• Sonuç bulunamadı

Tıbbi turizm amacı ile Ankara'ya gelen hastaların Ankara'yı tercih etme nedenlerinin ve memnuniyet durumlarının belirlenmesi: Kamu sağlık kuruluşlarında bir araştırma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tıbbi turizm amacı ile Ankara'ya gelen hastaların Ankara'yı tercih etme nedenlerinin ve memnuniyet durumlarının belirlenmesi: Kamu sağlık kuruluşlarında bir araştırma"

Copied!
140
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DIŞ TİCARET EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

TIBBİ TURİZM AMACI İLE ANKARA’YA GELEN

HASTALARIN ANKARA’YI TERCİH ETME

NEDENLERİNİN VE MEMNUNİYET DURUMLARININ

BELİRLENMESİ; KAMU SAĞLIK KURULUŞLARINDA BİR

ARAŞTIRMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Osman HASTÜRK

Ankara Aralık-2011

(2)

Osman HASTÜRK

Aralık, 2011 HASTALARIN ANKARA’YI TERCİH ETME NEDENLERİNİN VE MEMNUNİYET DURUMLARININ BELİRLENMESİ; KAMU SAĞLIK

(3)

DIŞ TİCARET EĞİTİMİ ANABİLİM DALI

TIBBİ TURİZM AMACI İLE ANKARA’YA GELEN

HASTALARIN ANKARA’YI TERCİH ETME

NEDENLERİNİN VE MEMNUNİYET DURUMLARININ

BELİRLENMESİ; KAMU SAĞLIK KURULUŞLARINDA BİR

ARAŞTIRMA

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Osman HASTÜRK

Danışman: Yrd. Doç. Dr. Cemalettin AKTEPE

Ankara Aralık-2011

(4)

i

Osman HASTÜRK’ün “Tıbbi Turizm Amacı ile Ankara’ya Gelen Hastaların Ankara’yı Tercih Etme Nedenlerinin ve Memnuniyet Durumlarının Belirlenmesi; Kamu Sağlık KuruluĢlarında Bir AraĢtırma” baĢlıklı tezi 03/02/2012 tarihinde, jürimiz tarafından DıĢ Ticaret Eğitimi Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiĢtir.

Adı Soyadı Ġmza

BaĢkan: Yrd. Doç. Dr. R. Pars ġAHBAZ ………...

Üye (Tez DanıĢmanı): Yrd. Doç. Dr. Cemalettin AKTEPE ………...

(5)

ii

Osman HASTÜRK

Tez konusunun seçimi ve literatür taraması sırasında benden yardımlarını esirgemeyen ilk tez danıĢmanım Sayın Yrd.Doç.Dr. Bilgehan GÜLCAN hocama,

Kendisinin yurtdıĢına çıkmasından sonra danıĢmanlığımı devir alan ve tezin kalan bölümlerinde sürekli destek olan ve yönlendiren, sıkıntıya düĢtüğüm zamanlarda sakin ve tecrübeli tavırlarıyla problemlerime çözüm üreten Sayın Yrd.Doç.Dr. Cemalettin AKTEPE hocama,

Tez içeriğinin hazırlanması sırasında yardım talep ettiğimde beni kırmayıp elinden gelen yardımı gösteren Sayın Prof.Dr. Dilaver TENGĠLĠMOĞLU hocama,

Hayatımın her döneminde benden desteklerini esirgemeyen anneme, babama, eĢim Meryem ġAFAK HASTÜRK ve kızım Halime Duru HASTÜRK’e,

Gerek anket çalıĢmalarım sırasında gerekse çeviri ve analizlerimde her zaman yanımda olan ve yardımlarını esirgemeyen Sadullah Eren GENÇ, Mehmet SAYILIR, Eda GÜVEN, Ferda AKÇA, Emrah EREN’e,

Tez çalıĢmam sırasında iĢyerimde gerekli konularda her zaman sabır ve anlayıĢ gösteren idareci ve mesai arkadaĢlarıma,

Anket çalıĢmalarım sırasında her konuda ellerinden geldiği kadar yardımcı olan hastane yöneticilerine ve çalıĢanlarına,

(6)

iii

TIBBĠ TURĠZM AMACIYLA ANKARA’YA GELEN HASTALARIN ANKARA’YI TERCĠH ETME NEDENLERĠNĠN VE MEMNUNĠYET DURUMLARININ BELĠRLENMESĠ; KAMU SAĞLIK KURULUġLARINDA BĠR ARAġTIRMA

HASTÜRK, Osman

Yüksek Lisans, DıĢ Ticaret Eğitimi Ana Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Yrd. Doç. Dr. Cemalettin AKTEPE

Aralık-2011, 124 sayfa

Bu araĢtırmanın amacı Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere yatılı tedavi için Ankara dıĢından gelen hastaların tercih nedenlerinin ve memnuniyetlerinin tespiti, bu bağlamda bu hastanelerin ülkemiz için oldukça önemli bir gelir kaynağı halini almıĢ tıbbi turizmden nasıl daha fazla pay alabileceğinin ortaya çıkarılması olarak açıklanabilir.

AraĢtırmanın evreni Ankara Ġli dıĢında ikamet eden ve rahatsızlığı sebebi ile Ankara Ġlindeki Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde yatılı olarak tedavi gören hastalardır. Örneklem ise uzman görüĢleri alınarak seçilen hastanelerde yatılı tedavi görürken anket uygulaması yapılan hastalardır.

AraĢtırmada veri toplama tekniği olarak Anket tekniği kullanılmıĢtır. Birincisi 23 (Tercih Sebepleri Anketi), (Ek-1) ikincisi ise 17 (Memnuniyet Anketi), (Ek-2) sorudan oluĢan iki adet anket formu oluĢturulmuĢtur. Anket uygulaması uzman görüĢleri doğrultusunda seçilen ve ilgili makamlardan gerekli izinleri alınan hastanelerde 2011 yılı Mayıs ayı içerisinde rastgele seçilen örneklem kitlesine uygulanmıĢtır.

Verilerin analizinde SPSS bilgisayar paket programı kullanılmıĢtır.

Yapılan çalıĢma sonucunda elde edilen verilere göre; hastaların Ankara ilindeki tedaviden ve hastane Ģartlarından genel olarak memnun olduğu ortaya çıkmıĢtır.

Sonuç olarak tıbbi turizmin Türkiye’de geliĢmesi için Devletin özel hastanelerle ortak hareket etmesi, tanıtım ve pazarlama alanında destek vermesi ve genel olarak hastanelerin akreditasyona önem vermesi gerekmektedir. Ayrıca son dönemde Devlet

(7)

iv düĢünülmektedir.

(8)

v

DETERMINING THE REASONS OF PREFERRING ANKARA FOR MEDICAL TOURISM AND ASSESING THE SATISFACTION DEGREE OF THE PATIENTS

FROM ABROAD; A SURVEY STUDY AMONG THE HEALTHCARE ORGANIZATIONS

HASTÜRK, Osman

Yüksek Lisans, DıĢ Ticaret Eğitimi Ana Bilim Dalı Tez DanıĢmanı: Yrd. Doç. Dr. Cemalettin AKTEPE

Aralık-2011, 124 sayfa

The aim of this study is determining the prefering motives of the patients from other cities come to hospitals affiliated to Ministery of Health for inpatient treatment and assesing the patients satisfaction level, and in this context, evaluating how these hospitals gets more portion from medical tourism which have been an important source of income for our country.

The population of the survey is the inpatients who dwell outside Ankara province and undergoing a treatment in hospitals affiliated to Ministery of Health in Ankara. Sample is the inpatients which are conducted questionnaire in the hospitals selected by experts view.

Questionnaire technique is used for data collecting in this survey. Two types of questionnaire are formed, one of which (Reasons for Choice, Appendix-1) is composed of 23 questions, and the other (Satisfaction Questionnaire, Appendix-2) 17 questions. Questionnaires are conducted to randomly selected inpatients receiving a treatment in the hospitals choosen by experts views in May 2011 with permissions of the competent authorities.

SPPS software is used for analyzing.

According to the results of the study, overally, patients are pleased with the treatments and general conditions of hospitals in Ankara province.

(9)

vi

marketing and generally pay importance to accreditation of hospitals. Furthermore, it should be taken into account that opening of the govermental hospitals to the medical tourism (after determining and overcoming the deficiencies of these hopitals) will make a major contribute to tourism of our country.

(10)

vii

JÜRİ ÜYELERİ ONAY SAYFASI i

ÖNSÖZ ii

ÖZET iii

ABSTRACT v

İÇİNDEKİLER vii

TABLOLAR LİSTESİ ix

ŞEKİLLER LİSTESİ xii

KISALTMALAR LİSTESİ xiii

1- GĠRĠġ 1 1.1 Problem Durumu 3 1.2 AraĢtırmanın Amacı 5 1.3 AraĢtırmanın Önemi 5 1.4 AraĢtırmanın Sınırlılıkları 6 1.5 AraĢtırmanın Varsayımları 6 1.6 Tanımlar 7 2-KAVRAMSAL ÇERÇEVE 8 2.1 Sağlık Turizmi 8

2.1.1 Sağlık Turizmi Nedir? 8

2.1.2 Sağlık Turizminin Kapsamı Nedenleri ve ÇeĢitleri 10

2.1.2.1 Medikal/Tıp Turizmi 14

2.1.2.2 Termalizm/Termal Turizm 14

2.1.2.3 Klimatizm 20

2.1.2.4 Üvalizm 21

2.1.3 Sağlık Turizminin Tarihi 21

2.1.4 Dünyada ve Türkiye’de Sağlık Turizmi 23

2.1.5 Sağlık Turizminin Özellikleri ve Yararları 29

2.2 Tıbbi (Medikal) Turizm 32

2.2.1. Tıbbi (Medikal) Turizm Nedir? 32

2.2.2. Tıbbi Turizminin Nedenleri 36

2.2.3. Tıbbi Turizminin Faydaları 38

2.2.4. Tıbbi Turizmin Avantajları 38

2.2.5. Tıbbi Turizmin Olumsuz Yönleri ve Zararları 39

2.2.6. Tıbbi Turizmde Akreditasyon Kavramı ve Önemi 42

2.2.6.1. Uluslararası Ortak Komisyon (JCI - Joint Commission International) 44

2.2.6.1.1. Uluslararası Ortak Komisyon (JCI) Standartları 46

2.2.6.1.2. Uluslararası Ortak Komisyon (JCI) Akreditasyonu’nun Tercih Sebepleri 46

2.6.6.2. Uluslararası Standardizasyon Birliği (International Organization for Standardization - ISO) 47

2.2.7. Dünyada Tıbbi Turizm 48

2.2.7.1. Tıbbi Turizm’de Örnek Ülke Ġncelemeleri 57

2.2.7.1.1. Hindistan’da Tıbbi Turizm 57

2.2.7.1.2. Tayland’da Tıbbi Turizm 62

(11)

viii

2.3.1. Türkiye’de Tıbbi Turizmin Üstün Yönleri 75 2.3.2. Türkiye’de Tıbbi Turizmin Zayıf Yönleri 75 2.3.3. Tıbbi Turizmde Türkiye’nin KarĢısındaki Fırsatlar 76 2.3.3.1. Avrupa Ülkeleri Açısından Fırsatlar 76 2.3.3.2. Ortadoğu ve Müslüman Ülkeler Açısından Fırsatlar 77 2.3.3.3. Avrupa’da YaĢayan Türk VatandaĢları Açısından Fırsatlar 77 2.3.4. Tıbbi Turizm’de Türkiye’nin KarĢısındaki Tehditler 77 2.3.5. Stratejik Avantajlar Nasıl Ekonomik Katma Değere DönüĢtürülmelidir? 78 2.3.6. Türkiye’de Tıbbi Turizm Standartları 78 2.3.7. Türkiye’de Sağlık Kurumlarında Akreditasyon 79 2.3.8. Ankara Özelinde Türkiye’de Tıbbi Turizmin GeliĢmesi Ġçin Yapılması

Gerekenler 80

2.3.9. Türkiye’de Tıbbi Turizmle Ġlgili Dernekler 84 2.3.10. Türkiye’de Sağlık Kurumları ve Tıbbi Turizmle Ġlgili Ġstatistiki Veriler 86

3-YÖNTEM 90

3.1 AraĢtırma Modeli 90

3.2 Evren ve Örneklem 90

3.3 Veri Toplama Teknikleri 91

3.4 Verilerin Analizi 94

4-BULGULAR VE YORUMLAR 95

5-SONUÇ VE ÖNERĠLER 109

KAYNAKÇA 113

(12)

ix

Tablo 1 :Sağlık Turizmi Türleri 13

Tablo 2 :Sağlık Turizmi ÇeĢitleri 13

Tablo 3 :Sağlık ve Wellness Turizminin Ekonomik Etkileri 19 Tablo 4 :Sağlık Turizminin Büyümesini Etkileyen Ġç ve DıĢ Faktörler 24 Tablo 5 :Türkiye Cumhuriyeti VatandaĢlarının YurtdıĢına GidiĢ Nedenleri 25 Tablo 6 :Avrupa’daki Kaplıca Merkezlerindeki Konuk Sayıları 28 Tablo 7 :Tıbbi Turistler Ġçin Fiyat Kıyaslaması ($)-2007 29 Tablo 8 :Küresel Tıp Turizminde Öne Çıkan Tedaviler 35 Tablo 9 :Ülkelere Göre Tıbbi Hizmet Ücretlerinin Dağılımı ($) 51 Tablo 10 :Avrupa Ülkelerinde Bekleme Süreleri 52 Tablo 11 :Küresel Tıp Turizminde Öne Çıkan Ülkeler 53 Tablo 12 :ÇeĢitli Dünya Ülkelerinde Sağlık Turizminin Yapısı 54 Tablo 13 :Hindistan Sağlık Turizmi Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler 61 Tablo 14 :Tayland Sağlık Turizmi Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler 63 Tablo 15 :Singapur Sağlık Turizmi Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler 64 Tablo 16 :Malezya Sağlık Turizmi Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler 66 Tablo 17 :ABD’de Sağlık Turizmi Hizmetlerinde Uygulanan Ücretler 69 Tablo 18 :2009 Yılında YurtdıĢından Türkiye’ye Gelen Hastalar ve Geldikleri

BranĢlar 87

Tablo 19 :Türkiye’de Ġkinci ve Üçüncü Basamakta Yataklı Tedavi Hizmeti

Veren Hastaneler ve Yatak Sayılarının Kurumlara Dağılımı (2006) 88 Tablo 20 :Ankara Ġlindeki Hastaneler Ġle Ġlgili Veriler (2010) 88

Tablo 21 :KMO Geçerlilik Analizi 92

Tablo 22 :Maddelerin Faktörlere Dağılımı 92

Tablo 23 :Maddelerin Faktörlere Dağılımı 93

Tablo 24 :Tercih Edilen Hastanelerin Oranları 95 Tablo 25 :Ankete Katılan Hastaların Cinsiyet Profili 96 Tablo 26 :Ankete Katılan Hastaların Rahatsızlarının Profili 96 Tablo 27 :Ankete Katılan Hastaların Geldikleri ġehirler 97 Tablo 28 :Ankete Katılan Hastaların Sağlık Güvencesi Durumu 98

(13)

x

Tablo 30 :Ankete Katılan Hastaların Daha Önceki Tedavi GiriĢiminden

Memnuniyet Durumu 99

Tablo 31 :Hastaların Cinsiyetleri ile BaĢka ġehirlerden Ankara’ ya GelmiĢ Hastaların Tercih Nedenlerin Arasındaki iliĢkinin Bağımsız Örnek

t Testi Sonuçları 100

Tablo 32 :Hastaların YaĢlarının BaĢka ġehirlerden Ankara’ ya GelmiĢ Hastaların Tercih Nedenlerini Etkileyip Etkilemediğini Ölçen

Tek Yönlü ANOVA Sonuçları 100

Tablo 33 :Hastaların GeçirmiĢ Olduğu Rahatsızlıkların BaĢka ġehirlerden Ankara’ya GelmiĢ Hastaların Tercih Nedenlerini Etkileyip

Etkilemediğini Ölçen Tek Yönlü ANOVA 101

Tablo 34 :Genel Anlamda Memnuniyet Düzeyi 103

Tablo 35 :Hastaların Cinsiyetleri ile Yardımcı Sağlık Personellerine ĠliĢkin Memnuniyetleri Arasındaki iliĢkinin Bağımsız Örnek t Testi

Sonuçları 104

Tablo 36 :Hastaların Cinsiyetleri ile Doktorlarına ĠliĢkin Memnuniyetleri

Arasındaki ĠliĢkinin Bağımsız Örnek t Testi Sonuçları 104 Tablo 37 :Hastaların Cinsiyetleri ile Hastanelere ĠliĢkin Memnuniyetleri

Arasındaki ĠliĢkinin Bağımsız Örnek t Testi Sonuçları 105 Tablo 38 :Hastaların YaĢlarının Yardımcı Sağlık Personeline ĠliĢkin

Memnuniyetlerini Etkileyip Etkilemediğini Ölçen Tek Yönlü

ANOVA Sonuçları 105

Tablo 39 :Hastaların YaĢlarının Doktorlara ĠliĢkin Memnuniyetlerini

Etkileyip Etkilemediğini Ölçen Tek Yönlü ANOVA Sonuçları 106 Tablo 40 :Hastaların YaĢlarının Hastaneye ĠliĢkin Memnuniyetlerini

Etkileyip Etkilemediğini Ölçen Tek Yönlü ANOVA Sonuçları 106 Tablo 41 :Hastaların GeçirmiĢ Oldukları Rahatsızlıkların Ġle Yardımcı Sağlık

Personeline ĠliĢkin Memnuniyetlerini Etkileyip Etkilemediğini

Ölçen Tek Yönlü ANOVA Sonuçları 107

Tablo 42 :Hastaların GeçirmiĢ Oldukları Rahatsızlıkların Ġle Doktorlara ĠliĢkin Memnuniyetlerini Etkileyip Etkilemediğini Ölçen Tek Yönlü

(14)

xi

(15)

xii

ġekil 1 :Sağlık Turizmi ÇeĢitleri 14

ġekil 2 :Konukların Kullanım Amaçları Temelinde Turizm, Sağlık Turizmi, Termalizm ve Termal Turizm Arasındaki ĠliĢki 15

ġekil 3 :Dünya Genelinde Sağlık Harcamalarının GSYH Ġçerisindeki Yüzdesi 26

ġekil 4 :Yıllara Göre Kamu ve Özel Sağlık Harcamasının GSYĠH Ġçerisindeki Payı (%) 26

ġekil 5 :Rinoplasti Operasyonunun Bazı Ülkelerde Maliyeti ($) 50

ġekil 6 :OECD Ülkeleri Sağlık Harcamaları GSYĠH Payı- 2005 56

ġekil 7 :Dünya Sağlık Harcamaları Kompozisyonu (2004) 56

ġekil 8 :OECD Ülkeleri KiĢi BaĢına Sağlık Harcaması ve Kamu Payı- 2005 57

ġekil 9 :2009 Yılı Gelen Sağlık Turistlerinin Ülkelere Göre Dağılımı 86

ġekil 10 :2009 Yılı Medikal Turizm Kamu Özel Dağılımı 87

ġekil 11 :Ankete Katılan Hastaların YaĢ Dağılımları 95

ġekil 12 :Ankete Katılan Hastaların Cinsiyet Profili 96

ġekil 13 :Ankete Katılan Hastaların Eğitim Düzeyi 98

ġekil 14 :Ankete Katılan Hastaların TeĢhis Konduktan Sonra Ankara’ya GeliĢ Süresi 99

ġekil 15 :YaĢ Aralıklarının Ana Faktöre Göre Ortalamaları 101

(16)

xiii ABD : Amerika BirleĢik Devletleri AHD : Akredite Hastaneler Derneği

ANSI : Amerikan Milli Standardizasyon Enstitüsü DEĠK : DıĢ Ekonomik ĠliĢkiler Kurulu

DPT : Devlet Planlama TeĢkilatı

EFI : European Federation For Immunogenetics EMR : Elektronik Medikal Kayıt

GSMH : Gayri-Safi Milli Hasıla GSYH : Gayri-Safi Yurtiçi Hasıla

HIPAA : Sağlık Sigortası TaĢınabilirlik ve Sorumluluk Yasası ISO : International Organization for Standardization IVF : In Vitro Fertilizasyon

JCAHO : Joint Commission on Accreditation of Health care Organization JCI : Joint Commission International

KDV : Katma Değer Vergisi

KKTC : Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ko :Kareler Ortalaması

Kt :Kareler Toplamı

NHS : Ġngiliz Ulusal Sağlık Sistemi

OECD : Ekonomik Kalkınma ve ĠĢbirliği Örgütü OHSAD : Özel Hastaneler ve Sağlık KuruluĢları Derneği Sd :Serbestlik Derecesi

Sh :Standart Hata SPA : Salus Per Aquam

SS :Standart Sapma

TÜRKAK : Türk Akreditasyon Kurumu TÜROFED :Türkiye Otelciler Federasyonu TÜRSAB :Türkiye Seyahat Acenteleri Birlği TÜSĠAD :Türk Sanayicileri ve ĠĢ Adamları Derneği TTB :Türk Tabipleri Birliği

:Ortalama

vb :ve benzeri

(17)

1. GİRİŞ

Gerek Türkiye’de gerekse tüm dünyada ağırlıklı turizm türü klasik tatil turizmi anlayışına dayanan kitlesel turizmdir. Turizme ilişkin verilere göre, Türkiye’ye gelen yabancıların %50’den fazlası tatil-dinlenme-gezme görme amaçlı ziyaretçilerden oluşmaktadır ve diğer amaçlar oldukça düşük yüzdelerde kalmaktadır (İçöz, 2009: 2258).

Fakat dünyada özellikle son yıllarda turizm altyapısının ve ulaşım imkanlarının gelişmesi ile turizmde ciddi gelişmeler olmuştur. Artık turizm kavramı eski şekli olan “deniz, kum, güneş” kavramlarından ibaret değildir. Bunun sonucunda alternatif turizm kavramı ortaya çıkmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı tanıma göre Alternatif Turizm kısaca sosyal ve ekolojik uyuma, yerel ve yabancı girişimcilerin işbirliğine ve gelişmede yerli malzeme kullanılmasına öncelik verme amacını güden turizm çeşididir (Hacıoğlu ve Avcıkurt, 2008: 8).İnanç turizmi, av turizmi, yayla turizmi, golf turizmi, sağlık turizmi gibi turizm çeşitleri alternatif turizm kapsamında değerlendirilmektedir.

Alternatif turizm çeşitlerinin en önemlilerinden biri olan Sağlık Turizmi’nin de gelişimi tıpkı diğer alternatif turizm çeşitlerinde olduğu gibi son yıllarda oldukça hızlı biçimde gerçekleşmektedir. Sadece yurtdışından değil, ülkenin çeşitli yerlerinden tedavi olmak veya farklı bir sağlık hizmeti almak amacıyla seyahati ifade eden sağlık turizminin bir alt dalı olan tıbbi turizm gerek tedavi ücretleri arasındaki ülkeler arası farklılıklar, gerekse belli bölgelerdeki tıbbi altyapı yetersizlikleri nedeniyle tüm dünyada son derece popüler bir turizm türü halini almıştır.

Sağlık turizmi turistik ürün çeşitleri arasında sayılan ve esasen sağlık amaçlı yapılan seyahatler olarak bilinmektedir. Sağlık turizmi meditasyondan saç ektirmeye, estetik operasyonlardan tüp bebek uygulamalarına varıncaya kadar her türlü tıbbi uygulamanın yanında kaplıca, bitkisel tedavi, yaşlı bakımı gibi uygulamaları da kapsamaktadır (Selvi, 2008: 275).

Tıbbi turizm ise uzmanlaşmış cerrahi ve diğer tedavi şekillerine ihtiyaç duyan hastalar için turizm sanayisiyle işbirliği içinde düzenlenen özel tıbbi tedaviler olarak

(18)

genişçe tanımlanabilir (http://www.medindia.net/patients/medical_Tourism/medicaltour ism_about.htm).

Tıbbi turizmin gelişmesindeki en önemli etkenler düşük tedavi giderleri ile birlikte, gidilen ülkedeki gelişen tıp teknolojisi, kısa bekleme süreleri, düşük ulaştırma giderleri ve internet pazarlaması gibi etkenlerdir. Tıbbi turizmin yükselişi kişisel sağlık hizmetlerinin gelişimini vurgulamaktadır, teknolojiye artan bağımlılık ise sağlık kaynaklarına eşit erişimi, sağlık hizmetleri ve turizmin küreselleşmesini hızlandırmıştır (Connell, 2006: 1093).

2006 yılında küresel tıp turizminden brüt olarak 60 milyar $ elde edilmiştir. McKinsey & Company'nin yaptığı bir araştırmaya göre bu rakamın 2012'de 100 milyar $’a çıkması beklenmektedir. Tıp turizmine ilişkin sınırlı araştırma ve veri bulunmakla birlikte 2005 yılında 500 bin ABD vatandaşının tedavi amaçlı olarak gelişmekte olan ülkelere seyahat ettiği tahmin edilmektedir (TÜSİAD, 2009: 7).

Türkiye de; son yıllarda göreceli olarak ucuz tedavi fiyatları, bekleme sürelerinin azlığı, güçlü teknolojik altyapısı, kaliteli yabancı dil bilen doktorları ve yardımcı sağlık personeli, jeopolitik konumu gibi nedenlerle dünyadaki tıbbi turizm pastasından pay almaya başlamıştır. Bunun yanında yurtdışından gelen tıbbi turistler ülkemizin tarihi ve doğal güzelliklerini görmek istemekte ve bundan dolayı tedavisi için Türkiye’yi tercih edebilmektedir.

Türkiye’de tıbbi turizm ile hasta kabul eden hastaneler özellikle Ankara ve İstanbul illerinde yoğunlaşmıştır. Bununla birlikte Türkiye’nin diğer bir çok ili de gerek turizm potansiyeli gerekse ulaşım imkanlarının kolaylığı ve sağlık altyapısı ile önemli tıbbi turizm potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin farkına varan birçok özel hastane tıbbi altyapı kalitesi, bekleme sürelerinin azlığı ve uluslararası standartta eğitim görmüş tıbbi personel varlığı ile bu pastadan çok ciddi ölçüde pay almaktadır.

Bunun yanında ülkemizde Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerin özellikle Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin teknolojik imkanları, hekim kalitesi, bekleme sürelerinin kısalığı ve kapasite imkanlarıyla tıbbi turizmden daha fazla pay alması gerekirken şu anda bu pay oldukça düşük oranlardadır. Sağlık Bakanlığı ve Gazi Üniversitesi’nin ortaklaşa yaptığı bir çalışmada bu payın özel hastaneler lehine zaman zaman %97’lere kadar ulaştığı görülmektedir. Yani belli durumlarda yurtdışından gelen 100 turistin sadece 3’ü Devlet Hastanelerinde tedavi görmektedir (Aydın vd., 2011: 14).

(19)

Yukarıda önemine kısaca değinilen Sağlık Turizmi ve Tıbbi Turizm kavramları çalışmanın da temelini oluşturmaktadır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölümde; Sağlık Turizmi kavramı irdelenecek, sağlık turizminin kapsamı, nedenleri, çeşitleri, termal turizm, gibi kavramlar detaylı olarak açıklanacaktır. Bu sayede konu ile ilgili kavram kargaşası ortadan kaldırılmaya çalışılacaktır. Daha sonra sağlık turizminin Türkiye ve Dünya’daki durumundan bahsedilip istatistiki bilgilere yer verilecektir. Son olarak sağlık turizminin özelliklerinden ve yararlarından bahsedilecektir.

İkinci bölümde; Sağlık turizminin bir alt dalı olan tıbbi (medikal) turizmin tanımı, nedenleri, özellikleri, faydaları açıklanacak, sonrasında ise tıbbi turizmin olumsuz yönlerine ve tıbbi turizmde akreditasyon kavramına değinilecektir. Daha sonra dünyada tıbbi turizmin durumu ele alınacak ve çeşitli istatistiki verilerden faydalanılacaktır. Son olarak dünyada tıbbi turizmde öne çıkmış belli ülkelerin incelemelerine yer verilecektir.

Üçüncü bölümde Türkiye’de tıbbi turizmin yapısına, tıbbi turizmde Türkiye’nin karşısındaki fırsatlara ve tehditlere değinilecek ve Türkiye’de tıbbi turizm için yapılması gerekenlerden bahsedilecektir. Daha sonra ülkemizde sağlık turizmi ve tıbbi turizm ile ilgili kurulmuş dernekler hakkında bilgiler verilecek ve Türkiye’de tıbbi turizm ile ilgili istatistiki veriler detaylandırılacaktır.

Son olarak anket çalışması ile tespit edilen Ankara İlindeki Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere yatılı tedavi için şehir dışından gelen hastaların tercih sebepleri ve memnuniyet durumları, hastanelerin mevcut durumunu görmek, hastaların tercihini etkileyen faktörleri ve tıbbi turizm ile yurtdışından gelecek hastalara daha iyi nasıl hizmet verilebileceğini ortaya koymak amacı ile analiz edilecektir.

Sonuç kısmında ise literatür kısmında yapılan açıklamalar ve anket çalışması sonucu elde edilen veriler analiz edilecek ve çeşitli önerilerde bulunulacaktır.

1.1. Problem Durumu

Araştırmanın problemi Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelere şehir dışından yataklı tedavi için gelen hastaların beklentileri ile mevcut durum arasındaki ilişkinin tespiti ve bu hastanelerin tıbbi turizmde daha fazla pay almalarını sağlayacak şartların neler olduğunun tespit edilmesidir. Bu kapsamda araştırmanın problem cümleleri

(20)

“Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler, şehir dışından yataklı tedavi için gelen hastaların beklentilerini karşılamakta mıdır?” ve “Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler tıbbi turizmden nasıl daha fazla pay alabilirler?” şeklinde ifade edilebilir. Bunun yanında araştırmanın alt problemi de “Ankara İli, hastanelerdeki teknolojik olanakların yanında doktor sayısı ve kalitesi olarak bir sağlık ve tıbbi turizm merkezi olabilecek kapasiteye sahipken bu konuda potansiyelini kullanabilmekte midir?” şeklinde ifade edilir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı; Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelere yataklı tedavi için Ankara dışından gelen hastaların tercih nedenlerinin ve memnuniyetlerinin tespiti, bu bağlamda bu hastanelerin ülkemiz için oldukça önemli bir gelir kaynağı halini almış tıbbi turizmden nasıl daha fazla pay alabileceğinin ortaya çıkarılmasıdır.

Bunun yanında araştırmanın hipotezleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

1. Hastaların cinsiyetleri başka şehirlerden Ankara’ ya gelmiş hastaların tercih nedenlerini etkilememektedir.

2. Hastaların yaşları başka şehirlerden Ankara’ ya gelmiş hastaların tercih nedenlerini etkilememektedir.

3. Hastaların geçirmiş oldukları rahatsızlıklar, başka şehirlerden Ankara’ya gelmiş hastaların tercih nedenlerini etkilememektedir.

4. Hastaların yardımcı sağlık personellerine ilişkin memnuniyetleri cinsiyetlerine göre fark göstermemektedir.

5. Hastaların doktorlarına ilişkin memnuniyetleri cinsiyetlerine göre fark göstermemektedir.

6. Hastaların hastanelere ilişkin memnuniyetleri cinsiyetlerine göre fark göstermemektedir.

7. Hastaların yardımcı sağlık personeline ilişkin memnuniyetleri yaşlarına göre fark göstermemektedir.

8. Hastaların doktorlara ilişkin memnuniyetleri yaşlarına göre fark göstermemektedir.

9. Hastaların hastaneye ilişkin memnuniyetleri yaşlarına göre fark göstermemektedir.

(21)

10. Hastaların yardımcı sağlık personeline ilişkin memnuniyetleri geçirmiş oldukları rahatsızlıklara göre fark göstermemektedir.

11. Hastaların doktorlara ilişkin memnuniyetleri geçirmiş oldukları rahatsızlıklara göre fark göstermemektedir.

12. Hastaların hastanelere ilişkin memnuniyetleri geçirmiş oldukları rahatsızlıklara göre fark göstermemektedir.

1.3. Araştırmanın Önemi

Sağlık turizminin bir alt dalı olan tıbbi turizm, tüm dünyada son 10-15 yıllık süreç içerisinde önemli gelişmeler kaydetmiştir. Kendi ülkelerinde sağlık maliyetlerinin yüksekliği ve uzun bekleme süreleri ile karşılaşan hastalar, ulaşımın da giderek ucuzlaması ile başka ülkelerde tedavi olmayı tercih etmektedirler.

Bu çalışmada ulaşılacak tespitler ile tıbbi turizm kapsamında hasta kabul eden hastanelerin üstünlük ve eksikliklerinin belirlenmesi sağlanabilecektir. Bu sayede üstünlükleri maksimize etmede ve eksiklikleri de minimize etmede önemli bilgilere ulaşılabilecektir. Bunun yanında çalışma sonuçları halihazırda tıbbi turizm kapsamında faaliyet gösteren hastane işletmeleri için yatırım ve pazarlama stratejilerinin geliştirilmesine ve güncellenmesine katkı sağlayabilecektir.

Bu çalışma tıbbi turizm ile hasta kabul etmeyi düşünen Kamu hastaneleri için, yatırımlar, istihdam gibi unsurların belirlenmesinde yardımcı olabilecektir. Bunun yanında çalışmanın devletin turizm ve sağlık gelirini artırmak amacıyla neler yapabileceği ve hangi noktalarda eksikliklerinin olduğu konularında bilgi sahibi olunması açısından faydalı olabileceği düşünülmektedir.

Ayrıca bu çalışmada tespit edilen sonuçların hastane işletmeleri tarafından dikkate alınması ile ülkeye daha çok sayıda tıbbi turist gelebilecektir. Bu durum daha fazla turizm geliri elde edilebilmesi açısından önem arz etmektedir.

Son olarak bu çalışma özellikle Türkiye’de kısıtlı bir literatürü olan tıbbi turizm konusuna farklı bir bakış açısıyla bakabilecektir. Bunun yanında bu çalışma ileriki zamanlarda tıbbi turizm konusunda yapılacak çalışmaların ortaya çıkmasına yardımcı olabilecektir.

(22)

1.4. Araştırmanın Sınırlılıkları

Bu araştırmada belirlenen sınırlılıklar şunlardır:

• Bu araştırmada anket uygulanan kişilerin verdiği cevapların tam olarak gerçeği yansıttığı kabul edilmiştir.

• Bu araştırma bütün çabalara rağmen tıbbi turizm potansiyeli yüksek özel hastanelerde gerekli izinler alınamadığından dolayı yapılamamıştır. Ancak Ankara İli dışında ikamet eden ve rahatsızlığı sebebi ile Ankara İlindeki Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde yatılı olarak tedavi gören hastalara ulaşmak mümkün olduğu için bu hastalarla anket çalışması düzenlenmiştir.

• Bu araştırma Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerin yurt içi ve yurt dışından hasta çekme potansiyelini ve mevcut durumu analiz etmek amacı ile yapılmıştır. • Bu araştırma Sağlık Bakanlığı’ndan alınan izinler ve uzman görüşleri

doğrultusunda Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilmiştir.

• Ankara İline şehir dışından gelen hastalarla ilgili herhangi bir istatistiki veriye ulaşılamamıştır.

• Çalışmada, yurtdışından tedavi amaçlı gelen yabancı turistlerle ilgili gerekli izinler alınamadığı için görüşmeler ve anketler yapılamamıştır. Ancak, büyük potansiyele sahip olduğu düşünülen Ankara’ya şehir dışından gelen hastalarla görüşmeler yapılarak çalışma yapılmıştır.

• Bu araştırma 25.03.2010-15.12.2011 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir.

1.5. Varsayımlar

Bu araştırmada kabul edilen varsayımlar şunlardır:

• İnsanların tıbbi tedavi için başka destinasyonlara hareketi tıbbi turizmi doğurmaktadır.

• Tıbbi turizm sağlık turizminin bir alt dalıdır.

(23)

1.6. Tanımlar

Destinasyon: Destinasyon kelimesinin sözlük anlamı “Varılacak olan yer”dir. Turizm

Destinasyonu ise turist toplumunun yerel toplum içinde bulunduğu coğrafi bir yer ya da bölge olarak tanımlanmaktadır (Özdemir, 2007: 1).

Sağlık Turizmi: Ev dışında ikamet etmek koşulu ile boş zamanlarda sağlık amaçlı

yapılan gezilerdir (Akdu, 2009:17).

Tıbbi (Medikal) Turizm: Hastaların, sağlıklarını iyileştirmek ya da en azından sağlık

durumlarını bir düzene sokmak amacıyla, 24 saatten az olmamak ve en fazla 1 sene sürmek koşulu ile çalışmak ya da yaşamak gibi bir amaç güdülmeksizin başka bir ülke veya bölgeye gitmektir (Harahseh, 2002: 24).

(24)

2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 2.1. Sağlık Turizmi

2.1.1. Sağlık Turizmi Nedir?

Son yıllarda küreselleşme ile birlikte birçok sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de önemli gelişmeler olmaya devam etmektedir. Gelişen ulaşım ve haberleşme olanakları ile insanlar çok uzak coğrafyalar hakkında bilgi sahibi olabilmekte ve istedikleri anda bu coğrafyalara ulaşımlarını sağlayabilmektedir. Dünyada ülkeler arasındaki sınırlar bir anlamda kalkmış, dünya global bir köy olma yönünde hızla ilerlemektedir. Bu gelişmelerden sağlık sektörü de oldukça ciddi düzeyde etkilenmiştir.

Ulaşım ve haberleşme olanaklarının kolaylaşması ile oluşan turizm sektöründeki bu değişme ve gelişmeler sonucunda klasik olarak yaz aylarında deniz kıyısındaki tatil bölgelerinde yılın belli dönemlerinde yapılan klasik turizm kavramı çeşitlenmiş ve farklı turizm türleri ortaya çıkmıştır. Bu farklı turizm türlerinin ortaya çıkması ile turizm faaliyetlerinden elde edilen gelirlerde yılın tamamına yayılmıştır.

İşte bu yukarıda açıklamaya çalışılan gelişme ve değişmelerin sonucunda “Sağlık Turizmi” kavramı ortaya çıkmıştır. Sağlık turizmi, sanayileşme ile birlikte insanın ruh ve beden sağlığını bozan olumsuz etkilere karşı kür ve tedavi amacıyla yapılan ulusal ve uluslararası seyahatler şeklinde ortaya çıkan bir turizm türüdür. Sağlık turizmine dünyada her yıl milyonlarca kişi dahil olmakta ve bu konuya ilgi sürekli artmaktadır (Gülbahar, 2009: 163-164).

Sağlık turizminde amaç gerek rehabilitasyon gereksinimi olanlara yönelik ve gerekse diğer hastalara olumlu çevre koşullarında sağlığı koruma ve kaliteli ve daha ekonomik tedavi programları sunmaktır. (Tengilimoğlu, 2005: 90)

Literatürde sağlık turizmi kavramının pek çok tanımı vardır. Sağlık turizmi kısaca kendi yaşadığı yerden başka yerlere sağlık amacı ile seyahat eden insanların oluşturduğu turizmdir (İçöz, 2009: 2260).

(25)

Bir başka tanıma göre; sağlığı koruma, iyileştirme amaçlarıyla belirli bir süre için (genellikle 21 gün) yer değiştiren insanların doğal kaynaklara dayalı turistik bir tesise giderek kür uygulaması, konaklama, beslenme ve eğlence gereksinimlerini karşılaması sonucu doğan hareketlerdir (Doğan, 2000: 4).

Weiler ve Hall’a göre sağlık turizmi; Diğer turistik faaliyetlerin yanı sıra, sağlığa yönelik hizmet veren tesislerde, önceden planlanmış promosyon çalışmaları ile müşteri çekmek için yapılan faaliyetlerdir (Gümüş ve Büyük, 2008: 433).

Magablih’e göre ise sağlık turizmi, hastaların, sağlıklarını iyileştirmek ya da en azından sağlık durumlarını bir düzene sokmak amacıyla, 24 saatten az olmamak ve en fazla 1 sene sürmek koşulu ile çalışmak ya da yaşamak gibi bir amaç güdülmeksizin başka bir ülkeye gitmektir. (Harahsheh, 2002: 24).

Sağlık turizmi, kür ve tedavi amacıyla belirli bir zaman için yer değiştiren insanların gittikleri yerlerde konaklama, beslenme, dinlenme ve eğlenme ihtiyaçlarının karşılanmasıdır (Tunç ve Saç, 1998: 22 ).

Bir başka tanıma göre sağlık turizmi seyahat etmek sureti ile ikamet ettiği yerleşmenin dışında konaklayarak sağlığını korumayı veya yeniden kazanmayı amaçlayan insanların gerçekleştirdiği turizm çeşididir (Kiremit, 2008: 4).

Kültür ve Turizm Bakanlığının yaptığı tanıma göre sağlık turizmi; kısaca tedavi amacı ile yapılan seyahatlerdir. Başka bir ifadeyle, sağlık turizmi, fizik tedavi ve rehabilitasyon gereksinimi olanlarla birlikte uluslararası hasta potansiyelini kullanarak sağlık kuruluşlarının büyümesine olanak sağlayan turizm türüdür (http://www.kultur. gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFF03077CA1048A18348020F3B 0746F34B3).

Turizm Bakanlığının Turizm Terimleri Sözlüğüne göre sağlık turizmi; birtakım hastalıkların iyileştirilmesi için içmeler, kaplıcalar, ılıcalar, denizler, dağlar, mağaralar, sanatoryumlar, prevantoryumlar ve benzeri tesislerden yararlanmak üzere yapılan bir turizm çeşididir (Gümüş ve Büyük, 2008: 433).

Tüm bu tanımlardan sonra sağlık turisti kavramını açıklamakta da yarar olduğu düşünülmektedir. Sağlık Turisti; sağlık hizmetlerinin yanı sıra boş zaman, eğlence, spor ve eğitim gibi faaliyetler yoluyla ev ve iş meşguliyetlerini ortadan kaldırırken, eski sağlıklarını koruyacak ya da mevcut sağlık sorunlarını ortadan kaldıracak ürün ve hizmetleri satın alır (Kostak, 2007: 117).

(26)

2.1.2. Sağlık Turizminin Kapsamı, Nedenleri ve Çeşitleri

Çalışmamızın başında belirtildiği gibi son yıllarda akıl almaz derecede gelişen ulaşım ve haberleşme imkanları sağlık turizmi kavramının kapsamını da genişletmektedir. Mesela, önceki dönemlerde termal turizm ağırlıklı olarak yapılan sağlık turizminde, son yıllarda ulaşım ve haberleşme imkanlarının gelişmesi ile tıp turizminin önemi giderek artmaktadır.

Sanayileşme ve kentleşme sonucu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çevre sorunları, insan sağlığını bozan, beslenme bozukluklarına sebep olan, sinirsel yorgunlukları artıran ve işgücü verimini azaltan bir yaşama ortamına neden olmaktadır. Halk sağlığını ve işgücü verimini korumak için kaplıca, deniz ve iklim kürleri gibi uygulamalar iç ve dış turizm ile bütünleşerek sağlık turizmine temel teşkil etmiştir (Tunç ve Saç, 1998: 21).

Sağlık turizmi hastaların ve hasta ailelerinin rahatlığını sağlamak için tıbbi seçenekleri sunmayı hedeflemektedir. Gelişmiş ülkelerdeki eğitim ve refah seviyesinin yüksek olmasına paralel olarak sağlık hizmetleri sunumu da yüksek maliyetli olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde yaşlanan nüfusun sağlık ihtiyaçları ve sağlık giderlerinin payı her geçen gün artmaktadır. Sosyal güvenlik maliyetlerinin artan giderleri sosyal güvenlik kurumlarını zorlamaktadır. Bu sıkıntıları aşmak için, gelişmiş ülkelerde bulunan sosyal güvenlik kurumları ve özel sigorta kurumlarının kaliteli tıbbi hizmet sunan ve yakında yer alan ülkelerle paket anlaşmalar yaparak sağlık hizmetlerini düşük maliyetli alma çabaları görülmektedir (http://www.kultur.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster. aspx?F6E10F8892433CFF03077CA1048A18348020F3B0746F34B3).

Son yıllarda başta ABD ve İngiltere gibi gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünya ülkelerinde sağlık hizmetlerinde ciddi miktarlarda harcama artışı söz konusu olmuştur.

Sağlık hizmetlerinde meydana gelen harcama artışının nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Sur, 2011: 6-7):

• Sağlık teknolojilerindeki büyük gelişmeler (tıp bilimindeki son 50 yıldaki gelişmelerin ondan önceki 10 bin yıldaki gelişmelerin tamamından daha büyük olduğu bildiriliyor),

• Teknolojideki büyük gelişmelerin getirdiği uzmanlıklar ve bilgi/ beceri birikimi (eğitim çok pahalı bir birikimdir ve tıp hizmetlerinde uzun yıllar eğitimden geçmemiş kişiler belirli uygulamalardan başka bir şey yapamaz hale geldiler),

(27)

• İletişim olanaklarındaki gelişmeler (dünyanın neresinde ne gibi bir yenilik varsa bunu bütün ülkeler kısa sürede duydu ve vatandaşları bu yenilikleri talep eder oldu),

• Ulaşım olanaklarının çok genişlemesi (dünyanın bütün ülkeleri birbirine bağlanmış oldu ve iletişimle öğrenilen hizmet uygulamalarını talep etmek üzere ulusal ve uluslararası yolculuklar büyük artış gösterdi),

• Bütün ülkelerde beklenen ömürler uzadı ve yaşlanmayla birlikte gelen kronik hastalıkların hem toplam sayısında hem de hastalık yükü içinde sayısı/payı arttı (kronik hastalıklar uzun süre öldürmeden kişileri hizmetlere bağımlı hale getirdi, bu hizmetler genellikle en pahalı hizmet kalemlerinden oluştu).

Sağlık hizmetlerinin koruma, tedavi ve rehabilitasyon olmak üzere üç boyutu vardır. Bu üç boyut içinde hizmet veren sağlık tesisleri şunlardır (Güvercin Göçmen, 2008: 38):

• Hastaneler

• Klinikler-Poliklinikler • Özel Saglık Merkezleri

• Rehabilitasyon Merkezleri-Sanatoryumlar • Fizik Tedavi Hastaneleri, Merkezleri

• Fizyolojik-Psikolojik Teşhis Tedavi Merkezleri

• Alternatif Tıp Merkezleri (Akupunktur, Kiropraktik, vb.)

Van Spielen sağlık turizminin bileşenlerini aşağıdaki gibi beş başlık altında toplamıştır (Smith ve Puczko, 2009: 4):

• Güneş ve eğlence aktiviteleri.

• Temel amacı sağlık olmayan sağlık aktiviteleri. (yürüyüş, bisiklet veya golf gibi macera ve spor turizmi faaliyetleri)

• Temel nedeni sağlık olan seyahatler. (deniz gezisi veya farklı iklimlere yapılan seyahatler)

• Sauna, masaj ve diğer sağlık faaliyetleri için seyahat. (SPA tesisleri) • Tıbbi tedavi.

(28)

Sağlık turizminde sunulan hizmetler genel olarak üç ana başlık altında toplanabilmektedir (Gonzales vd., 2001: 20):

1. Sağlığı Geliştirmeye Yönelik Hizmetler. (Kaplıca, bitkisel tedavi, masaj vb.) 2. Tedaviye Yönelik Hizmetler. (Estetik ameliyat, kalp ameliyatı, göz ameliyatı,

kanser tedavisi vb.)

3. Rehabilitasyon Hizmetleri. (Diyaliz, bağımlılık programı, yaşlı bakım programı gibi)

Yukarıda açıklanan kavramların yanında kişilerin sağlık turizmi ile bulundukları coğrafyanın dışına çıkma nedenleri de ayrı bir tartışma konusudur. Akbaş’a göre sağlık turizmi nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Akbaş, 2008:2):

• Kendi yaşadıkları yerlerde sağlık imkanlarından yararlanabilecekleri yeterli sağlık kurum ve kuruluşları yoktur.

• Kendi yaşadıkları yerlerde sağlık hizmetleri çok pahalıdır.

• Yaşadıkları yerlerdeki sağlık kuruluşlarında çalışan doktorların mesleki donanımları tatmin edici değildir.

• Çeşitli nedenlerle bazı insanlar ameliyatlarının duyulmasını istemezler ve bu konuda bir gizlilik isterler.

• Bir yakınlarının tedavi gördüğü ve çok memnun kaldığı ve netice olarak tavsiye ettiği bir yeri tercih edebilirler

Sağlık turizminin çeşitleri konusunda ise literatürde farklı farklı ayrımların yapıldığı göze çarpmaktadır. Smith ve Puczkó (2009)’ya göre sağlık turizmini aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi bölümlere ayırmıştır:

(29)

Tablo 1. Sağlık Turizmi Türleri

Kaynak: Smith ve Puczko, 2009:7

G Gonzales, Brenzel ve Sancho (2001) ya göre ise sağlık turizmi aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi bölümlere ayrılabilir:

Tablo 2. Sağlık Turizmi Çeşitleri

Sağlık-Güzellik Turizmi

Tedavi Rehabilitasyon

SPA Elektif Cerrahi Diyaliz

Doğal Turizm Plastik Cerrahi İlave Programlar Ekoturizm Eklem Replasmanı Yaşlı Bakımı

Programları Kitle Turizmi Kardiyotorasik

Servisler Bağımlılık Tedavileri Bitkisel Tedaviler Diagnostik Servisler

Tamamlayıcı Tedavi Kanser Tedavisi İnfertilite Tedavisi

(30)

Son olarak Gümüş ve Büyük’te (2008:433) sağlık turizmini aşağıdaki şekilde bölümlere ayırmışlardır:

Şekil 1. Sağlık Turizmi Çeşitleri

Kaynak: Gümüş ve Büyük, 2008: 433

Sağlık turizmi ile ilgili diğer konulara geçmeden önce sağlık turizmi çeşitlerini tanımlamakta fayda vardır.

2.1.2.1. Medikal/Tıp Turizmi

Tıp turizmi konusu çalışmamızın asıl konusu olduğundan çalışmamızın ilerleyen bölümlerinde detaylı şekilde açıklanacaktır.

2.1.2.2. Termalizm/Termal Turizm

Su, yüz yıllardır yaşamın temel öğesi olmuş ve yaşam insanların suyu kullanması ile başlamıştır. Efsanelere göre şifalı sular rastlantısal olarak, hasta

(31)

hayvanların bu sulardan yararlandıkları görülerek ve suların etrafa yaydıkları koku, tortu, renk ve ısılarının dikkat çekmesiyle keşfedilmiştir. Suların tedavi edici gücü tanrıların gücüne bağlanmış ve suların bulundukları yerlere zamanla tapınaklar yapılmıştır. Latincede sıcak anlamına gelen "thermos" kelimesinden türemiş "term" kelimesinin, Romalılar döneminde halk banyoları, daha sonraları su alınan yer anlamında kullanıldığı bilinmektedir. Günümüzde, doğal sıcak sular için “thermal”, bu suların sağlık amacı ile kullanılmasına da “thermalisme” denmektedir (Güvercin Göçmen, 2008:58).

Şekil 2. Konukların Kullanım Amaçları Temelinde Turizm, Sağlık Turizmi,

Termalizm ve Termal Turizm Arasındaki İlişki

Kaynak: Çelik, 2009: 20

Termalizm, sağlık turizmi kapsamında değerlendirilir. Çünkü sağlık turizminin yelpazesinde yer alan değerlerden sadece termal su ve iklim değerlerinden, belli kurallara bağlı kalarak faydalanmayı amaçlayan, insanların en az 21 gün süre ile yer değiştirmesi ve bu geçici durumdan kaynaklanan ihtiyaçlarının karşılanmasıyla ilgili faaliyetler sonucu meydana gelen ticari veya sosyal amaçlı turizm hareketidir (Çelik, 2009: 19).

Termal turizm ise termomineral su banyosu, içme, inhalasyon, çamur banyosu gibi çeşitli türdeki yöntemlerin yanında iklim kürü, fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz, psikoterapi, diyet gibi destek tedavilerinin birleştirilmesi ile yapılan kür (tedavi) uygulamaları yanı sıra termal suların eğlence ve rekreasyon amaçlı kullanımı ile meydana gelen turizm türüdür şeklinde tanımlanır (http://www.ktbyatirimisletmeler. gov.tr/belge/1-43566/genel-tanimlar.html)

(32)

Bir başka tanıma göre termal turizm, insanların sürekli yaşam alanlarından geçici olarak ayrılarak, sağlıklarını tekrar kazanmak, sağlıklı yaşam felsefesi doğrultusunda sağlıklı tatil yapmak gibi amaçlarla termal turizm hizmeti sunan işletmelere giderek oradaki kaplıca, deniz ve iklim değerleriyle birlikte sunulan konaklama, yiyecek – içecek, rekreasyon ve diğer turizm hizmetlerinden faydalanmaları sonucunda ortaya çıkan bir turizm çeşididir (Çelik, 2009:19).

Bir başka tanıma göre ise termal turizm doğal şekilde belirli bir sıcaklığa sahip olarak yer üstüne çıkan ve faydalı mineralleri içeren şifalı suların ve şifalı çamur ve buharların bulunduğu yörelerde, yöreye özgü iklim şartları içerisinde gerçekleşen turizm türüdür (Öztürk ve Yazıcıoğlu, 2002: 191).

Daha kapsamlı bir tanıma göre ise termal turizm, mineralize termal sular ile çamurların, kaynağın yöresindeki çevre ve iklim faktörleri bileşiminde, insan sağlığına olumlu katkı sağlamak üzere, uzman hekimlerin denetim ve programında, fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz, psikoterapi, diyet gibi destek tedavilerle koordineli kur uygulamaları için yapılan turizm hareketidir (Turizm Bakanlığı, 1993: 13).

Termal turizmin kaynağını oluşturan termal sular, yer altı çıkışlı, içerisinde erimiş maddeler bulunan, sıcaklığı 33oC üstünde olan ve çok çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde etkili olan sulardır. Bu kaynak sular, yerin derinliklerinden gelen batık suların derinlere inerek ısınması, maden eriyikleri ile yüklenip basınç kazanarak tekrar yeryüzüne çıkması ile oluşur (Bastem, 1997: 14).

Günümüzde termal turizmde; termal sularla ve çamurlarla tedavi, iklim ve deniz tedavileri, mağara tedavileri ve güneş tedavileri ile bütün bunların yanında diğer destek ve sağlıklı insanların talep edebilecekleri rekreasyon hizmetleri bir bütün olarak arz edilmektedir (Kostak, 2007: 17).

Ülkemiz için termal turizmin önemi şu şekilde sıralanabilir (Bastem, 1997: 17-18):

• Termal turizm ülkemizin geri kalmış yörelerinin kalkınmasında önemli rol oynayacak potansiyele sahiptir.

• Termal turizm insanlarımıza yeni iş alanları sağlar ve emek yoğun niteliği ile bu alanlarda istihdam imkanları yaratılabilir.

(33)

• Termal turizm diğer turizm çeşitleri ile çok kolay entegrasyona gidilebilen bir alandır. Dolayısıyla termal turizm ülkemizde turizm mevsiminin tüm bir yıla yayılmasını sağlayarak ülke ekonomisine canlılık getirir.

• Termal turizm en başta ülke vatandaşlarının sağlığı açısından önemlidir. Dinlenen, ağrılarından arınan insanlar işlerinde daha verimli olabilirler.

• Türkiye’de termal kaynak potansiyeli oldukça fazladır. Bu termal kaynak potansiyeli özellikle iç ve dış turizmi canlandırmada önemli arz kaynaklarımızdır. Bu arz kaynakları ülkemize termal turizm kanalıyla daha fazla mali kazanç sağlayabilecektir.

Ülkemizde termal turizmin gelişmesi için ise yeni konseptlere ihtiyacımız vardır. Termal kaynaklar yoğunlukla İzmir, Afyon, Sivas, Antakya, Kütahya, Balıkesir çevresinde yer almaktadır. Bunların tanıtımı için her şey dahil paketler, güzellik paketleri, geriatri paketleri hazırlanmalıdır. Türkiye’nin sahip olduğu 1800 adet termal kaynak iyi planlanır ve yönetilirse; yılda 20 milyar $ gelir temin etme potansiyeline sahiptir. 1800 termal kaynaktan sadece 600 kadarı açıktır. Bu kaynakların tam kullanımı halinde, bulunduğu bölgede 60.000 yatak kapasitesi gerekmektedir. Ancak sadece 15.000 yatak kapasitesi mevcuttur. Bu yetersizliğin ötesinde mevcut 15.000 yatak kapasitesinin sadece 1500’ü niteliklidir. Termal turizm amacıyla kullanılan yatak kapasitesinin %10’u yabancılar, kalan %90’lık kısım hafta sonu tatili şeklinde yurtiçi turizminde kullanılmaktadır (Çevirme, 2008:10-11).

Yukarıda tanımları yapılan termal turizm kendi arasında beş guruba ayrılır: • Klimaterapi

• Speleoterapi • Peloidoterapi • Talassoterapi • Spa/Wellness

Klimaterapi: Hava sıcaklığı, nem, rüzgar şiddeti ve hızı, güneş ışınımı, ve benzeri

iklimsel faktörlerin sistematik ve dozlanmış kür tarzında uygulanmasıdır. Bir başka deyişle insanların sağlıklı ve elverişli iklim ortamlarında bulunmasını ifade eder. Yani deniz seviyesinden oldukça yüksekte, dağ ve orman gibi doğal ortamlarda açık havanın insan ruh ve bedeni üzerindeki olumlu etkisine inanan kişilerin uyguladıkları bir tedavi şeklidir ve sağlıklı havada yapılan temiz iklim kürüdür (Selvi, 2008: 281).

(34)

Speleoterapi: Mağara ortamından yararlanılarak yapılan tedavi türüdür (Akdu,

2009:19).

Peloidoterapi: Jeolojik ve biyolojik olaylar sonucu oluşan organik ve inorganik

maddelerin oluşturduğu çamurların banyo, paket ve tampon şeklinde uygulanmalarıyla yapılan tedavi yöntemidir (http://www.saglikpaneli.com/content.asp?content_id=2080& connection_id=&connection_table=1&content_type=7).

Başka bir tanıma göre peloidoterapi; jeolojik ve/veya biyolojik olaylar sonucu oluşan organik ve/veya inorganik maddeler olan peloidlerin (çamur) bir balneoterapi yöntemi olarak kullanılmasıdır (Sağlık Bakanlığı, 2005:1).

Spa/Wellness: SPA’nın orjinal adı SALUS PER AQUAM`dır. Sudan gelen sağlık

anlamına gelir. Romalıların bugüne kadar uyguladıkları su terapilerine denir. Amaç su ile iyileşme, su kullanılarak daha sağlıklı olma, suyun farklı şekillerde kullanılmasıyla dinlenme ve ferahlama duygularının elde edilmesidir. Genel olarak mineral sular ve deniz suyundan faydalanılır. SPA`nın binlerce yıllık geçmişi Mezopotamya'dan başlar Romalılar ve Osmanlılar tarafından geliştirildikten sonra Doğu Asya kültürüyle daha da güçlenmiştir (www.spaturkey.net/xml/ana_sayfa_aciklama.txt).

Kelime anlamından daha geniş bir kapsama sahip olan SPA, günümüzde yalnızca su ve çamur terapilerini değil, sıcak su havuzu, çeşitli masaj terapileri, aroma terapileri güzellik ve bakım gibi sağlık kür hizmetleri veren tesislere verilen bir isim olup su ile iyileşme, suyun kullanımından gelen sağlık, suyun sıcak, soğuk ve farklı biçimlerdeki akıtma, damlama, duşlama, püskürtme gibi uygulamaları ile kazanılan dinlenme ve ferahlama duygularının edinildiği bütünleyici terapi anlamında kullanılmaktadır (http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/belge/1-44916/spa-welness-ta nimi-uygulama-alanlari.html).

Günümüzde SPA hizmeti oldukça kapsamlı bir hal almıştır. SPA özünde rahatlamayı ve vücudun yenilenmesini hedefler. Bu yüzden öncelikle Batı Avrupa da SPA merkezlerinin içeriği oldukça genişlemiştir. Ülkemizde de SPA sektörü her geçen gün daha da kuvvetlenmektedir. Değişik türlerde masaj terapilerini, suyun sıcak soğuk ya da buhar olarak kullanılmasını, mineral ve doğal ürünler ile desteklenen terapileri, çeşitli spor aktivitelerini ve sağlıklı beslenme tavsiyelerini günümüz SPA etkinlikleri içerisinde saymak mümkündür (www.spaturkey.net/xml/ana_sayfa_aciklama.txt).

(35)

Wellness kelimesi ise akıl, vücut, ruh ve ilişkilerde iyi ve zinde olmayı ifade etmektedir. Bu kapsamda insanın kendisini ruhsal, bedensel, zihinsel ve ilişkisel olarak iyi ve zinde hissetmesini sağlayan her türlü masaj, cilt bakımı, çamur ve yosun banyoları, küvet bakımları, thalassoterapi gibi doğa ve doğal ürünlerle sağlıklı yaşam yöntemleri ile yapılan vücut bakımları wellness kapsamına girmektedir (http://www. ktbyatirimisletmeler.gov.tr/belge/1-44916/spa-welness-tanimi-ve-uygulama-alanlari.html).

Bir başka tanıma göre wellness; kişinin rahatlama, dinlenme, eğlence ve günlük gerginlikleri atma amacı ile bir SPA veya sağlık merkezinde tıbbi gözetim altında olmadan ve herhangi bir rahatsızlığı olmadan yaptığı tatil ve tedavidir (Harahsheh, 2002:26).

Türkçede kısaca “esenlik” anlamına gelen “wellness” terimi ilk olarak Dr. Halbert L. Dunn tarafından 1961 yılında kullanılmıştır. Dr. Dunn wellnessi fiziksel ve psikolojik esenliği geliştirmeyi sürdürme çabası için bir yaşam süreci olarak görmüştür (http://www.madoted.org/index.php?option=com_content&task=view&id=45&Itemid= 65).

Tablo 3. Sağlık ve Wellness Turizminin Ekonomik Etkileri

Etkiler Pozitif yönler Negatif yönler

İstihdam Kalifiye iş gücü

Sınırlı mevsimsel işçi dalgalanması

İthal iş gücü (diğer

şehirlerden, hatta ülkelerden) Göç

Ekonomi Çoğaltıcı Etkiler (özellikle de istihdam çoğaltıcı)

Kişi başına ortalama harcamadan daha yüksek Karmaşık harcama yapısı İthal teknoloji ve ürünler

Bağımlılık oluşması

Sağlık ve wellness tesislerinde yoğunlaşmış harcama

Bölgesel eşitsizliklerin artması

İthal teknoloji ve ürünler

Yaşam koşulları Sunulan hizmetlerin

çoğalması

Yerleşim imajı gelişir Altyapı gelişir

Tek kültüre dayalı tedarik Fiyatlar artabilir

Turistik ve turistik olmayan bölgeler arasındaki farklılıklar Kaynak: Smith ve Puczko, 2009:158

(36)

Talassoterapi: Talassoterapi; koruyucu ve tedavi edici ve/veya kür amaçlı olarak tıbbi

gözetim ve denetim altında, deniz ve çevresine özgü tüm yararlı etkenlerin, yani deniz iklimi, deniz suyu, deniz çamurları, yosunlar, kum ve denizden elde edilen diğer maddelerin kombine olarak değişik yöntemlerle kullanıldığı bir tedavi sistemidir (http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/belge/1-44596/talassoterapi---deniz-kurleri.htm l?vurgu=talassoterapi).

Isıtılmış deniz suyunun terapi amaçlı kullanımı antik çağlara dayanmaktadır. Termalizmde yüzyıllar süren doğal evrim, talasoterapiyi ortaya çıkarmıştır. Sadece deniz kıyılarında kurulabilen talasoterapi merkezleri, insan sağlığına gerekli olan iyileştirici gücünü denizden almaktadır. Talasoterapi zengin vücut ve yüz bakım programları ile deniz iklimi ve bol güneş sayesinde, vücudun ve zihnin tümüyle yenilenmesini, güzelleşmesini ve pozitif enerji depolamasını sağlamaktadır (http://www.ktbyatirimisletmeler.gov.tr/belge/1-44596/talassoterapi---deniz-kurleri.htm l?vurgu=talassoterapi).

2.1.2.3. Klimatizm

Klimatizm sağlıklı iklim ortamında bulunmayı ifade etmektedir. Klimatik kaynaklar; dağlar, mağaralar, vb. yerlerdir. Bir başka deyişle dağ istasyonundaki açık havanın sağlık üzerindeki şifa verici etkisinden yararlanmak için uygulanan bir tedavi sistemi ve sağlıklı iklimde yapılan temiz hava kürüdür (http://www.saglikplatformu.co m/arastirmalar/showquestion.asp?faq=5&fldAuto=112).

Sağlıklı iklim kuşağı deniz seviyesinden sekiz yüz metre yükseklikten başlayarak iki bin metreye kadar uzanan orta yükseklikteki dağlık yörelerle yoğun orman örtülerinin yayılış gösterdiği alanları ve rekreasyon alanlarını kapsar (Tunç ve Saç, 1998:22-23).

Yukarıda tanımları yapılan klimatizm kendi arasında iki gruba ayrılmaktadır: • Balneoterapi

• Hidroterapi

Balneoterapi: Toprak, su ve iklim kaynaklı (şifalı) etkenlerin banyo, içme ve

inhalasyon şeklinde, seri halde uygulanmaları ile yapılan, ortam değişimi de sağlayarak, bu yörenin iklim ve biyolojik ortamının da etkisi altında ve kür tarzında gerçekleştirilen bir tedavi yöntemidir (http://www.estespa.com/spa_sozluk/balneoterapi.asp).

(37)

Bir başka tanıma göre balneoterapi doğal iyileştirici etkenlerle yapılan banyo, içme ve inhalasyon (soluma) kürleri şeklinde uygulanan bir uyarı-uyum tedavisi yöntemidir. Kaplıca kürü çerçevesinde balneoterapide kullanılan doğal iyileştirici faktörler, yer altı kaynaklı doğal "şifalı" sular, çamurlar ve iklimsel etkenlerdir. Doğal iyileştirici etkenler arasında "şifalı sular" yani, termal ve mineralli sular en yaygın kullanılanlardır. Bunların yanında, doğal peloidler (çamurlar) ve gazlar (CO2, Radon ve H2S) da kaplıca tedavisinde kullanılan diğer etkenlerdir (http://www.spa-turkey.com/sp a-turkey.asp?id=1).

Hidroterapi: İngiliz ve Amerikan tıbbında su içi egzersiz uygulamalarını anlatır. Her

birey için özel olarak düzenlenen, eğitilmiş kalifiye personelin gözetiminde ve ideal olarak amaca uygun inşa edilmiş havuzlarda gerçekleştirilen, nöromüsküler-skletal fonksiyonları geliştirme-iyileştirme amaçlı bir havuz tedavi programıdır. Maden suyunun ağız yoluyla alınması, suda yıkanılması ve başka tedavilerin su içinde uygulanması olarak tanımlanmaktadır. Termal havuzlarda hamam veya soğuk su kaynaklarında jakuzilerde uygulanmaktadır. Sıcak su insanı rahatlatıp kasları gevşetir, duygu ve hislerin dışa vurumunu sağlarken soğuk su damarları sıkılaştırdığı gibi ödeme de iyi gelmektedir. Soğuk su enerji seviyesini de arttırmaktadır (http://www.ktbyatirimis letmeler.gov.tr/belge/1-44950/spawellnesssozlugu.html?vurgu=hidroterapi).

Başka bir tanıma göre hidroterapi; termomineral sular ile yapılan yıkama, duş ve dökme gibi uygulamalardır. (Selvi, 2008: 281).

2.1.2.4. Üvalizm

Üvalizm, bazı yörelerin belli başlı ürünü olan meyve ve sebzelerle yapılan kür (tedavi) yöntemi ya da bu ürünlerin kullanımının bundan hoşlananlara sunulmasıdır (http://www.ekitapyayin.com/id/025/01.htm).

2.1.3. Sağlık Turizminin Tarihi

Sağlık turizminin tarihi dünyada ve Türkiye de termal turizm ile çok eski yıllara dayanmaktadır. Tedavi amaçlı sağlık turizmi ise dünyada yaklaşık 15-20 yıllık geçmişi olan bir turizm türüdür.

(38)

İnsanların sağlıklarını korumak için seyahat etmesi kesinlikle yeni bir şey değildir. 17. yy. da Avrupa'dan varlıklı kişiler özel hastanelere ve Nil'e spa yani su ile tedavi olmak için gitmişlerdir. Bununla beraber, son zamanlarda tıbbi turizm sektörünün temelini oluşturan konaklama yapılan hastanelere destek sağlamak için seyahat sektöründe yeterli güvenlik, hız, düşük fiyat koşulları sağlanmaktadır (Burkett, 2007: 226).

Bundan 2000 yıl kadar öncesinden Romalılar tarafından mineral sular içeren kaplıca merkezleri inşa edilmiş, XIX. Yüzyılda birçok kaplıca tatil yöreleri kurulmuş ve turizme hizmet etmeye başlamıştır. Bu dönemlerde bugünkü termal merkezlerin temelini oluşturan kaplıcalar, gelir seviyesi yüksek kişiler arasında popüler olmaya başlamıştır. Özellikle o dönemde İngiltere’nin Bath bölgesindeki kaplıcalar sağlık amaçlı çok tercih edilen merkezlerdendir. Avrupa’da, Kuzey Amerika’da, Asya’da ve dünyanın pek çok bölgesinde bugün hala faaliyet gösteren kaplıcalar ile Doğu Avrupa’daki kaplıca merkezleri önemli sağlık turizm merkezleridir (Bastem, 1997:13).

Anadolu'da ise termalizm ile ilgili Eti, Lidya ve Frigyalılara ait kaplıca kalıntılarına rastlanmakla beraber daha çok Roma, Bizans ve Selçuklulara ait kaplıcalar dikkati çekmektedir. Anadolu'ya göç eden Türkler de geleneksel yaşam kültürlerine uygun olan su kullanımını yapmış oldukları hamamlar ile yaşatmaya devam etmişler ve Anadolu'daki şifalı sular böylelikle her dönem kullanılır olmuştur. Anadolu'daki ilk kaplıca örnekleri de her ne kadar Romalılara ait olsa da, Türkler sürdürdükleri su kültürleri ile bunları dünyaya tanıtmışlardır. Roma, Helen, Bizans uygarlıklarındaki durgun suda banyo ve yüzme havuzları seklindeki uygulamalar, yerini zamanla Türklerin hamam ve akarsu tekniği şeklindeki uygulamalarına bırakmıştır (Güvercin Göçmen, 2008: 58-59).

Osmanlı Devleti döneminde de termalizme ve termal tesislere önem verildiyse de Cumhuriyet döneminden sonra bu konuya verilen önem artmış ve termal turizm alanında ilk düzenli çalışmalara başlanmıştır. Son yıllarda bazı İl Özel İdareleri ve Belediyeler termal suların önemini, halk sağlığına olan etkilerini, yatırımların karlılığını, termal suların turizmde entegre olarak kullanılmasının ekonomikliğini anladıkları için Avrupai düzeyde yeni termal tesislerin yatırımlarına başlanmış ve bu yatırımlara hız kazandırılmıştır. Turistik termal otel ve sağlık tesisi olarak adlandırılan termal kür merkezleri için devletçe de gereken teşvik ve finansmanların sağlanmasıyla termal turizm özellikle son yıllarda atılıma geçmiştir (Özbek, 1991: 20-21).

(39)

2.1.4. Dünyada ve Türkiye’de Sağlık Turizmi

Son dönemde tüm dünyada turizm kavramı farklılaşmaya başlamıştır. Eskiden turizmin temel nedeni tatil iken son yıllarda kongre, spor, eğitim gibi nedenlerle çok sayıda insan bulundukları ülkenin dışına çıkarak bir turizm faaliyeti gerçekleştirmektedir. Sağlık turizmi de bu faaliyetler içerisinde önemli yer tutmaktadır.

Özellikle son yıllarda sağlık turizmi alanında tüm dünyada bir kıpırdanma bir uyanma ve bu konuda bir öncelik alma konusunda arayışlar hızlanmıştır. Türkiye hem sahip olduğu doğal güzellikler, tarihi ve kültürel zenginlikler ve hem de sağlık alanında gelmiş olduğu gelişmişlik seviyesi nedeniyle dünyanın gözde ülkelerinden birisi oluştur (Akbaş, 2008:2).

İstatistikler, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki gelirlerinde önemli artışlar olduğunu göstermektedir. Buna göre 2003 yılında 91 milyon $ olan Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki gelirleri, 2009 yılında 225 milyon $’a yükselmiştir (Bahadır, 2011: 78).

Sağlık Turizmi Derneği tarafından 2010 yılı içerisinde yapılan 3. Sağlık Turizmi Kongresinde ülkemiz açısından varılan sonuçlar sonuç bildirgesinde aşağıdaki gibi açıklanmıştır (http://www.saglikturizmi.org.tr/3.sonuc%20bildirisi.pdf):

• Ülkemiz, bölgesinde her alanda cazibe merkezi olduğu gibi sağlık turizmi alanında da cazibe merkezi olacaktır.

• Ülkemizde batı standartlarında her türlü ileri teknoloji ile donatılmış sağlık tesislerimiz vardır. Özel sağlık sektörü özellikle hastanelerimiz ve termallerimiz artık sağlık turizmine yönelmiştir.

• Türkiye’de Devlet sağlık turizminde düzenleyici, denetleyici ve sektörün önünü açan rolde, özel sağlık tesisleri ve kaplıcalar ise hizmet sunucu rolde olacaktır. • Sağlık turizmi her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de çok ciddi bir alternatif

turizm çeşidi olmuş, turizmin 12 aya yayılmasında ve döviz girdisi sağlanmasında çok önemli bir rol üstlenmiştir.

(40)

Yukarıdaki paragrafta bahsedilen sonuç bildirgesinde sağlık turizminin geneli hakkında elde edilen sonuçlar ise aşağıdaki gibi açıklanmıştır (http://www.saglikturizmi .org.tr/3.sonuc%20bildirisi.pdf):

• Ülkemizde ve Dünyada sağlık turizminin çeşitli bölümleri uygulanmasına rağmen tıp turizmi en ön sıradadır. Ancak bu bölümler arasında entegrasyon çok önemlidir.

• Ülkemizde doktor ve diş hekimi sayısı göz önünde bulundurulduğunda dental turizm çok daha önemlidir ve geliştirilmelidir.

• Termal ve yaşlı turizmi açısından ülkemizin birçok ili çok potansiyel birer pazardır. Ancak tıp turizminde İstanbul her zaman öncelikli ve önemli bir destinasyondur.

• Konuşmacıların sağlık turizmi konusundaki ortak mesajı; kaliteli, ileri teknoloji ile donatılmış, sürdürebilir, ekonomik, öncelikli olarak yakın pazara yönelik (Komşu ülkeler, Balkanlar, Kafkaslar, Kuzey Afrika, Ortadoğu Ülkeleri öncelikli Pazar olmalı) ciddi tanıtım çalışması yapılmasıdır.

Aşağıdaki tabloda sağlık turizminin büyümesini etkileyen iç ve dış faktörler sıralanmıştır:

Tablo 4. Sağlık Turizminin Büyümesini Etkileyen İç ve Dış Faktörler

Dış faktörler İç faktörler

Moda ve gelenek

Kişinin kendisiyle ilgili saplantısı ve şöhret Fitness ve spor

Tıp Topluluk arayışı Terapi ve tedavi Zayıflama isteği

Psikoloji Yeni ruhaniyete doğru gidiş Beslenme Zaman fakiri, nakit zengini elitler

Hükümet politikası Merak

Kaynak: Smith ve Puczko, 2009:80

Aşağıdaki tabloda da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yurtdışına gidiş nedenleri gösterilmektedir:

(41)

Tablo 5. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının Yurtdışına Gidiş Nedenleri

Geliş Nedeni 2007 2008 Geliş Nedeni 2009 2010

Gezi, Eğlence 1 045 244 1 003 236 Gezi, Eğlence sportif ve kültürel faaliyetler 993 818 1 447 627 Kültür 74 640 28 765 Akraba ve arkadaş ziyareti 1 494 840 1 760 992

Sportif İlişkiler 32 297 28 753 Eğitim, Staj 166 416 240 739 Yakınları Ziyaret 1 116 948 1 206 084 Sağlık ve tıbbi

nedenler 30 852 20 643 Sağlık 18 505 20 057 Dini/Hac 85 374 126 101 Dini 32 942 46 417 Alışveriş 125 945 249 406 Alışveriş 61 295 73 600 İş amaçlı 1 750 807 1 822 662 Toplantı, Konferans, Kurs, Seminer 168 093 165 617 Diğer 678 772 604 836

Görev 612 793 421 529 Beraberinde giden 234 531 284 227

Ticari İlişkiler Fuar 813 563 855 669 Eğitim 161 041 177 478 Diğer 533 560 570 264 Beraberinde Giden 285 147 295 248 TOPLAM 4 956 069 4 892 717 5 561 355 6 557 233 Kaynak: www.tuik.gov.tr

Tablo 5’de de Türk vatandaşlarının yurtdışına çıkış nedenleri gösterilmektedir. Tablodan da anlaşılabileceği gibi Türkiye den yurtdışına çıkan kişi sayısında 2007-2010 döneminde ciddi bir artış gözlenirken, sağlık nedeni ile yurtdışına çıkan kişi sayısında dalgalı bir seyir söz konusudur. Bu konuda 2009 yılına kadar bir artış sözkonusu iken 2010 yılında ciddi bir düşüş olmuştur. Bunun nedeni olarak, termal turizm konusuna son dönemde yapılan yatırımlarla tesis kalitelerinin iyileştirilmesi, Türkiye’deki sağlık teknolojilerinin gelişmesi, uygun fiyat politikaları, reklam faaliyetlerinin gelişerek her vatandaşımızın ülkemizdeki sağlık teknolojilerinden haberdar olması, tıbbi personellerimizin mesleki bilgi ve becerilerinin artması gösterilebilir.

(42)

Şekil 3. Dünya Genelinde Sağlık Harcamalarının GSYH İçerisindeki Yüzdesi

Kaynak: Akın, 2007:30

Yukarıdaki şekilde de belli ülke guruplarının sağlık harcamalarının GSYH içerisindeki payı gösterilmektedir.

Şekilden de çok net anlaşılabileceği gibi ülkelerin gelişmişlik düzeyi azaldıkça sağlık harcamalarının GSYH’deki payı da azalmaktadır. Bu durumun gelişmiş ülkelerdeki sağlık harcamalarının pahalılığından kaynaklandığı söylenebilir. Sağlık turizmi hareketlerinin oluşmasının temel nedenlerinden biride çalışmanın daha önceki bölümlerinde belirtildiği gibi gelişmiş ülkelerde sağlık hizmetlerinin pahalılığıdır. Şekil 4. Yıllara Göre Kamu ve Özel Sağlık Harcamasının GSYİH İçindeki Payı (%)

(43)

Yukarıdaki şekilde ise ülkemizde yıllara göre sağlık harcamalarının GSYH’deki payları gösterilmektedir.

Şekilden de anlaşıldığı gibi ülkemizde sağlık harcamalarının GSYH’deki payı yıllar itibariyle ciddi bir yükselme eğilimi içerisindedir. 1999 yılında sağlık harcamalarının GSYH’ye oranı %4,76 iken; bu rakam yıllar içerisinde ciddi artışlar göstererek 2008 yılında %6,08 seviyelerine ulaşmıştır. Bu durumda yıllar içerisinde tıp teknolojilerin gelişmesi ile birlikte yeni tedavi olanaklarının ortaya çıkması ve ortalama yaşam süresinin uzamasının etkili olduğu savunulabilir.

Dünyada çeşitli ülkeler termal turizmin insan sağlığında önemli bir yeri olduğu bilincinden hareketle termal turizm konusuna önem vermektedir. Termal turizm amaçlı olarak senede Almanya ve Macaristan'a 10 milyon kişi, Rusya'ya 8 milyon kişi, Fransa'ya yaklaşık 1 milyon, İsviçre'ye 800 bin kişi gitmektedir. 126 milyon nüfuslu Japonya'nın Beppu şehrine sadece 13 milyon kişi termal turizm amaçlı olarak gitmektedir (Aksu, 2009: 33).

Buna karşın; 1.000’in üzerinde kaplıcası, önemli bir seviyeye ulaşmış turizm yatak kapasitesi ve en önemlisi de dünya standartlarında hatta bazı durumlarda dünya standartlarının da üzerinde sağlık hizmetleri olanakları ile Türkiye çok önemli bir potansiyele sahiptir (Yıldırım ve Altunkaya, 2006: 2). Türkiye jeotermal kaynak zenginliği ve potansiyeli açısından Dünyada ilk yedi ülke arasında yer almakta olup, Avrupa’da birinci sıradadır (Uygun, 2008: 13).

Türkiye’de bulunan bazı termal tesislerde, hem süre, hem de tedavi nedeniyle ekonomik faaliyet, yani gelir, diğer turizmin (deniz, kum, güneş) takriben iki misli daha büyük olmaktadır. Yani, yılda kişi başı ortalama 2000-2500 $ gelir almak mümkündür. Termal turizm için ülkemize gelen kişiler üçüncü yaş gurubundandır. Bu yaş grubu, tedavi ve konaklama için yaptığı harcamaları sadece kendi sağlığı için yaptığından, bıraktığı döviz diğer turizm dallarında gelen turistlerin bıraktığı dövizden çok daha fazladır (Çontu, 2006: 38).

Dünyadaki gelişmelere paralel olarak ülkemizde de termal turizm’in yanında son yıllarda SPA Turizmi kavramı ile aktiviteleri de hızla gelişmektedir. Debi zenginliği açısından ön önemli 40 termal turizm kaynağında yapılan bir araştırmada ülkemizin termal turizmde 400.000 yatağı geçen bir potansiyelinin olduğu ortaya çıkmıştır. Ülkemiz bu potansiyeli modern SPA merkezleri ile hayata geçirebilirse, %40 doluluk

Şekil

Şekil 1. Sağlık Turizmi Çeşitleri
Tablo 5. Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının Yurtdışına Gidiş Nedenleri
Tablo 11. Küresel Tıp Turizminde Öne Çıkan Ülkeler  Asya/Orta Doğu  Kuzey ve Güney
Tablo 12. Çeşitli Dünya Ülkelerinde Sağlık Turizminin Yapısı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

This study examined the effect of Arg-supplemented diets before and Arg- enriched total parenteral nutrition (TPN) after sepsis or both on the phagocytic activity of

Araştırmaya katılan kişilerin demografik özellikleri, hanedeki oda sayısı, hanedeki hastalık durumu, acil ve acil olmayan sağlık sorunları için gidilen sağlık

Some examples of problems that the Branch & Bound algorithm can solve are Knapsack Problems, Traveling Salesman Problems, Scheduling Problems and many other

Hayvansal besinlerin az, tahıl ürünlerinin daha çok tüketildiği ülkemiz çinko eksikliği açısından risk altın- da olan ülkelerden biri.. Özellikle okul öncesi çocuklar,

Yarışmada sırası gelen yarışmacı, üzer nde bazı semboller bulunan mav toplardan sepete atacak ve takımı bunlarla yapılan her nükleot t model ç n puan

Sonuç olarak, hastanemiz anestezi polikliniğine başvuran hastaların memnuniyet düzeylerinin yüksek, ü niversite ve üstü eğitim seviyesinde olan hastaların memnuniyet

Hastaların uygun diş fırçalaması ile dişhekimine düzenli olarak gitmesi arasında anlamlı ilişki bulunmazken (p>0,05), uygun diş fırçalaması ile daha önce

Müzik öğretmeni adaylarının mezun oldukları Lise türü (Güzel Sanatlar Lisesi- Güzel Sanatlar Lisesi dışındaki Liseler) değişkenleri ile müzik öğret- menliği mesleğini