• Sonuç bulunamadı

Sigortalı Olma Açısından Üreticilerin Karşılaştırılması

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 76-99)

6. ARAŞTIRMA BULGULARI

6.2 Sigortalı Olma Açısından Üreticilerin Karşılaştırılması

66

hassas yapıda olması, sözleşmeli üretime konu olması ve devlet tarafından ödenen desteklerin yüksek olmasından (55kg/kuruşa kadar) kaynaklandığı düşünülmektedir.

67

Çizelge 6.4 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin sigorta geçmişleri, ilk sigortalattığı ürünler ve risk faktörleri

*Üreticiler birden fazla cevap verdiği için toplam değer % 100’ü geçmektedir.

Üreticilere 2015 yılında hangi risk faktöründen korunma amaçlı tarım sigortası yaptırmaya karar verdikleri sorulduğunda % 37,9’u dolu ve yangın, % 34,5’i dolu, % 10,3’ü doğal afetler ve % 10,3’ü TARSİM kapsamına giren tüm risklere karşı tarım sigortası yaptırdıklarını ifade etmişlerdir.

Çizelge 6.5’ten anlaşılacağı üzere, sigorta yaptıran üreticilerin % 77’si arazilerinin tamamını sigortalatmaktadır. Üreticilerin tüm arazilerini sigortalatmama nedenlerinin başında sadece risk gördükleri ürünleri sigortalatmaları (% 35), risk faktörü görmemeleri (% 30) ve parsellerinin küçük olmaları (% 20) gelmektedir (Çizelge 6.5).

Sigorta yaptırdığı yıl Sayı %

1-10 62 71,3

11-20 12 13,8

21-41 13 14,9

Toplam 87 100,0

Sigorta yaptırdığı ilk ürün (buğday)* 84 96,6

Sigorta yaptırdığı ilk ürün (ayçiçeği)* 61 70,1

Sigorta yaptırdığı ilk ürün (kanola)* 14 16,1

İlk yaptırdığında hangi risk faktörü

Dolu, yangın 45 51,7

Dolu 34 39,1

Doğal afetler 8 9,2

Toplam 87 100,0

68

Çizelge 6.5 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin toplam arazileri içerisinde sigortalı arazi oranları

Üreticilerin % 82,8’i ürünlerini ilk sigortalattığı yıl ile bugün arasında sigorta yaptırmadığı bir yıl olmadığını ifade etmektedir. Arada sigorta yaptırmayan üreticilerin

% 40’ı ekonomik sıkıntı yaşadığını, % 20’si o yıl için bir risk görmediğini ve diğer % 20’si ise sigorta yaptırmayı unuttuğunu belirtmiştir (Çizelge 6.6).

Çizelge 6.6 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin ürünlerini sigortalatma alışkanlıkları Ürünleri ilk kez sigortalatma ile günümüze kadar

olan süreçte sigorta yaptırılmayan bir yıl oldu mu?

Sayı %

Evet

Ekonomik sıkıntı 6 40

Risk görmüyor 3 20

Unutulmuş 3 20

Arazi mülkiyeti başkasının 1 6,7

Sigortacılara tepki 1 6,7

Küçük parçalar 1 6,7

Toplam 15 100

Toplam 15 17,2

Hayır Toplam 72 82,8

Toplam 87 100,0

Toplam arazi içerisinde sigortalı arazi oranı (% ) Sayı %

25-50 8 9,2

51-75 9 10,3

76-100 70 80,5

Toplam 87 100,0

Arazinin tamamının sigortalı olmaması nedenleri Sayı %

Riskli ürünlere yaptırıyor 7 35,0

Risk görmüyor 6 30,0

Küçük parseller 4 20,0

Mülk arazisine yaptırıyor 2 10,0

Maliyet yüksek 1 5,0

Toplam 20 100,0

69

Araştırma çerçevesinde üreticilere sorulan bir diğer soru ise tarım sigortası yaptırma nedenleri olmuştur. Çizelge 6.7’de görüldüğü üzere üreticilerin % 97,7’si hasılayı korumak amacıyla, % 10,3’ü desteklerden yararlanmak ve diğer % 10,3’ü ise kredi kuruluşlarından temin ettikleri kredi nedeniyle tarım sigortası yaptırdıklarını ifade etmişlerdir. Üreticilerin sadece % 3,4’ü üyesi oldukları kooperatif/üretici örgütlerinin tarım sigortasını zorunlu kıldıkları için tarım sigortası yaptırmaktadır.

Çizelge 6.7 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin tarım sigortası yaptırma nedenleri

Tarım sigortası yaptırma nedenleri Sayı % *

Hasılayı koruma 85 97,7

Desteklerden yararlanma 9 10,3

Kredi temini 9 10,3

Kooperatif/üretici örgütü üyeliği 3 3,4

*Üreticiler birden fazla cevap verdiği için toplam değer % 100’ü geçmektedir.

Üreticilerin 2015 yılı için ödemiş oldukları sigorta prim miktarları sorulduğunda, üreticilerin % 47,1’inin 50-500TL, % 25,3’ünün 1001-3000TL, % 19,5’inin 501-1000TL ve sadece % 8’inin 3000TL’den fazla sigorta primi ödediği sonucuna ulaşılmıştır (Çizelge 6.8).

Çizelge 6.8 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin 2015 yılında ödedikleri tarım sigortası primleri

Ödenen prim miktarı (YTL) Sayı %

50-500 41 47,1

501-1000 17 19,5

1001-3000 22 25,3

3000-7600 7 8,0

Toplam 87 100,0

Araştırma çerçevesinde üreticilere anket yapılan tarihe kadar sigortalı bir ürünün zarar görüp görmediği de sorulmuş olup, sigorta yaptıran üreticilerin % 56,3’ünün sigorta yaptırdığı bir ürününün zarar görmediği belirlenmiştir. Geri kalan % 43,7’lik zarar gören üretici grubunun % 86,8’i dolu zararına, geri kalan kısmı ise dolu ve sel zararına uğramıştır.

70

Üreticilere gördükleri zararı tarım sigortası ile telafi etme durumları sorulduğunda, % 52,6’sı kısmen telafi ettiğini belirtirken, % 23,7’si zararını telafi edebildiğini, diğer % 23,7’si ise zararını telafi edemediğini ifade etmiştir (Çizelge 6.9). Üreticilere bu çerçevede zararı telafi edebilme oranları da sorulmuştur. Üreticilerin % 26’sı zararları muafiyet oranının altında kalması nedeniyle tazminat alamamış, % 23,7’sinin zararlarının tamamı sigorta şirketleri tarafından karşılanmıştır (Çizelge 6.9).

Çizelge 6.9 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin bir ürününün zarar görmesi durumu Şimdiye kadar sigortalı bir ürünün zarar görmesi

durumu

Sayı %

Evet

Zararın türü

Dolu 33 86,8

Sel 3 7,9

Dolu, sel 2 5,3

Toplam 38 100

Sigorta ile telafi etme durumu

Evet 9 23,7

Hayır 9 23,7

Kısmen 20 52,6

Toplam 38 100

Telafi etme oranı (% )

0-25 21 55,3

26-50 7 18,4

51-100 10 26,3

Toplam 38 100

Toplam 38 43,7

Hayır Toplam 49 56,3

Toplam 87 100,0

Üreticilerin gelecek dönemde tarım sigortası yaptırma eğilimleri incelendiğinde % 95,4’ünün tarım sigortası yaptırmaya devam etmeyi düşündüğü görülmektedir. Tarım sigortası yaptırma kararının altında büyük oranda (% 96,3) hasılayı/ürünü korumak düşüncesi bulunurken, üreticilerin % 12’si desteklerden yararlanmak amacıyla sigorta yaptıracağını ifade etmiştir. Üreticilerin % 10,8’lik kısmı kredi temini için ön koşul olması nedeniyle sigorta yaptıracaklarını belirtmiştir. Gelecek dönemlerde tarım sigortası yaptırmayı düşünmeyen üreticilerin (tarım sigortası yaptıran üreticilerin % 4,6’sı) % 75’inin genel kanısı zararların karşılanmaması yönünde olup % 25’i ise arazileri küçük olduğu için sigorta yaptırmamayı düşünmektedir (Çizelge 6.10).

71

Çizelge 6.10 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin gelecek dönemlerde de sigorta yaptırma durumu

Gelecek yıllarda sigorta yaptırma durumu Sayı %

Evet

Hasılayı koruma

Evet 80 96,3

Hayır 3 3,7

Toplam 83 100

Desteklerden yararlanma

Evet 10 12

Hayır 73 88

Toplam 83 100

Kredi temini

Evet 9 10,8

Hayır 74 89,2

Toplam 83 100

Örgüt üyeliği

Evet 1 1,2

Hayır 82 98,8

Toplam 83 100

Toplam 83 95,4

Hayır

Arazi küçük 1 25

Zararı karşılamıyor 3 75

Toplam 4 100

Toplam 4 4,6

Toplam 87 100,0

Tarım sigortası yaptıran üreticilerin % 64,3’ü % 50 devlet desteği olmasa da sigorta yaptırmaya devam edeceğini ifade etmektedir. Bununla birlikte, üreticilerin % 72,4’ü gelecek dönemlerde prim desteği artışının tarım sigortası yaptırma kararlarına etkili olacağını belirtmiştir (Çizelge 6.11).

Çizelge 6.11 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin tarım sigortalarına verilen prim desteğine olan bakışı

% 50 devlet desteği olmasa da sigorta yaptırma durumu Sayı %

Evet 56 64,3

Hayır 31 35,7

Toplam 87 100,0

Prim desteği artışının tarım sigortası yaptırma kararına etkisi

Sayı %

Evet 63 72,4

Hayır 24 27,6

Toplam 87 100,0

72

Tarım sigortası yaptıran üreticilerin karşılaştığı sorunlar 6.2.2

Araştırmanın bu bölümünde, anket yapılan üreticilerin tarım sigortasına ilişkin mevcut düzen içerisinde gördükleri sorunlar eksperlerin özellikleri (hasar tespiti konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları, doğru hasar tespitinde bulunmamaları, üreticilere yaklaşımları), muafiyet oranlarının yüksek bulunması, sigorta prim miktarlarının yüksek bulunması, tarım sigortalarına verilen desteklerin az bulunması, hasar tespitinin zamanında yapılmaması, sigorta kapsamının genişletilmesi ve özel sigortacılık sistemine geri dönülmesi olarak sınıflandırılmıştır. Üreticilerin % 17,2’si (15 üretici) sorunlara ilişkin olarak fikir beyan etmezken, % 8’si (7 üretici) mevcut düzenden memnun olduklarını ifade etmişlerdir (Çizelge 6.12).

Çizelge 6.12 Tarım sigortası yaptıran üreticilerin mevcut düzene ilişkin sorunları

Sorunlar Sayı % *

Eksper (yeterli bilgiye sahip olma, doğru tespit,

davranış biçimleri) 33 37,9

Muafiyet oranı yüksek 17 19,5

Fikir beyan etmemiş 15 17,2

Prim miktarı yüksek 12 13,8

Mevcut sistemden memnun 7 8,0

Özel sigortacılığa geri dönüş 6 6,9

Destek oranı az 6 6,9

Verim değerinin belirlenmesi noktasında üretici

dikkate alınmalı 4 4,6

Sigorta kapsamı dar 4 4,6

Hasar tespitinin zamanında yapılmaması 4 4,6

Diğer 4 4,5

*Üreticiler birden fazla cevap verdiği için toplam değer % 100’ü geçmektedir.

Çizelge 6.12’de görüleceği üzere, üreticilerin mevcut düzende gördükleri en önemli sorun % 37,9 oranla eksperlerin bireysel özellikleriyle ilişkilidir. Üreticiler, eksperlerin sigortaya konu olan unsurlara ilişkin bilgi düzeylerinin yetersiz olması nedeniyle doğru değerlendirmelerde bulunamamalarından şikayet etmişlerdir. Buna ek olarak, üreticiler eksperlerin TARSİM’e bağlı olmaları nedeniyle yanlı bir tutum sergilediklerini ve hasar

73

oranlarını daha düşük gösterdiklerini düşünmektedirler. Üreticiler, eksperlerin ayrıca kendilerini bilgilendirmemeleri ve kaba davranışlarından rahatsız olduklarını ifade etmişlerdir.

Üreticilerin ifade ettikleri ikinci önemli sorun % 19,5 oranla muafiyet oranının yüksek olmasıdır (Çizelge 6.12). Muafiyet oranı, daha önceden belirlenen ve poliçede de işlenen, önceden belirlenmiş bir miktar (TL) veya orana (yüzde) kadar olan hasarların sigortacı tarafından ödenmemesidir. Sigortalı bu miktar veya oranı aşan hasarlara tazminat ödemektedir. Muafiyet oranları bitkisel ürünlerde farklılık göstermekle beraber, küçük çapta üretim yapan üreticilerin gelirlerinde dalgalanmaya sebebiyet vermektedir.

Bir diğer sorun ise prim miktarlarının yüksek olmasıdır (Çizelge 6.12). Üreticilerin bu konu ile ilgili olarak yaptıkları eleştirilerin başında devlet destekli tarım sigortası sisteminin gelmesiyle birlikte prim miktarlarında yapılan artışlardır. Dolayısıyla üreticiler prim miktarlarının düşürülmesini talep etmektedirler. Buna ek olarak üreticiler prim miktarlarındaki bu artış sebebiyle tarım sigortası primlerine verilen devlet desteğini de az bulmaktadırlar. Üreticilerin % 6,9’u devlet desteğinin artması gerektiğini düşünmektedir.

Tarım sigortası yaptıran üreticilerin üzerinde durdukları bir diğer önemli sorun ise devlet destekli tarım sigortası sistemine geçişle birlikte sigorta hizmeti alınan şirketlerin hizmet kalitelerinin düştüğü ve tek fiyat politikasına geçildiği yönündedir. Üreticilerin

% 6,9’u rekabetçi ortamın eksikliğini vurgulamakta ve özel sigortacılık sistemine geri dönmek istediklerini ifade etmektedirler. Bu üreticiler özel sigortacılık sisteminin rekabetçi ortam yaratması nedeniyle hem üreticilerin hem de sigorta şirketlerinin kazanacağını düşünmektedirler (Çizelge 6.12).

Sigorta poliçelerindeki verim ve fiyat değerlerinin belirlenmesinde üreticilerin de dikkate alınması, hasar tespitinin zamanında yapılmaması ve sigorta kapsamlarına hastalıkların eklenmesi de tarım sigortası yaptıran üreticilerin ifade ettikleri diğer sorunlardır (Çizelge 6.12).

74

Tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin profili 6.2.3

Yapılan anket çalışmaları sonucunda tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin % 60’ının (63 üretici) daha önceki yıllarda da sigorta yaptırmadığı görülmektedir. Daha önceki yıllarda sigorta yaptıran üreticilerin (42 üretici) % 97,6’sı hasılayı korumak, % 4,8’i kredi kullanması nedeniyle ve % 2,4’ü desteklerden yararlanmak amacıyla tarım sigortası yaptırmışlardır (Çizelge 6.13).

Tarımsal üretim faaliyeti boyunca hiç tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin % 36,5’u hiç risk ile karşılaşmadıklarını, % 30,2’si arazilerinin küçük olduğunu, % 22,2’si primlerin yüksek olduğunu, % 9,5’i hasarların karşılanmadığını ve % 1,6’sı inanç sistemine uymadığı gerekçesiyle tarım sigortası yaptırmayı tercih etmediklerini belirtmişlerdir (Çizelge 6.13).

Çizelge 6.13 Tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin önceki yıllarda sigorta yaptırma durumu

Önceki yıllarda sigorta yaptırma durumu Sayı %

Evet

Hasılayı koruma

Evet 41 97,6

Hayır 1 2,4

Toplam 42 100

Kredi temini

Evet 2 4,8

Hayır 40 95,2

Toplam 42 100

Desteklerden yararlanma

Evet 1 2,4

Hayır 41 97,6

Toplam 42 100

Toplam 42 40,0

Hayır (hiç sigorta yaptırmaması nedenleri)

Risk görmedi 23 36,5

Arazi küçük 19 30,2

Primler yüksek 14 22,2

Hasarlar karşılanmıyor 6 9,5

Günah 1 1,6

Toplam 63 100

Toplam 63 60,0

Toplam 105 100,0

75

Devletin tarım sigortası primlerine % 50 destek vermesine rağmen üreticilerin neden sigorta yaptırmadıkları sorulduğunda, üreticilerin % 33,3’ü (35 üretici) tarım alanları üzerine bir risk görmediklerini, % 20’si (21 üretici) primleri yüksek bulduğunu, bir diğer % 20’si zararların karşılanmadığını, % 13,3’ünün (14 üretici) ise işledikleri tarım arazisinin küçük olduğunu gerekçe göstererek tarım sigortası yaptırmayı tercih etmediklerini ifade etmişlerdir (Çizelge 6.14).

Çizelge 6.14 Tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin devlet desteğine rağmen sigorta yaptırmama nedenleri

Üretcilerin tarım sigortası yaptırmaları konusundaki talepleri değerlendirildiğinde Çizelge 6.15’te görüleceği üzere, üreticilerin neredeyse % 30’u desteklerin artmasıyla birlikte tarım sigortası yaptıracağını ifade ederken, % 15,2’sinin eksperlerin zamanında gelmeleri ve doğru tespit yapmaları durumunda sigorta yaptıracağını belirtmektedir.

Üreticilerin % 8,6’sı zararların karşılanacağına karşı güvence istemekte, çok küçük bir kısmı ise (% 2,9) muafiyet oranının kaldırılmasını/azalmasını talep etmektedir. Sigorta yaptırmayan üreticilerin neredeyse % 5’i hiçbir şekilde tarım sigortası yaptırmayı düşünmediklerini belirtmiştir.

Sigorta yaptırmama nedenleri Sayı %

Risk görmüyor 35 33,3

Primler yüksek 21 20,0

Zarar karşılanmıyor 21 20,0

Arazi küçük 14 13,3

Devlet desteği az 3 2,9

Eksper sorunu 3 2,9

İhmalkârlık 3 2,9

Diğer 5 4,7

Toplam 105 100,0

76

Çizelge 6.15 Tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin tarım sigortası yaptırmaya yönelik talepleri

Üreticilerin tarım sigortası yaptırmaya yönelik talepleri

Sayı %

Desteklerin artırılması 31 29,5

Eksper (zamanında ve doğru tespit) 16 15,2

Prim düşürülmeli 13 12,4

Zarar karşılanması için garanti 9 8,6

Diğer 8 7,6

Muafiyet oranı kalkmalı/düşmeli 3 2,9

İlgilenmiyorum 25 23,8

Toplam 105 100,0

2015 yılı üretim dönemi için tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin gelecek dönemlerde tarım sigortası yaptırma eğilimleri incelendiğinde Çizelge 6.16’den görüleceği üzere üreticilerin % 68,6’sı gelecek dönemlerde de sigorta yaptırmayı düşünmemektedir. Gelecek dönemlerde sigorta yaptırmayı düşünen 33 üreticinin tamamı hasılayı korumak amacıyla, % 10’u ise hasılayı korumanın yanı sıra desteklerden de faydalanmak için tarım sigortası yaptıracağını ifade etmiştir. Gelecek dönemlerde tarım sigortası yaptırmayı düşünmeyen 72 üreticinin tarım sigortası yaptırmamak için gösterdikleri nedenlerin başında risk görmedikleri (% 30,5), primleri yüksek bulmaları (% 20,8), arazilerinin küçük olması (% 19,4) ve zararlarının karşılanmaması (% 18,1) gelmektedir (Çizelge 6.16).

Çizelge 6.16 Tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin gelecek dönem tarım sigortası yaptırma eğilimleri ve nedenleri

Gelecek dönem sigorta yaptırma durumu Sayı %

Evet

Hasılayı koruma Evet 33 100

Desteklerden yararlanma

Evet 3 10

Hayır 30 90

Toplam 33 100

Toplam 33 31,4

Hayır

Risk görmüyor 22 30,5

Primler yüksek 15 20,8

Arazi küçük 14 19,4

Zarar karşılanmadı 13 18,1

Hiç zarara uğramadım 4 5,6

Sistemde iyileşme yok 3 4,2

Diğer 1 1,4

Toplam 72 100

Toplam 72 68,6

Toplam 105 100,0

77

Tarım sigortalarına verilen prim desteğinin artırılması durumunda üreticilerin tarım sigortası yaptırma kararı araştırıldığında, üreticilerin % 82’si (86 üretici) sigorta yaptıracağını, % 7,6’sı (8 üretici) ise destek miktarı artışının tarım sigortası yaptırma kararına etkisi olmayacağını bildirmiştir. Prim desteği oranının % 75 ve üzerine çıkarılması durumunda, tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin % 57,1’i, prim desteği oranının % 51-74’e yükseltilmesi durumda tarım sigotaso yaptırmayan üreticilerin % 24,8’i gelecek dönemlerde sigorta yaptırabileceğini ifade etmektedir. Üreticilerin % 5,7’si prim desteklerine teşvik yapılmasından çok hasarların karşılanması gerektiğini, % 4,8’inin ise prim desteğini anlamsız bulduğunu, prim miktarlarının düşürülmesi gerektiğini ifade ettiği görülmektedir (Çizelge 6.17).

Çizelge 6.17 Tarım sigortalarına verilen destek artışının tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin sigorta yaptırma istekliliği üzerine etkisi

Sigorta yaptırmayan üreticilerin yaptırmama nedenleri 6.2.4

Araştırmanın bu bölümünde, daha önceki yıllarda tarım sigortası yaptırıp 2015 üretim döneminde tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin tarım sigortası yaptırmama nedenleri değerlendirilmiştir. Buna göre söz konusu üreticilerin tarım sigortası yaptırmama nedenleri; zararlarının daha önce karşılanmaması, prim miktarlarını yüksek bulmaları, tarımsal faaliyet alanında risk görmemeleri, çevrelerinde tarım sigortasından mağdur olan kişilerin varlığı (komşu/akraba tecrübesi) ve diğer nedenler olarak sınıflandırılmıştır.

% destek miktarı Sayı %

Prim desteğinin % 75 ve üstüne yükseltilmesi 60 57,1

Prim desteğinin % 51-74 üzerine yükseltilmesi 26 24,8

İlgilenmiyorum 8 7,6

Hasar karşılanmalı 6 5,7

Primler miktarı düşürülmeli 5 4,8

Toplam 105 100,0

78

Çizelge 6.18’de görüleceği üzere, Türkiye’de tarım sigortacılığının uygulanmaya başladığı dönemlerden itibaren sigorta yaptırmayı tercih etmeyen üreticilerin oranı % 60’tır. Bu üreticiler sigorta yaptırmama nedenlerini yetiştiricilik alanlarında risk görmemeleri, arazilerinin küçük olması, prim miktarlarını yüksek bulmaları, hasarların karşılanmadığını ve inançlarına ters olması olarak ifade etmişlerdir.

Sigorta yaptırmayan 105 üreticinin 42’si yani % 40’ı daha önce sigorta yaptırmış ve sonrasında bazı nedenlerle sigorta yaptırmaktan vazgeçmiştir. Daha önceki yıllarda tarım sigortası yaptırıp 2015 üretim döneminde tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin tarım sigortası yaptırmama nedenlerinin başında hasarlarının muafiyet oranı altında kalması ve eksperin yanlış değerlendirme yapması nedenleriyle zararlarının karşılanmaması (% 40,4) ve sigorta primlerini yüksek bulmaları (% 26,2) gelmektedir.

Bunu yetiştiricilik alanlarında risk görmemeleri nedeniyle sigorta yaptırmayan üreticiler (% 16,7) ile sosyal çevrelerinde yaşanan olumsuz tecrübelerden dolayı tarım sigortasına temkinli yaklaşan üreticiler izlemektedir.

Çizelge 6.18 Tarım sigortası yaptırmayan üreticilerin yaptırmama nedenleri

Sorunlar Sayı %

Zararın daha önce karşılanmaması 17 16,2

Primler yüksek 11 10,5

Risk görmemesi 7 6,7

Komşu/akraba olumsuz tecrübeleri 4 3,8

Diğer nedenler 3 2,8

Hiç sigorta yaptırmadı 63 60,0

Toplam 105 100,0

Üreticilerin yenilikçi sigorta ürünlerine olan bakışı 6.2.5

Araştırmanın bu bölümünde üreticilerin tarım sigortası konusunda yeniliğe açık olma durumu ve yenilikçi sigorta ürünleri hakkında bilgi düzeyleri incelenmiştir. Yenilikçi sigorta ürünü arasında karşılaştırma yapmak ve önem derecelerini belirlemek amacıyla üreticilerin yeniliğe açık olma durumlarına ağırlık verilmiş ve bu ağırlıklar yenilikçi sigorta ürünlerinin oranları ile çarpılarak skorlar belirlenmiştir. Elde edilen skorlar

79

sıralanarak yenilikçi sigorta ürün arasında karşılaştırma yapılmış ve üreticiler tarafından hangi ürünün daha çok tercih edildiği belirlenmiştir.

Üreticilerin yenilikçi sigorta ürünleri hakkında bilgileri araştırıldığında, üreticilerin % 90’ına yakın bir kısmının söz konusu programları bilmediği görülmektedir (Çizelge 6.19).

Çizelge 6.19 Üretici gözüyle yenilikçi sigorta ürünlerinin değerlendirilmesi

Çizelge 6.20’den görüleceği üzere skor hesabına göre üreticilerin ilk olarak tercih ettikleri yenilikçi sigorta ürününün bireysel verimi esas alan verim sigortası olduğu görülmektedir. Bunu hava durumu indeks sigortası, gelir sigortası, bölgesel verimi esas alan verim sigortası ve tüm çiftlik sigortası izlemektedir.

Yenilikçi sigorta ürünleri Sayı %

Gelir sigortasını bilme durumu Evet 20 10,4

Hayır 172 89,6

Tüm çiftlik sigortasını bilme durumu Evet 17 8,9

Hayır 175 91,1

Verim sigortasını bilme durumu Evet 17 8,9

Hayır 175 91,1

Hava durumu indeks sigortasını bilme durumu

Evet 25 13,0

Hayır 167 87,0

Toplam 192 100,0

80

Çizelge 6.20 Üretici gözüyle yenilikçi sigorta ürünlerinin değerlendirilmesi (skor)

*Skor:Ağırlık x Oran olarak hesaplanmıştır

Üreticilerin verim sigortasına ilişkin olarak bireysel verime dayalı sigorta sisteminin tercih etme oranı % 66,1 ile ilk sırada yer almaktadır (Çizelge 6.20). Üreticiler için bireysel verim geçmişlerinin esas alınması sistemi cazip kılmaktadır. Bölgesel verim sigortasının bireysel verim sigortasına göre daha düşük bir oranda tercih edilmiş olmasının nedeni (% 52,6), bölge genelinde verim kaybı olmaması durumunda hasar gören üreticinin de tazminat alamamasıdır.

Üreticilerin hava durumu indeks sigortasına olan bakış açıları değerlendirildiğinde % 62’sine yakınının sigorta yaptırma eğiliminde olduğu görülmektedir. Hava durumu indeks sigortanın maliyeti konusuna vurgu yapan çiftçilerin oranının düşük olduğu (%

7,8) görülmektedir (Çizelge 6.20). Üreticilerin bu sigortayı seçmelerindeki en önemli etken eksperler tarafından bir değerlendirme ve hasar tespiti yapılmamasıdır.

Üreticilerin % 58,3’ü verim, fiyat veya her ikisinde meydana gelen düşüşlerin neden olduğu gelir kayıplarını telafi etmeyi amaçlayan gelir sigortasını tercih edebileceğini, % 3,6’sı prim maliyetlerinin yüksek olabileceğini dolayısıyla kararsız kaldıklarını ifade

Yenilikçi Sigorta Ürünleri Önem Derecesi

(Ağırlık olarak)

Gelir

sigortası Tüm çiftlik sigortası

Verim sigortası (bireysel)

Verim sigortası (bölgesel)

Hava durumu indeks sigortası Yeniliğe

açık değil (0)

Sayı (adet) 73 100 62 90 70

Oran (% ) 38,0 52,1 32,3 46,9 36,5

Kısmen yeniliğe açık (1)

Sayı (adet) 7,0 15 3,0 1,0 3,0

Oran (% ) 3,6 7,8 1,6 0,5 1,6

Yeniliğe açık (2)

Sayı (adet) 112 77 127 101 119

Oran (% ) 58,3 40,1 66,1 52,6 61,9

TOPLAM

Toplam

skor* 120,2 88 133,8 105,7 125,4

Önem sırası 3 5 1 4 2

Sayı (adet) 192 192 192 192 192

Oran (% ) 100 100 100 100 100

81

etmiştir (Çizelge 6.20). Üreticilerin gelir sigortasını seçme nedenlerinin başında garantilenen verimin üreticinin daha önceki verim ortalamasına göre belirlenmesi ve garantilenen fiyatın, ürünün hasat zamanındaki pazar fiyatına göre veya taban fiyattan belirlenmesi gelmektedir. Üreticilerin % 38’i, tazminat tutarlarının hasat zamanındaki pazar fiyatı esas alınarak belirlenmesi durumunda tazminat bedellerini geç alacakları çekincesiyle bu sigorta ürünü tercih etmemiştir (Çizelge 6.20).

Günümüzde gitgide yaygınlaşan tüm çiftlik sigortasını tercih etme oranı % 40,1 ile son sırada yer almaktadır. Ürün bazlı bir yaklaşım yerine çiftlik bünyesinde bulunan tüm ürünleri kapsamına alan bir program nedeniyle üreticilerin % 7,8’i kararsız kalmıştır ve prim miktarlarının makul olması koşuluyla bu tip bir sigortayı tercih edebileceklerini vurgulamışlardır (Çizelge 6.20). Çünkü üreticiler, tarımsal faaliyetlerini gerçekleştirdikleri arazilerin tamamına sigorta yaptırmamakta, riskli alanlarda yetiştirdikleri ürünlerini sigortalatmaktadırlar. Üreticilerin % 52,1’i, sigorta prim miktarlarının yüksek olması ve tazminat ödemesinin çiftlik genelindeki zararın daha önceden belirlenen tetikleyici değerin altına düşmesi koşuluna bağlanması nedeniyle söz konusu sigorta ürününü tercih etmediklerini ifade etmişlerdir (Çizelge 6.20).

Elde edilen sonuçlar çerçevesinde, üreticilerin yenilikçi sigorta ürünlerinde aradıkları özelliklerin daha çok bireysel verimi esas alan, eksper etkinliğinin azaldığı ve hasar görmeleri durumunda tazminatlarını kısa sürede temin edebilmeleri olduğu görülmektedir.

6.3 Genel Değerlendirme

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gözüyle 6.3.1

Üreticilerle yapılan anket çalışmaları sonrasında mevcut düzene ait olarak görülen problemler ve geleceğe yönelik planlarına ilişkin olarak GTHB Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı ile yüzyüze bir görüşme gerçekleştirilmiştir.

82

Tarımsal faaliyetlerinin başlangıcından günümüze kadar olan süreçte hiç tarım sigortası yaptırmamış üreticilerin (% 60) % 61’i gelecek yıllarda destek miktarının artması koşuluyla sigorta yaptırmayı düşüneceklerini ifade etmiştir. Bakanlığın bu durum ile ilgili görüşleri sorulduğunda ana politikalarının prim desteği oranının düşürülmesi yönünde olduğu, dolaylı bir destek olmasından dolayı görünür olmadığı ifade edilmektedir. Bakanlık yetkilileri ayrıca destek miktarının artmasıyla prim miktarının da yükseldiği yönündeki eleştirilerin doğru olmadığını prim miktarı, muafiyet ve müşterek oranların TARSİM yönetimi tarafından belirlendiğini ve günümüzde bu değerlerin özel sigortacılık dönemine göre daha düşük olduğunu ve sigorta kapsamının oldukça genişlediğini ifade etmektedirler.

Sigorta yaptırmayan üreticileri teşvik etmeye yönelik GTHB’nin gelecek dönemlerdeki planları sorulduğunda, sigorta yaptırmamanın birçok nedeni olduğunu (risk olmayan alan, küçük arazi, katma değeri düşük ürün vs.) koşullar arzu edilen hale getirilse bile sigorta yaptırmayı tercih etmeyecek büyük bir üretici kitlesinin varolduğu vurgulanarak, önümüzdeki dönemde buğday için kuraklık riskinin de dahil edildiği verim sigortası paketlerine ilişkin çalışmaların gerçekleşeceği bilgisi verilmiştir. Bunlara ek olarak risk faktörleri ve sigortaya konu olan materyallerde kapsam genişletme çalışmaları (yağmur sebebiyle kalite düşüşleri, meyvenin yanı sıra ağaçların da sigorta edilmesi, hırsızlık ve hayvan hayat gibi) yapılacağı ifade edilmiştir. Söz konusu yeniliklerin standart sigorta paketi içerisinde olmayacağı isteğe bağlı olarak yaptırılabileceği vurgulanmıştır. Buna göre, orta vadede bir diğer deyişle 2022’ye kadar olan dönemde parsel bazlı verim sigortası sisteminin kurulması ve ürün yelpazesinin genişletilmesi, 2023 yılı itibariyle de ürün bazlı gelir sigortasının pilot çalışmalarına başlanacağı bilgisi paylaşılmıştır.

GTHB uzun vadede ürün bazlı gelir sigortasına geçişi hedeflemektedir.

TARSİM ile GTHB’nin entegre bilgi sistemi olan Tarım Bilgi Sistemi (TBS)’nin ilişkilendirme çalışmalarına yönelik olarak parsel bazlı verim araştırmalarına devam edildiği, havuzdaki eksper sayılarının artırılmasına yönelik olarak çalışmalarda bulunulduğu ve gerekli verilerin tanımlanmasına yönelik olarak sistemsel hazırlıklara devam edildiği bilgisi alınmıştır. Bu çalışmalar 2023 yılı hedeflerine ulaşmaya yönelik olarak yapılan çalışmalar ile parallelik gösterdiği belirtilmiştir.

83

Üreticilerin % 56’sının zorunlu sigorta sistemine olumlu bakması ile ilgili olarak GTHB yetkilileri, devlet destekli sistemin ancak gönüllülük esasıyla sürdürülebilir olacağını, gönüllülük ilkesinden vazgeçme yönünde bir planlamalarının olmadığını ifade etmişlerdir.

Üreticiler tarafından ifade edilen sorunlardan birisi eksperlerin tecrübesiz olmaları, yanlış ve geç tespitte bulunmalarıdır. Konu ile ilgili olarak GTHB yetkilileri ile yapılan görüşmede, Tarım Sigortaları Havuzu eksperlik eğitimlerinin GTHB koordinasyonunda, Hazine Müsteşarlığı, TARSİM A.Ş., üniversiteler ve konuyla ilgili sivil toplum kuruluşları işbirliği ile ortaklaşa yapıldığını, söz konusu eğitimlere katılacak adayların belirlenmesinde branş, il ve kontenjan bazında değerlendirmeler yapılarak ön eleme sınavı uygulandığının bilgisi alınmıştır. Sigortacılık Eğitim Merkezi (SEGEM) aracılığıyla yapılan ön eleme sınavından başarılı olan adayların GTHB koordinasyonunda düzenlenen eğitime katıldığı, temel eğitimini tamamlayan eksper adaylarının bir değerlendirme sınavına tabi tutulduğu ve başarılı olan adaylara, GTHB tarafından Tarım Sigortaları Havuzu Eksperliği Eğitim Belgesi verildiği ifade edilmiştir.

Sonrasında söz konusu belge ile Hazine Müsteşarlığı’ndan ruhsatnamelerini alan eksperler “Devlet Destekli Tarım Sigortaları Havuzu Eksperi“ unvanını almakta ve kayıtları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde yer alan “Tarım Sigortaları Havuzu Eksper Listesi”ne yapılmaktadır.

GTHB yetkilileri yılda en az 1 kere eksper gelişim eğitimleri düzenlediklerini, bunun yanı sıra dönemsel olarak eksperlikte kademe yükselme sınavlarının açıldığını ve performans takibinin yapıldığını ifade etmişlerdir. Ürün bazlı eksperliğe geçiş ile ilgili olarak bir tasarının gündemde olduğu ancak konu ile ilgili bir çalışma yapılmadığı vurgulanmıştır.

Özel sigortacılık sistemine geri dönüşle ilgili olarak, mevcut sigorta programlarının devlet desteği olmadan yürüyemeyeceğini, mevcut sigorta programlarının getireceği mali yükümlülüklerin özel sigorta şirketleri tarafından üstlenmesi durumunda muafiyet ve müşterek oranla prim miktarının artacağı; dolayısıyla üreticilerin tarım sigortasından uzaklaşacağı düşünülmektedir. GTHB yetkilileri, özel sigorta şirketlerinin önünde

84

hukuki bir engel bulunmadığını, şirketlerin istedikleri takdirde özel sigorta poliçeleri sunabileceklerini ancak sigorta şirketleri tarafından karlı bulunmadığı için tercih edilmediğini ifade etmiştir.

Türkiye’deki sigortalı sayısını artırmaya yönelik gelecek dönemde GTHB’nin planları sorulduğunda çoklu risk sigortası uygulamalarının sürdürülebilir ve sağlıklı biçimde büyümesi ilkesinden sapmamak koşulu ile ürün ve risk bazında kapsam genişletmelerine yönelik çalışmalar ve uygulamalar olarak ifade edilmiştir.

Özel sigorta şirketleri gözüyle 6.3.2

Tarım sigortası sisteminin havuz modeline geçişi ve mevcut düzene yönelik özel sektörün değerlendirmelerini almak üzere poliçe ve prim üretimi bakımından ilk 3 sırada yer alan Groupama, Güneş Sigorta ve Ziraat Sigorta ile yüzyüze görüşmeler gerçekleştirilmiştir.

Yapılan görüşmelerde özel sigorta şirketlerinin toplam portföylerinde tarım sigortasının paylarının (prim ve poliçe olarak) değişkenlik gösterdiği görülmektedir. Özel sigorta şirketlerinin havuz sistemine geçilmesiyle birlikte sadece TARSİM tarafından sunulan teminatlar kapsamında poliçelendirme yaptıkları görülmekle birlikte, bazı sigorta şirketlerinde üreticinin kredi çekmesi ve TARSİM poliçesine sahip olması koşuluyla ek sigorta ürünlerinden de faydalandığı (hayvan hayat sigortasına ek olarak hırsızlık teminatı) görülmektedir. Ancak bu tip sigorta ürünlerini seçen üretici kitlesinin oldukça az olduğu ifade edilmektedir.

Özel sigorta şirketlerinden bazıları 2006 yılı öncesinde kar marjlarının daha yüksek olduğunu ifade etmekle beraber, daha önce teminatlandırılmayan risklere karşı koruma sağlanması ve teminat miktarlarının daha uygun olması gerekçeleriyle havuz sisteminin üretici açısından daha avantajlı olduğunu düşünmektedirler. Özel şirketlerin riski üstlenmemeleri nedeniyle sorumluluklarının sadece poliçelendirme ile sınırlı kaldığı görülmektedir. Ancak poliçe bedellerinin tahsilatı konusundaki sorumlulukları

85

şirketlerin riskli gördükleri bir alan olarak değerlendirilmektedir. Vadesi dolan poliçe bedelleri tahsil edilmemiş bile olsa kurumlar tarafından TARSİM’e ödenmesi gerekmektedir. Söz konusu şirketlerin özel sigortacılık sistemine geri dönmek istemedikleri tespit edilmiştir.

Yenilikçi sigorta ürünlerinin desteklenmesi konusunda özel sigorta şirketlerinin görüşleri sorulduğunda, özel şirket temsilcilerinin TARSİM tarafından desteklenecek her türlü sigorta ürününü destekleyeceklerini ancak ek sigorta ürünleri kapsamında gerekli altyapıların kurulmasından sonra teminat miktarlarının ve koruma oranlarının belirlenmesi ve risk analizi üzerinde uzun süreli çalışmaların yapılması gerektiğinin altı çizilmiştir. Bu ürünlerin desteklenmeleri konusunun ancak söz konusu çalışmalar sonrasında değerlendirilebileceği ifade edilmiştir.

Söz konusu firmalara göre mevcut sistemin sorunlarının başında eksperler gelmektedir.

Hasar ile karşılaşılması durumunda eksper sayısının yetersiz kalmasının yanı sıra eksperlerin üreticileri hatalı ya da çeşitli çekinceler sebebiyle eksik bilgilendirmeleri (hasar ödemesi aşamasında poliçede beyan edilen verim değerinin değiştirilebileceği gibi önemli bilgilerin paylaşılmaması) nedeniyle üreticiler ile sigorta acentelerinin karşı karşıya geldiği ifade edilmektedir. Eksperler ile ilgili önemli sorunlardan bir başkası ise TARSİM tarafından yönetiliyor olmaları algısı nedeniyle üreticilerin eksperlerin değerlendirmelerini taraflı bulmalarıdır. Bunlara ek olarak, sigorta şirketleri ile paylaşılmayan hasar tespit raporları sebebiyle üreticilerden gelen sorulara kısa zamanda yanıt verilememesi, TARSİM ile irtibata geçilmesi nedeniyle basit işlemlerin dahi uzaması da önemli bir sorun olarak değerlendirilmektedir. TARSİM’in sigorta poliçelerindeki değişiklikleri (zeyil işlemi) üreticiye bildirmemesi sıkça karşılaşılan bir başka sorun olarak nitelendirilmektedir.

Özel sigorta şirketlerine göre üreticilerin sigorta yaptırmaya gösterdikleri direncin kaynağını maliyet (düşük bile olsa), daha önce hasar görmediği için sigortayı gereksiz görmesi, daha önce yaşadığı kötü tecrübe dolayısıyla sigorta sistemine güvenmemesi, hızlı sonuç alamaması, üreticinin süreç içerisinde doğru ve eksiksiz bilgilendirilmemesi ve inançlarına ters düşmesi olarak özetlenmiştir.

86 6.4 Alternatif Model Arayışı

Yapılan skor testine göre üreticilerin ilk olarak tercih ettikleri yenilikçi sigorta ürününün bireysel verimi esas alan verim sigortası olduğu görülmektedir. Bunu hava durumu indeks sigortası, gelir sigortası, bölgesel verimi esas alan verim sigortası ve tüm çiftlik sigortası izlemektedir (Çizelge 6.20). Literatür ve saha çalışmaları sonucunda üreticilerin ilk iki tercihi olan bireysel verim sigortası ve hava durumu indeks sigortası bu çalışma çerçevesinde alternatif modeller olarak önerilmemektedir. Bireysel verim sigortalarının ahlaki istismar ve ters seçim risklerine açık olması nedeniyle risk yükleniciler (devlet ve/veya özel sektör) taahhüt edilen zararların karşılanması noktasında kendilerini korumak için sigorta prim fiyatlarını artırmaktadır ve bu prim fiyatları bazı durumlarda ödenmesi muhtemel olan tazminat tutarlarını aşmaktadır dolayısıyla sözü edilen sigorta programının pratikte uygulanabilirliği azalmaktadır. Bu sigorta programı her ne kadar literatürde yer alsa da uygulamada verim sigortası denildiğinde akla ilk olarak yaygın uygulamaları nedeniyle bölgesel verim sigortaları gelmektedir.

Hava durumu indeks sigortaları ise genellikle tarımsal veri sıkıntısı olan gelişmemiş ülkeler için tavsiye edilmektedir. Tarım sigortası alanında gelişmiş ülkelerde ise bu sigorta sistemleri çok kısıtlı alanlarda kullanılmaktadır. Dünya üzerinde tarım sigortası alanında gelişmiş ülkelerin neredeyse hepsinde indeks sigortların kısıtlı alanlarda uygulandığı görülmektedir. ABD’de yağış ve vejetasyon indeksine dayanan programların uygulandığı, AB genelinde ise sadece 3 ülkede (Avusturya, Birleşik Krallık ve İspanya) örneklerinin olduğu görülmektedir. Sigorta sisteminin en büyük avantajı basit meteorolojik verileri veya indeks değerleri kullanarak eksperlerden bağımsız bir şekilde hasar tespitinde bulunabilmesi olarak değerlendirilse de, üreticilerin üretim süresi boyunca verimini artıracak uygulamaları göz ardı etmesi, indeks değerlerin hesaplanmasındaki karmaşıklık, bölgesel uygulamalarda daha başarılı sonuçlar vermesi ve indeks değerlerin sigorta şirketinin lehine göre hesaplanması riskinin oldukça yüksek olması nedeniyle tarımsal veri altyapısı yetersiz olan/geliştirilen ülkelerde tercih edilmektedir. Bu sigorta sisteminin üreticiler tarafından tercih edilmesinin temel nedeni üreticilerin eksperler ile sorunlar yaşıyor olmasıdır. Ancak

Belgede ANKARA ÜNİVERSİTESİ (sayfa 76-99)