• Sonuç bulunamadı

1. Taşıyıcının Yolcunun Ölümü veya Yaralanması Sebebiyle Doğan Sorumluluğu

Meydana gelen bir olayda yolcunun yaralanması ya da ölmesi halinde, taşıyıcının Varşova/Lahey Sözleşmesi veya 1999 Montreal Sözleşmesi hükümleri doğrultusunda sorumluluğuna gidilebilmesi için daha sonra da detaylı açıklanacağı üzere bir kaza söz konusu olmalıdır. Belirtilmelidir ki, uluslararası mahkemeler kazayı yolcunun dışında gerçekleşen, beklenmedik ve alışılmadık olay olarak tanımlamaktadır. Meydana gelen olay, Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi’nin 17. madde hükmünde belirtilen kaza kavramı çerçevesinde giriyor ise taşıyıcının sorumluluğuna gidilmektedir.

91 Hem Varşova/Lahey Sözleşmesi hem de 1999 Montreal Sözleşmesi, uluslararası hava taşımalarında yolcu ile yolcu arasındaki ilişkiyi değil, yolcu ile taşıyıcı arasındaki ilişkiyi düzenlemektedir. Bu nedenle uçuş esnasında meydana gelen bir haksız fiilde, örneğin bir yolcunun başka bir yolcuya yumruk atması olayında, artık Varşova/Lahey Sözleşmesi veyahut 1999 Montreal Sözleşmesi’nin uygulanma olasılığı kalmayacaktır. Her ne kadar olayda bir haksız fiil söz konusu olmuş ise de burada taşıyıcının sorumluluğuna gidilmesi hakkaniyete uygun olmayacaktır (Gölcüklü, 2018: 118). Yine bir başka örnek olarak, yolcunun yemek servislerinde kullanılan plastik çatal veya bıçak ile başka bir yolcuyu yaralaması halinde de haksız fiilden taşıyıcının sorumlu tutulması olası değildir; zira taşıyıcı, bu plastik çatal bıçağı yemek yeme amacı ile dağıtmakta ve böyle bir olası sonucu öngörmesi de çok mümkün olmamaktadır (Gölcüklü, 2018: 118). Bu tür bir haksız fiilin meydana gelmesi halinde, eğer olay yetkili bir Türk mahkemesinde görülecekse ve yabancılık unsuru da taşıyorsa mahkeme, Varşova/Lahey Sözleşmesi ya da 1999 Montreal Sözleşmesi’ni değil, MÖHUK’ta bulunan haksız fiil hükümlerini uygulayacaktır.

Bir haksız fiilden taşıyıcının sorumlu tutulabileceği bazı istisnai durumlar da mevcuttur. Mürettebatın rolü de burada oldukça önemlidir. Örneğin, kabin görevlilerinin normalden fazla alkol servis edilmiş sarhoş bir yolcunun gezinmesine ve başka bir yolcuyu darp etmesine göz yumması halinde taşıyıcının haksız fiilden sorumluluğu doğmaktadır (Gölcüklü, 2018: 118). Bunun yanı sıra aşağıda detaylı açıklanacağı üzere, uçakta meydana gelen cinsel taciz vakalarında da mahkemeler çeşitli emsal kararlar ile genelde bunu bir kaza olarak nitelendirerek taşıyıcıyı sorumlu tutmuştur. Mürettebatın taciz vakalarında uzun süre bu olayı fark etmemesi, yolcunun savunmasız halde kalmasına ve dolayısıyla korunamamasına sebebiyet vermektedir. Bu da haksız fiilden taşıyıcının sorumluluğunu doğurmaktadır. Zira, aksi yönde verilecek bir karar da kabin ekibinin ihmali sonucu tacize uğrayan yolcunun hiçbir şekilde korunamamasına yol açmakta ve hakkaniyete de uymamaktadır. İhmal nedeniyle meydana gelen zararı bir nebze de olsa telafi edebilmek için somut olayın özelliklerine göre bu tür olaylar da kaza kategorisinde sayılmaktadır ve haksız fiil nedeniyle taşıyıcının sorumluluğuna gidilmektedir.

92 2. Taşıyıcının Bagaj veya Yükün Hasarı ya da Ziyaı Halinde Sorumluluğu

Taşıyıcının Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi hükümlerince bagajdan sorumluluğu ise, kabul edilmiş (checked) bagajın taşıyıcının hakimiyetindeyken kaybolması, zıya veya hasara uğraması halinde doğmaktadır. Buradan yola çıkılarak bir örnek vermek gerekirse, bir yolcunun kendi bagajını alırken bir başkasının bagajına zarar vermesi halinde taşıyıcının haksız fiil nedeniyle sorumluluğu doğmamaktadır. Zira, bagajların alımı esnasında taşıyıcının hakimiyeti altında olduğu söylenememektedir. Bunun yanı sıra, teslim edilmemiş (unchecked) bagajlardan sorumluluk ise taşıyıcının kendisi veya adamlarının kusuru nedeniyle doğmaktadır. Yani yolcuya ait bir teslim edilmemiş bagaj, taşıyıcının adamları tarafından haksız fiil ile zarar görmüş ise, burada Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi kapsamında taşıyıcının sorumluluğu doğmaktadır. Ancak belirtilmelidir ki, mevcut zarar bagajın kendi özelliği sebebiyle meydana gelmiş ise burada taşıyıcının sorumlu tutulması mümkün değildir.

Uluslararası hava yolu ile yük taşıma sözleşmelerinde ise, taşıyıcının sorumluluğunun doğması için yükün kaybının, zıyaının ya da hasarının yükün taşıyıcının kontrolünde olduğu bir anda meydana gelmesi gerekmektedir (Gölcüklü, 2018: 286). Uluslararası hava yolu ile taşınan bir yükün, Varşova/Lahey Sözleşmesi veya 1999 Montreal Sözleşmesi hükümlerince dava konusu yapılabilmesi mümkündür ve bu sebepler de söz konusu sözleşmelerde sayılmıştır. Belirtilmelidir ki, bu sorumluluk hallerine dayanılarak açılacak davalarda Varşova/Lahey Sözleşmesi veya 1999 Montreal Sözleşmesi’nin öngördüğü şartlara ve sorumluluk sınırlarına bağlı kalınacaktır (Sözer, 2009: 260). Dava sebebinin taşıyıcının yüke zarar verdiği durumlarda haksız fiile dayanması da mümkündür.

Bazı durumlarda, dava sebepsiz zenginleşmeye de dayanıyor olabilir. Buna örnek olarak, taşınacak yükün ücreti ödendiği halde uçağa alınmayıp bunun yerine daha yüksek ücret gerektiren bir yükün alınması, bu nedenle taşıtanın mecburen daha fazla ücret ödeyerek yükü başka bir taşıyıcı ile taşıtmak zorunda kalması gösterilebilir (Sözer, 2009: 261).

Somut olaylarda, Varşova/Lahey Sözleşmesi veya 1999 Montreal Sözleşmesi çerçevesinde kalan davalar, yine bu sözleşmeler kapsamında hükme bağlanacaktır.

93 Ancak, bazen bu sözleşmelerde boşluk olması veya gerekli şartların doğmaması söz konusu olabilmektedir. İşte bu durumlarda, davacının milli hukukuna göre talebini haksız fiile ya da sebepsiz zenginleşmeye dayandırması mümkündür (Sözer, 2009: 261). Fakat, bu dava da elbette Varşova/Lahey Sözleşmesi veya 1999 Montreal Sözleşmesi’nin şartları ve sınırları içerinde kalacaktır.

Son olarak belirtilmelidir ki, yukarıda açıklanan kimi istisnai haller haricinde bir uluslararası hava taşıma sözleşmesinde taşıyıcının milli hukuka göre haksız fiil sebebiyle sorumlu tutulması yoluna genel olarak gidilememektedir. Zira böyle bir uygulama, Varşova/Lahey Sözleşmesi veya 1999 Montreal Sözleşmesi’nin yeknesaklık amacına ters olarak, her ülkede başka sonuçlar doğmasına yol açmaktadır. Bu da hakkaniyet ilkesi ile çelişmenin yanı sıra, uluslararası hukuk anlamında kaotik bir sonuç doğurmaktadır. Bu nedenle de mahkemeler genel olarak yolcunun korunması amacı haricinde haksız fiil nedeniyle değil, Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi sorumluluk hükümleri çerçevesinde taşıyıcının sorumluluğuna gitmektedir.

D. Yolcunun Ölmesi veya Yaralanması Halinde Taşıyıcının Sorumluluğu