• Sonuç bulunamadı

Ġnsanlarla iĢleri arasındaki iliĢkide, iĢler ters gittiği zaman zorlukların arttığı durum da, uzun zamandır modern çağın önemli bir fenomeni olarak tanınan bir durum oluĢmaktadır. Bu fenomen için tükenmiĢlik terimi kullanılmaktadır. TükenmiĢlik, 1970‟li yıllarda Amerika‟da görülmeye baĢlayan, özellikle de insani hizmet (human services) çalıĢanları arasında görülmeye baĢlayan bir durumdur. Bu popüler kullanıma, ruhsal olarak ıstırap çeken ve düĢ kırıklığına uğramıĢ olan mimarın iĢten ayrılarak Afrika ormanlarına çekilmesini anlatan, Greene‟nin 1961 yılındaki “A Burn-Out Case” isimli romanında iĢaret edilmiĢtir. Hatta daha önceki hem kurgusal hem de kurgusal olmayan yazılarda, benzer olguların tanımlamaları, aĢırı yorgunluk, iĢindeki tutku ve idealizm kaybını içermektedir (Maslach, Schaufeli ve Leiter, 2001: 398).

Zihinsel ve fiziksel tükenme durumları uzun zamandan beri bilinenen olgulardır. Ancak, H.J. Freudenberger çeĢitli sosyal alanlardaki gönüllü çalıĢanların zihinsel ve fiziksel tükenme durumları için 1974 yılında tükenmiĢlik (burnout) kavramını ortaya atmıĢtır. TükenmiĢlik sendromu (burnout syndrome), kronik strese bir tepki olarak ortaya çıkan, yeni koĢullara uyum sağlamanın ve enerji kaynaklarının çökmesi olarak tanımlanabilir (Bühler ve Land, 2003: 5).

Ġlk defa Herbert J. Freudenberger tarafından 1974 yılında ortaya atılarak literatüre geçen tükenmiĢlik sendromu; baĢarısızlık, yıpranma, enerji ve güç kaybetme ya da kiĢinin iç kaynaklarındaki karĢılanamayan istekler sonucunda beliren bir tükenme durumu olarak açıklanmıĢtır (Özler, 2010: 287). TükenmiĢlik kavramı Freudenberger tarafından 1974 yılında, fiziksel, duygusal ve zihinsel tükenme olaylarını açıklamak için kullanılmıĢtır. Freudenberger, hastaları arasında iĢe bağlılığın olmayıĢı, insanlıktan uzaklaĢma ve baĢarı düĢüklüğü tespit etmiĢtir. Bu belirtiler genellikle öğretmenler, sosyal hizmet görevlileri gibi profesyonel kiĢilerde yaygın olarak görülmektedir. TükenmiĢlik, iĢteki stres veya birikmiĢ kronik baskı

durumunun sonucunda oluĢan fiziksel, duygusal ve zihinsel tükenme hissi olarak tanımlanabilir. Bu durum duygusal ve fiziksel olarak bitme ve çalıĢma ile yaĢama karĢı negatif bir duyguyu karakterize etmektedir (Weisberg ve Sagie, 1999: 333).

TükenmiĢlik sendromu, baĢ edilemeyen stresin sonucunda ortaya çıkan bir durumdur. Tükenme kavramı, ilk defa gönüllü sağlık çalıĢanları arasında görülen yorgunluk, hayal kırıklığı ve iĢi bırakma ile kazarakterize edilen bir durumu belirtmek için Freudenberger tarafından açıklanmıĢ ve daha sonra da Maslach ve Jackson tarafından geliĢtirilen bir unsurdur. Uzun dönemli iĢ stresinin tükenmiĢliğe neden olduğunu Maslach ifade etmiĢtir. Maslach‟a göre tükenmiĢlik, profesyonel bir bireyin mesleğinin temel anlamı ve amacından koptuğu, artık hizmet verdiği kiĢilerle gerçekten ilgilenemediği bir durumu ifade etmektedir (Ertürk, 2010: 205-206).

ĠĢ stresi üzerine gerçekleĢtirilen çalıĢmalarla ilgilenen araĢtırmacılar, insani hizmetlerde çalıĢanlar arasındaki incelemelerinde, bazı insani hizmet çalıĢanlarının yaĢadığı deneyimlerinde düĢtüğü boĢlukları ifade etmede tükenmiĢlik kavramını kullanmıĢlardır (Jackson, Turner ve Brief, 1987: 339). TükenmiĢlik olgusuyla ilgili ilk çalıĢmalar, insani hizmetler sağlayan kiĢilerin iĢlerine karĢı nasıl tepki verdiklerinin tanımlanmasındaki birkaç boyutu ifade etmekteydi (Jackson ve Maslach, 1982: 64). TükenmiĢlik sendromu, bireyin kendisine büyük hedefler belirleyip daha sonra istediklerini elde edemeyerek hayal kırıklığına uğrayıp, yorulduğunu ve enerjisinin tükendiğini hissetmesi biçiminde tanımlanabilir. TükenmiĢlik sendromu, özellikle baĢarı odaklı olarak yaĢayan, yoğun bir çalıĢma tarzının içinde olan ve kiĢisel sınrlarını zorlayan bireyleri etkisi altına alan bir durumdur (Gürüz ve Gürel, 2009: 376).

TükenmiĢlik, kiĢinin sahip olduğu değerlerde ve maneviyattaki bir aĢınmayı yansıtır. En yalın biçimiyle tükenmiĢlik, insan ruhunun çöküĢü anlamına gelmektedir. TükenmiĢlik, yavaĢ yavaĢ ve devamlı olarak geliĢerek kiĢiyi kurtulması zor bir girdabın içine sürükleyen bir sendrom olarak ifade edilebilir. Bu durumda yaratıcılık yok olur ve daha iyisi için gayret edilmez. Bir anlamda, gücün güçsüzlüğe teslim oluĢunu ifade eden bir durum olarak görülebilir (Sürgevil, 2006: 4).

Maslach, Jackson ve Leiter tarafından 1996 yılında yapılan tanıma göre tükenmiĢlik, duygusal yönden zorlu durumlarla sürekli olarak etkileĢimde bulunmanın sonucunda geliĢen bir fiziksel, duygusal ve biliĢsel tükenme (exhaustion) durumudur. TükenmiĢlik, iĢgörenlerin iĢten beklentileri ile ilgili girdi ve çıktılarının ayrımını algıladığı durumda meydana gelen bir süreç olarak görülmektedir. TükenmiĢlik, iĢ stresine bir reaksiyon biçimi olarak görülmekte ve çoğunlukla hizmet sektörü çalıĢanlarının aĢırı taleplerle baĢa çıkamamalarının sonucunda meydana gelmektedir (Hu ve Cheng, 2010: 1339).

TükenmiĢlik, sürekli olarak devam eden stres etkenlerine bir tepki olarak ortaya çıkan, gittikçe yoğunlaĢan fiziksel, psikolojik ve davranıĢsal bir fonksiyon bozukluğu olarak açıklanabilen bir kavram olarak görülebilir (Bernstein vd., 2008: 527). TükenmiĢlik, öznel olarak yaĢanan, fiziksel yıpranma, çaresizlik, umutsuzluk, hayal kırıklığı, olumsuz bir benlik kavramının geliĢmesi, iĢe, iĢyerindeki kiĢilere ve yaĢama karĢı negatif tutumların geliĢmesi gibi belirtilerin eĢlik ettiği bir durum olarak ifade edilebilir (SolmuĢ, 2004: 101).

TükenmiĢlik, uzun süreli stresli bir çalıĢma ortamına maruz kalmanın sonucunda oluĢan, bir kiĢinin iĢine karĢı negatif duygusal reaksiyonudur. TükenmiĢliğin önemli bir değiĢken olması, sadece iĢgörenin refahının zayıflığının bir göstergesi olduğundan değil, aynı zamanda iĢgörenin tutumları, sağlığı ve davranıĢları ile ilgili olduğu içindir. Çoğu tükenmiĢlik araĢtırması, çevreyle iliĢkiye odaklanmasına rağmen, kiĢisel farklılıklar da tükenmiĢliğin geliĢmesinde muhtemelen önemli rol oynamaktadır (Alarcon, Eschleman ve Bowling, 2009: 244). TükenmiĢlik, insanlara yardım etme ile ilgili olan iĢlerde çalıĢan kiĢilerde oluĢan kronik gerilim ve stresin sonucunda oluĢan duygusal bir tükenme durumu olarak ifade edilebilir. TükenmiĢlik, çoğu zaman tatminsizlik, sıkıntı, stres, gerilim, çatıĢma, baskı, sinir, bıkkınlık, yorgunluk, zorlanma ve depresyon gibi durumlarla karıĢtırılmaktadır (Meier, 1984: 211). TükenmiĢlik kavramı uzun sayılabilecek bir geçmiĢe sahip ve hizmet sektöründe çalıĢanlarda sıklıkla oluĢabilen bir durumdur. TükenmiĢlik olgusunu uzun süren sıkıntılı bir halin son bulmayarak kiĢiyi çöküntüye sürüklemesi olarak tanımlayabiliriz.