• Sonuç bulunamadı



.D\QDN GTHB, øzmir GÕda Kontrol Laboratuvar Müdürlü÷ü GÕda ve YemAnaliz’35 YayÕnÕ, 2013’ten faydalanÕlarak yazar tarafÕndan oluúturulmuútur.



*'2$QDOL]6WUDWHMLVL

Örne÷in Homojenizasyonu ve TartÕmÕ DNA øzolasyonu

DNA saflÕk ve konsantrasyonunun tespiti

Real Time PCR cihazÕnda Bitki DNA’sÕ varlÕ÷ÕnÕn tespiti  Real Time PCR cihazÕnda GDO tarama analizinin yapÕlmasÕ

Analiz sonuçlarÕnÕn de÷erlendirilmesi

*'27DUDPDDQDOL]L"Tespit Edildi" úeklinde raporlandÕrÕlan gÕda ve gÕda katkÕ numunelerinde analiz sonlandÕrÕlarak raporlanÕr.

*'27DUDPDDQDOL]L"Tespit Edilmedi" úeklinde raporlandÕrÕlan gÕda, gÕda katkÕ, yem ve yem katkÕ numunelerinde analiz sonlandÕrÕlarak raporlanÕr.

*'27DUDPDDQDOL]L"Tespit Edildi" úeklinde raporlandÕrÕlan yem ve yem katkÕ numunelerinde mÕsÕr, soya fasulyesi ve úeker pancarÕ tarama analizlerine geçilir.

MÕsÕr, soya fasulyesi ve úeker pancarÕ tarama analizlerinde "Tespit

Edildi" úeklinde de÷erlendirilen numunelerde, o ürün gruplarÕ için tip

belirleme analizlerine geçilir.

7LSEHOLUOHPHDQDOL]VRQXFX"Tespit Edilmedi" úeklinde raporlandÕrÕlan gen bölgeleri için, analiz sonlandÕrÕlÕr.

7LSEHOLUOHPHDQDOL]VRQXFX"Tespit Edildi" úeklinde raporlandÕrÕlan gen bölgeleri için, miktar analizlerine geçilir.

Her gen bölgesi için yapÕlan miktar analiz sonuçlarÕ de÷erlendirilerek raporlanÕr.



 

 DÜNYADA BøTKøSEL ÜRETøMDE GENETøöø DEöøùTøRøLMøù ORGANøZMALARAYÖNELøKPOLøTøKA VE 8<*8/$0$/$5

 Global düzeyde genel anlamda çevrekonusunun gündeme geliúi 1972 yÕlÕnda yapÕlan “Stockholm KonferansÕ”78 ile baúlamÕú, 1992 yÕlÕnda Rio de Jenerio’da düzenlenen “Dünya Zirvesi”nde yayÕnlanan “Rio Deklerasyonu(Birleúmiú Milletler Çevre ve KalkÕnma KonferansÕ)”79 ile önemli geliúmeler sa÷lanmÕútÕr. Dünyada EL\RWHNQRORMLN çeúitlerin üretilmesi ve kullanÕlmasÕna iliúkin geliúmeler de uluslararasÕ düzeyde izlenmekte, hedefler ülke ekonomisine katkÕsÕ dikkate alÕnarak belirlenmekte ve uluslararasÕ iúbirli÷i olanaklarÕ araútÕrÕlmaktadÕr

 Kurumsal açÕdan bakÕldÕ÷Õnda, dünyada uluslararasÕ ya da bölgesel düzeyde do÷rudan biyogüvenlik alanÕnda çalÕúan bir kurum bulunmamakla birlikte, Birleúmiú Milletler GÕda ve TarÕm Örgütü (Food and Agriculture Organization of the United Nations-FAO), (NRQRPLN øúbirli÷i YH KalkÕnma TeúkilDtÕ (Organisation for Economic Co-operation and Development-OECD), 'ünya 7LFDUHW Örgütü (World Trade Organization-WTO) ve Avrupa Birli÷i (AB) EX NRQXGD GDLPi ya da geçici çalÕúma gruplarÕ veya NRPLWHOHUNanalÕyla çalÕúmaktadÕr. 

 2(&' bünyesinde GDO’lar ve biyogüvenlik konusu, OECD’nin daimi dört ayrÕ komitesinde farklÕ çalÕúma gruplarÕ ile ele alÕnmaktadÕr. OECD “Bilim ve Teknoloji PolitikalarÕ Komitesi”QGH OECD üyesi ülkelere, biyoteknoloji ELOLP YH teknoloji politikalarÕ konusunda destek sa÷lanmaktadÕr. OECD “Çevre PolitikalarÕ Komitesi”, GDO’larÕn çevresel risklerinin de÷erlendirilmesi ve gÕda güvenli÷inin sa÷lanmasÕ amacÕyla çalÕúmalar yapmaktadÕr. OECD “Çevre ve TarÕm PolitikalarÕ Komiteleri Birleúik ÇalÕúma Grubu”, biyoteknolojinin, bitki ve hayvanlarÕn biyolojik 



Stockholm KonferansÕ:1972 yÕlÕnda düzenlenen KonferantadünyanÕn ekolojik açÕdan duyarlÕ ELU

úekilde yönetimi için bir dizi ilke belirlenmiútir. Dünya liderlerinin çevre LOH X\XPOX HNRQRPLN kalkÕnma konusunu tartÕútÕklarÕ ilN IRUXP RODQ .RQIHUDQV sonucunda, çevresel konulardaki uluslararasÕ çalÕúmalarda önemliUROR\QD\DQ81(3kurulmuútur. 

KWWSZZZRJPJRYWUULRULRKWPEriúim Tarihi: 30 Ocak 2013.

 Rio Deklarasayonu Rio Deklarasyonu, çevre ve kalkÕnma konusunda ülkelerin hak ve 

yükümlülüklerini kapsayan, hukuki olarak ba÷layÕcÕ olmamakla birlikte, hükümetlere poOLWLN ELU yükümlülük getiren ilkeler dizisidir. Deklarasyon Türkiye’nin de içinde bulundu÷u ülkelerin devlet ve hükümet baúkanlarÕ tarafÕndan onaylanmÕútÕr.

KWWSZZZRJPJRYWUULRULRKWP, Eriúim Tarihi: 30 Ocak 2013.



 

 DÜNYADA BøTKøSEL ÜRETøMDE GENETøöø DEöøùTøRøLMøù ORGANøZMALARAYÖNELøKPOLøTøKA VE 8<*8/$0$/$5

 Global düzeyde genel anlamda çevrekonusunun gündeme geliúi 1972 yÕlÕnda yapÕlan “Stockholm KonferansÕ”78 ile baúlamÕú, 1992 yÕlÕnda Rio de Jenerio’da düzenlenen “Dünya Zirvesi”nde yayÕnlanan “Rio Deklerasyonu(Birleúmiú Milletler Çevre ve KalkÕnma KonferansÕ)”79 ile önemli geliúmeler sa÷lanmÕútÕr. Dünyada EL\RWHNQRORMLN çeúitlerin üretilmesi ve kullanÕlmasÕna iliúkin geliúmeler de uluslararasÕ düzeyde izlenmekte, hedefler ülke ekonomisine katkÕsÕ dikkate alÕnarak belirlenmekte ve uluslararasÕ iúbirli÷i olanaklarÕ araútÕrÕlmaktadÕr

 Kurumsal açÕdan bakÕldÕ÷Õnda, dünyada uluslararasÕ ya da bölgesel düzeyde do÷rudan biyogüvenlik alanÕnda çalÕúan bir kurum bulunmamakla birlikte, Birleúmiú Milletler GÕda ve TarÕm Örgütü (Food and Agriculture Organization of the United Nations-FAO), (NRQRPLN øúbirli÷i YH KalkÕnma TeúkilDtÕ (Organisation for Economic Co-operation and Development-OECD), 'ünya 7LFDUHW Örgütü (World Trade Organization-WTO) ve Avrupa Birli÷i (AB) EX NRQXGD GDLPi ya da geçici çalÕúma gruplarÕ veya NRPLWHOHUNanalÕyla çalÕúmaktadÕr. 

 2(&' bünyesinde GDO’lar ve biyogüvenlik konusu, OECD’nin daimi dört ayrÕ komitesinde farklÕ çalÕúma gruplarÕ ile ele alÕnmaktadÕr. OECD “Bilim ve Teknoloji PolitikalarÕ Komitesi”QGH OECD üyesi ülkelere, biyoteknoloji ELOLP YH teknoloji politikalarÕ konusunda destek sa÷lanmaktadÕr. OECD “Çevre PolitikalarÕ Komitesi”, GDO’larÕn çevresel risklerinin de÷erlendirilmesi ve gÕda güvenli÷inin sa÷lanmasÕ amacÕyla çalÕúmalar yapmaktadÕr. OECD “Çevre ve TarÕm PolitikalarÕ Komiteleri Birleúik ÇalÕúma Grubu”, biyoteknolojinin, bitki ve hayvanlarÕn biyolojik 



Stockholm KonferansÕ:1972 yÕlÕnda düzenlenen KonferantadünyanÕn ekolojik açÕdan duyarlÕ ELU

úekilde yönetimi için bir dizi ilke belirlenmiútir. Dünya liderlerinin çevre LOH X\XPOX HNRQRPLN kalkÕnma konusunu tartÕútÕklarÕ ilN IRUXP RODQ .RQIHUDQV sonucunda, çevresel konulardaki uluslararasÕ çalÕúmalarda önemliUROR\QD\DQ81(3kurulmuútur. 

KWWSZZZRJPJRYWUULRULRKWPEriúim Tarihi: 30 Ocak 2013.

 Rio Deklarasayonu Rio Deklarasyonu, çevre ve kalkÕnma konusunda ülkelerin hak ve 

yükümlülüklerini kapsayan, hukuki olarak ba÷layÕcÕ olmamakla birlikte, hükümetlere poOLWLN ELU yükümlülük getiren ilkeler dizisidir. Deklarasyon Türkiye’nin de içinde bulundu÷u ülkelerin devlet ve hükümet baúkanlarÕ tarafÕndan onaylanmÕútÕr.

KWWSZZZRJPJRYWUULRULRKWP, Eriúim Tarihi: 30 Ocak 2013.



 

potansiyelinin de÷iútirebilecek veya üretime karúÕ çevresel direnci düúürebilecek YH\DKHULkisini birden yapacak, aynÕ zamanda gÕdalarÕn besin de÷eri ve güvenilirli÷i üzerinde etkileri olabilecek teknolojilerden birL olmasÕ yaklaúÕmÕ ile çalÕúmalarÕnÕ

sürdürmektedir. OECD’nin “TarÕm Komitesi” ise, gÕda güvenli÷i YH NDOLWH VRUXnlarÕndan kaynaklanan uluslararasÕ ticari çatÕúmalarÕ incelemekte,

biyoteknolojinin pazar ve ticaret üzerindeki etkilerini analiz etmektedir. 

 2(&' Birleúmiú Milletler Endüstriyel KalkÕnma Organizasyonu (United Nations Industrial Development Organization-UNIDO)YHBirleúmiú Milletler Çevre ProgramÕ (United Nations Environment Programme-UNEP), EXDODQGDRUWDNELUELOJL de÷iúimi mekanizmasÕnÕn kurulmasÕna öncülük etmiú ve “Biotrack Online” adÕ altÕnda bilgi mekanizmalarÕnÕ birleútirmiúlerdir. Bu mekanizma altÕnda OECD’nin biyogüvenlik uyumlaútÕrma dokümanlarÕna, alan denemeleri veri tabanÕna, EL\RWHNQRORMLürünleri veri tabanÕna, di÷er OECD çalÕúmalarÕna, UNEPbiyogüvenlik kayÕt sistemine, Birleúmiú Milletler Biyolojik ÇeúitlilikSözleúmesi çalÕúmalarÕna ve UNIDO’nun “UluslararasÕ Biyogüvenlik Bilgi A÷Õ ve DanÕúma Servisi”QH ulaúÕlabilmektedir. AyrÕca, ülkeler *'2’lara iliúkin olarak, ilgili kurumlarÕ, PDGGHOHULYHKXNXNLdüzenlemeleri içeren bildirimleri, DTÖ’yesunmaktadÕr BiyogüvenlikKavramÕ

 Son yÕllarda modern biyoteknolojialanÕnda yaúanan geliúmeler ile ortayaçÕkan *'2’larÕn, dünyada özellikle ABD’nde olmak üzere üretim ve tüketim amacÕyla kullanÕmÕnÕn artmasÕ beraberinde bu ürünlerden kaynaklanabilecek muhtemel risklerin de÷erlendirilmesi ve güvenlik önlemlerinin alÕnmasÕ ihtiyacÕnÕ orWD\D çÕkarmÕútÕr. Biyogüvenlik, “ønsan, hayvan ve bitki sa÷lÕ÷Õ ile çevre ve biyolojik çeúitlili÷i korumak için GDO ve ürünleri ile ilgili faaliyetlerin güvenli bir úekilde yapÕlmasÕ”82úeklindeLIDGHHGLOPHNWHGLU

 0RGHUQ EL\RWHNQRORML uygulamalarÕnda kullanÕlan yöntem, organizmalara yapÕlan genetikmüdahalelerdekifarklÕlÕklar, nihai ürün, ürünün kullanÕm amacÕ ve yeri farklÕ riskler oluúturdu÷u için ayrÕ tedbirler alÕnmasÕ geUHNPHNWHGLU

 

7DOX1

%N]Biyogüvenlik Kanunu’nun 2’QFLPDGGHVLQLQ G EHQGL



 

 Biyogüvenlik tedbirleri bilimin önünü kesmeden, insan sa÷lÕ÷ÕVRV\DO\DSÕYH biyolojik çeúitlilik üzerinde oluúacak olumsuzluklarÕ önceden belirleyerek, tedbir DOPD\ROXQGDNLNXUXPVDOyapÕ ve hukuki düzenlemeleri JHUHNWLUPHNWHGLU  %X QHGHQOH Eiyogüvenli÷in sa÷lanmasÕ için yürütülen her türlü faaliyet ile idari, hukuki ve kurumsal yapÕlanmanÕn tamamÕnÕ, NDSVD\DQ “Biyogüvenlik Sistemleri” oluúturulmaktadÕr. Bu ba÷lamda, uluslararasÕ birtakÕm

gönüllü biyogüvenlikdüzenlemeleri bulunmakla beraber ülkelerin kendi regülasyon sistemleri de mevcuttur. Bu sistemler, temelde yatay ve dikey düzenlemeler olmak üzere ikiye ayrÕlmÕútÕr. Dikey düzenlemelerde ürün bazÕnda çalÕúÕlÕrken yatay düzenlemelerde üretim sÕrasÕndaki süreçten itibaren düzenlemeler yapÕlmakta ve konvansiyonel ürünlere uygulanan düzenlemelerden farklÕ bir sistem geliútirilmektedir. Kanada ve ABD gibi ürün temelli düzenlemelerde genetik de÷iúikli÷in yapÕldÕ÷Õ sürece bakÕlmamakta, nihai ürünün NDUDNWHULVWLNözelliklerine ve kullanÕm amacÕna bakÕlmaktadÕr. ABve Avustralya gibi bazÕ ülkelerde ise süreç WHPHOOLPHY]XDWsistemi benimsenmiútir.

 Ülkelerin kendi düzenlemelerinin yanÕ sÕra, uluslararasÕ platformlarda tartÕúÕlarak hazÕrlanan biyogüvenlikdüzenlemeleri mevcut olup, bunlar ba÷layÕcÕlÕ÷Õ olmayan kÕlavuz niteli÷inde ve gönüllü uygulamaya dayalÕ düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerin baúlÕcalarÕ úunlardÕr;



L UNIDO SekreteryasÕ’nÕn 1991 yÕlÕnda yayÕnladÕ÷Õ “OrganizmalarÕn Çevreye SalÕmÕ Konusunda Gönüllü TalimatÕ”

LL )$2 tarafÕndan, Bitki Genetik KaynaklarÕ Komisyonu’nun (CPGR-

Commission on Plant Genetic Resources) talebi üzerine hazÕrlatÕlarak,  1991 yÕlÕnda yayÕnlanan “Bitki Biyoteknolojisi TalimatÕ”,

LLL Gündem 21’i hayata geçirme amacÕnÕ taúÕyan Biyoteknolojinin Risklerinin Önlenmesi øçin “UluslararasÕ Teknik Direktifler”,

 

%L\RWHNQRORMLve Biyogüvenlik ÖøK Raporu, 2000:16.



 

 Biyogüvenlik tedbirleri bilimin önünü kesmeden, insan sa÷lÕ÷ÕVRV\DO\DSÕYH biyolojik çeúitlilik üzerinde oluúacak olumsuzluklarÕ önceden belirleyerek, tedbir DOPD\ROXQGDNLNXUXPVDOyapÕ ve hukuki düzenlemeleri JHUHNWLUPHNWHGLU  %X QHGHQOH Eiyogüvenli÷in sa÷lanmasÕ için yürütülen her türlü faaliyet ile idari, hukuki ve kurumsal yapÕlanmanÕn tamamÕnÕ, NDSVD\DQ “Biyogüvenlik Sistemleri” oluúturulmaktadÕr. Bu ba÷lamda, uluslararasÕ birtakÕm

gönüllü biyogüvenlikdüzenlemeleri bulunmakla beraber ülkelerin kendi regülasyon sistemleri de mevcuttur. Bu sistemler, temelde yatay ve dikey düzenlemeler olmak üzere ikiye ayrÕlmÕútÕr. Dikey düzenlemelerde ürün bazÕnda çalÕúÕlÕrken yatay düzenlemelerde üretim sÕrasÕndaki süreçten itibaren düzenlemeler yapÕlmakta ve konvansiyonel ürünlere uygulanan düzenlemelerden farklÕ bir sistem geliútirilmektedir. Kanada ve ABD gibi ürün temelli düzenlemelerde genetik de÷iúikli÷in yapÕldÕ÷Õ sürece bakÕlmamakta, nihai ürünün NDUDNWHULVWLNözelliklerine ve kullanÕm amacÕna bakÕlmaktadÕr. ABve Avustralya gibi bazÕ ülkelerde ise süreç WHPHOOLPHY]XDWsistemi benimsenmiútir.

 Ülkelerin kendi düzenlemelerinin yanÕ sÕra, uluslararasÕ platformlarda tartÕúÕlarak hazÕrlanan biyogüvenlikdüzenlemeleri mevcut olup, bunlar ba÷layÕcÕlÕ÷Õ olmayan kÕlavuz niteli÷inde ve gönüllü uygulamaya dayalÕ düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerin baúlÕcalarÕ úunlardÕr;



L UNIDO SekreteryasÕ’nÕn 1991 yÕlÕnda yayÕnladÕ÷Õ “OrganizmalarÕn Çevreye SalÕmÕ Konusunda Gönüllü TalimatÕ”

LL )$2 tarafÕndan, Bitki Genetik KaynaklarÕ Komisyonu’nun (CPGR- Commission on Plant Genetic Resources) talebi üzerine hazÕrlatÕlarak,  1991 yÕlÕnda yayÕnlanan “Bitki Biyoteknolojisi TalimatÕ”,

LLL Gündem 21’i hayata geçirme amacÕnÕ taúÕyan Biyoteknolojinin Risklerinin Önlenmesi øçin “UluslararasÕ Teknik Direktifler”,

 

%L\RWHNQRORMLve Biyogüvenlik ÖøK Raporu, 2000:16.



 

LY Geliúmekte olan ülkelerin, biyogüvenlik kapasitelerini oluúturmalarÕnda kÕlavuzluk yapmak amacÕyla UNEP tarafÕndan hazÕrlanmÕú olan “Biyogüvenlik KÕlavuzu”,

Y %irleúmiú 0LOOHWOHUBiyolojik ÇeúitlilikSözleúmesi, YL %irleúmiú 0LOOHWOHU&DUWDJHQDBiyogüvenlik Protokolü’dür.

 Bu düzenlemelerden ’LQFLve 6’ncÕ sÕrada olanlar di÷erlerinden farklÕ RODUDN uluslararasÕalanda ba÷layÕcÕ özellik taúÕmaktadÕrlar.

 0RGHUQ EL\RWHNQRORML uygulamalarÕnÕn potansiyel zararlarÕna iliúkin kesin bilimsel verilerin istenilen düzeyde ortaya konulamamÕú olmasÕ nedeniyle ister üretim ister kullanÕm amacÕyla olsun uzun vadede risk oluúturma ihtimali olan *'2’lu ürünlerde risk analizi yapÕlmalÕ ve gerekli önlemler alÕnmalÕdÕr. Risk analizi WHPHO RODUDN “Risk De÷erlendirme” “Risk Yönetimi” YH “Risk øletiúimi” aúamalarÕnÕ kapsamaktadÕr.

Birleúmiú Milletler Biyolojik ÇeúitlilikSözleúmesi

 Biyolojik ÇeúitlilikSözleúmesi’nin metni, dünyadaki sanayileúme, úehirleúme JLELEL\RORMLNçeúitlilik üzerindeki baskÕlarÕ artÕran süreçlerin hÕzlanmasÕ ile birlikte do÷an ihtiyaç üzerine, 1987 yÕlÕnda UNEP tarafÕndan baúlatÕlan ve dört yÕl süren bir çalÕúma neticesinde oluúturulmuútur. +D]LUDQtarihlerinde imzaya açÕlan Sözleúme’ \H2012 yÕlÕ itibarÕyla WRSODP193 ülke taraftÕr

 Sözleúmenin amacÕ, biyoçeúitlili÷in korunmasÕ ve sürdürülebilir kullanÕmÕnÕ teúvik etmek ve genetikkaynaklarÕn kullanÕmÕndan do÷an yararlarÕn adil bir úekilde paylaúÕmÕnÕ desteklemektir. Sözleúme çerçevesinde “Ulusal Biyoçeúitlilik Stratejisi ve Eylem PlanÕ”LOH“Türkiye Bitki Genetik Çeúitlili÷inin Yerinde (in-situ) KorunmasÕ Ulusal PlanÕ” hazÕrlanmÕútÕr “Ulusal Biyolojik Çeúitlilik Stratejisi ve Eylem

PlanÕ”nÕn güncellenmesine iliúkin çalÕúmalar, Orman ve Su øúleri BakanlÕ÷Õ’nÕn eúgüdümünde yapÕlmaktadÕr. 

 

%N]Biyogüvenlik Kanunu’nun 2’nci maddesinin (ü),(v),(y) bendleri.

'Õúiúleri %akanlÕ÷ÕKWWSZZZPIDJRYWUEL\RORMLNFHVLWOLOLNVR]OHVPHVLWUPID Eriúim TaULKL1LVDQ '37   

 Biyolojik Çeúitlilik Sözleúmesi maddeler bazÕnda incelendi÷inde, EL\RORMLN çeúitlili÷in korunmasÕ ve sürdürülebilir kullanÕmÕna yönelik hükümler ile biyogüvenlik düzenlemelerinin Sözleúmede önemli bir yer tutmakta oldu÷u görülmektedir.Sözleúme’nin “ølke”baúlÕklÕ 3’üncü maddesinde yer alan; “Birleúmiú Milletler ùartÕ ve uluslararasÕ hukuk ilkeleri uyarÕnca devletler, kaynaklarÕnÕ kendi çevre politikalarÕ do÷rultusunda kullanma egemenli÷i hakkÕna sahiptirler ve kendi yargÕ yetkileri veya kontrolleri dâhilindeki faaliyetlerin, di÷er devletlerin çevrelerine veya ulusal yargÕ yetkilerinin sÕnÕrlarÕ dÕúÕndaki alanlarÕn çevrelerine zarar vermemesini de sa÷lamakla yükümlüdürler88” hükmünde, ülkelerin kendi kaynaklarÕnÕ ba÷ÕmsÕz bir úekilde kullanma haklarÕnÕn oldu÷u ve di÷er ülkelere karúÕ yükümlülükleri belirtilmektedir. 

 Sözleúme’de “In-situ89” Koruma baúlÕklÕ 8’LQFL PDGGHQLQ J  EHQGLQGH

“Biyoteknoloji sonucunda de÷iúikli÷e u÷ratÕlmÕú ve biyolojik çeúitlili÷in korunmasÕ ve sürdürülebilir kullanÕmÕnÕ etkilemesi muhtemel olumsuz çevresel etkiler do÷urabilecek canlÕ organizmalarÕn kullanÕlmasÕ ve serbest bÕrakÕlmasÕ ile ba÷lantÕlÕ riskleri düzenlemeye, yönetmeye veya denetlemeye yönelik araçlarÕ, insan sa÷lÕ÷Õ için do÷abilecek riskleri de dikkate alarak tesis veya idame ettirecektir.81 hükmünde ise *'2 ve ürünlerinden kaynaklanabilecek riskler göz önünde bulundurularak muhtemel zararlarÕ önlemek için taraf ülkelerin yerine getirmesi öngörülen uygulamalar ifade edilmektedir.

 Sözleúme’nin 19’XQFX PDGGHVLQGH PRGHUQ EL\RWHNQRORML araútÕrmalarÕnÕn GHVWHNOHQPHVL JHQHWLN kaynaklara dayalÕ biyoteknolojiden sa÷lanan faydalarÕn adil paylaúÕmÕ ve GDO’larÕn sÕnÕr ötesi transferinin güvenli bir úekilde yerine getirilmesi JHUHNOLX\JXODPDODUbelirtilmektedir. Bu maddenin 1’LQFLEHQGL“Âkit taraflarÕn her biri, biyoteknolojik araútÕrma için genetik kaynaklarÕ temin eden âkit taraflarÕn ve özellikle geliúmekte olan ülkelerin mümkünse bu âkit taraflarÕn ülkelerinde,

 

5HVPL*D]HWHBiyolojik ÇeúitlilikSözleúmesi,

In-situ (Do÷al Koruma):Ekosistemlerin ve do÷al habitatlarÕn korunmasÕ ve tür popülasyonlarÕnÕn

kendi çevresi içinde canlÕ olarak saklanÕp, yaúamÕnÕ sürdürmesi ya da kültür çeúitlerinin kendi özelliklerini geliútirdikleri çevre koúullarÕnda yetiútirilmesidir (ùehirali, S. ve Özgen, M. $  



 

 Biyolojik Çeúitlilik Sözleúmesi maddeler bazÕnda incelendi÷inde, EL\RORMLN çeúitlili÷in korunmasÕ ve sürdürülebilir kullanÕmÕna yönelik hükümler ile biyogüvenlik düzenlemelerinin Sözleúmede önemli bir yer tutmakta oldu÷u görülmektedir.Sözleúme’nin “ølke”baúlÕklÕ 3’üncü maddesinde yer alan; “Birleúmiú Milletler ùartÕ ve uluslararasÕ hukuk ilkeleri uyarÕnca devletler, kaynaklarÕnÕ kendi çevre politikalarÕ do÷rultusunda kullanma egemenli÷i hakkÕna sahiptirler ve kendi yargÕ yetkileri veya kontrolleri dâhilindeki faaliyetlerin, di÷er devletlerin çevrelerine veya ulusal yargÕ yetkilerinin sÕnÕrlarÕ dÕúÕndaki alanlarÕn çevrelerine zarar vermemesini de sa÷lamakla yükümlüdürler88” hükmünde, ülkelerin kendi kaynaklarÕnÕ ba÷ÕmsÕz bir úekilde kullanma haklarÕnÕn oldu÷u ve di÷er ülkelere karúÕ yükümlülükleri belirtilmektedir. 

 Sözleúme’de “In-situ89” Koruma baúlÕklÕ 8’LQFL PDGGHQLQ J  EHQGLQGH

“Biyoteknoloji sonucunda de÷iúikli÷e u÷ratÕlmÕú ve biyolojik çeúitlili÷in korunmasÕ ve sürdürülebilir kullanÕmÕnÕ etkilemesi muhtemel olumsuz çevresel etkiler do÷urabilecek canlÕ organizmalarÕn kullanÕlmasÕ ve serbest bÕrakÕlmasÕ ile ba÷lantÕlÕ riskleri düzenlemeye, yönetmeye veya denetlemeye yönelik araçlarÕ, insan sa÷lÕ÷Õ için do÷abilecek riskleri de dikkate alarak tesis veya idame ettirecektir.81 hükmünde ise *'2 ve ürünlerinden kaynaklanabilecek riskler göz önünde bulundurularak muhtemel zararlarÕ önlemek için taraf ülkelerin yerine getirmesi öngörülen uygulamalar ifade edilmektedir.

 Sözleúme’nin 19’XQFX PDGGHVLQGH PRGHUQ EL\RWHNQRORML araútÕrmalarÕnÕn GHVWHNOHQPHVL JHQHWLN kaynaklara dayalÕ biyoteknolojiden sa÷lanan faydalarÕn adil paylaúÕmÕ ve GDO’larÕn sÕnÕr ötesi transferinin güvenli bir úekilde yerine getirilmesi JHUHNOLX\JXODPDODUbelirtilmektedir. Bu maddenin 1’LQFLEHQGL“Âkit taraflarÕn her biri, biyoteknolojik araútÕrma için genetik kaynaklarÕ temin eden âkit taraflarÕn ve özellikle geliúmekte olan ülkelerin mümkünse bu âkit taraflarÕn ülkelerinde,

 

5HVPL*D]HWHBiyolojik ÇeúitlilikSözleúmesi,

In-situ (Do÷al Koruma):Ekosistemlerin ve do÷al habitatlarÕn korunmasÕ ve tür popülasyonlarÕnÕn

kendi çevresi içinde canlÕ olarak saklanÕp, yaúamÕnÕ sürdürmesi ya da kültür çeúitlerinin kendi özelliklerini geliútirdikleri çevre koúullarÕnda yetiútirilmesidir (ùehirali, S. ve Özgen, M. $  



 

biyoteknolojik araútÕrma faaliyetlerine etkin bir biçimde katÕlÕmÕnÕ sa÷lamak için uygun hukukî, idarî ve siyasî tedbirleri alacaklardÕr.81” hükmünü getirmektedir.  Genetik kaynaklara dayalÕ biyoteknolojiden sa÷lanan faydalarÕn âdil olarak paylaúÕmÕ için alÕnPasÕ gerekli tedbirler, yine 19’uncu maddenin 2’QFL EHQGLQGH “Âkit taraflarÕn her biri, Âkit taraflarÕn ve özellikle geliúmekte olan ülkelerin, bu âkit taraflarca temin edilen genetik kaynaklara dayalÕ biyoteknolojilerden do÷an yarar ve sonuçlara, âdil ve hakkaniyete uygun biçimde öncelikli karúÕlÕklÕ olarak mutabÕk kalÕnan úartlara tâbi olacaklardÕr.81” Kükmü ile ifade edilmektedir. 19’XQFX PDGGHQLQ ’üncü bendinde ise, GDO’larÕn sÕnÕr ötesi transferi, iúlem görmesi ve kullanmasÕyla ilgili olarak bir protokolün hazÕrlanmasÕ gerekti÷i öngörülmektedir.  Bu çerçevede, 3’üncü bentte; “Taraflar, biyoteknoloji sonucunda de÷iúime u÷ramÕú ve biyolojik çeúitlili÷in korunmasÕ ve sürdürülebilir kullanÕmÕ üzerinde olumsuz etkide bulunabilecek her türlü canlÕ organizmanÕn emniyetli biçimde taúÕnmasÕ, iúlem görmesi ve kullanÕlmasÕ konusunda, özellikle önceden bilgilendirilerek mutabakat sa÷lanmasÕnÕ da kapsayan uygun usullerin yer aldÕ÷Õ bir protokolün gereklili÷ini ve bunun úeklini de÷erlendireceklerdir.81” úeklinde bir yükümlülük yer almÕútÕr.

 *'2’larÕn kullanÕm koúullarÕ ile potansiyel zararlarÕna iliúkin bilgilerin paylaúÕmÕ hususunda yapÕlmasÕ gHrekenler, yine Sözleúme’nin 19’uncu maddesinin 4’üncü bendinde, “Âkit taraflarÕn her biri, yukarÕdaki 3’üncü paragrafta anÕlan organizmalarÕn iúlem görmesinden kendisinin úart koútu÷u kullanÕm ve emniyet kurallarÕna iliúkin mevcut her türlü bilgiyi, ayrÕca özgün organizmalarÕn potansiyel olumsuz etkileriyle ilgili mevcut her türlü bilgiyi, bu organizmalarÕn ithal edilece÷i âkit tarafa, ya do÷rudan do÷ruya ya da bu çeúit organizmalarÕ kendi yargÕ yetkisinin alanÕ içinde temin etmekte olan gerçek veya hükmî úahÕslardan talep ederek verecektir.81” úeklinde belirtilmektedir.

 *örüldü÷ü üzere, Sözleúme’nin 19’XQFX PDGGHVLQLQ 3’üncü ve 4’üncü bentlerinde alÕnan kararlarÕn, uluslararasÕ biyogüvenlik sisteminin kurulmasÕ yönünde temel oluúturdu÷u ifade edilebilir. Bu kapsamda, 3’üncü bentte, taraflarÕn biyogüvenlik protokolü hazÕrlamalarÕ gerekti÷i belirtilirken, 4’üncü bentte ise



 

biyogüvenli÷in sa÷lanmasÕ için elzem görülen her türlü bilgi paylaúÕmÕnÕn yapÕlmasÕ gerekti÷i vurgulanmaktadÕr. 

Birleúmiú Milletler Cartagena Biyogüvenlik Protokolü

 %0 Çevre ve KalkÕnma KonferansÕ’ndan sonra 1992’de Rio’da yapÕlan ve Biyolojik Çeúitlilik Sözleúmesi uygulamalarÕ ile birlikte ortaya çÕkan geliúmeler, *'2’larÕn üretimi ve tüketimine iliúkin bir hukuki düzenlemenin gereklili÷ini ortaya çÕkarmÕú, BM Biyolojik Çeúitlilik Sözleúmesi de bu ihtiyacÕ hükme ba÷lamÕútÕr. 

 Sözleúme’nin 8’nci maddesinin (g) fÕkrasÕ ve 19’uncu maddesinin 3’üncü ve  4’ üncü bentlerine yönelik olarak ve II/5 no’lu Taraflar KonferansÕ KararÕgere÷ince hazÕrlanan “Cartagena Biyogüvenlik Protokolü” 130’dan fazla ülke tarafÕndan  29 Ocak 2000 tarihinde Fransa’da kabul edilmiú, 24 MayÕs 2000 tarihinde imzaya açÕlmÕú ve 11 Eylül 2003 tarihinde yürürlü÷e girmiútir. Günümüzde 163 ülke Protokol’e taraftÕr Bkz. ùekil 2.5 Türkiye’deLVHsöz konusu Protokol, 17 Haziran  WDULKOL YH 4898 sayÕlÕ Kanun ile Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafÕndan