• Sonuç bulunamadı

Stokların Maliyet veya Emsal Bedelle Değerlenmes

Aktif X Ortaklığı 31.12.2000 Tarihli Düzeltilmiş Bilançosu Pasif

Örnek 5.1: Stokların Maliyet veya Emsal Bedelle Değerlenmes

X İşletmesinin bir döneme ilişkin 150 ve 153 no.lu hesaplarının maliyet bedeli ile emsal bedelinin aşağıdaki gibi olduğu belirlenmiştir (Milyon TL).

Maliyet Bedeli Emsal Bedeli

150 İlk Madde ve Malzeme 235.000 TL 255.000 TL

153 Ticari Mallar 546.000 TL 628.000 TL

Yukarıdaki stok kalemlerinin değerlemesinde emsal bedel mi yoksa maliyet bedeli mi kullanılacağını saptamak gerekmektedir. Bunun için emsal bedelin maliyet bedeline göre ne kadar sapma göstermiş oldu- ğunu belirlemek gerekmektedir.

Maliyet bedeline göre emsal bedeldeki değişim oranı;

150 İlk Madde ve Malz.= (255.000 TL– 235.000 TL) / 235.000 TL = % 8,51

153 Ticari Mallar = (628.000 TL – 546.000 TL) / 546.000 TL = % 15

Yukarıdaki hesaplamaya göre, ilk madde ve malzeme stoklarındaki artış %10’un altında olduğu için %8,5’lik ilk madde ve malzeme stok- ları maliyet bedeli ile değerlenmek durumundadır. Buna karşın ticari mal stokları ise emsal bedeldeki artış %10’un üzerinde (%15) olduğu için emsal bedel ile değerlenmelidir.

Buradan hareketle emsal bedelle değerlenecek ticari mal stokları ile ilgili olarak yapılması gereken muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olmalıdır:

Düzeltmeye esas tutar = 628.000.000 TL – 546.000.000 TL = 82.000.0000 TL

/

153 TİCARİ MALLAR 82.000.000

698 ENFLASYON DÜZELTME HESABI 82.000.000

Maliyet bedeli ile emsal bedeli ölçütlerinden hangisinin kullanıla- cağına ilişkin Kanun’da şu açıklama yer almaktadır.

“MADDE 1. - 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 274. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

Madde 274. – Emtia, maliyet bedeliyle değerlenir. Emtianın mali- yet bedeline nazaran değerleme günündeki satış bedelleri % 10 ve da- ha fazla bir düşüklük gösterdiği hallerde mükellef, maliyet bedeli ye- rine 267. maddenin ikinci sırasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedeli ölçüsünü tatbik edebilir. Bu hüküm 275. maddede yazılı mamul- ler için de uygulanabilir.”

V.U.K. 274. madde değiştirilmeden önce aşağıdaki gibiydi:

“Satın alınan veya imal edilen emtia maliyet bedeliyle değerlenir. Mükellefler, satınaldıkları veya imal ettikleri emtianın maliyet bedeli- ni, son giren ilk çıkar yöntemini uygulamak suretiyle de tespit edebi- lirler. Bu yöntemi seçenekler, en az 5 yıl süre ile bu yöntemden vazge- çemezler. Bu yöntemin uygulama usul ve esaslarını tespit etmeye Ma- liye Bakanlığı yetkilidir. Emtianın maliyet bedeline nazaran değerle- me günündeki satış bedelleri % 10 ve daha fazla bir düşüklük göster- diği hallerde mükellef, maliyet bedeli yerine 267. maddenin ikinci sı- rasındaki usul hariç olmak üzere, emsal bedeli ölçüsünü tatbik edebi- lir. Bu hüküm 275. maddede yazılı mamuller için de uygulanabilir.”

5.2. YÜRÜLÜKTEN KALKAN 213 SAYILI KANUN 298. MADDESİ

5024 sayılı Kanunla birlikte mevcut bazı kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. Yapılan bu değişiklikleri ve etkenlerinin daha iyi anlaşıla- bilmesi için, değişikliğe uğrayan kanunların eski ve yeni biçimlerini birlikte görmek gerekmektedir.

5024 sayılı Kanun’un değişen biçimi ile 2. maddesi ile 213 sayılı Kanun’un 298. maddesi başlığı ile birlikte değiştirilmiştir. Değiştiril- miş biçimine ilişkin açıklamaları ve bu açıklamalara ilişkin örnekler kitabın bu bölümünde görülebilir. 5024 sayılı Kanun’un değişen biçi- miyle 2. maddesi de kitabın ekler bölümünde yer almaktadır.

Burada 5024 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen 213 sayılı

Kanun’un mükerrer 298. maddesinin verilmesini okuyucunun deği-

şikliği rahatlıkla izleyebilmesi bakımından yararlı gördük.

“Mükerrer Madde 298 - (19/2/1963 tarih ve 205 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile eklenen ve 4/12/1984 tarih ve 3094 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile değiştirilmiş olan geçici 11. madde hükmü olup, 25/3/1987 tarih ve 3332 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile madde nu- marası değiştirilmiştir.)

Bilanço esasına göre defter tutan Gelir ve Kurumlar Vergisi mükel- lefleri (imtiyazlı şirketler hariç; kollektif, adi komandit ve adi şirketler dahil) bilançolarına dahil amortismana tabi iktisadi kıymetleri ve bu kıymetler üzerinden ayrılmış olup bilançolarının pasifinde gösterilen amortismanları, her hesap dönemi sonu itibariyle aşağıdaki şartlarla yeniden değerleyebilirler. Şu kadar ki, İktisadi Devlet Teşekküllerinin yeniden değerleme yapmaları zorunludur.

1. Değeri 5000 lirayı geçmeyen iktisadi kıymetler, iktisadi kıymet- lerin maliyet bedellerine eklenmiş bulunan kur farkları, sinema filmle- ri, alameti farika hakları, peştemallıklar, özel maliyet bedelleri, ilk te- sis ve taazzuv giderleri, organizasyon, etüt ve arama giderleri ile ma- hiyetleri ve amortisman süre ve tarzları itibariyle bunlara benzeyen sair aktif kıymetler yeniden değerleme kapsamına girmezler.

2. Bilançonun aktifine dahil iktisadi kıymetler ve bu kıymetler için geçmiş yıllarda ayrılmış olan amortismanlar, yeniden değerlemenin yapılacağı yıla ait oran ile çarpılmak suretiyle yeniden değerlenirler. Kendilerine özel hesap dönemi tayin olunan mükellefler için özel he- sap döneminin başladığı takvim yılına ait oran esas alınır.

3.Yeniden değerleme neticesinde doğacak değer artışı, bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında gösterilir. Değer artışı, amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yeniden değerlemesinden.önceki net bilanço aktif değerlerinin, bu kıymetlere yeniden değerleme oranının tatbikin- den sonra bulunacak net bilanço aktif değerlerinden indirilmesi sure- tiyle bulunur. Net bilanço aktif değeri, iktisadi kıymetlerin bilançonun aktifinde yazılı değerlerinden, pasifte yazılı amortismanın tenzili sure- tiyle bulunan miktarı ifade eder. Bu değerin tespitinde, 320. maddenin son fıkrasına göre ayrılmış sayılan amortismanlar da fiilen ayrılmış kabul edilir.

4. (Değişik: 24/6/1994 - 4008/9 md.) Amortismana tabi sabit kıy- metlerini yeniden değerlemeye tabi tutan kurumlar vergisi mükellefle- ri ile kollektif, adi komandit ve adi şirketler dahil olmak üzere bilanço esasına göre defter tutan gelir vergisi mükellefleri, yeniden değerle- menin yapıldığı hesap döneminden itibaren sabit kıymetlerini yeni de- ğerleri üzerinden itfa ederler. Şu kadar ki bina, arsa ve araziler yeni- den değerlemeden önceki kıymetleri üzerinden amortismana tabi tutu- lur. Mükellefler değer artışını, pasifte özel bir fon hesabında gösterir-

ler. Kurumlar vergisi mükellefleri, değer artışının tamamını sermaye- lerine ilave edebilirler. Bu suretle sermayeye eklenen değer artışları, ortaklar tarafından işletmeye ilave edilmiş kıymetler olarak kabul edi- lir. Değerleme yapılan kuruma iştirak eden işletmelerin aktifinde bu nedenle meydana gelen artışlar ise pasifte özel bir karşılık hesabında gösterilir ve bu karşılık sermayenin cüzü addolunur. Karşılık hesabın- da gösterilen değer artışı kurumlar tarafından sermayeye eklenebilir. Bu işlemler kâr dağıtımı sayılmaz.

5. Bankalar, yeniden değerleme neticesinde doğacak değer artışla- rını, nakit karşılığı hisse senedi ihracı suretiyle sermaye artırımına gidilmesi ve taahhüt edilen pay bedellerinin ödenmesi şartıyla serma- yelerine ekleyebilirler. Ancak, her yıl sermayeye eklenecek değer artı- şı, taahhüt edilen pay bedellerinin ödenen kısmına isabet eden miktarı aşamaz. 05.11.1981 tarihinden bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihe kadar sermayelerini artıran bankaların, söz konusu sermaye artırım- ları ile ödenen pay bedelleri, bu bent uyarınca nakit karşılığı yapılmış sermaye artırımı olarak kabul ve ödenen pay bedellerine tekabül eden değer artışları sermayeye ilave edilir.

6. Bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında tutulan değer artış- ları, Türk Ticaret Kanununun 422. maddesinin uygulamasında öden- miş sermaye Bankalar Kanununun uygulamasında ise ihtiyat addolu- nur.

7. (Değişik: 24/6/1994 - 4008/9 md.) Değer artış fonu, sermayeye ilave dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemin yapıldığı dönem kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde vergiye tabi tutulur. Gelir vergisi mükelleflerince ayrılan değer artış fonu başka bir hesaba aktarıla- maz; aktarılması veya sermayeye ilave edilmesi halinde işletmeden çekilen değer olarak kabul edilir.

8. Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin her birine isabet eden değer artışları ile bunların hesap şekilleri amortisman ka- yıtlarında müfredatlı olarak gösterilir.

9. Yeniden değerlemeye tabi tutulan iktisadi kıymetlerin satışı ha- linde bunlara isabet eden değer artışları aynen amortismanlar gibi muameleye tabi tutulur.