• Sonuç bulunamadı

Ulus İnşasının Aracı Olarak Dil ve Dil Politikaları

III. BÖLÜM: BAĞIMSIZLIK SONRASI ULUS VE DEVLET İNŞA

3.3. Ulus İnşasının Aracı Olarak Dil ve Dil Politikaları

Dil, ulusal duygunun güçlendirilmesinde ve milliyetçiliğin şekillenmesinde, dolayısıyla ulus inşa sürecinde son derece önemli bir yere sahiptir. Bir toplumun ‘biz’ olmasının sembolü ve dönüştürülmesinde önemli bir araç işlevi görmektedir. Bu nedenle dil yönetilebilir, yönlendirilebilir ve yeniden yaratılabilmektedir. Ulusu oluşturan tüm bireylerin ulusal dili konuşması için eğitim, medya, edebiyat gibi çeşitli mekanizmalara başvurulmaktadır.179 Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla dil üzerindeki baskılar ve yasaklar ortadan kalkmış, böylece Ukraince kamusal alanda da kullanılmaya başlanmıştır. Ancak Ukrayna’daki farklı bölgelerin nüfus yapısı ve hem Çarlık Rusyası hem de Sovyet döneminde uygulanan dil politikaları nedeniyle Ukrainlerin önemli bir kısmı ana dillerini konuşamamaktadırlar. Bu durum, ulus inşasında özellikle üzerinde durulması gereken önemli bir boyut olarak ortaya çıkmaktadır.

Ukrayna’da bağımsızlık sonrası dil politikalarını anlayabilmek için öncelikle Çarlık Rusyası dönemi ve sonrasında Sovyet milliyetler politikasının iyi

179 Ayşe Kaya, “SSCB Sonrası Coğrafyada Ulus İnşa Süreci: Kazakistan Örneği”, Alternatif

anlaşılması gerektirmektedir. Çarlık Rusyası’nda izlenen ‘kültürel Ruslaştırma’ (Russification) olarak tanımlanan politikalarla Ukrainlerin kültürel ve bilimsel potansiyelinin ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Böylece, Çarlık döneminde uygulanan dil politikaları ve müdahaleler nedeniyle Ukraince oldukça gerilemiştir. 18. yüzyılda Ukraince kitap basımı ve Kiev’de bulunan Kiev-Mohila Akademisi’nde Ukraince yükseköğretim yapılması yasaklanmıştır. 19. Yüzyılda, Ukraince üzerindeki kısıtlamalar devam etmiş, 1863’te yayımlanan bir kararname ile Ukraince kitap basımı yasağı yenilenmiş, 1876 yılında da Galiçya’dan Ukraince kitap ithalatı yasaklanmıştır. Çarlık döneminde Rusça, imparatorluğun birliğini ve sadakatini yaratmak ve sürdürmek için gerekli görülmüş; Rusça Hint-Avrupa ailesinin en önde gelen dili olarak kabul edilmiş, Ukraince ve Belarusça ise Rusçanın tamamlayıcı birer lehçeleri olarak görülmüştür.180 Dolayısıyla, Çarlık döneminde Rus dilinin kullanımı, standart bir Rus ulusal kimliği yaratmada, öğrencilerin ahlaki eğitiminde ve vatanseverlik duygularının aşılanmasında bir araç olarak görülmüştür.181

Sovyet döneminde, 1918 yılında, Ukrayna Ulusal (Halk) Cumhuriyeti ilan edildiğinde ilk kez Ukraince dil politikası oluşturulmuştur. 1920 yılında, Ukrayna topraklarında kurulmuş olan üç farklı Ukrain devleti tam olarak birleşerek Sovyetler Birliği’ne katılmış, kısa bir süre bağımsız olan Ukrayna Ulusal Cumhuriyeti’nin dil politikaları son bulmuştur. 1920’li yıllarda, Sovyet milliyetler politikası kapsamında korenizatsiya (yerlileştirme) politikası uygulanmaya

180 Sovik’ten aktaran Aydıngün “Ne Doğu Ne Batı…”, s. 246. 181 Aydıngün, “Ne Doğu Ne Batı…”, s. 246.

başlandığında Çarlık döneminde baskı altına alınan ve yasaklanan ulusal diller geliştirilerek eğitim dili haline getirilmek ve hiçbir dili bir diğerine üstün tutmamak istenmiştir. Bu noktada, korenizatsiya politikasının amacının, Sovyetler Birliği’nde Rusça dışındaki dillerin, özellikle titüler halkların dillerinin geliştirilmesiyle kurulmakta olan çok uluslu birliğin ve Sovyet ideolojisinin tüm halklar tarafından en üst düzeyde desteğinin sağlanması olduğunu hatırlamak gerekmektedir.

Sovyet döneminin ilk yıllarında Ukrain aydınlar ve yazarlar, Ukrain tarihi ve kültürel mirasını koruyarak Sovyetler Birliği ve Ukrayna Sovyeti arasında eşit kültürel, ekonomik ve siyasal bağlar kurma çabasına girmişlerdir. Ancak 1930’lu yıllara gelindiğinde Ukrayna’da ve diğer Sovyet cumhuriyetlerinde korenizatziya politikasının milliyetçi duyguları harekete geçirmeye başladığı düşüncesiyle Sovyet milliyetler politikasında temel değişiklikler yapılmaya başlanmıştır. 1938 yılında, Rusça, eğitim dili Rusça olmayan okullarda zorunlu ikinci dil yapılmıştır. 1930’lu yıllardan itibaren Rusçanın ve Rus kültürünün yaygınlaşması için geliştirilen politikalar ve Rusçanın teşvik edilmesinin sonucu olarak Ukrainceyi ve Ukrain kültürünü geliştirmeye çalışan Ukrain aydınlar ve yazarlar baskı altına alınmaya başlanmış, birçoğu tutuklanmış, sürgüne gönderilmiş veya öldürülmüşlerdir. Diğer yandan, Russification politikalarının kentleşme ile koşut ilerlemesi nedeniyle Rusça daha çok kentlerde konuşulup, kentin ve proletaryanın dili ve modernleşmenin sembolü haline gelmiştir.182

1958 yılında, Eğitim Reformu Yasası ile ailelere çocukları için okullardaki eğitim dilini seçme özgürlüğü tanınması sonucunda birçok okulda eğitim dili olarak Rusça tercih edilmiştir. Bu dönemde, okullarda Ukraince eğitim dili olarak tercih edilebilmekteyken, Rusça yükseköğretimde eğitim dili olmaya devam etmiştir. Rusça bilimsel çalışmalarda tek geçerli dil olarak kabul edilmiştir. Hatta 1975’ten itibaren bilimsel tezlerin onaylanması için Rusça yazılmış olması zorunlu tutulmuştur. 1970’lerin sonuna doğru ise Rusçanın artık yabancı bir dil olarak değil, tüm Sovyet vatandaşlarının dili olarak kabul edilmesinin gerekliliği benimsenmiştir.

1989 yılında, çıkarılan Dil Yasası ile Ukrainceye devlet dili statüsü tanınmış, böylece Rusçanın tek baskın dil olma konumu dengelenmeye çalışılmıştır. Dil Yasasına göre; Ukraince tek yönetim dilidir, Ukraince Rus okullarında ikinci zorunlu dildir, Ukraince yükseköğretim kurumlarında er ya da geç öğretim dili olacaktır, işaret levhaları Ukraince ya da en azından Ukraince ve Rusça olacaktır.183 Diğer yandan, Dil Yasası ile Rusça etnik gruplar arası iletişim dili olarak kabul edilmiş ve 1958 yılında çıkarılan ebeveynlerin çocukların eğitim dillerini seçebilme hakkı yinelenmiştir.184 Dil Yasasının ardından sırasıyla 1991’de bağımsızlığın ilan edilmesi, 1992-1994 yılları arasında ulus inşasında yoğun olarak kullanılması ve 1996’da anayasanın kabulü ile Ukrain dilinin statüsü iyice pekiştirilmiştir. Nüfusun etnik yapısına uygun biçimde Ukraince eğitim sistemi

183 Arel’den aktaran Aydıngün, “Ne Doğu Ne Batı…”, s. 248.

184 Jan German Janmaat, “Language Politics in Education and the Response of the Russians in

kurulmak istenmiştir. Örneğin, etnik Ukrain olup, Rusça eğitim görenlere eğitimlerini ana dilinde alma olanağı verilmiş, etnik Ukrain olup, ilkokula yeni başlayanlar için ise Ukraince eğitim zorunlu kılınmıştır. Rusça ise ülkede konuşulan azınlık dillerinden biri olarak kabul edilmiştir.185 Ukraincenin resmî statüsüne karşın Rusça ülkenin geniş bir kesiminde yaygın biçimde kullanılmaktadır. Ukraince, tarihte uzunca bir süre Rusça ve Lehçe karşısında ‘düşük’ statülü bir dil olarak görülmüş, Rusça ve Lehçe’nin resmî memurların dili, Ukraince ise alt düzeyde ve prestiji daha az bir dil olarak algılanmıştır. Bunun sonucunda, Ukraince tek resmî dil olmasına karşın Rusça hâlâ birçok bölgede ve toplumsal alanda Ukraince ile rekabet edebilmektedir.