• Sonuç bulunamadı

Türkçe (1-5) Öğretim Programı’nda yapılandırıcı yaklaşım merkeze alınmakla birlikte, öğrenme sürecinde ön bilgileri harekete geçirme, gelişim düzeyini dikkate alma, etkili iletişim kurma, anlam kurma, uygulama ve değerlendirme önemli kavramlardır. Öğrenci merkezli öğrenmeyi temel alan yapılandırıcı yaklaşım, öğrenme sürecinde öğrenci katılımına ve öğretmen rehberliğine ağırlık vermektedir. Öğrencilerin iletişim kurmaları, bilgi edinmeleri, öğrenmeleri ve kendilerini her yönden geliştirmelerinde dilin önemli bir yeri bulunmaktadır. Dil, öğrencilerin çevrelerindeki olayları sorgulayarak karar vermesine, farklı açılardan bakarak olayları değerlendirmesine, sosyalleşmesine ve çağdaşlaşmasına büyük katkı sağlamaktadır (MEB, 2009).

Türkçe programında tüm dil öğrenme alanları arasında ayrı bir öneme sahip olan ve etkileşime girdiği insan sayısındaki artış ve değişen çevresi dolayısıyla yedi yaşından itibaren daha ayrı bir öneme sahip olan konuşma becerisinin kuralları, incelikleri ve aşamaları vardır. Belli aşama ve kurallara göre yapılan konuşmanın inceliklerinin öğrencilere öğretmenler tarafından öğretilmesi beklenir.

Programda öğrencinin konuşma becerisini geliştirmek için ilkin konuşma öncesi bir hazırlık aşaması söz konusudur. Bu aşamada konuşmaya hazırlık, konuşma amacını belirleme, amaca uygun yöntem seçme, konuyu sınırlandırma, dikkatini yoğunlaştırma ve görgü kurallarına uygun konuşma üzerinde durulmaktadır. Bu aşamanın ilk basamağı zihinsel hazırlıktır. Bu basamakta öncelikle ön bilgileri harekete geçirme-konu belirleme, amaç belirleme, yöntem ve teknikleri belirleme söz konusudur. Hazırlık aşamasının ikinci basamağı olan konuşmayı yapılandırmada ise konuşmanın genel düzeni, konuşmanın mantıksal düzenini belirleme söz konusudur. Üçüncü basamak konuşmaya çarpıcı bir giriş belirlemedir. Bu basamakta dikkat çekme, ilgi toplama ve konuyu açıklamaya yer verilir. Bir sonraki aşama konuşmaya etkili bir sonuç hazırlamadır. Hazırlık aşamasının son basamağı ise dinleyicilerin sorularını tahmin etmedir. Konuşma aşamasında ise konuşma kurallarına uyma, beden dilini doğru kullanma, ses tonunu doğru ayarlayabilme, dilbilgisi kurallarına uyma söz konusudur. Son aşama ise konuşma sonrasıdır. Konuşma sonrası, konuşmayı değerlendirme çalışmalarını kapsamaktadır. Konuşmanın amacını, aktarılan bilgilerin, konuşma biçiminin ve konuşmanın amacına ulaşma durumunun belirlendiği aşamadır (Güneş, 2007; MEB, 2009).

Konuşma alanında öğrencilere kazandırılacak temel becerilerin başında dilin doğru ve akıcı kullanımı gelmektedir. Planlı, doğru ve akıcı konuşma becerisinin temelinde etkin dinleme, doğru telâffuz etme ile vurgu ve tonlamalar vardır. Öğrencilerin konuşma becerilerini geliştirmek amacıyla telâffuz, vurgu ve tonlama çalışmalarına gereken önem verilmelidir. Türkçe öğretim programında konuşma ile ilgili tüm kazanımların arasından 4. sınıf öğrencilerine öğretilmesi planlanan akıcı konuşma ile ilgili kazanımlar aşağıdaki sunulmuştur (MEB, 2009).

1. Konuşma Kurallarını Uygulama

* Konuşmak için hazırlık yapar. (Konuşacağı konuyla ilgili plan yapması, bilgi toplaması, görseller hazırlaması, prova yapması vb.)

* Dinleyicilerle göz teması kurar.

* Kelimeleri yerinde ve anlamlarına uygun kullanır. * Kelimeleri doğru telâffuz eder.

* Akıcı konuşur. (Duraklamaların, gereksiz kelime kullanımının ve ses tekrarlarının olmadığı, vurgu ve tonlamalara dikkat edilerek yapılan konuşma.)

* Sesine duygu tonu katar. (Üzüntü, sevinç, korku gibi duygularını ses tonuna yansıtması.)

* Konuşmalarında beden dilini kullanır.

* Konuşma sırasında gereksiz hareketlerden kaçınır. * Konu dışına çıkmadan konuşur.

2. Kendini Sözlü Olarak İfade Etme * Kendine güvenerek konuşur.

* Dinleyici grubunu ve bulunduğu ortamı dikkate alarak konuşur. * Düşüncelerini mantıksal bütünlük içinde sunar.

* Konuşmalarında destekleyici ve açıklayıcı örnekler verir.

* Konuşmasını, konuşma içeriğini ve konuşma ortamını değerlendirir. * Bir fikre katılıp katılmadığını nedenleriyle ortaya koyar.

3. Tür, Yöntem ve Tekniklere Uygun Konuşma

* Grup çalışmalarında duygu ve düşüncelerini paylaşır. * Topluluk önünde konuşur.

* Masal, hikâye, fıkra veya filmi tekniğine uygun anlatır.

* İkna edici konuşur. (İleri sürdüğü düşüncenin kabul edilebilir gerekçelerini, nedenlerini ve kanıtlarını açıklaması.)

* Bilgi vermek amacıyla konuşur.

Çok dilli insanlar yetiştirmeye çalışan eğitim sistemimiz bu amacını yerine getirebilmek için eğitim programlarımızı hazırlarken farklı ülkelerin eğitim sistemlerinden faydalanmaktadır. Avrupa ülkelerinin tespit etmiş oldukları beceri düzeylerini yakalayabilmek için de hazırlamış oldukları düzey ve kriterler ölçüt olarak alınmaktadır. Konuşma becerisi ile de ilgili olarak Avrupa Birliği Konseyi tarafından hazırlanmış “Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni” örnek olarak alınabilir. Bu metinde konuşma becerisine yönelik en düşük A1 ve en yüksek C2 olmak üzere altı düzey belirlenmiştir. Aşağıda bu düzeylerde gösterilmesi beklenen beceriler yer almaktadır (www.egitimvebilim.ted.org.tr).

C2 düzeyi: Bir betimlemeyi veya açık ve akıcı bir fikri bağlama uyarlanmış bir üslup içinde sunabilirim, mantıksal bir sunuş oluşturabilirim ve dinleyicime, önemli noktaları belirlemesinde ve anımsamasında yardımcı olabilirim.

C1 düzeyi: Karmaşık konuların açık ve ayrıntılı betimlemelerini, bunlara bağlı konularla bütünleştirerek, kimi noktaları geliştirerek ve söz aldığımda bunları uygun bir biçimde tamamlayarak sunabilirim.

B2 düzeyi: İlgi alanlarıma ilişkin olarak geniş bir konu dizisi içinde anlatmak istediklerimi açık ve ayrıntılı bir biçimde dile getirebilirim. Güncel bir konuyla ilişkili olarak bir bakış açısı geliştirebilir ve farklı olasılıkların üstünlüklerine ve sakıncalarına ilişkin açıklama getirebilirim.

B1 düzeyi: Konuştuğum yabancı dilin kullanıldığı bölgeye yaptığım bir yolculuk sırasında karşılaşılabilecek durumların birçoğuyla başa çıkabilirim. Bir hazırlık yapmaksızın, bildik ya da kişisel ilgi alanıma giren veya gündelik yaşama ilişkin (örneğin aile, boş zaman etkinlikleri, iş, seyahat ve güncel olaylar) bir konuşmaya katılabilirim.

Deneyimleri ve olayları, düşlerimi, beklentilerimi ya da amaçlarımı anlatmak üzere kendimi basitçe ifade edebilirim. Görüşlerime veya projelerime kısa gerekçeler ve açıklamalar getirebilirim. Bir öyküyü ya da bir kitabın veya bir filmin dolantısını anlatabilirim ve tepkilerimi dile getirebilirim.

A2 düzeyi: Bildik konu ve etkinliklerde yalın ve dolaysız bilgi alışverişinden başka bir şey gerektirmeyen basit ve alışılagelen, etkinlikler sırasında iletişim kurabilirim. Genel olarak bir konuşmayı yeterince anlamasam da çok kısa iletişimde bulunabilirim.

Ailemi ve öteki kişileri, yaşam koşullarımı, eğitimimi ve güncel ya da yakın mesleki etkinliğimi yalın öğelerle betimlemek için bir dizi cümleden ya da anlatımdan yararlanabilirim.

A1 düzeyi: Karşımdaki konuşucunun cümlelerini daha yavaşça yinelemeyi veya yeniden oluşturmayı ve söylemeye çalıştığım şeyi düzeltmeyi kabul etmesi koşuluyla basit bir iletişim kurabilirim. Basit sorular, bildik konular ya da dolaysız bir gereksinim duyduğum şeyler üzerine sorular sorabilir ve bu türden soruları yanıtlayabilirim. Oturduğum yeri ve tanıdığım kişileri betimlemek için basit deyimler ve tümceler kullanabilirim.

Yukarıda sunulan Avrupa Birliği Konseyi tarafından hazırlanmış “Diller İçin Avrupa Ortak Başvuru Metni”nin düzeyleri Türkçe öğretimi programında konuşma becerisinin geliştirilmesi için bir standart olarak kabul edilebilir ve belirlenen düzeylerin öğrencilere kazandırılması için sınıf kazanımları oluşturulabilir.

2.3.Dil Becerilerinin Gelişimi  

İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en temel özelliklerden birisi şüphesiz dil becerisidir. İnsanlar dil becerileri sayesinde konuşur, anlaşır, duygu ve düşüncelerini ifade ederler ya da başkalarını bu özellikleri ile anlamaya çalışırlar (Temizyürek, 2007).

İnsan doğuştan getirdiği bu beceriler ile önce çevresindeki sesleri dinler, zamanla bu seslerin benzerlerini çıkarmaya çalışır. Çocukta önce “Alıcı Dil” adı verilen söyleneni anlama gelişmeye başlar. Söylemek istediklerini sözel yolla ifade etmesi ise “İfade Edici Dil” olarak adlandırılır. Dil gelişimi belli aşamalarda gerçekleşir (Megep, 2009). Bu süreç ilk aylardan itibaren anlamlı kelimeler öğrenmekle başlar ve okul öncesinde de devam eder. Beş yaşındaki çocukların çoğu duygularını, ihtiyaçlarını ve düşüncelerini başkalarına anlatabildikleri gibi başkalarının da kendilerine söylediklerini anlarlar (Liebergott, Favors, Hippel ve Needleman, 1992).

Dil edinimi, ilk olarak bireyin doğduğu ailede baslar. Birey büyüyüp geliştikçe, akrabalarını, komsularını, oyun arkadaşlarını ve yaşadığı mahalleyi de içine alacak şekilde geniş bir sosyal çevrenin içine girmesi, dilin her türlü kullanım imkânlarından yararlanma fırsatını doğurur. Söz konusu çevrelerde, standart dilin konuşulması, bireyin dili kullanma becerisinin de daha üst seviyelerde olmasını sağlar (Sargın, 2006). İnsanın kendisini ifade etmesi, karşısındakini anlaması, bunların yanı sıra içinde yaşadığı