• Sonuç bulunamadı

4.2. Türkiye‟de Yerel Yönetimlerin Kadınlara Yönelik Hizmetleri

4.2.7. Sosyal Belediyecilik Boyutu

1980‟lerde dünyaya paralel Ģekilde ülkemizde de etkili olan yeni sağ politikaları, küreselleĢme ve yerelleĢme eğilimleri üretimde esneklik, vatandaĢ anlayıĢının değiĢmesi, yeni iĢ bölümü Ģekillerinin ortaya çıkması ve yerel aktörlerin güç kazanması ile sonuçlanmıĢtır. Kadınlar; çocuk yetiĢtirme, hasta, yaĢlı bakımı gibi artan iĢ yükleri ve birer kenttaĢ olarak kentten erkekler kadar faydalanamamaları nedeniyle yerel yönetimlerin ve diğer sivil toplum kuruluĢlarının ilgi alanına girmiĢlerdir.

Sosyal devlet anlayıĢının 1961 yılında anayasaya girmesi sosyal belediyecilik anlayıĢının da ortaya çıkmasına zemin hazırlamıĢtır. Aysan‟a göre sosyal

406 Deniz Altay, L, Yıldız Tokman ve Aslı Tanrıkulu, Nasıl Bir Kentte YaĢamalıyız?, 2008, s. 7, www.unfpa.org.tr/rapyay/nasil_bir_kentte_yasamaliyiz_2.pdf (EriĢim Tarihi: 03.05.2015).

407 Tovi Fenster, “The Right To The Gendered City: Diffrent Formations of Belonging in Everyday Life”, Journal of Gender Studies, Vol.14, No. 3, 2005, s. 224

408Ġlknur Üstün, “Yerelden Yerel Seçime, Adaletten BarıĢa”, Amargi Feminist Dergi, 2014, www.amargidergi.com/yeni/?p=23 (EriĢim Tarihi: 01.06.2015)

belediyecilik anlayıĢının yerleĢmesi, devletin sosyal politika görevinin yerelde yerleĢmesini sağlamaktadır.409

Sosyal belediyecilik anlayıĢı ile hareket eden belediyeler, kadınların iĢ yüklerini hafifletici Ģekilde hizmetler sunmaya ve özellikle çalıĢan kadınlara ev ve annelik anlamında yardımcı olmaya çalıĢmalıdırlar. Bu kapsamda, mahallelerde yeterli ve ucuz çocuk bakımı olanakları oluĢturmak suretiyle kadınların çocuk bakımı için ayıracakları zamanı daha baĢka alanlarda kullanmaları sağlanabilir. Belediyeler bunu gerçekleĢtirmek için mahalledeki çocukların topluca bakılabileceği bir yer tahsis edip mahalleli kadınların dönüĢümlü olarak çocukların bakımını yapacağı “mahalle anneliği” ni uygulamaya koyabilir. Yine, yoksul mahallelerde evde çamaĢır makinesi olmayan kadınların çamaĢırlarını yıkamasını sağlamak üzere her türlü gerekli malzemenin de sunulduğu yeterli kapasitede çamaĢır evleri açılabilir. Bu mekânlarda aynı zamanda küçük çocuklar için oyun alanı ve emzirme odaları, haftada bir gün psikolojik ve hukuksal rehberlik, dikiĢ makinesi gibi diğer imkânlar da sunulabilir.410

Uygulamada ise, sosyal belediyecilik bağlamında birçok belediye kadınlara yönelik çalıĢmalar yürütmektedir. Bu çalıĢmaların baĢında kadın sığınma evleri, kiĢisel destek programları, kadın merkezleri, hasta ve yakınlarını barındırma evleri gelmektedir.

4.2.7.1. Kadın Sığınma Evleri

Sosyal belediyecilik anlayıĢının ilk yansımalarından olan sığınma evlerini, Belediye Kanuna göre nüfusu elli bini aĢan belediyelerin açması yasal bir zorunluluktur. Nüfusu daha az olan belediyelerse istedikleri takdirde belediye meclisi kararıyla kadın sığınma evi açabilmektedirler.

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına KarĢı ġiddetin Önlenmesine Dair Kanuna ĠliĢkin Uygulama Yönetmeliğinde, Ģiddete uğrayan veya Ģiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireylerinin Ģiddetten korunması amacıyla

409Fatih Aysan, Belediyelerin Üstlendikleri Yeni Rol: Sosyal Belediyecilik”, Sosyal Politikalar

Dergisi, Sayı:2, s. 29.

Bakanlığa ait veya Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlerde barındırılacağı ifade edilmiĢtir.

2013 yılında 28519 sayılı Remi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Kadın Konukevlerinin Açılması ve ĠĢletilmesi Hakkında Yönetmelik”in amacı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına, belediyelere, il özel idarelerine ve sivil toplum kuruluĢlarına ait kadın konukevlerinin açılıĢı, iĢleyiĢi, hizmetlerin çeĢit ve niteliği, denetimi, kurumlar arası iĢbirliği ile çalıĢanların görev ve sorumluluklarına iliĢkin usul ve esasları belirlemektedir. Kanunun 4. Maddesine göre büyükĢehir belediyeleri ile nüfusu yüz bini geçen belediyeler ihtiyaca cevap verecek nitelik ve sayıda konukevi açar, il özel idareleri ve sivil toplum kuruluĢları da kadın konukevi açabilir. Gerçek kiĢiler tarafından kadın konukevi açılamaz. Konuk evi açılıĢ iznini ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verir ve denetimi de bakanlık yapar. Kanunun 4. maddesinin i bendine göre; Hizmetlerin yürütülmesinde, kamu kurum ve kuruluĢları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları, üniversiteler, yerel yönetimler, vakıf dernek ve diğer sivil toplum kuruluĢları, gönüllü gerçek ve tüzel kiĢiler ile özel sektörün desteği alınır. Kanunun 13.maddesinde konukevinden faydalananlar sayılmıĢtır. Buna göre, özel durumlar sayılmak koĢuluyla, Ģiddete uğrayan ya da uğrama tehlikesi bulunan bütün kadınlar ve beraberindeki çocukları hiçbir ayrım yapılmadan konukevine kabul edilir. 14. Maddeye göre, genel koĢul olarak evlerde kalma süresi altı aydır. 19. Maddeye göre konukevi kadın ve çocuklara doğrudan ya da ġiddet Önleme ve Ġzleme Merkezi (ġÖNĠM) aracılığıyla güvenlik, danıĢmanlık, yönlendirme, psikolojik destek, hukuki destek, tıbbi destek, geçici maddi yardım, iĢ bulma konusunda destek, kreĢ, mesleki eğitim kursu, grup çalıĢmaları, çocuklar için burs ve sosyal, sanatsal ve sportif faaliyetler konularında destek sunmaktadır. Konuk evinde yeterli sayı ve nitelikte psikoloji, çocuk geliĢimi, öğretmenlik ve sosyal hizmet alanlarında eğitim veren kurumlardan mezun sosyal çalıĢma görevlileri ile; hemĢire, çocuk eğiticisi, memur, aĢçı ve bakım elemanı istihdam edilir.

4.2.7.2. KiĢisel Destek Programı

Belediyelerin kadınlara sosyal belediyecilik çerçevesinde sunduğu bir diğer hizmet de kiĢisel destek programlarıdır.

Kadınlara kiĢisel destek programı uygulanmasını gerektiren koĢulların neler olabileceği aĢağıdaki gibi sıralanabilir411:

•. Evsizlik,

•. UyuĢturucu ve alkol,

•. Ciddi psikolojik problemler ve zihinsel hastalık, •. KiĢilik bozuklukları - sinir kontrol problemleri, •. Moral bozuklukları - depresyon,

•. ġüphecilik - agorafobi (açık alan korkusu) ve paniğe girme dâhil, •. ĠĢkence/tramva veya diğer stres bozuklukları,

•. Kumar, •. Ev içi Ģiddet,

•. Maddi idare problemleri, •. Fiziksel ve zihinsel özür,

•. Organik zihin bozuklukları veya sonradan olan beyin zararı, •. Sosyal dıĢlanma / yabancılık,

•. Yalnızlığa itilme.

KiĢisel destek programları kadın merkezleri içerisinde de verilebilir. Böyle olduğunda merkezin personel nitelik ve sayısının yeterli olması gerekmektedir. Özellikle herhangi bir geliri olmayan kadınların kiĢisel destek programları sayesinde yaĢadıkları olumsuz durumdan kurtulmaları ve yeniden sosyalleĢerek toplumla bütünleĢmesi sağlanmaktadır.

4.2.7.3. Kadın/ Toplum Merkezleri

Toplum Merkezleri, hızlı toplumsal değiĢme, kentleĢme ve göçün yarattığı sorunlar doğrultusunda, bireylerin, grupların, ailelerin ve toplumun sorunlarla baĢ edebilmeleri ve bireylerin katılımcı, üretken ve kendine yeterli hale gelmesi

amacıyla; koruyucu-önleyici eğitici- geliĢtirici, rehberlik ve rehabilite edici iĢlevlerini, bir arada ve en kolay ulaĢılabilir biçimde, kamu kurum ve kuruluĢları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve gönüllüler ile iĢbirliği ve eĢgüdüm içinde sunmakla görevli ve yükümlü bulunan gündüzlü sosyal hizmet kuruluĢlarıdır.412

Belediyeler kadın ve kız çocuklarının sosyal faaliyetlerde bulunmasını sağlamak, çeĢitli meslek kurslarıyla istihdamlarını artırmak ve aynı beldede bulunan kadın ve kız çocuklarını bir araya getirerek aralarında hemĢehrilik bilincini güçlendirmek amacıyla, toplum merkezleri de denen bu kadın merkezlerini açarlar. Özellikle yoksul kesimlerde açılan bu merkezler de verilen eğitimler sonucu hem kadın bilinci, hem de kadın istihdamı artmaktadır. Yine aynı Ģekilde merkezler çalıĢmak istemeyen kadınlara yönelik olarak da ev iĢlerini ve hayatı kolaylaĢtıracak bilgiler sunmaktadırlar. Kadın merkezleri içerisinde oluĢturulacak çeĢitli birimlerle kadınların sorunlarına da çözüm aranabilir. Kadına yönelik Ģiddetin önlenmesine yönelik de acil destek hatları oluĢturulabilir.

4.2.7.4. Hasta ve Yakınlarını Barındırma Evleri

Ülkemizde nüfusun büyük çoğunluğu kentlerde yaĢamakla birlikte kırda yaĢayan insanlar da sağlık baĢta olmak üzere birçok hizmet için büyük Ģehirlere gelmektedir. Evlerinden belirli bir süre ayrılan vatandaĢların kalacak yer, ulaĢım ve gıda gibi birçok sorunla karĢı karĢıya kalmaları söz konusu olmaktadır. Hastalara refakat edenler çoğunlukla kadınlar olduğundan, bu durumlarda en büyük zorluğu yine kadınlar yaĢamaktadır. Bu nedenden dolayı; yerel yönetimler beldelerine muayene ve/veya tedavi amaçlı olarak gelip hastanelerde ayakta tedavi gören hastalar ile yatılı olarak kalan hastaların refakatçisi, hastane tarafından hastaneye alınmayıp randevu günü verilen, ancak memleketine gitme durumu olmayıp randevu gününü bekleyen hastalar ile varsa refakatçisinin barınacak bir yeri yoksa ve/veya sözü edilenler ekonomik yoksunluk içinde ise bu kesime belediyeler tarafından açılacak barınma evleri aracılığı ile hizmet verilebilir.413

412“ġahinbey Toplum Merkezi Müdürlüğü”, www.sahinbeytoplummerkezi.gov.tr/sayfa-17-amac-ve- gorevler.html , (EriĢim Tarihi. 01.04.2015).

BEġĠNCĠ BÖLÜM KADIN DOSTU KENTLER

Kadın hakları konusunda ulusal ve uluslararası anlamada hukuki boyutta iyi durumda sayılabilecek olan Türkiye‟de, bu hakların uygulanması bağlamında sorunlar yaĢanmaktadır. Özellikle insan haklarının yerele yansıması sayılan kentsel hakların kullanılıĢında kadınlar adına büyük eĢitsizlikler mevcuttur. Kadınların erkeklerden farklı ve fazla oranda karĢı karĢıya kaldığı sorunlar, kentin kadın ve erkek arasında orantısız Ģekilde kullanılmasına neden olmaktadır. Kentsel alanda kadına karĢı Ģiddet ve güven eksikliğinin varlığı, kadınların kente bazı sınırlamalar yaĢamasına neden olmaktadır. Bunlar:414

 Mahalle ve Ģehirlerinde eĢit vatandaĢlar olarak sahip oldukları eĢitlik ve özgürlüğün kısıtlanması

 Toplu taĢıma gibi belirli yer ve yollardan kaçınarak kentsel hareketliliğin kısıtlanması

 Kamusal hayattan ve katılımdan kısıtlanma

 Psikolojik sağlığın ve özgüvenin kısıtlanması

 Ekonomi ve iĢgücü fırsatlarının kısıtlanması

 Eğitim fırsatlarının ve sınıfsal katılımın kısıtlanması

 Sağlık, su ve temizlik gibi temel hizmetlere eriĢimin kısıtlanması

Kadınların kent içerisinde bu gibi sorunlarının artması ve çeĢitlenmesiyle birlikte farklı ülkelerden kadın grupları, 1970‟li yıllarda “Geceyi Geri Almak” sloganıyla baĢlatılan protesto yürüyüĢlerinde, küresel güvenli Ģehirler için bir araya gelmiĢlerdir. Bu süreçten sonra da, içlerinde Huairou Komisyonu, Jagori, BM- HABITAT, ve BM Kadın gibi önemli toplulukların da olduğu kuruluĢlar kadınlar için kentsel güvenlik çalıĢmalarında yer almaya baĢlamıĢlardır.415

Bu dönemde çeĢitli giriĢimler ve farklılıklar olmasına rağmen, kadınlar için güvenli Ģehirler oluĢturma ve planlamaya kadınları dâhil etme paydalarında birleĢilmiĢtir. Çünkü dünyanın birçok ülkesinde yerel hizmetlerin eksikliğinden en çok kadınlar muzdarip olmaktadırlar.

414

Alice Taylor , Women and City: Examinin the Gender Impact of Violence and Urbanisation, 2011, s. 57, www.actionaid.org/sites/files/actionaid/actionaid_2011_women_and_the_city.pdf (EriĢim Tarihi: 01.03.2015).

Örneğin; Kenya, Brezilya, Etiyopya, Nepal, Liberya ve Kamboçya üzerinde yapılan bir çalıĢma, kamu hizmetlerinin eksikliğinin kadına karĢı Ģiddetin aĢırı biçimlerine yol açtığını ortaya koymuĢtur. Buna göre, Kenya‟da kamu hizmetlerinin en az görüldüğü yerlerden olan Mombasa‟da 10-12 yaĢ arasındaki çocukları taciz ve tecavüzle karĢı karĢıya kalmaktadırlar.416

Bu anlamda yapılan çalıĢmaların en önemli ayaklarından bir tanesi BM tarafından yürütülen Kadın Dostu Kentler Projesi‟dir. Projenin kapsamı ve dünyadaki uygulama örneklerine çalıĢmanın önceki bölümünde yer verildiğinden, çalıĢmanın bu bölümünde Kadın Dostu Kentler Projesi‟nin Türkiye‟deki uygulamalarına odaklanılacaktır.

5.1.BirleĢmiĢ Milletler Ortak Programı (BMOP) ve Türkiye

Ġnsan hakları, demokrasi, kalkınma, eĢitlik ve adalet gibi kavramların büyük önem kazandığı 21. yüzyıl, kadın ve erkek arasında var olan eĢitsiz ve haksız tutumları önlemeye ve değiĢtirmeye yönelik geliĢmelerin yaĢandığı bir yüzyıldır. Özellikle, kalkınma ve demokrasi gibi iki önemli kavramın toplumsal cinsiyet eĢitliğinin sağlanmasında itici bir rol oynadığının fark edilmesiyle birlikte devletler, tüm karar alma mekanizmalarında kadın ve erkeklerin eĢitliğini sağlamaya yönelik uygulamalara hız vermiĢlerdir.

Dünya ülkelerine paralel Ģekilde özellikle 2000‟li yıllarla birlikte Türkiye‟de yaĢamın her alanında kadınların durumlarını iyileĢtirmeye yönelik politikalar geliĢtirilmeye baĢlanmıĢtır. Bu bağlamda gerek anayasa ve yasalarda öngörülen değiĢiklikler, gerekse ulusal ve uluslararası aktörlerin çabalarıyla oluĢturulan projeler, Türkiye‟de toplumsal cinsiyet eĢitliğini sağlamaya yönelik önemli geliĢmelerdir. Bu konuda, 2006 yılında Sabancı Vakfı desteği ile ĠçiĢleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı (UNDP), BirleĢmiĢ Milletler Toplumsal Cinsiyet EĢitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women), Sabancı Üniversitesi ve Türkiye Belediyeler Birliği olmak üzere, Türkiye‟nin önde gelen kurumlarının iĢbirliğiyle 6

416 Anchita Ghatak and Christy Abraham, Women and The City II: Combating Violence Against

ilde417 uygulanmaya baĢlayan “BirleĢmiĢ Milletler Kadınların Ġnsan Haklarının GeliĢtirilmesi Ortak Programı” cinsiyet eĢitliğinin sağlanmasına yönelik atılan en önemli adımlardan sayılmaktadır. BaĢlangıçta iki yıllık bir proje olarak tasarlanan BMOP yerel ve ulusal ortakların talebi ve ĠçiĢleri Bakanlığı'nın uygun görüĢü ile 31 Aralık 2009'a kadar iki defa uzatılmıĢtır.418

Programa dâhil olan Ģehirler yerel yönetimlerin istekliliği, kapasitesi ve hazırlık ziyaretlerinde dile getirilen ihtiyaçlara göre belirlenmiĢ ve katılımcı, eĢgüdümlü ve sektörler arası iĢbirliğine öncelik veren bir yaklaĢım ile hizmetlerin nasıl geliĢtirilip çeĢitlendirebileceğini, kaynakların nasıl çoğaltılabileceğini ve kadınların ve kız çocuklarının yaĢamlarının nasıl iyileĢtirilebileceğini göstermek üzere seçilmiĢtir.419

Program kapsamındaki Ģehirlerde kadınların durumu ve ihtiyaçlarının belirlenmesi, kadın hakları, proje hazırlama ve kaynak kullanma konularında yerel yönetimlere kapasite artırıcı eğitim verilerek daha fazla sayıda kadının siyasi karar alma mekanizmalarına katılımının sağlanması amaçlanmaktadır.420

Program dâhilinde, toplumsal cinsiyet eĢitliği bakıĢ açısının yerel hizmetlerin her aĢamasında ön plana çıkarılması amacıyla, program dâhilindeki illerde STK‟lar ve yerel yönetim kuruluĢları ile atölye çalıĢmaları yapılmıĢ ve bu kuruluĢlara toplumsal cinsiyet kapasite artırma eğitimleri verilmiĢtir.421

Ayrıca, Türkiye'de yerel düzeyde hayata geçirilen ve ilgili tüm ortakların içinde yer aldığı ilk proje olan BMOP‟un ilk dört yıllık uygulama sürecinde, Ġstanbul, Ankara ve altı ilde 35'i eğitim ve atölye çalıĢması olmak üzere, 3420 kiĢinin katıldığı 77 toplantı gerçekleĢtirilmiĢtir. Yine, Ortak Program kapsamında uygulanan Sabancı Vakfı Hibe Programı ile desteklenen 34 proje aracılığı ile doğrudan ya da dolaylı yaklaĢık 300 bin kiĢiye ulaĢıldığı tahmin edilmektedir. Mor Sertifika Programı aracılığıyla ise 1313 lise öğretmenine ulaĢılmıĢtır.422

417ġanlıurfa, Kars, Ġzmir, NevĢehir, Van, Trabzon. 2012-2015 dönemindeki pilot iller ise Aydın, Çanakkale, Edirne, Erzincan, EskiĢehir, Gaziantep, KahramanmaraĢ, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli, Ordu olarak belirlenmiĢtir. (Ayrıntılı bilgi için bknz: “BirleĢmiĢ Milletler Kadınların Ġnsan Haklarının GeliĢtirilmesi Programı”, www.bmopkadinhaklari.org/tr/ana-sayfa)

418

BMOP, Kadın Dostu Kentler 2010, Ankara, s. 22

419Türkiye'de Kadınların ve Kız Çocuklarının Haklarının Korunması ve GeliĢtirilmesi BirleĢmiĢ

Milletler Ortak Programı Bülteni, Sayı: 4, s. 7, 2006.

420Türkiye'de Kadınların ve Kız Çocuklarının Haklarının Korunması ve GeliĢtirilmesi BirleĢmiĢ

Milletler Ortak Programı Bülteni, Sayı: 2, ss. 2-6, 2006.

421Türkiye'de Kadınların ve Kız Çocuklarının Haklarının Korunması ve GeliĢtirilmesi BirleĢmiĢ

Milletler Ortak Programı Bülteni, Sayı: 4, s. 6, .

BM Ortak Programı KapanıĢ Toplantısı 20 Ocak 2010 tarihinde Ankara‟da gerçekleĢtirilmiĢ, toplantıdan sonra ĠçiĢleri Bakanlığı, 19 ġubat 2010 tarih ve 2010/10 sayılı Genelgeyi yayımlayarak bütün illeri Ġzmir, Kars, NevĢehir, ġanlıurfa, Trabzon ve Van illeri örneğinden yararlanarak “kadın dostu kent” uygulamasını hayata geçirmeye çağırmıĢtır.423

BMOP kapsamında yapılan atölye çalıĢmaları ve eğitimler sonrası, Yerel Eylem Planlarının hazırlık çalıĢmaları 2006 yılı sonunda Ankara‟da baĢlamıĢtır. Yerel EĢitlik Eylem Planları, yerel eĢitlik politikalarının çerçevesini oluĢturan, hayatın her alanında kadın erkek eĢitliğini gerçekleĢtirmek, eĢitlikçi politikaları yerel yönetim anlayıĢına yerleĢtirmek için kullanılacak olan yol haritaları olarak tanımlanmaktadır.424

Yine BMOP kapsamında hazırlanan Yerel EĢitlik Eylem Planları ile de desteklenen “Kadın Dostu Kentler Projesi” de kadınların kentsel yaĢamın her alanında erkeklerle eĢit Ģekilde yer almasını sağlamaya çalıĢmaları açısından önemli adımlardır.