uygulayÕcÕlara yönelik hizmet içi e÷itimlerin sayÕsÕ ve etkinli÷i artÕrÕlacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S), Biyogüvenlik .XUXOXGümrük ve Ticaret BakanlÕ÷Õ, Adalet BakanlÕ÷Õ, Sa÷lÕk BakanlÕ÷Õ, Milli E÷itim BakanlÕ÷Õ, ølgili Kurum/Kuruluúlar
5977 sayÕlÕ Biyogüvenlik Kanunu kapsamÕnda etkin bir hizmet içi e÷itim sistemi kurulacak ve düzenlenen seminer ve kurslarÕn niteli÷i artÕrÕlacaktÕr. Bu hususta e÷itim ihtiyacÕnÕn belirlenmesi, zamanÕn etkin kullanÕmÕ, yeterliliklerinin de÷erlendirilmesi temel ilkeler olacaktÕr.
7HGELUøleri teknolojilerin
e÷itime entegrasyonu konusunda ilk ve ortaö÷retimdeki ö÷renciler için müfredatlarÕn hazÕrlanmasÕ sa÷lanacaktÕr.
Milli E÷itim
BakanlÕ÷Õ(S),TÜBøTAK, YÖK, Üniversiteler, STK’lar
Ulusal düzeyde farkÕndalÕk artÕrÕlacaktÕr. Bu kapsamda, do÷ru ELOJLOHQGLUPHIDDOL\HWOHULQHLONYH ortaö÷retim seviyesinden baúlanacaktÕr.
7HGELUHalkÕn
bilgilendirilmesi, katÕlÕmÕ ve bilgiye eriúim sistemi amacÕyla oluúturulan Biyogüvenlik Bilgi De÷iúim MekanizmasÕnÕn içeri÷inin yetersiz olmasÕ dolayÕsÕyla “Türkiye Biyogüvenlik Bilgi De÷iúim MekanizmasÕ”nÕn kapsamÕ geniúletilecek, güncel ve do÷ru bilgiye eriúim sa÷lanacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S), Biyogüvenlik Kurulu, Gümrük ve Ticaret BakanlÕ÷Õ, Adalet BakanlÕ÷Õ, Sa÷lÕk BakanlÕ÷Õ, Milli E÷itim BakanlÕ÷Õ, ølgili Kurum/Kuruluúlar
GÕda ve yem amaçlÕ genetik yapÕsÕ de÷iútirilmiú orJDQL]PDODUYH ürünlere iliúkin olarak tüketicilerin bilinçlendirilmesi çalÕúmalarÕna a÷ÕrlÕk verilecektir. Kamuoyunun bilgilendirilme úekline yönelik olarak “Kamu Spotu” uygulamasÕ gibi görsel araçlar kullanÕlacaktÕr.
GDO’lu ürünlere yönelik izleme, kontrol ve denetim mekanizmalarÕ etkinleútirilecektir.
7HGELU*'2WHNQRORMLVL
kullanÕlarak ithal edilen ürünlere yönelik denetimin
etkinleútirilmesi yönündeki teknik çalÕúmalar
hÕzlandÕrÕlacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S), Sa÷lÕk BakanlÕ÷Õ, Gümrük ve Ticaret BakanlÕ÷Õ, KalkÕnma BakanlÕ÷Õ
5977 sayÕlÕ Biyogüvenlik Kanununun uygulanmasÕnda NRQWUROYHGHQHWLPKL]PHWOHULQLQ akreditasyonu için altyapÕ güçlendirilecektir.
7HGELUGD ürünlerin
ithalatÕnda taúÕma ve depolama esnasÕnda kullanÕlan araçlardan kaynaklanan bulaúma sorunlarÕnÕn giderilmesine yönelik çalÕúmalar hÕzlandÕrÕlacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S),Gümrük ve Ticaret BakanlÕ÷Õ, Sa÷lÕk BakanlÕ÷Õ
GD ürünlerin nakli transatlantik gemilerle sa÷landÕ÷Õ için bu araçlarÕn ve depolarÕn iyi dezenfekte edilmesine yönelik araútÕrmalar yapÕlacaktÕr.
7HGELUGDO ve ürünlerinin
ülkeye kontrolsüz giriúini önlemeye yönelik tedbirler geliútirilecektir.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S),Gümrük ve Ticaret BakanlÕ÷Õ
øthal edilen GDO’lu yemlerin kontrolünde tarÕmsal ürün giriúine izin verilen belirli gümrük kapÕlarÕnda, GDO analizi \DSDELOHQDNUHGLWHODERUDWXYDUODU NXUXODFDNYH\DPHYFXW ODERUDWXYDUODUPRGHUQL]H HGLOHFHNWLU 7HGELU(WLNHWOHPH uygulamasÕnÕn gerçekleútirilmesi konusunda gerekli düzenlemeler yapÕlacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk
BakanlÕ÷Õ(S), STK’lar øthal edilen GD yemlerle EHVOHQHQKD\YDQODUGDQHOGH
edilen ürünlerde etiketleme uygulamasÕna yönelik çalÕúmalar hÕzlandÕrÕlacaktÕr.
Tablo 6.1. GDO’laUDYönelik Politika ve Tedbirler (Devam)
3ROLWLND7HGELU Sorumlu/øúbirli÷i
YapÕlacak Kuruluúlar YapÕlacak øúlem ve AçÕklama
GDO’lu ürünlere yönelik tüm istatistiki bilgilere eriúim sa÷lanacaktÕr.
7HGELUOrtak kullanÕma izin
verecek úekilde ilgili veri tabanlarÕ ile entegrasyon sa÷lanacaktÕr
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S), Bilim Sanayi ve Teknoloji BakanlÕ÷Õ, Ekonomi BakanlÕ÷Õ, Biyogüvenlik Kurulu, Gümrük ve Ticaret BakanlÕ÷Õ, TÜøK
HâlihazÕrda itKDOHGLOHQ*' ELWNLOHUYHEXQODUGDQHOGHHGLOHQ ürünlere yönelik bilgi altyapÕsÕ ile idari yapÕ geliútirilerek tüm tarÕmsal bilgi sistemlerinin entegrasyonu sa÷lanacaktÕr.
7HGELUGD ürünlere yönelik
risk analizlerinin ulusal düzeyde yapÕlmasÕ sa÷lanacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S), KalkÕnma BakanlÕ÷Õ, TÜBøTAK, Üniversiteler, STK’lar
Yenilenen gÕda güvenilirli÷i mevzuatÕ sonrasÕnda, gÕda kontrol sisteminin bir parçasÕ olan denetim altyapÕsÕnÕn iyileútirilmesine yönelik yatÕrÕmlar ile riskDQDOL]VLVWHPL için gerekli programlama yapÕlacaktÕr. Özellikle “E” kodlu katkÕ maddelerinin potansiyel riskleri dikkate alÕnacaktÕr. øthalata olan ba÷ÕmlÕlÕ÷Õ azaltmaya yönelik politikalar geliútirilecektir.
7HGELUDÕúa ba÷ÕmlÕlÕ÷Õn
yüksek oldu÷u ürünlerde yerli çeúitlerin geliútirilmesine yönelik araútÕrmalar desteklenecektir.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk %DNDQOÕ÷Õ(S), KalkÕnma BakanlÕ÷Õ, TÜBøTAK, Üniversiteler, STK’lar
øthal edilen GD VR\DIDVXO\HVLYH mÕsÕrda dÕúa ba÷ÕmlÕlÕ÷Õ
engellemek için bu ürünlerin yerli üretiminin artÕrÕlmasÕna yönelik tohum üretimi baúta olmak üzere çalÕúmalara öncelik verileFHNWLU DÕú ticarette özellikle de AB pazarÕ için ürünlerde GDO’suz hammadde kullanÕlmasÕna yönelik talebin artaca÷Õ öngörülerek organik ya da yerli VR\Dfasulyesi ve mÕsÕr üretiminin artÕrÕlmasÕna yönelik çalÕúmalara a÷ÕrlÕk verilecektir.
Biyogüvenlik ile ilgili tüm kurum ve kuruluúlar arasÕnda iúbirli÷i ve koordinasyon geliútirilecektir.
7HGELUUlusal biyogüvenlik
politikalarÕnÕn belirlenmesinde faydalÕ olaca÷Õ düúünülen “ortak akÕl” toplantÕlarÕ yapÕlacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S)KalkÕnma BakanlÕ÷Õ, Ekonomi BakanlÕ÷Õ, Sa÷lÕk BakanlÕ÷Õ, TÜBøTAK, %LOLP6DQD\LYH7HNQRORML BakanlÕ÷Õ, Çevre ve ùehircilik BakanlÕ÷Õ, Orman ve Su øúOHUL BakanlÕ÷Õ, Üniversiteler, STK’lar, Özel Sektör, ølgili Kamu Kurum ve KuruluúlarÕ, Meslek KuruluúlarÕ
Biyogüvenlik politikalarÕ belirlenirken karúÕlaúÕlan sorunlarÕn tartÕúÕlaca÷Õ ve de÷erlendirmeden geçirilece÷i “ortak akÕl” toplantÕlarÕnÕn düzenlenmesine yönelik hazÕrlÕklar baúlatÕlacaktÕr.
Tablo 6.1. GDO’laUDYönelik Politika ve Tedbirler (Devam)
3ROLWLND7HGELU Sorumlu/øúbirli÷i
YapÕlacak Kuruluúlar YapÕlacak øúlem ve AçÕklama
GDO’lu ürünlere yönelik tüm istatistiki bilgilere eriúim sa÷lanacaktÕr.
7HGELUOrtak kullanÕma izin
verecek úekilde ilgili veri tabanlarÕ ile entegrasyon sa÷lanacaktÕr
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S), Bilim Sanayi ve Teknoloji BakanlÕ÷Õ, Ekonomi BakanlÕ÷Õ, Biyogüvenlik Kurulu, Gümrük ve Ticaret BakanlÕ÷Õ, TÜøK
HâlihazÕrda itKDOHGLOHQ*' ELWNLOHUYHEXQODUGDQHOGHHGLOHQ ürünlere yönelik bilgi altyapÕsÕ ile idari yapÕ geliútirilerek tüm tarÕmsal bilgi sistemlerinin entegrasyonu sa÷lanacaktÕr.
7HGELUGD ürünlere yönelik
risk analizlerinin ulusal düzeyde yapÕlmasÕ sa÷lanacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S), KalkÕnma BakanlÕ÷Õ, TÜBøTAK, Üniversiteler, STK’lar
Yenilenen gÕda güvenilirli÷i mevzuatÕ sonrasÕnda, gÕda kontrol sisteminin bir parçasÕ olan denetim altyapÕsÕnÕn iyileútirilmesine yönelik yatÕrÕmlar ile riskDQDOL]VLVWHPL için gerekli programlama yapÕlacaktÕr. Özellikle “E” kodlu katkÕ maddelerinin potansiyel riskleri dikkate alÕnacaktÕr. øthalata olan ba÷ÕmlÕlÕ÷Õ azaltmaya yönelik politikalar geliútirilecektir.
7HGELUDÕúa ba÷ÕmlÕlÕ÷Õn
yüksek oldu÷u ürünlerde yerli çeúitlerin geliútirilmesine yönelik araútÕrmalar desteklenecektir.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk %DNDQOÕ÷Õ(S), KalkÕnma BakanlÕ÷Õ, TÜBøTAK, Üniversiteler, STK’lar
øthal edilen GD VR\DIDVXO\HVLYH mÕsÕrda dÕúa ba÷ÕmlÕlÕ÷Õ
engellemek için bu ürünlerin yerli üretiminin artÕrÕlmasÕna yönelik tohum üretimi baúta olmak üzere çalÕúmalara öncelik verileFHNWLU DÕú ticarette özellikle de AB pazarÕ için ürünlerde GDO’suz hammadde kullanÕlmasÕna yönelik talebin artaca÷Õ öngörülerek organik ya da yerli VR\Dfasulyesi ve mÕsÕr üretiminin artÕrÕlmasÕna yönelik çalÕúmalara a÷ÕrlÕk verilecektir.
Biyogüvenlik ile ilgili tüm kurum ve kuruluúlar arasÕnda iúbirli÷i ve koordinasyon geliútirilecektir.
7HGELUUlusal biyogüvenlik
politikalarÕnÕn belirlenmesinde faydalÕ olaca÷Õ düúünülen “ortak akÕl” toplantÕlarÕ yapÕlacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ(S)KalkÕnma BakanlÕ÷Õ, Ekonomi BakanlÕ÷Õ, Sa÷lÕk BakanlÕ÷Õ, TÜBøTAK, %LOLP6DQD\LYH7HNQRORML BakanlÕ÷Õ, Çevre ve ùehircilik BakanlÕ÷Õ, Orman ve Su øúOHUL BakanlÕ÷Õ, Üniversiteler, STK’lar, Özel Sektör, ølgili Kamu Kurum ve KuruluúlarÕ, Meslek KuruluúlarÕ
Biyogüvenlik politikalarÕ belirlenirken karúÕlaúÕlan sorunlarÕn tartÕúÕlaca÷Õ ve de÷erlendirmeden geçirilece÷i “ortak akÕl” toplantÕlarÕnÕn düzenlenmesine yönelik hazÕrlÕklar baúlatÕlacaktÕr.
Tablo 6.1. GDO’laraYönelik Politika ve Tedbirler (Devam)
3ROLWLND7HGELU Sorumlu/øúbirli÷i
YapÕlacak Kuruluúlar YapÕlacak øúlem ve AçÕklama
Biyogüvenlik Kanunu günün úart ve ihtiyaçlarÕna göre revize edilecektir.
7HGELUKanunun 2’nci
maddesine “zarar” tanÕmÕ ilave
HGLOHFHNWLU
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk
BakanlÕ÷Õ(S) Özellikle Kanun’da 14 üncü madde 4’üncü fÕkrada
“zarar”larÕn müteselsilen sorumlulu÷undan
bahsedilmektedir ancak söz konusu zarara iliúkin tanÕm mevzuatta yer almamaktadÕr. Bu QHGHQOHJHUHNOLUHYL]\RQ yapÕlacaktÕr.
7HGELUBiyogüvenlik
Kurulu’nun özerkbir yapÕya kavuúturulmasÕ için gerekli hukuki ve idari altyapÕ hazÕrlanacaktÕr.
GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ60DOL\H
BakanlÕ÷Õ, KalkÕnma BakanlÕ÷Õ, Ekonomi BakanlÕ÷Õ, Devlet Personel BaúkanlÕ÷Õ, TÜBøTAK, Bilim Sanayi ve Teknoloji BakanlÕ÷Õ, Üniversiteler, øOJLOL.DPX Kurum ve KuruluúlarÕ
Mevzuat düzenlemesi ile Kurulun üye yapÕsÕ de÷iútirilecek, eúit temsil imkânÕ sa÷lanacaktÕr.
7HGELU0HYFXWELOLPVHO
komitelerin yapÕsÕ güçlendirilecektir.
Biyogüvenlik Kurulu(S), GÕda, TarÕm ve HayvancÕlÕk BakanlÕ÷Õ, TÜBøTAK, Bilim Sanayi ve Teknoloji BakanlÕ÷Õ, Üniversiteler
Biyogüvenlik Kurulu tarafÕndan 11 kiúiden oluúturulan bilimsel NRPLWHOHULQkararlarÕ tartÕúmalÕ durumda olmamalÕdÕr. Bu QHGHQOHELOLPVHONRPLWHOHULQ yapÕsÕ güçlendirilecekWHNQLN DQDOL]OHUGHYHHWNLDQDOL]OHULQGH ba÷ÕmsÕz çalÕúmalarÕn
yapÕlmasÕna yönelik çalÕúmalar hÕzlandÕrÕlacaktÕr. SONUÇ
Küresel ölçekte gündemde olan ve ülkeler arasÕnda fikir ayrÕlÕklarÕna yol açan GD ürünlere yönelik olarak sa÷lÕk ve çevre LOH VRV\RORMLN YH HNRQRPLN DODQGDNL tartÕúmalar halen sürmektedir. Geneti÷i de÷iútirilerek bir “biyolojik tehdit”H GDKL dönüútürülebilecek olan bu ürünlere iliúkin bilinmezliklerin tamamen ortadan kaldÕrÕlmasÕ KXVXVX LVH söz konusu ürünlerin genel kabulü açÕsÕndan oldukça önemli görülmektedir. Bu kapsamda Türkiye, GDO’larÕn potansiyel zararlarÕnÕn aksi kanÕtlanana kadar, GD bitkisel üretimLve kullanÕmÕKXVXVXQGDNLkorumacÕ yaklaúÕmÕnÕ sürdürmelidir. Bununla birlikte, gün geçtikçe geliúen bu teknolojinin yakÕndan takip edilmesi, ülke durum ve ihtiyaçlarÕ göz önüne alÕnarak araútÕrma önceliklerinin EHOLUOHQPHVL LOH modern biyoteknoloji uygulamalarÕnÕn yönlendirilerek araútÕrma kapasitesinin artÕrÕlmasÕ, deneyimli personel yetiútirilmesi, akredite laboratuvar sayÕsÕnÕn artÕrÕlmasÕ ve modernizasyonu gerekli görülmektedir.
Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde konuya iliúkin olarak önemli mevzuat çalÕúmalarÕ gerçekleútirilmiú, AB müktesebatÕnÕn yanÕ sÕra, Cartegena Biyogüvenlik Protokolü gere÷ince yasal altyapÕdaki sorunlar “Biyogüvenlik Kanunu” YH LNLQFLO mevzuatÕn çÕkarÕlmasÕ ile giderilmiútir. Ancak, GDOve ürünlerinden kaynaklanabilecek risklerin engellenmesine yönelik uygulamalarda yetersizlikler bulunmakta olup, kurumsal yapÕlanmada da koordinasyonsuzluk gözlenmektedir. Bu do÷rultuda, Biyogüvenlik Kurulu’nun özerk bir yapÕya dönüútürülmesinin önem arz etti÷i düúünülmektedir.
Di÷er taraftan,Uekabet gücü yüksek bir sektör ve sürdürülebilir bir üretim için Türkiye’nin kendi tarÕmsal potansiyelini de÷erlendirmesi ve bitkisel üretimde verimlili÷i artÕrmaya yönelik politikalar geliútirmesi JHUHNPHNWHGLU Bu çerçevede geliúmiú ülkelerle olan dÕú ticaret potansiyeli de göz önünde EXOXQGXUXODUDN \HUHO YHYH\D JHOHQHNVHO ürünlerin korunmasÕnÕn, organik tarÕm ve iyi tarÕm uygulamalarÕ gibi sürdürülebilir sistemlerin geliútirilmesiQLQ ve yaygÕnlaútÕrÕlmasÕnÕn faydalÕ olaca÷Õ düúünülmektedir. Özellikle de yem ihtiyacÕnÕ karúÕlamak üzere ithal HGLOHQ *' “soya fasulyesi” YH “mÕsÕr” için ivedilikle yeni üretim politikalarÕ hazÕrlanmalÕdÕr. Zira, önümüzdeki dönemde “SDPXN” YH “NRO]D” gibi ürünlerde de benzer durumlarÕn ortaya çÕkmasÕ ek araútÕrma ve tedbirleri gerektirebilecektir.
SONUÇ
Küresel ölçekte gündemde olan ve ülkeler arasÕnda fikir ayrÕlÕklarÕna yol açan GD ürünlere yönelik olarak sa÷lÕk ve çevre LOH VRV\RORMLN YH HNRQRPLN DODQGDNL tartÕúmalar halen sürmektedir. Geneti÷i de÷iútirilerek bir “biyolojik tehdit”H GDKL dönüútürülebilecek olan bu ürünlere iliúkin bilinmezliklerin tamamen ortadan kaldÕrÕlmasÕ KXVXVX LVH söz konusu ürünlerin genel kabulü açÕsÕndan oldukça önemli görülmektedir. Bu kapsamda Türkiye, GDO’larÕn potansiyel zararlarÕnÕn aksi kanÕtlanana kadar, GD bitkisel üretimLve kullanÕmÕKXVXVXQGDNLkorumacÕ yaklaúÕmÕnÕ sürdürmelidir. Bununla birlikte, gün geçtikçe geliúen bu teknolojinin yakÕndan takip edilmesi, ülke durum ve ihtiyaçlarÕ göz önüne alÕnarak araútÕrma önceliklerinin EHOLUOHQPHVL LOH modern biyoteknoloji uygulamalarÕnÕn yönlendirilerek araútÕrma kapasitesinin artÕrÕlmasÕ, deneyimli personel yetiútirilmesi, akredite laboratuvar sayÕsÕnÕn artÕrÕlmasÕ ve modernizasyonu gerekli görülmektedir.
Türkiye’nin AB’ye uyum sürecinde konuya iliúkin olarak önemli mevzuat çalÕúmalarÕ gerçekleútirilmiú, AB müktesebatÕnÕn yanÕ sÕra, Cartegena Biyogüvenlik Protokolü gere÷ince yasal altyapÕdaki sorunlar “Biyogüvenlik Kanunu” YH LNLQFLO mevzuatÕn çÕkarÕlmasÕ ile giderilmiútir. Ancak, GDOve ürünlerinden kaynaklanabilecek risklerin engellenmesine yönelik uygulamalarda yetersizlikler bulunmakta olup, kurumsal yapÕlanmada da koordinasyonsuzluk gözlenmektedir. Bu do÷rultuda, Biyogüvenlik Kurulu’nun özerk bir yapÕya dönüútürülmesinin önem arz etti÷i düúünülmektedir.
Di÷er taraftan,Uekabet gücü yüksek bir sektör ve sürdürülebilir bir üretim için Türkiye’nin kendi tarÕmsal potansiyelini de÷erlendirmesi ve bitkisel üretimde verimlili÷i artÕrmaya yönelik politikalar geliútirmesi JHUHNPHNWHGLU Bu çerçevede geliúmiú ülkelerle olan dÕú ticaret potansiyeli de göz önünde EXOXQGXUXODUDN \HUHO YHYH\D JHOHQHNVHO ürünlerin korunmasÕnÕn, organik tarÕm ve iyi tarÕm uygulamalarÕ gibi sürdürülebilir sistemlerin geliútirilmesiQLQ ve yaygÕnlaútÕrÕlmasÕnÕn faydalÕ olaca÷Õ düúünülmektedir. Özellikle de yem ihtiyacÕnÕ karúÕlamak üzere ithal HGLOHQ *' “soya fasulyesi” YH “mÕsÕr” için ivedilikle yeni üretim politikalarÕ hazÕrlanmalÕdÕr. Zira, önümüzdeki dönemde “SDPXN” YH “NRO]D” gibi ürünlerde de benzer durumlarÕn ortaya çÕkmasÕ ek araútÕrma ve tedbirleri gerektirebilecektir.
(./(5 (.BøTKøSELÜRETøMDE BøYOTEKNOLOJø8<*8/$0$/$5, (N%LWNL'RNX.ültürü
Bitki doku kültürü uygulamalarÕ, aseptikúartlarda yapay bir besin ortamÕnda hücre, doku veya organ gibi bitki kÕsÕmlarÕndan yeni doku, bitki veya bitkisel ürünlerin üretilmesidir (Bkz. ùekil (N ). Bu uygulamalar, yeni çeúit geliútirmek ve mevcut çeúitlerde genetik de÷iúkenlik oluúturmak, kaybolmakta olan türlerin korunmasÕ, ço÷altÕlmasÕ zor olan türlerin üretimi ve özellikle de hastalÕklardan ari (hastalÕksÕz)YH yüksek kalitede bitkilerin üretilebilmesi için kullanÕlan temel teknoloji olarak görülmektedir. Doku kültürü; meristem kültürü, sürgün ucu kültürü, mikroço÷altÕm (micropropagation), somatik embriyogenesis, in vitro mikroaúÕlama, kallus kültürü, embriyo kültürü, protoplast kültürü, anter kültürü, ovul ve ovaryum kültürleri ve PLNURVSRU(polen)kültürünü kapsamaktadÕr
Aseptik:6WHULONRQWDPLQHRUJDQL]PDODUEDNWHULPDQWDUYLUXVYEiçermeyen anlamÕndadÕr.
)$2*ORVVDU\RI%LRWHFKQRORJ\IRU)RRGDQG$JULFXOWXUH
KWWSZZZIDRRUJELRWHFKELRWHFKJORVVDU\HQ, Eriúim Tarihi: +D]LUDQ
Meristem Kültürü:Bitkilerin primer meristematik dokularÕnÕn izole edilerek steril koúullarda ve yapay
EHVin ortamlarÕ üzerinde yetiútirilmesiYHEX\ROOD\HQLELtkiler elde edilmesi esasÕna dayanmaktadÕr.
Sürgün Ucu Kültürü:0eristem kültüründen tek farkÕ, daha büyük ELWNi kÕsÕmlarÕnÕn (sürgün uçlarÕnÕn) kullanÕlmasÕdÕr.
Mikroço÷altÕm: Bir bitkiden alÕnan ve tam bir bitkiyi oluúturabilme potansiyeline sahip bitki
kÕsÕmlarÕndan (embriyo, tohum, gövde, sürgün, kök, kallus YE) yapay besin ortamlarÕnda ve aseptik koúullar altÕnda yeni bitkilerin elde edilmesidir.
Somatik embriyogenesis:<DSD\koúullarda vejetatif hücrelerden geliúen embriyo oluúumuGXU
In vitro mikroaúÕlama: Anaççö÷ürlerine ait genç sürgünün tepesi vurulduktan sonra, üzerine sürgün ucu
PHULVWHPLQLQ\DSD\koúullarda aúÕlanmasÕdÕr.
Kallus kültürü:
%LWNL parçalarÕnÕQ X\JXQ EHVLQ ortamlarÕnda kallus (organize olmamÕú hücre topluluklarÕ) oluúturmasÕdÕrEmbriyo kültürü:(mbriyolarÕn izole ediOHUHNkültüre alÕnmasÕdÕr.
Protoplast kültürü: ProtoplastlarÕn (hücre çeperleri, mekanik ya da enzimatik yollarla çÕkarÕlmÕúRODQ
hücreler)uygun besin ortamlarÕnda kültüre alÕnmasÕdÕr.
Anter kültürü: øçerisinde olgunlaúmamÕú çiçek tozlarÕnÕ PLNURVSRU EXOXQGXUDQ DQWHUOHULQ
WRPXUFXNODUGDQ L]ROH HGLOHUHN \DSD\ koúullarda yapay besin ortamlarÕQD alÕnmasÕ YH EXUDGD PLNURVSRUODUGDQhaploid embriyolarÕQHOGHHGLOPHVLGLU
Ovul ve ovaryum kültürleri:\XPXUWDhücresinin ya da yumurtalÕ÷Õn DVHSWLNkoúullarda yapay besin
RrtamlarÕnda kültüre alÕnmasÕdÕr.
Mikrospor (polen) kültürü:+DSORLGHPEUL\RYHbitki oluúumu amacÕ\ODolgunlaúmamÕúmikrosporlarÕQ
DVHSWLNkoúullarda anter içerisinden izole edilerek yapay besin ortamlarÕnda kültüre alÕnmasÕdÕr.
ùekil(NYapay Besin OrtamÕnda Sürgün Oluúumu
Kaynak: Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez LaboratuvarÕ
Söz konusu tekniklerden özellikle hÕzlÕ ço÷altÕm yönteminin birçok bitki türünde yüksek kalitede ve hastalÕksÕz bitki üretilmesinde faydalÕ oldu÷u kanÕtlanmÕútÕr. KÕsaca doku kültürü ile ço÷altma uygulamalarÕnÕn klasik ço÷altÕma göre avantajlarÕ, ço÷altÕmÕQ kontrollü koúullarda yapÕlmasÕ nedeniyle di÷er yöntemlerle baúarÕ sa÷lanamayan türlerde ço÷altÕm imkânÕsa÷lamasÕ, kültürlerin daha hÕzlÕ üremeleri ve ço÷almalarÕnÕn sa÷lanmasÕ dolayÕsÕyla kÕsa zamanda çok sayÕda bitki elde edilmesi, virüs ve zararlÕ RUJanizma bulunmayan sa÷lÕklÕ kültür üretimi, belirli stres faktörlerine dayanÕklÕ kültürlerin hÕzlÕ seçiminin ve adaptasyonunun sa÷lanmasÕ, iklim koúullarÕndan ba÷ÕmsÕz çalÕúÕldÕ÷Õ için mevsime ba÷lÕ olmadan yÕl boyu kullanÕlabilir bitki elde edilebilmesidir
ùekil(NYapay Besin OrtamÕnda Sürgün Oluúumu
Kaynak: Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Merkez LaboratuvarÕ
Söz konusu tekniklerden özellikle hÕzlÕ ço÷altÕm yönteminin birçok bitki türünde yüksek kalitede ve hastalÕksÕz bitki üretilmesinde faydalÕ oldu÷u kanÕtlanmÕútÕr. KÕsaca doku kültürü ile ço÷altma uygulamalarÕnÕn klasik ço÷altÕma göre avantajlarÕ, ço÷altÕmÕQ kontrollü koúullarda yapÕlmasÕ nedeniyle di÷er yöntemlerle baúarÕ sa÷lanamayan türlerde ço÷altÕm imkânÕsa÷lamasÕ, kültürlerin daha hÕzlÕ üremeleri ve ço÷almalarÕnÕn sa÷lanmasÕ dolayÕsÕyla kÕsa zamanda çok sayÕda bitki elde edilmesi, virüs ve zararlÕ RUJanizma bulunmayan sa÷lÕklÕ kültür üretimi, belirli stres faktörlerine dayanÕklÕ kültürlerin hÕzlÕ seçiminin ve adaptasyonunun sa÷lanmasÕ, iklim koúullarÕndan ba÷ÕmsÕz çalÕúÕldÕ÷Õ için mevsime ba÷lÕ olmadan yÕl boyu kullanÕlabilir bitki elde edilebilmesidir
(N%LWNLOHUH*HQ$ktarÕmÕ
%LWNLOHUH JHQ aktarÕmÕnda, ùekil Ek 1.2’de görüldü÷ü üzere, “Agrobacterium AracÕlÕ÷Õyla Gen AktarÕmÕ” ve “Do÷rudan Gen AktarÕm Teknikleri” olmak üzere çok farklÕ teknikler kullanÕlmaktadÕr. Bu kapsamda, en yaygÕn kullanÕlan araç “Agrobacterium tumefaciens”bakterisidir. Bu bakterinin, tütün, fasulye gibi dikotiledon (iki çenekli) bitkilerde hastalÕk yapÕcÕ etkisi olmasÕ nedeniyle 1990’lÕ yÕllarda sadece dikotiledon bitkilere gen aktarÕmÕ yapÕlabilmekteyken; çeltik, bu÷day, mÕsÕr JLEL PRQRNRWLOHGRQ(tek çenekli)bitkilere gen aktarÕmÕ yapÕlamamÕútÕr. Bu nedenle, bitkilere gen aktarÕmÕnda, do÷rudan gen aktarÕm tekniklerinin geliútirilmesi yoluna gidilmiútir.
ùekil (N%LWNLOere Gen AktarÕm Teknikleri
Kaynak: Yazar tarafÕndan oluúturulmuútur.
Günümüzde ise bitkilere gen aktarÕmÕQGD EL\ROLVWLN (gen tabancasÕ) mikroenjeksiyon ve protoplastlara gen aktarÕmÕ gibi do÷rudan gen aktarÕm teknikleri kullanÕlabilmektedir. Ancak, bu yöntemlerde bitkilere aktarmak istedi÷imiz genlerle birlikte çok sayÕda istenmeyen genin geçiúi engellenememekte ve aktarÕlan genlerde
önemli düzensizlikler de gözlenmektedir. Di÷er taraftan, A. tumefaciens LOH gen aktarÕm tekni÷i daha kolay ve ucuz olmakla birlikte, sadece istenilen genlerin
Bitkilere Gen AktarÕm Teknikleri
Agrobacterium tumefaciens AracÕlÕ÷Õ ile
Bitkilere Gen AktarÕmÕ
Do÷rudan Gen AktarÕm 7HNQLNOHUL %L\ROLVWLN (Partikül TabancasÕ) 0LNURHQMHNVL\RQ 3URWRSODVWODUD*HQ AktarÕmÕ .LP\DVDO Yöntemler (OHNWURSRUDV\RQ
bitkilere aktarÕlmasÕ biyogüvenlik açÕsÕndan önemli bir avaQWDM JHWLUPHNWHGLU Son yÕllarda geliútirilen yeni Agrobacterium vektörleri aracÕlÕ÷Õyla da tek çenekli
ELWNLOHU GH dâhil olmak üzere hemen tüm kültür türlerine gen aktarÕmÕ yapÕlÕr hale gelmiútir.
(N Agrobacterium tumefaciensaracÕlÕ÷Õ ile bitkilere gen aktarÕmÕ
Toprakta yaúayan bir bakteri olan Agrobacterium tumefaciens kök bo÷azÕnda
yaralanan bölgelerden bitkiyi enfekte etti÷i zaman enfekte olan hücrelerin aúÕrÕ ve düzensiz bölünmesiyle tümör (ur) oluúumuna neden olmaktadÕr. Bu tümörlerin
normal bitki hücrelerinden farklÕ olarak bazÕ hormonlarÕ ve opinlerolarak bilinen úeker türevlerini sentezledi÷i belirlenmiútir. A. tumefaciens NURPR]RPDO '1$’sÕ yanÕnda Ti plazmidi olarak adlandÕrÕlan küçük bir plazmid DNA’yÕ da içermektedir. YapÕlan araútÕrmalar enfeksiyon sonucunda plazmid DNA ü]HULQGH EXOXQDQ YH 7'1$ (transferred-DNA/aktarÕlan-DNA) bölgesi olarak adlandÕrÕlan bir DNA parçasÕnÕn bakteriden bitki hücresine geçti÷i ve bitki kromozomlarÕyla birleúti÷ini ortaya koymuútur (Bkz. ùekil(NYH
ùekil (NAgrobacteriumHücresinde Bulunan Ti Plazmidi ve Bitki Hücrelerine 7'1$$ktarÕmÕ
Kaynak: Özcan,S., 2001:115.
bitkilere aktarÕlmasÕ biyogüvenlik açÕsÕndan önemli bir avaQWDM JHWLUPHNWHGLU Son yÕllarda geliútirilen yeni Agrobacterium vektörleri aracÕlÕ÷Õyla da tek çenekli
ELWNLOHU GH dâhil olmak üzere hemen tüm kültür türlerine gen aktarÕmÕ yapÕlÕr hale gelmiútir.
(N Agrobacterium tumefaciensaracÕlÕ÷Õ ile bitkilere gen aktarÕmÕ
Toprakta yaúayan bir bakteri olan Agrobacterium tumefaciens kök bo÷azÕnda
yaralanan bölgelerden bitkiyi enfekte etti÷i zaman enfekte olan hücrelerin aúÕrÕ ve düzensiz bölünmesiyle tümör (ur) oluúumuna neden olmaktadÕr. Bu tümörlerin
normal bitki hücrelerinden farklÕ olarak bazÕ hormonlarÕ ve opinlerolarak bilinen úeker türevlerini sentezledi÷i belirlenmiútir. A. tumefaciens NURPR]RPDO '1$’sÕ yanÕnda Ti plazmidi olarak adlandÕrÕlan küçük bir plazmid DNA’yÕ da içermektedir. YapÕlan araútÕrmalar enfeksiyon sonucunda plazmid DNA ü]HULQGH EXOXQDQ YH 7'1$