• Sonuç bulunamadı

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1 Sağlık Turizm

2.2. Tıbbi (Medikal) Turizm

2.2.1. Tıbbi (Medikal) Turizm Nedir?

Dünyada yaşanan küreselleşme süreci, ülke sağlık sistemlerinde yaşanan problemler, tüketicilerin bilinçlenmesi ve turizm sektörünün gelişmesi, ülkelerin sağlık hizmetlerinin maliyetlerini düşürmek için yeni arayışlara girmesine sebep olmuştur. Bunun sonucu olarak sağlık hizmetinin daha ekonomik ve kaliteli alınabilmesi için ülkelerarası hasta hareketliliği artmıştır. Bunun sonucunda genel olarak “Sağlık Turizmi” olarak tanımlanan; tıbbi, termal, yaşlı ve engelli turizmi gibi yan dalları da kapsayan yeni bir sektör oluşmuştur. (Çevirme, 2008: 9) Hiç kuşkusuz sağlık turizminin yan dallarından biri olan tıbbi (medikal) turizm de sağlık turizmi içerisinde çok önemli bir yer tutmaktadır.

Tıbbi (Medikal) turizm kavramı, tüm dünyada son 10-15 yıl içerisinde ortaya çıkmış ve çok ciddi gelişim göstermiştir. Tıbbi operasyonların gelişmiş dünya ülkelerinde çok pahalı oluşu, bazı operasyonların sosyal güvenlik kapsamına girmemesi, uzun bekleme süreleri gibi unsurlar insanların farklı destinasyonlara giderek tedavi olmaları gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Sağlık turizminin gelişiminde olduğu gibi sağlık turizminin bir alt dalı olan tıbbi turizmin gelişiminde de ulaşım ve haberleşme imkanlarının gelişmesinin önemli rol oynadığı söylenmelidir.

Hastaların tedavi için seyahat etmelerinin farklı nedenleri bulunmaktadır. ABD’deki hastalar kendi ülkesinde alacağı sağlık hizmetini farklı bir ülkede dörtte bir, hatta kimi zaman onda bir fiyatına alabileceğini bildiği için sağlık turizmine katılmaktadır. Kanada’daki hastalar ise uzun bekleme sürelerinden şikayetçi oldukları için başka ülkelerden sağlık hizmeti almayı istemektedirler. Bangladeş gibi bazı ülkelerin hastaları ise kendi ülkelerinde gerekli tedavi imkanları bulamadığı için farklı bir ülkede tedavi olmaktadır (http://www.cbc.ca/news/background/healthcare/medicalto urism.html)

Tıbbi turizm son yıllarda daha çok ilgi gösterilen ve hızla büyüyen bir sektör olarak dikkat çekmektedir. Aslında insanların ihtiyaç duyduğu tedaviyi elde etmek amacıyla seyahat etmesi yüzyıllardır süregelen bir durumdur. Bu faaliyet 20. yüzyılın son çeyreğinde “Tıbbi Turizm” olarak tanımlanmaya başlamıştır (TÜSİAD, 2009: 3).

Avrupa Birliğine bağlı ülkelerde yaşayan insanlar, gerek turizmin ve gerekse medya, internet ve diğer iletişim araçlarının etkisi ile diğer ülkelerdeki alternatif tıp imkanları, kaliteli ve ekonomik sağlık hizmetleri konusunda daha fazla bilgi sahibi olmaktadır. Bilinçlenen hastalar, sigorta kuruluşları ve hükümetleri sağlık turizmi konusunda yeni arayışlara itmektedir (Tengilimoğlu, 2005: 91).

Tıbbi (Medikal) Turizmin literatürde birden fazla tanımı yapılmıştır. Bu tanımları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür:

Tıbbi turizm, tıbbi, cerrahi veya diş hekimliğinin konusu içinde yer alan herhangi bir tedavi uygulamasını elde etmek amacıyla kişilerin kendi ülkelerinden farklı bir ülkeye seyahat etmeleri olarak ifade edilebilir (Kiremit, 2008:7).

Tıbbi turizm bir ülkeden diğer bir ülkeye herhangi bir sebeple (tedavinin ekonomik oluşu, bekleme süresinin uzunluğu veya daha kaliteli sağlık hizmeti v.b.) özellikle tedavi için gidilmesidir. Tıbbi olarak gerekliliği raporla belirtilmiş kaplıca tedavileri için, bir ülkeden diğer ülkeye gidilmesi de bu tanım altında yer almaktadır (Aydın, 2008:6).

Başka bir tanıma göre tıbbi turizm; tıbbi yollarla sağlık amacına uygun olarak, bulunduğu/ikamet ettiği yerin dışına giderek, buradaki tıp merkezlerinden faydalanma durumudur (Gümüş ve Büyük, 2008: 435).

Tıbbi turizm, ameliyat veya diğer uzman müdahaleler gibi tıbbi tedaviler amacıyla seyahat etmek olarak tanımlanabilir. Tıbbi turizm cerrahi ve terapi olmak üzere iki temel başlığı kapsamaktadır. İkisi arasında belirgin bir fark vardır. Cerrahi mutlaka belirli ameliyatlar gerektirir oysa terapide buna şifa amaçlı terapatik yöntemlerde katılır. Terapi cerrahiden biraz farklıdır. Tıbbi muayene ve tanı gibi benzer yönleri de vardır, fakat bu tedavi cerrahiden farklı olarak daha uzun süreli ve devamlı kontrol gerektirmektedir (Smith ve Puczko, 2009: 101-102).

Geleneksel anlamda bir niş olarak tıbbi turizm şifa bulma, diş sağlığı, tıbbi bakım amaçlarıyla birlikte aynı zamanda tatil yapmak isteyen insanların oluşturduğu endüstrinin hızlı büyümesi sonucu ortaya çıkmıştır (Connell, 2006: 1094).

Bugünkü tıbbi turizmin popülaritesini etkileyen 3 ana faktör şudur: (http://medikalturizmdernegi.com/haber9.html)

• Daha düşük paralarla yüksek kaliteli bakıma ulaşma imkanı • Bekleme listeleri olmaksızın kısa bekleme periodları

• Evin yakınında mümkün olmayan yeni tedavilere ulaşma imkanı

Jones ve Keith’e göre tıbbi turizm iki biçimde gerçekleşebilir. Birincisi zorunlu tıbbi turizm, ikincisi ise keyfi tıbbi turizmdir. Zorunlu olan tıbbi turizm, turistin/hastanın bulunduğu yerde tedavi edilememesi ya da tedavi biçiminin kanunsuz olması halinde gerçekleşir. Keyfi olan tıbbi turizm ise turistin/hastanın tedavisi bulunduğu yerde mümkün olsa bile, başka bir yerde daha kolay veya daha ucuz yapılabilmesi durumunda ortaya çıkar. (Gümüş ve Büyük, 2008: 435)

Tıbbi turizmin önemli noktalarından birisi de yılın her zamanına denk düşen bir yapı arz etmesinden dolayı sezonluk olarak düşünülen turistik faaliyetlerden ayrılmasıdır. Ayrıca her zaman olmasa bile, hastalara refakat eden aile bireylerinin bulunması bu sektörün yarattığı ekonomik katkıyı büyütür (TÜSİAD, 2009: 3).

Cohen’e (2007:25-26) göre tıbbi turizm pazarı açısından turistler ya da ziyaretçiler 5 temel kategoride gruplandırılabilir (İçöz, 2009: 2261). Bunlar;

Yalnızca turistler: Ziyaret ettikleri ülkede herhangi bir tıp hizmetinden yararlanmayan

turistler ya da ziyaretçilerdir.

Tatilde tedavi edilen turistler: Seyahati sırasındaki rahatsızlanma ya da kaza nedeni

ile tıp hizmeti ve tedavi alan turistlerdir.

Tatil ve tedavi amaçlı turistler: Bu turistler ziyaret ettikleri ülke ya da bölgeye tam

anlamı ile tıbbi nedenlerle gitmezler. Ancak ziyaret ettikleri bölgede bazı rahatsızlıkları için tedavi olanakları olması tercih nedenidir. Diğer bir ifade ile tatilde tedavi amaçlı turistlerdir.

Tatil yapan hastalar: Bu ziyaretçiler esasen bir bölgeye tedavi amaçlı giderler, ancak

iyileştikten sonra, ya da tedavi sonrası gittikleri bölgede tatil de yapalar.

Yalnızca hastalar: Bu gruptaki tıbbi turistlerin bir bölgeye gidiş amaçları yalnızca o

bölgede tedavi olmak ya da operasyon geçirmektir. Tatil gibi bir amaçları yoktur.

Tıbbi turizm ile kişilerin bulundukları yerden daha başka yerlere gitmelerini sağlayan tedaviler aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:

Tablo 8. Küresel Tıp Turizminde Öne Çıkan Tedaviler Diş Tedavisi İmplant Estetik Diş Hekimliği

Gülme Hattı Tasarımı Lazer Tedavisi Diş Beyazlatma Seramik Dolgu Porselen Kaplama Kron ve Köprü Diş Eti Hastalıkları

Diş Bakımı (Çocuklar ve Bebekler İçin) Görme Bozuklukları Tedavileri Lasik Ameliyatları

Diğer Göz Hastalıkları

Kaynak: TÜSİAD, 2009:7

Tıbbi turizm arenasındaki oyuncuların pek çoğu, lokal geleneksel tedavi metodlarının medikal servis standartlarını yükseltmiştir. Örnek olarak, Hindistan pazarlamaya SPA, yoga ve Ayurvedayı içeren “Wellness Turizm”i eklemiştir. Hindistan sağlık hizmetindeki eski bir sistem ve düşünce sistemine dayalı olan Ayurveda, kabaca “yaşam bilgeliği” veya “uzun bir yaşam bilgisi” olarak tercüme edilebilir. 2007 yılında Hindistan’da elde edilen 600 milyon $ tıbbi turizm geliri o dönemde ülkede “patlama” olarak tanımlanmıştır. Hindistan’daki bu pazar, Hindistan, Tayland, Singapur, Malezya ve Filipinlerden oluşan Asya tıbbi turizm pazarının bir komponentidir. (http://medikalturizmdernegi.com/haber9.html)

Tıbbi turizmin ana bölgesi Asya’dır. Tayland 1970’lerde cinsiyet değiştirme konusunda isim yapmıştır ve sonrasında estetik operasyonlar konusunda da uzmanlaşmaya başlamıştır. Malezya ise 1998’de Asya’da yaşanan ekonomik kriz sonrası ihtiyaç duyulan ekonomik çeşitlilik için bu alana giriş yapmıştır. Singapur, daha sonraları girdiği bu pazarda Tayland ve Malezya ile rekabet edebilmek için fiyatları bu ülkelerin aşağısına çekmiş ve hava alanlarına tıbbi turizm alternatifleri ile ilgili bilgi stantları yerleştirmiştir (Connell, 2006: 1095).

Karmaşık Tedavi Gerektiren Hastalıklar Kanser Tedavileri

Kalp ve Damar Tedavileri Nöroloji ve Beyin Cerrahisi Tüp Bebek Uygulamaları

Tüm İleri Tanı ve Tedavi Yöntemleri (Pet bt, Gamma Knife, İleri Rapyoterapi) Transplant Ortopedi Nükleer Tıp Diyaliz Romatizma Ağrı Yönetimi Rehabilitasyon Estetik Tıp Hizmetleri Plastik Cerrahi Cilt Tedavisi Sağlık Kontrolü

Kilo Formunu Geri Kazanma Masaj ve SPA

Dengeli Beslenme (Teori-Pratik) Cilt Hastalıkları

Günümüzde dünya sağlık turizminden en büyük payı alan ülkelerin başında Hindistan gelmektedir. Hindistan sağlık sektöründe her yıl %30’luk bir büyüme olduğu kaydedilmekte ve 2012 yılında yıllık sağlık turizm gelirinin 1,2 Milyar Pound olması beklenmektedir. Bu popülaritenin temel nedeni bu turizm potansiyelini önce görmeleri, düşük maliyetle çalışmaları ve iyi tanıtım yapmalarıdır. Ayrıca Hindistan’ın son yıllarda genel olarak ekonomik anlamda göstermiş olduğu kayda değer gelişmeyi de göz ardı etmemek gerekir (Yıldırım ve Altunkaya, 2006: 1).

Tıbbi turizm pazarında talep, Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Orta Doğu olarak üç bölgede yoğunlaşırken, bu bölgelerdeki talebin destinasyonlara dağılımına bakıldığında Avrupalı tıbbi ziyaretçilerin favori ülkelerinin Hindistan, Malezya ve Tayland olduğu görülmektedir. Malezya İslami referansı nedeni ile Ortadoğu pazarına hakim durumdadır. Singapur ise Japon pazarının temel destinasyonudur. Küba doğal olarak Orta Amerika pazarına yönelmiştir (İçöz, 2009:2263).

Bu sektörde turizm endüstrisi ve hastane zincirleri bir anlamda entegre olmuşlardır. Singapur’da faaliyet gösteren Raffles hastaneler grubu hava alanı transferleri, otel rezervasyonları ve yerel turlar düzenlemek gibi faaliyetleri de gerçekleştirmektedir. Malezya’daki otellerde benzer bir biçimde hastanelerle dikey entegrasyon içine girmişlerdir. Aralık 2004 tsunami faciasından sonra Puket adasındaki oteller özel paketler (estetik cerrahi odaklı) sunarak turizm endüstrisini canlandırma gayreti içerisine girmişlerdir (Connell, 2006:1098).

Tıbbi turizm alanında gelişim göstermek adına çalışmalar yürüten ülke sayısı giderek artmaktadır. Tıbbi turizmin Asya’daki başarısı bu alana küresel düzeyde bir ilgi uyandırmıştır ve ülkelerarası rekabeti doğurmuştur. Örneğin, Singapur’un, “nispeten pahalı bir ülke olmasına rağmen”, 2012 yılı için hasta çekme hedefi 1 milyondur ve böyle bir rakam 1,8 milyar $ gelir ve en az 13.000 yeni işyeri anlamına gelmektedir (Connell, 2006: 1099).

Benzer Belgeler