TARTIġMA

AraĢtırmaya katılan öğretmenlerin cinsiyet değiĢkeni açısından FATĠH Projesi teknolojilerini kullanma algıları arasında anlamlı bir farklılık olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Kocaoğlu da (2013) yaptığı çalıĢmada kadın ve erkek öğretmenler arasında anlamlı bir farklılık olmadığını belirtmiĢtir. Vedi (2013) yönetici öğretmenlerin BĠT kullanım düzeylerini incelediği çalıĢmasında erkek ve kadın yönetici öğretmenler arasında anlamlı düzeyde bir farklılık olmadığını belirtmiĢtir. Literatür incelendiğinde ise yapılan çalıĢma sonucundan değiĢik olarak, Sengir (2019) ortaokul öğretmenlerinin teknoloji kullanma düzeylerini incelediği çalıĢmada erkek öğretmenlerin teknoloji kullanım düzeylerini kadın öğretmenlerden daha yüksek olduğunu belirtmiĢtir. Bu farklılığın araĢtırmaya katılan kadın, erkek öğretmen sayıları arasında ki farktan dolayı olduğu söylenebilir veya erkek öğretmenlerin kadın

68

öğretmenlere kıyasla teknolojiye olan ilgilerinin daha fazla olması, teknolojide ki geliĢmeleri daha yakından takip ediyor olmaları bu sebeple teknolojiyi derslerinde daha fazla kullandıkları düĢünülmektedir.

AraĢtırmaya katılan öğretmenlerin FATĠH Projesi teknolojilerini kullanma algıları branĢ değiĢkenine göre incelendiğinde anlamlı düzeyde farklılıkların olmadığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Literatürde yapılan bu araĢtırma sonucundan değiĢik olarak Sengir (2019) yaptığı çalıĢmada teknoloji kullanma düzeylerinin öğretmenlerin branĢlarına göre anlamlı farklılıklar olduğunu ve bu farklılığın biliĢim teknolojileri öğretmenleri açısından olumlu olduğunu belirtmiĢtir. Bu farklılığın sebebi olarak ise BiliĢim Teknolojileri öğretmenleri branĢlarından dolayı teknolojik alan bilgilerinin diğer branĢ öğretmenlerine kıyasla daha yüksek olması ve biliĢim teknolojilerini diğer öğretmenlere oranla derslerinde çok daha fazla kullanıyor olmaları düĢünülmektedir. Literatüre bakıldığında KarataĢ‟ın (2014) yaptığı çalıĢmada bu sonucu destekler niteliktedir.

Öğretmenlerin mesleki kıdem yılı değiĢkeni incelendiğinde FATĠH Projesi teknolojilerini kullanma algıları arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiĢtir ve kıdem yılı 31 ve üzeri olan öğretmenlerin 0-10 yıl arası kıdeme sahip olan öğretmenlere kıyasla anlamlı düzeyde düĢük olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. OluĢan bu farklılığın nedenleri göreve yeni baĢlayan öğretmenler teknolojiye daha çok ilgi duyuyor olabilir, teknolojik geliĢmeleri daha yakından takip ediyor olabilir, derslerinde konuları teknoloji ile anlatmayı daha pratik buluyor olabilir veya üniversite eğitimleri sürecinde teknoloji okuryazarlığı konusunda eğitimler almıĢ oldukları düĢünülmektedir. Mesleki kıdem yılı fazla olan öğretmenlerin teknoloji kullanım algılarının düĢük olmasının sebepleri ise teknolojiye ilgilerinin olmaması, isteseler dahi kullanamıyor olmaları, yeni teknolojileri takip etmemeleri, üniversite eğitimlerinde teknoloji okuryazarlığı konusunda bilgilendirilmemeleri bundan dolayı derslerine teknolojiyi entegre etmekte zorlanmaları, geleneksel eğitim sisteminden vazgeçemiyor oldukları düĢünülmektedir. VarıĢ‟ın (2008) yaptığı çalıĢmada mesleki kıdemleri 0-5 yıl arasında olan öğretmenlerin mesleki kıdemleri daha çok olan öğretmenlere kıyasla bilgi teknolojileri okuryazarlık düzeylerinin anlamlı olarak daha fazla olduğunu belirtmiĢtir. Kara‟nın (2011) yaptığı öğretmenlerin BĠT kullanım yeterliklerini incelediği çalıĢmada mesleki kıdem yılı çok olan öğretmenlerin mesleki kıdem yılı az olan öğretmenlere kıyasla BĠT kullanım yeterliklerinin anlamlı düzeyde

69

daha az olduğunu belirtmiĢtir. Literatür incelendiğinde yapılan araĢtırma ile paralel olarak Avcı (2014), Karademir ve Bal (2013), Jang ve Tsai (2013), Mutluoğlu‟nun (2012) de benzer sonuçlar elde ettikleri görülmektedir.

Öğretmenlerin görev yaptıkları okul türüne (ilkokul, ortaokul, lise) göre incelendiğinde aralarında anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiĢtir. Sengir (2019) ortaokul öğretmenlerinin teknoloji kullanma düzeylerini incelediği çalıĢmada imam hatip ve ortaokul öğretmenleri arasında teknoloji kullanım düzeyleri açısından anlamlı bir farklılık olmadığını belirtmiĢtir.

FATĠH Projesi teknolojilerini kullanma algıları öğretmenlerin mezun oldukları öğrenim düzeyine göre incelendiğinde aralarında anlamlı düzeyde farklılıklar olduğu tespit edilmiĢtir ve farkın doktora mezunu olan öğretmenlerin ön lisans, lisans, yüksek lisans mezunu olan öğretmenlere göre oldukça yüksek olduğu sonucuna varılmıĢtır. Bu farklılığın sebebi ise doktora düzeyinde mezun olan öğretmenlerin teknoloji okuryazarlıklarının yüksek düzeyde olması ve çalıĢmalarında teknolojiyi sıkça kullanıyor olmaları düĢünülmektedir. VarıĢ‟ın (2008) yaptığı çalıĢmada BĠT kullanım algılarının yüksek lisans mezunu olan öğretmenlerin diğer (ön lisans, lisans) mezuniyet durumunda ki öğretmenlere göre BĠT kullanım düzeylerinin anlamlı Ģekilde daha fazla olduğunu belirtmiĢtir. Yapılan bu çalıĢmadan farklı olarak literatür incelendiğinde ise Sengir‟in (2019) yaptığı çalıĢmada öğretmenlerin mezun oldukları okul türüne göre teknoloji kullanım düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık görülmediğini belirtmiĢtir. Aynı sonucu destekleyen bir diğer çalıĢma ise Kara‟nın (2011) yaptığı araĢtırmada öğretmenlerin mezun oldukları okul türüne göre BĠT kullanımları arasında anlamlı bir fark olmadığını belirtmiĢtir.

Teknoloji kullanım kursuna katılan öğretmenlerin ve katılmayan öğretmenlerin FATĠH Projesi teknolojilerini kullanma algıları incelendiğinde kursa katılan öğretmenlerin kursa katılmayan öğretmenlere kıyasla teknoloji kullanım algılarının daha yüksek olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Yapılan çalıĢmadan farklı olarak ise Sengir (2019) yaptığı araĢtırmada alınan hizmet içi eğitim veya alınan kursların teknoloji kullanımında bir farklılık oluĢturmadığını belirtmiĢtir. Aynı Ģekilde VarıĢ da (2008) yaptığı çalıĢmada teknoloji kullanım kursu alan öğretmenler ile teknoloji kullanım kursu almayan öğretmenler arasında anlamlı düzeyde bir farklılık olmadığını belirtmiĢtir. Farklılık olmamasının sebebi ise verilen hizmet içi

70

eğitimlerin, kursların yetersiz olması ve bundan dolayı derslerinde teknoloji kullanımında bir fark yaratmadığı düĢünülmektedir.

Öğretmenlerin okurken üniversitede aldıkları eğitimin kendilerini teknoloji kullanımına hazırlama durumu incelendiğinde ise okurken üniversitede aldıkları eğitime iyi ve ortalamanın üzerinde cevabını veren öğretmenlerin teknoloji kullanım düzeylerinin diğer gruplara göre daha fazla olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. Üniversitede derslerde teknoloji kullanarak verilen eğitimlerin öğretmen adaylarına mezun olup atandıklarında kendi dersliklerinde de teknoloji kullanmalarını teĢvik ettiği düĢünülmektedir. Kocaoğlu (2013) yaptığı çalıĢmada ise öğretmenlerin okurken üniversitelerinde aldıkları eğitimin kendilerini teknoloji kullanımına hazırlamadığını belirtmiĢtir.