• Sonuç bulunamadı

2.1. KURAMSAL AÇIKLAMALAR

2.1.7. TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE HEDEF-METİN-SORU İLİŞKİSİ

Eğitim hedefleri, öğrencilerin öğrenme süreci sonunda yaşantılarına katacakları davranış ve eylemlerden oluşmaktadır. Türkçe dersi, belirlenen hedef ve davranışlar çerçevesinde dinleme, konuşma, okuma ve yazma etkinliklerinin gerçekleştirilmesiyle ivme kazanmaktadır. Bu nedenle Türkçe dersi, bir anlamda diğer derslerin temelini oluşturmaktadır. Çünkü bu etkinlikler diğer derslerde de uygulanan ortak etkinliklerdir. “Ana dilinde yetkinliğe ulaştıkça düşünce yapısı, yorum gücü gelişen, duygu ve beğeni inceliği kazanan; ulusal ve evrensel kültür birikimini algılamaya başlayarak kimliğini geliştiren bir öğrenci, öteki dersleri de büyük ölçüde başaracaktır” (Sever, 2000:xi).

41

Ana dilini ustalıkla kullanabilme, birtakım beceriler kazanılmasını gerektirir. Bu beceriler okuma, okuduğunu ve dinlediğini anlama, anladığını söz ve yazı ile düzgün olarak anlatabilmeyle kazanılır. Bu da Türkçe dersinin bir konusudur (Özışık, 1997:88). Çünkü Türkçe dersi, bir bilgi dersi olmaktan çok dil becerilerini ön plâna çıkaran ve bu becerileri geliştirerek zihinsel etkinliklerin de üst düzeyde meydana gelmesine olanak sağlayan bir derstir.

Türkçe öğretiminin genel amaçları çerçevesinde, öğrencilere okuma ve okuduğunu anlama becerisini kazandırmak amacıyla çeşitli metinler okutularak çeşitli etkinlikler yaptırılır. Bu metinlerin okutulması ve bu etkinliklerin gerçekleştirilmesi için uzun dönemde gerçekleştirilmesi düşünülen hedefler, kısa dönemde gerçekleştirilmesi düşünülen hedefler ve öğretimsel hedeflerin yazılması ve de bu hedefler doğrultusunda öğretim plânlarının oluşturulması gerekir. Öğretim plânlarının oluşturulmasında öğrencilerin düzeyleri önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, yapılacak öğretim plânları düzenlenirken, öğrencilere, metinde bulunan bilgiyi anlamalarına yönelik becerileri kazandıracak hedeflerle sınırlı kalınmamalıdır. Okuma öğretim programlarında; performansa göre öğrencilerin metinden sonuç çıkarmaları, metindeki düşünceler hakkında yorumlar yapmaları, metindeki bilgilerle kendi yaşantılarını birleştirerek yorumlarda bulunabilmelerine yönelik hedefler de yer almalıdır. Yani bilgi ve kavrama dışında uygulama, analiz ve sentez düzeyinde olan hedeflere ve bu tarzdaki uygulamalara da yer verilmelidir (Özmen, 2001:26-27).

Öğrencilerin okuduklarından yola çıkarak birtakım çıkarımlarda bulunmalarını sağlamayan, onları belli bir konu üzerinde düşündürmeyen ve düşündüklerini yazılı ve sözlü olarak etkili bir şekilde ifade etmelerine imkân vermeyen, onların yaratıcı ve eleştirel düşüncelerinin gelişimini engelleyen, üst düzey bilişsel becerileri gerçekleşmelerine olanak sağlamayan bir programın içeriği öğretme-öğrenme faaliyetlerine hiç bir katkı sağlamaz.

“Her insanın çeşitli kaynaklardan edindiği bilgiler, gözlemler, izlenimler ve bunların sonucu olarak da bazı kişisel düşünceleri vardır. Bunların etkili bir biçimde dile getirilmesi, iyi bir şekilde düzenlenmelerine bağlıdır” (Köktürk ve Gül, 1995:3’ten

42

aktaran: Özışık, 1997: 89). Türkçe dersi, bu becerileri öğrencilere kazandırmayı amaç edinen bir ders olduğu için, Türkçe ders kitaplarında yer alan metinleri de eğitsel ve öğretimsel hedefleri gerçekleştirme amacına yönelik olarak hazırlanan ders içerikleri olarak ele almak gerekir. Türkçe ders kitaplarındaki metinler birer araç niteliği taşırlar. Öğretmen, bu araçlarla dersi canlandırır, öğrencileri birtakım bilgilere yönlendirir, onları düşünmeye, yargılanmaya alıştırır ve böylelikle dersin hedeflerini gerçekleştirmeye çalışır.

Öğretim etkinliklerinde zaman sınırlı olduğu için, en etkin, verimli ve anlamlı içeriğin seçilip düzenlenmesi gerekmektedir. Türkçe ders kitaplarındaki metinler, öğretim hedeflerinin gerçekleştirilmesinde etkin rol oynayan kaynaklardır. Bu metinler rastgele bir şekilde değil, öğrenme ilkeleri esas alınarak düzenlendiğinde, öğretim etkinliklerine yararlı olur. Bir disiplinle ilgili tüm bilgileri, diğer bir deyişle, içeriğin tümünü bir öğretim programına almak mümkün olmadığından, Türkçe öğretiminde kullanılacak metinlerin içeriğinin, öğrenciler için anlamlılık taşıması ve öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına uygun olması ilkeleri göz önünde tutularak düzenlenmesi gerekmektedir. İçeriğin birey tarafından tam olarak algılanabilmesi ve bilimsel açıdan yeterli olan bu içeriğin psikolojik yönden de anlam taşıması, ancak algılamaya ve kavramaya müsait olması ile mümkün olur. Psikolojik açıdan kavrama, bireyin yalnızca öğrenme gücüne bağlı olmayıp aynı zamanda onun okuyup öğrenmeye çalıştığı bilgi bütünündeki fikir, yapı ve içeriğe de bağlıdır. Buna göre, birey, bilimsel değer taşıyan bir içeriği, bu içeriğin kendisi için ifade ettiği anlam ölçüsünde öğrenmektedir (Varış, 1994:183). Bu yüzden, eğitimin genel amaçlarına uygun olarak ulaşılmak istenen hedeflerin gerçekleşmesinde bir araç olarak kullanılan metinlerin içeriklerinin öğrencinin içinde bulunduğu dönemin gelişim özelliklerine ve öğretim ilkelerine uygun olması (Özışık, 1997: 89), metinlerle yapılan öğretimin niteliğini belirlemede büyük bir önem taşıyan metne hazırlık ve metin sonu sorularının ise, metinlerin içeriğinin anlamlandırılması, metinlerin yorumlanması, çözümlenmesi ve buna bağlı olarak hedeflenen davranışların öğrencilere kazandırılmasına olanak sağlayacak yapı ve içerikte olması gerekir.

Sorular yoluyla düşünme stratejisine başvuran öğrenciler, karşılaştıkları yeni olay, olgu, durum ve nesnelerle ilgili karmaşık bilgi kümelerini yeniden yapılandırıp

43

düzenler ve kendileri için anlamlı bir hale getirirler. Böylece, önceki bilgi ve yeni bilgi arasında ilişkinin kurulmasını sağlayan kodlama işlemi gerçekleşir (Ensar; 2002:64).

2098 sayılı Tebliğler Dergisi’nde yayınlanan “Temel Eğitim Okulları Türkçe Eğitim Programı” nın “Değerlendirme” bölümünde;

1- Metinde geçen yargıları bulabilme, 2- Karşıtlıkları, benzerlikleri ayırt edebilme, 3- Karşılaştırmalar yapabilme,

4- Sebep-sonuç ilişkilerini ortaya koyabilme,

5- Ana fikir ve yardımcı fikirleri, duygu ve izlenimleri saptayabilme, 6- Karakter ve fiziksel portreleri belirtebilme,

7- Belirli özelliklere sahip yapıları anlatabilme,

8- Okuduklarını belirli bir düzen içerisinde aktarabilme,

9- Metnin plânını çıkarabilme (MEB, 1981:355-356) şeklinde ortaya konan hedefler, metin ve soru ilişkisi açısından bilişsel alan hedefleriyle yakından ilişkilidir.

Türkçe öğretiminde, anlama ve anlatma etkinlikleri esnasında, bir ders aracı olarak kullanılan metinlerin incelenmesinde, zihinsel becerileri sınıflayan Bloom ve arkadaşlarının bilişsel alanla ilgili olarak yaptıkları sınıflama birinci derecede önemlidir. Çünkü Türkçe dersinde amaç, bir yandan okuma, yazma ve konuşma gibi psiko-motor becerileri geliştirmek, diğer yandan ders kitaplarında yer alan metinler vasıtasıyla çocukların düşünme gücünü, duygu, değer ve davranışlarının gelişmesine katkı sağlamaktır (Aşıcı, 1998:426).

Bilişsel alanla ilgili becerilerden biri olan metni anlama, düşünce gücünün geliştirilmesi ve sağlamlaştırılmasını hedef alan başlı başına bir çalışma konusudur. Bu sebeple, ne tür sorularla metnin anlaşılacağı hakkında fikir sahibi olmak için, önce anlamanın ne olduğuna bakmak gerekir. Bir metni anlamak, pek çok zihinsel etkinliğin birlikte gerçekleşmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. İnceleme, seçim yapma, karara varma, yorumlama, öteleme, analiz etme, senteze dönüştürme ve değerlendirme gibi zihinsel etkinlikler, okuma ve anlama sürecinde, okuyucunun daha önceki bilgi birikimi

44

ve deneyimleri ile birleşmekte ve neticede metnin anlamı ortaya çıkmaktadır (Aşıcı, 1998:426).

Öğrencilerin belirlenen hedeflere ulaşmalarını sağlamak amacıyla, metinlere dayalı olarak oluşturulacak sorular hazırlanırken, bu soruların, metin öncesinde sorulacak sorular, metin işlenirken sorulacak sorular ve metin işlendikten sonra sorulacak sorular şeklinde gruplanması, bu soruların düzeylerinin öğrencilerin performansına göre düzenlenmesi ve çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Öğretim öncesinde yapılacak değerlendirmelerle öğrencilerin metin işlenmeden önce sahip oldukları bilgi ve beceriler ortaya çıkarılmalıdır. Bu amaçla yapılacak uygulamalarda, öğrenciler için belirlenen konuların uygulanabilirliğine karar verilmeli, metin işlenirken ve metin işlendikten sonra sorulan sorular ise uygulamalar sırası ve sonrasında belirlenen becerilerinin kazanılıp kazanılmadığını ortaya çıkarılmalı (Özmen, 2001:30- 32), böylelikle, öğretim etkinliklerinde istenilen düzeyde verimin elde edilip edilmediği ortaya konmalıdır.

Bir metnin tam olarak anlamlandırılması, ders içinde, öğretmenin belirleyeceği yöntem ve tekniklerin uygulanmasının yanında ders kitaplarındaki metne hazırlık soruları ve metin sonu sorularının amaca uygun bir şekilde ele alınması ve cevaplandırılmasıyla mümkün olmaktadır. Soruların bu şekilde ele alınması, öğrencilerde, bulguyu yorumlama, açıklama, sebep-sonuç ilişkileri kurma, olay, olgu ve durumları eleştirel bir yaklaşımla ele alma, inceleme, çözümleme ve değerlendirmelerde bulunma gibi zihinsel etkinliklerin gerçekleştirilmesine olanak sağlar.