• Sonuç bulunamadı

1.6. Kurumsal İletişimde Kullanılan Araç ve Yöntemler

1.6.3. Görsel – İşitsel İletişim Araçları

1.6.3.1. Televizyon

Görsel-işitsel araçlar içerisinde en geniş kitleye, en çabuk ulaşılabilen televizyon (Canöz, 2007: 100) alıcıya görüntü, ses, özel görsel efekt sunan nitelikleriyle mesajı daha da etkili hale getirir, iletilerde esneklik olanakları (Peltekoğlu, 2010: 186) televizyon haberlerine, politikaların asla yapamadığı bir hız ve kararlılıkla dünyadaki olayları şekillendirme ortamı ve imkânı sağlar (Anholt, 2003: 287).

20.yüzyılın en önemli kitle iletişim aracı haline gelen ve toplumsal etkileri bakımından diğer bütün kitle iletişim araçlarını gölgede bırakan televizyon,1800’lü yılların başından itibaren art arda yapılan birtakım buluşların sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye’de ise televizyon yayıncılığı 16 Temmuz 1952’de İstanbul Teknik Üniversitesinde başlamıştır. İlk deneme yayını ise 31 Ocak 1968’de TRT Ankara televizyonda yapılmıştır. 1 Mart 1990 tarihinde Türkiye’de ilk özel televizyon Magic Box Star 1’in test sinyali vermesi (Şeker, 1999: 39-43) ile Türkiye’de televizyonculukta yeni bir döneme ve kurumsal iletişim çalışmalarında farklı bir etaba geçilmiştir.

1.6.3.2. Radyo

Radyonun ana öğesi sestir. Gözün göreceği bir görsel mesaj yoktur. Verilen sesli mesajın akılda bıraktığı zihinsel görüntü ile etki sağlar. Farklı lisanlarda yapılan en uzak mekanlara kadar giren, gün boyu süren yayınlar; erişiminin yüksek ve ucuz olması, insan sesinin etkisi, müziğin desteği ve dinlerken başka bir işle meşgul olabilme özelliği, radyoyu hâlen kullanılır kılmaktadır. İnternet üzerinden yapılan yayınlarla radyoya erişim daha da kolaylaşmış, ekran başında çalışırken aynı bilgisayar ekranından radyo dinleme olanağı doğmuştur. Araba kullanırken, kitap okurken, yemek yaparken açık olan radyo iletilerinin hedef kitleyle buluşmasının kolay olması, ulaşım avantajıdır (Peltekoğlu, 2010: 184). Kurumsal iletişim faaliyetleri açısından, TV ile iletilen mesajın (reklam, konuşma) ulaşım ve dinleme avantajı olan radyoda tekrarlanması ile hafızalarda daha kalıcı olması sağlanabilmektedir (Türkkan, 1998: 58).

1.6.3.3. Film

Kurumsal iletişim faaliyetleri arasında yer alan en önemli etkinliklerden biri de filmlerdir. Belgesel içerikli, kültürel amaçlı, kurumsal eğitim ve tanıtım amacıyla filmler yapılmaktadır. Filmler firmayı yurt içi ve yurt dışında tanıtmak amacıyla yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Kurumun fiziksel görüntüsü, üretim süreci, sosyal tesisleri ve faaliyetlerinin görüntülerinin arşivlenmesi, film çalışmalarında ve diğer kurumsal iletişim faaliyetlerinde kullanım kolaylığı sağlamaktadır (Sabuncuoğlu, 2016: 184).

Filmler, kurum içi kurumsal iletişim faaliyetlerinde de aktif olarak kullanılmaktadır. Oryantasyon için filmler, slaytlar, videolar, kapalı devre TV’ler yaygın şekilde kullanılmaktadır (Peltekoğlu, 2016: 523). Kurumsal tanıtım filmleri maliyetli bir çalışma olmasından dolayı genelde büyük kuruluşlar tarafından hazırlatılmaktadır. Kurumun gelişim hikayesi, hizmetleri anlatılmakta, kurumun hedef kitlelerine göre de spesifik filmler yapılmaktadır (Arklan ve Taşdemir, 2010: 198).

Kurumsal iletişim uzmanları kurumun faaliyetlerini anlatan tanıtım ve bilgilendirmeye yönelik filmler hazırlamaktadır. Kimi zaman 2-3 dakikalık hazırlanan filmler, yazılı ve sözlü faaliyetleri desteklemek için de kullanılmaktadır (Peltekoğlu, 2016: 261).

1.6.3.4. Fotoğraf

Kurumsal iletişimin temel materyallerinden biri de fotoğraflardır. Hazırlanacak bazı faaliyetler için olmazsa olmaz malzeme fotoğraflardır (Arklan ve Taşdemir, 2010: 199).

Kurumsal iletişim uzmanları görseller için farklı donanımlara da sahip olmalıdır. Hazırladığı faaliyet konusu ile görseli nasıl bütünleştireceğini, medyada kullanımı için editörlerin talebine uygun karelerin hazırlamasını ve en önemlisi fotoğrafçı ile nasıl çalışacağını bilmesi gerekmektedir. Kurumsal iletişimde fotoğrafın kullanım alanları (Peltekoğlu, 2016: 287-288):

- Gazete, dergi, internet sitelerine ve teknik basına gönderilen bülteni desteklemek,

- Kurum gazetesi, dergisi, broşür vb çalışmaları görsel olarak zenginleştirmek,

- Arşiv yapmak,

- Açık hava çalışmalarında fotoğrafların olumlu etkisinden faydalanmak,

- Eğitim amacıyla ve araştırmalarda kullanmak,

- Makalelerin içeriğini zenginleştirmek,

- Basın konferanslarını, sergileri desteklemek.

Kurumun web sitelerinde kurumun üretim ve sosyal faaliyetlerinin yöneticilerinin fotoğraflarına yer verilmeli, bu fotoğrafların çözünürlüğü ajanslar ve basın için yüksek çözünürlükte olmalıdır (Yavuz, 2016: 67).

Fotoğrafların sosyal mecralarda da kullanılması önemlidir. İstisnasız tüm paydaşlarda resim, grafik ya da video gibi göze hitap eden bir görsel olmalıdır. Skyword tarafından yürütülen bir çalışmanın sonucu bir makalede resim ya da bilgi görseli kullanıldığı zaman aynı kategoride olan ama görsel kullanılmayan makalelere göre görüntülenme oranı %94 artmaktadır (Kawasaki ve Fitzpatrick, 2015: 52).

1.6.3.5. İnternet

Günümüzde iletişim araçları içerisinde en yaygın, en yeni ve popüler olanı internettir (Mavnacıoğlu, 2015: 25). İnsanların duygu düşüncelerini, paylaşmalarını olanaklı kılan dilden sonra kimilerine göre insanlığın en büyük ikinci keşfi internet olarak tanımlanmaktadır (Odabaşı ve Oyman, 2003: 325). İnternetin en büyük etkisi ise iş yaşamında gerçekleşmiştir.

Kurumsal iletişim faaliyetlerinde internet çok fonksiyonlu iletişim kanalları sunmaktadır. Kurumlar için web siteleri tanıtmada ve etkileşim sağlamada önemli bir araçtır. İnternet, elektronik posta ile iç ve dış hedef kitleye özellikle medyaya hızlı ulaşım olanağı sağlamaktadır. Kurum içi kurumsal iletişim çalışmalarında kullanılan intranet ise hızlı ve doğru bilgilendirme ile kurumlara bütünleşme imkânı

sunmaktadır. Extranet, kurumla iş bağlantısı olan birim ve şirketlere yetkilendirme ile kontak kurma imkanı sağlayan, dinamik sistemdir. Online veri tabanı ise kurumsal iletişim çalışmalarında kaynak olarak, tanıtım amacıyla kullanılmaktadır. Kurumsal iletişim çalışmalarında bloglar aktif iletişim ortamı sağlarken, Networklar bilgi alışverişinde kullanılmaktadır (Bakan, 2008a: 375-381)

İnternete kurumsal açıdan bakıldığında bugün en küçük kurumdan uluslararası kurumlara kadar birçoğunun en azından bir web sitesi hazırlayarak internette yer aldıkları görülmektedir. İnternet çağında web siteleri, kurumların kamuoyuna açılan ilk yüzü konumundadır (Uzunoğlu vd., 2009: 130). Bu konumlandırmada web sitesi iş alanı olarak mı yoksa markanın tutundurma aracı olarak mı kullanılacak, bu gibi konumlandırma faktörleri söz konusudur. Önemli olan konumlandırmaya karar vermeden önce bu faktörlerin dikkatlice değerlendirilmesidir (Ries ve Ries, 2001: 33).

Kurumlar bir kez web sitesine sahip olunca siber evrene ulaşmış olurlar. Günümüzün en önemli iletişim cephesinde mülk edinmiş olurlar ve siber evrende mülk sahibi olmanın kuralları farklıdır. Sonsuz arz vardır. Kurumun adres ve keşif kolaylığının sağlanması çok önemlidir (Bender ve Torok, 1999: 190-192).

İnternet, kurumlara dinamik bir ortam sunmaktadır. Son dakika değişiklikler, güncellemeler çok az gayret ve maliyetle gerçekleştirilmektedir. Diğer medya uygulamaları için fotoğrafların, metinlerin, videoların aktarımına kolaylık sağlamaktadır. Kısaca internet ve kurumların web siteleri gazete, TV, radyo ve derginin olanaklarını içinde barındırabilmektedir. Dijital medya üretkenliğe açıktır ve ses, görüntü ve yazıyı sınırsız yollarla etkileşimli bir şekilde birleştirebilmektedir (Odabaşı ve Oyman, 2003: 327).

Knapp, internetin eşsiz anahtar rolünü doğru kullanmak için web sitesi çalışmalarında dikkat edilmesi gereken hususları şu şekilde sıralamaktadır (Knapp, 2000: 175-178):

- Girişte beklemeden ve ilk 10 sn. içerisinde dikkati çekecek bilginin sunumu olmalıdır,

- Yararlı ve ilginç içerik, hedef kitleye uygun hazırlanmalı ve güncellenmelidir,

- Yenilikler başlığı ile ziyaret sıklığı, merak uyandırarak süreklilik sağlanmalıdır,

- Hatasız metin, mesaj içeriği olması önemlidir,

- Sayfalarda, bağlantılarda geçiş kolaylığı olmalıdır,

- Sitenin tasarımı site haritası ile anlaşılır şekilde yönlendirmeli, ulaşılabilirliği kolaylaştırmalıdır,

- Sitenin tasarımı kurum/marka stratejisine uygun olmalıdır,

- Ayrıntıdan uzak, özlü bilgi ve ilgi çekici olmalıdır,

- Ziyaretçinin dikkatini çekecek tasarım olmalı ama abartıdan kaçınılmalıdır,

- Web sayfaları her monitörden görülmelidir yoksa görsel hedefe ulaşılamaz,

- Zekice yapılan tasarım, yükleme süresini azaltmalıdır,

- Her sayfada arama butonu görünür olmalıdır,

- Ziyaretçinin her sayfada kurumun/markanın iletişimine ulaşabilir olması önemlidir,

- Arama motorlarına/rehberlere iletilen anahtar sözcükler sitenin bilinirliğini, ulaşılabilirliğini arttıracaktır,

- Web sitesine ulaşan ziyaretçinin maillerine hızlı dönüş yapan kurum çalışanları kuruma güveni, memnuniyeti sağlayacaktır.

İnsanların web sitelerini nasıl takip ettiğini bilmek, etkili bir web stratejisi geliştirmek için ilk adımdır. Web sitesinin takipçi sayısı yazılım programları sayesinde günlük olarak takip edilebilmektedir. Bu bilgi kuruma zayıf bilgileri güçlendirme imkânını günlük olarak sağlamaktadır (Harris ve Whalen, 2009: 235- 238). İnternet uygulayıcılar tarafından bilgi toplama, kamuoyu tepkilerini izleme ve çeşitli konular hakkında kuruluşun hedef kitleyle doğrudan diyolog sağlaması açısından da önemli bir araç olarak kullanılmaya başlanmıştır (James, 2008: 138).

Web siteleri kurumsal iletişim çalışmalarında medyayla ilişkilerde de aktif olarak kullanılmaktadır. Anında haber paylaşım kolaylığı ile bilgilendirme hızı sağlamaktadır. Gazetecilere web siteleri aracılığıyla fotoğraf, video, bülten, metin, farklı kaynaklara yönlendirme için link imkanı, kurum hakkında detaylı bilgiler için raporlar, istatistiki verilere, kurumsal yayınlara ulaşma kolaylığı da sağlamaktadır.

İnternetin ilk gelişim evresi de diğer medya araçları gibi iletim ağırlıklıydı. İnternetin web 1.0 olarak adlandırıldığı dönemlerde bilgi sadece klasik medyada olduğu gibi tek taraflı olarak verilmekteydi (Çağıl, 2017: 5). İnternetin iletişim farkı ve geleneksel medya dönemi web 2.0 teknolojileri sayesinde farklılaşmıştır (Güçdemir, 2012: 35). Kullanıcı içerikleri üretebilme ve paylaşabilme imkanına bu uygulama ile ulaşmıştır (Zengin, 2017: 35). Artık internet sitelerine kullanıcılar da bilgi yazabilmekte ve sitenin içeriğini değiştirebilmektedir. İlk etapta bloglar ve yorumların yazılmasıyla başlayan süreç, ilerleyen zamanlarda sosyal medya olarak tanımlanmaya başlanılmıştır (Çağıl, 2017: 5). Sanal medyanın olmazsa olmaz araçları dijital medya araçlarıdır. Dijital medyayı, internet teknolojilerinin ve araçlarının gelişmesiyle, kullanıcıların zaman-mekan gibi kavramlara bağlı olmadan interaktif bir şekilde, etkileşimde bulundukları sanal ortamlar olarak tanımlamak mümkündür (Özbay ve Dağıtmaç, 2017: 131).

Gelişen teknoloji ile iletişim sektörü genişleme yaşarken, birey ve toplumun bilgi alma, toplumsallaşma ve eğlenme ihtiyaçlarında da değişiklikler olmuştur (Taşdemir, 2017: 184). Sosyal medya aslında yeni bir mecradır. Bu mecranın farklılığı dilidir. Dilinin dijital olması mesajı gönderenin global çevreyle paylaşım yapması, interaktifliği sağlayabilmesi bu mecrayı önemli ve farklı kılmaktadır (Castells, 2007: 248).

Sosyal medya, kurumlar için hedef kitlelerine ulaşmada, bilinirliğini arttırmada önemli bir araçtır (Yalçın, 2016: 2). Yeni neslin sanal ortama taşıdığı sosyal etkileşimler, ilişki ağları yaygınlaştıkça, insanın ortak olan duygu paylaşımı yerellikten uzaklaşarak, globalleşen farklı ve zengin içeriklerle, dışa vurulmaya devam etmektedir (Erel vd., 2015: 203).

İnternet kullanımı kurumsal iletişim çalışmalarında ilkeleri değilse bile çalışma sistemini tamamen değiştirmiştir. Kurum içi ve dışındaki çalışmalarda daha hızlı ve ekonomik ortam sunmuştur. Web siteleri enformasyonu sağlarken imaj oluşturmada önemli bir araç haline gelmiştir. Gazete, dergi, TV gibi geleneksel araçlar tek yönlü iken bloglar gibi sosyal medya ortamları özellikle kurum haberlerinde geri dönüş almayı hızlandırmış, sosyal sorumluluk çalışmalarının popüler paylaşımını sağlamıştır. Sosyal medyadan hızlı dönüşler kurumsal iletişim çalışmalarında erken uyarı sistemi olarak kullanılmakta, krize dönüşmeden müdahil olma imkânı sağlamaktadır (Sayımer, 2012: 133-134).

İnternetin sağladığı geri dönüşüm, büyük veriler kazandırmaktadır. Bu sayede kurumlar, müşterilerine dair daha önce hiç keşfedilmemiş iç görüler elde edebilmekte; bir sonraki üretimin, hizmetin ne olması gerektiğini, müşterilerin gözündeki pozisyonunu yüz binlerce sosyal medya paylaşımı üzerinden büyük veri analiziyle tespit edebilmektedir (Ertemel, 2016: 14).

Günümüzde sosyal medya olarak adlandırılan iletişim teknolojilerinden en sıklıkla kullanılan iletişim teknikleri şöyledir (Aziz, 2017: 93):

- Bloglar: Blogger, skyblog, wordpress,

- Fotoğraf paylaşım ağları : İnstagram,

- Mikrobloglar: twitter, weibo,

- Ses ve müzik paylaşım ağları: Youtube,

- Sosyal ağlar: Facebook, linkedin, VK,

- Sosyal İşaretleme, imleme ağları: Pinterest,

İKİNCİ BÖLÜM

KURUMSAL İLETİŞİM FAALİYETLERİ VE KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÖRNEĞİ

2.1. Belediye Tanımı

Belediye sözcüğünün kökeni Arapça belde kelimesine dayanmaktadır. Belde kelimesi insan topluluğunun ikamet amacı ile oturduğu konum, yer anlamını taşımaktadır. Belediye ise beldeye ilişkin kuruluş veya yönetim anlamındadır (Göymen, 1997: 29).

Belediye terimi Türk tarihinde Tanzimat ile kullanılmaya başlanmıştır. Şemsettin Sami’nin Kamus-ı Türki adlı eserinde belediye bir şehrin umumi işleri ve sair ihtiyaçlarına bakan idare olarak açıklanmıştır (Aktaran Uyar, 2004: 1).

Türk Dil Kurumunun tanımında ise ilçe, kasaba, belde vb. ikamet merkezlerinde esnafın denetimi, toplu taşıma, su, temizlik, aydınlatma gibi kamu hizmetlerine yapan, yöneticileri başkanı ve azası halk tarafından seçilen, tüzel

kişiliğe sahip örgüt olarak tanımlanmaktadır.

(http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5b5 bfd0a90a8d0.11811005, 2018).

Belediyenin tanımı 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 3. Maddesinde ise şu şekildedir: Belediye, belde halkının mahallî müşterek nitelikteki gereksinimlerini karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenlerin oyları ile seçilerek oluşturulan idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisini ifade etmektedir. Kanunda Belediyenin organları Belediye Meclisi, Belediye Encümeni Meclisi ve Belediye Başkanı olarak açıklanmaktadır. Belediyenin beldesi, belediyesi bulunan yerleşim alanını kapsamaktadır. Belediyenin mahallesi ise belediyenin sınırları içinde gereksinimleri ve öncelikleri benzer özellikler arz eden ve sakinleri arasında komşuluk ilişkisi bulunan idarî birimi olarak tanımlanmaktadır (http://www.mevzuat.gov.tr/Metin1.Aspx?MevzuatKod=1.5.5393&MevzuatIliski=0 &sourceXmlSearch=&Tur=1&Tertip=5&No=5393, 2018).

Keleş ve Mengi’nin tanımında belediye, belde halkının mahalli ortak gereksinimlerini karşılamak için kurulan ve karar organı müntehiplerin oylarıyla seçimiyle oluşan, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisidir (Keleş ve Mengi: 2017: 123).

Tarhan ve Bakan ise belediyeleri, özerkliği ve tüzel kişiliğiyle, seçilmiş organları ve bütçesiyle yerel halkın gereksinimlerini karşılamak, hizmet sunmak amacıyla kurulmuş idari yapılar olarak tanımlamaktadır (Tarhan ve Bakan, 2013: 25).

Ergin ise belediye kavramını, müşterek çıkarlar ve ihtiyaçların zorlaması ile belde halkının, hükümetin yetkilerinin sınırlarını belirlediği yerlerde, seçtikleri yöneticilerinin hizmetleri ile sorunlarını çözmesi olarak tanımlar (Aktaran: Yurdakul vd., 2011: 202).

Bir başka tanımda belediyeler, beldenin ve belde halkının ihtiyaçlarını karşılayan ve hizmetler sunan tüzel kişilikler olarak tanımlanmaktadır (Yurdakul vd., 2011: 200).

Özüpek’in tanımında ise belediye, kent halkının seçimiyle görevlendirilen yerel halkın kontrolünde hizmet veren, çalışmalarına, faaliyetlerine ve personeline sürekli erişilen ve gündemde kalan bir örgütsel yapıdır (Özüpek, 2013: 28).