• Sonuç bulunamadı

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE ÇATI

2.2. ÇATI EKLERİNİN YAPIM EKİ FONKSİYONU:

2.4.4. ETTİRGEN ÇATI:

Dilbilgiciler, ettirgenliği işi başkasına yaptırma ve geçişsiz fiillerden geçişli fiiller yapmak işlevleri etrafında işlemişlerdir.

Korkmaz (2009:555) ettirgen çatıyı “Ettirgen çatı, yapma, etme bildiren geçişli fiiller ile olma bildiren geçişsiz fiilleri; yapma, yaptırma ve ettirme bildiren geçişli fiillere çeviren bir çatı türüdür.” diye tanımlar ve “Ettirgen çatıda cümlenin öznesi genellikle işi yapan değil

yaptırandır.” ifadesini kullanır. Korkmaz, ettirgenlik eklerini -DXr-, -(I)t-, -(I)r-/-(U)r-, -Ar-/, -DAr-/, -(I)z-/-(U)z- olarak verir. Bu eklerin iki işlevi

bulunduğunu söyler. “Bunlardan biri, geçişsiz fiilleri geçişli duruma getirmektir. Diğeri de geçişli fiillerin gösterdiği eylemi özne dışındaki ikinci veya üçüncü bir özneye yaptırmaktır.” açıklamasını yapar.

Banguoğlu (1990:417) “Söz içinde kimse olan nesne üzerinde doğrudan doğruya kılıcı olmayıp bir başkasını kılıcı kılıyorsa fiil tabanı bir –dır (bazen –it- -ir-) eki alıp ettiren görünüşüne girer. Burada adı geçsin geçmesin iki kimse vardır. Biri gramerce kimse ettiren, diğeri mantıkça kimse, eden.” şeklinde ettirgen çatıyı açıklar. İşi ettiren konumundaki özneye üst kimse, eden durumundaki özneye ise alt kimse adını verir ve ettirgenlik ekleri olarak -DXr-, -Xt-, -Xr- eklerini belirtir.

Ergin (2001:209-214) ise ettirgenlik ekleri olarak -r-, -t-, -DXr-, -DAr-, -Ar-, -gUr-, -z- eklerini gösterir. Ergin de ettirgenlik eklerinin fonksiyonlarını şu şekilde açıklar: “Faktitif eklerinin iki fonksiyonu vardır: Biri geçişsiz fiilleri geçişli yapmak, ikincisi ise geçişli fiillerden asıl hareketin başkalarına yaptırıldığını gösteren geçişli fiiller yapmaktır. Kısacası faktitif eklerinin vazifeleri geçişlilik ve başkasına yaptırma ifade etmektir.” Ayrıca Ergin “Faktitif ekleri geçişli, geçişsiz bütün fiillere getirilebilir. Yaptığı fiillerin ise hepsi geçişlidir. Böyle fiiller hiçbir oluş ve pasiflik ifade etmezler. Tam aksine aktiftirler ve asıl hareket daima fail dışında bir varlığa yönelmiş bulunur. Hiçbir zaman failde kalmaz, faile tesir etmez, faile dönmez.” diyerek bu eklerin fiile yüklediği anlamı ifade eder.

Gencan (1971:275-279), konuyu ettirgen başlığı altında değerlendirmez. -t-, -Xr-, -tXr-, -DXr- eklerini birer geçiş eki olarak kabul eder ve bu eklerin geçişsiz fiilleri geçişli yaptığını, geçişli fiillerin ise geçişlilik derecelerini arttırdığını ifade eder.

Çatı içerisinde ettirgenliğin diğer çatı kavramlarının yanında ayrı bir hususiyeti mevcuttur. Şöyle ki; diğer çatılarda cümle içerisinde ya bir ögenin konumunda değişiklik meydana gelir veya cümleden öge eksilir. Ettirgen çatıda ise cümleye genellikle yaptıran konumunda yeni bir ögenin ilave edilmesi söz konusudur. Bu ilave sırasında yaptıran öge cümlenin öznesi konumuna geçer, yapan öge ise cümlede bir nesne varsa +A, yoksa +İ- durum ekini alarak cümle içinde varlığını devam ettirir.

Adam kapıda bekledi.

Ö. Y.

Görevliler adamı kapıda bekle-t-ti.

Ö. Y.

Çocuk oyuncakları topladı.

Ö. Y.

Annesi çocuğa oyuncakları topla-t-tı.

Ö. Y.

Çalışmalar durdu.

Ö. Y.

İşçiler çalışmaları dur-DXr-du.

Ö. Y.

Öğrenciler kitabı okudu.

Ö. Y.

Öğretmen öğrencilere kitabı oku-t-tu.

Ö. Y.

Akerson (2007:258), ettirgen fiillerin cümleye her zaman bir öge eklemediğini bazen de nesne ve özne arasında değiş tokuş işlevi gördüğünü ifade eder ve “Ayşe bu olay-ı düşünüyor./Bu olay Ayşe’-yi düşün-dür-üyor.” örneğini verir.

Ettirgenliğin geçişsiz fiillerden geçişli fiiller yapma fonksiyonu dilbilgiciler arasında farklı yorumları ortaya çıkarmıştır ve oldurgan çatı teriminin doğmasına sebep olmuştur. Ele aldığımız kaynaklarda Dizdaroğlu (1963:50), ve Kükey (1972:63) oldurgan çatıyı müstakil bir başlık altında ele almıştır. Banguoğlu

(1990:418), Ediskun (2003:221) ve Gencan (1971:277) da oldurgan çatıya bir başka çatı altında değinmişlerdir.

Banguoğlu (1990:418), oluş ifade eden fiillerle kurulan ettirgen çatılarda esasında ettirmek değil oldurmanın söz konusu olduğunu söyler. Ettirgenlik ekleri oluş bildiren fiillerden oldurma bildiren fiiller meydana getirir ve cümleye olduran konumunda bir özne ilave eder. Burada olduran özne olarak ifade ettiğimiz özneyi bir başka bakış açısıyla yapan özne olarak da ifade edebiliriz.

Çiçekler çoğaldı.

Ö. Y.

Bahçıvan çiçekleri çogal-t-tı.

Ö. N. Y.

Su bitti.

Ö. Y.

Kadın suyu bit-ir-di.

Ö. N. Y.

İlave edilen öznenin yapan veya olduran konumda görünmesinin sebebi ettirgenlik eki değil fiilin ek almadan önce bir oluş ifade etmesidir. Ettirgenlik eki ile cümleye eklenen aktif konumdaki özne (bahçıvan, kadın) oluş fiilinin nesne konumuna indirgenen pasif öznesi (çiçek, su) üzerinde kılıcı olur. Dolayısıyla ettirgenlik eki ile cümleye kazandırılan öge (bahçıvan, kadın) cümlede işi yaptıran değil yapan konumunda algılanır. Ettirgenlik ekinin fonksiyonunu cümleye yeni bir özne eklemek olarak belirleyecek olursak bu eklerin geçişsiz fiillere geldiğinde de bu fonksiyonunu yerine getirdiğini görürüz. Eklenen öznenin cümle içinde yapan/olduran veya ettiren konumda görünmesi, ekten değil; fiilin içerdiği anlamdan kaynaklanmaktadır.

Korkmaz, olma ve oluş bildiren geçişsiz fiillerin aldıkları çatı ekleri ile yapma, etme bildiren geçişli fiillere dönüştüklerini böylece; yapma, etme bildiren geçişli fiillerden kurulan ettirgen fiiller ve ettirgen çatı ile aynı duruma geldiklerini

söyler.13 Eker (2002:276) de “Genellikle oluş bildiren geçişsiz fiillerin -Ar-, -r-, -DIr-, -t- ekleriyle geçişli duruma getirilmesiyle oldurgan çatıların ortaya çıktığı görüşü vardır. Ancak bu tür eylemlerin nesne alabilir duruma gelmesiyle diğer hareket ve iş bildiren ettirgen çatılarıyla görevce ve anlamca aynılaşması söz konusudur.” açıklamasını yapar.

2.4.5. İŞTEŞ ÇATI

İşteş çatının, bir eylemin birden fazla varlık tarafından karşılıklı veya birlikte yapılma anlamı taşıdığı ele aldığımız kaynaklarda ortak görüş olarak bildirilmiştir.

Bunun yanında işteş çatının; Gencan (1971:285), “nitelikte eşitlik”, Atabay-Özel-Kutluk (2003:193) “belli bir süre içinde durum değişikliğini belirtme”, Ediskun (2003:223) ve Kükey (1972:52) “bir süre içinde bir durumdan başka bir duruma girme” anlamlarını da ifade ettiğini belirtmişlerdir.

İşteş çatı kavramı ele aldığımız kaynaklarda -(X)ş- eki üzerinden işlenmiştir.

Dizdaroğlu (1963:47), Bilgin (2002:423), Ediskun (2003:223) ve Gencan (1971:286), -(X)ş- ekinin yanı sıra -lAş- ekinin fonksiyonuna da işteş çatı içerisinde değinmişlerdir.

Ergin (2001:207) -(X)ş- ekinin asıl fonksiyonunun ortaklaşma ifade etmek olduğunu açıklar. Bu ortaklaşmanın ise karşılıklı yapma ve birlikte yapma olarak iki şekilde ortaya çıktığını belirtir. Karşılıklı yapma ifade eden fiillerin genellikle geçişli fiillerden, birlikte yapma ifade eden fiillerin ise umumiyetle geçişsiz fiillerden yapıldığını söyler.

İşteş yapılarda eylemin bildirdiği işi yapan en az iki varlık vardır. Eylem bu varlıklar tarafından karşılıklı veya birlikte yapılır.

Fiilin bildirdiği işin karşılıklı olarak yapıldığı işteş çatılarda fiilin etkisi doğrudan veya dolaylı olarak cümlenin öznesi olan her iki kişi veya taraf üzerine

13 KORKMAZ, Zeynep (1999), “Türkiye Türkçesinde Fiil Çatısı Üzerine Görüşler (Alm. Diathesis.

Fr. Voix, İng. Voice, Osm. Bina, Fiil Binası” Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten s.159-165.

döner. Bu dönüş de ya doğrudan doğruya, veya dolayısıyla olmaktadır. Her iki taraf veya kişi birbirlerinin nesnesi olur. Bu yapılarda -(X)ş- ekini alan fiil her ne kadar gramerce geçişsiz olsa da mantıkça geçişlidir (Banguoğlu 1990:416).

Ahmet Ayşe ile gör-üş-tü. (Ahmet Ayşe’y-i, Ayşe Ahmet’-i gördü.) Anne ve çocuk kokla-ş-tılar. (Anne çocuğ-u, çocuk anney-i kokladı.) Kız ve oğlan tanı-ş-tılar. (Kız oğlan-ı, oğlan kız-ı tanıdı.)

Eylemin dolaylı olarak öznede belirtilen kişi veya tarafların üzerine döndüğü işteş yapılarda ise cümlenin başka bir nesnesi vardır ve bu, öznede yer alan taraf veya kişilerden biri değildir (Banguoğlu 1990:416).

Mirası pay-la-ş-tılar.

Paylarına düşeni böl-üş-tüler.

Birlikte yapma ifade eden bazı işteş çatılarda ise öznede yer alan varlıklar eylemin bildirdiği işi birlikte toplu şekilde yaparlar.

Güvercinler uç-uş-tular.

Çocuklar gül-üş-tüler.

Kuşlar kaç-ış-tılar.

Korkmaz (2009:132), -(X)ş- ekinin geçişsiz fiil kök veya gövdelerine gelerek onlardan oluş bildiren fiiller de türettiğini bildirir ve acış-, alış-, bulaş-, depreş-, dönüş-, eriş-, geliş-, giriş-, güzelleş-, irileş-, kalınlaş-, kızış-, kokuş-, pekiş-, sıkış-, tutuş-, uyuş- (el, ayak uyuşması), yatış-, yetiş- örneklerini verir. Ergin (2001:207) de -(X)ş- ekinin oluş fonksiyonuna geliş-, kızış-, yatış-, giriş-, bitiş-, bulaş-, ulaş-, eriş-, zorlaş-, iyileş-, ağırlaş-, uğraş-, dolaş-, tutuş- örneklerini verdikten sonra şu açıklamayı yapar. “Olma ifade etmek geçişsiz fiillerin müşterek vasfıdır. Fakat bu olma fiil çeşitlerine göre değişir. Mesela –n-’li fiillerin ifade ettiği oluş dönüşlü bir oluş, -l-’li fiillerin ifade ettiği oluş pasif bir oluş, -ş-’li fiillerin ifade ettikleri oluş ise içten ortaklaşmalı bir oluştur.” Devamında da -(X)ş- ekini almış olan fiillerin ifade ettikleri oluşun kimi zaman dönüşlülük ifadesine yaklaştığını belirtir. Bunun ise genellikle +lA- ekini almış olan fiillerde görüldüğünü söyler ve şu örnekleri verir. güzel-le-n-, güzel-le-ş-, hoş-la-n-, hoş-la-ş-, çirkin-le-n-, çirkin-le-ş-.

Korkmaz (2009:555), +lAş- ekinin ad ve sıfatlardan +lA- ekiyle kurulmuş

“yapma”, “etme” veya “olma” bildiren fiil gövdelerine gelerek bunları birer geçişsiz fiile çeviren -ş- eki ile karıştırılmaması gerektiğini söyler. ağır-la-ş-, beyaz-la-ş, durgun-la-ş-, güzel-le-ş-, haber-le-ş-, taş-la-ş, tunç-la-ş-, yardım-la-ş-, yoz-la-ş- vb.

fiiller içindeki -ş- ekinin, eklendiği +lA- eki ile kaynaşarak -lAş- biçiminde “olma”

veya “dönüşme” gösteren, daha doğrusu kendi kendine oluş bildiren bir dönüşlülük eki niteliğinde olduğunu belirtir.

Atabay-Özel-Kutluk (2003:193), Kükey (1972:52), Ediskun (2003:223), ve Gencan (1971:285) -ş- veya -lAş- ekini alarak oluş bildiren fiilleri işteş çatı içerisinde değerlendirmişlerdir. Bu fiillerin ortaklaşma bildirmenin yanı sıra Gencan

“nitelikte eşitlik”, Atabay-Özel-Kutluk “belli bir süre içinde durum değişikliğini belirtme”, Ediskun ve Kükey “bir süre içinde bir durumdan başka bir duruma girme”

anlamlarını da taşıdıklarını belirtmişler ve bu anlam farklılıklarının ancak tümcedeki kullanımlarından anlaşılabileceğini ifade etmişlerdir. Ediskun, bu fiillerin bir tek öznenin oluşumunu anlattıkları için dönüşlü çatılı fiiller olarak da adlandırılabileceğini söyler. Kükey, gel-iş-, güzel-le-ş-, şeker-le-ş-, durgun-laş-, çelik-leş-, tut-uş- (yanmaya başlamak); Ediskun, gel-iş-, kız-ış-, yat-ış-, zor-laş-;

Gencan esmerleşir, siyahlaşır, güzelleşiyor, üçleşmek, dörtleşmek, tunçlaşmak, odunlaşmak, şekerleşmek, Çocuk gelişiyor., Fırtına yatıştı., Zor işlere girişmekten çekinmez., kalkışmak; Atabay-Özel-Kutluk geli-ş, güzel-le-ş-, durgun-la-ş- fiillerini örnek olarak verir.