• Sonuç bulunamadı

2. DOöU-BATI ÇATIùMASI VE ÇATIùMANIN NEDENLERø

3.4. Elde Edilen Bulguların De÷erlendirilmesi

Hürriyet, Zaman ve Cumhuriyet gazetesinde yer alan 11 Eylül 2001 terör eylemi haberleri ve köúe yazıları incelenerek analiz edildikten sonra elde edilen bulgular analiz öncesinde oluúturulan varsayımların büyük oranda do÷ru oldu÷unu göstermiútir.

Liberal e÷ilimli Hürriyet gazetesi ile ilgili öne sürülen birinci varsayım; köúe yazarlarının 11 Eylül 2001 terör eylemine Türkiye’nin eylemin ardından izlemesi gereken politikalar ve Türkiye’nin çıkarları ile ilgili bir bakıú açısı ile yaklaúmaktadırlar. Elde edilen bulgulara göre, varsayım do÷rulanmıútır. Hürriyet gazetesi köúe yazarları terör eyleminin ardından ABD’ye tam destek verilmesi çerçevesinde yorumlar yapmıúlardır.

økinci varsayım Hürriyet gazetesinde yer alan Batılı haber aktörlerinin terör eylemini bir uygarlıklar çatıúması olarak ele alması, Batılı haber aktörleri tarafından øslam dini ile Batı arasında bir çatıúmanın var oldu÷unun, bunun nedeninin de Batı’nın sahip oldu÷u de÷erlere Do÷u tarafından duyulan nefret oldu÷unun belirtilmesi úeklinde bir yaklaúımdır. Elde edilen bulgulara göre bu varsayım da do÷rulanmıútır. Haber aktörlerinin iletileri analiz edildi÷inde Batılı haber aktörlerinin 11 Eylül 2001 terör eyleminin nedeni olarak Do÷u’nun Batı’ya duydu÷u öfke olarak tanımladıkları belirlenmiútir. Özellikle ABD Baúkanı George Bush, ABD’ye düzenlenen bu eylemin ABD’nin huzurunu, refahını, geliúmiúli÷ini kıskanan ve zaten içinde úiddet barındırdı÷ını da iletilerinde belirten Müslümanlar tarafından yapıldı÷ı ifade edilmektedir.

Üçüncü varsayım Hürriyet gazetesinin Batılı haber aktörlerinin iletilerine Müslüman haber aktörlerinin iletilerinden daha fazla oranda yer vermiú olmasıdır. Bu varsayım da do÷ru çıkmıútır. Haber aktörlerinin iletileri analiz edildi÷inde gazetede ABD Baúkanı George Bush baúta olmak üzere en çok ABD’li ve AB’li haber aktörlerine yer verildi÷i görülmektedir. Türk haber aktörlerine de oldukça yer veren gazete de Müslüman haber aktörlerinin iletilerinin sayısı oldukça azdır.

Dördüncü varsayım, Batılı haber aktörleri tarafından ırkçı iletilere yer verildi÷i ile ilgilidir. Elde edilen bulgulara göre bu varsayım da do÷ru çıkmıútır. Batılı haber aktörleri 11 Eylül 2001 terör eyleminin ardından Müslümanlara ve øslam dinine karúı ırkçı söylemler içerisinde bulunmuúlardır.

Beúinci varsayımda, Müslüman haber aktörleri tarafından Do÷u ile Batı arasında bir çatıúmanın var oldu÷unu, bunun nedeninin Batı’nın Do÷u’ya karúı

izlemiú oldu÷u olumsuz politikalar oldu÷u belirtilmektedir. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru çıktı÷ı belirlenmiútir. Müslüman haber aktörleri baúta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin yıllardır, özellikle Filistin sorunu ile ilgili olarak, Müslüman ülkelere karúı birtakım olumsuz politikalar izledi÷ini ifade etmektedirler. Bu durumun da Müslüman ülkelerde Batı’ya karúı olumsuz duygular geliúmesine neden oldu÷u haber aktörleri tarafından belirtilmektedir. Mevcut Do÷u-Batı çatıúmasının temelinde de Batılı haber aktörlerinin iddia etti÷i gibi øslam dininin Batı’nın sahip oldu÷u de÷erlere duydu÷u nefretten de÷il, izlemiú oldu÷u politikalara karúı kaynaklanan bir nefret oldu÷u belirtilmektedir. Yani Müslüman haber aktörleri çatıúmanın kayna÷ı olarak Batı’yı göstermektedir.

Altıncı varsayımda, ABD merkezci iletilere Müslüman merkezci iletilerden daha fazla oranda yer verdi÷i öne sürülmüútür. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷rulu÷u kanıtlanmıútır. Hürriyet gazetesi 11 Eylül 2001 terör eyleminin ardından ABD merkezci iletilere daha fazla yer vererek, gazetenin ideolojik yapısıyla do÷ru orantılı bir çizgi izlemiútir.

Yedinci varsayımda, Hürriyet gazetesinin 11 Eylül 2001 terör eylemi ve ardından yaúanan geliúmelere daha çok magazin a÷ırlıklı yaklaútı÷ı öne sürülmüútür. Elde edilen bulgulara göre varsayım do÷rulanmıútır. Gazetede yer alan haberler incelendi÷inde, olası sorumlu aktör Usame Bin Ladin ve özel hayatı hakkında, terör eylemi kurbanlarının özel hayatı hakkında vb. magazin a÷ırlıklı haberlere fazlaca yer verildi÷i görülmüútür.

Sekizinci varsayım, liberal e÷ilimli olan Hürriyet gazetesinin muhafazakar e÷ilimli Zaman gazetesi ve sol e÷ilimli Cumhuriyet gazetesine oranla görselli÷e daha fazla yer verdi÷i yönündeydi. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu belirlenmiútir. Hürriyet gazetesi analiz edilen üç gazete içerisinde en fazla görsel materyal kullanan gazetedir. Bununla beraber kullanılan görsellerin ço÷unun da hangi haber organizasyonu tarafından üretildi÷i belirlenememiútir.

Muhafazakar e÷ilimli Zaman gazetesi ile ilgili öne sürülen birinci varsayımda, köúe yazarları tarafından 11 Eylül 2001 terör eyleminin iddia edildi÷i

gibi øslam kaynaklı bir eylem olmadı÷ını, øslam ile terörün ba÷daúamayaca÷ı belirtilmiútir. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Köúe yazarları, øslam ile terörün ba÷daúamayaca÷ını, øslam dininin barıú dini oldu÷unu, terör eylemlerini dinsel olarak nitelemenin do÷ru olmayaca÷ını köúe yazılarında sıkça dile getirmiúlerdir.

økinci varsayımda, gazetede yer alan Batılı haber aktörleri tarafından 11 Eylül 2001 terör eylemi bir uygarlıklar çatıúması olarak ele alındı÷ı, Batılı haber aktörleri tarafından øslam dini ile Batı arasında bir çatıúmanın var oldu÷u, bunun nedeninin de Batı’nın sahip oldu÷u de÷erlere Do÷u tarafından duyulan nefret oldu÷u belirtilmektedir. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Haber aktörleri 11 Eylül 2001 terör eyleminin Müslümanların Batı’nın sahip oldu÷u, yüksek sosyal ve refah düzeyi, geliúmiúlik, kültürel anlamda ilericilik gibi kendinde olmadı÷ını düúündü÷ü birtakım Batılı de÷erlere duydu÷u nefret sonucu gerçekleúti÷ini belirtmektedirler. Yani haber aktörleri tarafından Do÷u’nun Batı’ya duymuú oldu÷u kıskançlık duyguları bu terör eyleminin nedeni olarak ifade edilmektedir.

Üçüncü varsayım, Müslüman haber aktörleri tarafından Do÷u ile Batı arasında bir çatıúmanın var oldu÷unu, bunun nedeninin Batı’nın Do÷u’ya karúı izlemiú oldu÷u olumsuz politikalar oldu÷udur. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Müslüman haber aktörleri baúta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin yıllardır, Müslüman ülkelere karúı birtakım olumsuz politikalar izledi÷ini ifade etmektedirler. Bu durumun da Müslüman ülkelerde Batı’ya karúı olumsuz duygular geliúmesine neden oldu÷u Müslüman haber aktörleri tarafından belirtilmektedir. Mevcut Do÷u-Batı çatıúmasının temelinde de bunun yattı÷ı, Batı’nın bu çatıúmanın ana kayna÷ı oldu÷u Müslüman haber aktörleri tarafından öne sürülmektedir.

Dördüncü varsayım, muhafazakar e÷ilimli gazetenin Müslüman haber aktörlerine Batılı haber aktörlerinden daha fazla yer vermiútir. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru olmadı÷ı belirlenmiútir. Gazetede Batılı haber aktörlerinin iletilerine Müslüman haber aktörlerinin iletilerinden daha fazla yer verilmiútir.

Beúinci varsayım, Müslüman ülkeler merkezci iletilere Batılı ülkeler merkezci iletilerden daha fazla yer verildi÷idir. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u tespit edilmiútir. Gazetenin Müslüman ülkeler merkezci iletilere daha fazla yer vermesinin nedeni øslam ile terörün ba÷daúmayaca÷ı konusunda iletilere yer vermek istemiú olmasıdır.

Sol e÷ilimli Cumhuriyet gazetesi ile ilgili öne sürülen birinci varsayımda, köúe yazarları tarafından 11 Eylül 2001 terör eylemi uygarlıklar çatıúmasının bir sonucu olmadı÷ı öne sürülmektedir. Eylem ekonomik, siyasal ve sosyo-psikolojik anlamda birçok nedene dayandırılmaktadır. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Köúe yazarları terör eyleminin kayna÷ında küreselleúme ile birlikte meydana gelen ekonomik, siyasi ve sosyo-kültürel eúitsizlerin yer aldı÷ını, eylemi salt bir din veya uygarlık çatıúması olarak açıklamanın do÷ru olmayaca÷ını belirtmiúlerdir. Do÷u ile Batı arasında varolan mevcut çatıúmanın asıl nedeninin de küresel eúitsizlikler oldu÷unu, her türlü terörizmin altında yatan nedenin de eúitsizliklerden kaynaklandı÷ını ifade etmiúlerdir.

økinci varsayımda, köúe yazarları tarafından ABD’nin yeterli dünya kamuoyuna sunmadan terörizmle savaú gerekçesiyle Afganistan’a ve ardından Irak’a gerçekleútirdi÷i iúgallerin altında ABD’nin Ortado÷u politikasının yattı÷ı öne sürülmektedir. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Köúe yazarları tarafından, ABD’nin bu bölgede denetleyici bir güç olmak istedi÷i, baúta petrol olmak üzere bu ülkelerin zenginliklerini sömürmek istedi÷i ifade edilmektedir.

Üçüncü varsayımda, Batılı haber aktörlerinin øslam Uygarlı÷ı’nı, Batı Uygarlı÷ı’ndan kültürel alanda geri kalmıú, cahil, bilgisiz, yoksul, Batı’ya her anlamda muhtaç olarak tasarladı÷ı, Batı’yı üstün, demokratik, insan haklarına saygılı, kültürel anlamda geliúmiú, bilimsel ve refah düzeyi yüksek olarak tasarladı÷ı öne sürülmektedir. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Batılı haber aktörlerinin iletileri incelendi÷inde øslam Uygarlı÷ı’nı küçümsedikleri, aúa÷ıladıkları buna karúın Batı Uygarlı÷ı’nın üstünlü÷ünü vurguladıkları

görülmüútür. Bununla beraber Batı Uygarlı÷ı’nı Hıristiyanlık dini ile özdeú tuttukları da iletilerinden anlaúılmaktadır.

Dördüncü varsayım, Batılı haber aktörlerinin øslam ülkeleri ve øslam dini hakkında olumsuz önyargılar belirttikleridir. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Batılı haber aktörleri, siyasi aktörler, uzmanlar, yazarlar vs., øslam dini hakkında birtakım olumsuz önyargılara sahip oldukları, øslam dini ve øslam Uygarlı÷ı hakkında pek fazla bilgiye sahip olmadıkları görülmektedir.

Beúinci varsayımda, Müslüman haber aktörlerine de Batılı haber aktörlerine oldu÷u kadar yer verilmiú oldu÷udur. Elde edilen verilere göre varsayımın do÷ru olmadı÷ı belirlenmiútir. Batılı haber aktörleri Müslüman haber aktörlerine göre daha fazla yer verilmiútir. Bununla beraber di÷er gazetelerin Müslüman haber aktörlerine yer verdi÷i orana bakıldı÷ında Cumhuriyet gazetesinin Müslüman haber aktörlerine daha fazla yer verdi÷i görülmektedir.

Altıncı varsayım, gazetenin terör eylemini nedenlerini iletilerinde ekonomik, siyasal ve sosyo-psikolojik alanlarda irdelemiú oldu÷udur. Elde edilen bulgulara göre varsayımın do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Di÷er gazetelerden farklı olarak eylemin nedenini tek bir yöne kanalize etmeyip olası nedenler öne sürülmüútür.

Yedinci varsayım, gazetenin Hürriyet ve Zaman gazetelerine oranla daha az görsele yer vermiú olmasıdır. Elde edilen bulgulara göre, varsayımın kısmen do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. Gazete Hürriyet gazetesine oranla daha az görsele yer verirken, Zaman gazetesine oranla daha fazla görsele yer vermiútir.

Gerçekleútirilen içerik analizi sonucunda öne sürülen varsayımların büyük oranda do÷ru oldu÷u belirlenmiútir. ødeolojilerine göre farklılık gösteren gazetelerle gerçekleútirilen analiz kapsamında, haberlerin iletilerinde, haber aktörlerinin iletilerinde ve köúe yazılarında gazetelerin yayın politikalarının ve yayın kimliklerinin etkili oldu÷u görülmüútür.

SONUÇ

Terörizm insanlık kadar eski bir tarihe sahiptir. Bireyler ve/veya örgütler birtakım siyasal amaçlarını gerçekleútirmek için úiddeti aracılı÷ıyla terör uygularlar. Bu sayede kitleleri korkutmayı baúaran terör örgütleri amaçlarına ulaúmaya çalıúırlar. Burada eylemin büyüklü÷ü önemlidir. Çünkü eylem ne kadar büyük olursa o kadar çok insan haberdar olur ve korkar. Terörizmde korkutmak çok önemlidir çünkü terörü besleyen korkudur. Günümüzün bilgi ve teknoloji ça÷ı olması sebebiyle de bu tip terörizm olayları kitlelere medya aracılı÷ıyla daha hızlı ve geniú olarak ulaúabilmektedir.

11 Eylül 2001 tarihinde New York’ta Dünya Ticaret Merkezi’ne düzenlenen terör eylemi de niteli÷i açısından büyük ve önemli bir eylem olma özelli÷i taúımaktadır. Bu eylemin yeni bir dönemin habercisi oldu÷u söylenebilir. Öyle ki úimdiye kadar yapılmıú en büyük terör eylemi olarak nitelendirilen eylemin sorumlusu ABD tarafından Usame Bin Ladin ve lideri oldu÷u örgüt El-Kaide olarak ilan edilmiútir. Bunun ardından yaúanan geliúmelerle birlikte Do÷u-Batı çatıúması tekrar gündeme gelmiútir.

So÷uk Savaú’ın ardından komünizm tehlikesinin sona ermesiyle ABD dünyanın tek süper gücü haline gelmiútir. So÷uk Savaú döneminde öteki olan komünizmin yok olmasıyla ABD varlı÷ını pekiútirmek için yeni bir ötekine ihtiyaç duymaya baúlamıútır. ABD için komünizmden sonraki öteki Do÷u olmuútur. Çünkü Batı kendini ancak bir öteki yaratarak gerçekleútirebilmektedir. Ötekinin varlı÷ı Batı’nın varlı÷ını pekiútirmektedir. Bunu yaparken de Batı kendinde görmek istemedi÷i tüm olumsuz özellikleri Do÷u’ya yüklemektedir. Yani bir nevi kendini tanımlamak için karúıtını oluúturmaya çalıúmaktadır. Kendisine belirledi÷i rol ve ötekine yani Do÷u’ya belirledi÷i rol ile Do÷u üzerinde egemenlik oluúturmuútur.

Do÷u ve Batı çatıúmasının tarihi de oldukça eskidir. Geçmiúte Haçlı Seferleri olarak baúlayan din u÷runa yapıldı÷ı iddia edildi÷i halde asıl amacın Do÷u ülkelerinin zenginliklerini elde etmek oldu÷u Do÷u-Batı çatıúması günümüzde de devam etmektedir. Bu çatıúmanın nedenleri din veya uygarlıklar çatıúması olarak

açıklanmaya çalıúılıyor olsa da öyle olmadı÷ı aúikardır. Günümüzde de din çatıúması olarak adlandırılmaya ve anlamlandırılmaya çalıúsa da bu çatıúmanın nedeni aslında yine Haçlı Seferleri’nde oldu÷u gibi söz konusu olan Batı’nın çıkarlarıdır. Ancak Batı bu çatıúmanın nedenini øslam Uygarlı÷ı’na atarak kendine gerekli meúru zeminleri hazırlama çabasındadır. Oysa ki, çatıúmanın altında yatan en önemli sebebin küreselleúme adı verilen yeni dünya düzeni oldu÷unu söylemek yanlıú olmaz. Küreselleúme adı verilen bu sistem Batı tarafından üretilen ve do÷al olarak Batı’nın çıkarlarını gözeten bir sistem olma özelli÷i taúımaktadır. Kısaca tanımlamak gerekirse küreselleúme, ulusal kültürlerin, ulusal ekonomilerin ve ulusal sınırların bozuldu÷u, sosyal hayatın büyük bölümünün küresel süreçler tarafından belirlendi÷i bir dönemdir.145

Küreselleúme ile birlikte adlandırılan yeni dünya düzeninde ise ekonomik, siyasi ve sosyo-kültürel anlamda dünya ülkeleri arasında birtakım eúitsizliklerin oluúumuna yol açmıútır. Dünyadaki zengin-yoksul ayrımını daha da derinleútirmiútir. Baúta dünyanın süper gücü olarak ABD ve di÷er Batılı devletler ekonomik anlamda çok ileri bir seviyedeyken, birçok dünya ülkesi yoksullukla hatta açlıkla savaúmaktadır. Bununla beraber, yıllarca Batı tarafından sömürülmüú, dıú borçları arttırılmıú birçok üçüncü dünya ülkesinin durumu da ortadadır. Bununla beraber dünya ülkelerinde fakir olan kesimi ço÷unlukla Do÷u ülkeleri oluúturmaktadır. Batı ülkeleri zenginlik ve refah içinde, Do÷u, birçok ülkesinin petrol gibi yeraltı zenginliklerine sahip olmasına ra÷men yoksulluk içinde yaúamaktadır. Burada dikkat çeken bir di÷er nokta da hiç kuúkusuz birçok Müslüman ülkenin yoksullu÷udur.

Ancak Batılı siyasi aktörlere göre durum bu úekilde de÷ildir. Onlara göre øslam Uygarlı÷ı, Batı Medeniyeti’nin en büyük düúmanı ve çatıúmanın yegâne sebebidir. 11 Eylül 2001 terör eyleminin ardından ABD Baúkanı George W.Bush’un a÷zından kaçırdı÷ı söylenen tüm Batı Uygarlı÷ı’nı yeni bir Haçlı Seferi’ne davet etmesi ve øtalya Baúbakanı Silvio Berlusconi’nin Batı Uygarlı÷ı’nın øslam Uygarlı÷ı’ndan üstün oldu÷u sözleri Batı’nın bu konuda Do÷u hakkındaki düúüncelerini gözler önüne sermektedir.

145

Çalıúmanın son bölümünde gerçekleútirilen içerik analizi ile 11 Eylül 2001 terör eylemi ve ardından yaúanan geliúmelerle ilgili haber de÷eri taúıyan haberlerin ve köúe yazılarının yazılı basında ne úekilde ve ne sıklıkta yer aldı÷ı saptanmaya çalıúılmıútır. Yapılan araútırma ile yazılı basında yer alan haberlerin iletilerinde, haber aktörlerinin iletilerinde ve köúe yazılarında 11 Eylül 2001 terör eylemi ve ardından yaúanan geliúmelerin kamuoyuna ne úekilde iletildi÷i, terör eylemi ile øslam dini arasında nasıl bir ba÷lantı kuruldu÷u, eylemin olası nedenlerinin neler oldu÷u, eylemin yol açtı÷ı ve yol açması olası sonuçları, olayın Türkiye, ABD, AB ülkeleri ve Müslüman ülkeler açısından siyasal, ekonomik, sosyo-kültürel anlamlarda önemi ve taúıdı÷ı anlam belirlenmeye çalıúılmıútır.

Bu ba÷lamda politik görüúleri birbirinden farklı günlük olarak yayınlanan Hürriyet, Zaman ve Cumhuriyet gazeteleri seçilmiútir. Yapılan analiz sonucunda gazetelerin yayın politikalarının ve yayın kimliklerinin, haberlerde ve köúe yazılarında oldukça etkili oldu÷u görülmüútür. Nitekim liberal e÷ilimli Hürriyet gazetesinde yer alan haberlerin iletileri incelendi÷inde daha çok 11 Eylül 2001 eylemini bir terör saldırısı ba÷lamında ele aldı÷ı, ABD Merkezci bir söylem içerisinde bulundu÷u görülmüútür. Yer verdi÷i haber aktörlerinin daha çok Batılı haber aktörleri oldu÷u görülmektedir. Köúe yazılarına bakıldı÷ında ise, Türkiye’nin çıkarlarını daha fazla gözetti÷i ve Türkiye’nin ABD yanlısı bir politika izlemesi ve stratejik ortaklık görevini yerine getirmesi gerekti÷ine yer verdi÷i belirlenmiútir. Köúe yazılarında yaúanan terör eyleminin ekonomik, sosyo-kültürel ve siyasi olası nedenleri üzerinde durulmadı÷ı, gelece÷e yönelik ulusal bazda maddi çıkarların gözetildi÷i dikkat çekmiútir.

Zaman gazetesinde ise, muhafazakar bir e÷ilime sahip olması dolayısıyla haberlerde ve köúe yazılarında daha çok terör eylemi ve øslam dini iliúkisine yer verildi÷i görülmüútür. Bu ba÷lamda özellikle uzman ve yazarların iletilerine fazlaca yer vererek, iletmek istedi÷i mesajları sa÷lam bir temele oturtma amacını taúıdı÷ı görülmüútür. Bununla beraber köúe yazılarında Batı ülkelerini suçlayan ifadelere de yer vermiútir. Batı ülkelerini Müslüman ülkelere karúı izlemiú oldu÷u olumsuz politikalar dolayısıyla eleútirmiú, terörün asıl kayna÷ının da Batı oldu÷unu belirtmiútir. Haberlere bakıldı÷ında ise, daha çok sosyo-kültürel-dinsel ö÷elere yer

verdi÷i, Müslüman haber aktörlerine de yer verdi÷i ancak Batılı haber aktörlerine yer verdi÷i kadar vermedi÷i de dikkat çekmiútir. Muhafazakar bir gazetenin Batılı haber aktörlerine Müslüman haber aktörlerinden daha fazla yer vermiú olması da aslında Do÷u-Batı çatıúmasının kültürel boyutunun bir sonucu olarak açıklanabilir. Az geliúmiú yada geliúmekte olan ülkelerin haber kaynakları, geliúmiú ülkelerin haber kaynaklarına oranla medyada daha az oranda temsil edilme úansı bulmaktadırlar.

Cumhuriyet gazetesine bakıldı÷ında ise sol e÷ilimli bir yayın politikası izleyen gazetenin 11 Eylül terör eylemini en kapsamlı ve objektif bakıú açısıyla ele aldı÷ını söyleyebiliriz. Gazetede yer alan köúe yazılarında di÷er seçilen gazetedekilerden farklı olarak eylemin olası ekonomik, siyasal, sosyo-kültürel nedenleri irdelenmeye çalıúılmıútır. Eylemin olası nedeni olarak küreselleúme ve beraberinde getirdi÷i küresel eúitsizlikler oldu÷u ifade edilmiútir.

Analiz sonucunda gazetelerin yaklaúımları bu úekilde ortaya çıkarılmıútır. Ancak bununla beraber haber aktörlerinin analizi sonucunda da, Do÷u-Batı çatıúmasıyla ilgili olarak birçok sonuca ulaúılmıútır. Öncelikle Batılı haber aktörlerine göre Batı Uygarlı÷ı’nın øslam Uygarlı÷ı’ndan daha üstün oldu÷u, øslam Uygarlı÷ı’nın geliúmenin önünde bir engel oldu÷u ifade edilmiútir. Batı Uygarlı÷ı’nın istikrarlı, güçlü, insan hakları ve dine saygılı, özgür ve sosyal, ça÷daú de÷erlere sahip medeni bir topluluk oldu÷u belirtilmiútir. Buna karúın ABD tarafından terör eylemini gerçekleútirdi÷i öne sürülen El-Kaide örgütü ise Batı Medeniyeti’ni Müslüman ülkelere karúı olumsuz politikalar izleyen, emperyalist ve øslam dinine karúı savaúan bir medeniyet olarak tasarlamıútır.

Batılı haber aktörleri terör eyleminin nedenlerini øslam dininin úiddet içeriyor olmasını, Do÷u’nun Batı’nın sahip oldu÷u ekonomik refah düzeyine duydu÷u nefret ve Do÷u-Batı kültürlerinin çatıúması gibi nedenlerle açıklamıúlardır. Müslüman ülkelerin haber aktörleri ise, e÷itimsizlik, ABD’nin ve AB’nin Müslüman ülkelere karúı izledi÷i olumsuz politikalar, ekonomik eúitsizlikler ve emperyalizm gibi nedenlerle açıklamıúlardır. Batılı haber aktörleri tarafından açıklanan nedenler Batı’nın Do÷u’ya olan bakıúını açıkça ortaya koymaktadır. Batı için øslam düúmandır ve bu kanıyı de÷iútirmek de çok zordur.

YARARLANILAN KAYNAKÇA

Acer, Yücel, Terörizm kavramı Açısından Ermeni Terörü ve Genel Nitelikleri, usakgundem.com, (06 Mart 2008)

Aktan, Coúkun Can ve ùen Hüseyin, “Globalleúme”,

http://www.canaktan.org/canaktan_personal/canaktan-arastirmalari/degisim/aktan- sengloballesme.pdf, (26 Haziran 2008).

Altınbaú, Deniz, “Avrupa’da Kimlik ve Medeniyetler Çatıúması”,