• Sonuç bulunamadı

Mersin ve Erzurum'da uygulanan anket verilerinin, hanedeki ortalama fert sayısı, cinsiyet, yaĢ, eğitim ve sosyoekonomik sınıflar bağlamında ele alındığı bu baĢlık altında illerin sahip olduğu değerler karĢılaĢtırılmaktadır.

Tablo 4.1 Mersin ve Erzurum Örneklemlerinin Tanımlayıcı Ġstatistikleri

KiĢi %

Genel

Mersin

Örneklem 1200 100,00

Hanede YaĢayan Ortalama Fert Sayısı 3 -

Çocuksuz Hane Sayısı 170 28,33

Erzurum

Örneklem 1200 100,00

Hanede YaĢayan Ortalama Fert Sayısı 4 -

Çocuksuz Hane Sayısı 155 25,83

Cinsiyet Mersin Kadın 600 50,00 Erkek 600 50,00 Erzurum Kadın 600 50,00 Erkek 600 50,00 YaĢ Mersin 15-34 541 45,08 35-54 563 46,92 55+ 96 8,00 YaĢ Ortalaması 38 - Erzurum 15-34 630 52,50 35-54 444 37,00 55+ 126 10,50 YaĢ Ortalaması 37 - Eğitim Mersin Okuma-Yazma Bilmeyen 22 1,83 Ġlköğretim 386 32,17 Lise 393 32,75 Üniversite ve üstü 399 33,25 Erzurum Okuma-Yazma Bilmeyen 58 4,83 Ġlköğretim 538 44,83 Lise 287 23,92 Üniversite ve üstü 317 26,42 Sosyoekonomik Sınıf Mersin+Erzurum Kapitalist 233 9,71 Kentli Profesyonel 99 4,13 Küçük Burjuva 98 4,08 Nitelikli Emekçi 370 15,42 Emekçi 481 20,04 ĠĢsiz 1119 46,62

Mersin ve Erzurum illerinin il baĢına 1200 fert ve 600 hane verisine göre, hanelerdeki ortalama fert sayısı Mersin'de 3 iken, Erzurum'da 4 olmuĢtur. Bu da Erzurum'daki hanelerin daha kalabalık ve çok çocuklu olduğuna bir iĢaret olabilir. Ayrıca çocuğu olmayan ve aile

büyükleri ile yaĢamayan ailelere bakıldığında da bunu destekleyen sonuçlara rastlanmaktadır. Mersin'de 2 kiĢiden oluĢan hane sayısı 430, Erzurum'da 455'tir. Bir baĢka deyiĢle Mersin'deki hanelerin %28,33, Erzurum'daki hanelerin ise %25,83'ünün ya çocuğu bulunmamakta ya da yanlarında aile büyükleri yaĢamamaktadır. Örneklemlerin cinsiyet dağılımı ise daha önce de değinildiği üzere her bir il için eĢit dağılımlı olup, hem Mersin hem de Erzurum örnekleminde 600 kadın ve 600 erkek yer almaktadır.

Aynı örneklemler yaĢ gruplarına göre 3'e ayrılmıĢ ve 15-34 yaĢ arası genç nüfus, 35-54 yaĢ arası orta yaĢlı nüfus, 55 yaĢ üstü ise yaĢlı nüfus olarak adlandırılmıĢtır. Mersin'in yaklaĢık %45'ini genç nüfus oluĢturuyorken, yaklaĢık %47'si orta yaĢlıdır. Bu örneklemdeki yaĢlıların payı ise %8'dir. Mersin'de yüzdesel olarak birbirine yakın da olsa orta yaĢlı nüfus daha fazla iken, Erzurum'da genç nüfus daha yoğundur. Erzurum'un %52,50'ini genç nüfus, %37'sini orta yaĢlı nüfus, %10,50'sini ise yaĢlı nüfus oluĢturmaktadır. Mersin ile karĢılaĢtırıldığında Erzurum'da hem genç hem de yaĢlı nüfus daha fazladır. Erzurum'da genç nüfusun daha fazla olmasından dolayı yaĢ ortalamasının daha düĢük olması beklenmektedir, ancak Mersin ile karĢılaĢtırıldığında, Erzurum'da yaĢlı nüfus da yüksektir. Bundan dolayı da Erzurum yaĢ ortalaması (37) tıpkı Mersin'de (38) olduğu gibi orta yaĢ grubu içerisindedir.

Eğitim düzeylerine bakıldığında ise Mersin'de okuma yazma bilmeyen ya da hiç okula gitmeyenlerin sayısının 22 iken, Erzurum'da 58 olduğu görülmektedir. Eğitim seviyeleri okuma yazma bilmeyenler ile hiç okula gitmeyen dıĢındakiler, ilköğretim (ilkokul+ortaokul), lise ve üniversite ve üstü (yüksek lisans+doktora) mezunu olmak üzere gruplara ayrılmıĢ ve Mersin'deki örnekleminin eğitim gruplarına göre dağılımına bakıldığında dağılımın birbirine çok yakın olduğu tespit edilmiĢtir. Mersin'deki fertlerin %32,17'si ilköğretim, %32,75'i lise, %33,25'i ise üniversite ve üstü mezunudur. Erzurum'un eğitim durumu ise Mersin'e göre daha alt seviyededir ve bu ilin yaklaĢık %50'si yani her 2 bireyden birisi ilköğretim ve altı eğitim düzeyindedir. Erzurum'daki lise mezunlarının payı %23,92 iken, üniversite ve üstü seviyede eğitim alanların payı %26,42'dir. Ġki ilin eğitim seviyeleri hakkında söylenebilecek en önemli farklılık, bir önceki cümlede de belirtildiği üzere Mersin'in eğitim seviyesinin nispeten daha iyi durumda olduğudur. Mersin'de hem okuma yazma bilmeyenlerin, hiç okula gitmeyenlerin ve ilköğretim mezunlarının sayısı daha az, hem de üniversite ve üstü eğitim almıĢların sayısı daha fazladır. Bu durum da eğitim konusunda Mersin'i nispeten daha üst basamaklara çıkarmaktadır.

Örneklemler, sosyoekonomik sınıfların tespiti için Köse, Pınar ve Bahçe (2009) ve Günaydın‟ın (2011) teorik varsayımlarına göre kapitalist, kentli profesyonel, küçük burjuva,

nitelikli emekçi, emekçi ve iĢsiz olmak üzere altı kategoriye ayrılmıĢtır42,43

. Bu aĢamada sınıfları daha belirgin hale getirebileceği düĢüncesiyle, Mersin ve Erzurum örneklemleri toplulaĢtırılmıĢ ve ekonomik sınıfların bir bütün halinde belirlenmesi iĢlemi yapılmıĢtır. Sosyoekonomik sınıf ayrımı için iki ilin örnekleminin birleĢtirme aĢamasından sonra hangi bireylerin küçük kapitalist, kapitalist, kentli profesyonel, küçük burjuva, nitelikli emekçi, emekçi ve iĢsiz olduğunun tespit edilmesi iĢleminin yapılması gerekmektedir, ki bu aĢamada ekonomik sınıf tanımlarına göre fertlerin anket yanıtlarından yola çıkarak sınıflar ayrı ayrı belirlenmiĢtir. Örneğin, fert iĢveren iken ve iĢ yerinde çalıĢan sayısının 10‟dan az olduğu durumda bu kiĢi küçük kapitalist, 10‟dan fazla olduğu durumda pür kapitalist44

olarak gruplandırılmıĢ, bu iki sınıf birleĢtirilerek ise kapitalist sınıf elde edilmiĢtir. Ferdin kendi hesabına çalıĢtığı ve meslek olarak profesyonel pozisyonda yer aldığı durumda ise bu kiĢi

kentli profesyonel sınıfında yer almıĢtır. Bireyin meslek olarak profesyonel pozisyonda yer

almasının ön koĢulu ise meslek lisesi ve üstü eğitim almıĢ olması Ģeklinde kabul edilmiĢtir. Kendi hesabına çalıĢan fert profesyonel pozisyonda değilse küçük burjuva, buna ek olarak tarım sektöründe niteliksizse köylü sınıfında gruplandırılmıĢtır45

. Niteliksiz çalıĢanlar ortaokul ve altı eğitim görmüĢ bireyler olarak ele alınmıĢ, ücretli, maaĢlı ya da yevmiyeli olarak çalıĢan bir kiĢi meslek olarak profesyonel pozisyondaysa nitelikli emekçi, aksi halde tarım

emekçisi ya da emekçi sınıfında yer almıĢtır. Tarım emekçisi ve emekçi sınıflarını birbirinden

ayıran unsur ise profesyonel pozisyonda olmayan ücretli, maaĢlı, yevmiyeli çalıĢanın tarım sektöründe olup olmadığıdır. Ücretli, maaĢlı ya da yevmiyeli çalıĢan ve profesyonel pozisyonda olmayan, yani normal lise dahil meslek lisesi altı eğitim gören birey, emekçi sınıfında, buna ek olarak niteliksiz tarım çalıĢanı olan birey tarım emekçisi sınıfında yer almıĢtır.

Örnekleminin en küçük ekonomik sınıfını tarım emekçileri oluĢtururken, bunların sayıları sadece 14‟tür. Mersin ve Erzurum örneklemindeki verilerin bu illerin kentsel alanlarından elde edildiği düĢünüldüğünde bu normal görülebilir ancak ücretli-maaĢlı- yevmiyeli olarak çalıĢıyorken, profesyonel pozisyonda yer almayan tarım emekçisi sınıfının bu denli düĢük sayıda çıkması yine de beklenenin aksinedir. Zira Mersin ve Erzurum‟da kente

42 Sosyoekonomik sınıfların tanımları ve temel belirleyicilerine iliĢkin ayrıntılı bilgi için Köse, Pınar ve Bahçe

(2009) ve Günaydın‟ın (2011) çalıĢmalarına bakılabilir. Ayrıca sadece bu çalıĢmada kullanılan anketten elde edilebilen veriler ıĢığında sınıf pozisyonlarının elde edilmesine dair hazırlanan Ģema EK 6'da sunulmuĢtur.

43 Tam olarak birbirinin aynısı olmamak üzere benzer bir sınıflandırma da "Uluslararası Standart Meslek

Sınıflaması (ISCO-88)" adıyla ILO tarafından yapılmaktadır (ILO, 1990).

44

Pür kapitalist kavramı, litaretürde yer almamasına karĢın, küçük kapitalist ile birleĢerek oluĢan kapitalist sınıf

ile ayrım yapılabilmesi amacıyla, yazar tarafından türetilmiĢtir.

45

de yaĢasalar, özellikle E bölgesinde (sosyoekonomik olarak en düĢük seviyedeki bölge) yaĢayanların oto-tüketimlerini de sağlayabilmeleri adına daha yüksek oranda tarım iĢçisi olarak çalıĢabilecekleri beklenebilir. ÇalıĢmada yer alan ve örneklemi nispeten daha geniĢ olan bir baĢka sınıf işsizlerin oluĢturduğu sınıftır, ki bu sınıf herhangi bir iĢte çalıĢmadığını beyan edenlerden oluĢmaktadır46. Toplam örneklemin %46,63‟ünün (1119 kiĢi) oluĢturduğu bu sınıfın en belirgin özelliği ise çoğunluğunun (%84) kadınlardan oluĢmasıdır. Örneklemin yarısını, hanehalkı reisinin eĢlerinin bilgilerinden oluĢturmakta iken, çalıĢan eĢ sayısı sadece 81‟dir ve bu çalıĢmada elde edilen bir baĢka çarpıcı sonuçtur. Özellikle kadınlarının iĢgücüne katılma oranlarının düĢüklüğü, hanehalkı kararlarına katılımlarını ve bireysel özgürlüklerini azaltabilen bir unsur olarak belirtilebilir. Örneklem içindeki pay olarak öne çıkan bir baĢka sınıf emekçi sınıfıdır ve bu sınıf toplamın %20‟ye yakınını oluĢturmaktadır. Bu sonuca göre Mersin ve Erzurum‟daki her beĢ kiĢiden birisi emekçidir. Emekçi sınıfını takip eden diğer bir sınıf ise nitelikli emekçi sınıfıdır, ki bu sınıfta yer alanların sayısı 370 olup, toplamın %15,42‟sini oluĢturmakta ve emekçi sınıfından farklı olarak mesleklerini profesyonel pozisyonda sürdürmektedir. Mesleki profesyonelliğine bakılmaksızın bu iki sınıf bir arada düĢünüldüğünde toplam örneklemin %35,46‟sını emekçiler oluĢturmaktadır ve bu da oldukça yüksek bir orandır. ĠĢveren pozisyonunda yer alan ve iĢ yerinde 10 kiĢiden az çalıĢanın yer aldığı küçük kapitalistlerin sayısı ise 197‟dir, ki bu sınıf toplamın %8,21‟ne karĢılık gelmektedir. Küçük kapitalist sınıf tıpkı kapitalist sınıf gibi göreli üst gelir seviyesine sahip olanlardan oluĢmakta iken, iki sınıf arasındaki fark iĢ yerindeki çalıĢan sayısından kaynaklanmaktadır. Ekonomik sınıfların parasal anlamda en üst basamağında yer alan pür kapitalist sınıfı, örneklemin sadece %1,5‟ine karĢılık gelmekte, 2400 ferdin sadece 36‟sı pür kapitalist olarak yaĢamlarını sürdürmektedir. Yukarıda da değinildiği üzere bu çalıĢma için pür kapitalist sayısı analiz için sayıca yetersiz olduğundan dolayı pür kapitalist ve küçük kapitalist sınıfları bir arada değerlendirilmiĢ ve örneklemleri birleĢtirilerek 233 kiĢinin yer aldığı kapitalist sınıf oluĢturulmuĢtur. Kendi hesabına çalıĢanların oluĢturduğu ve mesleklerinde profesyonel pozisyonda yer alma farkları olan kentli profesyonel ve küçük burjuva sınıfları ise hemen hemen aynı sayıdadır (sırasıyla 99 ve 98 kiĢi) ve yaklaĢık %4'lük bir paya sahiptir.

46 Bu çalıĢma için hazırlanan anketin bir hanede uygulanmasının ön koĢulu hane halklarının beyanına göre

belirlenen hane reisinin çalıĢıyor olmasıdır. Bu da örneklemin yarısının kesin olarak çalıĢanlardan oluĢtuğunun bir göstergesidir. Hanehalkı reisinin eĢi çalıĢıyor ise bu kiĢiye istihdam ve gelir boyutlarını da içeren çalıĢan fert anketi, çalıĢmıyor ise çalıĢmayan fert anketi uygulanmıĢtır. Ancak sonuçlar incelendiğinde hem Mersin‟de hem de Erzurum‟daki eĢlerin tamamına yakınının çalıĢmıyor olduğu yani iĢsiz sınıfta yer aldığı tespit edilmiĢtir.