• Sonuç bulunamadı

2.1. Sosyal Bir Bilim Olarak Tarih

2.1.2. Tarihin Faydalandığı Bilimler

Yeni bilgilerin elde edilmesinde, geçmişten gelen bilginin önemi büyüktür. Haliyle bilimin ilerlemesinde yeni bilgiler, geçmişteki bilgilere dayandırılmalıdır. Diğer bilimler, tarihe yardımcı birer kaynak olduğu gibi, tarih de diğer bilimlere kaynaklık etmektedir. Tarihe yardımcı bu bilimleri, birbirinden tamamen bağımsız görmek nerdeyse imkânsızdır. Çünkü bilimlerin gelişebilmesi için birbirleriyle sıkı bir ilişki içinde olmaları gerekir. Bir tarihçi de karşılaştığı bir olayı, o olayla ilgisi olan diğer ilimlerden faydalanarak çözümleyebilmekte ve sonuca ulaştırabilmektedir. Tarih bilimine fayda sağlayan diğer bilim dalları aşağıda tanıtılmıştır (Kütükoğlu, 2008, s. 9).

16

Felsefe; hakikati sorgulayarak arama yolunda ilerlerken buldukları arasında bağ kuran ve dünya görüşlerinin kavranmasını sağlayan bilim dalıdır. Bir devrin felsefesinin bilinmesi o devrin düşünce yapısının anlaşılması, çözümlenmesi ve değerlendirilmesi ile mümkün olduğu için, tarih ile felsefe birbirleriyle yakından ilgilidir. Bu bakımdan tarih geçmişi incelerken, geçmişte yaşamış olan toplumların felsefi görüşlerine de bakmaktadır (Kütükoğlu, 2008, s. 9).

Sosyoloji; insan gruplarının, kurum ve kuruluşlarının yapısını, birbirleriyle ilişkilerini ve zaman içinde meydana gelen değişmelerin topluma etkisini inceleyen bilim dalıdır. Aynı zamanda sosyoloji, toplumda benimsenen kuralların kişilere yansımasını incelemektedir. Toplumda düzeni sağlamak adına ortaya konulan kanun, yasa ve toplumsal kurallar, toplumun yaşam biçimi, kültürü gibi sosyal yapısı sosyolojinin ilgi alanına girmektedir. Geçmişte yaşanmış olaylar, belli bir toplumun ürünü olduğundan ve her toplumun kendine has yasaları, yaşam biçimleri bulunduğundan tarih bilimi sosyoloji ile yakından ilgilenmekte ve araştırma alanına sosyolojiyi dâhil etmektedir (Zencirkıran, 2016, s.1, Duverger, 1999, s. 8).

Psikoloji; tarihe geçmişteki insanların davranışlarının anlaşılıp çözümlenme sürecinde yardımcı olmaktadır. Savaşa katılan Türk askerlerinin gözünü kırpmadan büyük cesaretle savaşmaları, açlıkla, soğukla, hastalıkla mücadele etmeleri, canları pahasına vatanlarını korumaları gibi davranışların incelenmesinde veya bir hükümdarın devleti ve ülkeyi yönetme gibi büyük bir sorumluluk aldıktan sonra içinde bulunduğu psikolojik durumunun araştırılmasında tarihe katkı sağlar. Böylece geçmişin anlaşılıp değerlendirilmesi sağlanır. Tarih; insanların geçmişini incelerken, davranışlarına ve bu davranışlarının sebeplerine bakmaktadır (Köstüklü, 2006, s. 16).

Antropoloji; insan ırkını, ırkların özelliklerini, değişimlerini, yaşayış biçimlerini, kültürel özelliklerini incelemektedir. Günümüzde elliyi aşkın ırk bulunmakta ve hepsi kendine has özellikleri bünyesinde barındırmaktadır. Tarih bilimi ile antropoloji; geçmişten günümüze insan ırkının yaşam koşullarını, bu koşullar içinde değişimlerini incelemesiyle benzerlik göstermektedir (Memiş,2005, s. 42-43).

17

Arkeoloji; geçmişte yaşamış insan ırkından geriye kalan kalıntıları inceleyip yazılı belgelerin bulunmadığı devirler hakkında önemli bilgiler vermektir (Kütükoğlu, 2008, s. 10). Tarih bilimi yazının icadından sonraki devirlerde oluşturulan eserlerin incelenmesini, aydınlatılmasını üstlendiğinde yazılı belgelerin olmadığı dönemler hakkında arkeolojiden yararlanmaktadır (Şimşek, 2011).

Etnoloji; insanların oluşturdukları kültürlerin oluşum koşullarını, zaman içinde değişimlerini, bireylere ve topluma etkilerini, diğer kültürlerle ilişkilerini karşılaştırmalı olarak ele alıp toplumların dini, siyasi, iktisadi ve sosyal yaşayışlarını göz önünde bulundurarak inceleyen bilim dalıdır. Etnoloji, geçmişte yaşamış insanların yaşam şekillerinin, gelenek, örf, adet ve ananelerinin bilinmesinde tarihe yardımcı olmaktadır (Tezcan, 2008, s. 3).

Filoloji; insanların konuştukları dillerin yapısal olarak tüm özelliklerini incelemektedir. Filoloji, geçmiş devirlerdeki toplulukların dillerinin ve etkilendikleri diğer dillerin çözümlenmesinde tarih ilmine yardımcı olmaktadır. Bu sayede geçmişte yaşayan toplumların hayatlarının, yaşadıkları dönemin anlaşılması sağlanabilmektedir. (Memiş, 2005, s. 41-42).

Coğrafya; dünya üzerindeki mekânları tasvir edip, yorumlar. Tarih de insanoğlunun ayak bastığı tüm mekân ile ilgilenmektedir. Nitekim insanoğlunun yaşamını sürdürebilmesi için belli bir yere, mekâna ihtiyacı vardır. Tarih boyunca bazı önemli mekânlar nice büyük uygarlıklara beşiklik etmiştir. Bu medeniyetler, genellikle coğrafi koşulların yaşama elverişli olduğu yerlerde kurulmuştur. Tarih, geçmişi ve medeniyetleri incelerken, coğrafi şartlarını da göz önünde bulundurarak bilime ışık tutar (Kütükoğlu, 2008, s. 11).

Paleografya; eski yazıları tanıma, okuma ve anlamlandırma işini üstlenir. Bu bilim, tarihe bir toplumun dilinin ne olduğunun bilinmesini sağlamada yardımcı olur. Toplumun dilinin bilinmesi ise o toplumun geçirdiği tarihi evreleri aydınlatarak, gün ışığına çıkarır (Kütükoğlu, 2008, s. 12).

Epigrafi; kolayca yok olmayacak dikili bir taş, mezar taşı veya tahta parçası gibi yapıların üzerine bilgilendirme amacıyla yazılan yazıları inceleyen bir ilimdir.

18

Birinci elden kaynak niteliğindeki bu yazıtlar; yazıldığı dönemin kültürünü yansıtan sanatsal yapılar olması bakımından tarihe yardımcı bilimler arasında son derece değerlidir (Kütükoğlu, 2008, s.13, Kafesoğlu, 2010, s. 321). Nümizmatik, eski paraların incelenerek tanınmasını sağlar. Bu ilim, dönemin siyasi ve iktisadi yapısının değerlendirilmesinde tarihe yardımcı olmaktadır (Köstüklü, 2006, s. 16).

Kronoloji; zaman sıralaması yaparak, tarihte meydana gelmiş olayların ne zaman yaşandığı hakkında bilgi verir. Zamanın hesaplanıp bilinmesinde kullanılmak amacıyla ise çok eski devirlerden itibaren çeşitli takvimler yapılmıştır. Tarih, geçmişteki toplulukların sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik bağlamda başından geçen tüm önemli olayları zaman bakımından değerlendirdiği için kronolojiden yararlanmaktadır (Memiş, 2005, s. 36-37).

Sanat; çeşitli imgelerin biçim ile anlamlarının kavramsal ve duyuşsal dışavurumudur. Sanatın yapıldığı dönemin anlaşılıp aydınlatılması bu imgelerin anlamlandırılıp okunmasına bağlıdır. Sanat tarihi ise insanların ve toplumların kendine özgü kültürleri içinde meydana getirdikleri maddi ve manevi kültür ürünlerini inceler. Bu sayede geçmiş dönemlerdeki insanların kültürleri, hayat düşünceleri, estetik değerleri hakkında bilgi edinilir (Saraç 2005, Kart 2015, Freedman, 2000, Mülayim 1992, Altuner 2007).