• Sonuç bulunamadı

3.2 Türk Ceza Kanunu’nda Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddelerin Ticareti Suçu

3.2.1 Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satma, Satışa Sunma, Başkalarına Verme,

3.2.1.3 Suçun Maddi Konusu

TCK’nın 188. maddesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti başlığı altında toplanan tüm suç tipleri için suçun maddi konusunu iki başlık altında incelemek gerekmektedir. Buna göre 1. ve 3. fıkralarda düzenlenen suçlar için suçun maddi konusu, uyuşturucu veya uyarıcı maddeler, 7. fıkrada düzenlenen suç tipi için ise suçun maddi konusu, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan maddedir246. Ancak öğretide ağırlıklı olarak bu suçun maddi konusunun sadece uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğu görüşü hâkimdir247. 765 sayılı TCK’da suçun konusu olarak sadece ‘uyuşturucu madde’ ifadesi kullanılırken, 5237 sayılı TCK ‘uyuşturucu veya uyarıcı madde’ ifadesine yer vermiştir248

. Suça konu edilen bu maddelere TCK m 188/6’ da düzenlenen üretimi izne veya satışı reçeteye bağlı uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü maddenin de eklenmesi gerektiği yönünde görüş bildiren yazarlar da mevcuttur249

.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ne olduğu konusunda değişik tanımlamalar mevcuttur. Sözlük anlamına göre, organizmayı veya sinirleri uyuşturan maddelere verilen ad olarak tanımlanmasına rağmen, bu tür maddelerin keyif verici veya tahrik edici, uyanıklık yaratıcı özelliklerinin yanında, bir kısım maddelerin fiziksel bağımlılık yaratmadığı bilinen bir gerçektir250

.

Dünya Sağlık Örgütü uyuşturucu maddelerin belirleyici özelliklerini ortaya koymak için bir tanım geliştirmiştir. Bu tanıma göre, bitkisel veya sentetik menşeli olup merkezi sinir sistemini etkileyerek fizik veya psişik bağımlılık hallerine yol açan ve bazı hallerde kullanmanın devam etmesi halinde dozajı artırma ihtiyacına neden olan ve diğer bazı hallerde ise aynı kişinin değişik uyuşturucu kullanması gibi çift konulu tutku yaratan bütün maddeler

244 Akkaya, 2013: 8; Zafer: 11, http://hamidezafer.com/wp-content/uploads/2012/05/27-

Uyu%C5%9FturucuTicareti-Tebli%C4%9F-YEN%C4%B0-SON-MET%C4%B0N-PDF.pdf, erişim tarihi: 19.02.2016; Yolcu, 2015: 9.

245 Tezcan vd., 2014:711-712; Özbek vd., 2014a:738.

246 Akkaya, 2013: 14; Özbek vd., 2014a:738; Yolcu, 2015: 16-17. 247 Tezcan vd., 2014:712; Hafızoğulları ve Özen, 2012: 90. 248 Yolcu, 2015: 11.

249 Yolcu, 2015: 17. 250 Kurt, 1992: 1.

uyuşturucu madde sayılırlar 251

. Ancak bugün gelinen noktada bu tanım da yeterli olmamaktadır. Zira bu tanım uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ayrımının yapılması açısından yeterince açık değildir252

. Hiçbir ulusal hukuk mevzuatında ve uluslararası sözleşmelerde uyuşturucu veya uyarıcı maddeler teker teker sayılmamıştır253

.

2313 s. Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Kanunu’nda veya 3298 s. Uyuşturucu Maddelerle ilgili Kanun’da ayrıca bir uyuşturucu veya uyarıcı madde tanımına yer verilmemiş olup, uyuşturucu veya uyarıcı madde olarak kabul edilen maddeler sayma yöntemiyle ortaya konulmuştur254. Örneğin 3298 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde hangi maddelerin uyuşturucu sayılacağı konusunda sınırlayıcı olmayan bir düzenlemeye yer verilmiştir. Buna göre ham afyon, hazırlanmış afyon, tıbbi afyon ve bunların müstahzarları Türk Ceza Kanunu’nun uygulanmasında uyuşturucu maddelerden sayılır 255

.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerle ilgili uluslararası sözleşmelerde de ayırıcı bir tanım yapmaktan kaçınılmıştır. Özellikle uluslararası anlamda uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal ve ticaretiyle mücadele etmek için hazırlanan 1961 tarihli Tek Sözleşmesi, 1971 tarihli Psikotrop Maddelere Dair Sözleşme ve 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin bir tanım yapmaktan ziyade uyuşturucu veya uyarıcı madde niteliği taşıyan maddelerin sayma yöntemiyle belirlendiği gözlemlenmektedir256.

Bu sözleşmelerden 1961 tarihli TEK Sözleşmesi halen yürürlükte olup, bugüne kadar yapılmış olan uluslararası sözleşmelerin tek metin halinde toplanmasını sağlamış olması bakımından önem arz etmektedir 257.Türkiye'nin 1995 yılında onayladığı 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı BM Sözleşmesi’nin 1. maddesinde "1961 tarihli Uyuşturucu Maddeler TEK Sözleşmesi’nin ve 1961 Uyuşturucu Maddeler Tek Sözleşmesi’nde Değişiklik Yapan 1972 Protokolü ile değiştirilmiş 1961 tarihli Uyuşturucu Maddeler Sözleşmesi’nin I ve II numaralı cetvellerinde yer alan doğal veya yapay her türlü madde" uyuşturucu madde olarak tanımlanmıştır258

.

Tüm bu bilgilerden hareketle, Türk Ceza Kanunu’nda, 2313 ve 3298 sayılı yasalarda, 2313 ve 3298 sayılı yasaların verdiği yetki ile çıkartılan Bakanlar Kurulu kararlarında,

251 Kurt, 1992: 1; Akkaya, 2013: 12; Yaşar, 2012: 24-25; Yolcu, 2015: 12. 252 Yokuş Sevük, 2007: 22. 253 Akkaya, 2013: 12. 254 Özbek vd., 2014a:739. 255 Tezcan vd., 2014:712. 256 Özbek vd., 2014a:738. 257 Kurt, 1992: 14; Gündel, 2009: 34. 258 Tezcan vd., 2014:712.

Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 TEK Sözleşmesi’nin I ve II numaralı cetvellerinde gösterilen maddeler uyuşturucu madde sayılmaktadır259

.

Kanımızca, söz konusu ulusal ve uluslararası mevzuatta uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin tek tek sayılması yerine, açık, anlaşılır ve geniş kapsamlı bir tanımı yapılarak somut olaya göre yoruma açık bırakılması isabetli olacaktır. Zira gelişen ve değişen teknolojiyle birlikte maalesef günden güne yeni ve farklı çeşitlerde uyuşturucu veya uyarıcı maddeler üretilmektedir. Özellikle sentetik yapılı uyuşturucu maddeler çeşitleri ve etkileri bakımından günden güne çoğalmaktadır. Bu uyuşturucu maddeleri tek tek saymak, uyuşturucu veya uyarıcı madde tanımının sınırlandırılmasına neden olabilecek ve bu da uyuşturucuyla mücadeleye büyük bir darbe vurabilecektir.

Uygulamada bir maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde niteliği taşıyıp taşımadığı konusunda duraksama ortaya çıktığı takdirde, Adli Tıp Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü laboratuvarları ve buna benzer uzman kuruluşlardan bilirkişi olarak yararlanılarak, maddenin bu nitelikte olup olmadığı belirlenmeye çalışılmaktadır260

.