• Sonuç bulunamadı

11 eylül 2001 terör saldırısına ilişkin gazete yazı türlerinin içerik analizi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "11 eylül 2001 terör saldırısına ilişkin gazete yazı türlerinin içerik analizi"

Copied!
168
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TC

KOCAELø ÜNøVERSøTESø * SOSYAL BøLøMLER ENSTøTÜSÜ

11 EYLÜL 2001 TERÖR SALDIRISINA øLøùKøN GAZETE YAZI

TÜRLERøNøN øÇERøK ANALøZø

YÜKSEK LøSANS TEZø

EBRU TURANLI

ANABøLøM DALI

: GENEL GAZETECøLøK

PROGRAMI

: GAZETECøLøK

(2)

T.C.

KOCAELø ÜNøVERSøTESø * SOSYAL BøLøMLER ENSTøTÜSÜ

11 EYLÜL 2001 TERÖR SALDIRISINA øLøùKøN GAZETE YAZI

TÜRLERøNøN øÇERøK ANALøZø

YÜKSEK LøSANS TEZø

EBRU TURANLI

ANABøLøM DALI : GENEL GAZETECøLøK

PROGRAMI : GAZETECøLøK

DANIùMAN: PROF. DR. FÜSUN ALVER

(3)

øÇøNDEKøLER øÇøNDEKøLER...I ÖZET………..IV ABSTRACT………...VI KISALTMALAR……….VIII TABLO LøSTESø………IX GøRøù………1

1. TERÖR VE TERÖRøZMøN EKONOMøK, SøYASAL VE SOSYO- PSøKOLOJøK TEMELLERø 1.1. Terör ve Terörizm Kavramları... 6

1.2. Terörizmin Tarihsel Geliúimi...12

1.3. Terörizm ve Anarúizm...14

1.4. Terörizmin Ekonomik, Siyasal ve Sosyo-Psikolojik Temelleri...17

1.4.1. Terörizmin Ekonomik Temelleri...18

1.4.2. Terörizmin Siyasal Temelleri...20

1.4.3. Terörizmin Sosyo-Psikolojik Temelleri ...21

1.5. Terörün Türleri...23

1.5.1. Devlet Terörü ...23

1.5.2. Devlete Karúı Terör ...26

1.5.2.1. Siyasi Sistemi Yıkmaya Yönelik Terör ...27

1.5.2.2. Ayrılıkçı Akımlar ve Terör...27

1.6. Dünyada ve Türkiye’de Terör Örgütleri...28

1.6.1. Dünyadaki Terör Örgütleri ...29

1.6.1.1. ørlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA)...29

1.6.1.2. Bask Ülkesi ve Özgürlü÷ü Örgütü (ETA)...31

1.6.1.3. Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF)...33

1.6.1.4. Kızıl Tugaylar (BR) ...34

1.6.2. Türkiye’deki Terör Örgütleri ...35

1.6.2.1. Kürdistan øúçi Partisi (PKK)...36

(4)

1.6.2.3. Allah’ın Partisi (Hizbullah) ...40

1.6.2.4. Devrimci Halk Kurtuluú Partisi Cephesi (DHKP-C) ...42

1.6.2.5. øslami Büyük Do÷u Akıncılar-Cephesi (øBDA-C) ...43

2. DOöU-BATI ÇATIùMASI VE ÇATIùMANIN NEDENLERø 2.1. Tarihsel Süreçte Do÷u-Batı Çatıúmaları...45

2.2. Küreselleúme Kavramı ve Küreselleúme Sürecinde Do÷u-Batı Çatıúmaları...49

2.2.1. Küreselleúme Kavramı...50

2.2.2. Küreselleúme Sürecinde Çatıúmanın Ekonomik Boyutu...54

2.2.3 Küreselleúme Sürecinde Çatıúmanın Siyasi Boyutu...58

2.2.4. Küreselleúme Sürecinde Çatıúmanın Sosyo-Kültürel Boyutu ...61

2.3. 11 Eylül 2001 Terör Eylemi ve Ardından Yaúanan Geliúmeler ...64

2.3.1. 11 Eylül 2001 Terör Eyleminin Olası Sorumlu Aktörü Usame Bin Ladin.. 70

2.3.2. 11 Eylül 2001 Terör Eyleminin Siyasi, Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Sonuçları...72

3. 11 EYLÜL 2001 TERÖR EYLEMø VE ARDINDAN YAùANAN GELøùMELERLE øLGøLø GAZETE YAZI TÜRLERøNøN ANALøZø 3.1. Araútırmanın Amacı ...77

3.2. Araútırmanın Kapsamı, Objesi ve Yöntemi...80

3.3. Elde Edilen Bulgular ...81

3.3.1. 11 Eylül Terör Eylemi ve Ardından Yaúanan Geliúmelerle ølgili Haberlerin Kantitatif (Niceliksel) Analizi ... ……….81

3.3.2. 11 Eylül Terör Eylemi ve Ardından Yaúanan Geliúmelerle ølgili Haberlerin Kalitatif (Niteliksel) Analizi...90

3.3.2.1. Haberlerin øleti Analizi ...90

3.3.2.2. Haber Kaynaklarının Temsili ve øletileri Analizi ...99

3.3.3. 11 Eylül 2001 Terör Eylemi ve Ardından Yaúanan Geliúmelerle ølgili Basında Çıkan Köúe Yazılarının Analizi………....120

3.3.3.1. Hürriyet Gazetesi Köúe Yazarlarının Niceliksel Analizi ...121

3.3.3.2. Hürriyet Gazetesi Köúe Yazılarının Niteliksel Analizi...124

3.3.3.3. Zaman Gazetesi Köúe Yazılarının Niceliksel Analizi………….126

(5)

3.3.3.5. Cumhuriyet Gazetesi Köúe Yazılarının Niceliksel Analizi…….132

3.3.3.6. Cumhuriyet Gazetesi Köúe Yazarlarının Niteliksel Analizi...136

3.4. Elde Edilen Bulguların De÷erlendirilmesi...138

SONUÇ ...144

YARARLANILAN KAYNAKLAR...148

(6)

Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Genel Gazetecilik Ana Bilim Dalı

Yüksek Lisans Programı

11 EYLÜL TERÖR SALDIRISINA øLøùKøN GAZETE YAZI TÜRLERøNøN øÇERøK ANALøZø

ÖZET

11 Eylül 2001 tarihinde New York’ta Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen terör eylemi dünya tarihinin en büyük terör olaylarından birisi olarak de÷erlendirilmektedir. So÷uk Savaúın bitmesiyle birlikte dünya siyasetine yön veren, ordusuyla ve ekonomik gücüyle rakipsiz kalan, süper güç ABD, ilk kez topraklarında saldırıya u÷ramıútır. ABD tarafından eylemi ABD’nin Afganistan’ın Rusya iúgali sırasından destekledi÷i Afganlı mücahitlerden biri olan Usame Bin Ladin’in gerçekleútirdi÷i iddia edilmiútir. Terör eylemi ile birlikte varolan Do÷u-Batı çatıúması tezi tekrar ortaya atıldı ve øslam Uygarlı÷ı’nın Batı’ya ve Batı’nın sahip oldu÷u de÷erlere düúman oldu÷u ifade edilmeye baúlanmıútır. 11 Eylül 2001 terör eylemi ABD için önemli bir fırsat oluúturmuútur. ABD, Sovyetler Birli÷i’nin ardından yeni düúmanını yaratmıú ve øslam Uygarlı÷ı’nı dünya kamuoyu önünde hedef göstermiútir. Batı’ya göre øslam Uygarlı÷ı ile Batı Uygarlı÷ı çatıúmaktadır.

Batı’nın Do÷u üzerinde kurmuú oldu÷u ekonomik, siyasi ve kültürel hegemonya iki dünya arasındaki çatıúmanın asıl kayna÷ını oluúturmaktadır. Küreselleúme ile birlikte zengin ve fakir ülkeler arasındaki ekonomik eúitsizlikler daha fazla artmıútır. Bu ülkelerin ekonomik anlamdaki yetersizlikleri onları geliúmiú ülkelere siyasi anlamda da ba÷lamaktadır. Batı sahip oldu÷u de÷erleri en üstün ve ideal de÷erler olarak tanımlamakta, küreselleúmeyi ekonomik, siyasi ve kültürel olarak tüm boyutları ile dünyaya ihraç etmektedir.

Araútırma kapsamında 11 Eylül 2001 terör eyleminin ardından ideolojik olarak farklı görüúlere sahip olan Hürriyet, Zaman ve Cumhuriyet gazetelerindeki

(7)

haberler ve köúe yazıları analiz edilmiútir. Gazetelerde yer alan haberlerin iletilerinin analizi, haber aktörlerinin iletilerinin analizi ve köúe yazıları analiz edilerek 11 Eylül 2001 terör eyleminin ve ardından yaúanan geliúmelerin kamuoyuna ne úekilde iletildi÷i, terör eylemi ile øslam dini arasında nasıl bir ba÷lantı kuruldu÷u, eylemin olası nedenlerinin neler oldu÷u, eylemin yol açtı÷ı ve yol açması olası sonuçları, olayın Türkiye, ABD, AB ülkeleri ve Müslüman ülkeler açısından siyasal, ekonomik, sosyo-kültürel anlamlarda önemi ve taúıdı÷ı anlam belirlenmeye çalıúılmıútır.

Tezi Hazırlayan : Ebru TURANLI

Tez Danıúmanı : Prof. Dr. Füsun ALVER

Tez Kabul Tarihi ve No :

Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Füsun ALVER, Prof. Dr. Hülya YENGøN, Yrd. Doç. Dr. Betül PAZARBAùI

(8)

Kocaeli University Institute of Social Sciences Department of General Journalism

Master’s Degree Program

CONTENT ANALYSIS OF TYPES OF NEWSPAPER ARTICLES RELATED TO 11 SEPTEMBER TERROR ATTACK

ABSTRACT

The terrorist attack on the World Trade Centre in New York on 11 September 2001 is considered to be one of the worst terrorist attacks in the world history. The USA, the super power shaping the politics after the cold war, without a rival with its army and economical power, was attacked on its own soils for the first time. It was claimed by the USA that the attack was made by Osama Bin Laden, one of the Afghan mujahids that the USA supported during the Russian invasion of Afghanistan. The thesis about the east-west conflict was again put forward with the terror attack and it was started to be stated that Islam Civilization became an enemy of the West and the values of the West. 11 September Terror Attack created an important opportunity for the USA. The USA created its new enemy after the Soviet Union and targeted Islam Civilization before the world public opinion.

Economical, political and cultural hegemony of the west over the east appeared to be the main reason for the conflict between the two worlds. Along with the globalization, economical inequities between the rich and poor countries have increased more. Economical insufficiencies of these countries also make them dependent on the developed countries politically. The west defines the values it has as the most superior and ideal values and exports globalization with its all dimensions, economically, politically and culturally, to the world.

Within the scope of the research, following the 11 September 2001 terror attack, news and columns in the newspapers Hürriyet, Zaman, and Cumhuriyet, which have different ideological views, were analyzed. With the analysis of the news

(9)

messages in the newspapers, analysis of news actors' messages and analysis of columns, it was tried to be determined how the 11 September terror attack and the post-attack developments were delivered to the public, what kind of connection was made between the terror attack and the Islam religion, what were the possible reasons for the attack, the results and the possible results of the attack, and the political, economical, socio-cultural importance of the event for Turkey, the USA, the EU countries and Muslim countries and the meaning it carries were studied.

Tezi Hazırlayan : Ebru TURANLI

Tez Danıúmanı : Prof. Dr. Füsun ALVER

Tez Kabul Tarihi ve No :

Jüri Üyeleri : Prof. Dr. Füsun ALVER, Prof. Dr. Hülya YENGøN, Yrd. Doç. Dr. Betül PAZARBAùI

(10)

KISALTMALAR

ABD : Amerika Birleúik Devletleri

ASALA : Ermenistan Kurtuluúu øçin Ermeni Gizli Ordusu

BR : Kızıl Tugaylar

DHKP-C : Devrimci Halk Kurtuluú Partisi Cephesi

ETA : Bask Ülkesi ve Özgürlü÷ü Örgütü

IRA : ørlanda Cumhuriyet Ordusu

øBDA-C : øslami Büyük Do÷u Akıncılar-Cephesi

NATO : Kuzey Atlantik Paktı Örgütü

PKK : Kürdistan øúçi Partisi

RAF : Kızıl Ordu Fraksiyonu

(11)

TABLO LøSTESø

Tablo 1: 11 Eylül Terör Saldırısı øle ølgili Haberlerin Sayısı………...78

Tablo 2: Gazete Yazı Türü………...79

Tablo 3: Gazete Yazı Türünün Yer Aldı÷ı Sayfa………..79

Tablo 4: Haberin Sayfa øçindeki Yeri………....80

Tablo 5: Haberin Üretildi÷i Haber Organizasyonu………....80

Tablo 6: Haberde Ana Baúlı÷ın Özellikleri………...88

Tablo 7: Haberde Ana Baúlı÷ın Özelli÷i………...89

Tablo 8: Haberde Ana Baúlı÷ın Metinle øliúkisi………...89

Tablo 9: Haberde Ana Baúlı÷ın øçeriksel Özellikleri………... 89

Tablo 10: Metinde Resim Kullanımı………...89

Tablo 11: Kullanılan Resim Türleri………...90

Tablo 12: Foto÷rafın Sayfa øçindeki Yeri………...90

Tablo 13: Foto÷rafın Üretildi÷i Haber Organizasyonu………...90

Tablo 14: Foto÷rafın Rengi………...91

Tablo 15: Foto÷rafların øçerik Özelli÷i………...91

Tablo 16: Foto÷rafın Metinle øliúkisi………...92

Tablo 17: Bir Foto÷rafta Yer Alan Haber Aktörlerinin Sayısı………...92

Tablo 18: Foto÷raf Alt Yazısının øçeri÷i………...92

Tablo 19: Haberin konu içeri÷i ………...93

Tablo 19.1: Haberin konu içeri÷i: Siyasi ………...93

Tablo 19.2: Haberin konu içeri÷i: Ekonomi ……….. ...94

Tablo 19.3: Haberin konu içeri÷i: Sosyal ve kültürel ………...94

Tablo 19.4: Haberin konu içeri÷i: Terör……….………...94

Tablo 20: Olayın içeri÷i………...94

Tablo 21: Düúmanın tasarlanması………...95

Tablo 22: Batı Medeniyetinin tasarlanması...96

Tablo 22.1: Batı Medeniyetinin tasarlanması: Siyasi...96

Tablo 22.2: Batı Medeniyetinin tasarlanması: Ekonomik...97

Tablo 22.3: Batı Medeniyetinin tasarlanması: Sosyal/kültürel/dinsel...97

Tablo 23: øletilerin içeri÷i...98

Tablo 24: Biz/Öteki vurgulaması...98

Tablo 25: Haber Kayna÷ı Kullanımı...99

Tablo 25.1: Haber Kayna÷ı: Devlet Baúkanları...100

Tablo 25.2: Haber Kayna÷ı: Bakanlar...101

Tablo 25.2.1: Haber Kayna÷ı: ABD’li Hükümet Temsilcileri...101

Tablo 25.2.2: Haber Kayna÷ı: AB Ülkelerinin Bakanları...102

Tablo 25.2.3: Haber Kayna÷ı: Türk Bakanlar...103

Tablo 25.2.4: Haber Kayna÷ı: Müslüman Ülkelerin Bakanları...103

Tablo 25.3: Haber Kayna÷ı: Muhalefet Partisi Temsilcileri...104

Tablo 25.4: Haber Kayna÷ı: Siyasi Aktörler...104

Tablo 25.5: Haber Kayna÷ı: Terör Örgütü Üyeleri...105

Tablo 25.6: Haber Kayna÷ı: Terör Uzmanları...105

Tablo 25.7: Haber Kayna÷ı: Ekonomi Uzmanları...106

Tablo 25.8: Haber Kayna÷ı: Dini Aktörler...106

Tablo 25.9: Haber Kayna÷ı: Askeri Yetkililer...107

Tablo 25.10: Haber Kayna÷ı: østihbarat Örgütleri...107

(12)

Tablo 25.10.2. Haber Kayna÷ı: Avrupa Ülkelerinin østihbarat Örgütleri...108

Tablo 25.10.3. Haber Kayna÷ı: Müslüman Ülkelerin østihbarat Örgütleri...109

Tablo 25.10.4. Haber Kayna÷ı: Di÷er Ülkelerin østihbarat Örgütleri...109

Tablo 25.11: Haber Kayna÷ı: Uzmanlar/Yazarlar...109

Tablo 26: Eylemi Gerçekleútirdi÷i Düúünülen Teröristlerin Vurgulanan Özelli÷i..110

Tablo 27: El-Kaide Terör Örgütünün Bir Tehdit Olarak Sunulması...110

Tablo 28: Batı’ya Göre Batı Medeniyeti’nin Tasarlanması...111

Tablo 29: El Kaide Terör Örgütüne Göre Batı Medeniyeti’nin Tasarlanması...112

Tablo 30: Terör Eyleminin Nedenleri...113

Tablo 30.1: Terör Eyleminin Nedenleri: Din Temelli Nedenler (AB ve ABD’li Haber Kaynaklarına Göre)...114

Tablo 30.2: Terör Eyleminin Nedenleri: Din Temelli Nedenler (Müslüman Haber Kaynaklarına Göre)...114

Tablo 30.3: Terör Eyleminin Nedenleri: Ekonomik Temelli Nedenler (AB ve ABD’li Haber Kaynaklarına Göre)...115

Tablo 30.4: Terör Eyleminin Nedenleri: Ekonomik Temelli Nedenleri (Müslüman Haber Kaynaklarına Göre)...115

Tablo 30.5: Terör Eyleminin Nedenleri: Kültürel Temelli (AB’li Ve ABD’li Haber Kaynaklarına Göre)...116

Tablo: 30.6: Terör Eyleminin Nedenleri: Kültürel Temelli (Müslüman Haber Kaynaklarına Göre)...117

Tablo 30.7: Terör Eyleminin Nedenleri: Siyasal Temelli Nedenler (Müslüman Haber Kaynaklarına Göre)...117

Tablo 30.8: Terör Eyleminin Nedenleri: Di÷er...118

Tablo 31: Terör Eyleminin Tanımlanması...118

Tablo 32: øletilerin øçeri÷i...119

Tablo 33: Köúe yazılarının sayı ve oranları...120

Tablo 34: Hürriyet Gazetesi’nin Köúe Yazarları ve Köúe Yazarlarının Sayı ve Oranları...121

Tablo 35: Hürriyet Gazetesi Köúe Yazılarının Konularına Göre Sayı ve Oranları...122

Tablo 35.1: Köúe Yazılarının Siyaset Konusuna Göre Sayı ve Oranları...122

Tablo 35.2: Köúe Yazılarının Ekonomi Konusuna Göre Sayı ve Oranları...123

Tablo 35.3: Köúe Yazılarının Kültür Konusuna Göre Sayı ve Oranları...123

Tablo 35.4: Köúe Yazılarının Din Konusuna Göre Sayı ve Oranları...124

Tablo 36: Köúe Yazılarının Sık Kullanılan Sözcüklere Göre Sayı ve Oranları...124

Tablo 37: Köúe Yazılarının 11 Eylül Terör Eylemine Yaklaúımları...125

Tablo 38: Köúe Yazılarının Usame Bin Ladin ve El-Kaide Terör Örgütüne Yaklaúımları...125

Tablo 39: Köúe Yazılarının ABD Politikalarına Karúı Yaklaúımları...126

Tablo 40: Köúe Yazarları ve Köúe Yazarlarının Sayı ve Oranları...126

Tablo 41: Köúe Yazılarının Konularına Göre Sayı ve Oranları...127

Tablo 41.1: Köúe Yazılarının Siyaset Konusuna Göre Sayı ve Oranları...128

Tablo 41.2: Köúe Yazılarının Ekonomi Konusunda Göre Sayı ve Oranları...128

Tablo 41.3: Köúe Yazılarının Kültür Konusuna Göre Sayı ve Oranları...129

Tablo 41.4: Köúe Yazılarının Din Konusuna Göre Sayı ve Oranları...129

Tablo 42: Köúe Yazılarının Sık Kullanılan Sözcüklere Göre Sayı ve Oranları...130

(13)

Tablo 44: Köúe Yazılarının Usame Bin Ladin Ve El-Kaide Terör Örgütüne

Yaklaúımları...131

Tablo 45: Köúe Yazılarının ABD Politikalarına Karúı Yaklaúımları...131

Tablo 46: Köúe Yazılarının Türkiye Politikalarına Karúı Yaklaúımları...132

Tablo 47: Köúe Yazarları ve Köúe Yazarlarının Sayı ve Oranları...132

Tablo 48: Köúe Yazılarının Konularına Göre Sayı ve Oranları...133

Tablo 48.1: Köúe Yazılarının Siyaset Konusuna Göre Sayı ve Oranları...134

Tablo 48.2: Köúe Yazılarının Ekonomi Konusunda Göre Sayı ve Oranları...134

Tablo 48.3: Köúe Yazılarının Kültür Konusuna Göre Sayı ve Oranları...135

Tablo 48.4: Köúe Yazılarının Din Konusuna Göre Sayı ve Oranları...135

Tablo 49: Köúe Yazılarının Sık Kullanılan Sözcüklere Göre Sayı ve Oranları...136

Tablo 50: Köúe Yazılarının 11 Eylül Terör Eylemine Yaklaúımları...137

Tablo 51: Köúe Yazılarının Usame Bin Ladin ve El-Kaide Terör ÖrgütüneYaklaúımları...137

Tablo 52: Köúe Yazılarının ABD Politikalarına Karúı Yaklaúımları...138

(14)

GøRøù

Tarihi insanlık tarihi kadar eski olan terörizm, üzerinde ortak bir tanıma ulaúılamamıú bir kavramdır. Klasik anlamda ise terörizm, úiddetin birtakım politik, dini ve ideolojik hedeflere ulaúmak için araç olarak kullanıldı÷ı bir eylemdir. Bu amaçlara ulaúılmaya çalıúılırken içinde bulunulan toplumda korku ve tedirginlik yaratılmaya çalıúılır. Terörizm günümüzde sadece ulusal de÷il, uluslararası alanda da önem kazanmıútır. Çünkü terör örgütleri de artık küreselleúmiú ve eylem alanlarını geniúletmiúlerdir. øçinde bulundu÷umuz bilgi ve teknoloji ça÷ı da teröristlerin eylemlerini daha kolay ve daha büyük çaplı gerçekleútirmelerini sa÷lamıútır.

Nitekim 11 Eylül 2001 New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen terör eylemi, terörün içinde bulundu÷umuz yüzyılda ulaúmıú oldu÷u gücü göstermektedir. 11 Eylül 2001 günü ABD'nin temsil etmiú oldu÷u de÷erlerin sembolü sayılabilecek üç merkeze karúı giriúilen terör eylemleri úüphesiz uluslararası iliúkilerde önemli bir dönüm noktasını oluúturmaktadır. Bu eylemin yeni bir dönemin habercisi oldu÷u söylenebilir. Öyle ki úimdiye kadar yapılmıú en büyük terör eylemi olarak nitelendirilen eylemin sorumlusu ABD tarafından Usame Bin Ladin ve lideri oldu÷u örgüt El-Kaide olarak ilan edilmiútir. Bunun ardından yaúanan geliúmelerle birlikte Do÷u-Batı çatıúması tekrar gündeme gelmiútir.

Do÷u ve Batı çatıúmasının tarihi oldukça eskidir. Bu süreçte Haçlı Seferleri bu çatıúmanın en belirgin úekli olmuútur. O dönemde din u÷runa gerçekleútirildi÷i iddia edilen bu seferlerde Batı Do÷u’nun zenginliklerini sömürmüútür. Sovyetler Birli÷i’nin kurulmasıyla ise Batı için yeni düúman komünizm olmuútur. Sovyetler Birli÷i’nin da÷ılmasıyla birlikte ise ABD için komünizmden sonraki öteki Do÷u olmuútur. Çünkü Batı kendini ancak bir öteki yaratarak gerçekleútirebilmektedir. Ötekinin varlı÷ı Batı’nın varlı÷ını pekiútirmektedir. Bunu yaparken de Batı kendinde görmek istemedi÷i tüm olumsuz özellikleri Do÷u’ya yüklemektedir. Yani bir nevi kendini tanımlamak için karúıtını oluúturmaya çalıúmaktadır. Kendisine belirledi÷i rol ve ötekine yani Do÷u’ya belirledi÷i rol ile Do÷u üzerinde egemenlik oluúturmuútur.

(15)

Bu çalıúma 11 Eylül 2001 terör eylemi ve ardından yaúanan geliúmelerin kamuoyuna ne úekilde iletildi÷i, terör eylemi ile øslam dini arasında nasıl bir ba÷lantı kuruldu÷u, eylemin olası nedenlerinin neler oldu÷u, eylemin yol açtı÷ı ve yol açması olası sonuçları, olayın Türkiye, ABD, AB ülkeleri ve Müslüman ülkeler açısından siyasal, ekonomik, sosyo-kültürel anlamlarda önemi ve taúıdı÷ı anlam belirlenmeye çalıúılmıútır. Uygarlıkların çatıútı÷ına dair bir kanıt olup olmadı÷ını, øslam ile Hıristiyanlık, Do÷u ile Batı arasında bir savaú olup olmadı÷ını gazete yazı türlerinin analizine dayanarak ortaya koymayı hedeflemektedir.

Çalıúmanın ilk bölümünde, terör ve terörizm konuları ele alınmaktadır. Terör ve terörizmin kavramsal açıklamaları, terörizmin tarihsel geliúimi ve terörizm türleri açıklanmaya çalıúılmıútır. Dünyada ve Türkiye’de eylemler gerçekleútiren ve en çok bilinen terör örgütleri hakkında bilgiler verilmiútir.

Çalıúmanın ikinci bölümünde, 11 Eylül 2001 terör eyleminin ardından tekrar gündeme gelen Do÷u-Batı çatıúması konusu ele alınmıútır. Çatıúmanın tarihsel süreci incelenmiútir. Küreselleúme sürecinde çatıúmanın ekonomik, siyasi ve sosyo-kültürel boyutları irdelenmiútir. Bununla beraber 11 Eylül 2001 terör eylemi ve ardından yaúanan geliúmelerle ilgili bilgiler verilmiútir.

Çalıúmanın üçüncü ve son bölümünde ise, politik görüúleri birbirinden farklı ulusal günlük üç gazetede bir ay süre ile yer alan haberlerin iletilerinin, haber aktörlerinin iletilerinin niceliksel ve niteliksel analizi gerçekleútirilmiútir. Yine her üç gazetede bir ay süre ile 11 Eylül terör saldırısı ve ardından yaúanan geliúmelerle ilgili çıkan köúe yazılarının niceliksel ve niteliksel analizi yapılmıú ve de÷erlendirilmiútir.

ÇALIùMANIN AMACI VE ÖNEMø

Çalıúmada 11 Eylül 2001 terör eyleminin iddia edildi÷i gibi bir uygarlıklar ve din savaúı olup olmadı÷ı araútırılacaktır. Araútırmada 11 Eylül 2001 terör eylemi ve ardından yaúanan geliúmelerle ilgili haber de÷eri taúıyan haberlerin ve köúe yazılarının yazılı basında ne úekilde ve ne sıklıkta yer aldı÷ı saptanmaya çalıúılmıútır. Yapılan araútırma ile yazılı basında yer alan haberlerin iletilerinde, haber aktörlerinin

(16)

iletilerinde ve köúe yazılarında 11 Eylül 2001 terör eylemi ve ardından yaúanan geliúmelerin kamuoyuna ne úekilde iletildi÷i, terör eylemi ile øslam dini arasında nasıl bir ba÷lantı kuruldu÷u, eylemin olası nedenlerinin neler oldu÷u, eylemin yol açtı÷ı ve yol açması olası sonuçları, olayın Türkiye, ABD, AB ülkeleri ve Müslüman ülkeler açısından siyasal, ekonomik, sosyo-kültürel anlamlarda önemi ve taúıdı÷ı anlam belirlenmeye çalıúılmıútır.

VARSAYIMLAR

Politik görüúleri birbirinden farklı günlük olarak yayınlanan Hürriyet, Zaman ve Cumhuriyet gazeteleri ile gerçekleútirilen araútırmada úu varsayımlar ileri sürülmüútür:

1. Hürriyet gazetesi için öne sürülen varsayımlar;

1.1. Köúe yazarları 11 Eylül 2001 terör eylemine Türkiye’nin eylemin ardından izlemesi gereken politikalar ve elde edece÷i çıkarları ile ilgili bir bakıú açısı ile yaklaúmaktadır.

1.2. Batılı haber aktörleri tarafından terör eylemi bir uygarlıklar çatıúması olarak ele alınmıútır. Batılı haber aktörleri tarafından øslam dini ile Batı arasında bir çatıúmanın var oldu÷u, bunun nedeninin de Batı’nın sahip oldu÷u de÷erlere Do÷u tarafından duyulan nefret oldu÷u belirtilmektedir.

1.3. Gazete Batılı haber aktörlerinin iletilerine Müslüman haber aktörlerinin iletilerinden daha fazla oranda yer vermiútir.

1.4. Gazetede yer alan Batılı haber aktörleri tarafından ırkçı iletilere yer verilmiútir.

1.5. Müslüman haber aktörleri tarafından Do÷u ile Batı arasında bir çatıúmanın var oldu÷unu, bunun nedeninin Batı’nın Do÷u’ya karúı izlemiú oldu÷u olumsuz politikalar oldu÷u ifade edilmektedir.

(17)

1.6. ABD merkezci iletilere Müslüman merkezci iletilerden daha fazla oranda yer vermiútir.

1.7. 11 Eylül 2001 terör eylemi ve ardından yaúanan geliúmelere daha çok magazin a÷ırlıklı yaklaúmıútır.

1.8. Liberal e÷ilimli olan Hürriyet gazetesi muhafazakar e÷ilimli Zaman gazetesi ve sol e÷ilimli Cumhuriyet gazetesinde oranla görselli÷e daha fazla yer vermiútir.

2. Zaman gazetesi için öne sürülen varsayımlar;

2.1. Köúe yazarları 11 Eylül 2001 terör eylemine dinsel-kültürel temelli bir bakıú açısıyla yaklaúmaktadırlar. Terör eylemine Müslümanların Batı’ya izlemiú oldu÷u politikalar dolayısıyla gösterdikleri bir tepki olarak yaklaúmaktadır.

2.2. Köúe yazarları tarafından terör eyleminin öne sürüldü÷ü gibi øslam kaynaklı bir eylem olmadı÷ını, øslam ile terörün ba÷daúamayaca÷ı belirtilmiútir.

2.3. Batılı haber aktörleri tarafından terör eylemi bir uygarlıklar çatıúması olarak ele alınmıútır. Batılı haber aktörleri tarafından øslam dini ile Batı arasında bir çatıúmanın var oldu÷u, bunun nedeninin de Batı’nın sahip oldu÷u de÷erlere Do÷u tarafından duyulan nefret oldu÷u belirtilmektedir.

2.4. Müslüman haber aktörleri tarafından Do÷u ile Batı arasında bir çatıúmanın var oldu÷unu, bunun nedeninin Batı’nın Do÷u’ya karúı izlemiú oldu÷u olumsuz politikalar oldu÷u belirtilmektedir.

2.5. Gazete Müslüman haber aktörlerine Batılı haber aktörlerinden daha fazla yer vermiútir.

2.6. Gazetede Müslüman ülkeler merkezci iletilere Batı merkezci iletilerden daha fazla yer verilmiútir.

(18)

3. Cumhuriyet gazetesi için öne sürülen varsayımlar;

3.1. Köúe yazarları tarafından 11 Eylül 2001 terör eylemi uygarlıklar çatıúmasının bir sonucu olmadı÷ı öne sürülmektedir. Eylem ekonomik, siyasal ve sosyo-psikolojik anlamda birçok nedene dayandırılmaktadır.

3.2. Köúe yazarları terör eylemine ekonomik temelli bir bakıú açısıyla yaklaúmaktadırlar. Küreselleúmenin sonuçlarının terör eyleminde etkili oldu÷unu vurgulamaktadırlar.

3.3. Köúe yazarları tarafından ABD’nin yeterli dünya kamuoyuna sunmadan terörizmle savaú gerekçesiyle Afganistan’a ve ardından Irak’a gerçekleútirdi÷i iúgallerin altında ABD’nin Ortado÷u politikasının yattı÷ı öne sürülmektedir. ABD bu bölgede denetleyici bir güç olmak istemekte, baúta petrol olmak üzere bu ülkelerin zenginliklerini sömürmek istemektedir.

3.4. Batılı haber aktörleri øslam Uygarlı÷ı’nı, Batı Uygarlı÷ı’ndan kültürel alanda geri kalmıú, cahil, bilgisiz, yoksul, Batı’ya her anlamda muhtaç olarak tasarlarken, Batı’yı üstün, demokratik, insan haklarına saygılı, kültürel anlamda geliúmiú, bilimsel ve refah düzeyi yüksek olarak tasarlamaktadır.

3.5. Batılı haber aktörleri øslam ülkeleri ve øslam dini hakkında olumsuz önyargılar belirtmektedirler.

3.6. Müslüman haber aktörlerine de Batılı haber aktörlerine oldu÷u kadar yer vermiútir.

3.7. Gazete terör eylemini nedenlerini, iletilerinde ekonomik, siyasal ve sosyo-psikolojik alanlarda irdelemiútir.

3.8. Gazete, Hürriyet ve Zaman gazetelerine oranla daha az görsel materyale yer vermiútir.

(19)

1. TERÖR VE TERÖRøZMøN EKONOMøK, SøYASAL VE SOSYO- PSøKOLOJøK TEMELLERø

Terör ve terörizmin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Amaçlar ve yöntemler zaman zaman de÷iúmiúse de terör insanlık için tarihin her döneminde bir araç olarak kullanılmıútır. Terör ve terörizm, insanlı÷ın karúı karúıya bulundu÷u en önemli ve en tehlikeli sorunlardan biri olmasına karúın ortak bir tanımının yapılamamıú olması bir eksikliktir. Çünkü söz konusu kavramların tartıúılabilmesi ve bu tartıúma üzerinden sonuçlar elde edilebilmesi, temel kavramlar üzerinde ortak paydada buluúmaya ba÷lıdır.

1.1. Terör ve Terörizm Kavramları

Terör ve terörizm kavramlarını tam olarak tanımlamak ya da herkes tarafından kabul görmüú tek ve genel bir tanımdan bahsetmek mümkün de÷ildir. Birçok farklı tanımın içinde farklı unsurlar yer aldı÷ından dolayı terör ve terörizm kavramları konusunda de÷iúik tanımlar bulunmaktadır.

Fransızca’da “terreur”, øngilizce’de “terror” sözcükleri Latince kökenli olup “terrere” sözcü÷ünden türetilmiútir. “Terreur” kelimesi 13. yüzyılda Latince’den alındı÷ından itibaren peur- frayeur, effroi, épouvante gibi bireysel psikolojik bir ruh hali olan korku durumunu ifade eden bir kavram olarak kullanılmıútır. Bu kavram özellikle “terreur panique” úeklinde bir tehlike karúısındaki kolektif bir tutumun ifadesi olarak da kullanılmıútır.1

Terör hem úiddet yoluyla yaratılan korku ortamını, hem de bu ortamı yaratan vasıtayı yani úiddet eylemini ifade etmektedir. Bu nedenle bazen terör kelimesi eylem kelimesi ile birlikte terör eylemi úeklinde kullanılmakta; bazen de terör eylemini ifade etmek üzere sadece terör kelimesi kullanılmaktadır.

Helmut Von Weber’e göre terör kavramı, sosyal özellikle siyasal uyuúmazlıklarda, kiúilere (suikast gibi) veya nesnelere yönelik úiddet hareketleriyle

1

(20)

ve özellikle de genel tehlike yaratan faaliyetlerle düúmanın korkutulmasını ifade etmektedir.2 Çünkü terörizm insanların öfkesi ve korkusundan beslenir. Teröristler úiddet kullanarak o korku ve öfkeyi besleyip büyüterek daha büyük bir etki ve güç elde etmeye çalıúırlar.

Terör ile birlikte zaman zaman terörizm kavramına gönderme yapılmaktadır. Ancak bu iki kavram arasında farklılıklar bulunmaktadır. Her terör olayının aynı oldu÷u düúünülemez. Birçok eylem terör olarak nitelenebilir ancak terörizm daha farklı bir anlam taúımaktadır. Bu da terörizmin siyasal bir amaç güdülerek iúlenmesidir. Yani siyasal terörizmde, siyasal bir amaç vardır ve bu amaçla terör yapılmaktadır.

Terörden farklı olarak terörizm siyasal amaçlar için örgütlü, sistemli ve sürekli terör kullanmayı yöntem olarak benimseyen bir strateji anlayıúıdır. Bu nedenle, örne÷in herhangi bir linç olayında ya da trafik kazasında terör bulunmakla beraber terörizm yoktur. Terörizmden söz edebilmek için aynı siyasi amaca yönelmiú bir dizi terör olayının varlı÷ı gereklidir. Birbirleriyle ba÷lantılı olmayan terör hareketlerinin de toplumdaki dehúet ve korkuyu arttıraca÷ı úüphesizdir ancak bu, terörizmden söz etmek için yeterli de÷ildir.3

Terörizmde önceden belirlenmiú bazı amaçlar vardır. Bu amaçlara ulaúmak için de örgütlenmiú gruplar veya partiler úiddet kullanarak toplumda bir kaos ortamı yaratmak, kendi siyasal hedeflerini bu ortamda gerçekleútirmeye çalıúmaktadır. Yani terörizm sosyal bir olgudur. Ama terörün siyasi bir güdüsü olmayabilir. Bir kiúinin bireysel olarak iúledi÷i bir suçu terörizm olarak adlandırmak do÷ru olmaz. Bu bireysel anlamda bir cinayet olmakla beraber bir terör olayı olarak da isimlendirilebilir. Terör siyasi bir amaç güdülerek kullanıldı÷ı zaman terörizm kavramı ortaya çıkmaktadır. Bu da terör ve terörizm arasındaki ayrımı açıkça ortaya koymaktadır.

2 Helmut Von Weber, “Strupp-Schlochauer”, AKTARAN: Hamide Zafer a.g.e., s.7.

3 Ümit Özda÷, Osman Metin Öztürk ve Sertaç Baúeren, Terörizm: Kavramsal Bir De÷er, Terörizm

øncelemeleri, Teori, Örgütler, Olaylar, Ankara: Avrasya-Bir Vakfı Asam Yayınları, Jeopolitik Terör Dizisi–3, 2000, s. 2.

(21)

Buna göre, bu bir terördür dendi÷inde bir úey, bu bir terörizmdir dendi÷inde baúka bir úey anlatılmaktadır. ølk bakıúta bu iki cümle aynı gibi durmaktadır. Fakat birincisinde, daha çok bir olaya ve olayın simgelediklerine gönderme yapılırken, ikincisinde bu olayın oluúması sürecindeki yol, yöntem, düúünce ve tekniklere gönderme yapılmaktadır. Gerçekten de –izm’lerle biten ifadeler genellikle ideolojileri ça÷rıútırsa bile, burada terörizmden kast edilen bir ideoloji olmaktan çok bir olgusal durumdur. Bir baúka anlatım ile terör kavramı özeli/olayı, terörizm kavramı ise geneli/olguyu dile getirmektedir.4

Terörizm; siyasal hedeflere ulaúmak için toplumun demokratik ikna ve eylem yoluyla barıúçı davranıúına karúı, hukukun üstünlü÷ü ve devlet otoritesini tanımayan, güçsüzlüklerini gizlemek için demokratik otoriteleri kitlelerden kopararak halka karúı úiddet yöneltmeyi amaçlayan, kendi güç ve doktrinleri ile sa÷layamadıkları halk deste÷ini ve ayaklanmasını sa÷lamak için tarihsel görevlerinin oldu÷una inandırılmıú çeúitli unsurlardan oluúan ve uluslar arası destek gören örgütlerin, tahripkar silahlarla donanmıú olarak geliúmiú taktikler kullanan, insanlı÷ı hakir gören, ahlaki hiçbir temeli bulunmayan siyasi hedeflere ulaúmak için insan hayatını hiçe sayan, masum insanları hedef alan ve hiçbir savaú kuralı tanımayan, geleneksel politik suçlardan farklı, metodik, örgütlü, sistematik, öldürme, kaçırma, korkutma ve tahrip eylemleridir.5

Keleú-Ünsal ise terörizmi, terörizmin amacından hareketle tanımlamaya çalıúmıútır. Terörizm, baúlıca amacı siyasal iktidarı ele geçirmek olan güçlerin iktidarı yıpratmak ve bu arada, sindirdikleri yı÷ınları da sahipsiz kaldıkları inancına yöneltmek için, úiddet eylemlerinden yararlanmalarıdır.6

Terör ulaúılmak istenen amaç - ki bu ço÷u zaman bir ideolojik felsefi sistemi gerçekleútirmektir – açısından bir araç, bir hareket tarzı, bir strateji olmaktan öteye bir nitelik taúımamaktadır. John O’Sullivan terörün ideolojik bir amaç ile gerçekleútirilmesi halinde terörizmden bahsedilece÷ini belirtmiútir. Walter Laquer’e

4 Zafer Cirhinlio÷lu, Terör ve Toplum, østanbul: Gündo÷an Yayınları, 2004, s.24. 5

Rasih Yılmaz, Büyük Travma Küresel Terör Türkiye’de, østanbul: Karakutu Yayınları, 2.b., s.15.

6

(22)

göre ise, terörizm bir ideoloji olmayıp farklı siyasi görüúlerden olan insanlar tarafından baúvurulabilen bir ayaklanma stratejisidir.7

Terörizm araç olarak úiddeti kullanmaktadır ve bu durumu meúru görmektedir. ùiddet kullanımında amaç topluma korku salmak ve toplumda bir baskı yaratmaktır. Terörizmde araç olarak kullanılan úiddet, günlük adi úiddetten farklılıklar gösterir. Adi úiddet yöneldi÷i hedefe zarar vermeyi amaçlar ve bunu baúardı÷ı zaman úiddet de sona erer. Bununla beraber hedefi de önceden belirlenmiútir, yani amaç o hedefe zarar vermektir. Oysa terörizmde hedef belli de÷ildir. Hedef, insan olabilece÷i gibi maddi de÷erlerde olabilmektedir. Hedef insandan da öte devlet düzeni ve devletin kendisinin varlı÷ıdır. Çünkü úiddet uygulamasını sonucu oluúacak ortamda, devlet düzeni sarsılacak ve devlet varlı÷ı hedef alınarak tehdit edilmeye baúlanacaktır. Teröristler kurbanlarını tanımayabilirler. Siyasal úiddette amaç kurbanların gerisindeki seyirci kitleye mesaj vermek, onları korkutmaktır.

Terörizmin muhtemel amaçları/iúlevleri ise, úu úekilde sıralanabilir. Birincisi, halkı veya hedef bir toplulu÷u korkutmak, dehúete düúürmektir. økincisi, yerleúik otoriteyi tahrip etmek; yerleúik otoritenin, terörist ile masum kitle arasında ayrım yapmadan baskı yöntemlerine baúvurmasını sa÷lamaktır. Üçüncüsü, otoriteye ve düzene karúı olan güçleri harekete geçirmek; yerleúik otoritenin güçlerini ve kurumlarını etkisizleútirmek ve iúlemez kılmaktır. Dördüncüsü, kamuoyunu, kendi lehine veya düzene/otoriteye karúı etkilemek ve yönlendirmektir. Beúincisi de, siyasal güç odaklarını ele geçirmek ve/veya varolan yönetimi devirmektir.8 Yani, terörizm uygar bir toplumu oluúturan tüm kurumları tahrip etmeyi, iúlevsiz hale getirmeyi ve yok etmeyi amaçlamaktadır. Bu sayede ortaya çıkan otorite boúlu÷undan faydalanarak da asıl amaçlarını gerçekleútirmeyi hedeflemektedir.

Korku ve dehúet salma terörizm stratejisinin en etkili silahlarıdır. Teröristler, eylemler ve eylem tehditleri ile insanları pani÷e düúürerek, tedirginleútirerek korku atmosferi yaratmayı amaçlarlar. Oluúturulan bu korku ve dehúet ortamı toplumdaki

7 Zafer, a.g.e.,s.3. 8

Do÷u Ergil, Uluslar arası Terörizm, AÜ. SBF. Dergisi, Cilt 47, Sayı 3–4, Haziran-Aralık 1992, s.140.

(23)

bireylerin günlük hayat akıúlarında birtakım de÷iúiklikler yapmalarına da neden olabilir. Terörizm kitlelerde yaratmak istedi÷i korkuyu yaratabilirse baúarıya ulaúır. Terörizm terör eylemleri ile bir ruhsal baskı yaratarak aslında, terör eylemlerini bir iletiúim aracı olarak kullanır. Bu durumu eski bir Çin atasözü ile, “Bir öldür, bin korkut” úeklinde dile getirebiliriz. Yani teröristler, gerçekleútirdikleri eylemlerde kaç kiúinin öldü÷ünden çok, eylemi kaç kiúinin izledi÷i, büyüklü÷ü ve dehúeti ile kaç kiúiyi korkutabildikleriyle daha çok ilgilenmektedirler. Bu durumu, eski ça÷larda suç iúleyen insanları meydanlarda idam etme fikriyle de özdeúleútirebiliriz. Bu da bir nevi insanları korkutmak için yapılmıú eylemlerdi ve idamı gören insanların korku ile yapılmaması gereken úeyleri yapmaması için bir uyarıydı.

Terörizm bir ideoloji, bir doktrin hatta sistematik bir fikir de÷ildir. Terörizm, bir yöntem, taktik, strateji bir bakıma da savaú biçimidir. Bu noktada terörizm ile savaú ve savaúın türleri arasında bir ayırım yapılmalıdır. Terörizm örgütlü ve kuralsız úiddet hareketidir. Terörizmin içerdi÷i úiddet savaú ça÷rıúımı yapıyor olsa da, terörizmin kuralsız oluúu savaútan en önemli ayrıcalı÷ını teúkil etmektedir. Zira savaúın hiçbir türünde kuralsızlık yoktur. Savaúın uluslar arası ve ulusal kurumları teúekkül etmiú, hukuku belirlenmiútir. Terörizm, barıú döneminde varolan ekonomik, sosyal ve politik mücadeleye de÷iúik bir yöntemle silahı ve úiddeti sokmaktadır. Yıpratma stratejisi ile güç dengesini terörizmi de destekleyen merkezlerin yararına çevirmeye çalıúmaktadır.9

Verilen terör tanımlarında terörün toplumda bir korku ortamı yarattı÷ı, insanları dehúete düúürdü÷ü daha teknik bir ifadeyle kamu düzenini derinden sarstı÷ı kabul edilmektedir. Eylemlerin toplumda bu türlü bir etki yaratabilmesi için bir plan dahilinde sistematik olarak gerçekleútirilmesi gerekir. Terörizmde önemli olan di÷er bir önemli husus da terörizmin bir siyaset aracı olarak kabul edilmesidir.

Terörizm konusunda karúılaúan en önemli sorun ise terörizmin tanımının yapılamamasıdır. Terörizmin bütün dünya devletleri tarafından ya da en azından etkili oldu÷u kabul edilebilecek ço÷unluk tarafından onaylanmıú bir tanımı yoktur. Ancak bu terörün her bölgeye ya da her úarta ba÷lı olarak de÷iúen bir olgu oldu÷u

9

(24)

anlamına gelmemektedir. Bunun nedeni bir ülkede terörist olarak kabul edilen bir kiúi baúka bir ülke için özgürlük savaúçısı olarak kabul edilebilmesidir. Bunun yanı sıra gruplar ve devletler de çalıúmalarına meúruiyet kazandırmak amacıyla kendilerine göre çeúitli terör tanımları yapabilmektedirler.

Terörizmin tanım sorununun en önemli nedeni devletlerin bu sorundan aynı oranda sıkıntı çekmemeleri, bu sorunlara karúı koyacak güçlerinin eúit olmamasıdır ve/veya devletlerin kendi çıkarlarıdır. Bir anlamda bazı devletler bu sorunu bahane ederek çıkarlarını göz önünde bulundurarak dıú politikalarını bu úekilde yönlendirmektedirler. Hatta bazı devletler do÷rudan teröre destek vermektedirler.

Terör ve terörizm hem gündelik hem siyasal, hem de akademik dilde her zaman, her yerde, herkese aynı anlamı ifade eden deyimler olmaktan çıkmıúlardır. Mısır’da 1996 baúlarında toplanan terörizme karúı uluslar arası konferansın, neyin bu kapsama girdi÷i konusunda oylaúma sa÷lamadan da÷ılması Birleúmiú Milletler’de özellikle Ba÷lantısızlar’ın baskıya ve sömürüye karúı her türlü araçla direnme hakkını kullanmanın terörizm sayılamayaca÷ı görüúleri; Dr. George Habbaú’ın, Filistin Kurtuluú Örgütü’nün baúvurdu÷u silahlı terörün “halkları kapitalist ve emperyalist tutsaklıktan kurtaracak savaúların haklılı÷ını öngören sosyalist uluslar arası hukuka uygun oldu÷u” savı; ya da øslami terör örgütlerinin eylemlerini kutsal cihad olarak nitelemeleri, oylaúma yoklu÷unun göstergelerinden sadece birkaçıdır.10

Devletler arasındaki siyasal menfaat hesapları veya ideolojik baskılar yüzünden üzerinde uzlaúılan ortak bir terör tanımına henüz ulaúılamamıútır. Büyük bir tarihsel geçmiúi olan kavrama sürekli olarak siyasi anlamlar yüklenmekte ve bu kavram baúkalaúmaktadır. Hiçbir tanım bu olguyu tam olarak açıklayamamıútır. Çünkü terör örgütleri, yapısal açıdan pek çok benzerliklere sahip olmakla birlikte özellikle amaçları açısından farklılıklar göstermektedirler.

Teknolojinin geliúmesi ve devletlerarasındaki iliúkiler terörizmin de zaman içinde úekil de÷iútirmesine neden oldu. Özellikle sıcak savaúların sona ermesi

10

Galip øsen, “Terörizm: øzm Çıkarılınca Geriye Kalanlar Üzerine, Avrasya Dosyası Ortado÷u ve

(25)

devletlerin çeúitli terör örgütlerini desteklemelerine neden oldu. Devletler terör örgütlerine dolaylı veya direkt olarak destek vererek, uluslar arası arenada siyasi isteklerini kabul ettirme yoluna gitti. Bu durum da terörizmin uluslar arası bir kimlik kazanmasına yol açtı.

1.2. Terörizmin Tarihsel Geliúimi

Terörizmin tarihinin insanlık kadar eski oldu÷u bir gerçektir. Çünkü úiddet insanlıkla birlikte varolan bir kavramdır. Bu nedenle terörizm eski uygarlıklarda da görülmüú olan bir olgudur. Ancak terörizm kelimesinin kullanılmaya baúlanması Fransız Devrimi ile birlikte gerçekleúmiútir.

Tarihi olarak ilk terör eylemi, Ortado÷u’da Jewish Zealots’un Romalılara karúı M.S. 6–135 tarihleri arasındaki kampanyaları olarak gösterilir. Bu kampanyalara katılanlardan 2000 adet Zealots taraftarı çarmıha gerilmiútir. Çünkü úiddet eylemlerini (suikast ve vur-kaç eylemleri) Roma Kurallarını savunan Romalılara, Yunanlılara ve Yahudilere karúı kullanarak psikolojik tesir oluúturup siyasal amaçlarına ulaúmada bunu yardımcı olarak kullanmaktaydılar.11 Bununla beraber, tarihte siyasal nitelik taúıyan en önemli terör olayı ise Marcus Iunuis Brutus ve arkadaúlarının Roma ømparatoru Julius Sezar’ı öldürmeleridir. Brutus cumhuriyetçidir ve Sezar’ı diktatörlük rejimini yıkmak ve cumhuriyeti kurmak için öldürmüútür.12

Daha sonra terörizm sahnesinde tarihin ilk terör örgütlerinden biri olan Sicariiler görülmüúlerdir. M.Ö. 73–66 yılları arasında faaliyet gösteren Sicariiler Ortado÷u’da bugünkü øsrail’de Romalılara karúı mücadele etmiúlerdir. øsimlerini ceketlerinin altına sakladıkları ve kullandıkları “sica” isimli kısa bir kılıçtan alan Sicariiler, düúmanlarını gündüz kalabalık içinde öldürerek, izlerini kalabalık içinde kaybettirmekteydiler.

11 Faruk Örgün, Küresel Terör, østanbul: Okumuú Adam Yayınları, 2001, s. 60. 12

Emre Kongar, Küresel Terör ve Türkiye -Küreselleúme Huntington 11 Eylül, østanbul: Remzi Kitabevi, 2005, 9.b., s.77.

(26)

Sicariiler aúırı milliyetçi, Roma aleyhtarı bir gruptu ve kurbanları Filistin’deki ve Mısır’daki Yahudiler arasında örgütlenen ılımlı Yahudi Barıú Partisi mensuplarıydı. Bu grup arasında dava u÷runa ölmeyi e÷lenceli bir úey olarak görme e÷ilimi ve bir kurtarılma bekleyiúi mevcuttu. Kudüs, ele geçirilirse günahkar olarak kabul edilen rejim iktidardan düúecek ve Romalılara karúı zafer mümkün olabilecekti. Örgüt üyeleri, bu baúarıldı÷ı takdirde Tanrı’nın kendisini halkına göstererek onları kurtaraca÷ı gibi bir inanca sahiptiler.13

Sicariiler’den yaklaúık bin sene sonra 11. yüzyılda yine Ortado÷u’da ortaya çıkan ve 13. yüzyılda Mo÷ollar tarafından ortadan kaldırılan, Hasan bin Sabbah’ın kurucusu ve önderi oldu÷u øsmailiye mezhebinin bir kolu olan Haúúaúinler de en eski terör örgütlerinden birisidir. Haúúaúinler’in terörist mücadelesi küçük dini bir mezhep tarafından dini özerkli÷ini ve hayat tarzını ortadan kaldırmaya çalıúmakla suçladıkları Selçuklular’a karúı yöneltilmiútir. Bu anlamda aslında Haúúaúinler’in ideolojik dini terörizmi yarattıkları da söylenebilir.

Daha önce de belirtti÷imiz gibi terörizm kelimesinin kullanılmaya baúlanması Fransız Devrimi sırasında olmuútur. Terörizmin günümüze en yakın anlamıyla Fransız øhtilali sırasında do÷du÷u kabul edilmektedir. Devrimden sonra 1793 Martı’ndan 1794 Temmuzu’na kadar süren dönem “terör rejimi” veya “terör dönemi” olarak adlandırılmıútır. 1793’de iktidara gelen radikal demokrat parti olan Jakobenler, terörü siyasi bir baskı ve sosyal denetimin bir aracı olarak kullanarak, ihtilale karúı olanları devlet düúmanı olarak nitelendirip haklarında ölüm cezası uygulamıúlardır. Bu da ilk terörizm hareketlerini devlet terörünün oluúturdu÷unu göstermektedir. Ancak bu dönemde terörizm kelimesi, bugünkü anlamıyla de÷il, olumlu anlamda kullanılmıútır. Terör, kargaúa ve karıúıklarla geçen bu dönemde düzeni sa÷lamak amacıyla devlet tarafından kullanılan bir yöntem olarak kabul edilmiútir. Yani terörizm yeni kurulan devrimci hükümet tarafından kullanılan bir yönetme aracı olmuútur.

13

Walter Laquer, Terrorism, AKTARAN: Yılmaz, Altu÷, Terörün Anatomisi, østanbul: Altın Kitaplar, 1995, s.28

(27)

Hükümet ve devlet terörünün bölünmez bir parçası oldu÷u Fransız Devrimi ile birlikte Avrupa’da monarúi karúıtı fikirler güçlenmeye baúlamıútır. Milliyetçili÷in ortaya çıkması, vatandaúlık, devlet fikirlerinin güçlenmesi de Almanya ve øtalya gibi yeni ulus devletlerin birliklerini kurması ile sonuçlanmıútır. Bununla beraber, endüstri devriminin getirmiú oldu÷u çeúitli sosyo-ekonomik de÷iúiklikler, kapitalizm düúüncesinin hakimiyeti ve geniúlemesi, komünizm ve Marksizm gibi yeni evrensel ideolojilerin do÷umuna da neden olmuútur.

1.3. Terörizm ve Anarúizm

Özellikle 1980’li yıllardan itibaren anarúizm ve terörizm Türkiye’de çok karıútırılan kavramlar olmuú, her ikisine de aynı anlamlar yüklenmiútir. Ancak belirtmek gerekir ki bu iki kavram birbirinden oldukça farklıdır.

ølk kez eski klasik Yunanca’da kullanılmıú olan “Anarchie” kelimesi “lider veya baúsızlık, iktidarsızlık” anlamına gelmektedir ve bir úefin, iktidarın olmadı÷ı bir durumu ifade etmektedir.14 Anarúizm her türlü devlet yapılanmasına karúıdır. ønsanların, mevcut devlet yapısında bulunan kurumlar olmaksızın, serbestçe bir arada yaúamasını savunur. Toplumdaki bütün kötülüklerin kökeni olarak da yönetimi görür.

Anarúizm ferdin de÷eri ve ferdi iradenin ba÷ımsızlı÷ı görüúünde birleúir ve her úeyden önce bireycidir. Anarúizm birey belki de dünyanın merkezine koyup ona de÷er verince duygu ve tutkularıyla tek gerçek o kabul edilir, fiziki ve akli gücünü istedi÷i gibi kullanmalıdır, bu da sınırsız özgürlük demektir. Bu nedenledir ki anarúizm, zorunluluk, yükümlülük, müeyyide, dini, ahlaki ve hukuki tüm yasaları reddeder. Bundan sonradır ki, sosyal yaúam bir savaú hali olmaktan çıkıp herkesin herkese yardım etti÷i bir hayat olacaktır.15 Böylece, anarúizm bireyin özgürlü÷ünü yok etti÷ini ileri sürerek, her türlü devlet yapılanmasına da karúı çıkar.

14

Peter Lösche, Anarchismus, AKTARAN: Hamide Zafer, a.g.e., , s.18.

15

(28)

George Woodcock anarúizmi úöyle tanımlar; “Tarihsel olarak varolan toplumu eleútiren bir doktrindir; arzı edilen bir topluma iliúkin bir görüútür ve birinden di÷erine geçmenin yoludur” ve devam eder; “Tarihsel olarak anarúizmin esas itibariyle insanı toplumla iliúkisi içinde ele alır. Nihai amacı her zaman toplumsal de÷iúimdir; insanın do÷asına iliúkin bireyci bir görüúten yola çıksa bile, úimdiki tutumu her zaman için toplumu kınamaya yönelik bir tutumdur; yöntemi her zaman toplumsal isyan yöntemidir; úiddetli ya da de÷il”.16

Anarúizm ile terörizmin karıútırılmasına, aynı kavram olarak kullanılmasına yol açan ise úiddetin kullanımı ve her ikisinin de devlete karúı olmalarıdır. Terörizmin en önemli aracı olan úiddeti anarúizm de gerekli oldu÷u takdirde uygun görmektedir. Terörizmde oldu÷u gibi anarúizm de mevcut siyasal yapılanmaya karúıdır ve ona zarar vermeyi, onu ortadan kaldırmayı amaçlar. Ancak iki kavram arasındaki ayırım úurada baúlar. Terörizm mevcut siyasal yapıyı yıkmak ve yerine alternatif bir siyasal yapı kurmayı amaçlar. Anarúizm de ise böyle bir durum söz konusu de÷ildir. Çünkü anarúizm baúlı baúına siyasal yapılara karúıdır. ødeolojisi ne olursa olsun böyle bir devlet düzenine karúıdır ve bireyin özgürlü÷ü için devlet yapılanmasının olmaması gerekti÷ini savunur.

Peter Lösche’ye göre terörizm sadece bir úiddet kullanma metodu iken anarúizmde ise sistematik, toplumsal bir eleútiri ve egemen bir gücün bulunmadı÷ı bir düzen yaratılması gibi belirli alternatif bir topluma iliúkin görüúler söz konusu olmaktadır. Terörizm anarúist ideolojinin bir aracıdır.17

Anarúistlerin babası sayılan Pierre Joseph Proudhan, kurulu düzenin ve mülkiyet hakkının ortadan kalkabilmesi için úiddet kullanımını öngörmektedir. Anarúistlerin içinde belki de úiddeti en fazla savunanlardan biri olan ve Proudhan ile tanıúıp Karl Marx ile felsefe konularında diyalogda bulunan Mikhail Bakunin úiddeti, aynı zamanda yapıcı bir istek olarak nitelendirmiútir.. Anarúist görüúün terörist yaklaúımları Bakunin’de iyice belirginleúmiútir. Bakunin’i etkileyen yine bir Rus anarúisti olan Sergei Trechev de bir anarúistin, her türlü ahlak düzeni ile ba÷larını

16

George Woodcock, Anarúizm, Çev. Alev Türker, østanbul: Kaos Yayınları, 1996, s.13.

17

(29)

koparmıú, yaúadı÷ı dünyanın düúmanı, sadece yok etme ilmini bilen, ölmeye hazır, iúkenceye dayanıklı, yok etme düúüncesine sahip biri olması gerekti÷ini belirtmiútir.

Toplumsal otorite ile mücadele edilmesi gerekti÷i yolundaki ö÷reti yaygın bir úekilde 19. yüzyıl anarúist düúünürlerince savunulmaktaydı. Anarúizmin sadece bir kuram olarak kalmasını istemeyen gerçekten de özgürlüklerin yaúanabilece÷i, bireyin özgürleúece÷i bir toplum kurmak için eyleme geçilmesi gerekti÷ini savunan gruplar, üst sınıfı destabilize edebilecek eylemlerin yapılmasını da savunuyorlardı. Böylece anarúizm bir dünya görüúünü hayata geçirmek için eylemleri de mubah kılıyordu.18

Peter Kropotkin, Johonn Most, Sergei Gennadavich Nechayev, Georges Sarel, William Goldwin de bu dönemin önemli anarúist düúünürleri arasındadır. Düúünürler temel felsefelerini çizerken, úiddeti meúru sayarak terörizmin geliúmesine katkıda bulunmuúlardır. Anarúistler devlet baúkanlarına karúı suikastlar düzenleyerek ve 1878’den 1920’lere kadar bombalama olayları gerçekleútirerek insanlar üzerinde büyük korkulara yol açmıú olsalar da, hedef aldıkları hükümetlerin iç ve dıú politikaları üzerinde etki yapamamıúlardır.

Terörizm her ne kadar politik ve siyasal sistemler gibi “-izm” ekiyle anılmakta ise de, gerçekte bir sistemi içermemektedir. Terör ulaúılmak istenen amaç, -ki bu ço÷u zaman bir ideolojik felsefi sistemi gerçekleútirmektir- açısından bir araç, bir hareket tarzı, bir strateji olmaktan öteye bir nitelik taúımamaktadır. Bu yönüyle terörizm ço÷u kez birlikte anıldı÷ı anarúizmden farklılık gösterir.19

Anarúizm Bakunin’in deyiúlerinden birisi ile, “yok etme dürtüsü yaratıcı bir dürtüdür” ilkesini öne çıkaran ve yandaúlarına “mevcut düzeni öylesine yıkın ki ancak salam olan tarafları ayakta kalsın” buyru÷unu veren bir yaúam felsefesi iken, terörizmin mevut düzenlerin ayrımsız tümünü yıkım anlamında bir hesap ve amacı yoktur. Terörizm, u÷ranıldı÷ına inanılan bir haksızlı÷ın ortadan kaldırılması için kendi koúullarını dayatan, bu koúulları úiddet yoluyla ifade eden ancak sonuçta toplumsal bir model öngörmeyen, sistemle hesaplaúmayı amaçlayan ama yine

18 Cirhinlio÷lu, a.g.e., s.162. 19

Sulhi Dönmezer, “Her Yönüyle Tedhiú”, Son Havadis, Yazı Dizisi, AKTARAN: Hamide Zafer, a.g.e., s.19.

(30)

mevcut sistemin yıkılması halinde alternatif sistemler ortaya koymayan, felsefi derinlikten yoksun düz bir eylem yöntemi daha do÷rusu bir strateji olarak karúımıza çıkmaktadır. Bu ba÷lamda terörizmin “..bir ideoloji, doktrin, hatta sistematik bir fikir de÷il do÷rudan bir strateji..” oldu÷u yönünde yaygın görüúler bulunmaktadır.20

Anarúizm otorite kavramına ve her türlü devlet yapılanmasına karúı çıkmaktadır. Yani sistem ne olursa olsun kendisine karúıdır. Terörizmin amacı ise siyasal otoriteyi yıpratıp yıkarak yerine kendi siyasal düúünce sistemini uygulamaya koymaktır. Kısacası anarúizm siyasal bir sistemdir ve tıpkı komünizm, sosyalizm ve liberalizmdeki gibi bir sistem önerisi sunmaktadır. Terörizm ise bir siyasal sistem de÷ildir.

1.4. Terörizmin Ekonomik, Siyasal ve Sosyo-Psikolojik Temelleri

Terörizm günümüzde birçok ülkenin karúı karúıya kaldı÷ı önemli ve çözülmesi zor bir sorundur. Demokratik bir ülke terörizm olgusuyla karúılaútı÷ı zaman bunun neden baúladı÷ını araútırmak ve mümkünse terörizmi oluúturan nedenleri ortadan kaldırmayı düúünmek durumundadır. Tabii her ülkenin, toplumun özel sorunlarından kaynaklanan de÷iúik sebepler terörizmin kayna÷ını oluúturabilmektedir.

Konuyla ilgilenen araútırmacılar ço÷u kez terörizme geçiú sürecini, toplumsal yapıyla, çekilen açlık, yoksulluk ve sefaletle, ço÷unlu÷un azınlı÷a baskısıyla, radikal bir ideolojinin kabul edilmesiyle, terör eylemini yapan kiúinin ya da örgüt yöneticisinin geçmiúinin karanlık ya da hareketli olmasıyla izah ederler. Terör denilen ileriye do÷ru kaçıú, fakirlerin silahıdır derler. Terörizm sesini duyurmak için baúka hiçbir çaresi kalmayan insanların girmek zorunda kaldıkları bir çıkmaz sokak olarak görülür.21

Terörizmi do÷uran nedenleri bulup ortaya çıkarmak ve onun yayılma nedenlerini tahmin etmek terörizm kavramını tanımlamak kadar zordur. Bu durum

20 Necati Alkan, Gençlik ve Terörizm, AKTARAN: Ercan Çitlio÷lu, Gri Tehdit Terörizm, Ankara:

Ümit Yayıncılık, 2005, ss.104–105.

21

(31)

terörizmin úekillerinin çeúitlili÷i ile yakından ilgilidir. Terörün temelleri ise, ekonomik, siyasal ve sosyo-psikolojik temeller olarak üç baúlıkta incelenebilir:

1.4.1. Terörizmin Ekonomik Temelleri

SSCB’nin da÷ılmasıyla birlikte ortaya çıkan ve ABD’nin öncülü÷ünü yaptı÷ı küreselleúme adlı yenidünya düzeni beraberinde getirdi÷i ekonomik geliúmelerin yanı sıra yeni sorunların da oluúmasına yol açtı. Yaúanan ekonomik ve teknolojik geliúmeler mevcut toplum yapılarında da birtakım de÷iúikliklere neden oldu. Özelikle, kapitalizmin yol açtı÷ı ekonomik dengesizlikler bu sorunların içinde en önemlisi haline geldi. Toplumlarda meydana gelen bu ekonomik dengesizlikler de terörün tek sebebi olmasa da, sebeplerinden biri olarak gösterilebilir.

Terörizm ile ekonomik faktörler arasında zorunlu bir neden–sonuç iliúkisi bulunmamaktadır. Yoksullu÷un terörizmi do÷urdu÷u veya teröristlerin büyük ço÷unlu÷unun fakir ülkelerden çıktı÷ını kanıtlayacak veya do÷rulayan herhangi bir araútırma bulunmamaktadır. Bununla birlikte ekonomik faktörlerin terörizmin ortaya çıkmasında veya tırmanmasında hiç katkısı yoktur demek de mümkün de÷ildir.22

Bununla beraber, geliúmiú ülkeler ve geliúmekte olan ülkelerin ekonomileri arasında bir ayrım göz önünde bulundurularak terörizm de÷erlendirilirse, her ikisinde de terörizm faaliyetlerinin yer aldı÷ı görülmektedir. Ancak geliúmiú, ekonomik refahı yüksek olan ülkelerde terörizmin daha çok sosyal sebeplerden kaynaklandı÷ı, buna karúılık geliúmekte olan ülkelerde ekonomik dengesizliklerin daha ön planda oldu÷u da görülebilmektedir. Yalnız bu sadece ekonomik dengesizliklerin terörizme yol açtı÷ı fikrini savunur bir nitelikte de÷ildir.

Harry R. Targ’a göre terörizm, ileri derecede endüstrileúmiú toplumlar ve endüstrileúmemiú geri toplumlarda modern toplumlara nazaran daha fazla varlık göstermektedir. Bu düúünceyi destekleyen Walter Laqueur’e göre de toplumsal de÷iúiklikler huzursuzluklara yol açar; modern ülkeler daha istikrarlıdırlar çünkü halkın isteklerini karúılayabilmektedirler. Az geliúmiú ülkeler istikrarsızlıkla

22

(32)

maluldür, çünkü halk arasında sistematik engellemeye yönelik tepkiler bulunmaktadır. øleri düzeyde geliúmiú toplumlarda da tatminsizlik yaúanmasından dolayı bir tepki oluúabilir.23

Ekonomik dengesizliklerin terörizme nasıl uygun bir ortam yarattı÷ına en güzel örnek Kanada örne÷idir. Kanada nüfusu heterojen bir ülkedir ve ülkenin do÷usunda Quebec eyaletinde Fransız Kanadalılar ço÷unlu÷u oluúturmaktadır. Bu eyalet tarıma ba÷lı kalmıú ve sanayileúmeden yeterince payını alamayınca ekonomik dengesizlikler huzursuzluklara yol açmıú ve bu hoúnutsuzluk bölgenin Kanada’dan ayrılarak ba÷ımsız bir devlet oluúturulması isteklerini körüklemiútir. Quebec Kurtuluú Cephesi bu hoúnutsuzlu÷u kullanarak siyasi úiddete baúvurmuútur. Ekonominin istekleri karúılayacak úekilde geliúmemesi halinde veya sosyal geliúmenin ekonomik geliúmeden daha hızlı bir düzeyde oldu÷u dönemlerde siyasi çalkantı ve patlamaların baú göstermesi oldukça kolaydır.24

Ekonomik dengesizliklerin terörizmin sebebi olmadı÷ını gösteren örnekler de bulunmaktadır. Buna örnek olarak ETA gösterilebilir. øspanya’nın en geliúmiú bölgesi olan Bask’da ayrılıkçı terör örgütü ETA faaliyet göstermektedir. Sonuç olarak daha önce de belirtti÷imiz gibi ekonomik faaliyetler terörizmin tek baúına temelini oluúturacak kadar güçlü bir etken olamaz. Ancak terörizmin temellerinden biri olarak kabul edilebilir. Bununla beraber, terörizmi besleyen en önemli faktör olarak da gösterilebilir. Bu da terörizmin geliúmesinde ve devam etmesinde ekonomik temellerin önemli oldu÷una gösterir.

Nitekim genel olarak teröristlerin profillerinin incelendi÷i araútırmalara da bakılacak olursa, teröristlerin ço÷unun ekonomik sıkıntılar bir yana, zengin ailelerden geldi÷i ve iyi bir e÷itim almıú oldukları da görülmektedir. Buna örnek olarak Usame Bin Ladin verilebilir. Ladin, Ortado÷u’nun en büyük müteahhitlerinden birinin o÷luydu ve zenginlik ve bolluk içinde yetiúmiúti. Bu da insanların sadece ekonomik nedenlerden dolayı terörizme yönelmedi÷ine iyi bir örnek teúkil etmektedir.

23 Abdullah, Torun, Siyasal Terörizm: Neden ve Sonuçları Üzerine Bir ønceleme, 2003,

Vol.3.No.1, www.trakya.edu.tr/, (21 Mart 2008).

24

(33)

1.4.2. Terörizmin Siyasal Temelleri

Terörizmin siyasal temellerini genel olarak terör örgütlerinin eylemlerini dayandırdıkları ideolojik akımlar oluúturur. Bunlar sa÷cı ve solcu politikalar olarak tanımlanmaktadır. Bununla beraber terörizmin sadece sa÷ veya sol ideolojiye sahip grupların de÷il, mevcut siyasi yapıyı benimsemeyen tüm grupların baúvurdu÷u ortak bir vasıta oldu÷unu da belirtmek gerekir.

Sa÷cı politikaların en aúırısı faúizmdir. Bu ideolojiye göre, birey toplumun bir parçasıdır ve içinde do÷up e÷itildi÷i toplum ve kültürden ba÷ımsız olarak var olamaz. Devlet sosyal düzeni bireysel özgürlüklerin üzerinde tutan daimi ve mutlak bir güçtür. Bunun dıúındaki sa÷cı politikalar ya yeni de÷erlere bir tepki olarak monarúiye dönmeyi ya da sadece mevcut solcu e÷ilimlere karúı daha az merkeziyetçi bir ekonomik görüúü temsil ederler.25

Ayrıca sa÷cı politikaların içinde teokratik devlet yapılanmasını savunan ve amaçlayan akımlar da vardır. Bunlar, özellikle øslam ülkelerinde úeriat kurallarının geçerli olmasını savunan ve bu amaca ulaúmak için terör uygulayan gruplardır. Türkiye’de de bu amacı güden Hizbullah gibi terör örgütleri bulunmaktadır.

Solcu politikalar ise sınıf mücadelesi temeline dayanmaktadır. Marks’a göre sosyal evrimde en son de÷iúim, endüstriyel üretim araçlarının icat edilmesinden sonra, bu araçların iúçilerin yani proletaryanın eline geçmesiyle olacaktır. 1947’de Çin’de Mao, 1959’da Küba’da Fidel Castro uzun endüstrileúme sürecini beklemeden kır gerilla taktikleriyle ihtilali gerçekleútiren Marksistlerdendir. Bunlar terörizme giden yolda örnek olmuúlardır.26

1960ların sonlarında ve 1970’li yıkar boyunca dünyada sosyal bir rahatsızlık, gençlerde idealizm ve asilik, anti-emperyalist akımlar ve toplu bir politik bilinçlenme söz konusu olmaya baúlamıútır. Bu yıllar süresince sa÷ ve sol terimleri politik tanımlar olarak daha çok kullanılmaya baúlanmıútır. Sol e÷ilimli örgütler kendilerini

25

øsmet Karacan, Terörizm:Kavram ve Yapısı, AKTARAN: Hamide Zafer, a.g.e., s.16.

26

(34)

Marksist olarak tanımlayıp Marksist-Leninist-Maoist sloganlar kullanırken aúırı sa÷cı olarak kabul edilen Neo Naziler ve Neo Faúistler de kendi ideolojilerini savunmuúlardır. Bu iki grubun teröristleri arasında hem farklılıklar hem de ortak yönler bulunmaktaydı. Solcular, özellikle Üçüncü Dünya ülkelerindeki ezilmiú halkın sesini uluslar arası boyutta seslendirdiklerini savunurken, sa÷cılar kendi ülke ve halklarının de÷er ve menfaatlerini, kendi ırklarını ön planda tutuyorlardı. Öte yandan iki farklı ideolojiye inanan grupların ortak özellikleri büyük bir güvensizlik içinde olmaları ve aynı oranda parlamenter demokrasiyi benimsemeleridir. Her iki grubun teröristleri de kendilerini ihtilalci olarak tanımlıyordu.

Terörizmin ideolojik temellerinde her iki görüúe de bakıldı÷ında, her iki terörizmin de mevcut düzene karúı oldu÷u ve úiddeti kullandıkları görülmektedir. Bununla beraber sol ideolojili örgütler ekonomik yapıyı da de÷iútirmek isterken, sa÷ ideolojili örgütler kapitalist üretim iliúkilerinin devamını istemektedirler. Ancak daha önce de belirtti÷imiz gibi, ideolojik temeller de tek baúına terörizmin nedeni olmamakta, bunların hepsi geniú bir çerçeve içerisinde incelendi÷inde daha verimli bir sonuç elde edilebilmektedir.

1.4.3. Terörizmin Sosyo-Psikolojik Temelleri

Terörizm temelde sosyal, toplumsal bir olay olmakta ve toplumdaki geliúmelerden de÷iúmelerden etkilenmektedir. Terörün temellerini sosyolojik olarak incelerken göz önünde bulundurulması gereken bazı hususlar vardır. Bunlar toplumun de÷er yargıları, alıúkanlıkları, yapısı ve unsurları, gelenek ve görenekleri olarak belirtilebilir. Terörü incelerken bu hususları göz önünde bulundurmanın sebebi ise, çevrenin ve sosyal hayatın úiddeti ve terörü ortaya çıkarmada veya úiddet duygularının dıúa vurmasında etkili oldu÷udur.

Terörün sosyolojik temellerini incelerken toplumun kendi sosyal yapısının yanı sıra, terör faaliyetleri içerisinde yer alan bireylerin ailevi durumları, sosyal iliúkileri, cinsiyeti, e÷itimi, mesle÷i, fikri ve felsefesi, yaúı da önem teúkil etmektedir.

Terör ve teröristleri psikolojik çerçevede incelerken, ilk önce teröristlerin genel mantık yapılarını, yaúadıkları çevreyi, ailelerini, ortak yönlerini ve psikolojik yapılarından herhangi bir bozukluk olup olmadı÷ını ve onları bu eylemleri

(35)

uygulamaya iten koúulların ne oldu÷unu incelemek gerekmektedir. Teröristlerin genelde psikolojik yapılarında belli bozukluklar oldu÷u için úiddet yolunu seçen ve toplumla çatıúan insanlar oldukları düúünülür. Oysa terörist örgüt mensuplarının psikolojik yapıları hakkında yapılan araútırmaların ço÷unda, bu insanların genelde normal insanlar oldu÷u sonucuna varılmıútır. Crenshaw, bu durumu “teröristlerin en belirgin ortak yönleri normal oluúlarıdır” úeklinde ifade etmiútir.27

Terörist kendi gözünde bir savaúçı, bir devrimci, bir mücahit, kendince meúru olan bir gayeye hayatını hiçe sayarak baúını koymuú olan bir cengaverdir. Polisin, basının, mahkemelerin, yı÷ınların vb. onu bir katil olarak görmesi, kendini algılayıú ve biliú biçimini (en azından eyleminin sonuçlarıyla ilk yüzleúti÷i ana kadar) de÷iútirmez. Teröristin deklare amacı ne olursa olsun, bütün ihtiúamıyla ölüm amaca giden süreçte en yakın yoldaútır. Sosyolojik açıdan bu yoldaúlık kritik bir noktaya kadar uzanabilir ise, olgunun özünde bir de÷iúiklik yaúanmasa da algılanıúı farklılaúacaktır. Hiçbir eylemci kendisini terörist olarak nitelemez. Gitgide daha fazla kiúi ve sonunda insan topluluklarının kaderlerini etkileyebilecek sayı ve erkteki birey teröristin kendisine iliúkin biliúlerini paylaúmaya baúladı÷ı takdirde kritik noktaya ulaúılmıú demektir. Eylemler ve sonuçlar aynı kalsa da, artık olgunun adı terörizm de÷il, haklı savaú olacaktır.28

Teröriste göre dünya “onlar” ve “biz” olmak üzere ikiye ayrılmıútır. Yani terörist kendisini aslında bir özgürlük ve adalet savaúçısı olarak tanımlar ve kendisine de, etkilemek istedi÷i kitleye de bunun propagandasını yapar. Bunu elbette ilgi ve destek görmek amacıyla yapar. Amaçları için mevcut olan otoriteye, karúılarında duran engellere ve hatta masum insanlara bile úiddet ve terör uygulamaktan çekinmez. E÷er bekledi÷i deste÷i göremezse inandı÷ı úeye inandıramadı÷ını fark etti÷inde, kamunun gözünde artık bir suçlu haline gelir ve bu durum da onun haklı savaúının ma÷lubiyeti demek olur.

27

Yeúim Cömerto÷lu, “Terörün Psikolojik Temelleri”, Strateji Dergisi, Sayı 2, 1995, s.134.

28

Referanslar

Benzer Belgeler

Bireylerin, toplumları hakkında genel bilgi ve değerler edinerek, toplumsal yaşamın bir parçası haline gelmelerinde, kitle iletişim araçlarının önemli bir yeri

313 yılında Milan fermanı ile kendisi de Hıristiyan olmuş Đmparator Konstantin Hıristiyanlığı devlet himayesine alır. 19 Hıristiyanlığı Roma

ABD tarafından 1997 yılında açıklanan “Yeni Bir Yüzyıl İçin Ulusal Güvenlik Stratejisi”nde; terörizm, yasa dışı uyuşturucu ticareti, silah

Uluslararası her terör eyleminde olduğu gibi, bu tür eylemlerin barış ve uluslar arası güvenlik için bir tehdit oluşturduklarını ayrıca teyit ederek,.. Birleşmiş

Dolayısıyla, Irak ve Afganistan gibi ve hali hazırda nükleer bir tehdit olarak algılanılan İran gibi ülkelerin, Batı tarzı demokrasilere geçmeleri ve bir manada, Soğuk

Bu dönemde Afganistan’ın takip ettiği dış politika hedefleri arasında; devletin bekası ve varlığını korumak, ulusal güvenliğini ve istikrarını sağlamak, bağımsızlık

Bu çalışmanın amacı; Müslüman Kardeşler Örgütü’nün genelde Orta Doğu coğrafyası, özelde ise Mısır’da etkili olduğu ilk yıllarından günümüze kadarki

Çalışmada, ülkemizin sahip olduğu jeopolitik ve jeostratejik konumu itibariyle terör örgütlerinin büyük çaplı saldırılarına maruz kalabileceği ihtimali göz