• Sonuç bulunamadı

1.4 Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kavramının Tarihsel Gelişimi

1.4.3 Türk Hukukundaki Tarihsel Gelişim

1.4.3.2 İslamiyet Sonrası Tarihsel Gelişim

İslam tarihi kaynaklarına göre uyuşturucu maddelerin ortaya çıkışı Hicri 6. asrın sonlarına rastlamaktadır134. Esrarın İslam dünyası ile tanışması 12. yüzyılda Tatar istilası ile birlikte ortaya çıkmıştır135

.

İslam hukukunda sarhoşluk veren şeyler kötülüklerin anası olarak kabul edilmiştir. İslam hukukunun temel kaynağı olan Kur'an-ı Kerim’de sadece içkiden bahsedilmesinin yanı

131 Kurt ve Kurt, 2007: 4-5; Çetin, 2007: 7; Balcı, 2009: 50; Özmen, 2009: 3. 132 Solgun, 2002: 13.

133 Erturhan, 2008: 113. 134 Balcı, 2009: 52. 135 Solgun, 2002: 15.

sıra, İslamiyet’te geniş bir kavram yorumlamasıyla, bunun adının ve mahiyetinin önemli olmadığı anlayışının benimsendiği, aklı perdeleyen her şeyin içki kavramına sokularak değerlendirildiği görülmektedir136

.

Kur’an-ı Kerim’deki konuya ilişkin ayetlerde: hurma ve üzümün faydalarından bahsedilirken, bunların sarhoş olmak için de kullanıldığından bahsedilmiş(Nahl:16/96); içki ve kumarın zararının faydasından daha büyük olduğundan bahsedilmiş(Bakara 2/219); sarhoşların namaz kılmaları yasaklanmış(Nisa 4/43); alkollü içkiler ve şans oyunları kesin olarak yasaklanmıştır (Maide:5/90)137

.

Hz. Muhammed, sarhoş edici uyuşturucu, keyif verici her şeyi yasaklamıştır. Hz. Ömer’e göre “İçki aklı karıştıran şeydir”. Bu sebeple İslamiyet dönemin de uyuşturucu veya uyarıcı maddeler de içki kavramı içinde değerlendirilmelidir138

. Ahmed b. Hanbel, İmam Şafii ve İmam Malik’e göre, sarhoşluk veren bütün maddeler şarap gibidir, azı da çoğu da yasaktır139. Hz. Osman’a göre içki bütün kötülüklerin anasıdır140

.

Ancak İslam hukukunda, İslam bilginleri uyuşturucu maddelerin uyuşturucu mu yoksa sarhoş edici madde mi olduğu hususunda görüş ayrılıkları yaşamışlardır. Bir kısım İslam hukukçuları uyuşturucu maddelerin sarhoş edici olduğu ve sarhoş edici şeylerin de haram olduğu görüşünü savunmuşlardır. Bir kısım müellifler için ise, bu maddeler sarhoş edici değil ifsat141 edicidir. Bununda gerekçesi olarak bu maddeleri kullananların temel unsurlarının bozularak anormal davranışlar sergilemeye başladıkları, uyuşturucu madde kullananların sarhoş edici maddeleri kullananların aksine durgun sessiz ve sakin oldukları, bu maddelerin bu sebeple kesin olarak haram olmadıkları ancak akla ciddi zararları nedeniyle yasaklanmaları gerektiği ve tazir cezası verilmesinin gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir142

.

Yine sarhoşluk ayıklık ayırımının nasıl olacağı konusunda ise, Ebu Hanife’ye göre, bilincin yitirilmiş olup olmaması, yani kadın ile erkeği dahi birbirinden ayırt edemez halde olunup olunmaması kıstasına bakılması gerekirken, Hanefi mezhebinden İmameyn’e, Ebu Yusuf, Muhammed ve öteki cumhur fıkıh bilginlerine göre ise, kişinin ne söylediğini bilip bilmemesi yani söylediği sözlerin saçma olup olmaması kıstasına bakılmalıdır143

.

İslam hukukunda cezai ehliyete etkisi bakımından, uyuşturucu veya uyarıcı madde

136 Günal, 1976: 44; Solgun, 2002: 15; Kurt ve Kurt, 2007: 6-7. 137 Karaman, 2012: 87.

138 Balcı, 2009: 53-54. 139 Aydın, 2013: 192. 140 Erturhan, 2008: 215.

141 Dini bir terim olarak ifsat, usul ve adabına uygun olarak başlanmış bir ibadetin, buna aykırı bir fiil veya eksiklikle bozulması demektir, http://bilmiyorsanogren.com/dinler/dini-terimler/2426-ifsat-nedir.html, erişim tarihi: 14.02.2016.

142 Balcı, 2009: 52-53.

kullanımı yani İslam hukukundaki tanımıyla sarhoşluk verici maddenin alımı, bu maddelerin bilmeyerek veya zaruret halinde veya cebir ve ikraha maruz kalınarak alınması ile; bu maddelerin bilerek isteyerek yani meşru bir mazereti olmaksızın alınması olmak üzere iki guruba ayrılmıştır. Birinci grupta bu maddelerin alımı halinde cezai sorumluluğun olmayacağı konusunda görüş birliği varken, ikinci gruptaki şekilde bu maddelerin alınmasının cezai sorumluluğunun ne olacağı anlamında İslam hukukçuları kendi aralarında yeniden iki gruba ayrılmışlardır. Ahmed b. Hanbel, İmam Şafii ve bazı maliki hukukçularına göre, sarhoşluk nasıl meydana gelirse gelsin, her halükarda sarhoşluk verici maddeyi alan kişinin normal düşünüp davranamayacağı, bu nedenle tam bir cürmi kasta sahip olduğu da düşünülemeyeceği için, had ve kısas grubuna giren bir suçu sarhoşluk etkisi ile işlese dahi, had cezası144

ve kısas cezası145

ile cezalandırılmaması gerekir, tazir cezaları 146 uygulanabilir. Hanefiler, çoğu malikiler ve bazı Şafii ve Hanbeli hukukçularına göre ise, sarhoşluk edici maddeleri bilerek isteyerek alan kişiler, bu maddelerin kendilerini normal düşünmek ve davranmaktan alıkoyacağını bildikleri ve sonuçlarını göze aldıkları için, bu kişilerin cezai sorumlulukları aynen devam etmelidir147.

İslam hukukunda uyuşturucu ve sarhoş edici maddelerin yasaklanması ve cezalandırılmasındaki temel amaç, bu maddelerin tüm kötülüklerin temelini oluşturduğu, kişinin, ailenin ve toplumun bu kötülükten korunması gerektiği inancıdır. Bu nedenle bu kötülük yasaklanarak çeşitli cezalar getirilmiştir148. Ancak bu cezaların had cezası mı olacağı, tazir cezası mı olacağı gibi tartışmalar yukarıda da değindiğimiz üzere, mevcut olmuştur. Bununla birlikte İslam Hukukunda içki kullananlara değnek cezalarının verilmekte olduğu bilinmektedir149. Şarap içenler için uygulanan bu ceza, diğer uyuşturucu ve sarhoş edici maddeleri kullananlar için de uygulanabileceği kabul edilmiştir150. Bu ceza Kur’an-ı Kerim’de yoktur, sonradan icma ile yani İslam alimlerinin fikir birliğine varmaları suretiyle kabul edilmiştir151. Ancak örneğin verilen değnek cezasının, miktarına göre, had cezası mı yoksa

144 Had cezası, miktarı islamiyette kesin olarak belirlenmiş olan cezadır, http://hadcezasi.nedir.com/, erişim tarihi: 19.02.2016.

145 Kısas: öldürme, yaralama, herhangi bir uzvun yok edilmesi veya işe yaramaz duruma getirilmesi yolunda işlenmiş olan suçların faillerinin de olanak içinde ise işledikleri suçun aynısı ile cezalandırılmasıdır, Üçok vd., 2011: 91.

146 Tazir cezası, İslam hukukunda, hakkında kesin ceza tespit edilmemiş olan, yasaklanmış fiillerde, yerine getirilmesi gerekli olan cezalardır. Öğüt vermek, azarlamak, selam vermemek, yüzünü karalayarak teşhir ettirmek, sopalamak tazir cezalarına örnek gösterilebilir, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/284/2590.pdf, erişim tarihi: 14.02.2016.

147 Ebu Zehra, 1994: 438-440; Aydın, 2013: 175. 148 Günal, 1976: 46.

149 Günal, 1976: 45; Kurt ve Kurt, 2007: 6. 150 Günal, 1976: 45.

tazir cezası mı sayılacağı hususu da farklılıklar göstermiştir152 .

İslamiyet döneminde tüm yasaklamalara rağmen, esrar ve afyon gibi uyuşturucu maddeler zaman zaman kullanılmıştır. Emeviler ve Fatimiler dönemlerinde özellikle esrar kullanımının yaygın olduğu, uyuşturucu maddelerin kullanımının haram olmasına rağmen, kullanımının devam ettiği, tamamen önlenemediği görülmüştür153

.