• Sonuç bulunamadı

1. TERÖR VE TERÖRøZMøN EKONOMøK, SøYASAL VE SOSYO-

1.6. Dünyada ve Türkiye’de Terör Örgütleri

1.6.2. Türkiye’deki Terör Örgütleri

Türkiye uzun yıllar boyunca terörizmle mücadele etmiú olan bir ülkedir. Farklı ideolojilere sahip birçok terör örgütü Türkiye’de faaliyet göstermiútir. Emniyet Genel Müdürlü÷ü, Türkiye'de ''aktif durumda'' 12 terör örgütünün bulundu÷unu, bunlardan 4'ünün yasa dıúı sol, 3'ünün bölücü, 5'inin de dini motifli örgütler oldu÷unu belirtmektedir. Emniyet Genel Müdürlü÷ü Terörle Mücadele Daire Baúkanlı÷ı'nın yaptı÷ı araútırmaya göre, Türkiye'de ''aktif'' durumda olan 12 terör örgütü bulunuyor. Bunlar, Devrimci Halk Kurtuluú Partisi/Cephesi (DHKP/C), MKP (Maoist Komünist Partisi), TKP/ML - KONFERANS, Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) adlı yasa dıúı sol örgütler, PKK/KONGRA-GEL (Kürdistan Halk Kongresi-KHK), Kürdistan Devrim Partisi (PùK), Kürdistan Demokrat Partisi/Bakur

54

(PDK/Bakur)adlı bölücü örgütler ile Hizbullah, Hilafet Devleti (HD), øslami Büyük Do÷u Akıncılar Cephesi (øBDA/C), Tevhid-Selam (Kudüs Ordusu) ve El Kaide Terör Örgütü Türkiye Yapılanması adlı örgütlerden oluúuyor.55 Bunlardan en önemlileri bölücü bir terör örgütü olan PKK, Ermeni bir terör örgütü olan ASALA, Radikal øslamcı bir terör örgütü olan Hizbullah, DHKP-C ve øBDA-C’dir.

1.6.2.1. Kürdistan øúçi Partisi (PKK)

1978 yılında Abdullah Öcalan tarafından kurulan PKK, Türkiye’nin güneydo÷u ve do÷usunda özerk bir Kürdistan devleti kurmayı amaçlayan úiddet yanlısı ayrılıkçı bir terör örgütüdür. PKK 'nın ideolojik yapısı Marksist Leninist Kürtçülük'tür.

Yasadıúı PKK örgütü, Türkiye’nin Do÷u ve Güneydo÷u Anadolu Bölgelerinde bulunan pek çok ili, Kuzey Irak, kuzeydo÷u Suriye ve Kuzeybatı øran topraklarının bir bölümünü de içine alacak úekilde ba÷ımsız, birleúik, demokratik bir Kürdistan kurmayı amaçlamaktadır. Ancak hemen belirtmekte yarar vardır ki, temel mücadele alanı Türkiye olarak seçilmiútir. Elbette mücadelenin oturtuldu÷u Marksist-Leninist çizgi kurulacak devletin niteli÷ini de belirleyecektir.56

Örgüt terör eylemlerini meúruiyet kazandırmak amacıyla Marksizm dayana÷ı ardında gerçekleútirmiútir. Buna ba÷lı olarak da söylemlerini sınıflar arası eúitsizlik ve sömürü düzeni etrafında geliútirmiútir. Sömürü düzeninde genel olarak burjuvaziyi ve Kürt halkını ezdi÷i ve onlara eúit úekilde davranmadı÷ı iddiasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlamaktadır.

PKK So÷uk Savaú döneminde kurulmuú ve Ortado÷u’daki bölgesel geliúmelerle uluslar arası nitelik kazanmıútır. PKK terör örgütü dünya kamuoyunda destek bulabilmek için siyasi propaganda çalıúmalarını yo÷unlaútırmakta; dünya kamuoyuna sorunun çözümünde sadece kendisinin yetkili oldu÷unu, sözde Kürt ulusal hareketini onun yönetti÷ini ve Türkiye’nin güneydo÷usunda gerçekten bir

55 “Türkiye’de kaç terör örgütü var?”

http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2007/Aralik/24/Haber_307314.aspx, 15 Mayıs 2008.

56

sıcak iç savaúın yaúandı÷ını, kendisini demokratik iç vasıtalarla savunamadı÷ı için bu yola baúvurdu÷unu kabul ettirmeye çalıúmaktadır.57

PKK ile iliúki içinde bulunan ülkelerden pek ço÷u giriúti÷i terör eylemleri nedeniyle bizim terörist grup olarak nitelendirdi÷imiz ve di÷er ülkelerin de böyle tanımlamasını istedi÷imiz ayrılıkçı örgütü Kürt halkının kurtuluúu için savaúan bir kurtuluú hareketi olarak görme e÷ilimindedirler. Amnesty International da PKK’yı bir terör örgütü de÷il, gerilla örgütü olarak görmektedir.58

Bu durum terörizmin ortak bir tanımının neden yapılamadı÷ına iyi bir örnek teúkil etmektedir. PKK Türkiye için bir örgütü iken, birçok devlet tarafından gerilla olarak görülmekte ve de÷erlendirilebilmektedir. Uluslar arası arenada PKK’nın terör eylemleri de bir ba÷ımsızlık mücadelesi olarak görülebilmektedir. Burada ortaya çıkan anlaúmazlı÷ın nedeni ise elbette söz konusu olan ülkelerin çıkarlarıdır. Bu nedenlerden dolayı PKK’ya yıllarca Avrupa, Amerika ve Ortado÷u ülkeleri tarafından destek sa÷lanmıútır.

PKK kuruldu÷u günden bu yana Türkiye’de birçok úiddet eylemi gerçekleúmiútir. O günden bu yana Türk Silahlı Kuvvetleri terörizm ile mücadele etmektedir. Aradan geçen uzun yıllar PKK’nın güç kaybetmesine neden olmakla beraber, birçok Türkiye Cumhuriyeti vatandaúı da hayatını kaybetmiútir. Bu rakamın 30 bin civarında oldu÷u tahmin edilmektedir.

PKK olayında 1998 yılı bir dönüm noktasıdır, zira Türkiye Ekim 1998’de Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkartılmasını sa÷lamıú, ardından Rusya, øtalya, Yunanistan rotasında süren takip 15 ùubat 1999’da Kenya’da son bulmuútur. ømralı Adası cezaevinde sonuçlanan Öcalan’ın yakalanma ve yargılama sürecinde úiddet olayları Türkiye’de ve de÷iúik ülkelerde artarak sürmüútür. 59

1999 yılında örgüt cezaevindeki Öcalan’ın talimatlarıyla yeni kararlar almıúlardı. Öcalan’ın talimatıyla silahlı mücadelenin durdurulması, silahlı güçlerin 57 Zafer, a.g.e.,s.38. 58 Tacar, a.g.e.,s.96. 59 Demirel, a.g.e., s.293.

uygun alanlara çekilmesi ve siyasi mücadelenin ön plana çıkartılması kararı alınmıútı. Öcalan, 1 A÷ustos 1999'da ateúkesin sürdürülmesini ve silahlı güçlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Sınırları'nın dıúına çekilerek, sembolik barıú gruplarının iyi niyetin bir göstergesi olarak Türkiye Cumhuriyetine gelmelerini ister.

PKK, 2002 yılında misyonunu tamamladı÷ı gerekçesiyle kendisini feshetmiú ve yerine Kürdistan Demokratik ve Özgürlük Kongresi KADEK'i kurmuútur. Örgütün amblemi pankürt hareketinin sembolü olan sarı güneú içerisinde kızıl yıldızdır. Kızıl yıldız Marksist yönü iúaret etmesine karúın asıl simgeledi÷i PKK’nın etnik kimlik ve kuruluú ideolojisine sadakatidir.

KADEK amacını, “Kürt ulusal sorununu çözmek, tüm parçalardaki çözümü ve ulusal birli÷i demokratik Ortado÷u birli÷i hedefi temelinde yürüterek tüm Kürtlerin birlikteli÷iyle birlikte demokratik sosyalizme do÷ru ilerlemektir” úeklinde açıklamaktadır.60 KADEK, PKK ile aynı amacı taúıdı÷ını ancak farklı yöntemlerle hareket edece÷ini bildirmiútir.

2005 yılı baz olarak alındı÷ında, PKK faaliyetleri 1990'ları yakalayamayacak kadar düúük yo÷unlukta sürmektedir. 1993 yılında PKK'nın Türkiye da÷ kadrolarına karúı baúlayan operasyonlar ile Türkiye içerisinde bulunan silahlı gücü kırılmıú ve teröristlerin Suriye'deki kamplara kaçması sa÷lanmıútır. Türkiye'nin bu askeri baúarıyı siyasal düzlemde de göstererek gerçekleútirdi÷i özgürlükçü açılımlar sayesinde, örgüt, halktan az da olsa aldı÷ı deste÷i kaybetmeye baúlamıútır.

1.6.2.2. Ermenistan Kurtuluúu øçin Ermeni Gizli Ordusu (ASALA)

1975-1985 yılları arasında faaliyet gösteren Ermeni silahlı örgüttür. 1915 yılındaki sözde Ermeni soykırımını kabul ettirmek için çalıúmıútır. Ermenilerin kendilerine verilen bütün haklara ra÷men terör eylemlerine giriúerek Türkiye’nin bölünmesi için uluslar arası arenada faaliyet gösterdi÷i bilinmektedir.

60

Kendisine Marksist-Leninist bir çizgi belirleyen ve 1975 yılında ortaya çıkan bu örgüt silahlı mücadele ile propaganda unsurlarını kullanarak, faúist olarak niteledikleri Türkiye Cumhuriyeti’nin Do÷u Anadolu Bölgesi’nde ba÷ımsız Ermenistan devletinin kurulmasını amaçlamaktadır.

Baúlangıcı aslında 1800’lü yıllara kadar uzanan ancak 1975 yılından baúlayarak ASALA terör örgütünün eylemleri ile Türk kamuoyunun gündemine giren Ermeni sorununun temelinde tarihi bir hesaplaúmanın yattı÷ı ve bu hesabın önce terörize edildi÷i sonra da siyasileútirildi÷i açıktır. Bu ba÷lamda de÷erlendirildi÷inde daha önce de belirtti÷imiz gibi Ermeni terörünü devlete karúı terörün öç almacıyla amacıyla gerçekleútirilen terör kategorisine yerleútirebiliriz.

ASALA'nın, Türkiye'nin dıúarıdaki diplomatik temsilcilerine yaptı÷ı saldırılar, 22 Ekim 1975 de Türkiye'nin Avusturya Büyükelçisi Danıú Tunalıgil'in Viyana da öldürülmesi ile baúlamıútır. Sadece iki gün sonra, 24 Ekim'de Fransa Büyükelçisi øsmail Erez ve úoförü Talip ùener, Paris de öldürüldü. Saldırıyı ASALA üstlendi. 1978 Kasım'ında, ASALA, "batılı emperyalist devletler, Siyonizm, ve Türkiye'deki faúist rejimle" iliúkilerini sürdüren tüm devletlere yönelik bir deklarasyon yayınlayarak bu hedeflere de saldırmaya baúlamıútır.61

10 yıl boyunca toplam 21 ülkede 110 silahlı eylem gerçekleútirmiú ve 42 Türk diplomatını öldürmüútür. Fransa ve Yunanistan ASALA'nın üsleri olmuútur. Paris'te Türk Hava Yollarını bombalayan örgüt üyelerine 30 ay ceza verilmiú, ancak 1983 Temmuz'unda gerçekleúen Orly Havaalanı katliamında 8 kiúiyi öldürüp 52 kiúiyi yaralayan ASALA, Avrupa tarafından da bir terör örgütü olarak kabul edilmiútir. Bunun üzerine bir basın toplantısı düzenleyerek artık PKK ile iúbirli÷i yapacaklarını ilan etmiúlerdir.

ASALA bu amaç do÷rultusunda 1970’li yıllarda Türk diplomatlarına karúın bir dizi silahlı saldırı eylemine giriúmiútir. Terör örgütünün yeni stratejisi suikastlardan çok uyuúturucu kaçakçılı÷ında Türkleri kullanarak dünyada Türkiye

61

Yücel Acer, Terörizm kavramı Açısından Ermeni Terörü ve Genel Nitelikleri, usakgundem.com, 06 Mart 2008.

aleyhine kampanya baúlatmak ve bunun ötesinde ihraç mallarını baltalayarak bozulmasına yol açmaktır. Böylece ASALA ekonomik saldırıya geçmiútir.62

ASALA terör eylemlerine son vermiú olmakla beraber, Ermeni meselesi Türkiye için hala çözülmesi gerek bir sorun teúkil etmektedir. Güçlü bir lobiye sahip olan Ermeniler, birçok ülke de Türkiye’nin Ermeni soykırımı yaptı÷ı iddiasını kabul ettirme çabası içerisindedirler. Bunun son örne÷ini de Fransız Hükümeti’nin onayladı÷ı Ermeni Soykırımı Yasası’nda görmekteyiz.

1.6.2.3. Allah’ın Partisi (Hizbullah)

øsmi Kur’an-ı Kerim’den alınan Hizbullah kelimesi, Allah taraftarı, Allah’ın yanında olanlar anlamını, genel manada da bütün Müslümanları kapsamaktadır. Kelime siyasi parti olarak kullanılmasının etkisiyle Allah’ın Partisi olarak tercüme edilmektedir. Örgütün úu anki liderinin Hassan Nasrullah oldu÷u bilinmektedir.

Hizbullah, 1973 yılında Kum kentinde Muhammed Gaffari tarafından kuruldu. Gaffari, ùah rejimi tarafından tutuklandı ve cezaevinde öldürüldü. Örgüt, Humeyni’nin iktidara gelmesinden sonra Muhammed Gaffari’nin o÷lu Hadi Gaffari tarafından yaúatıldı. Hizbullah øran øslam Cumhuriyeti kurulduktan sonra kısa sürede 75 silahlı militana sahip güçlü bir örgüt haline geldi.63

Hizbullah Lübnan'da bulunan, hem sivil hem de askeri kanadı olan ùii inançlı siyasi bir partidir. 1982 yılında øsrail'i, o zamanlar iúgal etmekte oldu÷u Güney Lübnan'dan çıkartmak amacıyla kurulmuútur. Ayetullah Humeyni taraftarlarının øran'daki devrimini bölgede yayma amacını da taúıyordu.

Esas itibariyle Hizbullah örgütünün oluúmasında ve ùii toplumunun radikalleúmesinde üç olay belirleyici olmuútur. Bunlar; Lübnan ùii dini liderinin ortadan kaybolması, øsrail’in Lübnan’ı 1978 ve 1982’de iúgali ve øran øslam

62 Faruk Sükan, øhanetin Mirası, østanbul: Alio÷lu Yayınevi, 1985, s. 69. 63

Fatih Polat, U÷ur Mumcu ve politik cinayetler , http://www.evrensel.net/06/01/25/kose.html, 13 Haziran 2008.

Cumhuriyeti’nin kurulmasıdır. En son etken Lübnan’daki ùii toplumunun politik olarak tek bir lider altında toplanmasında temel bir etkendir.64

Hizbullah ideolojik dini temelli bir örgüt olma özelli÷i taúımaktadır. Haúúaúinler ile baúlayan ideolojik dini temelli terör örgütlerinde, yapının bu kadar güçlü olmasının en önemli nedeni, militanların tamamen inançları için bu örgüte girmeleridir. Militanlar ço÷unlukla örgütten maddi de÷il sadece manevi bir kazanım elde etmeyi beklemektedirler. Öyle ki, bu militanlar yer geldi÷inde kendilerini de canlı bomba olarak kullanarak amaçlarına ulaúmaya çalıúmaktan hiç çekinmemektedirler.

Örgüt 1983 ile 1985 arası Batılı ve øsrail güçlerine karúı art arda eylemler gerçekleútirdi. Humeyni 1983’te Amerika’dan øsrail’in Lübnan’daki iúgaline son vermesini isteyince, Beyrut’ta patlayıcı yüklü kamyonun infilak etmesi sonucu, 241 Amerikalı ve 58 Fransız askeri öldü. Bu eylem Hizbullah’ın geliúip büyümesinde bir çı÷ır açtı.

Güneydo÷u'da tek hâkim güç olmak isteyen Hizbullah, bunun için önce PKK’yı temizleme kararı aldı. Ardından halkı devlete karúı ayaklandırarak úeriat devleti kurmayı planlıyordu.65 Hizbullah’ın Türkiye’de faaliyet gösteren çok sayıda yandaúı østanbul, Adapazarı, Ankara, Diyarbakır ve Batman’da silahlarıyla birlikte yakalandı. Örgüt özellikle güneydo÷uda PKK’ya alternatif olarak kendini kabul ettirdi. Gazeteci U÷ur Mumcu’nun Ankara’da öldürülmesi olayına Hizbullah’ın adı karıúmıú, ancak o zamanki örgüt lideri Hüseyin Musavi Bekaa’da yaptı÷ı açıklamada olayla ilgilerinin bulunmadı÷ını söylemiútir.66

Hizbullah'ı yaratan øran'ın yanı sıra Suriye, Libya ve Sudan'ın da örgütle iliúkileri oldu÷u biliniyor. Hizbullah tedhiú eylemlerini Kanada'dan Fildiúi Sahili'ne Afganistan'dan øngiltere'ye dek yaymıú durumda. Örgütün yaygın olarak eylemler düzenledi÷i bir di÷er ülke de Türkiye. Hizbullah'ın uluslararası eylemlerinde, øran elçilik yetkililerinden destek aldı÷ı savunuluyor. Hizbullah'ın, Filistin'de Hamas, 64 Öztürk, a.g.e.,s.248. 65 Cumhuriyet Gazetesi, 20.01.2000. 66 Demirel, a.g.e.,s.73.

Cezayir'de øslami Selamet Cephesi gibi köktendinci örgütlerle de ba÷lantısı bulunuyor.

1.6.2.4. Devrimci Halk Kurtuluú Partisi Cephesi (DHKP-C)

Devrimci Halk Kurtuluú Partisi DHKP-C Marksist-Leninist kökenli bir ideolojiye sahiptir. 30 Mart 1994 tarihinde Devrimci-Sol örgütünün partileúme kararı alması ile kurulmuútur.67 Örgüt silahlı mücadele ile Türkiye'de Demokratik Halk øktidarı'nı kurmayı amaçlamaktadır. Dünya terör örgütleri listesinde yer alan DHKP- C ve ABD ve NATO’ya karúıdır. Türkiye’nin Batı emperyalizminin etkisi ve kontrolü altında oldu÷unu, sömürüldü÷ünü savunmakta ve bu sistemi úiddete baúvurarak yıkmayı hedeflemektedir.

Gerek kurulduktan sonra Devrimci Halk Kurtuluú Partisi (DHKP) ve Devrimci Halk Kurtuluú Cephesi (DHKC) adı altında, gerekse önceki ismi olan DEV-SOL adıyla birçok terör eylemi gerçekleútirmiútir. Bunlar içerisinde en önemlisi 9 Ocak 1996 tarihinde Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı’yı öldürmeleridir.

Faaliyetlerini legal ve illegal olarak iki ana bölüme ayıran DHKP/C terör örgütü, illegal alandaki faaliyetlerini cephe (DHKC) ve parti (DHKP) olarak yürütmektedir. Cephe faaliyeti adı altında silahlı propaganda faaliyetleri yürüten örgüt bu amaçla 1980 öncesinde “Faúist Teröre Karúı Silahlı Mücadele Birlikleri (FTKSMB), 1980 sonrasında “Silahlı Devrim Birlikleri (SDB), 1994’ den sonra ise “Silahlı Propaganda Birlikleri (SPB)” ve buna ba÷lı olarak “Kır ve ùehir SPB” adı altında bir yapılanmaya gitmiútir. Ayrıca son dönemlerde örgütün silahlı kanadı SPB’leri haricinde ve farklı bir yapıya sahip özellikle úehir merkezlerinde faaliyet göstermek üzere “Milis Örgütlenmesi” adı altında yeni bir yapılanmayı hayata geçirmiútir.68 67 http://tr.wikipedia.org/wiki/Devrimci_Halk_Kurtulu%C5%9F_Partisi-Cephesi 68 http://www.terorveguvenlik.net/index.php?option=com_content&task=view&id=23&Itemid=64

Sabancı suikastının ardından Belçika’da yargılanan örgüt lideri Dursun Karataú'ın da aralarında bulundu÷u DHKP-C üyeleri beraat etti. Sabancı suikastı firari sanıklarından Fehriye Erdal da sadece iki yıl hapis, 1230 avro para cezasına çarptırıldı. Mahkemenin gerekçeli kararında, savcılı÷ın, DHKP-C'nin bir terör örgütü, sanıklarınsa terör örgütü üyesi olduklarını, bir çete veya suç örgütünün söz konusu oldu÷unu somut verilerle kanıtlayamadı÷ı belirtildi. Mahkemece müdahil taraf olan Türk Devleti'nin de iddia ve kanıtları yetersiz bulundu.69 Görüldü÷ü gibi, çalıúmanın baúlarında sözünü etti÷imiz terör ve terörizm kavramlarında ortak bir tanımın yapılamamasının sonuçlarından biri olarak bu suikastın sorumlusu olan DHKP-C örgütü bir terör örgütü olarak nitelendirilmemiútir.

1.6.2.5. øslami Büyük Do÷u Akıncılar-Cephesi (øBDA-C)

øslami Büyük Do÷u Akıncılar Cephesi Necip Fazıl Kısakürek’in "BÜYÜK DOöU" fikriyatından etkilenerek ortaya çıktı÷ı iddia edilen, Osmanlı Devleti modelinde federatif yapılı bir øslam Devleti kurulması amacını güden ve bu amaç do÷rultusunda silahlı mücadele yöntemini benimseyen terör örgütüdür.70

Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan irticanın bir parçasını oluúturan, 1970'li yıllardan beri radikal øslami faaliyetler içerisinde oldu÷u bilinen Salih øzzet Erdiú'in liderli÷ini yaptı÷ı örgüt, 1989 yılında Ankara ve østanbul'da yapmıú oldu÷u korsan gösteriler ile adını duyurmuútur. Örgütün en bariz vasıfları; radikal dini düúünceleri taúımakla birlikte sünni anlayıú içerisinde, øran yanlısı úii hareketlere karúı cephe alması, hatta kendinden baúka hemen hemen her türlü øslami oluúuma tepki göstererek onları alabildi÷ine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne karúı çıkmasıdır.

øBDA-C Türkiye’nin laik sistemini meúru görmemekte, laik ve anayasal düzeni yıkmak istemektedir. Onun yerine dini kuralları ve kanunları önce Türkiye’de sonra da tüm dünyada yaymayı hedeflemektedir. Bu amaçlar do÷rultusunda sivil halka úiddet uygulamaktadır. øBDA-C’nin El-Kaide ile aynı ideolojik amaçları

69

http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=246880, (8 ùubat 2008).

70

paylaútı÷ı söylenebilir.71 Hatta 20 Kasım 2003 tarihinde østanbul Taksim ve Levent’te düzenlenen terörist saldırılarda El-Kaide ile ortak bir eylem düzenledikleri de öne sürülmektedir.

Örgütün en önemli faaliyeti basın-yayın alanındadır. Açmıú oldukları kitapevleri ve yayın organları vasıtası ile taban kazanmakta ve bunların teorik olarak e÷itimlerini ve eylemlere hazırlanmalarını büyük ölçüde yine yayın organları ve belli ölçüde de kitapevleri çevresinde gerçekleútirmektedirler.72 Örgüt, kamuoyunun dikkatini çeken eylemlerle sık sık gündeme gelmesine ra÷men, sergiledi÷i görüntünün aksine geniú bir tabana sahip de÷ildir.

øBDA-C hafife alınacak bir terör örgütü de÷ildir, ancak örgüt liderinin hapiste olması ve örgütün hiyerarúik bir yapılanmasının olmaması nedeniyle örgütün gelece÷i úüphelidir denebilir.

71 Matthew La Rocque, “In the Spotlight: The Great East Islamic Raiders Front (IBDA-C)”,

http://www.cdi.org/program/issue/document.cfm?DocumentID=2535&IssueID=56&StartRow=1&Lis tRows=10&appendURL=&Orderby=DateLastUpdated&ProgramID=39&issueID=56

72