• Sonuç bulunamadı

1.2. BANKACILIK

1.2.5. Türk Bankacılık Sisteminin Hukuksal Çerçevesi

Dışa açılımla birlikte Türk bankacılık sisteminde yaşanan finansal liberalizasyon, finansal alanda uluslararası standartların yakalanmasının yanı sıra, bazı ekonomik krizlerin de yaşanmasına neden olmuştur. Bu dönüşüm ve uyarlanma sürecinde, Türk bankacılık sektörünün yasal alt yapısı büyük ölçüde revize edilmiştir. Sektörün güvenirliğinin ve direncinin arttırılması amacıyla yapılan bu restarosyon sonucunda, Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların tümüne yapmakla yükümlü oldukları bazı kısıtlamalar getirilmiştir.

Bu başlık altında, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalarının yapmakla yükümlü oldukları hem geleneksel hem de modern araçlar incelenecektir. Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar bir yandan bu yükümlülükleri yerine getirirken; diğer yandan

yükümlülüklerin getirdiği maliyetleri azaltmak adına yeni yöntem ve araçlar üretmektedirler.117

1.2.5.1. Zorunlu/Munzam KarĢılıklar

Mevduat kabul eden finansal kuruluşların mevduatlarına karşılık merkez bankalarının nezdinde tutmak zorunda oldukları parasal tutara (karşılığa) zorunlu karşılık denilmektedir. Tarihsel süreç içerisinde munzam karşılıkların uygulanma gerekçeleri dönemin koşullarına göre değişmiştir. Bu ilkelerin en eskisi, bankalarda yaşanan ani likidite çekilişi durumlarında, bankaların likidite sorunlarıyla karşı karşıya kalmaması için, ihtiyat amaçlı tutulan zorunlu karşılıklardır. Fakat günümüzde bankacılık düzenleme ve gözetim faaliyetleri sonucunda uygulanan sermaye yeterlilik ile likidite yükümlülüklerinin yanı sıra merkez bankalarının sağladığı likidite penceresi veya mevduat sigortası uygulamaları nedeniyle, bankaların ihtiyat amaçlı munzam karşılık tutulma fonksiyonu azalmıştır. Diğer yandan merkez bankaları zorunlu karılıklar aracılığıyla para arzını daraltabilmekte veya arttırabilmektedir. Böylece bankaların yaratabilecekleri mevduat miktarını kontrol altına alarak, faiz ve döviz kuru üzerinde baskı oluşmasını engellemek için önemli bir araca sahip olmaktadır.118

Türkiye’de hâlihazırda faaliyet gösteren bankaların zorunlu karşılık yükümlülükleri, 5411 Bankacılık Kanunu ve 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin II numaralı fıkrasına dayanılarak çıkarılan 2005/1 sayılı tebliğle, TCMB’nin “Finans Kurumlarının Zorunlu Karşılıklara Tabi Yükümlülükleri” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu kanuna göre; bankaların ve

finansman şirketlerinin, tabi oldukları muhasebe standartları ve kayıt düzeni esas alınarak, yurt dışı şubelerinin yükümlülükleri dâhil, Merkez Bankası’na, Hazine’ye, yurt içi bankalara ve uluslararası anlaşmayla kurulmuş olan bankaların Türkiye’deki merkez ve şubelerine olan yükümlülükleri hariç olmak üzere, aşağıda

117 Mehmet Günal, Türk Bankacılık Sektörünün Sorunları ve Geleceği, Ankara Ticâret Odası.

ATO Yayınları, Ankara, 2001(a), s.43.

118 Alper Koray ve Tolga Tiryaki, “Zorunlu Karşılıkların Para Politikasındaki Yeri”, TCMB Ekonomi

belirtilen bilanço kalemleri zorunlu karşılığa tabi Türk lirası ve yabancı para yükümlülüklerini oluşturur:119

a) Mevduat/katılım fonu,

b) Repo işlemlerinden sağlanan fonlar,

c) Kullanılan krediler (Hazine garantisiyle sağlananlar hariç), ç) İhraç edilen menkul kıymetler (net),

d) Sermaye hesaplamasına dâhil edilmeyen borçlanma araçları, e) Yurt dışı merkeze yükümlülükler (net),

f) Kredi kartı ödemelerinden borçlar, g) Müstakrizlerin fonlarıdır,

Zorunlu karşılığa tabi yükümlülükler, bankaların ve finansman şirketlerinin, tabi oldukları muhasebe standartları ve kayıt düzeni esas alınarak, yurt dışı şubelerinin yükümlülükleri dâhil, Merkez Bankası’na, Hazine’ye, yurt içi bankalara ve uluslararası anlaşmayla kurulmuş olan bankaların Türkiye’deki merkez ve şubelerine olan yükümlülükleri hariç olmak üzere” Türk lirası ve yabancı para yükümlülüklerini oluşturmaktadır.120

Bu yükümlülüklere tabi olan bankaların zorunlu

karşılıkları iki haftada bir cuma günü hesaplanır. TCMB 2010 yılında uygulamaya başladığı “Rezerv Opsiyon Mekanizması” aracılığıyla bankaların Türk Lirası (TL) zorunlu karşılıklarının yabancı para (YP) ya da altın türünden tesis edebilmelerine imkân sağlamıştır. Fakat bu oranlar, TL cinsinden tutulması gereken yükümlülüklerin en fazla; %55’nin ABD doları, %30’unun standart altın ve %5’inin kaynağı yurt içi yerleşiklere ait olan hurda altın olarak tutulması sınırlandırılmıştır.121

Bankaların ayırdıkları zorunlu karşılıklara dönem dönem merkez bankası tarafından faiz ödemesi gerçekleşebilmektedir. Fakat merkez bankalarının zorunlu karşılıklara dair herhangi bir faiz ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır.

119 www.tcmb.gov.tr, (12.02.2019). 120 www.tcmb.gov.tr (12.02.2019). 121 www.tcmb.gov.tr (12.02.2019)

1.2.5.2. Disponibilite Oranı

Bankaların mevduatları ile mevduatlara karşılık tutmak zorunda oldukları nakde çevrilebilir varlıkların oranını gösteren, piyasanın likiditesini etkileyebilen ve merkez bankalarının kullanılabilen para politikası aracına disponibilite denilmektedir. 1211 Sayılı TCMB Kanu’nun 40. Maddesinin I. Paragrafı’nın “a” bendine göre;

bankaların taahhütlerine karşı bulunduracakları umumi disponibilitenin nitelik ve oranı gerektiğinde TCMB tarafından tespit edilir. İlk defa 1959 yılında kullanılmaya

başlayan bu para politikası aracı, 1986 yılında yapılan değişikliklerle hazineye kredi sağlayan bir araç olarak yararlanılmıştır.122

1.2.5.3. Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Sermaye Tabanı Standart Rasyosu Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Sermaye Tabanı Standart Rasyosu, bankaların yabancı ve yerli para cinsinden olan varlık ve yükümlülüklerinin dengelenmesini ve yabancı para cinsinden varlıklarının sermaye tabanları ile uyumlu bir seviyede gerçekleşmesini amaçlayan, 1 Mart 1995 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanan tebliğ ile yürürlüğe giren yasal bir zorunluluktur. Bu pozisyon, döviz cinsinden bulunan toplam varlıklardan döviz cinsinden bulunan yükümlülükler çıkarılarak hesaplanır. Eğer fark negatif ise yabancı para net genel pozisyon açığı, pozitif ise yabancı para net genel pozisyon fazlalığı var demektir. 31 Ocak 2002 yılında yapılan değişik ile Yabancı Para Net Genel Pozisyonu’nun ismi “Yabancı Para Net Genel Pozisyon/Sermaye Tabanı Standart Rasyosu” olarak değiştirilmiştir.123

1.2.5.4. Kredi ve Alacaklar Ġçin Ayrılacak KarĢılıklar

Bankacılık sektöründe karşılık kavramı, bankaların kredi alacaklarında gerçekleşmiş veya gerçekleşebilecek muhtemel zararların tanzimi için ayrılan ihtiyatlar olarak kullanılmaktadır. Bankaların karşılık ayırma sebepleri, zararların realize olduğu durumlarda, söz konusu karşılıklar ile mali bozulmanın telafi edilebilir ölçüler içinde tutulmaya çalışılmasıdır. 5411 Türk bankacılık kanunun 53. Maddesinde, Bankalar,

krediler ve diğer alacaklarla ilgili olarak, doğmuş veya doğması muhtemel zararların karşılanması ve bunlar dışında kalan varlıkların değer azalışları için

122 Mehmet Günal, “Merkez Bankasının Değişen Rolü ve Para Politikası Uygulamaları”, Ġstanbul

Menkul Kıymetler Borsası, Lebib Yalkın Matbaası, Ankara, 2001(b), s.107-108.

123 Cafer Kaplan, Bankacılık Sektörünün Yabancı Para Pozisyon Açığı: Türkiye Örneği, TCMB

yeterli düzeyde karşılık ayrılmasına, aktiflerin kalitesine ve sınıflandırılmasına, garantilerin ve teminatların alınmasına, bunların değerinin ve güvenilirliğinin ölçülmesine, takibe alınan kredilerin izlenmesine ve vadesi dolmuş kredilerin geri ödenmesine ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak, bunları düzenli olarak gözden geçirmek, tüm bu hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorundadır ifadeleri ile bankalara karşılık ayırma yükümlülükleri

getirilmiştir.124

1.2.5.5. Sermaye Yeterlilik Oranı, Kur Riski ve Zorunlu Döviz Devir Oranı Türk bankacılık sisteminin uluslararası bir standarda taşınması için kabul edilen Basel I, Basel II ve Basel III kriterleri, ülke sınırları içerisinde faaliyet gösteren bankalara bazı sınırlamalar getirmektedir. Bunlar arasında yer alan sermaye yeterlilik oranı, Türk Bankacılık Kanunu’nun 45. Maddesi’nde de belirtildiği üzere, sermayelerinin riskliliğe oranı %8’den az olmamalı ve bankaların belirlenecek sermaye yeterliliğini hesaplamak, tutturmak, idame ettirmek ve raporlamak gibi zorunlulukları bulunmaktadır. Kur risk oranı ise bankaların aktif ve pasifinde yer alan aynı döviz cinslerinin miktar farklılığından kaynaklanan risklidir. Özellikle 2001 krizi sonrasında bankalara kur riski hususunda sınırlamalar getirilmiştir.

124 Ferhat Sayım ve Muhammed Ardıç, “Banka Bilançolarındaki Kredi Karşılık Kalemlerinin Dışa

Yansıma Biçimleri”, Atatürk Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Dergisi. Cilt: 26, Sayı: 3-4, 2012, s. 301.

ĠKĠNCĠ BÖLÜM: FAĠZSĠZ BANKACILIK

İslami prensipler dairesinde şekillenen faizsiz bankacılık sistemi konvansiyonel bankalardan oldukça farklı bir yapıya sahiptir. Bu ayrımın net bir şekilde ortaya konulması için bu başlık altında faizsiz bankacılık tüm hatlarıyla ele alınmaya çalışılacaktır.