• Sonuç bulunamadı

1. DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI

1.4 Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarına Yönelik Kuramsal Yaklaşımlar

1.4.1 Tekelci Avantaj Teorisi

1960’lı yıllara kadar DYSY’nin açıklanışı, sermayenin düşük getiri sağlayan bölgelerden, yüksek getiri sağlayan bölgelere doğru hareket ettiğini ileri süren standart neoklasik sermaye hareketleri teorisi ile sınırlı bir görünüm arz etmekteydi. Bu yaklaşıma göre DYSY, portföy yatırımlarıyla aynı şekilde değerlendiriliyor ve sadece faiz oranlarındaki uluslararası farklılıklara ve getiri oranlarına bağlı olduğu kabul ediliyordu. Hymer, portföy yatırımları ile doğrudan yatırımların birbirleri ile eş anlamlı olarak kullanılmasına ilişkin bu hakim görüşteki eksikliği fark etmiştir.58 Porföy yatırımlarıyla DYSY arasındaki can alıcı ayrımı yaparak daha önceki teorisyenler tarafından ortaya konulan uluslararası sermaye hareketleri yaklaşımından farklı bir yaklaşım ortaya koymuştur.59 Buna göre, ABD’nin net DYSY ihracatçısı iken net portföy yatırımı ithalatçısı olduğuna işaret ederek bu iki yatırım türü arasında fark olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, DYSY üretici firmalar tarafından gerçekleştirilmekteyken, portföy yatırımlarıyla ağırlıklı olarak finansal kurumlar ilgilenmektedir.60

Hymer’a göre doğrudan yatırımları açıklayan ve portföy yatırımlarından ayırt eden anahtar konsept firmanın yatırımları üzerindeki kontrol düzeyidir. Hymer’ın teorisinin temeli, DYSY’da yatırımcının, yabancı işletmenin üretim faaliyetleri üzerinde kontrole sahip olmasına dayanmaktadır.61 Kontrol bir yatırımcının yabancı kuruluşun sermayesinin

%25’inden fazlasına sahip olması şeklinde tanımlanmaktadır. Buna göre bir yatırımcı yabancı kuruluşu doğrudan doğruya kontrol gücüne sahipse bu doğrudan yatırımı, değilse portföy yatırımını ifade etmektedir.62

Hymer’a göre yurtdışında üretim yapmak isteyen firmaların önünde bir takım giriş engelleri vardır. Bunlar, belirsizlik, yatırım yapılan ülkedeki milliyetçilik eğilimi ve kur riski olarak sıralanabilir. Bu giriş engellerine rağmen firmaların neden DYSY’ye yöneldiklerini ise

57 Dreyhaupt, s.25

58 Jones, Wren, s.28

59 Lou Anne A. Barclay, Foreign Direct Investment in Emerging Economies, Corporate Strategy and Investment Behaviour in the Caribbean, Routledge, 2000, s.19

60 Jones, Wren, s.28

61 Jones, Wren, s.28

62 Barclay, s.19

yatırım yapılan ülkedeki firmayı devralmak veya onunla birleşmek suretiyle o ülkedeki endüstri içi rekabeti ortadan kaldırmak ve yabancı ülkede faaliyet gösteren firmaların üzerinde, daha düşük üretim faktörü maliyetleri gibi bir takım avantajlara sahip olmak olarak açıklamaktadır.63 Hymer, DYSY’nin eksik rekabet piyasalarında ortaya çıktığını ileri sürmekte ve uluslararası üretim sürecini açıklamak için endüstriyel organizasyon yaklaşımını benimsemektedir.64

Hymer’ın hipotezine göre firmalar, üretim teknolojisi, finansman, maliyet, ürün farklılaştırma ve üstün dağıtım ağı gibi yerli rakiplerin sahip olmadıkları avantajlara sahip oldukları takdirde DYSY’ye girişeceklerdir. Diğer bir anlatımla, yabancı firmalar ancak yerli firmalar üzerinde bir takım avantajlara sahip oldukları takdirde dış piyasalarda kâr elde edebileceklerdir. Hymer, uluslararası operasyonlara girişmek için firmaların eşit olmayan kabiliyetlerinin yeterli bir koşul olduğuna vurgu yapmaktadır.65

Tüm bu nedenler de firmanın yabancı ülkede doğrudan yatırımda bulunmasını gerektirmez. Örneğin firma, yabancı ülkedeki başka bir firma ile lisans anlaşması yaparak dolaylı olarak o ülkede faaliyette bulunabilir. Ancak bunun da bir takım sakıncaları bulunmaktadır. Bunlar, yabancı ülkedeki lisans anlaşması yapılacak firmayla fiyat, çıktı ve maliyet konularında bir anlaşmaya varılamaması, üretilecek malın kalitesinin yeterli olmaması ve üretim sırlarının paylaşılmasının yaratacağı sakıncalar olarak sıralanabilir.66

Kindleberger, Hymer’ın hipotezini rafine ederek diğer tekelci avantajları da içerecek şekilde genişletmiştir. Aynı zamanda DYSY’nin tam rekabet piyasalarında mümkün olabileceğine ilişkin hipotezi reddetmiştir. Kindleberger yabancı yatırımcının yerli yatırımcı üzerinde sahip olabileceği tekelci avantajları detaylandırarak faktör piyasalarında söz konusu olabilecek sermayeye erişim, gizli teknoloji ve üstün yönetim yetenekleri gibi avantajlar ile yatay ve dikey entegrasyon kabiliyetindeki üstünlükten bahsetmektedir. Kindleberger’e göre tekelci avantaj, ithalat kısıtlamaları gibi yabancı ülke hükümetlerinin bir takım politikalarından da kaynaklanabilmektedir.67

63 Jones, Wren, s.28

64 Barclay, s.19

65 Barclay, s.19

66 Jones, Wren, s.28

67 Barclay, s.20

Caves, Hymer’ın uluslararası doğrudan yatırım teorisini, dikey ve yatay entegrasyona dayanan endüstriyel organizasyon teorisi ile ilişkilendirerek, dikey DYSY ve yatay DYSY arasındaki ayrımı belirlemiştir Buna göre, yatay DYSY, bir firmanın yabancı bir ülkede kendi ürün piyasasına girmesi halinde, dikey DYSY ise bir firmanın farklı bir üretim aşamasındaki ürün piyasasına girmesi halinde söz konusu olmaktadır.68

Caves’e göre bir firma, ya diğerlerinin sahip olmadığı benzersiz bir varlığa sahip olması durumunda ya da gümrük tarifelerinin ihracatı üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle yatay DYSY’ye yönelmektedir. Yatay DYSY’ye yol açan her iki neden de ürün farklılaştırmasının mevcut olduğu oligopol piyasalarda söz konusu olmaktadır. Dikey DYSY ise, firmaların stratejik belirsizliklerden kaçınmak ve piyasaya başka firmaların girişini engellemek için giriş engelleri oluşturmaya yöneldiklerinde ortaya çıkmakta, yabancı piyasadaki kârların uzun vadeli fiyatlara bağlı olduğu ve yatırımların büyük ölçekli olduğu az sayıda firma ile karakterize edilen piyasa yapısının mevcut olduğu durumlarda söz konusu olmaktadır. DYSY’yi, üretim aşamaları arasında teknolojik tamamlayıcılık ve rekabetçi bir piyasa yapısı olması olumsuz, satıcı yoğunlaşmasının yüksek olması, firma büyüklüğünün yatırım hacmi ile uyumlu olması ve az sayıda rakip firmanın mevcut olması ise olumlu yönde etkilemektedir.69

Vernon da bir firmanın yabancı rakipleri karşısında tekelci avantajlara sahip olmasının DYSY’yi belirlediği fikrini paylaşmaktadır. Ancak yeni ürün geliştirme ve üretme kabiliyeti olarak tanımladığı bu avantajın piyasa yapısı ve ülkenin faktör donatımı tarafından belirlendiğini ileri sürmektedir.70

DYSY ile portföy yatırımları arasında, firmanın yatırımları üzerindeki kontrol düzeyini esas alarak bir ayrıma giden Tekelci Avantaj Teorisi, yatırım yapılan ülkedeki firmalar üzerinde bir takım tekelci avantajlara sahip olunduğunda DYSY’nin ortaya çıktığını, bu avantajların yatırım yapılan ülkelerin güttükleri bir takım politikalar sonucu ortaya çıkabildiğini, DYSY’nin yatay ve dikey olmak üzere iki şekilde ortaya çıktığını ve az sayıda rakip firmanın mevcut olmasının DYSY’yi olumlu yönde etkilediğini, tekelci avantajın piyasa yapısı ve ülkenin faktör donatımı tarafından belirlendiğini ileri sürmektedir.

68 Jones, Wren, s.31

69 Jones, Wren, s.32

70 Barclay, s.21