• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.5. Ġlgili AraĢtırmalar

Bu bölümde araĢtırmayı oluĢturan kuramsal çerçeve doğrultusunda teknolojinin eğitim-öğretim ortamlarına entegrasyonu ve FATĠH projesi ile ilgili yapılan araĢtırmalara kronolojik sıra ile yer verilmiĢtir.

Teknolojiyi eğitimde kullanacak olan öğretmeler öncesinde aldıkları hizmet içi eğitimler ile yeterli düzeyde teknoloji kullanımına yönelik donatılmadığından dolayı eğitim-öğretim sürecinde teknolojiyi kullanırken eksikliklerin oluĢtuğunu aktarmıĢtır (Uçar, 1999).

Roschelle‟in (2000) yaptığı çalıĢma sonucunda eğitimde biliĢim teknolojileri kullanımı ile bireylerde eleĢtirel düĢünebilme, etkili öğrenme, konuyla ilgili çeĢitli fikirler sunabilme, konuyu değiĢik açılardan inceleyebilme ve analiz edebilme yeteneklerinin ortaya çıktığını ve biliĢim teknolojileri kullanımının eğitim-öğretim süreçlerine olumlu katkılar sağladığını belirtmiĢtir.

ĠĢman‟ın (2001) yaptığı çalıĢmada ilköğretim okullarına görev yapan öğretmenlerin eğitim teknolojilerini öğretim sürecinde kullanıp kullanmadıklarına yönelik bir araĢtırma yapmıĢ, öğretmenlerin derse ilgi ve motivasyonu arttıran eğitim teknolojilerini öğretim sürecinde yeterli düzeyde kullanamadıklarını belirtmiĢtir.

Evans ve Keatring‟in (2001) öğretmen adaylarında teknoloji kullanımının eğitim-öğretim sürecine yansımalarını belirlemek amacı ile yaptıkları araĢtırmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmıĢ görüĢme formu kullanılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda ise eğitim dıĢında farklı amaçlarla kullanılan teknolojinin eğitim-öğretim sürecinde eğitim amaçlı teknoloji kullanımına bir katkı sağlamadığını, teknolojiyi sınıfa entegre edebilmek için sınıfın arkalarına 3-4 adet bilgisayar kurduklarını belirtmiĢlerdir.

36

Turan‟ın (2002) yaptığı bir çalıĢmada ise biliĢim teknolojilerini okullarda kullanımının yaygınlaĢması ile idareci ve öğretmen açısından kullanımı incelenmiĢtir ve sonucunda idareci ve öğretmene yeterince teknoloji kullanım donanımlarının sağlanmadığı vurgulanmıĢtır. Okullara sağlanan teknoloji alt yapısının eksik kaldığını ve bundan dolayı eğitim programlarında teknolojinin istenilen seviyede kullanılamadığını da belirtmiĢtir. Bu eksiklikler ile FATĠH Projesinin istenilen ve belirlenen hedeflere ulaĢmasının zor olacağını belirtmiĢtir.

Akpınar‟ın (2003) yaptığı çalıĢmada Ġstanbul ilinde okul öncesi, ilk öğretim ve orta okul kurumlarında görev yapan öğretmenlerin eğitim teknolojilerinden nasıl yararlandıklarını, okurken üniversitelerinde aldıkları eğitimin teknoloji kullanımında olan etkisini araĢtırmıĢtır. 510 tane çeĢitli branĢlarda görev yapan öğretmenler ile yapılan çalıĢmada çoğu öğretmenin derse hazırlanırken ve derslerini iĢlerken eğitim teknolojilerini kullanmadıklarını belirtmiĢtir, ayrıyeten de öğrencilerin sosyo ekonomik durumları ve yaĢadıkları yerlere göre bilgisayar kullanımları arasında anlamlı düzeylerde farklılık olduğunu ifade etmiĢtir.

AĢkar ve Usluel (2003) ise yaptıkları bir çalıĢmada kiĢisel amaçlarda kullanılan bilgisayarın fayda sağladığını fakat eğitim-öğretim ortamlarında öğretim sürecinde kullanılan bilgisayarın fayda sağlayıp sağlamayacağının tartıĢma konusu olduğunu belirtmiĢlerdir.

Dünya genelinde çoğu ülkede olduğu gibi Türkiye‟ de de teknoloji ve eğitim entegrasyonunun sağlanabilmesi adına birçok araĢtırma yapılmıĢtır. Ülkemizde biliĢim teknolojisi araç gereçlerinin öğretim alanlarında kullanımı araĢtırıldığında FATĠH projesinin önemli katkısının olduğu oldukça nettir. Eğitim öğretim alanlarında ise etkili öğrenmeyi sağlamak amacı ile teknolojiyi doğru kullanabilecek bilinçli öğretmenlerin olması gerekmektedir (ġemseddin ve OdabaĢı, 2004).

Rüzgar‟in (2005) yaptığı çalıĢmada 60 öğretmenin eğitimde teknoloji kullanımına yönelik görüĢleri alınmıĢtır. Bu araĢtırmada öğretmenler hizmet içi eğitimleri ve teknolojinin ders ortamlarında kullanılmasının olumsuz yanlarını belirtmiĢtir. Ayrıca derslerde teknoloji kullanımlarının öğretmenlerin branĢlarına göre anlamlı düzeyde farklılıkların olduğunu belirtmiĢtir.

37

Çelik ve Bindak‟ın (2005) çalıĢmalarında öğretmenlerin biliĢim teknolojilerine iliĢkin tutumlarını incelemiĢler sonucunda ise branĢ ve cinsiyet değiĢkenlerine göre anlamlı farklılıklar görünmemiĢtir. Fakat kendine ait bilgisayarı olan öğretmenler ve kendine ait bilgisayarı olmayan öğretmenlerin bilgisayara iliĢkin tutumları arasında anlamlı farklılıkların olduğu belirtilmiĢtir.

Eliküçük‟ün (2006) yaptığı çalıĢmada ise erkek ve kadın öğretmenler arasında ise biliĢim teknolojilerini kullanabilmeleri açısından anlamlı farklılıklar olduğu ve erkek öğretmenlerin kadın öğretmenlere göre daha etkili bir Ģekilde teknolojiyi kullandıklarını ve teknolojiyi daha baĢarılı kullanabilmek için kadınlara göre daha istekli olduklarını belirtmiĢtir. Mesleki kıdemlerine göre ise çalıĢma süresi yirmi yıldan fazla olan öğretmenlerde teknoloji kullanımından yararlanmadıklarını vurgulamıĢtır.

Özçelik‟in (2006) öğretmenlerin bilgisayarı kullanabilme öz-yeterlik seviyelerini belirlemek amacı ile yaptığı çalıĢmasında öğretmenlerin öz-yeterlik seviyelerinin orta düzeyde olduğunu, bilgisayar kullanım öz-yeterliklerini çeĢitli değiĢkenler açısından incelediğinde ise kıdem, yaĢ, branĢ gibi özellikler açısından anlamlı düzeyde farklılıklar gösterdiğini fakat cinsiyet değiĢkeni açısından anlamlı düzeyde farklılıklar göstermediğini ifade etmiĢtir.

Özçelik ve Kurt‟un (2007) yaptığı bir çalıĢmada cinsiyet değiĢkeni bakımından anlamlı bir farklılık olmadığını belirtmiĢler aynı çalıĢmada teknoloji kullanımında biliĢim teknolojileri öğretmenlerinin teknoloji kullanabilme seviyelerinin diğer branĢlarda ki öğretmenlere göre anlamlı derecede farklı olduğunu, yaĢ olarak küçük ve meslekteki yılı az olan öğretmenlerin diğer öğretmenlere oranla teknoloji kullanabilme yeterliklerinin fazla olduğunu vurgulamıĢtır.

Teknoloji kullanımında yetiĢtirilecek öğretmenlerde duyuĢsal ve biliĢsel alan kullanım becerilerinin geliĢtirilmesi gerektiği aktarılmıĢtır. Teknolojiyi etkili ve verimli kullanacak olan öğretmenlerin teknoloji ve eğitimde teknoloji kullanımı ile ilgili görüĢlerinin önemine değinilmiĢtir (Çelik ve Kahyaoğlu, 2007).

Oleksiw‟in (2007) yaptığı bir çalıĢmada öğrencilerin akıllı tahta kullanarak iĢlenen matematik dersi puanları araĢtırılmıĢ ve çalıĢma bir yıl sürmüĢtür. Öğrencilerin akıllı tahta ile konu anlatılan matematik dersi testi baĢarı puanları

38

incelenmiĢ sonuç olarak da matematik dersinde akıllı tahta üzerinden iĢlenen derslerde öğrencilerin baĢarı, motivasyon, derse adapte olma ve derse duyulan ilgililerinin arttığı gözlemlenmiĢtir.

Eroldoğan (2007) yaptığı çalıĢmada öğretmenlerin biliĢim teknolojileri araç gereçlerini kullanabilme düzeylerini belirlemiĢtir. Öğretmenlerin kullanımı için okullara sağlanan teknolojik araç gereçlerin yetersiz olması, teknoloji kullanımı konusunda yeterince deneyim ve bilgiye sahip olmadıklarından dolayı teknoloji araç-gereç kullanım düzeylerinin düĢük olduğunu belirtmiĢtir.

Gorder (2008) ise yaptığı çalıĢmada öğretmenlerin teknolojiye eğitim-öğretim aĢamalarına dâhil edebilmelerini incelemiĢlerdir. Sonuç olarak da gündelik yaĢamlarında teknolojik araç gereçleri bilinçli ve aktif bir Ģekilde kullanan öğretmenlerin teknolojiyi hayatlarında aktif olarak kullanamayan öğretmenler ile arasında anlamlı düzeyde farklılıklar belirlenmiĢtir. Teknolojiyi kullanan öğretmenlerin derslerine teknolojiyi entegre etmek konusunda daha istekli olduklarını belirtmiĢtir.

Seferoğlu, Akbıyık ve Bulut‟un (2008) yaptıkları çalıĢmada ilköğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin ve öğretmen adaylarının bilgisayar öz yeterlik algılarını araĢtırmıĢlar ve sonucunda bilgisayar kullanma öz yeterlik algılarının orta seviye olduğunu belirtmiĢlerdir. Bilgisayar kullanmayı okullarda verilen eğitim ve kurslarda öğrenen öğretmenlerin bilgisayar kullanımına yönelik öz yeterlik algıları zayıf iken bilgisayar kullanımını kendi imkânları ile deneyerek öğrenen öğretmenlerin öz yeterlik algılarının ise yüksek olduğunu aktarmıĢlardır.

Hacısalihoğlu‟nun (2008) yaptığı çalıĢmada meslek liselerinde görev yapmakta olan öğretmenlerin derslerinde biliĢim teknolojilerini kullanma seviyelerini çeĢitli demografik özelliklerine göre araĢtırmıĢtır. AraĢtırma sonucunda ise öğretmenlerin derslerinde biliĢim teknolojilerini kullanma düzeyleri arasında istatiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuĢtur. Kadın öğretmenlerin derslerinde biliĢim teknolojilerini kullanım oranları erkek öğretmenlerin kullanım oranlarına kıyasla daha düĢük olduğu tespit edilmiĢtir.

Altınçelik‟in (2009) yaptığı çalıĢmada akıllı tahtada kullanmanın öğrenci üzerindeki derslere karĢı ilgi ve motivasyonlarını ölçmek amaçlı 132 tane öğretmen

39

ile çalıĢmıĢtır. Sonuç olarak öğretmenler derslerde kullanılan akıllı tahtaların öğrenciler üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu derse motivasyon ve katılımı yükselttiğini ayrıca kazanılan bilginin kalıcılığını da belirtmiĢtir.

Özcan (2009) ise yaptığı bir çalıĢmada teknoloji kullanımının etkililiği ve güvenilirliği için eğitim, insan ve teknolojiyi beraber değerlendirmek gerektiğini ve bu etkenlerin beraber etkili kullanılabileceği bir eğitim yaklaĢımının gerçekleĢtirilmesi gerekliliğini ifade etmiĢtir.

Usta ve Korkmaz‟ın (2010) beraber yaptıkları çalıĢmada eğitim fakültesinde okuyan öğretmen adaylarının teknoloji kullanımına yönelik yaptığı çalıĢmada öğretmen adaylarının teknolojiyi eğitimde kullanmayı desteklediklerini ve teknoloji okuryazarlıklarının artması ile teknoloji kullanabilmelerine yönelik tutumlarının da arttığını belirtmiĢlerdir.

Kılıçer‟in (2011) eğitim fakültesinde okuyan son sınıf biliĢim teknolojileri öğretmen adayı öğrencilerinin eğitim teknolojilerini kullanmaya hazır olup olmadıklarını incelemek amaçlı yaptığı çalıĢmada son sınıf öğrencilerinin atandıklarında göreve baĢladıkları okullarda eğer eğitim teknolojileri var ise derslerinde kolaylıkla kullanabileceklerini ve okudukları üniversitede eğitim teknolojileri kullanımı konusunda yeterli ve faydalı düzeyde eğitimler aldıklarını ifade etmiĢtir.

Adıgüzel, Sarıçayır ve Gürbulak (2011) tarafından yapılan çalıĢmada ise akıllı tahtaların ders içi kullanımında eğitimde çeĢitlilik sağladığını, etkileĢimli tahta ile iĢlenen derslerin kayıt edilerek daha sonra tekrar kullanılabilir olması ve kalıcılığı arttırması gibi imkânlar sağladığı için eğitime olumlu katkılar sunduğunu aktarmıĢlardır.

Kaya ve Aydın‟ın (2011) ilköğretim öğrencilerinde sosyal bilgiler dersi eğitiminde eğitim teknolojilerinden akıllı tahta kullanımı hakkında ki görüĢlerini incelediği araĢtırmada öğrencilerin derste akıllı tahta kullanımının derse karĢı istek ve güdülemeyi arttırdığını, derse karĢı dikkat ve motivasyonu arttırdığını, ders süresini etkili değerlendirdiklerini ve bu sayede derslerde verimliliğin arttığını söylediklerini ifade etmiĢtir.

40

Seferoğlu, Kayaduman ve Sırakaya‟nın (2011) yaptıkları çalıĢmada FATĠH Projesi teknolojilerini öğretmenlerin kullanabilme ve uygulayabilme öz yeterliklerini belirleme konulu çalıĢmalarında sonuç olarak öğretmenlerde teknoloji kullanımı konusunda büyük eksikliklerinin olduğunu ve öğretmenlerinin bazılarının çok az bilgisayar kullandıklarını ifade etmiĢlerdir. FATĠH Projesinin baĢarı ile uygulanabilmesi ve amacına ulaĢabilmesi için öğretmenlere verilen hizmet içi eğitimlerin, kursların, seminerlerin artması ve bilgisayar okuryazarı olan öğretmen sayılarının da çoğalması gerektiğini vurgulamıĢlarıdır.

Kabakçı (2011) yaptığı çalıĢmada yedi farklı üniversitede okumakta olan 3105 tane öğretmen adayının teknolojik eğitim yeterlik düzeylerini incelemiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda ise öğretmen adayları kendilerini teknoloji kullanımı konusunda üst düzey bilgiye sahip olarak gördüklerini fakat tecrübe ve uzmanlık konusunda ise kendilerini orta seviyede gördüklerini belirtmiĢtir.

Adıgüzel, Gürbulak ve Sarıçayır‟ın (2011) birlikte yaptıkları akıllı tahta kullanımı konulu çalıĢmada sonuç olarak derslerde akıllı tahta kullanımının ders iĢlemekte çeĢitliliği arttırdığını, video, resim, sesli anlatım gibi imkânlara olanak sağladığını soyut konuların anlaĢılmasında kolaylık sağladığını öğrencilerin öğrenmelerine olumlu etkilerde bulunduğunu belirtmiĢlerdir.

Zengin, Keçeci ve Kırılmazkaya‟nın (2012) yaptığı çalıĢmada fen derslinde akıllı tahta kullanmanın tutum ve baĢarı üzerindeki etkileri araĢtırılmıĢ ve sonuç olarak akıllı tahta kullanıldığında öğrencinin derse etkin katılım gösterdiğini derslerde verimliliği arttırdığını, öğrencilerde olumlu yönde tutumlar geliĢtirdiğini aktarmıĢlardır. ÇalıĢmada öğrencilere geleneksel tahta ve akıllı tahta arasından seçim yapmalarını istediklerinde öğrencilerin hepsinin akıllı tahtayı seçtiklerini aktarmıĢlardır.

Bulut ve Kocaoğlu‟nun (2012) yaptığı çalıĢmada sosyal bilgiler öğretmenleri ile akıllı tahta kullanabilmelerine iliĢkin araĢtırma yapmıĢlardır ve sonucunda ise öğretmenlerin akıllı tahtaları kullanabilecek düzeyde kurs ve hizmet içi eğitimler almadıklarını etkili ve verimli kullanabilmeleri için öğretmenlere verilecek olan biliĢim teknolojileri hizmet içi eğitimlerinin arttırılması gerektiğini belirtmiĢlerdir.

41

Sachs ve Bull‟un (2012) Apple firmasıyla ABD‟ de de birlikte yaptıkları araĢtırmada akıllı tahta ve tablet bilgisayarların okul öncesi öğrencileri için eğitim-öğretim süreçlerine etkisi araĢtırılmıĢtır. Okul öncesi öğrencilerini iki farklı gruplara ayırmıĢlardır. Kontrol ve deney grupları oluĢturmuĢlarıdır. Kontrol grubunda bulunan okul öncesi öğrencilerine geleneksel yöntemlerin uygulandığı araç gereçler kullanılarak dokuz hafta süresince eğitim verilmiĢtir. Deney grubu okul öncesi öğrencilerine ise dokuz hafta süresince biliĢim teknolojilerinden olan tablet bilgisayarlar ile eğitimler verilmiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda ise tablet bilgisayarlar kullanılarak eğitimler verilen okul öncesi öğrencilerinin ve geleneksel eğitimlerin verildiği okul öncesi öğrencilerine oranla baĢarı puanlarının daha yüksek olduğunu belirtmiĢleridir.

Aydemir, Küçük ve Karaman‟nın (2012) yaptıkları çalıĢmada uzaktan eğitimlerde tablet bilgisayarların kullanılmasına yönelik öğrencilerin görüĢlerini araĢtırmıĢlardır. Uzaktan eğitimler ile ders iĢleyen Yüksek Lisans öğrencilerinin tablet bilgisayarları amacı doğrultusunda kullandıklarını belirtmiĢleridir. Tablet bilgisayar kullanarak uzaktan eğitim gerçekleĢtiren Yüksek Lisans öğrencilerinin bu sayede eğitimde mekân ve zaman konularında kolaylık, esneklik sağladığını eğitim sürecinin kolaylaĢtığını belirtmiĢlerdir.

Kamancı ve Durukan‟ın (2012) birlikte yaptıkları çalıĢmada üniversitelerde araĢtırma görevlilerinin derslerde tablet bilgisayarların kullanılması ile ilgili görüĢlerinin incelendiği konulu nitel bir çalıĢma gerçekleĢtirmiĢlerdir. AraĢtırmanın sonucunda ise derslerde tablet bilgisayar kullanımın öğrenim sürecindeki baĢarıyı arttıracağını, derslerin daha verimli hale geleceğini araĢtırmanın kolaylaĢacağını, derse olan ilgi ve motivasyonu arttıracağını, öğrenim sürecinin daha zevkli gerçekleĢtirileceğini belirtmiĢleridir. Bunların yanında öğretmenlere verilen hizmet içi eğitimlerin artması gerektiğini ve eğitim konularının daha çok doğru e-içeriklerin bulunması, yüklenmesi, elektronik arızaların nasıl giderileceği, internet ağ alt yapısının düzeltilmesi hakkında olması gerektiğini bunların yapılması doğrultunsa tablet bilgisayarlarda üst düzeyde fayda sağlanabileceğini belirtmiĢlerdir.

DaĢdemir, Cengiz, Uzoğlu ve Bozdoğan‟ın (2012) birlikte yaptıkları çalıĢmada Erzurum Ġlinde çalıĢmakta olan 120 adet Fen ve Teknoloji öğretmeninin tablet bilgisayar kullanımı hakkındaki görüĢlerinin araĢtırıldığı çalıĢmada öğretmenler tablet

42

bilgisayarların avantajlarını Ģu Ģekilde belirtmiĢlerdir, derslerde zamandan tasarruf sağlayarak daha verimli gerçekleĢtirilmesi, öğrencileri güdüleyerek ilgi ve motivasyonu arttırması, derse katılımı arttırması olarak belirtmiĢlerdir. Dezavantajları olarak ise yeterli e-içerik olmaması, tablet bilgisayarların çabuk bozulması, öğrencilerin ders konuları dıĢında tablet bilgisayarlara oyun ve farklı uygulamaları indirmeleri gibi belirtmiĢlerdir.

Bayrak‟ın (2012) yaptığı çalıĢmada akıllı tahta kullanımı ile ilgili öğretmenlere verilen hizmet içi eğitimler ile ilgili görüĢleri incelenmiĢtir. AraĢtırmanın sonucunda öğretmenlerin FATĠH Projesi kapsamındaki akıllı tahtayı önceden hiç kullanmadıklarını ve akıllı tahtayı nasıl kullanacakları hakkında da hiç bilgi sahibi olmadıklarını belirtmiĢtir. Öğretmenlere verilen akıllı tahta kullanımı kursundan sonra öğretmenlerin derslerinde akıllı tahta kullanım oranlarının arttığını ders içinde kullanılan akıllı tahtanın baĢarıda etkili olduğunu düĢündüklerini ve daha etkin bir Ģekilde kullanmaya baĢladıklarını belirtmiĢtir.

Türel‟in (2012) ilköğretimde görev yapan ve akıllı tahtayı derslerinde kullanan çeĢitli branĢlardaki 140 öğretmenin yaĢadığı sorunları ve akıllı tahta ile ilgili olumsuz düĢüncelerini araĢtırmak amaçlı yaptığı çalıĢma sonucunda öğretmenlerin akıllı tahtayı bilgi ve teknik yetersizliklerden dolayı kullanmayı tercih etmediklerini öğrencilere de yeteri kadar kullandırmadıklarını akıllı tahta kullanımını kolaylaĢtıracak materyal ve eğitimlerin yetersiz olduğunu belirtmiĢtir.

Ekici ve Yılmaz‟ın (2013) çalıĢmasında FATĠH projesi ile ilgili çalıĢmalar ve çalıĢtayın sunduğu raporlar incelenmiĢ sonuç olarak da FATĠH projesi geliĢtirilirken oluĢturulan mantığa uymadığını bundan dolayı eğitim programları ile entegre edilemeyeceğini vurgulamıĢtır.

Koçak ve Gülcü‟nün (2013) yaptığı çalıĢmada öğretmenlerin etkileĢimli tahtalara yönelik pozitif görüĢler belirterek, etkileĢimli tahtaların kullanımları arttıkça eğitimde verimliliğinde arttığını belirtmiĢlerdir. Fakat öğretmenlerin branĢ, yaĢ ve cinsiyet değiĢkenleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığını aktarmıĢtır.

Alanay, Gürol ve Aydın‟ın (2013) FATĠH Projesi teknolojilerinin uygulandığı pilot okullarda yaptığı çalıĢmada öğretmenlerin derslerinde akıllı tahtayı nadiren kullandıklarını belirtmiĢtir. Bu duruma sebep olarak da sunulan e-içeriklerin yetersiz

43

olması olan e-içeriklerin ise konuları tam olarak kapsamadığını, teknik arızaların olduğunu, internet ağının güçlü olmadığı gibi sebepleri vurgulamıĢlardır.

Karademir ve Bal‟ın (2013) birlikte yaptıkları araĢtırmada sosyal bilimler öğretmenlerinin Teknolojik Pedagojik Alan Bilgisi değerlendirmelerinin belirlenmesini amaçlamıĢlardır. Sosyal bilimler öğretmenlerinin mezun oldukları bölüme göre, aldıkları hizmet içi eğitimlere göre, cinsiyete, mesleki kıdem yılına göre gibi çeĢitli değiĢkenler açısından incelemiĢlerdir. AraĢtırmanın sonucunda ise kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlere göre TPAB değerlerinin daha düĢük olduğunu ayrıca mesleki kıdemi daha az olan öğretmenlerin ise uzun yıllardır çalıĢan öğretmenlere kıyasla kendilerini daha yeterli bulduklarını belirtmiĢlerdir.

Dinçer, Sezgin ve ġenkal‟ın (2013) birlikte yaptıkları çalıĢmada öğrenci ve öğretmenlerin bilgisayar okuryazarlık düzeylerini belirlemek için yaptıkları araĢtırmada öğretmenlerin çoğunun bilgisayar okuryazarlıklarının düĢük seviyede olduğunu belirtmiĢlerdir. Ayrıyeten eğitim fakültesi mezunu öğretmenlerinde okuryazarlık seviyelerini düĢük olması FATĠH Projesi teknolojilerinin uygulanmasına olumsuz yansımaktadır. Bu sorunun çözülebilmesi için eğitim fakültesinde eğitim gören öğretmen adaylarına teknoloji kullanımı hakkında daha etkili eğitimler verilerek mezun olup atandıklarında bilgisayar okuryazarı olan öğretmenlerin sayısının arttırılması hedeflenmelidir olarak ifade etmiĢlerdir.

Ayvacı, BaĢak ve Bakırcı‟nın (2014) yaptıkları çalıĢmada FATĠH projesinin pilot uygulama aĢamasında öğrenci ve öğretmen görüĢüyle incelemiĢlerdir. Sonuç olarak öğretmenler FATĠH projesini uygulama aĢamasında yetersiz olduklarını verilen kurs ve eğitimlerin yetersiz olduğunu belirtmiĢlerdir. Öğrencilerde sağlanan teknoloji eksikliğini, öğretmenlerin teknoloji kullanımında yetersiz olduğunu, materyal ve e-içeriklerin eksik olduğunu, derslerde kopukluklar olduğuna değinmiĢlerdir.

Önal‟ın (2014) Niğde ilinde görev yapan matematik öğretmenlerini biliĢim teknolojilerini kullanabilme yeterlikleri konulu çalıĢmasında öğretmenlerin genelinin teknoloji kullanabilme konusunda kendilerini yeterli bulmalarına rağmen teknik anlamda desteklenmediklerini karĢılaĢtıkları sorunlar karĢısında yardımlara ihtiyaç duyduklarını belirtmiĢtir. Ayrıca verilen hizmet içi eğitimler hakkında öğretmenlerin görüĢlerine de yer verilmiĢtir ve verilen eğitimlerin eksik olduğunu eğitim veren eğiticilerin yeterince bilgili olmadıklarını kurslara devam zorunluluğu olmadığı için

44

eğitimlere katılım sayısının az olduğunu bundan dolayı verimli düzeyde eğitimlerin sağlanmadığını vurgulamıĢtır.

KarataĢ (2014) ise yaptığı çalıĢmasında Adıyaman ilinde bulunan ve pilot uygulamada yer alan okullarda FATĠH Projesi teknolojilerini kullanan öğretmenlerin çeĢitli demografik özellikleri açısından Teknolojik Pedagojik Alan Bilgilerinin ölçülmesi amaçlı yaptığı araĢtırmanın sonucunda öğretmenlerin mezun oldukları okula göre istatiksel olarak bir fark göstermediğini fakat öğretmenlerin FATĠH Projesi teknolojilerini kullanabilme aĢamasında eğitim eksikliğinin ve uygulama alt yapısında sorunların olduğunu belirtmiĢtir. Ayrıca öğretmenler verilen hizmet içi eğitimlerin faydalı olduğunu ama sürelerinin az olduğunu aktarmıĢtır.

Vural ve Ceylan‟ın (2014) çeĢitli okullarda ve çeĢitli branĢlarda görev yapan öğretmenler ile FATĠH Projesi doğrultusunda eğitim teknolojileri entegrasyonu için verilen hizmet içi eğitimler ile ilgili görüĢlerini belirlemek amacı ile yaptığı çalıĢmada öğretmenlerin derslerde eğitim teknolojileri kullanımının materyal çeĢitliliğini arttırdığını, öğrencilerin konuyu somutlaĢtırmasında kolaylık sağladığını, eğitim teknolojileri kullanarak iĢlenen derslerin görsel hafızaya daha kolay yerleĢtiğini ve duyu organlarını bir arada kullanmayı sağladığını ifade ettiklerini belirtmiĢtir. Fakat verilen hizmet içi eğitimlerin yetersiz kaldığını, sunulan e-içerikleri düzenleme, ekleme, çıkartmada karĢılaĢılan sorunları çözme aĢamasında eğitimlerin yetersiz olduğunu bundan dolayı hizmet içi eğitimlerin sürekliliğinin sağlanması gerektiğini ifade ettiklerini belirtmiĢtir.

Günbayı ve Yörük‟ün (2014) beraber yaptıkları çalıĢmada lise düzeyindeki kurumlarda görev yapan öğretmen ve yöneticilerin FATĠH Projesinin uygulanmasına yönelik görüĢlerinin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. AraĢtırmada Antalya ilinde Murat