• Sonuç bulunamadı

2.5.1. El Sanatlarının Tanımı

Kültürümüzün en önemli unsurlarından biri olan el sanatları, bir toplumun, yasam biçiminin, yeteneklerinin ve yaratıcılığının göstergesi olup geçmişten geleceğe oluşturulan köprüde, kuşaktan kuşağa aktarılan çok önemli değerlerdir (Atanur, 1994).

El sanatları, insanların gereksinimlerini karşılayacak uğraşlar şeklinde ortaya çıkmış, yaşayış özellikleri ve iklim koşullarına uygun gelişmeler göstererek, belli kültürlerin özelliklerini yansıtır (Aytaç, 1982).

El sanatları, bireyin bilgi ve becerisine dayanan, genellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı, elle ve basit aletler dışında makine gücüne ihtiyaç duyulmadan yapılan ve toplumun kültürünü, gelenek ve göreneklerini, folklorik özelliklerini taşıyan, yapan kişinin zevk ve becerisini yansıtan, gelir sağlayıcı üretime yönelik etkinliklerdir (Özdemir ve Yetim, 1997).

El sanatları, kişinin bilgi ve becerisine dayanan, ananevi karakteri olan Milli sanatı temsil eden, ekonomik değer taşıyan bir üretim seklidir (Şehirlioğlu, 1994).

El sanatları kimi zaman şahsi ihtiyaçları karşılamak, çevre ve mekan düzenlemesinde kullanılmak üzere geliştirilmiş, renk, estetik özellikleri en uygun biçimde birleştirilerek özgün yaratılar oluşturulmuştur. Kimi zamanda bos zamanları

değerlendirme, ek kazanç sağlama, giysi de ya da çeşitli yerlerde kullanılma amacı güdülerek oluşumlarıyla kültürümüze ışık tutulmuştur (Öztürk, 1984).

2.5.2. El Sanatlarının Tarihçesi

İnsanoğlunun varolduğu tarihten günümüze kadar uygarlık el sanatlarıyla iç içe yaşamıştır ve yaşamaktadır. Genel anlamda düşünülürse insan, yiyecek, barınma, avlanma, giyecek, süslenme, eğlence vb. gereksinimlerini karşılarken hep el sanatlarından ve onun ürünlerinden yararlanmışlardır. Yine insan, ilk varolduğu günden bu yana her gittiği ve egemenlik kurduğu yere en basitinden en karmaşık ve gösterişlisine kadar el sanatlarını ve bu sanatlara ilişkin kültürünü de birlikte taşımıştır (Arlı, 1984).

El sanatlarının:

Geleneksel karakter taşıması, Ulusal sanat beğenisi taşıması,

Kültürlerin nesilden nesile aktarılmasını sağlaması, Bireyleri üretici yapması ve ekonomik katkı sağlaması, Yaratıcılığı geliştirmesi,

İhtiyaçtan doğması,

Elde ve basit araçlarla yapılması, gibi özellikleri vardır (Züber, 1979).

Anadolu el sanatlarında ilk tarihsel dönem olarak aldığımız Hititler‟in öncesinde, Paleolitik dönemlerden beri taş, kemik, tahta, gibi doğada yalın halde bulunan hammaddeler insan toplulukları tarafından işlenmiştir. Bu prehistorik dönemlerde , örneğin opsidiyen (taşı) yoğun biçimde işlenerek kullanıldıysa, bilim adamlarınca bu dönem opsidiyen kültürü olarak nitelenmiştir.

Günümüze doğru yaklaştıkça bakır, tunç ve demirin işlenmeye alındığı görülür. Dönemlerde bu üretimlere göre adlandırılmaya başlanır. Zamanla ticaretin yaygınlaşmasına ve diğer etmenlere bağlı olarak hammaddeler (dolayısıyla el sanatları türleri de) çeşitlenmiş, fakat yöre ve ünlendiği el sanatının üretimi baskınlığını korumuştur (Aktan, 1989)

Geleneksel Türk sanatlarında var olan geçmişe bağımlılık olgusu genellikle klasik dönem diye tanımladığımız 16. yy. Osmanlı Sanatlarının zirveye ulaştığı dönemi kapsamaktadır. Türk sanatları döneminin koşulları içinde doğmuş zamanın gereksinimlerine yanıt verdiği sürece yaşamış çağı ilerleyen koşulların gerisinde kalarak tarihsel sürecini tamamlamıştır.

Genellikle bitki, hayvan ve insan figürleriyle süslenmiş olup, bitkilerin stilize edildiği fark edilmektedir. Türklerin İslam kültürünün içinde belirlenmesi Abbasiler zamanındadır. Gazneliler, Karahanlılar gibi Türk Devletlerinin İslamiyeti kabul edişi ile büyük boyutlara ulaşmıştır (Aktan, 1999).

Orta Asya‟dan göç ederek medeniyet ve kültürünü beraberinde Anadolu‟ya taşıyan Türklerin yüzyıllar boyunca yapa geldikleri halı, kilim, heybe, keçe, çorap, kumaş, işleme, tahta, maden, deri, cam işleri ve folklorik giysiler ile gündelik kullanma eşyalarında; renk, zevk ve duygu ile yoğrulmuş emeğin sabır potasından adeta fışkıran Türk insanının zevkini ve yaratıcılığını buluruz (Başlangıç, 1984)

2.5.3. El Sanatlarının Sınıflandırılması

El sanatlarının sınıflandırılmasında, ortak özelliklerin en belirgini ürünün aslını oluşturan hammaddeleridir. Hammaddelerine göre el sanatlarını sınıflandıracak olursak 8 gruba ayırmak mümkündür (Doğruol, 1995).

2.5.3.1. Hammaddesi Hayvansal, Bitkisel, Kimyasal Lif Olan El Sanatları Hayvansal Lifler: Hayvansal liflerin içeriği yündür. Yüne biçim ve renk özellikleri uygulanır ve hammadde haline getirilir. El sanatları içinde önemli bir yere sahip olan yünler, daha çok dokuma çeşitlerinde kullanılırlar.

Bitkisel Lifler: Hammaddesi bitkisel olan ürünleri içerir.

Kimyasal lifler: Hammaddesi kimyasal olan el sanatlarını içerir.

2.5.3.2. Hammaddesi Ağaç Olan El Sanatları

Genellikle çam, ıhlamur, ceviz, gürgen, meşe, kestane ve dişbudak ağaçlarının yanı sıra kullanılan abanoz, gül, kiraz, zeytin, şimşir, erik ve pelesenk gibi ağaçlar ise çok değerli olduklarından sayılı eşyaların yapımında kullanılırlar.

Dolap, baston, kaşık, çıkrık çeşitleri, kahve dibeği, dövecek, takunya, müzik aletleri, mobilya türleri, kalıplar, tarım ve ulaşımda kullanılan araçlar, tezgahlar, ip eğirme araçları, sandık, mutfak gereçleri, rahle, tesbih, biblo, vazo, ağızlık, mimari elemanlar, semer ve musandıra hammaddesi ağaç olan el sanatlarımızdan bazılarıdır.

2.5.3.3. Hammaddesi Toprak Olan El Sanatları

Toprağı değişik yardımcı malzeme, araç ve gereçlerle işleyip daha sonra boyut, hacim ve estetik değerler vererek yapılan el sanatlarıdır. Çömlek, küp, çay takımı, kulplu çanak, saksı ve el güğümü gibi ürünler yapılmaktadır.

2.5.3.4. Hammaddesi TaĢ Olan El Sanatları

Taş işlemeciliği genellikle mimaride tavan ve mekan süslemeciliğinde, takı yapımında ve tesbih yapımında kullanılmaktadır. Genelde mimaride hammadde olarak kullanılmaktadır.

2.5.3.5. Hammaddesi Maden Olan El Sanatları

Madeni ürün olarak bakır, bronz, altın, gümüş gibi malzemeler kullanılır.

Güğüm, ibrik, hamam leğeni, tepsi, bakraç, meşrebe ve hamam tası gibi ürünler bakırdan, dekoratif amaçlı süs eşyaları, çeşitli takılar ve yöresel başlık süsleri gibi ürünler gümüşten, değerli takılar ve saray süs eşyaları altından, madalyalar ve saklama kapları gibi ürünler ise bronzdan yapılmaktadır. Ayrıca pirinçten de kapı tokmakları yapılmaktadır.

2.5.3.6. Hammaddesi Cam Olan El Sanatları

Günümüzde cam normal ihtiyaçlar dışında daha çok estetik amaçlı kullanılmaktadır. Mimari alanlarda kurşunlu vitray, kurşunsuz vitray olmak üzere görsel açıdan güzellik kazandırmak amacıyla kullanılmıştır. Ayrıca mekan içerisinde, avizeler, abajurlar ve estetik amaçlı süs eşyalarının yapımında kullanmaktadır.

2.5.3.7. Hammaddesi Deri Olan El Sanatları

Hayvandan yüzüldüğü andan itibaren ısı ve mikroorganizmaların etkisiyle kokması ve bozulmaması amacıyla tuzlama veya kurutma veya her ikisinin karışımı bir ön izlemeden geçirildikten sonra el sanatları ürünlerine malzeme olacak biçimde hazırlanır ve kullanım sektörüne göre farklı isimler alır. Kösele, maroken, davul derisi,

rugan, süet, güderi, vaketa, vidala, napa, nubuk, fantezi deri ve yapay deri bunlardan bazılarıdır.

Kemerler, takılar, tokalar, cüzdanlar, yastıklar, panolar, terlikler, ceket ve mobilya süslemeciliği, ayakkabı, bavul, cilt, şapka, eldiven, eyer takımı, sandalet, kayış, darbuka, tef ve testi süslemeciliği hammaddesi deri olarak yapılan el sanatları ürünleridir.

2.5.3.8. Hammaddesi Kabuk, Saz ve Ġnce Dal Olan El Sanatları

Saz, kamış, tahıl sapları veya ince dalların çeşitli tekniklerle örülmesiyle oluşturulan el sanatlarıdır. Bölgenin coğrafi konumuna bağlı olarak malzeme çeşit ve örgü tipi açısından farklılık gösterirler. Sepet ve hasır işleri, süpürge yapımı, kendir ipi yapımı ve mısır koçanından yapılan bebekler bu ürünlerden bazılarıdır.

Benzer Belgeler