• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de Kümelenme Örnekleri

2.3. DÜNYADAN VE TÜRKİYEDEN KÜMELENME ÖRNEKLERİ

2.3.2. Türkiye’de Kümelenme Örnekleri

Dünya ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye’deki kümelenme çalışmalarının nispeten daha geride kaldığı fakat gelişmekte olduğu görülmektedir. Özellikle son zamanlarda Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın Türkiye’de varolan kümelenmelerin araştırılmasına ve teknik destek sağlanmasına ve yeni kümelenmeler oluşturulmasına yönelik önemli faaliyetleri bulunmaktadır.

1999 yılında özel sektörün liderliğinde başlatılan proje, zaman içerisinde çeşitli devlet kuruluşları, üniversiteler ve Sivil Toplum Kuruluşlarının da işbirliği konsorsiyumuna dahil olmasıyla oldukça geniş bir platform oluşturmuştur. Proje kapsamında ilk önce Porter’in metodolojisi ile Türkiye’nin rekabet avantajı olan

sektörleri belirlenmiş ve bu sektörlerden seçilen ilk adaylar profesyonel bir sektör lideri atanarak üzerinde çalışılmaya başlanmıştır. Turizm, tekstil-konfeksiyon, finans, tarım- hayvancılık, inşaat ve seramik ilk aşamada üzerinde çalışma başlatılan sektörler olmuştur. Daha sonra bilişim sektörünün dünyadaki hızlı gelişimi ve Türk özel sektöründen gelen talep üzerine yedinci alan olarak bilişim sektörü de CAT’in çalışma alanına dahil edilmiştir. Gelecek günlerde biyoteknoloji, otomotiv ve elektronik sektörlerinin de çalışmalara dahil edilmesi planlanmaktadır (CAT, 2003: 3).

Birçok ülkede kümelenmelerin gelişmesini sağlamak amacıyla birçok politikalar ve araştırmalar ortaya koyulmaktadır. Türkiye’de bu bağlama bir yandan AB standartlarının yakalanması diğer yandan kümelenme politikalarını hazırlamak ve yürürlüğe koymak için çalışmalar sürmektedir.

Mart 2007’den bu yana var olan ve AB tarafından desteklenen, “Kümelenme Politikasının Geliştirilme Projesi” kapsamında Türkiye’nin ulusal kümelenme politikaları şekillenmektedir.

Türkiye’nin “Küme Haritası”nı belirleyen Dış Ticaret Müsteşarlığı, otuz iki sektörde birbirleriyle ilişkili sektörlerin kümelendiğini belirtmiştir. Bunlardan bazıları, tarımsal ürünler ve işlenmiş gıda, analitik aletler ve tıbbi gereçler, otomotiv ve motorlu taşıtlar, ilaç sanayi, yapı malzemeleri, kimyasal ürünler, bilgi teknolojileri, enerji üretimi ve iletimi tekstil ve turizmdir (Paksoy, 2011).

Şekil 16: Türkiye’de İller bazında Sektörel Kümelenmeler Kaynak: Keskin, 2009:173

Türkiye’de kapsamlı bir kümelenme analizi yapılmamıştır. Bölgesel bazda araştırılan birçok araştırma yapılmasına rağmen, kümelenme analizi çerçevesinde değerlendirilebilecek tek çalışma Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yapılan kısmi analiz çalışmasıdır. 2005 yılında yapılan sektör-bölge bağlamında üretim yapısını ele alarak, bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarını çeşitli boyutlarıyla incelenen “Türkiye’de Bölgesel Gelişme Politikaları: Sektör-Bölge Yığınlaşmaları” konulu çalışmada geleneksel sektörel analizlerin ötesine geçilerek, sektör-mekân bağlamında, tarım ve imalat sanayii alt sektörler bazında analiz edilerek, sektörlerin bölgesel düzeyde yığınlaşmaları, bölgelerin ise kendi içinde sektörel yığınlaşmaları hesaplanarak bölgeler arası etkileşim ve bölgelerin mukayeseli üstünlükleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Raporda verilen bilgilere göre (TUSİAD, 2005):

İmalat sanayiinde yirmi üç alt sektörde, ülke geneli ve yirmi altı düzey iki bölgesi için hesaplanan coğrafi yoğunlaşma oranları, sektörel ve bölgesel herfindahl endeksleri, sektörel ve bölgesel yığınlaşma katsayıları ve oranları incelendiğinde; gıda, ağaç ürünleri gibi birkaç sektör dışında Türkiye geneline yayılan sektörel bir çeşitlilik

olmadığı ve özellikle geri kalmış yörelerde sektörel çeşitliliğe ilave olarak gerçek anlamda sektörel bir uzmanlaşmanın da bulunmadığı görülmektedir. Bu sonuçlar; demografik, ekonomik ve sosyal göstergelerle birlikte değerlendirildiğinde bölgeler arası gelişmişlik farklarının ülkemizde büyük boyutlara ulaştığı anlaşılmaktadır.

Coğrafi yoğunlaşma oranları incelendiğinde; imalat sanayinde hemen hemen yirmi üç alt sektörde İstanbul ve İzmir’de büyük bir yığınlaşma olduğu görülmektedir.

Ağaç ürünleri, gıda, metalik olmayan mineral ürünler imalatı, ana metal ve metal ürünleri dışındaki sektörlerde ülke geneline yayılmış belirgin bir çeşitlilik görülmemektedir.

Sektörlerin yığınlaştığı bölgeler ise İstanbul-Kocaeli-Ankara aksı ile İzmir’den Konya’ya kadar uzanan akstır. Samsun-Amasya-Tokat-Çorum ile Balıkesir-Çanakkale düzey iki bölgelerinde de bir yığınlaşma söz konusudur.

Aydın Bölgesi’nde tekstil ürünleri ve madencilik, Edirne Bölgesi’nde ise tekstil, deri ve radyo, televizyon, haberleşme teçhizatı sektörlerinde yığınlaşma görülmektedir.

Ülke genelinde yayılmış bulunan gıda sektöründe ön plana çıkan bölgeler ise; Doğu ve Orta Karadeniz bölgeleri, Manisa ve Konya, Şanlıurfa ve Diyarbakır illeridir.

Ülke geneline yayılmış sektörlerden biri olan ağaç ürünlerinde ön plana çıkan bölge Kocaeli ve Antalya bölgeleridir. Bu bölgeyi Karadeniz Bölgesi takip etmektedir.

Makine teçhizatı imalatında İzmir ile birlikte yığınlaşması en yüksek olan bölge Orta Anadolu’dur.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hemen hemen tamamında bölge içi sektör sıralamasında gıda sektörü ilk sırada yer almaktadır. Ağaç ürünleri, tütün ve madencilik sektörleri bölge içi sıralamalarda gıdayı takip etmektedir. Ancak Kars’ta deri sektörünün, Erzurum’da da mobilya sektörünün kısmen yığınlaştığı da görülmektedir.

Orta Anadolu’nun doğusu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde sektörel bir çeşitlilik olmadığı gibi, belirgin bir sektörel yığınlaşma da söz konusu değildir. Bu

bölgelerde önemli bir bitkisel üretim potansiyeli (Şanlıurfa-Diyarbakır bölgesi hariç) görülmemesine rağmen hayvancılık önem arz etmektedir. Ülke genelindeki küçükbaş hayvan varlığının önemli bir kısmı Kars-Mardin-Şanlıurfa aksında bulunmaktadır.

Şekil 17: Türkiye’de coğrafi yoğunlaşma gösteren imalat sanayi sektörlerinden örnekler

Kaynak: Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, “Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı” 2007

Yukarıda gösterilen harita da Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından “Bölgesel Rekabet Edebilirlik Operasyonel Programı” çerçevesinde hazırlanmış, Türkiye’de coğrafi yoğunlaşma gösteren sektörlerden bazıları ortaya koyulmuştur.

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yürütülen “Ulusal Kümelenme Politikasının Geliştirmesi” Projesi Mart 2007 tarihinde Avrupa Komisyonu’nun finansal desteği ile Türkiye’yi ulusal kümelenme politikasına sahip birkaç ülkeden biri haline getirme amacı ile başlatılmıştır. Bu belirtilen hedef çerçevesinde bu politikanın özünü teşkil edecek bir kümelenme stratejisi geliştirerek politikalarının etkin olarak uygulanması ve ulusal bazda yönetsel ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi sağlamaya çalışılmıştır.

Bu rapora göre, Türkiye’nin batı bölgelerindeki kümeler olan Ankara yazılım ve makine kümeleri, Marmara Bölgesi otomotiv kümesi, Eskişehir, Bilecik ve Kütahya’da seramik kümesi, Konya’da otomotiv yan sanayi kümesi, Denizli ve Uşak’ta ev tekstili kümesi, Muğla’da yat üretimi kümesi, Mersin’de işlenmiş gıda kümesi, İzmir’de organik gıda kümesi, Manisa’da elektrik elektronik ürünleri kümesi için stratejik yol haritaları hazırlanmıştır (www.clusterturkey.com/TR).

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

SERAMİK SEKTÖRÜ