• Sonuç bulunamadı

1.6. Yöntem

1.6.1. Araştırma Türü

1.6.1.1. Temellendirilmiş Kuram Türleri

TKY konusunda Glaser ve Strauss’un iki farklı yorumunu hariç tutarsak popüler anlamda iki yaklaşımın gündeme geldiğini söyleyebiliriz. Bunlardan birincisi Corbin ve Srauss’un (1990,1998) sistematik ve analitik prosedürlerle gelişen görüş, ikincisi ise Charmaz’ın (2005,2006) yapısalcı yorumuyla gündeme getirdiği TKY görüştür.

Corbin ve Strauss’un geliştirmiş olduğu TKY sürecini şu şekilde özetlemek mümkündür: Araştırmacı bir sorunsaldan hareket ederek çalışma alanına ziyaretlerde bulunur. Görüşme yapılacak kişiler teorik örneklemeye uygun seçilirler. Amaç kuramı en iyi şekilde oluşturmaya yardımcı olacak kişilerle görüşmektir. Mülakat verisi için 20-30 kişi dillendirilmiş olsa da esasında çalışma sahasına yapılan ziyaretler tam doyuma ulaşıncaya kadardır. Kategoriler eşzamanlı olarak oluşturulmaya çalışılır. Kategori olgulardan, olaylardan ve durumlardan yola çıkarak oluşturulan bir bilgi birimidir. Mülakatılar dışında araştırmacı, gözlemlerden ve çeşitli dokümanlardan da faydalanabilir ancak bunları sıklıkla kullanmaz. Verilerin toplanması aşamasında analizler başlatıldığı için alanla teorik inşa arasında sürekli canlı bir trafik söz konusudur. Verilerden bilgiyi damıtmak ile ortaya çıkarılan kategoriler arasında sürekli karşılaştırma yöntemi uygulanır.

Araştırmacının veriyi işlemesi, temel bilgi kategorilerini kodlayacağı açık kodlama ile başlar. Açık kodlama sürecinde merkezi fenomen olarak belirleyeceği bir çekirdek kategori ile birlikte eksenel kodlamaya geçilir. Ancak süreç döngüseldir veyahut ‘zig-zag’larla örülüdür. Zira tekrar veriye geri dönülür.

Çekirdek fenomenin etrafında yeni kategoriler oluşturulur. Söz konusu yeni

61

kategoriler için Corbin ve Strauss (1990) tarafından farklı türler önerilir. Bunlar;

çekirdek fenomene nelerin, hangi faktörlerin etkili olduğu nedensel koşullar;

çekirdek fenomene karşı alınan önlemler olarak stratejiler; stratejileri etkileyen durumsal faktörler açısından bağlamsal ve müdahil koşullar ve son olarak stratejileri kullanımından ortaya çıkan sonuçlardır. Oluşturulan bu kategoriler eksenel kodlama sayesinde bir görsel modelle çekirdek fenomen ile ilişkilendirilir.

Nihayetinde ise modeldeki kategoriler arasında ilişki kurmak ve tanımlayıcı bir hikâye oluşturmak maksadıyla önermeler veya hipotezler oluşturulur. Bu süreç ise seçici kodlamadır (Creswell,2013:86).

Corbin ve Strauss (1998), yukarıdaki süreçlerin modelini daha gelişmiş bir halini de ortaya koymuşlardır. Üzerinde durulan fenomeni etkileyen makro ve mikro koşullar arasındaki ilişkilerin açığa çıkartılmasına imkân veren koşulsal matris geliştirmişlerdir. Koşullu matris bir dizi iç içe girmiş dairelerden meydana gelir.

Bireyler, gruplar, topluluklar, organizasyonlar, bölgesellik, ülke ve küresel dünya gibi genişleyen düzlemleri içerir (Creswell,2013:87). Ancak koşulsal matris nadiren uygulanan bir yöntemdir. Araştırmacılar, ağırlıklı olarak seçici kodlama ile sonlandırılan düşük düzeyli temellendirilmiş kuram yöntemi tercih ederler. Koşulsal matris ise daha soyut ve genel bir kuram niteliğindedir (Creswell ve Brown, 1992).

Charmaz (2005, 2006) ise çeşitli yerel dinamikleri, çoklu gerçeklikleri, görüşleri ve eylemleri dikkate alan ve bunların karmaşıklığına vurgu yapan bir temellendirilmiş kuram yöntemi dillendirmiştir. Onun TKY anlayışında yapılandırmacılık esastır ve yorumlayıcı yaklaşım içerisindedir. Charmaz’ın (2006) yapılandırmacı kuramına göre sosyal dünyadaki gizli bağlar, durumlar ve ilişkiler içerisindeki gömülü deneyimleri öğrenebilmek gereklidir. Çeşitli ve zengin veri

62

toplama uygulamalarını kabul etmekle birlikte Charmaz (2006) bireylerin görüş, değer dünyası, hisler, varsayımlar ve ideolojiler üzerinde daha çok durmaktadır.

Karmaşık terim ve uygulamaların, kavramsal haritaların, sistematik yaklaşımların kuram oluşturmayı sağlıksız kıldığını öne sürmüştür. Daha çok aktif kodları (yeniden düzenlenen yaşam gibi) kullanma eğilimindedir. Ayrıca; araştırmacı araştırma sürecinde daha çok rol sahibidir Charmaz’ın yaklaşımında. Kişisel deneyimlerini de ön plana çıkartabilir. Kategoriler hakkında kararlar verir, serilere sorular sorar (Creswell,2013:87-88).

Teori Tanımlama veya Görsel Model

Açık Kodlama Eksenel Kodlama Seçici Kodlama Koşullu Matris

#1 #2 #3 #4 Hikayeleştirme Önermeler

Nedensel Koşul Müdahale ve Bağlam Stratejiler Sonuçlar

Şekil 4. Teori Tanımlama veya Görsel Model Kaynak: Creswell (2013:208).

Temellendirmiş kuram çerçevesinde yürütülecek araştırmayla ilgili Creswell (2013) “Teorinin betimlenmesi veya görsel model” kodu kullanılacak şekilde bir şablon özeti ortaya koymuştur. Şekil 1’de de görüleceği üzere dört ana eksende kodlama süreci söz konusudur (açık kodlama, eksenel kodlama, seçici kodlama ve koşullu matris). Koşullu matris ayrı bir kodlama biçimi olarak kullanılabilmektedir.

63

Her ne kadar TKY’e dayalı araştırmalarda pek fazla koşullu matris kullanılmamış olsa da bu çalışmada koşullu matrisin makro ve mikro yapılara dikkati çeken olanakları el verdiğince kullanılmaya çalışılmıştır.

Temellendirilmiş kuramda amaç verilerden hareketle soyutlamalar yapmak, teori geliştirmektir. Dolayısıyla bütün işlem süreci bu ama yönelik dizayn edilir. bu noktada, ele alınan olgunun temel karakteristik özelliğini ifade eden merkezi veya çekirdek bir fenomen kritik bir öneme haizdir. Üç kodlama süreciyle farklı nitelikte soyutlama düzeyinde kategoriler ortaya konulur. İlk aşamada bu kategoriler kodlanır veyahut etiketlenir. İkincisinde kategoriler arasında ilişkiler ortaya konulur. Üçüncü aşamada ise daha yüksek bir soyutluk derecesinde kavramlaştırmaya ve açıklamaya gidilir.

Açık kodlamada ham verilerde tekrar eden sabit kodlar ortaya konur. Veriler açılır ya da kırılır. Verilerde kuramsal inşaya olanak tanıyacak kod setleri betimlenmeye çalışılır. Veriler kavramsallaştırma ve kategorikleştirme parçalara ayrılır. Benzer olaylar, eylemler, etkileşimler, görüşler kategorilere ve alt kategorilere ayrılır, böylece gruplandırmaya gidilmiş olur. Bu analitik süreçte uygun olmayan kategorik gruplandırmalarda sabit karşılaştırma yöntemiyle ayıklanmaya gidilebilir (Strauss ve Corbin, 1998).

Temellendirilmiş kuram çalışmasında “açıklık ilkesi” önemli bir noktadır.

Zira temellendirilmiş kuramda, bilgi toplama ve analiz birbirinden bağımsız süreçler değil, eş zamanlı yürüyen süreçlerdir ve “açık kodlama” (open coding) aşamasındaki kuram geliştirme ile açıklık ilkesi arasındaki mantıksal bağa dikkat edilir (Kasapoğlu, 2015:23).

64

Eksenel kodlamada ise teorik etiketleme düzeyinde bir süreçtir. Açık kodlamada meydana serilen ana kategoriler ile alt kategoriler arasında rabıtalar kurulur. Veriler, bir eksen üzerine yerleştirilerek bağlantı sağlanır. Ele alınan olgunun nedensel koşulları, müdahaleci tarafları, bağlamsal tarafı, çeşitli eylem stratejileri ve nihayetinde sonucuyla birlikte analiz edilmesi eksenel kodlamayı meydana getirir.

Seçici kodlamada ise asli veya merkezi bir kategori seçilerek onun üzerinde yoğunlaşma sağlanır. Eksenel kodlamayla birlikte ortaya konulan önermeler seçici kodlamada ele alınır. Artık gerçekleştirilen analiz ve çözümleme seçici kodlama ile birlikte bütünleştirilir. Temel kategori çerçevesinde temalar ilişkilendirilir.

Bütünleştirme aşamasında temel kategorilerle birlikte olguyu açıklayan ve teorik çerçeveyi tanıtlayan anahtar kavramlar ile betimleyici bir hikayeleştirmeyle ortaya konulmuş olur. Bu noktaya kadar araştırma ve analiz süzgecinden geçen kategoriler sürekli karşılaştırma yöntemiyle elde edilmiştir. Ancak seçici kodlamada nihai amaçların en başında çekirdek bir kategori etrafında diğer kategorilerin ilişkilendirilmesi ve birleştirilmesi gelir (Strauss ve Corbin, 1998).

Strauss ve Corbin (1998) TKY’e dayalı çalışmanın yazımında analitik bir hikâye yazılabileceğine de dikkati çekerler. Hikâye yazımının seçici kodlama aşamasında verilmesi beklenir. Ayrıca kategoriler arasındaki ilişkiler çeşitli varyasyonlar ve bağlantılar temelinde açıkça belirtilmesi gerekir. Önermelerin ileri sürüldüğü eksenel kodlamada hikâye merkezi bir yer tutar. Zira teorik çözümlemeler eksenel kodlama üzerine inşa edilir. Veride keşfedilen açık kodlar belirli bir şema izlencesini verebilir. Bu aynı zamanda teorinin bir şemasını meydana getirir.

Nedensel koşullar, merkezi fenomen, müdahil koşullar, bağlamlar, stratejiler ve

65

sonucun kapsandığı eksenel kodlama bu şema üzerine bina edilir. Önermelerin ileri sürüldüğü eksenel kodlamada hikâye merkezi bir yer tutar. Zira teorik çözümlemeler eksenel kodlama üzerine inşa edilir (Strauss ve Corbin, 1998). Charmaz’ın (2006) yaklaşımında ise Strauss ve Corbin’in (1998) şematik tasarımına gerek duyulmaz.

Buna mukabil teorinin önemine daha çok dikkat çekilir. Teoride ortaya konulan kategoriler daha yakından ele alınır.

Temellendirilmiş kuram yöntemi, çalışma süreci boyunca evrim geçirebilir.

Her ne kadar örneklem ve veri toplama alanları baştan belirlenmeye çalışsa da bu araştırma sürecinde değişebilir, gelişebilir. Bu noktada doygunluğa ulaşmak adına ayırt edici örnekleme de kullanılabilir. Ayırt edici örneklemede araştırmanın başlangıç sürecinde görüşülen kişilerden elde edilen bilginin yeni kişilerle görüşülerek doğruluğunun onaylanmasına dayalı bir strateji tesis edilir (Creswell,2013:229, 286).

Temellendirilmiş kuramda “koşulsal matris” (conditional matrix) geliştirmek önemli bir yer tutar. Araştırmaya gerekçe olan sosyal problemin tarihsel, ekonomik, sosyal ve kültürel koşulların çerçevesinin bilgisi, araştırma sorularının sorulmasında ve kodlama süreçlerindeki kategorikleştirme sürecinde kolaylıklar sağlamaktadır (Kasapoğlu, 2015:34). Koşulsal matris ile makro-mikro ve nesnel-öznel düzlemler arasında bir senteze gitmek mümkündür.

Temellendirilmiş kuramın tercih edilmesinde, bu yöntemin pozitivizm ve yorumlayıcı metodolojik yaklaşımları sentezleyebilmesi, betimlemenin ötesine geçip açıklama imkânı da sunabilmesi, yeni kavramlar geliştirmeye olanak vermesi, kuramsal ve uygulamalı sosyolojiyi birbirine yaklaştırması, mikro olaylardan

66

hareketle orta ölçekli yapısal analizlere fırsatlar sunması (Kasapoğlu, 2015:32) gibi pek çok niteliği etkili olmuştur.

Temellendirilmiş kuram, birden fazla nitel geleneğin birlikte kullanımına olanak sağlamaktadır (Kasapoğlu, 2015:34). Bu imkân dâhilinde bu çalışmada çeşitli biyografilere de başvurulmakta, saha araştırması dışında elde edilen ikincil kaynakların analizlerine de yer verilmektedir.