• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM II: KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.7 Türk Milli Eğitim Sistemi’nde Yeniden Düzenlenen İlköğretim Programlarının

Eğitim sistemindeki yeniden yapılanma büyük ölçüde çalışmaları ve politikaları belli bir alanda otorite olan kimselerle birlikte eğitimcilerin, program uzmanlarının, öğretmen ve yöneticilerin hatta öğrenci ve öğrenci velilerinin iş birliği ile hazırlanan öğretim programına odaklanmaktadır. Öğretim programlarını yeniden yapılanmaya zorlayan faktörler; toplumsal değişim, bilimsel gelişmeler, eğitim

felsefesindeki değişmeler ile insan gelişimi ve öğrenmesi ile ilgili gelişmeler olarak dörde ayrılmaktadır (Wiles ve Bondi, 1993).

Bilginin hızla yenilenerek üretildiği çağımızda birey ve toplumun geleceği, bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme becerilerine bağlı bulunmaktadır. Bu becerilerin kazanılması ve hayat boyu sürdürülmesi bilgiyi ezberlemeyi değil, bilgi üretimine dayalı çağdaş bir eğitimi gerektirmektedir (MEB, 2005).

Günümüzde hızla gelişen bilim ve teknoloji, eğitimin her alanını etkilemekte ve özellikle eğitim yaklaşımlarında köklü değişimleri zorunlu kılmaktadır. Geleneksel eğitim yaklaşımlarının yetersiz kaldığı bilgi ve teknoloji çağında, çoklu zekâ ve yapılandırıcı eğitim yaklaşımları ön plana çıkmaktadır. Bu yaklaşımlarla eğitim sürecinde, öğretmen merkezli anlayışla öğrencinin davranışını değiştirmek yerine öğrenci merkezli anlayışla öğrencinin zihinsel becerilerini geliştirmeye ve bilgiyi yapılandırmaya ağırlık verilmektedir.

Yeniden yapılandırılan ilköğretim programları yukarıda sözü edilen yaklaşımlara bağlı olarak hazırlanmıştır. Çoklu zekâ kuramı ve yapılandırmacı eğitim yaklaşımlarını benimseyen ilköğretim programları, öğrenci merkezli olup eğitim sistemimizde köklü bir değişiklik olarak kabul edilmektedir.

Yeniden yapılandırılan ilköğretim programlarının, gerek felsefesi gerek hedef ve kazanımlardaki düzenlemeler ile çağdaş bir program niteliğine sahip olduğunu söylemek mümkündür. Programda, davranışçı yaklaşımın yerine bilişsel ve yapılandırmacı yaklaşımlar dikkate alınmıştır. Sarmallık ilkesine göre düzenlenen programın değişikliklere dinamik bir şekilde uyum sağlayabilecek kadar esnek olması anlayışı benimsenmiştir. Programda; araştıran, sorgulayan, öğrenmeyi öğrenen, yaratıcı ve eleştirel düşünen bireylerin yetişmesi esas alınmıştır (MEB, 2005).

Yeniden yapılandırılan ilköğretim programında öğrenme-öğretme sürecinde öğretmenin rehberlik rolü ön plana çıkarılmıştır. Öğrenme sorumluluğunun ise öğrencide olması gerektiği anlayışı esas alınmıştır. Ailenin ise öğretim sürecinin bir parçası hâline getirilmesi hedeflenmiştir.

İlköğretim programlarında yapılan değişikliklerin gerekçelerini özetle aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür (MEB, 2005a):

1. Değişik bilim alanlarındaki ve eğitim bilimleri alanındaki gelişmelerin yöntem ve içerik olarak öğretim programlarına yansıtılması ihtiyacı

2. Bireysel ve ulusal değerlerin küresel değerleri de dikkate alarak geliştirilmesi ihtiyacı

3. Bir önceki programda yer alan konuların çok kapsamlı ve ezbere dayalı bilgi yoğunluklu olması

4. Okulda kazandırılmaya çalışılan bilgilerin gerçek yaşamdan uzak olması

5. İlkokul ve ortaokul programlarının üst üste eklenmesi nedeniyle eğitimde program bütünlüğünün olmaması

6. Bireylerin yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme, karar verme, iş birliği yeterliliklerini kazanmalarının daha bir önem kazanmış olması

7. Kendini ifade edebilen, iletişim kurabilen, girişimcilik ruhuna sahip vatandaşlar yetiştirme gerekliliğinin artması

8. Çocuklarımızın beklenen düzeyde başarı gösterememesi

Türkiye’de ilköğretim programları reformu okul yöneticilerinin rollerini genişletmiş, beraberinde yeni yönetici rolleri getirmiştir. Talim Terbiye Kurulu, yeni ilköğretim programlarının başarıyla uygulanmasının okul yöneticilerinin öğretimsel liderlik rollerini yerine getirmelerine bağlı olduğunu açıklamıştır. Yeni rol tanımlamalarına göre okul yöneticilerinin öğretmenlere uygulama konusunda rehberlik edebilmek ve yapılandırmacı yaklaşımın ve çoklu zekâ kuramının gerektirdiği fiziksel ortamı sağlayabilmek için programlar hakkında geniş bilgiye sahip olmaları beklenmektedir (MEB, 2005). Programların okullarda uygulanmasında öğretim lideri olarak okul yöneticilerinin; değişime olan direnç, uygulama sürecinin karmaşıklığı, öğretmenlerin plan ve politikalarla birlikte uygulama sürecine olan uzaklığı bakımlarından daha fazla sorumluluk yüklenmeleri gerekmektedir. Ayrıca programların yeni olması, uygulamada bazı problemlerle karşılaşılmasına sebep olmakta, verimli uygulama için de özenli ve etkili bir çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır.

İlköğretim kurumları yönetmeliğine göre okul müdürü, öğretim programlarının uygulanması ve başarıya ulaşmasından birinci derecede sorumludur. Yeniden yapılandırılan ilköğretim programlarının uygulanmasında Milli Eğitim Bakanlığının okul yöneticilerinden özellikle beklediği roller aşağıda sıralanmıştır (MEB, 2005b): • Program hakkında yeterli ve doyurucu bilgi sahibi olmak, uygulamada ortaya çıkabilecek olan problemlere çözüm üretmek

• Programın uygulanması için gerekli olan araç gereç ve diğer materyallerin teminini ve fizikî ortamın hazırlanmasını sağlamak

• Öğretmenler arasında koordinasyonu sağlamak

• Öğretmenlerin bilgi ve deneyimlerini birbirleriyle paylaşabilecekleri ortamlar hazırlamak

• Yıl içinde yapılacak etkinliklerin öğretim yılı başındaki toplantılarda tüm alan öğretmenleri arasında belirlenmesini sağlamak

• İşlenecek tüm üniteler/temalar ile yapılacak etkinlikler konusunda öğretmenlerin programları paralel olarak uygulamalarını sağlamak amacıyla aylık toplantılar düzenlemek

• Ünite/tema değerlendirme toplantıları düzenlemek

• Programın uygulanmasında öğretmenlerin belirlediği aylık ve yıllık hedeflerin yıl sonunda değerlendirmesini yapmak

• Öğretim yılı sonunda, öğretmenlerin yıl boyunca gerçekleştirdikleri etkinliklerin paylaşıldığı ortamlar hazırlamak ve çalışmalara bizzat katılmak

• Okulda, öğretmenlerin mesleki gelişimlerine katkıda bulunacak çeşitli konularda seminerler düzenlenmesini sağlamak, okul dışında verilen bu tür seminerlere katılım konusunda yönlendirici ve yardımcı olmak

• Okulda, öğretmenlerin mesleki gelişmelerini olumlu etkileyecek filmler, belgeseller seyretmeleri konusunda bilinçli ve uygulayıcı olmak

• Mesleki gelişimlerine katkı sağlayacak kitapları okumaları konusunda öğretmenlere rehberlik etmek, sunumları yapacak grupları oluşturmak, grup üyeleri arasındaki iş bölümüne yardımcı olmak, sunum için ortam hazırlamak ve diğer öğretmenlerin hazır bulunmasını sağlamak

• Öğretmenleri cesaretlendirmek, yeniliğe açık olmalarını sağlamak, bilgi, beceri ve yaratıcılıklarını ortaya çıkarmak için imkân vermek, öğretme-öğrenme sürecindeki planlama ve uygulama başarılarını öğretmenlerin sahiplenmesini sağlamak

• Öğrenci ailelerine yönelik seminerler düzenlemek

• Okul dışı etkinliklerin gerçekleştirilmesinde kolaylık sağlamak

• Okulda laboratuvar ve kütüphane kurmak ve bunları işlevsel hâle getirmek

• Okulun İnternet’te web sayfasının hazırlanmasını ve programın uygulanmasında aktif olarak yararlanılmasını sağlamak

Öğretim programları siyasal, toplumsal alanlar ve ekonomi, bilim ve teknoloji alanlarındaki değişimler doğrultusunda gelişmiş dünya ülkelerinde sürekli geliştirilmektedir. Yenilenen, geliştirilen programlar doğrultusunda öğrenim gören öğrencilerin öğretim programının öngördüğü yeni bilgiler ve deneyimlerle donatılması hedeflenmektedir. Bu hedefe ulaşmak ise okul yöneticisinin yenilik ve gelişmeleri izleme ve uygulama yeterlikleriyle ilişkilidir. Bu nedenle güçlü bir öğretim programı lideri olmayı hedefleyen bir okul müdürü, “koruma” ve “yenilik” arasında dikkatli bir

denge sağlamak zorundadır. Okul yöneticileri, programın teorisi ve felsefesi hakkında eksiksiz bilgi sahibi olmalı, söz konusu teorik çerçevenin mevcut öğretim programı içinde nasıl sergilendiğini bilmeli, okulun katılımcılarından ve onların kendilerine özgü öğrenim gereksinimlerinden haberdar olmalı ve öğretim programı değişiminin ne için yapılması gerektiğini değerlendirebilmelidir. Etkili bir öğretim programı lideri ayrıca örgütün açık ve sistemli görüşünü, amaçlarını, hedeflerini tanıtmalı ve öğretim programının okulun amaçları ile tutarlı olmasını sağlamalıdır (Ubben, Hughes, Norris, 2001: 115). Okul yöneticilerinin öğretim programlarıyla ilgili rolleri böylesine geniş kapsamlıyken Türk eğitim sisteminde okul yöneticilerinin rolleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazır olarak sunulan öğretim programlarının uygulanmasıyla sınırlandırılmıştır. Okul yöneticilerinin öğretim programı hazırlama, geliştirme, değiştirme görevleri bulunmamaktadır.

İlköğretim programları reformunun sahibi olarak Milli Eğitim Bakanlığının, programların başarılı olmasında, eğitimin uygulama alanı olan okulların yönetiminden sorumlu okul yöneticilerinden rol beklentisi içinde olması kaçınılmazdır. Rol beklentisi içinde olan başka unsurlar da mevcuttur. Bunlardan en önemlisi programların uygulayıcıları konumundaki öğretmenlerdir.

2.8 İlköğretim Okulları Öğretmenlerinin İlköğretim Programlarının