• Sonuç bulunamadı

UNESCO: ‘Eğitimde Küresel Liderlik’

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 170-174)

2. KÜRESEL EĞİTİM REFORMUNUN PLANLANMASI

2.2. Uluslararası Kurumların Küresel Eğitimdeki Rolü 73

2.2.3. UNESCO: ‘Eğitimde Küresel Liderlik’

153

güncel teknolojik gelişmeleri takip ederek yenilikçi yaklaşımların eğitim politikalarını ve eğitimin geleceğini etkilemesi konusunda yetkililere yardımcı olduğunu savunmaktadır (oecd.org, 2019b). Örgüt içinde kurulmuş olan Eğitim Araştırmaları ve Yenilik Merkezi’nin (CERI94) uluslararası karşılaştırmalı araştırmalarla temel göstergeler sağlayarak eğitim ve öğrenme konusunda -örgün eğitimin ötesinde- ileriye dönük ve yenilikçi yaklaşımları araştırdığı ve eğitim araştırmaları, yenilik ve politika geliştirme alanları arasında bağlantı kurulmasını kolaylaştırdığı savunulmaktadır (oecd.org, 2019b). CERI’nin, herkes için yaşam boyu öğrenmeyi sağlamak amacıyla istatistiksel kanıtlar biriktirmeye ve temel göstergeler geliştirmeye dayalı çalışmalar yürüttüğü ifade edilmektedir.

154

mücadele eden ve eğitimde küresel ve bölgesel liderlik sağlayan” bir rol üstlendiğini iddia etmektedir (en.unesco.org, 2019a). UNESCO, üye devletlerin eğitim politikası oluşturma ve uygulama kapasitelerini geliştirerek “yüksek kaliteli ve kapsayıcı eğitim sistemleri” geliştirmelerine yardımcı olmayı amaçladığını ileri sürmektedir (en.unesco.org, 2019a).

Eğitim, bilim ve kültür temalarını işleyen UNESCO, ekonomi temelli bir kurum olmadığı için eğitime ‘kalite, eşitlik ve kapsayıcılık’ ekseninde bakabilmektedir. Fakat bu durum UNESCO’nun sürdürülebilir kalkınma temelli konuları ve savunuları dile getiren bir kurum olmadığı anlamına gelmemektedir. Küresel sistemin ortaya çıkardığı temel sorunlar UNESCO’nun ‘iyileştirici’ faaliyetleriyle giderilmeye çalışılmaktadır.

Kurumdan, araçsal olarak görülmeyen ve kamusal ve bir eğitim yaklaşımını savunması beklenirken kurumun Dünya Bankası ve OECD gibi bir yaklaşım içinde olduğu görülmektedir. Birleşmiş Milletler çatısı altında yer alan ‘lider kurum’ iddiasıyla dünyanın eğitimine yön vermektedir ve küresel uyumun gerçekleştirilmesi gerekçesiyle faaliyet göstermektedir.

UNESCO bu faaliyetlerini GERM kapsamındaki eşitlikçi reform temelinde yürütmektedir. SDG4 Hedeflerine Öncülük Etmek,96 Eğitimin Geleceği, Eğitim Hakkı, Okuryazarlık, Öğretmenler, Eğitim ve Cinsiyet Eşitliği, Acil Durumlarda Eğitim UNESCO’nun çalışma alanlarına ilişkin temalarını oluşturmaktadır. UNESCO’nun ilk çalışma alanı felsefi bir yaklaşım olarak sunulan eğitimin geleceğidir. Eğitimin geleceği (Olmak İçin Öğrenme97), kurum tarafından, bilgi ve öğrenmenin insanlığın ve

96 Yukarıda detaylıca anlatıldığı için burada tekrar edilmeyecektir.

97 Learning to Become. Kurumun perspektifinde Olmak İçin Öğrenme teması (en.unesco.org, 2019c) bir eğitim felsefesi ve öğrenmeyi yaşam boyu gelişim süreci olarak gören pedagojik bir yaklaşım anlamına gelmektedir. Buna göre, bilgi ve öğrenme, zihinlerdeki ve toplumlardaki dönüşümün merkezinde yer almaktadır. Bu açıdan bilgi ve öğrenme gibi insanlığın en büyük yenilenebilir kaynaklarına sahip olduğu belirtilen eğitimin, tüm dünyayı dönüştürdüğü iddia edilmektedir. Girişim, bu vizyon doğrultusunda, insanlığın ortak aklından yararlanmak için varlığa ve bilmeye dair pek çok düşünceyi harekete geçirmeyi hedeflediğini ifade etmektedir. Bu çerçevede gençlik, eğitimciler, sivil toplum, hükümetler, özel sektör ve diğer paydaşları kapsayan geniş ve açık bir istişare süreci yürütmek istediğini dile getirmektedir.

155

gezegenin geleceğini nasıl şekillendirebileceğini yeniden düşünmek için oluşturulan küresel bir girişim olarak nitelendirilmiştir (en.unesco.org, 2019c). Girişim, karmaşıklığın, belirsizliğin ve istikrarsızlığın arttığı bir dünyada eğitimin ve öğrenmenin yeniden tasarlanmasına ilişkin küresel bir tartışmayı başlatmak istediğini iddia etmektedir (en.unesco.org, 2019c). Bir yandan küresel ekonomik sistemin yaygınlaştırdığı kalıcı eşitsizlikler, toplumsal bölünmeler ve siyasal aşırılıkların varlığı kabul edilmektedir. Diğer yandan dijital iletişim, yapay zekâ ve biyoteknolojideki ilerlemelerin etik endişelerin ve yönetim sorunlarının beraberinde geldiği savunulmaktadır. Bunların küresel tartışmanın bağlamını oluşturduğu ifade edilmektedir.

İkinci çalışma alanı, küresel eğitim gündeminde araçsal olarak görülen eğitim hakkıdır. Temel bir insan hakkı olarak eğitim, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi çerçevesinde UNESCO’nun eğitime ilişkin görevlerinin merkezinde yer almaktadır (en.unesco.org, 2019a). Küresel eğitim toplantılarına paralel olarak sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde ele alınan eğitim, UNESCO tarafından, güçlendirici bir hak olarak, ekonomik ve sosyal olarak ötekileştirilmiş çocukların ve yetişkinlerin kendilerini yoksulluktan kurtarabilecekleri ve topluma tam olarak katılabilecekleri en güçlü eşitliğe dayalı reform araçlarından biri olarak görülmektedir. Eğitim hakkının tamamlayıcı unsurları olduğu belirtilen evrensel erişim ve fırsat eşitliğinin sağlanması için üye ülkelerin uluslararası yükümlülüklerinin bulunduğu belirtilmektedir. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için UNESCO, üye ülkelerin yasal ve politika çerçeveleri oluşturmalarına teknik tavsiye ve yardım sağladığını açıklamaktadır.

Üçüncü çalışma alanı, yaşam boyu öğrenmenin ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin ayrılmaz bir parçası olarak görülen ve küresel eğitim reformlarının temel hedeflerinden olan okuryazarlıktır. UNESCO, küresel okuryazarlık faaliyetlerine, II.Dünya Savaşı’nın bitiminden bu yana, herkes için okuryazarlık vizyonu çerçevesinde

156

destek verdiğini dile getirmektedir (en.unesco.org, 2019a). Kurum, eğitim hakkının bir parçası olarak yaşam boyu okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesini önemli görmektedir. Okuryazarlığın kartopu etkisiyle insanlığı güçlendirdiğini, topluma tam katılımını sağladığını, geçim kaynaklarını artırdığını ve dolayısıyla sürdürülebilir kalkınmayı desteklediğini düşünmektedir. Ekonomik sisteme uyum/katılım ile ilişkilendirilen ve esnek işgücü yetiştirmenin aracı olarak görülen okuryazarlığın nitelik değişimine uğrayarak dijital hale gelen ve hızlı gelişen dünyada tanımlama, anlama, yorumlama, yaratıcılık ve iletişim aracı olarak kullanıldığını savunmaktadır.

Dördüncü çalışma alanı, okul merkezli yönetim modelinin ve rekabete dayalı reformların en önemli bileşeni olan öğretmenlerdir. Sosyo-ekonomik ilişkilerinden soyutlanarak ele alınan ve öğretme işlevinin dışında da konumlandırılan öğretmenler98, UNESCO’ya göre eğitimde eşitlik, erişim ve kalite için en etkili ve güçlü araçlardan biridir ve sürdürülebilir küresel kalkınmanın anahtarıdır (en.unesco.org, 2019a).

Nitelikli öğretmen tanımını “eğitim, işe alım, statü, çalışma koşulları ve motivasyonlarının iyileştirilmesi” olarak yapan kurumun çalışmalarının bu kapsamda temel olarak beş alana odaklandığı açıklanmaktadır (en.unesco.org, 2019a):

 Öğretmenlik mesleğine ilişkin uluslararası normatif belgelerin izlenmesi,

 Üye devletlerin öğretmen politika ve stratejilerinin geliştirilmesi ve gözden geçirilmesi için desteklenmesi,

 Öğretme ve öğrenmenin kalitesini arttırma kapasitelerinin geliştirilmesi,

 Eğitim 2030'da öğretmen hedefinin uygulanması ve izlenmesi için bilgi ve kanıt temelinin geliştirilmesi,

 Kaliteli öğretme ve öğrenmenin desteklenmesi için savunuculuk ve bilgi paylaşımının üstlenilmesi.

Beşinci çalışma alanı eşitlikçi reformlarda öne çıkarılan ve UNESCO için küresel bir öncelik olarak görülen cinsiyet eşitliğidir. Toplumsal boyutuyla insanca yaşamanın bir yansıması olarak cinsiyet eşitliğinden ziyade Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılmasını destekleme çabalarıyla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğu iddia edilen

98 UNESCO, araştırmalar sonucunda dünya çapında iyi eğitimli öğretmen sıkıntısının yaşandığını ve 2030 yılına kadar evrensel ilk ve orta öğretime ulaşmak için 69 milyon öğretmenin işe alınması gerektiği sonucuna ulaşıldığını açıklamıştır (en.unesco.org, 2019a)

157

bir yaklaşım geliştirilmektedir (en.unesco.org, 2019a). Kuruma göre, bu önceliğin merkezinde kadınların ve kız çocuklarının99 eşitlikçi ve kaliteli eğitim almaları yer almaktadır. Eğitim sistemine erişim, içerik, kaynaklar, uygulamalar, sunum biçimi, değerlendirmeler, öğrenme çıktıları, yaşam ve iş fırsatları alanlarının gözden geçirildiği belirtilerek devletlerin eğitim politikalarını biçimlendirmek için teşvik gerekçesiyle müdahale edebilmektedir (en.unesco.org, 2019d).

Altıncı çalışma alanı ise acil durumlarda eğitimdir. Küresel ekonomik mücadelelerin yansıması olarak meydana gelen savaş, çatışma, kriz durumlarında ‘bozulanı düzeltme’

ve ‘iyi niyet göstergesi’ olarak UNESCO’nun faaliyetleri devreye girmektedir.

Milyonlarca çocuğun okula gitmesini engelleyen doğal afetler, salgın hastalıklar, çatışmalar sırasında çocukların kaliteli eğitime erişimi için UNESCO acil müdahale ve uzun vadeli iyileşme için aktif rol üstlenildiğini belirtmektedir (en.unesco.org, 2019a).

UNESCO, çatışma, toplumsal huzursuzluk ve doğal tehlikeler karşısında daha esnek ve hassas eğitim yaklaşımları geliştirmeye ve acil durum, çatışma sırasında ve sonrasında eğitimin devam etmesini sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getirmektedir.100

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 170-174)