• Sonuç bulunamadı

TESELSÜL KARİNESİ

Belgede Ticari iş ve sonuçları (sayfa 58-61)

B. YAYMA KRİTERİNİN UNSURLARI

II. TESELSÜL KARİNESİ

Bir işin ticarî iş niteliğinde olmasının en önemli sonuçlarından birisi de, o işin taraflarının teselsül karinesine tâbi olmalarıdır. Teselsül karinesi, iki veya daha fazla kişinin, içlerinden yalnız biri veya hepsi için ticarî niteliği haiz bir iş dolayısıyla di- ğer bir kimseye karşı borç altına girilmesi durumunda, kanunda ve sözleşmede de aksine hüküm olmamak kaydıyla, alacaklıya karşı müteselsil sorumlu olmaları anla- mına gelir (TTK. m.7). Ticarî işlerde teselsülden bahsetmeden önce, genel anlamda müteselsil sorumluluk ve adi işlerde teselsül hususlarının incelenmesi gerekir.

Borç ilişkilerinde alacaklı ve borçlu olmak üzere iki taraf bulunur121. Ancak, her iki tarafta da bir veya birden fazla kişinin bulunması mümkündür122. Alacaklı tarafta birden fazla kişinin bulunması durumu, ticarî işlerde özellik arz etmediğinden dolayı Türk Ticaret Kanunu’nda ayrıca hükme bağlanmamıştır123. Dolayısıyla, ala- caklı tarafta birden fazla kişinin olduğu durumlarda, genel hükümler ticarî işlere de aynen uygulanacaktır. Borçlu tarafta birden fazla kişinin bulunması hâlinde ise Türk Ticaret Kanununa özgü bir takım sonuçlar ortaya çıkar. Borçlu tarafta birden fazla

120

Arkan, s. 88; Bahtiyar, Ticarî İşletme, s. 64; İmregün, s. 24; Ayhan / Özdamar / Çağlar, s. 29; Bilgili / Demirkapı, Ticaret Hukuku, s. 40.

121

Eren, Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2012, s. 1195; Akıntürk, Turgut / Karaman, Derya Ateş, Borçlar Hukuku, İstanbul 2012, s. 141; Ayan, Borçlar Hukuku, s. 26; Hatemi, Hüseyin / Gökyayla, Emre, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2012, s. 325.

122

Eren, s. 1195; Kılıçoğlu, Ahmet, Borçlar Hukuku, Ankara 2013, s. 714; Ayan, Borçlar Hukuku, s. 26; Reisoğlu, Safa, Türk Borçlar Hukuku, İstanbul 2012, s. 386; Hatemi / Gökyayla, s. 325; Oğuzman, Kemal / Öz, Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2013, C. II, s. 449.

123

46

kişinin bulunması hâli farklı şekillerde tezahür edebilir124. Bu tezahür şekillerinden bir tanesi de, müteselsil borçluluk olarak adlandırılan125 birlikte sorumluluk türüdür. Türk Ticaret Kanunu bakımından önem arz eden husus ticarî işlerde borçlular arasın- daki münasebetin niteliğidir. Bu nedenle bundan sonraki açıklamalarda “müteselsil

borçluluk” ifadesini kullanılacaktır. Ancak ticarî işlerde borçlular arasındaki müna-

sebeti incelemeden önce genel olarak müteselsil borçluluk hakkında bazı açıklama- larda bulunmak gerekir.

Müteselsil borçluluk, bir irade açıklaması veya kanun hükmü gereği bölüne- bilir bir edimin birden fazla borçlularından her birinin edimin tamamını ifa etmekle yükümlü bulunduğu; alacaklının ise borcun tamamını ancak bir defa elde etmek üze- re, söz konusu edimi borçlulardan dilediği birinden istemeye yetkili olduğu ve borç- lulardan birinin ifası veya ifa yerini tutan fiiliyle diğerlerinin bu oranda alacaklıya karşı borçtan kurtulacağı birlikte borçluluk hâlidir126.

Müteselsil borçlulukta, alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birisinden isteyebilir (TBK. m.164/1). Kendisine borcun tamamı için başvurulan borçlu, sadece kendi payına düşen kısmı ödemekle yükümlü olduğundan bahisle borcun tamamını ödemekten kaçınamaz. Bu şekilde kendisine düşen kısımdan fazla ya da borcun tamamını ödeyen borçlu, ödedi- ği fazla miktarı diğer borçlulardan talep hakkına sahip olur (TBK. m.167/2). Borcu ödeyen borçlu, diğer borçlulara payları nispetinde rücu hakkını haizdir. Borçlulardan birisinden alınamayan miktarı diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler (TBK. m.167/3).

124

Bu durumun, kısmi borçluluk, bölünmez borçluluk, elbirliğiyle borçluluk veya müteselsil borçluluk şeklinde ortaya çıkabileceği yönünde bkz., Ayan, Borçlar Hukuku, s. 30. Akıntürk / Karaman, s. 141; Oğuzman / Öz, s.449.

125

Müteselsil borçluluğun, doktrinde “pasif teselsül” şeklinde de adlandırıldığı yönünde bkz., Eren, s. 1200.

126

Eren, s. 1200; Ayan, Borçlar Hukuku, s. 32; N. Nomer, Haluk, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 2012, s. 329-331.

47

Müteselsil borçluluk, alacaklı tarafın borcunu güvence altına alan, onun baş- vuru imkânını genişleten kısacası alacaklı lehine kabul edilmiş bir Borçlar Hukuku müessesesidir127. Taraflar, aralarında anlaşmak suretiyle, birden fazla borçlu arasında müteselsil borçluluğun geçerli olacağını serbestçe kararlaştırabilirler. Bununla birlik- te kanun koyucu bazı hâllerde, müteselsil borçluluğun, tarafların iradesine bırakıl- maksızın, kabulünü uygun görmüştür128. Örneğin, haksız fiile birden çok kişinin bir- likte sebep olması hâlinde fiili ika edenler, ortaya çıkan zarardan müteselsil olarak sorumludur129. Yine, bir malvarlığının veya işletmenin aktif ve pasifleri ile birlikte devredilmesinde, devreden ve devralan, işletmenin borçlarından, iki yıl süre ile mü- teselsil olarak sorumlu olurlar130 (TBK. m.202/2). Adi şirket ortaklarının şirket borç- larından sorumluluğu da kanun gereği müteselsil sorumluluk olarak kabul edilmekte- dir (TBK. m.638/3).

Kanunda öngörülen müteselsil sorumluluk hâllerinden birisi de TTK. m.7’de düzenlenen teselsül karinesidir. Teselsül karinesi, ticarî işler açısından kabul edilmiş kanuni bir müteselsil sorumluluk hâlidir. Adi işlerden farklı olarak, ticarî işlerde, borçlular arasında müteselsil sorumluluğun varlığı karinedir (TTK. m.7). Adi işlerde ise, borçlular arasında müteselsil sorumluluğun kabulü için, kanunda öngörülen istis- nalar hariç, taraflar arasında açık veya örtülü bir anlaşma olması gerekir131. Bir diğer

127

Hatemi / Gökyayla, s. 325. 128

Ortak kusurla zarar verenlerin sorumluluğu, bir malvarlığının veya işletmenin bütün aktif ve pasifleriyle devredilmesi, birlikte ariyet alanların sorumluluğu, birlikte vekalet verenlerin sorumluluğu, birlikte vedia verenlerin sorumluluğu, adi şirket, mirasçıların sorumluluğu, ticarî işlerde teselsül karinesi gibi kanunda öngörülen hallerin müteselsil sorumluluğa örnek olduğu yönünde bkz.,Ayan, Borçlar Hukuku, s. 33. Akıntürk / Karaman, s. 146; Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, s. 715 - 719; Arkan, s. 68.

129

Ayan, Borçlar Hukuku, s. 34. 130

Reisoğlu, Safa, Borçlar Hukuku, s. 441. 131

48

ifade ile adi işlerde, borçlular arasında teselsülün olması istisnai bir nitelik taşır132. Ticarî işlerde ise, borçlular arasında teselsül kural, adi sorumluluk ise istisnadır133.

Belgede Ticari iş ve sonuçları (sayfa 58-61)