• Sonuç bulunamadı

Türkiye ile Afganistan, 1921 ve 1928 antlaşmaları çerçevesinde dostluk ve İşbirliklerini hızla geliştirmiştir.473

Afgan Kralı Emanullah, 1927 yılının Aralık ayında dünya turuna çıkar ve 20 Mayıs 1928 tarihinde Türkiye’ye gelmiştir( Tablo 1). Ziyaret sırasında iki ülke karşılıklı olarak yardımlaşma kararı almıştır. 25 Mayıs l928 tarihinde imzalanmış olan “Türkiye-Afganistan Muhadenet” ve “Teşriki Mesai Antlaşması” ile Afganistan’a reformlara destek amaçlı Türkiye’den çeşitli uzmanlar gönderilmiştir. Türkiye ziyareti Emanullah Han üzerinde büyük etki yapmıştır. Emanullah Han Türkiye’de gördüğü yenilikleri ve Mustafa Kemal’in tavsiyelerini ülkesinde gerçekleştirmek heyecanı ile İran üzerinden 1928 Haziran sonlarında Afganistan’a dönmüştür.474

1930’lu yıllarda Türkiye, Nadir Şah’ın isteği üzerine özellikle tıp, hukuk ve siyasal bilimler alanında Afganistan’a eğitmen göndermiş ve bu ülkenin gelişmesine katkıda bulunmak için çaba harcamıştır. Kabil’de Mülkiye Mektebi, güzel sanatlar akademisi ve konservatuar gibi kurumların

470 Ulus, “Eyüp Han Ankara’da”, 18 Kasım 1959, s. 3. 471

Arı, a.g.e., s. 54. 472 Arı, a.g.e., s. 55.

473 Bu antlaşmalarla alakalı bkz., s. 27-28.

474 Aydın Can, “Atatürk Dönemi Türk –Afgan İlişkileri”, Çukurova Ünv. Türkoloji Makale Sistemi, No: 3679, 2008, s. 1-10.

139

oluşturulmasına ülkemiz tarafından katkıda bulunulmuştur. Afganistan’da bulunan Türk uzmanlardan, Prof. Dr. Mehmet Ali Dağpınar, hukuk müşaviri olarak geldiği Kabil’de Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bina ve eğitici yokluğuna rağmen, 9 Haziran 1938’de kurmuştur. Kabil Üniversitesi’nin nüvesini teşkil eden Tıp Fakültesi’nin de Türk hekim Prof. Dr. Rıfkı Bey (Prof. Dr. Kamil Rıfkı Urga) tarafından 1932 yılında kurulduğu kabul edilir.475

1950’den sonraki DP Dönemi’nde de Türkiye’nin Afganistan’a karşı çeşitli yardım ve dostça uyarıları olmuştur. Yayılmacı Sovyet tehdidine karşı Afganlıları uyarmış, İran’la olan sınır sorunlarının çözümünde yardımcı olmuş ve Afganistan’ın Bağdat Paktı’na katılmasına çalışmıştır. Ancak o günkü Afgan yöneticilerinin bunu kabul etmemişler ve tarafsız bir ülke konumunda kalmışlardır. 1957 yılında Afganistan devlet başkanı Muhammed Zahir Şah ülkemizi ziyaret etmiş ve bir dizi temaslarda bulunmuştur. Bu ziyaretin haricinde iki ülke arasında ciddi siyasi ilişkiler yaşanmamıştır.

3.7.1. Afganistan Kralı Muhammed Zahir Şah’ın Türkiye Ziyareti ve Bunun Basına Yansımaları

26 Ağustos 1957 yılında Ankara Esenboğa havaalanına inmiş olan Zahir Şah, Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından karşılanmış ve ilk sözü ,İkinci vatanım Türkiye’ye ayak basmakla mesut ve müftehirim, demek olmuştur.476

Kendisine Konya Hemşeriliği payesi verilmesine karar verilmiştir. Afganistan Kralı ülkemizde sırasıyla Konya, Kırıkkale, İzmir ve İstanbul illerini ziyaret etmiş ve çeşitli temaslarda bulunmuştur.477

Ahmet Şükrü Esmer, Ulus Gazetesi’nde ki yazısında Muhammed Zahir Şah’ın ziyareti dolayısı ile duyulan memnuniyetin dile getirilmesinden sonra, Afgan halkının Türk milleti nezdinde çok önemli bir yere sahip olduğu vurgulanmış. Bunda her iki milletin de aynı dönemde kurtuluş savaşı vermiş olması etkili olmuştur. Yazar, I. Dünya Harbinden sonra, Atlantik kıyılarından, Japon denizine kadar olan alanlarda milli mücadelelerin verildiğini ve bu dönemlerde Fas’ta Abdülkerim, Türkiye’de Mustafa Kemal, İran’da

475 Türkiye Dışişleri Bakanlığı Resmi İnternet Adresi: http://www.mfa.gov.tr/turkiye-afganistan_siyasi-

iliskileri.tr.mfa, 04 Nisan 2014. 476

140

Pehlevi, Hindistan’da Gandi ve Afganistan’da Amanullah Han gibi liderlerin ortaya çıktığını belirtmiştir. Yazar, Zahir Şah’ın çok genç yaşta yönetime geçmesine rağmen Afganistan’ı çok ileriye götürdüğünü belirtmiştir. Zahir Şah’ın uyguladığı politikalarla Afganistan iç ve dış politikada önemli başarılar elde etmiştir. Kuzeyde Rusya, Güneyde İngiltere arasında sıkışmış olan Afganistan, bu dönemde geleneksel muvazene politikasını uygulamıştır. Hem Rusya’dan hem de ABD’den yardım görmüş olan Afganistan’ın kendi bağımsızlığı için başarıya ulaşması ümit edilmiştir.478

Hıfzı Topuz ise Akşam Gazetesi’nde kaleme almış olduğu yazıda, 4 günlüğüne ülkemizi ziyarete gelen Zahir Şah’ın çok samimi bir şekilde ağırlandığını ve Türk-Afgan dostluğunun temelinde Kurtuluş Savaşı Dönemi’nde gösterilen kardeşliğin yattığını belirtmiştir. Türkiye’yi ilk tanıyan devletin Afganistan oluşu da bunda etkendir. İki ülke arasındaki eğitim askeri işbirliğin önemi de vurgulanmıştır. Topuz iki ülkenin benzer ve farklı yönlerine değinmiştir. Benzer yönleri, her iki ülkenin inançlarının aynı olması, coğrafi koşullarının yakınlığı ve kalkınma için yatırımlara ve kredilere ihtiyaç duyması gösterilmiştir. Farklı yönleri ise, her iki ülkenin farklı dış politika göstermesidir. Afganistan, tarafsızlık politikası nedeniyle NATO ve Bağdat Paktı’na girmemiştir. Afganistan, hem Sovyetlere hem de Batı’ya karşı denge politikası gütmüştür.479

Ulus Gazetesi’nde Zahir Şah ve Afganistan hakkında yayınlanmış olan bir makale mevcuttur. 1914 yılında Kabil’de doğmuş olan Zahir Şah’ın lise eğitiminden sonra üniversite eğitimi için Fransa’ya gittiği bilgisi vardır. Ülkesine döndükten sonra Harbiye’ye girmiş olan Zahir Şah, 1933 yılından başlamış olan başarılı idaresiyle Afgan milletinin sevgisini kazanmıştır. Zahir Şah eğitim ve öğretime çok önem vermiş bir lider olduğu belirtilmiştir. Üniversite dâhil bütün okullar parasız olup lise eğitimi bütün Afganlılar için mecburidir. Bundan başka üniversite öğrencileri için araştırma ödeneklerinin verildiği de belirtilmiştir. Afganistan üniversitelerinde eğitim veren, özellikle Tıp alanında, Türk Profesörlerinin olduğu da vurgulanmıştır. Afganistan’ın tarafsız bir siyaset izlediği, hiçbir ülkeye ekonomik ve siyasi baskı uygulamadığı, vurgulanmıştır. Afganistan kendi imarı için 477 CA, 3004471, 3/272, 4471.

478 Ahmet Şükrü Esmer, “Türk Afgan Dostluğu”, Ulus, 28 Ağustos 1957, s. 3. 479

141

Amerika, Rusya ve Çekoslovakya’dan çeşitli miktarlarda kredi aldığı belirtilmiştir.İktisadi kaynakları bol ihracatı ithalâtından çok olduğu için yabancı ülkelerin yardımlarını almada sorun yaşamadığı belirtilmiştir. Afganistan Birleşmiş Milletler antlaşmasına saygı gösterdiği için komşuları ile dostane ilişkiler kurmuş olduğu belirtilmiştir. 41 yaşında olan Afganistan Kralı Zahir Şah’ın memleket işleriyle çok yakından ilgilenen ciddi, çalışkan bir devlet adamı olduğu belirtilmiştir.480

Hasan Ali Yücel, Cumhuriyet Gazetesi’nde Afgan Kralı’nın ziyareti ile alakalı yazmış olduğu makalede, Afgan Kralı Zâhir Şah’ın, Türkiye’yi ziyaret için çok manalı ve tarihi bir günü seçmiş olduğunu belirtmiştir. Zahir Şah’ın çok yönlü biri olduğunu, bunda çok iyi eğitim almış olmasının yattığını vurgulamıştır. Yücel, Afgan ve Türk milletlerinin 1919 yılında esaretten kurtulmak için dönemin en güçlü istilacı devletlerine karşı vermiş oldukları mücadeleyi tarihin şerefli tesadüflerinden biri olarak görmüştür. Afganistan’da genç Kral Emanullah Han ve Türkiye’de genç kumandan Mustafa Kemal’in göstermiş oldukları istiklal mücadelesi çok önemli bir başarıdır. Yücel, Afgan milletinin, bizim için kara gün dostu olduklarını, İstiklâl Savaşımız sırasında Türk devletini ilk tanıyıp elçi gönderen ülke olduklarını da belirtmiştir.481