• Sonuç bulunamadı

II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.3. Takı Sanatı Hakkında Genel Bilg

2.3.1. Takının Sınıflandırılması;

Takılar takanın cinsiyetine göre ikiye ayrılır, - Kadın takıları

- Erkek takıları olarak sınıflandırılmaktadır (Özbağı, 1989:47).

Kadın takıları kadın, inanç ve özenle kullandığı takıları nerede, ne zaman ve nasıl kullanacağını yaşam biçimi içersinde öğrenmiş ve toplumun geleneklerine bağlı olarak sürdürmektedir (Özbağı, 1989:47).

Günümüzde takılar yapılışı, süsleme, maden vb. türde özelliklere göre ayrılmakla birlikte takılarda esas belirleyici özellikler ana hatlarıyla şöyle sıralanabilir

-Kullanacak kişinin yaşı

-Kullanacak kişinin fizik özelliği

-Beraber kullanılacak kıyafetin rengi, deseni ve modeli -Kullanılacağı yer ve zaman

-Günün modası -Ekonomik faktörler

-Kıyafetin rengi, deseni ve modeli(Gökçesu, 2002, 97).

Türk toplumunda özel günler ve bazı inanışlar nedeniyle takı takma geleneği yaygındır.

-Doğum münasebetiyle LOĞUSA takısı

-Nazar inanışı sebebiyle AYLIK-MUSKA takısı -Sünnet nedeniyle SÜNNET takısı

-Ergenlik çağı nedeniyle AD VERME takısı -Söz kesme nedeniyle SÖZ takısı

-Nişanlanma münasebetiyle NİŞAN takısı -Düğün nedeniyle TOY takısı

-İnanç ve uğur addedilmesi nedeniyle NEVRUZ takısı -Yaş günleri ve yıl dönümleri nedeniyle ANMA takısı

-Özel günler nedeniyle BAYRAM takısı gibi bölgelere göre farklılıklar gösteren takı kullanma adeti toplumumuzun geçmişten günümüze ulaşan geleneksel bir alışkanlığı haline gelmiştir (Ayter, 1996:96).

Takıları; vücuttaki kullanım yerlerine göre başlıca şu şekilde gruplandırmak mümkündür:

- Baş süslemesinde kullanılan takılar - Boyunda kullanılan takılar

- Bele takılan takılar - Göğüse takılan takılar - Bileğe takılan takılar

- Parmaklara takılan Takılar (Özbağı, 2002.788).

Baş Süslemelerinde kullanılan takılar: Anadolu’nun pek çok yöresinde kadın giyimi içersinde, kadın baş süslemeleri oldukça önemli bir yer tutmaktadır (Özder, 1999.72).

Anadolu kadın takılarından baş süslemesinde kullanılan tepelik, fes süsü, alınlık, yanak döven, küpe gibi takılar zengin teknik ve motiflerle süslenmiştir. Bu takılar kimi yörelerde bir arada kullanıldığı gibi kimi yörelerde bir kaçı fes üzerine veya fessiz kullanılmaktadır (Özbağı, 1995.51).

a. Tepelik: Hafif çukur ve dairesel biçimde olup, fesin üstüne yerlestirilip kullanılan metal takı çesididir. Tepelikler fesin üstüne oturtularak takıldığı gibi, fessiz, serpus gibi saç üzerine oturularak da kullanılmaktadır (Özbağı, 1989:51).

Üzerleri çeşitli tekniklerle süslenmiş olan, kadın fesleri üzerine dikilen veya doğrudan saç üzerindeki tülbent üzerine yerleştirilen baş süsüdür (Kuşoğlu, 1998.32).

Tepelik, fesin ve başın üzerine yerleştirilerek kullanılan, hafif çukur ve dairesel takıdır. Dairesel yapıya sahip olan tepeliklerin merkezinde bazen renkli taş bazen de

süsleme teknikleriyle motifler bulunur. Dairenin etrafında ise zincirlere tutturulmuş penez ve boncuklar vardır. Tepeliklerdeki merkez, takıyı takan aşiret ve topluluğu temsil eder. Etrafında sarkan zincirler, penezler, boncuklar ise takan kişiyi nazardan korumak amacıyla kullanılır ve bolluk ve bereketi simgelerler (Özbağı, 1995.51).

Anadolu kadın başlıklarında, genellikle fes üzerinde kullanılan yada bazen de doğrudan bir başlık gibi saç üzerine yerleştirilen tepelikler sık rastlanılan bir süsleme öğesi olmuştur (Özder, 1999.73).

b. Alınlık: Bas süslemelerinde, kadınları alınlarına taktıkları çesitli metal, bocuk ve taslarla süslü, zincir seklinde takılardır. Alınlık fesin alt kenarına tutturularak kullanıldığı gibi, bazı yörelerde çene altından geçirilerek alının her iki yanından tutturularak da kullanılmaktadır. Takının bu sekildeki kullanılıs biçiminden olsa gerek bu yörelerde takıya “çenelik” denilmektedir (Özbağı, 1989:51).

Alınlık, alna takılan altın, gümüş, inci, mücevher gibi süs eşyasıdır (Büyük Sözlük 1982, Cilt 1.90).

Kadınların alınlarına taktıkları çeşitli metal, boncuk ve taşlarla süslü zincir şeklinde olan alınlık, fesin alt kenarına tutturularak kullanılabileceği gibi, bazı yörelerde çene altından geçirilerek alnın her iki yanından fese tutturularak da kullanılır ki buna “çenelik” adı verilir (Özbağı, 1995.52).

Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde baş süslemelerinde kullanılan, fesin ön kısmından yanlara doğru takılarak kullanılan bir takı çeşidi olan alınlık, çeşitli metal, boncuk ve taşlarla süslüdür (Demirbağ, 1996.35).

c. Yanak döven: Fesin yanlarından sarkıtılarak kullanılan, dairesel, üçgen ve sembolik sekillerde, zincir, penez ve boncuklarla süslü takılardır (Özbağı,1993:50).

Dairesel, üçgen ve sembolik şekillerde zincir, penez ve boncuklarla süslü olan ve fesin yanlarından yanaklara sarkıtılarak takılan takılardır. Bu takıyı takan kişi yürüdükçe takıda bulunan zincir ve penezlerin yanak üzerinde hareket etmesinden dolayı ‘’yanak döven’’ adı verilmiş olabilir (Özbağı, 1995.52).

ç. Küpe: Küpe kulak memesinin delinmesinden sonra, ince bir tel çengelle kulak memesine geçirilen, sayılamayacak derecede çok çesitleri olan, kadınların ve kimi erkeklerin taktıkları ziynet esyası (Kuşoğlu,1994:97).

Kulağa takılan takıdır. Genellikle kadınların taktıkları küpeyi eski dönemlerde erkekler de maddi ve manevi köleliğin simgesi olarak takmaktaydı. (Kuşoğlu, 1998.52).

Kadınların süslenmek için, kulak memelerine taktıkları çoğunlukla madenden yapılan ve bazen taşlarla süslü bir takıdır (Demirbağ, 1996.43).

d. Hızma: Burun kanadına takılan süslü, altın ya da gümüş, çoğu zaman halka biçiminde bir takıdır. Buruna takılan bir takı olup, altın ve gümüşten yapılan çeşitleri vardır (Aras, 1996:36).

Burnun sağ kanadı delinerek takılan süslü altın yada gümüş halkadır (Büyük Sözlük,1982, Cilt 5.978).

e. Fes süsü: Anadolu’nun çesitli bölgelerinde bas süslemelerinde fesin ön kısmından yanlara doğru takılarak kullanılan bir takı türüdür. Üçgen, daire ve değisik motifleri vardır. Zincir ve penezlerden olusur (Özbağı, 1989:51).

f. Tarak: Kadınların veya kızların saçlarına taktıkları dişli süstür (Büyük Sözlük 1982, Cilt 9.1995).

Saçı taramak, saça şekil vermek amacıyla kullanılan taraklar, aynı zamanda kadınların saçı tutturmak için kullandıkları takıdır (Özbağı, 2002.791).

Boyunda kullanılan takılar:

a. Kolye ve Gerdanlıklar: Kolyeler, İlkel zamanlarda ufak tas parçalarından, deniz kabuklarından, kemik ve boynuz parçalarından yapılmıstır. Sıra sıra dizilen renkli tasların, o dönemlerin en sevilen kolye formları arasında yer aldığını bugün müzelerimizi süsleyen, erken devirlere ait boncuk ve kolye örneklerinden anlayabiliriz. Kültürler değistikçe, çağlar birbirini izledikçe gelisen ve yeni teknolojilerle, yeni formlarla geliserek günümüze ulasan takı sanatında kolyelerin yadsınmaz bir önemi vardır. Diğer takıların kullanım yerleri göz önüne alındığında, en göze çarpan takının kolye olması kaçınılmazdır (Özbağı, 1989:80).

Kolye, değerli taş veya madenden, boncuktan veya altın paralardan yapılmış olan ve boyna takılan takıdır. Boynun omuzlarla birleştiği kısımda kullanılan, fazla aşağıya sarkmayan kolyelere gerdanlık yada gıdıklık denilir (Demirbağ, 1996.66).

Masif veya içi boş olarak kıymetli metallerden yapılan ve boyunu çember gibi saran takılardır. Tasma şeklindeki boyunlukların ilk örnekleri Ur mezarlarında bulunmuştur (Bingöl, 1999.35).

Kolye ve gerdanlıklar, kadın süs eşyaları arasında büyük kısmı oluşturur (Özbağı, 2002.791).

Kolyeler; tasma şeklinde, gerdanlıklar, madalyonlar, göbeğe kadar uzanan takılar, dizilmiş tanelerden oluşan kolyeler olarak gruplandırılabilir (Bulat, 2000.24).

Kolye kelimesi her ne kadar boyun takılarının tümüne verilen bir isim olarak algılanmaktaysa da, gerçekte bu takı grubunun sadece bir cinsini belirlemektedir. Genellikle tek öğeli boyun takılarına, kolye; boynu saran takılara, boyunluk (yekpare veya çok parçalı olabilir); çok öğeli olanına da gerdanlık denilmektedir. Çeşitli halka ve fonlarından oluşan öğesiz zincirlerde kolye grubuna girerler. Kemik, deniz ve akarsu hayvanlarının kabuklarından yapılanlar ilk örneklerdir. Daha sonra altın, gümüş, tunç, yarı kıymetli ve kıymetli taşlar ve camında ilavesiyle çok çeşitli kolye tipleri oluşturulmuştur. Önceleri yalın olarak kullanılan metale değerli taşların ilave

edilmesiyle zengin görüntüler meydana getirilmiştir. Fayans, cam, yarı kıymetli ve kıymetli taşlardan altın, gümüş, tunç boncuklar çok çeşitli biçimlerde (üçgen, silindirik arpa, konik küre, vb.) çok yaygın ve bol olarak kullanılmıştır. Her çağda çeşitli malzemelerden ve çeşitli tiplerde yapılan boncuklar özellikle Helenistik ve Roma dönemlerinde altın tellerle bağlanarak takılarda kullanılmışlardır (Bingöl, 1999:33- 35).

b. Hamaylı: Hamaylı, silindir, üçgen ve kare seklinde içi bos olup, muska veya nazarlık konularak uzun bir zincirle boyna çapraz veya düz olarak takılan takıdır. Hamaylılar sekli ne olursa olsun içi bostur. Bir tarafında içine konulan muhafaza amacıyla kapak bulunmaktadır (Özbağı,1985:90).

Başlangıçta sadece tılsım amacıyla yazılmış olan yazıların korunması için yapılan muska ve hamaylı mahfazaları, zaman içinde hanımların güzel görünmek için ve daha sonraları ise içine bir şeyler yazdırdıkları takılar halini almıştır (Kuşoğlu, 1998.59).

Üzerinde çeşitli ayet veya duaların yazılı olduğu kağıtları muhafaza eden takıların silindir biçiminde olanlarına hamaylı, üçgen biçiminde olanlarına da muska denilir (Demirbağ, 1996:74).

Göğüse takılan takılar

a. Broşlar: Ziynet iğnesi, yaka iğnesi olarak da adlandırılan broş, iğne gibi ucu sivri vb. kalınlıkta olan sapın üzerine tutturulmuş olan bir süs takısıdır. (Demirbağ,1996:17).

Genelde oval, kare, yuvarlak, dikdörtgen formlarda görülen, elbise üzerine düz yada çengelli iğne ile takılan takılardır (Özbağı, 2002:792).

Broşlar gibi göğüs süslemesinde kullanılan takılar da bulunmaktadır. Göğüslük adı verilen takılar, göğüs üstüne gelecek şekilde kullanılmaktadır ve genellikle iki ucundaki çengelle giysiye tutturulur (Demirbağ, 1996:80).

İki kumaş yada deri parçasının ucunu birbirine tutturmak için kullanılan metal parça olan tokalar (Sözen, 1986:238).

Bele takılan takılar

a. Kemer ve Kemer Tokaları: Kemerler bele takılan takılardır. Kemer, toka ile bütünlesen bir süsleme unsurudur. Metal, deri, kumas v.b malzemelerle üretilirler. Geleneksel takı olarak kemer kadınların genellikle bindallı, kaftan, üç etek gibi kıyafetlerinin üzerinde kullandıkları takılardır. Günümüzde ise, değerli ve yarı değerli taslarla yapılan kemer tokaları ve kemerler de oldukça yaygındır. (Şener, 1997:45).

Bele dolanarak ve genellikle toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan kemer, giyimin bir tamamlayıcısı olmasının yanında, günlük kullanımda da

tütün, tabaka, dikiş gereçleri, para, silah gibi eşyaların üzerinde taşındığı bir eşya olmuştur (Kırtunç, 1990:77).

Kalın derili ve kalın gümüş tokalı kemerler ve kalın kuşaklar, tarlada yada ağır işlerde çalışırken, bel incinmesin diye takılmıştır (Payzın, 1985:45).

Bileğe takılan takılar:

a. Bilezikler: Bileğe takılan takıdır. Kol bileğine takılan “bilezik” ayak bileğine takılan bileziklere ise halhal denir (Arlı, 1989:76, Ülger,1997:49).

Kadınların süs olarak kollarına taktıkları halka veya halka şeklindeki zincirdir (Arseven, 1983, Cilt 1:248).

Güzel örnekleri taştan yapılmış olup masif altın bileziklerin yanı sıra tunç üzeri altın kaplama veya yalnız gümüş ve tunç, daha sonra da camdan yapılmış bileziklerde bulunmuştur. Erkeklerinde taktıkları heykel ve kabartmalardan anlaşılmaktadır. İ.Ö. 2. binde tunç ve gümüş bilezikler Anadolu'da bol ve sade olarak işlenmiştir (Bingöl, 1999:35).

Türkçe bir kelime olan bilezik çok eski bir süs takısıdır. Sütun bilezik, top bilezik, zincir bilezik v.s. gibi pek çok çeşidi vardır. Tellerin bükülmesi ile yapılan bileziklere burma, akıtmalı olanlara akarsu veya akıtma, dilimli bileziklere dilmiç, savatlılara kabara, bir tel durumunda olanlara şeve, boncuk dizilerine tor yada yandım ve başka kimi çeşitlerine de yedek adı verilmiştir. Özellikle yedek, Anadolu’da yaygındır (Kuşoğlu, 1994:34).

b. Halhal: Halhal, kadınların ayak bileklerine taktıkları takılardır. Türklerde halhal, halka seklindeki takıya takılmıs zil seklindeki topların dansları sırasında ses çıkartarak oyuna renk katması nedeniyle, çengi kızlar tarafından kullanılmıstır (Özbağı, 1989:120).

Parmağa Takılan Takılar:

a. Yüzük: Parmağa takılan her nevi taşlı ve taşsız halkadır (Arseven, 1998:2277).

Yüzük parmağa takılan halkalardır. Eskiden uzun süre mühür olarak kullanılan yüzükler aynı zamanda bir güç ve onur belirtisi olmustur. Metalden halka seklinde olan yüzükler, genellikle değisik motif ve taslarla süslenmektedir (Özbağı, 1989:122).

Eskiden yüzükler, mühür olarak kullanılmaktaydı ve güç, onur belirtisiydi (Özbağı, 2002:793).