” adlı şiiri de dikkat çekicidir. Bu şiir, 101 ayak, 100 dörtlük, 400 mısradan oluşur ve ayaklar alfabetik bir sıra izler. Şiirin tamamında 40 tane eş sesli kelime, 40 tane eş anlamlı kelime, 40 tane de mahallî kelime vardır. Şiirde 6+5 durak yapısına tam olarak uyulmuştur. Birfâni’nin şiir sahasındaki ustalığını gösteren birçok güzelliği içinde barındıran bu şiir, yukarıda sıraladığımız özellikleriyle âşıklık geleneğinde çok nadir görülen eser bir eserdir.
Çok sayıda şiiri bulunan âşığımız bunları bir araya getirerek kitap halinde yayımlayamamış ve bunun üzüntüsünü yüreğinde her zaman hissetmiştir. Bazı şiirleri çeşitli antoloji, dergi ve kitaplarda yayımlandığı halde bu şiirler hak ettileri ilgiyi görememiştir.
1.2.2.2. Birfâni’nin Bestelenen Şiirleri
Birfâni’nin şiirlerinden birçoğu bestelenmiştir. Bestekâr Cahit Deniz, Birfâni’nin “Senin Gibi Bir Güzeli Görmeden” adlı şiirini uşak makamında besteleyerek bu şiirin TRT repertuvarına girmesine vesile olmuştur. Birfâni’nin şiirlerine hayran olan Cahit Deniz, ona olan hayranlığını 14.02.2002 tarihinde gönderdiği bir mektupta şu dörtlük ile dile getirmiştir:
BİRFÂNİ’YE
Hüner ne kâğıtta, ne de kalemde Ne varsa yürekte var sanıyorum ‘Birfâni’ tanıdım ben bu âlemde
Şairim demeye utanıyorum. (Birfâni’nin arşivinden)
Birfâni’nin şiirlerindeki derin mana ve ahengi gören Hamza Demirel, Birfâni’nin ödüllü şiirlerinden “Yunuslayın” adlı ilâhîyi neva makamında bestelemiştir. Nemci Göçer ise Birfâni’nin “Ne Oldu Sana” adlı şiirini bestelemiştir.
Birfâni’nin bazı şiirleri kendisi tarafından bazıları ise ağabeyi Âşık Mutsuz tarafından bestelenmiştir. “Gül Yüzlüm”, “Nere Gönül”, “Yalan”, “Ötme Bülbül”, “Bir Fırtına Esti”, “Dertli Sazım” ve “Dünyadan Birfâni Geçit” adlı eserlerini Birfâni’nin kendisi bestelemiştir. Ağabeyi Âşık Mutsuz ise Birfâni’nin; “Turnalar”, “Gelin Görün”, “Benimdir”, “Dertli Bülbül” adlı eserlerini bestelemiştir.
Birfâni’nin “Gül Yüzlüm” adlı eserini Ali Sezer, Hamit Çavuş ve Canan Özacar adlı sanatçılar kasete okumuşlardır. Birfâni’nin bestelenen diğer şiirleri daha çok yerel düzeyde kalmış, hak ettikleri ilgiyi henüz görememiştir. Malatyalıların çok beğendiği “Gül Yüzlüm” adlı şiirinin ilk dörtlüğü şöyledir:
Ne diyecek isen söz ile söyle Gözlerime bakıp durma gül yüzlüm Beni can evimden vurup da öyle
Öldürüp kanıma girme gül yüzlüm (203 / 1)