• Sonuç bulunamadı

C. Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi’nin Uygulanma Şartları

5. Taşımanın Ücret Karşılığında Yapılması

a. Genel olarak

Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi’nin uygulanabilmesi gereken şartlardan bir diğeri, hava yoluyla gerçekleştirilecek taşımanın ücret karşılığı yapılmasıdır. Bu şartın öngörülme sebebi ise gerek Varşova/Lahey Sözleşmesi’nin gerekse Montreal Sözleşmesi’nin yalnızca tacir sıfatına haiz bir taşıyıcının

67 gerçekleştirdiği uluslararası hava taşıma sözleşmelerine uygulanabilmesinin amaçlanmasıdır (Sözer, 2009: 81-82). Zira bir ticari faaliyetin temel unsuru, ücreti mukabilinde olmasıdır ve bu unsuru içermeyen taşımalar Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi’nin kapsamı dışında kalmaktadır (Sözer, 1977:394; Ülgen, 1987: 17; Kırman, 1990: 51-52; Birinci Uzun, 2015: 48; Turhan, 2016: 81).

Ücret kavramı, Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi’nde tanımlanmış olmasa da geniş yorumlanmaktadır; yani taşıyıcının malvarlığına katkı sağlayan her türlü edim ücret kavramı içerisinde kabul edilmektedir (Ülgen, 1987: 17; Kırman, 1990: 51). Buna örnek olarak, hava taşıma şirketine ait uçakta hostes olarak çalışan görevlinin izin zamanında uluslararası bir uçuşta yolcu olarak seyahat etmesi ve karşılığında şirkete fazla çalışma üstlenmesi de ücret karşılığında yapılmış sayılmalıdır (Gölcüklü, 2018: 32). Görüldüğü üzere, ücret yerine sayılabilecek menfaatler her yolcu için ayrı ayrı somut olayın özellikleri içinde değişebilmektedir, kimi zaman vekalet veya hizmet sözleşmesine dayalı ilişki söz konusu olabilmektedir. Fakat belirtilmelidir ki, manevi nitelikli menfaatler uluslararası hava taşıma sözleşmelerinde aranıldığı anlamda ücret sayılmamaktadır (Bozkurt Bozabalı, 2013: 25).

Ücretin, hava taşıma şirketlerince tarifeler aracılığıyla veya tarafların açık ya da örtülü şekilde anlaşması yoluyla serbestçe takdiri mümkündür (Ülgen, 1987: 44; Birinci Uzun, 2015: 49). Hava taşıma şirketlerinin belirlemiş ve ilan etmiş olduğu fiyat tarifeleri, şirketlerin yolcu, bagaj veya yük taşıması karşılığında talep edeceği ücretlerdir. Hava taşıma şirketlerince bu ücret tarifeleri belirlenirken çeşitli kriterler temel alınmaktadır. Ücret, işletim maliyeti ve makul kar payı şeklinde hesaplanabileceği gibi diğer şirketlerin ücretleri dikkate alınarak, yani pazar şartlarına göre de belirlenebilmektedir (Gerede, 2015:66-67). Elbette ki, haksız rekabetin önlenmesi için uyulması gereken kurallar burada da geçerliliğini sürdürmektedir. Zira, ülkemizde de Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği madde 44 hükmünce işletmelerin gerek iç gerekse dış hatlardaki seferlerinde rekabeti engelleyici eylemler yapmaları yasaklanmıştır. Örneğin, hava taşıma şirketleri zararına bilet satamazlar veyahut uyumlu eylemde bulunamazlar. Ayrıca bilet fiyatları, hizmet ücretleri ve acente komisyonları gibi ücret politikalarını denetlemekle yükümlü olan IATA da adil bir ticari rekabet ortamının oluşması için çeşitli denetimler yapmaktadır. IATA’nın yapmış olduğu hava taşıma genel şartları düzenlemeleri, üyeleri ile yaptığı

68 sözleşmelerde yer almaktadır. Yani IATA’ya üye olan tüm hava taşıma şirketleri, IATA’nın yaptığı bu düzenlemelere imzalamış oldukları sözleşmelerle uymak zorundadırlar (Ülgen, 1987: 20-21). Bu düzenlemeler, uluslararası sözleşmeler ve ulusal hukuk hükümlerine aykırı olamamakla birlikte bunlarda bulunan boşlukları doldurmaktadır. Söz konusu IATA düzenlemelerine satış acenteliği sistemi ve tarifeler gibi örnekler verilebilmektedir (Kırman, 1990: 20).

b. Hava yolu işletmelerinin belirlediği fiyat tarifeleri, tarifesiz uçuşlar ve indirimli veya promosyonlu tarifeler

Hava taşıma şirketlerinin belirlediği fiyat tarifeleri, tarifeli ve tarifesiz uçuşlara göre değişiklik göstermektedir. Tarifeli uçuşlar, önceden kararlaştırılmış bir gün, yer, saat dahilinde, ülkeler arasında yapılan anlaşmalar kapsamında belirlenen ve hava taşıma şirketlerinin önceden başvurusuna tabi şekilde gerçekleştirilen uçuşlardır

(http://web.shgm.gov.tr/tr/ucus-izinleri/3899-tarifeli-ucus-izni, 2020). Tarifesiz

uçuşlar ise daha önce de açıklandığı üzere çarter uçuş olarak anılmaktadır ve seyahat acenteleri tarafından yurtdışı turlarında sıklıkla tercih edilmektedir (Aldemir, 2018:56). Hava yolu şirketlerinden uçaktaki koltukların tamamını veya bir kısmını çarter sözleşmesi ise satın alan seyahat acenteleri, genelde fiyat tarifelerinden daha ucuza mal olması nedeniyle bu yöntemi tercih etmektedirler. Hatta birden çok seyahat acentesinin veya tur operatörünün de birleşerek tek bir uçakla çarter seferi yapması da mümkündür. Ancak tarifesiz uçuşların yetersiz yolcu sayısı nedeniyle iptal olması veya gününün ya da saatinin değişmesi olasılıkları her zaman mevcuttur. Tarifeli uçuşlarda ise taşıyıcının sorumluluğu doğduğundan uçuşun tarihinin, saatinin değişmesi veya iptal olması küçük ihtimallerdir.

Yolcu tarafından satın alınan biletin muhakkak nakit olarak ödenmesi gerekmemektedir. Günümüzde elektronik ortamlar kullanılarak satın alınan uçak biletlerinin oldukça fazla olduğu da düşünüldüğünde zaten böyle bir uygulama oldukça manasız kalacaktır. Her hava taşıma şirketinin farklı bankalar ile farklı anlaşmaları bulunmaktadır. Genelde kredi kartı, banka kartı, EFT (Elektronik Fon Transferi), internet bankacılığı, kimi internet siteleri üzerinden banka havalesi gibi seçeneklerle ödeme yapmak mümkündür. Ancak unutulmamalıdır ki, uluslararası gerçekleştirilecek uçuşlarda satın alma aşamasında bilet ücreti, uçuşun başlangıç yeri para birimi üzerinden hesaplanmakta ve bu ücret bankalara Euro veya Amerikan Doları olarak bildirilmektedir. Dolayısıyla, ödeme yapılacak para birimine göre de

69 bankalarla olan anlaşmalar değişmektedir. Ücretin derhal ödenmesi zorunluluğu bulunmamakla birlikte, genel olarak hava taşıma şirketleri satın alma esnasında rezervasyon söz konusu değil ise ödemeyi talep etmektedir. Banka havalesi yöntemi ile ödemesi yapılan biletlerin ücreti belli bir gün sayısı içerisinde ulaştırılmadığı takdirde ise çoğu hava taşıma şirketince bilet iptal edilmektedir.

Hava taşıma şirketlerinin kimi yolcu kategorileri için belirli şartları sağlamaları halinde indirimli bilet uygulamaları olabilmektedir. Örnek olarak öğretmenlere, belli bir yaş grubuna veya COVID-19 pandemisi sonrasında sağlık çalışanlarına sağlanan indirim olanakları gösterilebilir. Bu promosyonlu biletler kapsamında yolcudan indirimli de olsa bir miktar ücret alındığından bu taşımalar da ücret karşılığında yapılmış sayılmaktadır (Gölcüklü, 2018: 33). Dolayısıyla, promosyonlu bilet ile yapılan uluslararası hava taşımaları da Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi kapsamındadır (Sözer, 2009: 84; Gölcüklü, 2018: 33). Unutulmamalıdır ki, Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi’nin esas amacı yolcuyu taşıyıcı karşısında mağdur etmemektir. Dolayısıyla ücretsiz taşınan örneğin bir bebek yolcunun dahi koruma kapsamından mahrum bırakılmaması gerektiği doktrinde de önemle vurgulanmaktadır (Bozkurt Bozabalı, 2013: 26; Gölcüklü, 2018: 33).

Varşova/Lahey Sözleşmesi madde 1 ve 1999 Montreal Sözleşmesi madde 1 hükümlerince açıkça taşımanın ücret karşılığı yapılması gerektiği belirtilse de maddenin devamında buna bir istisna getirilmiştir. Bu istisnaya göre, bir hava yolu işletmesi tarafından yapılan ücretsiz taşımalara da uluslararası sözleşme hükümleri uygulanacaktır. Daha önce de belirtildiği üzere, burada kast edilen aslında hava taşıma işi yapmamakla birlikte ticari faaliyetinin gerekleri doğrultusunda ücretsiz olarak uluslararası hava taşıma işi gerçekleştiren işletmelerdir (Kırman, 1990: 53; Birinci Uzun, 2015: 49; Gölcüklü, 2018: 34). Elbette burada özellikle belirtilmesi gerekir ki, ticari faaliyet konusu olarak uçuş yapmakta olan bir hava yolu şirketinin ücretsiz ve faaliyet konusu dışında taşıma yapması durumunda Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi hükümleri uygulanamayacaktır (Gölcüklü, 2018: 34). 2011

tarihli bir karara göre25, Dominik Cumhuriyeti’nden Porto Riko’ya gitmekte olan ve

ücretsiz gerçekleştirilen uçuşta arkadaşlarını taşıyan davalı şirket uçağı, kötü hava koşulları nedeniyle denize çakılmış ve içindeki kişiler ölmüştür. Mahkeme, kazanın

25 Lavergne v. ATIS Corp., United States District Court, D. Puerto RicoMar 1, 2011767 F. Supp. 2d

70 gerçekleştiği esnada ticari hava faaliyetinde bulunmadığı gerekçesiyle hava yolu şirketini Montreal Sözleşmesi kapsamında sorumlu tutmamıştır (Gölcüklü, 2018: 34). Yolcuların yapmış oldukları uçuşlar kapsamında kazandıkları mil puanları karşılığında ücretsiz bilet almaları halinde ise, bu biletle yapılacak bir uluslararası uçuşun da yine ücret karşılığı yapılmış sayılacağı belirtilmelidir. Dolayısıyla bu uçuş da Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi kapsamına dahil olacaktır (Turhan, 2016: 83-84). Uygulamada, biriktirilen miller karşılığında alınan uluslararası uçuş biletlerinde de en azından vergi ücretinin ödendiği görülmektedir. Ayrıca hava taşıma şirketlerinin kendi personellerine verdiği ücretsiz biletler de Varşova/Lahey Sözleşmesi ve 1999 Montreal Sözleşmesi kapsamındadır (Sözer, 2009: 84).