• Sonuç bulunamadı

Stratejik Amaç ve Hedefler (Yol Haritasý)

Stratejik amaç ve hedeflerin tespiti çalýþmasý ile genel olarak Müsteþarlýðýn ulaþmak istediði noktanýn belirlenmesi öngörülmüþ;

söz konusu amaçlarýn, Müsteþarlýðýn faaliyetlerini daha ileri bir noktaya götürecek nitelikte olmasýna ve ayrýca, gerçekçi ve

fýrtýnasý yöntemi ile listelenmiþ ve daha sonra çok yönlü deðerlendirmeler yapýlarak üzerinde uzlaþma saðlananlar stratejik amaç olarak kabul edilmiþtir. Söz konusu çalýþma sýrasýnda iç ve dýþ paydaþlarla yapýlan çalýþmalar ile GZFT matrisi sonuçlarý da dikkate alýnmýþtýr.

Bu baðlamda, stratejik amaçlarýn gerçekleþtirilmesine yönelik olarak belirli ve ölçülebilir hedefler tespit edilmiþ ve hedeflerin sayýsal olarak ifade edilmesine gayret edilmiþtir. Bu yaklaþýma uygun olarak, hedefler belirli bir zaman dilimi içinde, ulaþýlmasý öngörülen çýktýlara dönük, ölçülebilir alt amaçlar olarak tespit edilmeye çalýþýlmýþtýr. Hedeflerin miktar, maliyet, kalite ve zaman cinsinden tanýmlanabilir olmasýna dikkat edilmiþ olmakla birlikte, faaliyet alanýna iliþkin veri setlerinin yetersizliði sebebiyle çeþitli konularda kýsa vadede ölçüme yönelik alt yapýnýn tesis edilmesi amaçlanmýþtýr.

Hedeflerin tespitinde paydaþ beklentileri, konulara iliþkin alternatifler, mevcut durum analizi ve istatistiki verilerin varlýðý ve verilere olan ihtiyaç göz önünde bulundurulmuþtur. Diðer taraftan, tüm Müsteþarlýk birimleri ile toplantýlar yapýlarak, stratejik planýn bütünü ile uyumlu olarak hedeflerin gerçekleþtirilmesine yönelik uygulama stratejisini oluþturan

Tarihçe

Tarihçe

Türk savunma sanayiinin temeli Osmanlý Ýmparatorluðu’nun yükselme devrine kadar uzanmakta olup, top ve savaþ gemileri gibi çaðýn en önemli harp araç ve gereçleri tamamen yerli imkanlarla üretilmiþtir. Bu dönemde, “Tophane-i Hümayun” Ýmparatorluk silah sanayiinin temelini oluþturmuþ ve bir defada 1060 top döküm ve ayda 360 kg barut üretim kapasitesine ulaþýlmýþtýr. Ayrýca, savaþ gemisi üretim kapasitesi ve teknolojik düzey de Avrupa ülkelerinin çok ilerisinde olmuþtur. Ýnebahtý Savaþýndan sonra tamamen yok olan Ýmparatorluk Donanmasýnýn, beþ aylýk bir dönemde 200 gemi olarak yeniden inþa edilmesi, Osmanlý Tersanelerinin üretim kapasitesinin boyutunu ortaya koymaktadýr.

Bununla birlikte, Türk savunma sanayii 18 inci yüzyýldan itibaren Avrupa’daki teknolojik geliþmelerin dýþýnda kalmaya baþlamýþ ve Birinci Dünya Savaþý sýrasýnda etkinliðini büyük ölçüde yitirmiþtir. Bu nedenle, Cumhuriyetin ilk yýllarýnda savunma sanayiine iliþkin ciddi bir altyapý devralýnmamýþ, bu alandaki faaliyetler Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda kurulan birkaç üretim tesisi ile sýnýrlý kalmýþtýr.

mühimmat ve havacýlýk sektörlerinde önemli giriþimlerde bulunulmuþtur.

Bu çerçevede, Türkiye’nin ilk ve en büyük özel sektör savunma sanayi fabrikasýnýn temelleri 1925 yýlýnda Ýstanbul, Haliç’te atýlmýþtýr. Þakir Zümre tarafýndan tamamý yerli sermaye ile kurulan fabrika, Türk ordusunun silah ve mühimmat ihtiyacýný karþýlamaya yönelik üretimler gerçekleþtirmiþtir. Bu dönemde, Almanya’da gemi mühendisliði eðitimi alan Ata Nutku, Cumhuriyet döneminde inþa edilen ilk gemi olan Gölcük tankeri ile Birinci ve Ýkinci Ýnönü denizaltýlarýnýn çizimlerini yapmýþtýr. Ayrýca, 1940 yýlýnda Nuri Demirað uçak fabrikasý tarafýndan NUD-36 eðitim uçaðý 24 adet imal edilmiþ, 1944 yýlýnda ise NUD-38 altý (6) kiþilik yolcu uçaðý üretilmiþtir.

Cumhuriyet döneminde milli bir savunma sanayiinin tesisi hedefi istikametinde gerçekleþtirilen giriþimlere raðmen, Ýkinci Dünya Savaþýnda ve sonrasýnda Ýngiltere ve ABD tarafýndan saðlanan hibe ve yardýmlar ile Türkiye’nin NATO giriþiyle artýþ gösteren askeri yardýmlar, henüz kuruluþ aþamasýnda bulunan savunma sanayiinin geliþmesini durdurmuþtur.

Tarihçe

Türkiye’nin ilk ve en büyük özel sektör savunma sanayi fabrikasýnýn temelleri 1925 yýlýnda Þakir Zümre tarafýndan tamamý yerli sermaye ile Ýstanbul, Haliç’te atýlmýþtýr.

Ýkinci Dünya Savaþý sýrasýnda ve sonrasýnda Ýngiltere ve ABD tarafýndan saðlanan hibe ve yardýmlar henüz kuruluþ aþamasýnda bulunan savunma sanayiinin geliþmesini durdurmuþtur.

.

1952 yýlýnda Türkiye’nin NATO’ya üye olmasýyla, ihtiyaç fazlasý savunma teçhizatýnýn müttefik ülkelerce hibe edilmesi, savunma ürünlerinin yurt içinde üretimini engelleyen önemli dönüm bir noktasý olmuþtur.

1940 yýlýnda Nuri Demirað uçak fabrikasý tarafýndan NUD-36 eðitim uçaðý 24 adet imal edilmiþ, 1944 yýlýnda ise NUD-38 altý (6) kiþilik yolcu uçaðý üretilmiþtir.

Askeri fabrikalar, 15 Mart 1950 yýlýnda çýkarýlan 5591 sayýlý yasa ile Kamu Ýktisadi Devlet Teþekkülü þeklinde kurulan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdürlüðü bünyesine alýnmýþtýr.

1920 1930 1950

Cumhuriyet’in ilk yýllarýnda ulusal savunma sanayiimizin temelini oluþturacak yatýrýmlar yapýlmýþ, baþta Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüðü’nün kuruluþu olmak üzere, silah-mühimmat ve havacýlýk sektörlerinde giriþimlerde bulunulmuþtur.

Türk Silahlý Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduðu silah, araç ve gereçlerin geliþtirilmesi çabalarý, Milli Savunma Bakanlýðý bünyesinde 1954 yýlýnda kurulan Ar-Ge Daire Baþkanlýðý ile birlikte gündemde tutulmaya çalýþýlmýþtýr.

1960 1940

Savaþ sonrasý dönemde ise Truman Doktrini ve Marshall Planý çerçevesinde ABD tarafýndan saðlanan yardýmlar ile, bir yandan Türk ordusunu modern silahlarla donatarak Türkiye’nin savunma gücünü artýrmak, diðer yandan ise askeri harcamalarýn ekonomi üzerinde yarattýðý olumsuz etkinin azaltýlmasý amaçlanmýþtýr.

Sonuç olarak saðlanan yardýmlar, Sovyet tehdidi karþýsýnda Türk Silahlý Kuvvetleri’nin caydýrýcý gücünün artýrýlmasýna önemli ölçüde katký saðlamýþ, fakat ABD’den gönderilen malzemelere bir bedel ödenmemesine raðmen bu malzemelerin bakýmý için her yýl bütçede ayrýlan 400 milyon TL’lik kaynak, savunma harcamalarýnýn ekonomi üzerinde yarattýðý olumsuz etkiyi artýrmýþtýr.

Bu ortamda, 1920’li ve 1930’lu yýllarda büyük fedakarlýklar pahasýna elde edilen savunma sanayii imkan ve kabiliyetleri kaybedilmeye baþlanmýþ, Silahlý Kuvvetlerin yurt içi sipariþleri azalmýþ ve bu nedenlerle askeri fabrikalar verimliliklerini yitirerek Milli Bütçeye önemli bir yük olmuþlardýr. Tüm bu sebeplerle askeri fabrikalar, 15 Mart 1950 yýlýnda çýkarýlan 5591 sayýlý yasa ile Kamu Ýktisadi Devlet Teþekkülü þeklinde kurulan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdürlüðü bünyesine alýnmýþtýr. Örneðin, THK-5A hafif nakliye uçaðý üretimi gerçekleþtirerek, söz konusu uçaðýn ambülans versiyonunu Danimarka’ya ihraç eden Türk Hava Kurumu (THK) uçak fabrikasý MKEK’ye devredilmiþ, ancak söz konusu fabrika 1968 yýlýnda tekstil fabrikasýna dönüþtürülmüþtür.

ABD tarafýndan saðlanan askeri yardýmlarýn savunma sanayiinin geliþimi ve ekonomi üzerinde yaratmýþ olduðu bu olumsuzluklarýn yaný sýra Truman Doktrini kapsamýnda ABD ile 1947 yýlýnda imzalanan Anlaþmanýn 14 üncü maddesi uyarýnca askeri yardým kapsamýnda saðlanan malzemelerin amaçlarýnýn dýþýnda kullanýlamayacaðý hükmü 17 yýl sonra Kýbrýs bunalýmýnda karþýmýza çýkarýlan en büyük engeli teþkil etmiþtir.

1952 yýlýnda Türkiye’nin NATO’ya üye olmasýyla baþlayan süreçte ise, ihtiyaç fazlasý savunma teçhizatýnýn müttefik ülkelerce hibe edilmesi, savunma ürünlerinin yurt içinde üretimini engelleyen bir diðer önemli dönüm noktasý olmuþtur.

Bununla birlikte, Türk Silahlý Kuvvetlerinin ihtiyaç duyduðu silah, araç ve gereçlerin geliþtirilmesi çabalarý, Milli Savunma Bakanlýðý bünyesinde 1954 yýlýnda kurulan Ar-Ge Daire Baþkanlýðý ile birlikte gündemde tutulmaya çalýþýlmýþsa da arzulanan sonuçlar elde edilememiþtir.

1964 yýlýnda Kýbrýs bunalýmý sýrasýnda, müttefik ülkelerden alýnan savunma teçhizatýnýn Türkiye’nin ulusal çýkarlarý doðrultusunda kullanýlmasý ihtiyacý hasýl olmuþ; ancak baþta ABD olmak üzere, bazý müttefik ülkelerce çýkarýlan engeller sebebiyle savunma ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasýnda diðer ülkelere mutlak baðýmlý hale gelinmesinin sakýncalarý kuþkuya yer býrakmayacak þekilde gözler önüne serilmiþtir. Bu durum, Türkiye’de modern bir savunma sanayii altyapýsýnýn oluþturulmasýna yönelik politikalarýn temelini teþkil etmiþtir.

1974 sonrasýnda kurulan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri

Cumhuriyet döneminde inþa edilen ilk gemi olan Gölcük tankeri ile Birinci ve Ýkinci Ýnönü denizaltýlarýnýn çizimleri Ata Nutku tarafýndan yapýlmýþ ve gemi inþa sektörünün temelleri atýlmýþtýr.

Tarihçe

1970

1974 sonrasýnda kurulan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Güçlendirme Vakýflarý tarafýndan yürütülen çalýþmalar ile çeþitli temel sahalarda devlet sermayesine dayalý bazý yatýrýmlar gerçekleþtirilmeye baþlanmýþtýr.

Savunma Donatým Ýþletmeleri Genel Müdürlüðü kendinden beklenen çalýþmalarý gösterememiþ ve bütün mal varlýðý ile birlikte, 3238 sayýlý Kanun ile 1985 yýlýnda kurulan Savunma Sanayii Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý’na devredilmiþtir.

SSM’nin kuruluþunu takiben gerçekleþtirilen yatýrýmlarla kara, hava ve deniz sistemleri ve platform bazýnda zýrhlý muharebe araçlarý, elektronik harp sistemleri, komuta kontrol, askeri gemi, kripto ve simülasyon konularýnda temel yetenekler kazanýlmýþtýr.

SaGeB,1989 yýlýnda 390 sayýlý Kanun Hükmünde

1964 yýlýnda Kýbrýs bunalýmý sýrasýnda baþta ABD olmak üzere, bazý müttefik ülkelerce çýkarýlan engeller sebebiyle savunma ihtiyaçlarýnýn

karþýlanmasýnda diðer ülkelere mutlak baðýmlý hale gelinmesinin sakýncalarý gözler önüne serilmiþtir.

1980 1990 2000 2006

Türk Silahlý Kuvvetleri'nin

modernizasyonu ve çaðdaþ teknolojiye dayalý ulusal savunma sanayiinin devlet eliyle ve yönlendirmesiyle oluþturulmasý çalýþmalarý hýz kazanmýþ ve 1983 yýlý sonlarýnda kamu iktisadi teþebbüsü niteliðinde Savunma Donatým Ýþletmeleri Genel Müdürlüðü kurulmuþtur.

SSM projeleri çerçevesinde;

temel savunma sanayii tesislerinin kurulmasý, geliþmesi saðlanmýþ ve Türk Savunma Sanayii þirketlerinin cirosu 1.6 milyar ABD Dolarýna, ihracatý ise yaklaþýk 340 milyon ABD Dolarýna ulaþmýþtýr.

çeþitli temel sahalarda devlet sermayesine dayalý bazý yatýrýmlar gerçekleþtirilmiþse de mevcut kaynaklar ve uygulanmakta olan tedarik politikalarýyla TSK’nýn 1950’lerden itibaren biriken ve giderek büyüyen savunma teçhizatý açýðýnýn kapatýlmasýnýn mümkün olamayacaðý anlaþýlmýþtýr.

Bu noktadan hareketle, milli bir savunma sanayii altyapýsýnýn tesisine iliþkin politikalarýn tespiti ve bu politikalarý tatbik etme yetki ve sorumluluðuna sahip mekanizmalarýn oluþturulmasýna 1980’lerde aðýrlýk verilmiþtir. Bu amaca uygun olarak 1985 yýlýnda 3238 sayýlý Kanun’la “Savunma Sanayii Geliþtirme ve Destekleme Ýdaresi Baþkanlýðý” (SaGeB) kurulmuþ, daha sonra Baþkanlýk, 1989 yýlýnda 390 sayýlý Kanun Hükmünde Kararname ile Savunma Sanayii Müsteþarlýðý olarak yeniden yapýlandýrýlmýþtýr.

3238 sayýlý Savunma Sanayii Hakkýnda Kanun’un amacý

“modern bir savunma sanayiinin geliþtirilmesi ve Türk Silahlý Kuvvetleri’nin modernizasyonunun saðlanmasý” þeklinde ifade edilmektedir.

Milli bir savunma sanayii altyapýsýnýn tesisini öngören bu politika ile, geçmiþ uygulamalardan farklý olarak;

• özel sektöre açýk,

• dinamik bir yapýya kavuþmuþ,

• ihracat potansiyeline sahip,

• yeni teknolojilere adapte olmakta güçlük çekmeyen,

• Türkiye’yi sürekli alýcý konumundan çýkaran ve dengeli iþbirliðini mümkün kýlan,

bir savunma sanayii kurulmasý öngörülmüþtür.

Bu çerçevede, SSM tarafýndan 1985 yýlýndan bugüne kadar yürütülen faaliyetler çerçevesinde, Aralýk 2006 itibariyle toplam 15,7 milyar ABD Dolarý harcama yapýlmýþtýr. Yurt içi sanayileþme modeli ile uygulamaya aktarýlan projelere 7,9 milyar ABD Dolarý, doðrudan alým projelerine 2,8 milyar ABD Dolarý ve Ýleri Teknoloji Endüstri Parký ve Havaalaný (ÝTEP) Projesi için 725 milyon ABD Dolarý ödeme yapýlmýþtýr.

Ar-Ge projelerine ise 100 milyon ABD Dolarý kaynak ayrýlmýþtýr.

Savunma sanayiinin geliþtirilmesi çerçevesinde savunma

SSM’nin kuruluþunu takiben gerçekleþtirilen yatýrýmlarla kara, hava ve deniz sistemleri ve platform bazýnda çeþitli alanlarda yurt içi imkan ve kabiliyet kazanýlmýþtýr. Bu kapsamda, sistem entegrasyonu, komuta kontrol, haberleþme, elektronik harp ve ateþ gücü gibi alt sistemlerde de ciddi bir altyapý oluþmaya baþlamýþtýr. Diðer bir ifadeyle, Türk Silahlý Kuvvetleri’nin modernizasyonu amacýyla baþlatýlan projeler, yerli savunma

deðerlendirilerek, SSM tarafýndan gerçekleþtirilen proje faaliyetlerinin katkýsýyla mevcut durumda Türk savunma sanayiinin geliþimi ivme kazanmýþtýr.

Bu meyanda, zýrhlý muharebe araçlarý, elektronik harp sistemleri, komuta kontrol, askeri gemi, kripto ve simülasyon konularýnda temel yetenekler kazanýlmýþtýr.

Tarihçe

Yýllar

Þekil 17: Savunma Sanayii Destekleme Fonu Giderleri

1.400

-1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006

54 74

Tarihçe

BAKIM MERKEZÝ KAYSERÝ

ANKARA HAVA ÝKMALve ESKÝÞEHÝR ve KAYSERÝ

HAVA ÝKMAL BAKIM MERKEZLERÝ

ARÝFÝYE, TUZLA VE KAYSERÝ ANA BAKIM

MERKEZLERÝ

GÖLCÜK, ÝSTANBUL, ÝZMÝR TERSANELERÝ

ANKARA HAVA BAKIM ÝKMAL MERKEZÝ KARA KUVVETLERÝ

1. Savunma Sanayii Yüksek Koordinasyon Kurulu Baþbakan’ýn baþkanlýðýnda 13 üyenin iþtirakiyle yýlda en az iki kez toplanmasý öngörülen Kurulun görevleri;

• Bakanlar Kurulu tarafýndan onaylanan genel strateji doðrultusunda, planlama ve koordinasyonun saðlanmasýný takip etmek, düzenleyici direktifler vermek ve

• Genelkurmay Baþkanlýðýnca hazýrlanan Stratejik Hedef Planýna uygun olarak Savunma Sanayii Destekleme Fonu ile tedariki öngörülen silah sistemleri ile araç ve gereçlerin tedarik þeklini tespit etmektir.

2. Savunma Sanayii Ýcra Komitesi (SSÝK)

3238 sayýlý Kanun çerçevesinde oluþturulan ve sistemin asýl karar mekanizmasý olan Savunma Sanayii Ýcra Komitesi’nin üyeleri; Baþbakan, Genelkurmay Baþkaný ve Milli Savunma Bakaný’dýr.

Ýcra Komitesi’nin baþlýca görevlerini;

• Türk Silahlý Kuvvetleri için Stratejik Hedef Planýna göre temini gerekli olan modern silah, araç ve gereçlerin üretimi, yurt içinden gereði halinde yurt dýþýndan tedariki hususunda karar almak,

Teþkilat

3238 sayýlý Kanun, tamamýyla yeni