• Sonuç bulunamadı

2. DOöU-BATI ÇATIùMASI VE ÇATIùMANIN NEDENLERø

2.2. Küreselleúme Kavramı ve Küreselleúme Sürecinde Do÷u-Batı Çatıúmaları

2.2.1. Küreselleúme Kavramı

Berlin Duvarı’nın 1989 yılında çöküúünün ardından, 1990’lı yıllardan itibaren hemen her alanda sıkça karúılaútı÷ımız küreselleúme sözcü÷ü, günümüzde sadece ekonomik bir kavram olarak de÷il, içinde bulundu÷umuz uluslararası sistemi tanımlamak için de kullanılmaktadır.

Küreselleúme kavramının popülerli÷ine ve bu konudaki literatürün geniúli÷ine ra÷men, kavramın kesin bir tanımı yoktur. Özellikle, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birli÷i’nin (SSCB) da÷ılması ile ortaya çıkan, baúlangıçta tek kutuplu olarak kendisini gösterse de zamanla belirsizliklerin ortaya çıktı÷ı, kutupların arttı÷ı yeni dünya düzeni içinde anlamını bulmaya çalıúan bir kavramdır. Küreselleúmenin bugüne kadar belli bir tarzda ifade edilememesinin nedeni de÷iúik çevrelerce farklı algılanmasından ve yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Burada belirleyici olan hususların belki de en önemlisi; yeni dünya düzeni anlayıúı ile birlikte güç unsurlarının ulusal çıkarlarını gerçekleútirmek için daha baskın görünmeleri ve küreselleúme kavramının güç unsurlarının menfaatlerine göre úekillenmesidir.85 Küreselleúme kavramını daha iyi anlayabilmek için bu konuda yapılan bazı tanımlara yer vermekte yarar vardır.

Günümüzde kullanılan anlamıyla ‘küresel’ sözcü÷ünün tarihsel bakımdan kökeni 1500’lü yıllardan baúlatılsa da kulaklara çalındı÷ı ilk tarih 1963 yılı olarak belirlenir. Dünyanın belli bir bölümünün ‘global bir köy’ halini aldı÷ını, bunun ise medya aracılı÷ıyla dünyanın çeúitli yerlerinde ortaya çıkan kolektif temalar sayesinde yaúanan daralma ve küçülme sebebiyle oldu÷unu saptayan Kanadalı sosyoloji profesörü Marshall McLuhan, ‘global’ sözcü÷ünü kullanarak bu sözcü÷ü ilk ifade eden kiúi oldu. Bu úekilde dünyanın küçülmesi ve küreselli÷i, bir bütün olarak algılama bilincinin yükselmesi önce McLuhan’ın küresel köy kavramlaútırması ile ifade edilmiú oldu.86

85

Sezgin Kızılçelik, Küreselleúme ve Sosyal Bilimler, Ankara: Anı Yayıncılık, 2003, 2.b., s. 3.

86

Bir kavram olarak küreselleúme hem dünyanın küçülmesine hem de bir bütün olarak dünya bilincinin güçlenmesine gönderme yapar. Küreselleúme terimi 1980’lerin baúına hatta ortalarına kadar akademik çevreler tarafından kesinlikle önemli bir kavram olarak kabul görmedi. Küreselleúme teriminin kullanımı 1980’lerin ikinci yarısı boyunca öyle bir artıú göstermiútir ki, terimin dünyanın farklı yerlerindeki çok sayıda ça÷daú yaúam alanına giriú örüntülerinin izini sürmek neredeyse olanaksız hale gelmiútir.87

Küreselleúme sözcü÷ü iki anlamda kullanılmakta. ølkinde Dünya gezegenine gönderme yapmak. økincisinde ise bir bütünü ya da bütün olarak kavranan bir faktörler dizisini ça÷rıútırmak için. Bu ikinci anlamda küreselleúme; ekonomik, sosyal ve kültürel alanda artarak homojenleúen bir dünyayı ve e÷er fizik güçle dayatılmıyorsa bu homojenleúmeyle aynı anda varolan, farklılı÷ın onaylanıp sürdürülmesine yönelik diyalektik tepkiyi içeren bir süreci ifade ediyor.88

Emre Kongar’a göre küreselleúme, dünyanın yaúadı÷ı Tarım ve Endüstri Devrimlerinden sonra ortaya çıkan üçüncü büyük devrimin, øletiúim-Biliúim Devriminin görüntülerinden biridir. O’na göre küreselleúmenin iki temel kayna÷ı vardır. Birincisi, øletiúim-Biliúim Devrimi, ikincisi ise, Sovyetler Birli÷inin çökmesi ile beraber So÷uk Savaúın sona ermesidir.89 øletiúim-Biliúim devrimi küreselleúmenin kültürel kayna÷ını oluúturmaktadır. Sovyetler Birli÷i’nin da÷ılması ise küreselleúmenin siyasi ve ekonomik kayna÷ını oluúturmaktadır. Öyle ki, dünyanın Sovyetler Birli÷i’nin da÷ılmasının ardından siyasi ve ekonomik anlamda tek kutuplu bir hal alması, dünyanın süper gücü haline gelen ABD’nin yenidünya düzenini kurmasına etkisi büyük olmuútur. Yenidünya düzeninde ise ekonomik, siyasi ve kültürel anlamda paylaúımlar yerel düzeyden çıkarak uluslar arası bir úekle girmiútir. Bu yayılmada da iletiúim-biliúim devriminin etkisi olmuútur.

87 Roland Robertson, Küreselleúme Toplum Kuramı ve Küresel Kültür, Çev: Ümit Hüsrev Yolsal,

Ankara: Bilim ve Sanat Yayınları, 1999, s.21-22.

88

James H. Mittelman(Ed), Globalization: Critical Reflections, içinde “A Perspective on Globalization”, Robert W.Cox, ss.21-30, Lynne Publishers, London 1996, s.30, AKTARAN: Ahmet Ulvi Türkba÷, “Küreselleúme ve Adalet”, Do÷u Batı Düúünce Dergisi, Yıl:5, Sayı:18, ùubat-Mart- Nisan, s.275.

89

Ahmet Özer’e göre küreselleúme ise, kısaca mal, hizmet, sermaye ve insan kaynaklarının dünyada serbestçe dolaúımı, etkileúim sonucu, eskiye nazaran yeni bir hal ve biçim kazanması durumuna verilen yeni bir isimdir.90 Küreselleúmeyle ilgili yapılan baúka bir tanıma göre ise küreselleúme; “Farklı yerler ve co÷rafyadaki unsurları bir bütün olarak ele alan, karmaúık ve çeúitli yollar içinde yaúanan bir süreç, bir olgudur.” Bir süreç olarak küreselleúme, genelde hizmet ve finansa dönük ve aktif olarak uygulanabilme yetene÷ine sahip bir olgudur.91

Chomsky’e göre “küreselleúme, devlet merkezli kurumların ve devlet merkezlili÷iyle yapılan atıfların, salt uluslararası de÷il, tamamıyla küresel bir ba÷lamda faal olan farklı aktörler arasındaki iliúkilerin yapısı içinde eridi÷i süreçtir”.92 Bu da beraberinde dünya milletleri içerisinde yerel güç alanlarının etkisini daraltmakta ve ulusal güç aktörlerinin dünya ekonomisine verdikleri yön oranında etki alanlarının daralmasına sebep olmaktadır.

Giddens’in teorisine göre modern ça÷ öncesinde toplumlar birbirinden zaman ve mekansal yönden çok uzaktı. Bununla birlikte toplumlararası iletiúim oldukça sınırlı boyutlardaydı. Oysa günümüzde iletiúim ve enformasyon teknoloji ola÷anüstü bir hızla geliúmiú buna ba÷lı olarak uluslararası sınırlar eskiye oranla oldukça esnekleúmiútir. Giddens küreselleúmeyi; “zaman ve mekansal olarak birbirinden oldukça çok uzakta geliúen olayların yerel oluúumları biçimlendirmesi ve bu yolla birbirleri ile iliúkili olan dünya ölçe÷indeki toplumsal iliúkilerin yo÷unlaúması” olarak tanımlamaktadır.93 Burada küreselleúme ile ilgili olarak, her alanda mesafelerin daha az önemli hale gelerek, siyasal ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda dünyanın daha çok bütünleúmesi özelli÷i ifade edilmektedir.

Farklı bir yaklaúıma göre küreselleúme; So÷uk Savaú döneminden sonra batının zaferini yeni bir açılımla dünya geneline yayması olarak nitelendirilmektedir. Bu ba÷lamda, yaúanan bu süreç, da÷ılma, sömürgeleúme ve demokratikleúme sürecinde daha geriye savrulma anlamına gelmektedir. Bu süreçte uluslar arası

90

Ahmet Özer, 11 Eylül, ABD, Türkiye ve Küreselleúme, Ankara: Elips Kitap, 1.b., 2005, s.15.

91 Parlo Singh, “Globalization and Education”, Educational Theory, Cilt: 54, Sayı:1, 2004, s.103. 92 Jeremy Fox, Chomsky ve Küreselleúme, østanbul: Everest Yayınları, 2002, s. 22.

93

Nadir Sugur, “Küreselleúme Üzerine Sosyolojik Bir ønceleme”, Birikim Dergisi, Cilt: 5, Sayı 73, 1995, s.57.

sermayenin egemenli÷i, kayıtsız úartsız hale gelmekte ve dünya ölçe÷inde tekelleúmektedir. Bu yaklaúımı savunanlara göre küreselleúme vahúi kapitalizmin makyajlanmıú úekli ya da emperyalizmin yeni yüzü olarak karúımıza çıkmaktadır.94

Küreselleúme kavramının genel olarak iki ayrı anlama sahip oldu÷u söylenebilir. Bunlardan ilki küreselleúmenin daha çok kapitalizm kavramıyla iliúkili olarak ekonomik ve siyasi boyutu bulunan bir olgu olması, ikincisi ise küreselleúmenin kültürel boyutu ile ilgisinde bir dünya sistemi úeklinde ortaya çıkan bir olgu olmasıdır. Her iki boyutta da düúünüldü÷ünde ekonomik, siyasi ve kültürel anlamda küreselleúmenin emperyalizm ile örtüútü÷ü ifade edilmektedir.

Küresel kapitalizm ve emperyalizm için örtücü bir kavram olan küreselleúme anaparanın mantı÷ının baúka bir tür dayatması olarak küresel yaúama ba÷ıntılıdır. Modernizasyon ve ilerleme gücünün bir devamı olan küreselleúme zenginlik, özgürlük, demokrasi ve mutlulu÷u yükseltmeyi amaçladı÷ını ifade eder.95

Görüldü÷ü üzere, küreselleúme ile ilgili yapılan tanımlarda yerel sınırların kalktı÷ı, teknoloji ve bilgi ça÷ının baúladı÷ı siyasi, kültürel ve ekonomik olmak üzere üçaya÷a sahip bir süreçten söz edilmektedir. Küreselleúme ile ilgili olarak genel úekliyle bir tanım yapmak gerekirse, her türlü de÷er ve birikimin yerel sınırları aúarak, dünya çapında yaygınlaúmasıdır denilebilir. Bununla beraber küreselleúme kavramının tanımlanmasındaki çeúitlili÷e ra÷men, küreselleúme anlayıúının merkezinde, yeni bir ekonomik küreselleúme fikrinin yattı÷ı söylenebilir. Ayrı ulusal ekonomiklerin ve dolayısıyla ulusal ekonomik yönetiminin yerli stratejilerin hızla geçerlili÷ini kaybetti÷i gerçe÷ini anlatmak için bu kavram kullanılmaktadır.

Küreselleúme ya da globalleúme biri siyasal, biri ekonomik, biri de kültürel olarak üç boyutu olan bir kavramdır.

94 Korkut Boratav, “Ekonomi ve Küreselleúme”, Küreselleúme Hikayesi, AKTARAN: Ömer Köse,

“Küreselleúme Sürecinde Devletin Yapısal ve øúlevsel Dönüúümü”, Sayıútay Dergisi, Sayı:49, http://www.sayistay.gov.tr/yayin/dergi/icerik/der49m1.pdf , (26 Mayıs 2008), s.5.

95