• Sonuç bulunamadı

Türkçede özne ile yüklem arasındaki ilişki değişikliği genel itibariyle çatı ekleri ile sağlanır. Fiilde meydana gelen biçimsel değişiklik cümlede anlamsal ve sözdizimsel değişimlerin meydana gelmesini sağlar. Öznenin yüklemle olan her türlü çatı ilişkisi fiil üzerinde işaretlenir. Ancak Türkiye Türkçesinde çatı kurma işleminde bu morfolojik yöntemin yanı sıra sentaktik ve leksik yöntemler de sınırlı da olsa kullanılır.

1.3.1. Morfolojik Yöntem

Biçimsel yöntemde esas olan fiilin bünyesinde Türkçede çatı biçimbirimleri olan –(X)l-, -(X)n-, -(X)ş-, -(X)t-, -DXr-, -(X)r- eklerinden biriyle değişim yapmaktır. Bu yöntemle özneye ait bir bilgi yüklemde işaretlenmektedir. Bu sayede yükleme bakarak öznenin cümle içinde bulunduğu durumu (yapan, yaptıran, kendi üzerinde yapan, karşılıklı veya birlikte yapan, gizil) belirlemek mümkün olmaktadır.

Bu biçimbirimler çatı bahsi içinde yer aldığı gurupta birden çok işleve sahip olabilirler. Örneğin Yıldırım (2012:56-66) tezinde -(X)t-, -DXr-, -(X)r- eklerinin ortak işlevini ettirgenlik olarak açıklamakla beraber ettirgen biçimbirimli yapıların anlam türlerini şu şekilde sınıflandırmaktadır:

Zorlama: Kimsesiz çocukları menfaatleri için dilen-dir-iyordu.

İhmal: Geçen gün para cüzdanını çal-dır-mış.

Yardım: Ben onu gölgem altında barın-dır-ıyorum.

İzin verme: Genç kız usulca dizlerine uzandığı sevgilisine saçlarını okşa-t-tı.

İkna: Etkili konuşmasıyla herkesi kendine inan-dır-dı.

-(X)t-, -DXr-, -(X)r- biçimbirimleri yukarıdaki sınıflamadan başka sağlamak (Öğretmeni ona sınavı kazan-dır-dı.), sebep olmak (Ahmet Ayşe’yi düş-ür-dü.), bir oluşa neden olmak (Çok su verince çiçeği sol-dur-du. Yaptıkları beni sevin-dir-di.) anlamlarını da cümleye katar.

Ettirgenliği morfolojik olarak tüm bu anlam ilişkilerinin eylem üzerinde işaretlenmesi olarak açıklayabiliriz.

Dönüşlü çatılı cümlelerde –(X)n- biçimbirimi eylemin özne tarafından kendisi için (Herkese el açıp dile-n-iyor.), kendi üzerinde (Aynanın karşısında süsle-n-iyor.), kendi kendine (Eskilerden bir şarkı mırılda-n-ıyor.) yapma anlamlarını eyleme yükler. Konuya değişik bir bakış açısıyla yaklaşan Demircan (2003:109) ise gizil çatı içerisinde değerlendirdiği dönüşlü çatıda –(X)n- ekinin işlevini nesneyi gizlemek olarak açıklar. “Ayşe kendini süsledi. Ayşe Ø süsle-n-di.” örneğinde –(X)n- ekinin, birinci cümlenin nesnesi konumunda bulunan “kendini” ifadesini ikinci cümlede gizlediğini, gizlenen bu ögenin fiil üzerinde –(X)n- eki ile işaretlendiğini belirtir.

Kendi kendine olma ifade eden eylemleri de dönüşlü çatıya dahil edersek –(X)n- biçimbirimine ilaveten -(X)l- ve –(X)ş- biçimbirimlerinin de dönüşlülük ifade eden fiiller meydana getirdiğini söyleyebiliriz.

Çeşmenin gideri tıka-n-mış.

Düşünce kolu kırı-l-mış.

Elleri sudan buru-ş-muş.

İşteş yapılarda ise –(X)ş- biçimbirimi eklendiği fiillere eylemin birlikte veya karşılıklı yapıldığı anlamını kattığı için çatı bahsinde birden çok işleve sahiptir. (Bkz.

2.4.5. İşteş Çatı) Gencan (1971:285) çatı bahsinde –(X)ş- biçimbiriminin bir diğer işlevini nitelikte eşitlik olarak verir ve bunun da bir çeşit işteşlik olduğunu ifade eder.

Esmerleşir, siyahlaşır: Esmere, siyaha eşit olur.

Güzelleşiyor : Nitelikte güzele eşit oluyor.

Edilgen çatı içerisinde yer alan öznesi belli olan edilgen yapılar (Köy askerler tarafından korundu. Hasta doktorlarca muayene edildi.), öznenin belirsiz olduğu edilgen yapılar (Sorular bilindi.), durumu bildiren edilgen yapılar (Ahmet Ayşe’ye vuruldu.), gerçek edilgen yapılar (Borçlar veznedara hesaplatıldı.), tamamen şahıssız edilgen yapılar (Bizim köye buradan gidilir.) edilgenlik işaretleyicisi –(X)l- ve –(X)n- eklerinin edilgen çatı bahsinde birden çok işlevinin mevcut olduğunu göstermektedir.

1.3.2. Sentaktik Yöntem

Türkçede çatı kategorisi sınırlı da olsa sentaktik yöntemle de ifade edilebilmektedir. Bu yöntemde eyleme morfolojik bakımdan müdahale edilmeksizin cümleye eklenen kelime veya kelime grupları ile çatı değişimi sağlanır. Özellikle ettirgen çatı kategorisi diğer çatı kategorilerine göre sentaktik yöntemle ifade edilmeye daha müsaittir. Comrie’nin (2005:209-231) ettirgenliğe bakış açısı bize sentaktik ettirgenlik konusunda bir bakış açısı sunmaktadır. Comrie, ettirgen çatıyı sebep-sonuç dahilinde ele almaktadır. Ettirgenliği makro yapı olarak açıklayan Comrie, cümlede işi yaptıran konumda bulunanın eylemini sebep mikro yapı, işi asıl

yapanın eylemini sonuç mikro yapı olarak değerlendirir. “Doktor hastayı iyileştirdi.” cümlesinde ettirgenlik ifade eden “iyileştir-” yapısı bir makro yapıdır.

“Doktor hastayı iyileştirdiği için hasta iyileşti.” mantığıyla cümleye baktığımızda

“doktor” öznesinin gerçekleştirdiği “iyileştir-” eylemi sebep, işi asıl yapan konumunda yer alan “hasta” ifadesinin yaptığı “iyileş-” eylemi ise sonuç mikro yapılarıdır. Morfolojik ettirgenlik içerisinde yer alan “Doktor hastayı iyileştirdi.”

gibi örnek yapılarda ettirgenlik biçimbiriminin cümlede karşıladığı sağlamak, sebep olmak, izin vermek, mecbur kılmak, yardım etmek gibi anlamları ancak bağlamdan hareketle çıkartılabilmek mümkündür. Sentaktik ettirgen yapı ise kullanıcıya cümle içinde ettirgenlik ifadesinin karşıladığı anlamı sunma imkanı tanır. Bu yapılarda işi asıl yapanın eylemi, yani sonuç mikro yapı, fiilden türemiş isim ile karşılanır.

Öğretmen öğrencilerin dışarı çıkmasına izin verdi.

Trafik adamın işe geç kalmasına neden oldu.

Doktor hastanın iyileşmesini sağladı.

Yukarıdaki cümlelerde çıkmasına, geç kalmasına, iyileşmesini ifadeleri sonuç mikro durumunu, izin verdi, neden oldu, sağladı ifadeleri ise sebep makro durumunu karşılamaktadır.

Fiilde herhangi bir biçimsel değişiklik meydana getirmeden işteşlik manası, cümleye eklenen birbirini (Ahmet ile Ayşe birbirini anlayamadı.), birbirine (Ahmet ile Ayşe birbirine çarptı.), birbirinden (Ahmet ile Ayşe birbirinden kaçtı.), birlikte (Ahmet ile Ayşe birlikte ağladı.), katılmak (Ahmet, Ayşe’nin gülmesine katılır.), beraber (Ahmet ve Ayşe beraber ağladı.), karşılıklı (Ahmet ile Ayşe karşılıklı bekledi.), ile (Ahmet ile Ayşe ağladı.) sözcükleriyle ifade edilir.

Dönüşlülük, fiilde morfolojik bir değişikliğe gidilmeden kendi zamirinin uygun halleri ile ifade edilebilir:

Ahmet kendini övdü. (övündü) Ayşe tokayı kendine taktı. (takındı) Ahmet kendi kendine gezdi. (gezindi) Ayşe kendi için bir elbise dikti. (dikindi)

Ayşe kendinde sezdi. (sezindi)

-(X)n-’li biçimi türememiş eylemlere de “kendi” zamirinin çeşitli çekimleriyle dönüşlülük ifadesi kazandırılır. “Kendinizi üzmeyiniz. Bir süre sonra kendine geldi.”

Edilgen çatıda cümle dışına ötelenen özne, fiil üzerinde –(X)l-, -(X)n- ekleri ile işaretlenir. Bu öteleme işlemi genellikle özneyi gizlemek için, zaten bilinen bir öznenin cümlede yinelenmesine gerek duyulmadığından, kullanıcı nezdinde özne değersiz olduğundan veya özne gerçekten bilinmediğinden gerçekleştirilir. Türkçede fiil üzerinde morfolojik bir değişime gitmeden bunu yapmanın bir başka yolu da cümle dışında tutulan özneyi zamire bağlamaktır. Karabulut (2011:23) belirsizlik zamiri ile kurulan bu edilgen yapılara dilbilimcilerin orta çatılı edilgenlik adını verdiğini ifade eder.

Kapı vur-ul-du. “Birisi kapıyı vurdu.”

Onun için cömert de-n-ir.“Bazıları/Kimileri/Birçokları/Birkaçı/Herkes/Biri/Birisi…

ona cömert der.”

Buna inan-ıl-maz. “Hiç kimse/Kimse/Hiçbiri… buna inanmaz.”

Adlaşmış sıfat fiillerin özne olarak kullanıldığı cümlelerde de zaten bilinen bir bilginin cümlede yinelenmesine gerek duyulmadığından yüklem üzerinde bir değişikliğe gidilmeden asıl özne cümle dışında tutulur.

Gece işittikleri birer birer zihninden geçiyordu. (Gece işittiği sözler) (Ö.

Seyfettin/Yalnız Efe)

Körle yatan şaşı kalkar. (Körle yatan kişi)

1.3.3. Leksik Yöntem:

Bu yöntemle kurulan çatılarda aynı eylemin aktif-pasif durumu ve diğer çatı değişimleri için faklı fiiller vardır. Burada esas olan çatı değişimi esnasında fiilin de bütünüyle değişmesidir.

Türkiye Türkçesinde çatı eki almamış, kök veya gövde halindeki bütün fiiller cümlede bir özneye ihtiyaç duyduğundan etken çatılıdır. İngilizcede ölmek manasındaki pasif die ile öldürmek manasındaki aktif kill eylemi gibi farklı sözcüklerle kurulan çatı veya bağlamdan hareketle erimek veya eritmek manasına gelen melt gibi fiilde herhangi bir değişikliğe gidilmeden kurulan çatı Türkiye Türkçesinde görülmez. Türkçede ettirgenlik, işteşlik, dönüşlülük veya edilgenlik ifadeleri aynı fiil kök veya gövdesine getirilen morfemler vasıtasıyla sağlanır. (bak- : Etken, bak-tır- : Ettirgen, bak-ıl- : Edilgen, bak-ış- : İşteş, bak-ın- : Dönüşlü) Bu nedenle Türkçede sözcüksel düzeyde çatı çeşitlenmesi mevcut değildir. Ancak çatı eki almamış bazı fiiller, çatının anlamsal boyutu içerisinde bir anlama sahip olabilirler. Örneğin “Ahmet Ayşeyi üzdü.”, “Adam camı kırdı.”, “İş makinası duvarı yıktı.” cümlelerinde üz-, kır-, yık- eylemleri ettirgen olmasalar bile derin yapıda

“Ahmet, Ayşe’nin üzülmesine neden oldu.”, “Adam, camın kırılmasına neden oldu/kırılmasını sağladı.”, “İş makinesi duvarın yıkılmasına neden oldu/yıkılmasını sağladı.” anlamlarıyla ettirgenliğin anlamsal boyutu içerisine girer. Ancak bu eylemler özne yüklem ilişkisi içerisinde etken çatılı olarak değerlendirilir. Aynı durum oluş ifadesi taşıyan dönüşlü eylemler için de geçerlidir. çiçeklen-, tatlan-, hastalan-, yaşlan-, ısın-, alın- tutuş-, dağıl-, sıkıl-, üzül- durul- gibi dönüşlü çatı olarak kabul gören eylemler ile öl-, sarar-, yan-, yeşer-, uza-, büyü-, sol-, çürü, ağar-, zayıfla-, parla-, tozu- gibi oluş ifadesi taşıyan eylemler arasında, eylem özne üzerinde kendi kendine meydana geldiğinden ve özne pasif konumda olduğundan çatı bakımından bir farklılık bulunmamaktadır. Kök halinde bulunan ve oluş ifadesi taşıyan bu eylemler dönüşlülüğün anlamsal boyutu içine girseler de morfo-sentaktik düzlemde etken çatılı olarak adlandırılır.

İKİNCİ BÖLÜM