• Sonuç bulunamadı

2.2. TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ (1920 1960)

2.7.3. Türkiye Komünist Emek Partisi (TKEP)

THKO’nun dağılmasından sonra Filistin’e geçen Teslim Töre, 1974 yılında afla hapisten çıkan diğer üyelerle örgütü tekrar toparlamak için Türkiye’ye dönmüştür. Ancak örgüt içinde çıkan görüş ayrılıkları nedeniyle örgütte bölünmeler olmuş ve bir grup Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu – Mücadele Birliği (THKO-MB) adıyla örgütlenmeye devam etmiştir. Bu isimle örgütlenen Emeğin

78 K. Yusuf Mengüç: a.g.e., s.70 79 K. Yusuf Mengüç: a.g.e., s.74 80 K. Yusuf Mengüç: a.g.e., s.76-77

Birliği grubu, Mayıs 1980 tarihinde TKEP adında yasadışı yeni bir parti kurmuştur. TKEP, SSCB’ne bazı eleştiriler yapmış olsa da genel olarak SSCB’ni dünya komünist hareketinin temeli ve lideri olarak görmüştür.81

TKEP’in Türkiye tahlili konusunda görüşleri Emeğin Birliği gazetesinde şu cümlelerle belirtilmiştir:

Ülkemizin emperyalizm tarafından siyasi ilhak yoluyla değil, ekonomik ilhak yoluyla yarı- bağımlı duruma getirilmiştir. Kapitalizmin emperyalizm güdümünde gelişerek hakim üretim ilişkisi haline gelmesi ve süreç içinde işbirlikçi tekelciliğinde gerçekleşmesiyle emperyalizmin bir iç siyaset haline gelmiştir. Bu tarihi, ekonomik ve sosyal gelişim milli nitelikte bir burjuva sınıfının varlığına son vermiştir…”82

Ülkede milli nitelikli bir burjuva sınıfının olmadığını söyleyen örgüt, devrim konusunda da bu nedenle milli demokratik devrim değil demokratik devrim modelini benimsemiştir.

Örgüt Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin belli kısımlarını Kuzey Kürdistan olarak adlandırmış ve buranın Türkiye’nin sömürgesi değil “ilhak edilmiş ezilen bir ulus” olduğu tespitinde bulunmuştur.

2. 8. TÜRKİYE HALK KURTULUŞ PARTİ – CEPHESİ (THKP-C)

1969 yılı sonlarından itibaren ileride stratejisi izah edilecek olan Marksist – Leninist nitelikteki gizli örgütü oluşturmak konusundan Mahir Çayan, Yusuf Küpeli, Münir Ramazan Aktolga, Ertuğrul Kürkçü, Orhan Savaşçı, Ulaş Bardakçı, Bingöl Erdumlu ve Ziya Yılmaz örgütçe kiralanan bir evde Aralık 1970’te toplanmışlardır. Sonraki zamanda ismi Türkiye Halk Kurtuluş Partisi olarak topluma duyurulan örgütü oluşturarak, organlarını ve burada görev alacak kişileri, verilecek görevleri tespit ve tayin etmişlerdir. Bu toplantıda örgütün bir Genel komite ve birde Merkez Komitesi olması kararlaştırılmıştır.83

Önder kadro THKP-C’yi Dev-Genç içinden yaratmıştır. Daha sonra Dev-Genç THKP- C’nin eline geçmesiyle onun gençlik kolu gibi faaliyet göstermeye başlamıştır. THKP-C çekirdek bir kadro inşa ederek “Politikleşmiş Askeri Savaş Stratejisi” ile öncü savaşını başlatarak, yasadışı eylemlerle milli demokratik devrimi gerçekleştirmeye çalışmıştır.

THKP-C’nin gerçekleştirdiği yasadışı eylemler arasında şu olaylar sıralanabilir; Ziraat Bankası Ankara Şubesi soygunu, Akbank Selamiçeşme Şubesi soygunu, Mete Has ve Talip

81 K. Yusuf Mengüç.: a.g.e., s.80-81 82

Emeğin Birliği, Sayı 8, 20 Temmuz 1977

83Karabudak; Türkiye’de Yasadışı Sol Örgütlenmeler ve Terör: THKP-C’den – DHKP-C’ye Devrimci Sol Örgütü Üzerine Bir İnceleme, 2000, s.91–92.

Aksoy’un fidye karşılığı kaçırılması, İsrail Başkonsolosu Efraim Elrom’un kaçırılıp öldürülmesi ve Ünye’de üç İngiliz teknisyenin kaçırılması.

THKP-C, bu eylemleri sonrasında yapılan operasyonlarda lider kadrosunu kaybetmiştir. 30 Mart 1971’de güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada tüm THKP-C ve THKO militanları ölü ele geçirilmiştir. 6 Mayıs 1972’de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın asılmasıyla THKO ve THKP-C örgütleri liderlerini kaybetmiş ve dağılmışlardır.

Sol örgütler tarafından Kızıldere Olayı olarak adlandırılan olayın gelişimi şu şekilde özetlenebilir. Ankara’da bulunan THKO’cular, THKP-C ile ilişki kurarak, yakalanan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının kurtarılması için eylem birliği yapmaya karar verdiler. Militanlar, önce bazı elçiliklere saldırmayı planladılar fakat yapılan operasyonlar sonucu örgüt darbe alınca, bu plan uygulanamadı. Sonuçta Mahir Çayan ve arkadaşları, Ünye’deki NATO Üssü’nde görevli İngilizleri rehin almaya karar verdiler. Mart 1972’de İngilizlerin kaldığı apartmanı basıp, üç İngiliz rehineyi alarak Niksar Kızıldere yönüne doğru kaçtılar. Militanlar, köy muhtarının evinde saklanıyorlardı. Jandarma birlikleri evi sardılar ve teslim ol çağrısı yaptılar. Bu çağrıya olumlu cevap vermeyen militanlarla, güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Çatışma sırasında üç İngiliz rehine militanlarca öldürüldü. Olaylar sonunda, on militan ölü ve biri de sağ olarak ele geçirilmiştir.84

Örgüt devrim modeli olarak kaynağını Mao Zedung’a dayandırdığı ‘Yeni Demokratik

Devrim’ teorisini benimsemiştir. Bu teorinin temelini, halk savaşının kırlarda başlayacağından dolayı “köylülük” oluşturur. Yani fiili önderliğin köylülük, ideolojik önderliğin işçi sınıfına ait olduğu tezi savunulmuştur. 85

Yürütülecek mücadeleyi,  Gerilla savaşı,  Gerilla üssü kurma,  Düzenli orduya geçiş,  Düzenli ordu savaşı,

Olarak aşamalara ayırmıştır. Bu savaş stratejisinde Çin devrimini örnek almıştır.

Özetle THKP-C parti anlayışını Bolşevik Partisi’nden, devrim anlayışını Çin’den,

mücadele yöntemini ise Latin Amerika’dan ithal etmiş ve kısa süren mücadelesinde bunları uygulamaya çalışmıştır.86

84 Demirel Emin: a.g.e., s.201-202 85 K. Yusuf Mengüç: a.g.e., s.96-97 86 K. Yusuf, Mengüç: a.g.e., s.99

2. 9. THKP-C KÖKENLİ ÖRGÜTLER

1974 yılında çıkan afla salıverilen eski kuşak solculardan bir kısmı THKP-C’nin mirasını kabul edip Mahir Çayan’ın tezlerini tekrar gözden geçirir. Bu gruplardan biri daha sonra Devrimci Yol adını alacak olan Devrimci Gençlik’tir. Diğer bir grupta Kurtuluş grubudur. THKP-C kökenli ‘Acilciler’ grubu ve örgütün yurtdışı faaliyetlerini yürüten grup birleşerek THKP-C varlığını devam ettirmek istemiş, ancak başaramamışlardır. THKP-C mirasını savunan diğer bir grupsa Marksist Leninist Silahlı Propaganda Birliği (MLSPB)’dir. 87

2.9.1. Türkiye Halk Kurtuluş Parti – Cephesi / Marksist Leninist Silahlı Propaganda