• Sonuç bulunamadı

Tarım Sigortaları Havuzu - TARSİM

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 60-65)

4. DÜNYADA TARIM SİGORTASI UYGULAMALARI

5.1 Tarım Sigortaları Havuzu - TARSİM

50

kuraklık, don, sel sigortaları uygulamalarının esaslarının belirlenmesi, primlerin devletçe desteklenmesini öngörmüştür (Demir 2003, Dinler ve Yaltırık 2005, http://hbogm.meb.gov.tr 2015, Keskinkılıç 2013).

Bu gelişmelerin sonucunda 2005 yılında tarım sektörünü tehdit eden risklerin teminat altına alınabilmesi amacıyla 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu çıkartılmıştır. Bu yeni Kanunla, sigorta sözleşmelerinde belirli bir standardın sağlanması, riskin en iyi koşullarda transferi için uygun ortam oluşturulması, oluşacak hasarlarda tazminatın tek merkezden ödenmesi ve tarım sigortalarının geliştirilmesi, yaygınlaştırılması amacına yönelik olmak üzere bir sigorta havuzu oluşturulmuş olup, tarım sigortası yaptıran üreticilerin desteklenmesi ve prim tutarının % 50’sinin (don teminatında % 66,7) devlet tarafından karşılanması hedeflenmiştir (https://web.tarsim.gov.tr 2015).

5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile, bu kanun kapsamı dışında kalan doğal afetler için, 2090 Sayılı Kanun kapsamında tazminat ödemesi öngörülmüştür. Ancak 2090 Sayılı Kanun’dan üreticilerin yararlanabilesi üreticilerin tarım sigortası yaptırma şartına bağlanmıştır (Anonim 2005).

51

yapılması, reasürans teminatının sağlanması, tarım sigortalarının geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve izlenmesi ile diğer teknik hizmetlerin yürütülmesi amacıyla kurulmuştur (Anonim 2005). Havuz sistemi; teminat çeşitleri, genel şartlar, teknik şartlar, tarife ve talimatlar, hasar tespitleri, tazminat ödemeleri ve tüm diğer sigorta işlemlerinde tüm üreticiler ve tarım sigorta poliçesi düzenleyecek tüm sigorta şirketleri için standart bir uygulama sağlayarak sistemin bir bütün olarak güvenilir olmasını amaçlamaktadır (Çiftçi 2014). Üreticilerin ödemiş oldukları sigorta primleri tarım sigortaları havuzunda toplanmakta, hasar meydana gelmesi durumunda tazminatlar havuzdan karşılanarak doğrudan üreticiye ödenmektedir. Üreticilerin tarım sigortası prim desteği ve hasar tazminatından yararlanmaları için GTHB’nin ilgili bilgi sistemlerine kayıt olmaları ve her yıl güncellemeleri gerekmektedir. TARSİM tarafından belirlenen çoklu risk paketlerine ilişkin standart poliçeler özel sektörün eliyle üreticilere satılmaktadır ve tüm poliçeler devlet tarafından sübvanse edilmektedir. Özel sektör sunmuş olduğu aracılık hizmeti karşılığında bir komisyon almaktadır ve risk paylaşımı noktasında bir sorumluluğu bulunmamaktadır.

Havuzun ana gelir kaynaklarını sigorta şirketlerinin devrettiği primler, devlet tarafından sağlanan prim desteği, toplanan kaynakların yatırım gelirleri, alınan krediler, genel bütçeden alınan katkılar oluşturmaktadır (Anonim 2005).

Gönüllü katılımı öngören havuz sisteminin paydaşlarını; TARSİM yönetimi9, üreticiler, konu ile ilgili kamu (GTHB ile İl ve İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri ve Hazine Müsteşarlığı) çalışanları, sigorta şirketleri10, acenteler, broker ve çalışanları, reasürörler, tarım sigortaları havuz eksperleri, üniversiteler ve araştırma enstitüleri ile işletici şirket11 ve çalışanları oluşturmaktadır (https://web.tarsim.gov.tr 2015).

9 GTHB (2 üye), Hazine Müsteşarlığı (2 üye), Türkiye Sigorta Birliği (1 üye), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (1 üye), İşletici şirket – TARSİM A.Ş (1 üye)

10 TARSİM adına sigorta sözleşmesi yapmaya yetkili 24 adet özel sigorta şirketi bulunmaktadır. Söz konusu özel/ticari sigorta şirketleri aldıkları komisyon karşılığında aracılık hizmeti vermektedirler.

11 İşletici Şirket (TARSİM A.Ş.), 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu ile kurulan, tarım braşından lisans almış, sigorta şirketlerinin (24 sigorta şirketi) eşit pay ile ortak oldukları, TARSİM’in iş ve işlemlerini yapmakla görevli bir Anonim Şirketidir. TARSİM A.Ş., Tarım Sigortaları Kanunu, Bakanlar Kurulu

52

Havuz sistemi tek bir merkezden yönetilmesi itibariyle ile teknik ve mali kaynakların daha verimli kullanılabilmesine imkân sağlamaktadır. Ayrıca sigorta şirketlerinin bilgi, personel ve mali kaynaklarının ortak olarak daha verimli bir şekilde kullanılmasına;

devletin prim ve hasar fazlası desteğinin etkin şekilde kullanılması; fiyatlarda haksız rekabetin önlenmesi ve sigortaya katılımın artırılmasına yardımcı olmaktadır (Karaca 2010). Havuz, kapsam dahilindeki riskler için sigorta, reasürans ve retrosesyon12 yapmaya yetkilidir (Anonim 2005). Üstlenilen risklerin transferi amacıyla ulusal ve uluslararası sigortacılık piyasası, sermaye piyasası ve benzeri piyasalardan koruma temin edebilir (Anonim 2006).

Bitkisel ürünlerini, seralarını, büyük ve küçükbaş hayvanlarını, kümes hayvanlarını, su ürünlerini ve (aktif) arılı kovanlarını çeşitli risk faktörlerine karşı sigortalatan üreticilerin, sigorta prim miktarlarının % 50’si devlet tarafından ödenmektedir. Açık alanda yetiştirilen meyvelerde, çiçeklenme evresi don riski kapsamına alındığından;

dolayısıyla poliçe prim bedelleri yükseldiğinden, üreticinin kolayca sigorta yaptırabilmesine yönelik olarak, bu risk için primin 2/3’ü yani % 66,7’si oranında devlet prim desteği sağlanmaktadır (https://web.tarsim.gov.tr 2015). 2017 yılı itibariyle hizmete sunulan ilçe bazlı kuraklık verim sigortasında, poliçede yazılı primin % 60’ı devlet tarafından karşılanmaktadır. Hasar fazlası gerçekleştiğinde, Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek olan kısmın, devlet tarafından taahhüt edilmesi ve havuza aktarılması ile hasarların tazmin edilmesi mümkün olmaktadır.

Devletin vermiş olduğu sigorta prim destekleri DTÖ ve AB kriterleri ile uyumlu yani üretimi doğrudan etkilemeyen desteklerdir. Bu kapsamda üreticiler tarafından ödenmesi gereken sigorta priminin bir kısmı devlet tarafından, karşılıksız destek olarak sağlanmaktadır. Bu desteklerin amacı üreticileri sigorta yaptırmaya teşvik etmektir.

Kararları, Yönetmelikler, Sözleşmeler ve TARSİM Yönetim Kurulu’nun kararları doğrultusunda hareket eden/çalışan, kâr amacı, ticari başka bir faaliyeti ve sigorta işi dışında da, başka herhangi bir işi ve faaliyeti olmayan, belirli bir ücret karşılığında, hizmet alımı yolu ile çalışan ve tazminat ödeme sorumluluğu ile sigorta uygulamaları konusunda, karar alma ve karar verme yetkisi bulunmamaktadır.

12 Retrosesyon, reasürörlerin kendi üzerlerindeki riskleri sigortalaması durumudur. Böylece riskler daha da dağıtılmış olur. Bir retrosesyonda riski devreden taraf reasürördür. Riski kabul eden ise (reasüransta olduğu gibi) bir diğer reasürör, bir sigorta şirketi veya bir havuz olabilir.

53

Ürünler, riskler, bölgeler ve işletme ölçekleri itibariyle, devlet tarafından sağlanacak prim desteği miktarları, her yıl Havuz Yönetim Kurulu’nun teklifi ve GTHB’nin onayı üzerine, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenmektedir (Anonim 2005).

Tarım sigortaları konusunda yürütülen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin etkinliğinin araştırılması amacıyla TARSİM Bilim ve Danışma Kurulu oluşturulmuştur.

Bu kurul; GTHB, Hazine Müsteşarlığı ve TARSİM A.Ş.’den üyeler ile alanında uzman kişilerden ve bilim adamlarından oluşmaktadır. Söz konusu kurulun görüşme konularını, yaşanan doğal afetlerin ve sigorta uygulamalarının değerlendirilmesi, uygulanacak yeni teminatlar hakkında bilgi paylaşımı ve gündem doğrultusunda çeşitli konular oluşturmaktadır.

5.2 2006-2015 yılları arası uygulama sonuçları

Türkiye’de 2015 yılında alan bazında tarım sigortaları prim üretimi değerlendirildiğinde, bitkisel ürün sigortalarının % 72; büyükbaş hayvan hayat % 21;

küçükbaş hayvan hayat % 3; ve seracılık sigortaları % 4’lük oranda bir katkı sağladığı görülmektedir. 2007 yılında sigortalanan alanların 3,5 milyon da olduğu, 2015 yılına gelindiğinde 5,5 kat artarak 19,3 milyon da ulaştığı görülmektedir. 2006 yılında toplam tarım alanları içerisinde sigortalı tarım alanları % 0,1 iken devlet destekli sigorta modeli ile bu oran 2015 yılında % 16,1’e ulaşmıştır. Buna paralel olarak, 2007 yılında 218.938 adet olan poliçe sayısı 2015 yılında 1.375.000 adete yükselmiştir. Sigorta bedelinin de aynı dönemlerde 1.478 milyon TL’den 18.378 milyon TL’ye, prim üretimi aynı yıllarda sırasıyla 64 milyon TL ve 966 milyon TL’ye ulaştığı görülmektedir (https://web.tarsim.gov.tr 2016). Sigortalı hayvan sayısı incelendiğinde; 2007 yılında 54.000 baş büyükbaş hayvanın sigortalandığı, bu değerin 2015 yılında 646.000 başa yükseldiği ve 2011 yılında 69.000 baş olan sigortalı küçükbaş hayvan sayısı 2015 yılında 465.000 başa yükseldiği görülmektedir. Söz konusu dönemdeki sigortalı sera sayısı 12 kat artarak 1.456 adetten 17.557 adete yükselmiştir (https://web.tarsim.gov.tr 2016).

54

2007-2015 yılları arasında tarım sigortası sektöründe görülen bu büyüme, tarım sigortası konusunda bilinçlenen ve tarım sigortasının etkili bir risk yönetim aracı olarak gören üretici sayısındaki artış, süreç içerisinde teminat kapsamının genişlemesi, bazı gizli zorunluluklar (2090 Sayılı Kanun kapsamındaki yardımlardan ve indirimli kredi imkanlarından faydalanmanın ön koşulu haline gelmesi) ve Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri (TKK) ve TCZB gibi kredi sağlayan kurumların tarımsal kredi kullandırmaları aşamasında tarım sigortasını zorunlu hale getirmelerinden kaynaklanmaktadır.

2006-2014 yılları arasında üreticiler toplam 1.243 milyon TL prim ödemiştir. Buna karşılık devlet 1.380 milyon TL prim desteği sağlamıştır. Yani toplamda 2.623 milyon TL prim ödemesi gerçekleşmiştir. Söz konusu dönemde oluşan toplam masrafların 2.475 milyon TL olduğu görülmüştür. Bu değerin 1.797 milyon TL’sini gerçekleşen hasarlar, 388 milyon TL’sini aracılık masrafları, 158 milyon TL’nin operasyonel masraflar ve 132 milyon TL’nin beklenen hasarlar (muallak) oluşturmaktadır (https://web.tarsim.gov.tr 2016). 2007-2015 yılları arasındaki dönemde ise hasar dosya sayısı 45,8 bin adetten 301,3 bin adete yükselmiş ve ödenen tazminat miktarı ise söz konusu dönemlerde 41 milyon TL’den 746 milyon TL’ye yükselmiştir (https://web.tarsim.gov.tr 2016).

2008-2014 yılları arasında tarım sigortası alanında prim ve poliçe bakımından öne çıkan illerin Ankara, Edirne, Konya, Tekirdağ olduğu, bu dönem içerisinde Kırklareli, Giresun, Ordu, Balıkesir ve Malatya’nın da bazı yıllarda öne çıktığı görülmektedir (TARSİM 2015).

55

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 60-65)