• Sonuç bulunamadı

Çatıyı ve özellikle edilgenliği daha iyi anlayabilmek için eylemlerin aktiflik (etkenlik) ve pasiflik ilişkisini açıklamak yerinde olacaktır.1 Etkenlik ve pasiflik, eylemlerin failiyle ne tür bir ilişki içerisinde olduğu meselesidir. Bu ilişki eylemlerin kontrol edilebilme durumuyla alakalıdır ve bu kontrol edilebilirlik durumu felsefe alanının içerisinde tartışamaya açık bir mesele olduğundan konunun izahı güçleşmektedir. Eylemin kontrol edilebilirliği her şeyden önce öznenin mahiyetine bağlıdır ve öznenin iradesiyle doğrudan alakalıdır. İradenin temelinde de idrak vardır. Cansız mahiyetteki özneler idrak yetisine dolayısıyla kontrol iradesine sahip olmadığından bu öznelerin karşıladığı eylemler kontrol edilemeyen eylemlerdir. Bu tür eylemler bir oluş veya durumu ifade eder. Eylemin gerçekleşmesinde özne pasif konumdadır. Bu nedenle eylem, pasif eylem olarak adlandırılır.

Sonbaharın gelmesiyle yapraklar sarardı.

Sabahın ilk ışığıyla gün aydınlandı.

Yağmurun etkisiyle dere taştı.

sararma, aydınlanma ve taşma eylemlerinin gerçekleşmesinde yapraklar, gün ve dere öznelerinin iradesi söz konusu olmadığından bu eylemler birer pasif eylemdir.

Ayşe’nin ayağı taşa takıldı.

Yüreğim sızladı.

1 Bu konuda daha detaylı bilgiye Terbish Baasanjav’ın Türkiye Türkçesinde ve Halha Moğolcasında Çatı adlı, 2006 tarihli yayımlanmamış doktara teziden erişilebilir.

Ayşen’nin ayağı ve yüreğim özneleri idrak yetisine sahip değildir. Dolayısıyla bir irade ortaya koymaları da mümkün değildir. Bu nedenle takılmak ve sızlamak eylemleri pasif olarak kullanılmıştır.

Canlı mahiyetteki idrak ve irade yetisine sahip öznelerin gerçekleştirdiği eylemler ise aktif veya pasif durumda yer alabilir. gitmek, vermek, silmek, yazmak, giymek gibi irade temelli eylemler aktif eylem sınıfındadır. sevmek, ağlamak, gücenmek gibi duygu ifade eden fiiller; hapşırmak, öksürmek gibi biyolojik bir durumu ifade eden fiiller; uyanmak, doymak, yorulmak gibi fizyolojik bir durumu ifade eden fiiller; düşmek, korkmak gibi sonuç bildiren fiiller, özneleri irade sahibi canlı bir varlık dahi olsa irade dışı gerçekleştiğinden pasif eylem sınıfına girer.

Ancak çoğu eylem birden çok anlama sahip olabildiğinden eylemlerin irade temelli gerçekleşip gerçekleşmediği cümle düzeyinde incelenmesi gereken bir meseledir.

Nitekim aktif bir eyleme pasif, pasif bir eyleme de aktif özellik kazandırmak mümkündür. Eylemlerin canlı (irade sahibi), cansız (iradesi bulunmayan) öznelerle kullanılması eylemlerin aktiflik ve pasifliğini etkiler.

Ayşe elindeki elmayı kardeşine verdi.

Bu cümlede Ayşe öznesi vermek eylemini iradesi dahilinde gerçekleştirdiği için fiil aktiftir.

Ceviz ağacı bu yıl az ceviz verdi.

Ceviz ağacı öznesi vermek eylemini irade dahilinde gerçekleştirmediği için eylem pasiftir.

Güvenlik yolu açtı. (aktif) Çiçekler bu yıl erken açtı. pasif)

Pasif eylemler Türkçede çok işlek olarak kullanılan ettirgenlik ekleri vasıtasıyla aktif konuma gelirler.

Çocuk köpeği görünce korktu.

Yukarıdaki cümlede korkmak eylemi çocuğun iradesi dışında gerçekleşmiştir.

Dolayısıyla eylem pasiftir.

Köpek çocuğu kork-ut-tu.

Bu örnekte ise köpek öznesi doğası gereği korkutma yetisine sahiptir ve bu eylemi kendi doğası içerisinde belirli bir irade ile gerçekleştirir. Bu nedenle eylem aktiftir.

Batı dillerinde eylemler sadece aktif veya pasif özelliğe sahiptir; tek başlarına işteşlik, dönüşlülük, ettirgenlik ifadelerini bildiremez. Bu manalar cümle düzeyinde ifade edilir. Ancak Türkçede bu ifadeler eyleme eklenen ekler vasıtasıyla sağlanabildiğinden eylemleri sadece aktif veya pasif olarak tasnif etmek eksik olacaktır. Baasanjav (2006:70), aktif ve pasif eylemlerin çatı kategorisi ile olan ilişkisinde, batılı yaklaşımla değerlendirildiğinde ettirgen, işteş ve dönüşlü eylemlerin cümlede sırasıyla özneyle ilgili işi yaptıran, işi karşılıklı ya da müşterek yapan, işi kendi için veya kendi üzerine yapan biçimleri ifade ettiği için aktif fiiller olarak kabul edilebileceğini söyler. Ancak bu tasnif Türkçe için yetersiz olacağından Türkçede fiillerin ettirgen, işteş, dönüşlü, edilgen olmak üzere farklı çatılarda incelenmesi gerektiğini, bunlardan herhangi birine dahil olmayan etken çatılı eylemlerin ise anlamlarına göre aktif veya pasif olarak tasnif edilebileceğini ifade eder.

Aktiflik ve pasifliği eylemin özne tarafından kontrol edilebilme durumu olarak tanımladığımızda edilgen eylemler bu kategori dışında kalmaktadır. Aktif ve pasif eylemlerde irade ortaya koyan veya koymayan bir özne yüzey yapıda mevcut iken edilgen eylemlerde –(X)l-, -(X)n- ekleri vasıtasıyla özne derin yapıya ötelenmiş ve nesne özne gibi biçimlenmiştir. Nesnenin ön planda tutulduğu bu yapılarda eylemi aktif veya pasif olarak değerlendirmek yanlış olacaktır. Kaldı ki geçişsiz fiil kök veya gövdeleriyle kurulan edilgen yapıların yüklem olduğu cümlelerde yüzey yapıda bir nesnenin veya öznenin varlığından da söz edilememektedir. Bu nedenle edilgen eylemler aktif veya pasif eylemlerden farklı bir kategori oluşturmaktadır.

Yol trafiğe açıldı.

Biletler dün alındı.

Yukarıdaki cümlelerde nesne konumunda bulunan yol ve biletler ifadeleri sözde özne konumuna yükseltilmiştir. Yüzey yapıda gerçek özne bulunmamaktadır.

Yoldan geri dönüldü.

Burada denize girilmez.

Yüklemi geçişsiz fiillerle kurulan yukarıdaki cümlelerde ise sözde de olsa bir özneden söz etmek mümkün değildir. Dolayısıyla eylemin aktif veya pasifliği de belirlenememektedir. Bu nedenle batı dillerinden farklı olarak edilgen eylemler Türkçede pasif eylem olarak değerlendirilemez. Edilgenlik Türkçede ayrı bir başlık altında incelenmelidir.

Ancak –(X)l-, ve –(X)n- ekleri aynı zamanda aktif eylemlerden pasif eylemler türetme fonksiyonuna da sahip olduğundan edilgen eylemler ile pasif eylemler birbiriyle karıştırılmamalıdır. –(X)l- veya –(X)n- eki ile biçimlenmiş pasif eylemler çatı kategorisinde etken eylemler içerisinde sınıflandırılabilir.

Doktor hastayı baydı. (Etken-Aktif) Ayşe fenalaşıp bayıldı. (Etken-Pasif) Çocuğun üzerini örttü. (Etken-Aktif) Çocuğun üzeri örtüldü. (Edilgen) Dağlar karla örtüldü. (Etken-Pasif)

Öğrenciler okulun bahçesini bin bir renkle bezedi. (Etken-Aktif) Yollar tören için bayraklarla bezendi. (Edilgen)

Dağlar çiçeklerle bezendi. (Etken-Pasif)

Batı dillerinde edilgenlik cümle içinde kelime gurubu dahilinde ifade edilebilmektedir. Bu kelime grubu içinde bulunan fiil, edilgen yapıda biçimlenmediği için etken çatılı olarak incelenmektedir. Örneğin İngilizce A book was given to me. (Bana bir kitap verildi.) cümlesindeki give fiilinin üçüncü biçimi

olan given fiili sözlük manası itibariyle etken çatılıdır ve vermek manasındadır.

Cümleye edilgenlik manası kazandıran ise fiilin TO BE+V3 kalıbı içerisinde kullanılmış olmasıdır. Fiilin morfolojik değişime uğrayarak üçüncü biçimiyle kullanılması sadece edilgen yapıya has bir özellik olmadığından given fiili salt bu biçimiyle edilgenlik ifade etmez. Oysa ki eklemeli bir dil olan Türkçede etken durumda bulunan eylemler ile –(X)l-, -(X)n- eklerini alarak edilgen biçim kazanan eylemler morfolojik bakımdan ve leksik açıdan birbirinden ayrılır. sev-/sevil-, kır-/kırıl-, bil-/bilin- vs.