• Sonuç bulunamadı

1.2. Tarım ĠĢletmesi Kavramı

1.2.1. Tarım ĠĢletmeciliği

1.2.1.3. Tarım ĠĢletmelerinin Sorunları

Özellikle çevre problemleri en çok tarım iĢletmelerinden kaynaklanmaktadır. Toprak erozyonu, genetik erozyon, kaynak suları, akarsular ve denizler gibi su kaynaklarının kirlenmesi doğa görselliğinin bozulması, hayvansal atıklarının sebep olduğu koku ve diğer kirlilikler tarımsal kaynaklı çevre problemlerinin bir kısmıdır.

Tarım iĢletmelerinde üretimi artırabilmek diğer sanayi ve hizmet iĢletmelerine göre oldukça kısıtlıdır. Nitekim bir sanayi iĢletmesi kapasitesini veya çalıĢma sürelerini artırarak üretim miktarını artırabilir. Tarım iĢletmesinin ise böyle bir Ģansı nispeten sınırlıdır. Zira tarımsal faaliyette hammadde girdileri artsa bile bu girdilerin üretim miktarına katkısının aynı oranda olmadığını gösteren azalan verimler yasası geçerlidir. Tarım iĢletmelerinin diğer sanayi ve ticaret iĢletmeleri gibi bankalardan ve diğer kredi kuruluĢlarından kredi temin etme olanakları sınırlıdır. Çünkü kısa vadeli borçlanma talepleri tarım iĢletmelerine uygun değildir. Bu sebeple uzun vadeli borçlanmalar tercih edilmekte bu kredilere ait finansman giderleri de yüksek olmaktadır. Türkiye‟de tarım iĢletmelerinin büyük çoğunluğunda muhasebe kaydı tutma mecburiyeti olmadığından bu sektörle ilgili sağlam ve güvenilir istatistiki bilgiler de sınırlı olmaktadır.

Tarımda bir ürünün üretim iĢlemi yıl boyunca devam etmekte satıĢ ise yılın birkaç ayında yapılmaktadır. Bu da girdi ve çıktı akıĢı arasında dönem farklarına sebep olmaktadır. Bu dönem farkları, kabul edilecek muhasebe hesap dönemini etkilemektedir. Ayrıca birçok tarım faaliyetlerini bir arada yapan iĢletmeler de ürünlerle ilgili iĢlemleri farklı zamanlarda yapmakta ve ürünler de farklı dönemlerde elde edilmektedir. Bu durumda hesap dönemi olarak takvim yılının temel alınması gerekmektedir.16

15 Turgut YEĞENAĞA, Dünya’da Tarım Sektörü ve Türkiye’deki Durum, Mayıs, 2009

16 Erkan REHBER.,Tolga TĠPĠ, Tarımsal ĠĢletmecilik ve Planlama, Uludağ Üniversitesi Yayınları, Bursa, 2005, sf.194

Tarımsal faaliyetlerin etkin ve verimli yürütülebilmesi ve geliĢtirilebilmesi için Hükümetlerin politika oluĢturma sürecinde (toprak ve tarım reformu önerileri, doğrudan gelir ödemeleri, devlet teĢvikleri, tarımsal kredi sorunlarının belirlenmesi, kooperatifleĢme vb.) tarım iĢletmelerinin faaliyetlerin belirlenmesi ve değerlendirilerek baĢarılarının tespit edilmesi oldukça önemli görülmektedir. Ġlgili politikalar oluĢturulurken tarım iĢletmeleri ile ilgili verilerin güvenilir olması gerekmektedir.17 Bu da güvenilir muhasebe sisteminin oluĢturulması ve etkin bir denetim sistemiyle mümkün olabilecektir.

Ülkemizin en mühim yapısal sorunu nüfusun hızla artması sebebiyle toprak arazilerinin bozulması ve buna bağlı diğer sorunlardır. Çünkü ülkemiz tam anlamıyla bir sanayi toplumu olamamıĢ, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçiĢ sağlayamamıĢtır. Köylerde ve kırsal alanlarda yaĢayanların baĢlıca geçim kaynağı olan tarımda, en önemli üretim faktörü olarak toprak karĢımıza çıkmaktadır. Ülkemiz de tarım sektörünün iyileĢme sürecinin gecikmesi üretim faktörlerinden olan nüfus toprak dengesizliğidir. Nüfus artıĢının aĢırı olması iĢgücünü ucuzlatarak emeğin sermaye yerine geçmesine ve teknoloji kullanımının sonraya bırakılmasına neden olurken, bir taraftan da iĢletmelerin kurumsal olamamalarına neden olmuĢtur. Bununla birlikte yürürlükteki kanunların yetersiz kalması da iyileĢme sürecinin gecikmesini hızlandırmaktadır.18

Türkiye‟de mevcut tarım iĢletmelerinin ortak sorunları aĢağıdaki gibi sıralanabilir.19

 Verimliliğin düĢük olması

 Yapılmak istenilen yatırımların üretim ve elde edilen gelirlerin azlığı nedeniyle yeterli olmaması

17 Mustafa KÜLEKÇĠ, Erzurum Ġli Hayvancılık ĠĢletmelerinin Avrupa Birliği Muhasebe

Sistemine(FADN) Göre Sınıflandırılması Ve Değerlendirilmesi: Karayazı, Tekman ve Çat Ġlçeleri Örneği, YayımlanmamıĢ Doktora Tezi, Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Erzurum 2006 sf1

18 Erkan REHBER.,Tolga TĠPĠ, a.g.e. sf.195 19 Turgut YEĞENAĞA, a.g.e. sf 17

 Gizli iĢsizliğin yüksek olması  Yeterli kurumsallaĢmanın olmaması  Rekabet edebilmede yetersizlik

 Küresel sermayeye hakim güçlerin baskıları ( IMF ve Dünya Bankası gibi )  Köy Hizmetleri‟nin kapatılması

 Tarımsal AraĢtırma yapan Enstitüleri‟nin kapatılması

 Tarımla ilgili yapılan uygulamaların tabana yayılmacı olarak değil de büyük tarım Ģirketlerinin tekelleĢmesine olanak sağlaması bu nedenle birçok ürünün üretiminden vazgeçilerek ürün çeĢitlerinin azalması

 Yurt dıĢından ithal edilen tohum ve ilaç kullanımın artması sonucunda tarımsal üretimin dıĢa bağımlı hale gelmesi.

 Çiftçinin aleyhine çıkarılan yasalarla ürün çeĢitlerimize küresel sermaye güçlerinin “patent” adı altında el koyması olanaklarının yaratılması.

 Ġstatistiki verilerde ve kayıt sisteminde eksiklikler  Finansman kaynağı bulabilme zorluğu

 Tarımsal üretimdeki hammadde girdilerinden kaynaklanan vergilerin yüksek olması

 Tarımla ilgili üreticileri bilgilendirme eksikliği

 Tarımın yapılandırılmasında meydana gelen aksaklıklar  Çiftçilerin çevre sorunları hakkında bilgilerinin olmaması

Türkiye, geliĢmekte olan ülkeler arasında yer almaktadır. Nüfus fazlalığına bağlı olarak tarım sektöründe gizli iĢsizliğin fazla olduğu ve tarımsal iĢgücü

oranlarının düĢüklüğü ile dikkat çekmektedir. Bu olumsuzluklar Türkiye‟nin Avrupa Birliği ilkelerine uyum sağlaması ve AB‟ye üyeliği konusunda da en önemli sorunlardan biri olmaktadır. Tarımsal nüfus ve tarımsal iĢgücü değerlerinin AB standartlarında olması, tarımda yapısal değiĢimin en kısa sürede sağlanması oldukça zor gözükmektedir. Çünkü ekonomik kalkınması ve geliĢmiĢlik düzeyi ileri seviyede olan ülkeler AB‟ye uyum konusunda daha baĢarılı olmaktadırlar.

ĠKĠNCĠ BÖLÜM

TMS 41 TARIMSAL FAALĠYETLER STANDARDI HAKKINDA

GENEL BĠLGĠLER VE STANDARTTA BELĠRTĠLEN

KAVRAMLARIN AÇIKLANMASI

ÇalıĢmanın bu kısmında TMS 41 Tarımsal Faaliyetler standardı hakkında genel bilgiler verilecek ve standartta belirtilen kavramların açıklamaları yapılacaktır.