• Sonuç bulunamadı

1600’lü yıllarda Hollanda tarafından sömürgeleştirilmiş olan daha sonra da II. Dünya Savaşı süresince de üç yıl Japon işgalinde kalmış olan Endonezya, 17 Ağustos 1945’te Sukarno ve Muhammed Hatta’nın öncülüğünde bağımsızlığını kazanmış ve Endonezya Cumhuriyeti kurulmuştur. Kurulmuş olan geçici hükümette imtiyaz almak istemiş olan Hollanda, verilmiş olan direnişe dayanamamış, 4 yıl süren mücadele ve müzakereler sonucunda ülkenin egemenliğini Federal Endonezya Hükümetine devretmek zorunda kalmıştır. 1950 yılında ise Endonezya, Birleşmiş Milletler’e (BM) üye olmuştur.482

Türkiye, bağımsızlığını kazanmasından bu yana ortak bağları bulunan Endonezya ile sıkı işbirliği kurmuştur. Soğuk Savaş sonrasında Türkiye, göstermiş olduğu Batı yanlısı politika

480 Ulus, “Afganistan”, 26 Ağustos 1957, s.3.

481 Hasan Ali Yücel, “Büyük Misafirimizi Karşılarken”, Cumhuriyet, 26 Ağustos 1957, s.2.

482 Selçuk Çolakoğlu Arzu Güler, Türkiye - Endonezya İlişkileri Dostluktan Ortaklığa, USAK Analiz No: 3, Nisan 2011, s. 3-20.

142

ile yapmış olduğu reformlar sayesinde demokratikleşme adına sağladığı başarılar, Endonezya için model bir ülke haline gelmiştir. Bunu 1952 yılında Türkiye’yi ziyaret etmiş olan Endonezya Başbakanı Abdurrahman Basuydan’nın beyanatında da görmekteyiz.483

Türkiye ve Endonezya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler çok ileri düzeyde değildi. Endonezya’nın bağımsızlığını ilan etmesinden sonra 1950’li yıllarda Türkiye Endonezya’dan kauçuk ve kalay satın alırken Endonezya’ya hiç ihracat yapma- maktaydı. Cumhurbaşkanı Sukarno’nun Türkiye’ye 1959 yılında gerçekleştirmiş olduğu ziyaret neticesinde iki ülkenin ekonomik ve kültürel ilişkilerinin karşılıklı geliştirilmesi kararı alınmış ve iki ülke arasında ticaretin artırılması yönünde tebliğ sunulmuştur.484

Türkiye, Soğuk Savaş Dönemi’nde Endonezya’nın da aralarında yer aldığı Bağlantısızlar grubuyla Kıbrıs konusunda destek bulabilmek için yakın ilişkiler geliştirmeye gayret etmiştir. Türkiye ve Endonezya’nın halklarının Müslüman olması ve geçmişlerinde hiç sorun yaşamamış olmaları nedeni ile işbirliği yapmamaları için bir engel yoktu. Endonezya, bağımsızlığını kazanmasından buyana uluslararası alanda hep Türkiye’nin yanında yer almıştır. Soğuk Savaş Dönemi’nde her iki ülke uluslararası alanda yalnız kaldıkları sorunlar olan Kıbrıs ve Doğu Timor konularında birbirlerini sürekli desteklemişlerdir.485

3.8.1. Endonezya Cumhurbaşkanı Achmad Soekarno’nun Türkiye’yi Ziyareti ve Bunun Basına Yansımaları

24 Nisan 1959 Cuma günü kalabalık bir heyetle Ankara’ya gelmiş olan Endonezya Devlet Başkanı Soekarno, resmi törenle karşılandıktan sonra Anıtkabirde yapmış olduğu konuşmada: Kemal Atatürk sizin lideriniz idi. Kemal Atatürk sizden birisi idi, sizin idi. Fakat kız kardeşlerim ve erkek kardeşlerim, bütün büyük insanlar yalnız kendi milletine ait değildir, bütün insanlara aittir. Hepimiz Kemal Atatürk’e karşı derin bir hürmet ve takdir hissi beslemekteyiz. Çünkü onun içinde yaşayan fikirler hepimize ait müşterek fikirlerdir.486

diyerek Atatürk’e olan hayranlığını dile getirmiştir.

483 Milliyet, “Endonezyalı Misafirler”, 11 Mayıs 1952, s. 1. 484 Milliyet, “Sukarno Dün Sabah Gitti”, 30 Nisan 1959, s.1. 485 Çolakoğlu-Güler, a.g.m., s. 25.

486

143

Endonezya Devlet Başkanı Soekarno daha sonra yabancı devlet elçilerini kabul etmiştir. 25 Nisan Cumartesi günü ise şehir hipodromunda askeri bir geçit gerçekleştirilmiştir. Törenden sonra Endonezya Devlet Başkanı’na Ankara Belediyesi tarafından Ankara Fahri Hemşerilik payesi verilmiştir. Daha sonra Ankara’dan tirenle İstanbul’a hareket edilmiştir. İstanbul’da askeri törenle karşılandıktan sonra, Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultan Ahmet ve Süleymaniye Camileri ziyaret edilmiştir. 27 Nisan Pazartesi günü İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Endonezya Devlet Başkanı Achmad Soekarno’ya Fahri Hukuk Doktorluğu payesi verişmiştir. Burada yapmış olduğu konuşmada, Endonezya’daki demokrasinin klasik olmaktan ziyade güdümlü bir demokrasiye dayanmış olduğunu, kendi ülkeleri için en uygun anlayışın bu olduğunu dile getirmiştir. Soekarno, dünyadaki bütün milletlerin birleşmesi gerektiğini, Endonezya’nın sadece Müslüman bir devlet değil her dinin özgürce yaşanabileceği bir yer olduğu düşüncesini dile getirmiştir.487

29 Nisan Cuma günü Endonezya Devlet Başkanı Achmad Soekarno, maiyetleri ile birlikte, Yeşilköy havaalanından ayrılmıştır.488

Celal Bayar 24 Nisanda yapmış olduğu konuşmada, Türkiye ile Endonezya arasındaki ilişkilerin ve ortak fikirlerin köklerini yalnız son yıllarda değil, tarihin derinliklerinde bulmak ve görmek mümkün olduğunu belirtmiştir. İki ülkenin de aynı geleneklere ve inanışlara bağlı bulunduğunu milletler arasında, duygu ve düşünce bakımından bir akrabalık olduğunu belirtmiştir. Bu yakınlığın, aradaki binlerce mil mesafeyi etkisiz bırakarak, memleketlerimiz arasında daima birleştirici bir unsur olduğunu söylemiştir. Bayar, Birinci Dünya Harbinden sonraki karanlık günlerde, milli varlığımız için mücadele ettiğimiz zamanlarda Endonezyalıların Türk Milletine karşı göstermiş olduğu yakın ilgiyi hatırlamakta olduğumuzu dile getirmiştir. Bayar, Asya ye Afrika milletlerinin özgürlüğü adına çok önemli görmüş olduğu Bandung Konferansı’nın dördüncü yıldönümüne denk gelen bu ziyaretin çok önemli olduğunu ve bu Konferansta Endonezya’nın oynadığı aktif rolün çok önemli olduğunu vurgulamıştır. Bayar, Dış politika

487 Milliyet, “Donanmamız Dün Bir Gösteri Yaptı”, 28 Nisan 1959, s. 5. 488

144

kapsamında Endonezya’nın herhangi bir Pakta üye olmamasının Türkiye ile aralarındaki ilişkiye zarar veremeyeceğini de belirtmiştir.489

Akşam Gazetesi’nde Kasım Yargıcı’nın kaleme almış olduğu biyografide ilginç bilgiler yer almıştır. Asya milliyetçiliğinin ve Müslüman âleminin en büyük devlet adamlarından biri olarak nitelendirilmiş olan Endonezya Başkanı Soekarno’nun, 88 milyonluk nüfusuyla ve işgal ettiği 3000 ada ile dünyanın altıncı büyük memleketini yönetmekte olduğu belirtilmiştir. Endonezya’yı Hollandalıların sömürgesinden kurtarmış olması, sevimliliği ve konuşmasındaki ustalık sayesinde, en koyu muhalifleri bile ona saygı duymaktadır. Soekarno, hapse atılmış, sürgün edilmiş, ayaklanmalara karşı koymuş, suikastlardan kurtulmuş ve hükümet darbelerini atlatmış olması onun halk nazarındaki itibarının artmasında, büyük bir rol oynamıştır. Yargıcı, Endonezya’da 114 ayrı dil konuşan Malezyalıları, Hintlileri, Arapları, Avrupalıları ve bunların karışmasından meydana gelen melezleri bir pota içinde eritip, tek bir millet olarak ortaya çıkarması, dünyayı şaşırtan bir hâdise olarak görmüştür. Soekarno’nun demokratik, insan haklarına saygılı ve farklı fikirlere saygılı bir anlayışı olduğu belirtilmiştir. Yazar’a göre Soekarno, bu başarısını şartlara kolaylıkla uymasına, süratli manevralar yapabilmesine borçludur. Hollandalı bir siyaset adamı, onun için şöyle demiştir: Soekarno’ya güvenemiyorum. Bir gün faşist, bir gün komünist, bil gün Avrupalıların dostu, bir gün de düşmanı oluyor.” Soekarno kendisi için, “ikizler burcunda doğdum ve müneccimlerin söylediklerine göre, çifte hayat sürecekmişim. Ben bir Marxis’tim, fakat dini seviyorum, Ben ilim adamı ve aynı zamanda bir sanatkârım. Hem komünistlerin hem sosyalistlerin, hem Müslümanların, hem Hıristiyanların, hem milliyetçilerin arasına karışabilirim. demiştir. Babası, aslen Javalı olan köy öğretmeni Sukemi, annesi de Bali adasındandı. Babasından Müslümanlığı öğrenmiş, milliyetçiliğin tohumlarını almış, annesinden de Müslümanlığa karşı koymuş olan Bali adasının ve Hindu dininin menkıbelerini dinlemiştir. 14 yaşına bastığı zaman babası onu, koyu bir milliyetçi olan ve siyasi fikirlerini Müslümanlık, Marxism ve Bernard Shaw’dan almış Surabaja’daki bir iş adamının yanına göndermiştir. Hollandalılar 1920 yılında, Bandung’daki teknik kolejine bir düzine yerli öğrenci almağa karar verdikleri zaman, bunların arasında Soekarno da bulunmuştur. Kolejden mühendis olarak çıkmıştır. O

489

145

tarihten itibaren Soekarno Endonezya’nın ikinci büyük şahsiyeti olan, Dr. Muhammed Hatta ile çalışmağa başlamıştır. Hatta Avrupa kültürü ile yetişmiş, son derece demokrat olan bir insandı. Ailesi çok zengindi ve Sukarno’yu tahsilini ilerletmek için Hollanda’ya göndermiştir. Soekarno, Hollanda’dan, daha koyu bir milliyetçi olarak dönmüştür. Fakat aynı zamanda Avrupa’da, sömürgecilik, emperyalizm gibi cereyanlardan başka fikirler de bulunduğunu öğrenmiştir. İkinci Dünya Harbinde, o zaman Hollanda Hindistan’ı diye anılan, Endonezya’nın Japonlar tarafından işgal edilmesinden faydalanan Soekarno ve arkadaşları, ilk milli hükumeti kurmuşlardı. Japonya’nın tesliminden sonra adaları tekrar ele geçirmek isteyen Hollandalılar dört sene süren bir mücadele sonunda, bu kahraman milletin istiklâlini tanımak zorunda kalmışlardı. Yazar tarafından bu zaferin en büyük payı da Soekarno’ya ait bulunmuştur.490

Ulus Gazetesi Soekarno’nun mecliste yapmış olduğu konuşmasında Türkiye’ye iki memleket arasındaki dostluğun takviyesi için geldiğini ve Türk devrimlerinden övgüyle bahsettiğini belirtmiştir. Dünya politikasına etraflı bir şekilde temas etmiş olan Soekamo, Endonezya’nın hızlı bir kalkınma faaliyeti içinde bulunduğunu söylemiş sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı çıkan yorumlar yapmıştır. Bu arada Endonezya’nın hiç bir bloka girmek istemediğini, zira blokların Avrupa’da iki defa savaşa yol açtığını belirtmiştir.491

Soekarno ayrıca, üç asır önce sömürgeciler tarafından Endonezya’nın işgal edilmesi üzerine Osmanlı’dan gelen askeri yardımı unutmadıklarını da dile getirmiştir.492

Y. K. Karaosmanoğlu’nun Ulus Gazetesi’nde vermiş olduğu bilgilerden, Endonezya Devlet Başkanı’nın İstanbul Üniversitesi’nden mezun olduğunu ve bir Türk kızıyla evlendiğini öğrenmekteyiz. Soekarno’nun Türkiye’de iken Yusuf Hilmi diye tanınmış olduğunu ve Milli Mücadele tarihimizin bütün safhasını çok iyi bildiğini ve Atatürk’ü çok sevdiğini belirtmiştir. Karaosmanoğlu, iki ülke arasındaki bu manevi yakınlığa rağmen, Neden Endonezya ile diplomatik münasebet tesis eden milletlerin il ki biz

490Kasım Yargıcı, “Ahmet Sukarno”, Akşam, 24 Nisan 1959, s. 3. 491 Ulus, “Soekarno’nun Meclisteki Konuşması”, 25 Nisan 1959, s.3. 492

146

olmamıştık? Neden, Cakarta’ya hâlâ bir temsilci göndermekte gecikiyorduk? sorularını sorarak iki ülke arasındaki eksiklikleri gidermeye çalışmıştır.493

Endonezya Devlet Başkanı Soekarno, 29 Nisan’da ülkemizden Polonya’ya gitmiştir. Ziyaretten sonra yayınlanmış olan dört maddelik ortak tebliğde: 1- İki ülkede Birleşmiş Milletler idealine ve 1955 Bandung Konferansı’nda ilan edilmiş olan prensiplere bağlılıklarını teyit etmişlerdir. 2- Celal Bayar, Hollanda ile Endonezya arasındaki ihtilafların halledileceğini ve Güneydoğu Asya’da barışın hâkim olacağını ümit etmiştir. 3- İki Devlet Reisi karşılıklı kültürel ve iktisadi münasebetlerin artırılması ve bu doğrultuda müşterek bir komisyonun kurulması için hareket edeceklerdir. 4- Celal Bayar, Soekarno’nun Endonezya’yı ziyaret için yaptığı daveti kabul etmişlerdir.494