2.6.1. Tasarımın Tanımı
Tasarlama sözcüğü İngilizce‟deki “design” ve Fransızca “proje” sözcükleri karşılığı olarak kullanılmaktadır. Design sözcüğü Latince‟den gelip de-signare köklerinden oluşur. Signare, etmek anlamına gelmektedir. Sözcük anlamı, bir plan ya da eskizi yapmak üzere zihinde canlandırmak; biçim vermek ya da üretilmek üzere zihinde canlandırılan bir plandır (Bayazıt, 1994).
Tasarım, bir şeyi zihinde biçimlendirme, kurma, tasavvur, olarak tanımlanır. Tasarım, insanın kullandığı nesneler ile yaşadığı çevreyi, fiziksel ve ruhsal gereksinimleri doğrultusunda çağın estetik ve teknik değerleri ile yeniden üretmesi ya da düzenlemesidir (Ergür, 1997).
Tasarım yaratıcı bir eylem olup, daha önce var olmayan yeni ve kullanışlı bir şey yaratmayı kapsar (Bayazıt, 1994).
Güzel sanatlar alanında tasarım, yaratıcı sürecin kendisi olup, bir faaliyet için gerekli olan eskiz ve planların hazırlanması süreci çalışmalarını kapsar (Eti, 1995).
2.6.2. Tasarım Süreci
Tasarımın amacını tanımlama
Tasarım oluşturma nedenlerini açıklama Tasarımın sınırlarını belirleme
Tasarlama sürecine rehber olacak ana düşünceyi ve tanımlamalarını ortaya koyma
Tasarlanacak sistemin tasarlanma amacı doğrultusundaki beklentileri, istekleri, önerileri ve gereklilikleri belirleme
Alternatif tasarım önerileri yaratma
Yaratılan alternatifleri geliştiren kriterler oluşturma Geliştirilen kriterleri kullanarak alternatifi seçme
Tasarımın gelişim ve sonuçlandırma aşamalarını tanımlama
Tasarımın tanımına bağlı olarak gelişimi için plan yapma (Nayman, 2008).
2.6.3. Tasarımda Aranan Özellikler
Tasarımda anlamlı bir görüntünün, bir çözüm olarak algılattırılması için görüntü alanın yapılandırılması gerekir. Bu düzenin kurulmasında şu ilkeler geçerlidir.
Birbirine Uymak
Alanda kullanılacak görsel elemanların, bir “bütün” yaratılmasını sağlayacak bir karakter birliği, sistem birliği oluşturulmasıdır. Benzerlik, harmanı (uygunluk) ve yön birliği oluşturulmalıdır.
Tamamlılık
Bütüne ait parçaların bir birine bağlanmasında eklenemez, çıkarılamaz espas ve boş dolu ilişkisinin kurulmasıdır.
ġekil Zemin Bütünlüğü
Bir bütün, kendini daima bir zeminle (ton, geri plan) var eder. Şekil-zemin dayanışmasını dengeleyen her tasarım başarıya açılır.
Bu ilişki;
Zemin-şekle egemen Şekil-zemine egemen
Şekil-zemin eşdeğer olarak vardır (Nayman, 2008).
2.6.4. Tasarımın Ġlkeleri
Tasarım çalışmalarında bu beş temel ilke göz önünde tutulmalıdır. Tasarım hazırlanırken denge, orantı ve görsel devamlılık bir bütünlük içerisinde iyi bir vurgulamayla verilmelidir (Becer, 2002).
2.6.4.1. Denge
Denge, aynı ya da farklı nesneler arasındaki uyumlu ilişkidir (Buyurgan, 2001). Denge, görüntü alanı içindeki görsel estetik öğelerin, nesnelerin ya da olayların birbirini tartacak şekilde düzenlenmesidir (Kılıç, 2003).
Bir tasarım iki farklı denge sistemi içinde düzenlenebilir.
2.6.4.1.1. Simetrik Denge
Simetri sözcüğünün iki anlamı vardır. Simetri denildiğinde ilk olarak; iyi orantılanmış ve dengelenmiş parçaların oluşturduğu genel bir yapı akla gelir. Diğer taraftan, hayali bir çizgi ya da düzlemle ayrılmış iki yönlü biçim benzerliği de simetri olarak tanımlanır (Becer, 2002).
Simetrik çizgiler, şekiller ve renklerle denge kurmak kolaydır. Ancak simetrik görünüm, resme monoton bir etki verdiği için, değişik ölçüler arasında denge kurulmalıdır (Kılıçkan, 2002).
2.6.4.1.2. Asimetrik Denge
Yirminci yüzyıl başlarında ortaya çıkan modern sanat ve tasarım akımları, simetrik dengeyi reddederek; geleneksek olarak simetri noksanlığı ya da bütünün parçaları arasında orantıya dayalı bir eksik anlamına gelen asimetri benimsemişlerdir. Modernist akımlar, birbirine benzemeyen ya da eşdeğer olmayan görsel unsurlar
arasında dinamik bir denge ya da düzen sağlayan bir kavram olarak ele alıp kullanmışlardır” (Becer, 2002).
2.6.4.2. Orantı ve Sözel - Görsel HiyerarĢi
Tasarımcı açısından orantı, boyutlar arası ilişkilerdir. Tasarım yüzeyinin eni ile boyu, görsel unsurların genişlikleri ve yükseklikleri ile bir arada oluşturdukları kitlelerin boyutları arasında daima orantıya dayalı ilişkiler vardır. Bir görsel unsurun tasarım içindeki diğer unsurlarla kurduğu orantısal ilişkiler, algı ve iletişimi doğrudan etkiler. Tasarımcı, görsel unsurların orantısal ilişkilerinde değişken yapılar kurmaya çalışmalıdır. Bir tasarımda uyumlu orantılara ulaşabilmek için matematiksel verilerden yararlanmalıdır (Becer, 2002).
Sözel hiyerarşi; tasarımcı, afişte yer alan başlık, alt - başlık, slogan gibi sözel bilgiler, arasında izleyiciyi mesajdaki önem sırasına göre yönlendirecek hiyerarşik bir yapı kurmalıdır (Becer, 2002).
Görsel hiyerarşi; tasarım içindeki, görsel unsurları vurgulanmak istenen mesaja göre ölçülendirme anlamına gelir.
Tasarımcı, görsel hiyerarşi yoluyla okuyucunun gözünü tasarım üzerine yönlendirebilme olanağını bulur. Hiyerarşik yapı içinde birbirleriyle üstünlük çatışmasına giren unsurlar arasına dinamik ilişkiler kurabilir (Becer, 2002).
2.6.4.3. Görsel Devamlılık
Gözün tasarım üzerinde bir çizgi ya da kıvrım boyunca hareket etmesidir. Göz bir unsurdan diğerine doğru kesintisiz geçişler yapabiliyorsa görsel devamlılık sağlanmış olur (Becer, 2002).
2.6.4.4. Bütünlük (Birlik)
Tasarım ilkelerinin belki de en önemlisi, bütünlüktür. Bir tasarım içindeki görsel unsurlar bütünlük oluşturacak şekilde bir araya getirildiğinde, kompozisyondaki dağınıklık engellenmiş olur.
Aynı temel biçime, boyuta, dokuya, renge ya da duyguya sahip unsurlar; bir tasarımda ideal bütünlüğü oluştururlar. Benzer nesneler gördüğümüzde, bunları doğal olarak gruplandırırız. Benzerliğe dayalı bir bütünlük içindeki farklı unsur, dikkati çeker. Farklı olanı öne çıkararak algılamayı sağlamak için, diğer tasarım unsurlarının bir bütünlük içinde bulunmaları gerekir (Becer, 2002).
2.6.4.5. Vurgulama
Bir tasarımda vurgulayıcı unsurun ne olacağını ve tasarımın neresinde kullanılacağının saptanması gerekir. Vurgulayıcı unsur, konuya, müşterinin tutumuna ve hedef kitlenin özelliklerine göre değişebilir.
Vurgulamanın, tasarımın optik merkezinde yer alması çoğunlukla yerinde bir karardır. Vurgulayıcı unsurun böyle bir noktaya yerleştirilmesi, mesajın daha çabuk ve etkili aktarılmasını sağlar. Bir tasarım yüzeyinde her şey aynı anda vurgulanmak istenirse, vurgu kavramı yok olur.