• Sonuç bulunamadı

Eğitim 2030: “Herkes İçin Kapsayıcı, Eşitlikçi, Kaliteli Eğitim ve Yaşam Boyu Öğrenmeye Doğru” Boyu Öğrenmeye Doğru”

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 136-144)

2. KÜRESEL EĞİTİM REFORMUNUN PLANLANMASI

2.1. Küresel Eğitim Reformunun Yönü: Sürdürülebilir Kalkınmanın Anahtarı Olarak (Herkes İçin) Eğitim 40Olarak (Herkes İçin) Eğitim40

2.1.4. Eğitim 2030: “Herkes İçin Kapsayıcı, Eşitlikçi, Kaliteli Eğitim ve Yaşam Boyu Öğrenmeye Doğru” Boyu Öğrenmeye Doğru”

119

Dolaylı olarak, merkeziyetçi eğitim sistemlerinin ‘katı ve tek tip’ eğitim sunduğuna dair hakim yaklaşımı benimseyen raporun bulgularında, ilk ve orta dereceli okulların yerelin ihtiyaçlarını dikkate alan içerik sunmak için daha fazla esnekliğe ve özerkliğe sahip olduğu ve okul temelli projelere ebeveynlerin ilgisini ve topluluk katılımını yönlendirdiği durumlarda, ESD girişimlerinin ve projelerinin daha güçlü bir şekilde ele alınmasının gerektiği savunulmuştur (UNESCO, 2014a, s. 86).

2.1.4. Eğitim 2030: “Herkes İçin Kapsayıcı, Eşitlikçi, Kaliteli Eğitim ve Yaşam

120

eğitim gündemini yeniden şekillendirmek için “tarihi bir fırsat” olarak gördüğünü açıklamıştır (UNESCO, 2015a, s. 11). Forumda, eğitimin bir katalizör olarak sürdürülebilir kalkınmanın merkezinde yer aldığı ve diğer kalkınma hedefleri ile doğrudan ilgili olduğu iddia edilmiştir (UNESCO, 2015a, s. 11).

Forum sonrasında, Herkes İçin Eğitim (EFA) girişimini temel aldığı belirtilen (Jomtien ve Dakar’ın mirasına dayanan) Incheon Bildirgesi68 (UNESCO, 2015b, s. 3-11) kabul edilmiştir. Herkes için eğitimi sağlamaktan hala çok uzak olunduğunu savunan bildirge, eğitimi toplumsal eşitleme kaynağı olarak gören, kapsayıcılık iddiasında olan, ekonomik eşitsizliklerin kaynağında çözülmesini öngören ve yaşam boyu öğrenme anlayışını geliştiren eşitlikçi reform yaklaşımını benimsemektedir.

Bildirge, EFA ve Binyıl Kalkınma Hedeflerini ve Maskat Mutabakatını hatırlatarak Eğitim 2030: Kapsayıcı ve eşitlikçi kaliteli eğitim sağlamak ve herkes için yaşam boyu öğrenme fırsatlarını teşvik etmek gündemini kabul ettiğini açıklamıştır:

Vizyonumuz, eğitimin kalkınmanın ana itici gücü olduğunu bilerek ve önerilen diğer SDG'lere ulaşmada eğitimin önemli rolünün farkında olarak yaşamları eğitim yoluyla dönüştürmektir. Kimseyi geride bırakmadan, bütüncül, istekli ve kapsayıcı tek, yenilenmiş bir eğitim gündemini acil ele alma sözü veriyoruz. Yeni vizyon, SDG 4 tarafından önerilen

“Kapsayıcı ve eşitlikçi kaliteli eğitim sağlamak ve herkes için yaşam boyu öğrenme fırsatlarını teşvik etmek”tir. Bu yönüyle dönüştürücü ve evrenseldir, EFA gündeminin ve eğitim ile ilgili SDG'lerin 'bitmemiş işine' devam eder ve küresel ve ulusal eğitim zorluklarını ele alır. Sosyal adalet; kapsama; koruma; kültürel, dilsel ve etnik çeşitlilik;

ortak sorumluluk ve hesap verebilirlik, insan haklarına ve haysiyetine dayanan insancıl bir eğitim ve gelişim vizyonundan esinlenmiştir. Eğitimin bir kamusal mal, bir insan hakkı ve diğer hakların gerçekleştirilmesini güvence altına almak için bir temel olduğunu teyit ediyoruz. Eğitim; barış, hoşgörü, insani tatmin ve sürdürülebilir kalkınma için gereklidir.

Eğitimi, tam istihdam ve yoksulluğun ortadan kaldırılması için bir anahtar olarak kabul ediyoruz. Çabalarımızı yaşam boyu öğrenme yaklaşımı içinde erişim, eşitlik ve kapsama, kalite ve öğrenme çıktılarına odaklayacağız.69

9)Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı 10)Eşitsizliklerin Azaltılması 11)Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar 12)Sorumlu Üretim ve Tüketim 13)İklim Eylemi 14)Sudaki Yaşam 15)Karasal Yaşam 16)Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar 17)Amaçlar İçin Ortaklıklar http://www.surdurulebilirkalkinma.gov.tr/amaclari/ (E.T.

08.03.2020).

68 UNESCO Genel Direktörü Irina Bokova bildirge hakkında şunları söylemiştir: “Bildirge, ileriye doğru atılmış büyük bir adım. Tüm çocukların ve gençlerin, potansiyellerine ulaşmaları, sorumlu küresel yurttaşlar olarak kendi toplumlarına saygın bir yaşam içinde katkıda bulunmaları açısından gerekli bilgi ve becerileri edinmelerini sağlama kararlılığınızı yansıtıyor. Hükümetleri, yaşam boyu öğrenme fırsatları sağlamaya özendiriyor; böylelikle insanlar yaşça büyürken kendilerini geliştirebilecekler. Bildirge, eğitimin küresel barış ve sürdürülebilir kalkınma için anahtar olduğunu bir kez daha teyit ediyor.”

(unicef.org, 2015)

69 Türkçe çeviri tez yazarına aittir.

121

Bildirgede eğitimin bir kamusal mal (public good) ve hak olduğu belirtilmesine rağmen kalkınma ve istihdam için araçsal rolü sürekli hale getirilmekte ve iktisadi anlamda bir kamusal mal olarak görüldüğü anlaşılmaktadır. Ayrıca, GERM kapsamındaki eşitlikçi reformlar öne çıkarılarak, en az dokuz yılı zorunlu olan on iki yıllık ücretsiz, kamu tarafından finanse edilen, eşitlikçi ve kaliteli ilk ve orta öğretim sağlanması sözü verildiği; okul öncesi en az bir yıllık ücretsiz ve zorunlu kaliteli eğitim verilmesini ve tüm çocukların ‘kaliteli’ erken çocukluk gelişimi, bakımı ve eğitimine erişimi teşvik edildiği görülmektedir. Eşitlik ve kapsayıcılığın, dönüştürücü bir eğitim gündeminin temel taşı olarak kabul edildiği belirtilerek hiç kimsenin geride kalmamasını70 sağlamak üzere eğitim politikalarında gerekli değişiklikleri yapma, buna yönelik çaba gösterme ve özellikle dezavantajlı olanlara odaklanmaya dair söz verilmesi dikkat çekmektedir.

Eğitimde eşitlik ve kapsayıcılığın toplumsal adalete ulaşmak yerine eğitimin ölçülmesi ve bireylere beceri, değer, tutum kazandırılması yoluyla ‘yeni ekonomik düşüncenin’ yaygınlaştırılması amacına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan bildirge çerçevesinde kaliteli eğitim, ESD ve küresel vatandaşlık eğitimi yoluyla vatandaşların sağlıklı ve tatmin edici yaşamlar sürmesine, bilinçli kararlar vermesine ve yerel ve küresel zorluklara cevap vermesine olanak tanıyan beceri, değer ve tutumlar olarak tanımlanmaktadır. Eğitimin kaliteli hale getirilmesi için, eğitimde ilerlemenin ölçülmesi için girdi, süreç, sonuç ve mekanizmaların güçlendirilmesi ve öğrenme çıktılarının iyileştirilmesi savunuları dikkat çekmektedir. GERM’in rekabete dayalı yaklaşımı öne çıkarılarak yeterli kaynaklara sahip, verimli ve etkin bir şekilde yönetilen sistemlerde öğretmenlerin ve eğitimcilerin güçlendirilmesini, iyi eğitilmesini, mesleki nitelik kazanmasını, motive edilmesini sağlama konusunda küresel destek sağlanacağı

70 2002 yılında Amerikan Kongresi’nde kabul edilen The No Child Left Behind Yasası’nın isminden esinlenildiğini düşünüyoruz.

122

iddia edilmiştir. Bu bakımdan Aichi-Nagoya Konferansı’nda başlatılan Küresel Eylem Programı’nın uygulanması savunulmuştur.

Bildirgede, ‘yeni ve resmi ortodoks eğitim reformu’ benimsenerek esnek öğretim yollarının sağlanması, kalite güvencesine özen gösterilerek mesleki ve teknik eğitim ve öğretime eşit ve artan erişimin kolaylaştırılması için herkese, tüm ortamlarda ve tüm eğitim seviyelerinde kaliteli yaşam boyu öğrenim fırsatları savunulmuştur. Gençlere ve yetişkinlere (özellikle kadınlara) okuryazarlık ve yeterlilik düzeylerine ulaşmaları ve yaşam becerileri kazanmaları için eğitim ve öğretim fırsatlarının sunulması da savunulmuştur.71

Eğitim 2030 hedeflerine ulaşılabilmesi gerekçesiyle Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın en az %4-6'sını ve/veya -Endonezya’da rastladığımız- toplam kamu harcamalarının en az

%15-20'sini verimli bir şekilde tahsis edilmesi konusunda uluslararası ve bölgesel kıstaslara bağlı kalınması gerektiği dile getirilmiştir. Devletler tarafından yapılan eğitim yatırımlarının tamamlanması için kalkınma işbirliğinin önemine dikkat çekildiği belirtilerek; gelişmiş ülkelere, eğitim bağışı yapan kuruluşlara, orta gelirli ülkelere ve uluslararası finansman mekanizmalarına eğitime fon sağlanması ve ülkelerin ihtiyaçlarına ve önceliklerine göre eğitim gündeminin uygulanmasını destekleme konularında çağrıda bulunulduğu açıklanmıştır.

Başta GERM aktörlerinden olan UNESCO ve Dünya Bankası olmak üzere, diğer toplantı ortakları (UNICEF, UN Women, UNDP, UNFPA, UNHCR) ülkelerin ulusal eğitim sistemlerini dönüştürmek üzere küresel olarak planlanan ve ulusal olarak uygulanması mecburiyet halini alan konuları kaliteli eğitim teması üzerinden meşrulaştırmaktadırlar. Bu ‘ortaklar’ tüm ülkelere, tek tek ya da toplu olarak, ihtiyaçlarına ve önceliklerine göre belirlenmiş alanlarda teknik danışmanlık, ulusal

71 Ayrıca, eğitim sistemlerini, bilginin yayılmasını, bilgiye erişimi, kaliteli ve etkili öğrenmeyi ve daha etkili hizmet sunumunu güçlendirmek için bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanılması gerektiği iddia edilmiştir.

123

kapasite geliştirilmesi ve mali destek sağlanması ve Eğitim 2030 gündeminin uygulanması konularında öne çıkmaktadırlar. Ülkelerin ihtiyaç ve önceliklerine göre gündemin uygulanmasını desteklemek üzere eğitim için “çok paydaşlı” bir finansman platformu (Küresel Eğitim Ortaklığı) oluşturulması ve bunun UNESCO öncülüğünde kurulacak küresel bir koordinasyon mekanizmasının parçası olarak kabul edilmesi gerektiği savunulmaktadır.

Incheon Bildirgesi ile birlikte, on yedi sürdürülebilir kalkınma hedefinden dördüncüsü olan Nitelikli Eğitim alt hedefini hayata geçirmek için Eğitim 2030 Eylem Çerçevesi’nin (UNESCO, 2015b, s. 15-71) kabul edildiği belirtilmiş ve Nitelikli Eğitim alt hedefi detaylandırılmıştır.

Dördüncü Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SDG4): Nitelikli Eğitim

Hedef 4.1 2030 yılına kadar tüm kız ve erkek çocuklarının, yerinde ve etkili eğitim çıktıları üreten ücretsiz, eşit ve kaliteli ilköğretim ve ortaöğretimi bitirmelerini sağlamak

Hedef 4.2 2030 yılına kadar tüm kız ve erkek çocuklarının, ilköğretime hazır hale getirilmesi için, nitelikli erken çocukluk gelişimi ve bakım hizmetleri ile okul öncesi eğitime erişimini sağlamak

Hedef 4.3 2030 yılına kadar tüm kadın ve erkeklerin karşılanabilir ve kaliteli mesleki ve teknik eğitim ile üniversite eğitimi dâhil yükseköğretime eşit erişimini sağlamak

Hedef 4.4 2030 yılına kadar istihdam, insana yakışır işler ve girişimcilik için teknik ve mesleki beceriler de dâhil olmak üzere gerekli becerilere sahip gençlerin ve yetişkinlerin sayısını önemli ölçüde artırmak

Hedef 4.5 2030 yılına kadar eğitimdeki cinsiyet eşitsizliklerine son vermek ve engelliler, yerliler ve savunmasız çocuklar da dâhil olmak üzere tüm kırılgan kesimlerin her seviyede eğitime ve mesleki kurslara eşit erişimini sağlamak

Hedef 4.6 2030 yılına kadar gençlerin tamamının ve kadın ve erkek yetişkinlerin çoğunluğunun okur-yazar olmasını ve sayısal beceriler kazanmasını sağlamak

Hedef 4.7 2030 yılına kadar, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir yaşam tarzları, insan hakları, cinsiyet eşitliği, barış ve şiddetsizlik kültürü geliştirme, dünya vatandaşlığı, kültürel çeşitlilik ve kültürün sürdürülebilir kalkınmaya katkısı alanlarında eğitim dâhil diğer yöntemler aracılığıyla sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi için gereken bilgi ve becerilerin tüm öğrenen kişiler tarafından edinilmesini sağlamak

Hedef 4.a Çocuk, engelli ve cinsiyet duyarlı eğitim tesisleri inşa etmek ve niteliklerini yükseltmek;

herkes için güvenli, şiddet içermeyen, kapsayıcı ve etkili öğrenme ortamları sağlamak Hedef 4.b 2020 yılına kadar gelişmiş ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki mesleki eğitim, bilgi ve

iletişim teknolojileri, teknik, mühendislik ve bilimsel programları kapsayan yükseköğrenim programları için en az gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan küçük ada devletleri ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelere sunulan burs sayısını dünya çapında önemli miktarda artırmak

Hedef 4.c 2030 yılına kadar, en az gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan küçük ada devletleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde, öğretmen eğitimine yönelik uluslararası işbirliğini de içerecek şekilde nitelikli öğretmen arzını önemli miktarda artırmak

124

Tablo 4: Dördüncü Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi Nitelikli Eğitim(surdurulebilirkalkinma.gov.tr, 2016)

Çerçevede, Eğitim 2030 kapsamında Nitelikli Eğitim hedefinin uygulanması için, ana akım (eğitimde) yerelleşme yaklaşımı doğrultusunda, yönetişim, hesap verebilirlik, koordinasyon, izleme, takip ve inceleme, raporlama ve değerlendirme için ulusal, bölgesel ve küresel mekanizmalar (ortaklıklar, finansman ve stratejilerin etkinleştirilmesi dâhil) gerektiği savunulmaktadır (UNESCO, 2015b, s. 57). Bu mekanizmaların oluşturulmasının temel amacının, eğitim hedeflerinin ülke odaklı gerçekleştirilmesini sağlamak olduğu iddia edilmektedir. Buna göre,

SDG4’ün temeli ulusal düzeyde yer almaktadır. Hükümetler eğitim hakkını sağlamak için birincil sorumluluğa ve kamu eğitiminin etkili, verimli ve eşit yönetiminin ve finansmanının sorumlusu olarak merkezi bir role sahiptir. Hükümetler eğitim konusunda siyasi liderliği sürdürmeli ve SDG4 hedeflerini, ulusal deneyimlere ve önceliklere dayalı olarak uyumlaştırmalıdırlar. Uygulama sürecine rehberlik etmeli ve diğer önemli ortaklarla şeffaf ve kapsayıcı bir süreç sağlamalıdırlar. Devletin rolü standartları düzenlemede, kaliteyi iyileştirmede ve bölgeler, topluluklar ve okullar arasındaki eşitsizliği azaltmada çok önemlidir. Hükümetler, uygun olduğu yerlerde, politikalarını eğitim hakkına saygı, onu koruma ve sağlama konusundaki yasal yükümlülükleriyle uyumlu olmasını sağlarken eğitim planlamasını yoksulluğun azaltılması, sürdürülebilir kalkınma stratejileri ve insani yardım ile bütünleştirmelidir… Planlama, uygulama ve izleme, tüm önemli aktörleri bir araya getiren güçlü, çok yönlü ortaklıkların desteğinden yararlanabilir. Her düzeydeki ortaklıklar, karşılıklı hesap verebilirlik, şeffaflık ve sinerji ile birlikte açık, kapsayıcı ve katılımcı politika diyalogu ilkeleri tarafından yönlendirilmelidir. Katılım; şeffaflığı artırmak ve eğitimde iyi yönetişimi garanti etmek için ailelerin ve toplulukların dahil olmasıyla başlamalıdır. Okul düzeyinde artan sorumluluk, hizmet sunumundaki verimliliği güçlendirebilir.72(UNESCO, 2015b, s. 57).

Eğitim 2030 Eylem Çerçevesi’nde küresel olarak planlanan eğitim konularının ulusal düzeyde uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Bu konuda, devlete dümen tutan rolü verilerek standartların oluşturulmasıyla sınırlı görev tanımı yapılmıştır. Daha önceki toplantılarda ve bildirgelerde yer aldığı haliyle devletin eğitim konusundaki yeni ortakları olarak görülen aileler ve toplulukların ‘yönetişim mekanizmasına’ dahil edilmesiyle eğitimde dönüşümün gerçekleştirilmesi gerektiği dile getirilmiştir. Bu doğrultuda merkezi yönetimlerin eğitimdeki rolü geri plana itilerek okul merkezli yönetimin eğitimde ‘verimliliği’ artıracağı öne sürülmüştür.

72 Türkçe çeviri tez yazarına aittir.

125

Eylem Çerçevesinde, Eğitim 2030 gündeminin hayata geçirilmesi için ana akım yerelleşme yaklaşımının temel bileşenlerinden olan katılımcılık üzerinde durulmuş ve bu kapsamda sivil toplum kuruluşları, öğretmenler ve meslek örgütleri ve özel sektör öne çıkarılmıştır. Çerçeveye göre, Eğitim 2030 gündeminin hayata geçirilmesinde sivil toplum kuruluşlarına (geniş katılımlı yapılar ve ağlar dahil olmak üzere) önemli görevler düşmektedir. Planlamadan izleme ve değerlendirmeye kadar her aşamada eğitim sürecine katılım sağlamaları önerilen STK’ların toplumsal hareketliliği sağlayabileceği ve kamu bilincini artırabileceği iddiası dile getirilmiştir (UNESCO, 2015b, s. 58). Eğitim hakkının sağlanması için yenilikçi ve tamamlayıcı yaklaşımlar geliştirilmesi, ilerlemenin izlenmesi, kanıta dayalı savunuculuk yapılması, harcamaların incelenmesi ve eğitim yönetişimi ve bütçelemede şeffaflığı sağlamak için belgelendirme, araştırma ve paylaşım yapılması STK’ların rolleri olarak savunulmuştur (UNESCO, 2015b, s. 58).

SBM yaklaşımını esas alan Eylem Çerçevesinde merkezi yönetim ‘merkezli’ eğitim yaklaşımı farklı eğitim aktörlerinin sürece dahil olmasıyla dönüşüme uğramaktadır. Bu kapsamda öğretmenlerin, eğitimcilerin ve meslek örgütlerinin eğitim politikası oluşturulması, planlanması, uygulanması ve izlenmesine dair tüm aşamalarında görev alması gerektiği iddia edilmiştir. Öğrencilerin öğrenim süreci için mesleki bilgilerini kullanabilecekleri, sınıf gerçekliklerinin politika ve planlama aşamalarında ön plana çıkarılmasını sağlayabilecekleri, politika ve uygulama arasında köprü vazifesi görecekleri ve katılımı, kaliteyi ve eşitliği teşvik ederek müfredat ve pedagojiyi geliştirebilecekleri Eylem Çerçevesinde savunulmuştur (UNESCO, 2015b, s. 58).

Eğitim 2030 gündeminin hayata geçirilmesi için devleti eğitim düzenlemelerinin odağından alan bir yaklaşım geliştirilmiştir. ‘Yeni ve güncel paradigmalar’ ile uyumlu olarak özel sektörün, yardım kuruluşlarının ve vakıfların, kamu eğitimini güçlendirmek için deneyimlerini, yenilikçi yaklaşımlarını, uzmanlıklarını ve finansal kaynaklarını

126

kullanarak önemli rol oynayabilecekleri iddia edilmiştir. Yerelleşme yaklaşımı doğrultusunda farklı kesimlerin bir araya gelmesiyle, yerel ve ulusal önceliklerle uyumlu katkılar sunarak ve yatırım yaparak eğitime ve kalkınmaya destek olabilecekleri savunulmuştur (UNESCO, 2015b, s. 59).

Kamu eğitimi için ek kaynakları öncelikli alanlara doğru harekete geçirmek, işgücü piyasasının eğilimlerinin ve ihtiyaçlarının anlaşılmasına yardımcı olmak, dışlanmış insanlara ulaşmak için devlet tarafından düzenlenen standartlar ve normlar çerçevesinde ek hizmetler ve faaliyetlerle kapsayıcı eğitim fırsatlarını artırmak özel sektörün ve diğer kuruluşların yapabileceği katkılar olarak açıklanmıştır (UNESCO, 2015b, s. 59). Esas olarak ekonomik perspektif ile hareket eden Eylem Çerçevesinde ‘dışlanmışlık, kapsayıcılık, piyasa, standartlar’ iç içe girmekte ve ‘üçüncü yol’ aranırken tekrar piyasanın alanına yönelme olmaktadır.

Eylem Çerçevesi, ülke odaklı eylemlerin sadece değişimi yönlendireceğini savunarak, Eğitim 2030 gündeminin başarısının küresel olana bağlı olduğunu dile getirmiştir (UNESCO, 2015b, s. 60). Dolayısıyla tüm paydaşların katılım hakkını destekleyen, hesap verebilirliği ve şeffaflığı teşvik eden yasal ve politika çerçevelerinin yanı sıra tüm düzeylerde (ulusal, bölgesel ve uluslararası) ve alanlarda koordineli yönetişim mekanizmalarının kurulması veya daha da geliştirilmesi gerektiği iddia edilmiştir (UNESCO, 2015b, s. 60). Başarma isteği olan bir eğitim yaklaşımının, devlet dışı aktörler dahil olmak üzere tüm paydaşların desteğini alması; ülkelerin değişimi yönlendirici aktör olarak kalabilmeleri için Birleşmiş Milletler desteğiyle uygun mekanizmalar oluşturması gerektiği savunulmuştur (UNESCO, 2015b, s. 60). Yine bu kapsamda ülkelerin, 2015 WEF ortakları ve diğer ikili/çok taraflı kuruluşlar tarafından sağlanan dış yardımları koordine etmesi gerektiği açıklanmıştır.

127

Belgede TÜRKİYE CUMHURİYETİ (sayfa 136-144)