• Sonuç bulunamadı

21.yüzyılla birlikte farklı bir boyut kazanan dünyada, kadınlar birçok ülkede ataerkil toplum yapısı ile hala mücadele etmektedirler. Kadınlar, insan onuruna yakıĢan bir hayat sürme hakkını belgelerde de elde etmelerine rağmen, dünyanın hemen her yerinde hala erkeklere oranlara dezavantajlı durumdadırlar. Kadınlar ve erkekler arasındaki uçurum özellikle az geliĢmiĢ ülkelerde belirginleĢirken geliĢmiĢ ülkelerde kadının durumu görece daha iyidir.

BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı tarafından cinsiyete dayalı eĢitsizliğin giderilmesi konusunda “Toplumsal Cinsiyete Dayalı Kalkınma Endeksi” (GDI) ve ayrıca, kadınların ekonomik ve siyasal yaĢamdaki dağılımını ve katılımını ölçen

138

European Commission, Report on Progress on Equality between Women and Men in 2010 the

Gender Balance in Business Leadership, Belgium, 2011, ec.europa.eu/justice/gender- equality/files/progressreport_equalwomen_2010_en.pdf (EriĢim Tarihi:07.05.2015).

139Grant Thornton International Business Report 2014, Women in Business: from Classroom to Boardroom,

140Berna Toksoy Redman, “Üst Yönetimde Kadın Temsili: Avrupa Birliği ve Türkiye‟deki GeliĢmeler”, www.tusiad.org.tr/bilgi-merkezi/fikir-ureten-fabrikadan/ust-yonetimde-kadin-temsili-- avrupa-birligi-ve-turkiyedeki-gelismeler/ (EriĢim Tarihi: 08.05.2015)

“Toplumsal Cinsiyete Dayalı Güç Ölçütü (GEM) endeksi geliĢtirilmiĢtir.141

Bu endeksler farklı ülkelerde yaĢayan kadınların siyasi, ekonomik, sosyal baĢta olmak üzere birçok alandaki durumlarını göstermeleri açısından önem taĢımaktadır.

Dünya genelinde kadın sorunları, içeriğine göre farklılıklar ve benzerlikler göstermektedir. Farklılıklar toplumsal, kültürel temelli olabileceği gibi, siyasi temelli de olabilmektedir. ÇalıĢmanın bu bölümünde kadınların sorunları bu farklılıklar ve benzerlikler ekseninde ele alınmaktadır.

i. Ayrımcılık

Kadınların yaĢamıĢ olduğu sorunların ilk nedeni olarak görülen ayrımcılık, bir ülkede toplumsal cinsiyete bağlanan anlamdan kaynaklanmaktadır. Kadına yönelik toplumsal cinsiyet algısı, az geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerde kadını gündelik yaĢamında dahi olumsuz etkilemektedir. 21. yüzyılda, kadınların basit sayılabilecek insan haklarından mahrum oluĢları, kadının toplum içerisindeki statüsünü önemli ölçüde azaltmaktadır. Kadınların yaĢamıĢ oldukları ayrımcılığa birkaç örnek vermek gerekirse142

:

 Suudi Arabistan‟da kadınlara ehliyet verilmemektedir (öyle ki kadınların bisiklet dahi kullanması yasaktır),

Lübnan‟da fiziksel darp raporu olan kadınların bile bir görgü tanığı olmaksızın eĢlerine boĢanma davası açmaları yasaktır. Lübnan yasalarına göre tecavüz eden kiĢi, tecavüze uğrayan kadınla evlenme hakkına sahip olmaktadır.

Mısır ve Bahreyn‟de erkekler, eĢlerinin yurt dıĢına çıkıĢlarını engellemek için resmi Ģikâyette bulunabilmekte, Suriye‟de çıkıĢına engel olabilmekte, Irak, Libya, Ürdün, Fas, Umman ve Yemen, evli kadınların yurtdıĢına seyahat etmek için kocalarının yazılı izni olması gerekmektedir

Güney Afrika‟da her 17 saniyede bir kadın evlilik içi tecavüze maruz kalmaktadır.143

Cezayir, Kuveyt dâhil birçok ülkede erkeğin eĢine tecavüzü suç sayılmamakta, yine Kuveyt‟te cinsel Ģiddeti yasaklayan bir yasa bulunmamaktadır.

141Parlaktuna, a.g.k., s. 1226

142“10 Extreme Examples of Gender Inequality “, 2008,

/listverse.com/2008/11/20/10-extreme- examples-of-gender-inequality/ (EriĢim Tarihi: 02.06.2015)

143Gemma Hancox, “Marital Rape in South Africa: Enough is Enough”, www.osisa.org/buwa/south- africa/marital-rape-south-africa (EriĢim Tarihi: 06.05.2015)

Çin‟de uygulanan tek çocuk politikası, kürtaj, ihmal, kız çocuklarının terk edilmesi ve hatta öldürülmesi gibi sonuçlar doğurmuĢtur. Aynı Ģekilde Hindistan‟da da kız çocukları bu gibi olumsuzluklarla karĢı karĢıya kalmaktadırlar. Örneğin her bin erkek çocuğa karĢı 950 kız çocuğunun olması gereken bazı bölgelerde bu sayı 300‟e kadar düĢmektedir.

Sudan'da kızlar için yasal evlenme yaĢı 10'dur. Ortalama olarak her 30 kadından 1'i hamilelik sırasında hayatını kaybetmektedir.144

Libya Sosyal ĠĢler Bakanlığı, Libyalı kadınların yabancı erkeklerle evlenme taleplerini askıya almıĢtır. Kadınların %99'undan fazlası aile içi Ģiddete maruz kalmaktadır.145

Tahminlere göre dünya genelinde 100 ile 140 milyon arası kadın, kadın sünnetine maruz kalmaktadır ve bunların 3 milyonu her yıl Afrika‟da gerçekleĢmektedir.146

Görüldüğü gibi Asya‟dan Afrika‟ya kadar dünyanın hemen her yerinde kadınlar, cinsiyetlerinden ötürü ayrımcılığa maruz kalmakta ve kadınların insan haklarına ağır ihlaller uygulanmaktadır. Kadına yönelik ayrımın kaynağında ekonomik ve kültürel etmenler büyük rol oynamakla birlikte, Avrupa‟da dahi üç kadından bir tanesinin fiziksel ya da cinsel Ģiddete maruz kaldığı düĢünüldüğünde kadına yönelik ayrımcılığın genel anlamda cinsiyet temelli olduğu gerçeği bir kez daha kanıtlanmaktadır. Fiziksel anlamda erkeklere oranla daha güçsüz olan kadınlar, yaĢamıĢ oldukları ayrımcılığa çoğu zaman sessiz kalmaya devam etmektedirler.

ii. Yoksulluk

Dünya genelinde eğitim ve istihdamda görülen eĢitsiz durumun bir yansıması olarak yoksulluk, kadınların karĢı karĢıya olduğu sorunların baĢında gelmektedir. Irk, renk, din gibi bileĢenler yoksulluğu belirlerken, cinsiyet bu bileĢenlerin en baĢında yer almaktadır. Ġlk olarak BirleĢik Devletlerde yalnız yaĢayan kadınlar ve/veya tek

144 “Kadın Olmanın Çok Sıkıntılı Olduğu 22 Ülke”, 2014, onedio.com/haber/kadin-olmanin-cok- sikintili-oldugu-22-ulke-20325 (EriĢim tarihi: 06.05.2015)

145 A.g.k.

146WHO and PAHO, “Understanding and addressing violence against women”, s. 2, /apps.who.int/iris/bitstream/10665/77428/1/WHO_RHR_12.41_eng.pdf (EriĢim tarihi: 06.05.2015)

ebeveynli ailelerle ilgili yapılan bir araĢtırma da ortaya konulan “yoksulluğun kadınlaĢması” ifadesi, 1995 yılındaki 4. Dünya Kadın Konferansı Eylem Planında yer almıĢtır.147

Yine Binyıl Kalkınma Hedeflerinden bir tanesi de kadın yoksulluğunun azaltılmasıdır.148

Ev ve piyasada görülen cinsiyet ayrımcılığı, kadınların erkeklerden daha fazla Ģekilde yoksulluk yaĢayarak kaynakların eĢitsiz dağılımına neden olabilmektedir.149

Dünya genelinde kadınlar, dünya mal varlığının ancak yüzde birine sahip olabilmiĢlerdir. Dünyadaki 1,5 milyar mutlak yoksulluk sınırındaki kiĢilerin de %70‟ini kadınlar oluĢturmaktadır.150

Dünya genelinde kadınların yoksulluğu belirgin olarak yaĢandığı alanlarda ise, kadına düĢen sorumluluklar hem artmakta hem de ağırlaĢmaktadır. Örneğin; yoksul kırsal hanelerde yakacak odun, su ve yem toplama, hayvan bakımı ve geçimlik tarım gibi faaliyetler kadınların çalıĢmasında baĢta gelmektedir.151

BM, ILO, DB, Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluĢlar kadın yoksulluğunu azaltmak amacıyla çalıĢmalar yapmaktadırlar.152

Bu kapsamda, BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı tarafından geliĢmekte olan ve geliĢmiĢ ülkeler için belirlenen farklı yoksulluk tanımlamaları mevcuttur. Buna göre UNDP geliĢmekte olan ülkeler için beklenen yaĢam süresinde 40 yaĢı baz almıĢ ve bu yaĢın altındaki yaĢam süresini insani yoksulluğun göstergesi olarak değerlendirmiĢtir. Yine UNDP, geliĢmekte olan ülkelerde eğitime iliĢkin yetiĢkinler arasında okuma-yazma bilmeme oranına; ekonomik ve sosyal imkânlar çerçevesinde ise sağlıklı içme suyuna sahip olmayan nüfusa, günlük 1.25 dolar ile 2 doların altında gelirle geçinen ve ulusal yoksulluk düzeyinin altında kalan nüfusa ve 5 yaĢın altında olup yeterli

147 Ülker ġener, Kadın Yoksulluğu, Mülkiye Dergisi, 36(4), 2012, s. 55 148

Bakınız: The Millenium Development Report 2013

149BRĠDGE, Briefing Paper on the „Feminisation of Poverty‟, UK, 2001, s. 6, www.bridge.ids.ac.uk/sites/bridge.ids.ac.uk/files/reports/femofpov.pdf , (EriĢim Tarihi:03.05.2015) 150

Antalya Barosu, www.antalyabarosu.org.tr/TR/basin-bildirileri/baskanligimizca-8-mart-dunya- emekci-kadinlar-gunu-nedeniyle-yaptigimiz-basin-aciklamasi (EriĢim Tarihi: 01.03.2015)

151Geeta Rao Gupta, “Women and Poverty”, United States Department of State Bureau of

International Information Programs, Global Women‟s Issues Women in the World Today,

2012, s. 13 152

Ayrıntılı bilgi için bakınız: Gülay Toksöz, Türkiye‟de Kadın Ġstihdamının Durumu, Uluslararası ÇalıĢma Ofisi, Ankara, 2007; Ceren Uçar, Kadın Yoksulluğu ile Mücadelede Sosyal Politika

Araçları ve Etkinlikleri, Uzmanlık Tezi, TC, BaĢbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü,

beslenemeyen nüfusa bakarken, geliĢmiĢ ülkeler için Ġnsani Yoksulluk, 60 yaĢından daha fazla yaĢam imkânına sahip olmayan, iĢlevsel okuma yazma becerisi sınırlı nüfus, uzun dönem iĢsizlik oranları, ortalama gelirin % 50 sinden daha azına sahip ve günlük 4 doların altında ile günlük 11 doların altında bir gelirle geçinen nüfus ölçüt olarak belirlenmiĢtir.153

iii. Eğitim

Eğitim de, kadınların karĢılaĢtıkları baĢlıca sorunlardan birisidir. 1792 yılında yayımlanan Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi adlı eserde de Mary Wollstonecraft tarafından ele alındığı biçimiyle, kadının eğitimi sorunu hala çözüme kavuĢturulabilmiĢ değildir. Özellikle Afrika ve Asya ülkelerinde kız çocuklarının eğitim hakkı yok denecek kadar azdır. Örneğin; Somali, Çad, Mali, Nijer, Afganistan, Güney Sudan gibi okuryazar oranı düĢük olan ülkelerde, kadın okuryazar oranı çok daha gerilerdedir. Geri kalmıĢ ülkelerde ilkokula gönderilmeyen 130 milyon çocuğun yüzde 60‟ını kız çocukları oluĢturmaktadır. Yine yeryüzünde eğitimsiz yetiĢkinlerin üçte ikisi kadınlardan oluĢmaktadır.154

Bu da yoksulluğun en baĢta kız çocuklarının ve kadınların haklarına etki ettiğini göstermektedir.

Kadınların eğitim oranlarının artmasında uluslararası kuruluĢlar önemli roller üstlenmektedirler. Örneğin, 2007 yılında Pakistan‟da Dünya Bankası‟nın desteklemiĢ olduğu programla birlikte 400 binden fazla kıza eğitimleri için burs ve yaklaĢık bir milyon düĢük gelirli öğrenciye ise özel okul imkânı sağlanmıĢtır. Program sayesinde 2007 yılından bu yana Pakistan‟ın Punjab kentinde birinci net okullaĢma oranı %50‟den %54‟ e ve kırsal kesimdeki okullaĢma oranı ise %61‟den %76‟ya yükselmiĢtir.155

Yine UNESCO, eğitimde cinsiyet temelli ayrımın, toplumdaki cinsiyet eĢitsizliğinin daha yaygın Ģekilde yer almasının sebebi olarak gördüğünden, özellikle kadın okuryazar oranının artmasında önemli görevler üstlenmektedir. UNESCO tarafından 2000 yılında baĢlatılan “Herkes Ġçin Eğitim” kampanyasının

153Ülker ġener, Kadın Yoksulluğu, Türkiye Ekonomi Politikaları AraĢtırma Vakfı Değerlendirme Notu, 2009, s.1, www.tepav.org.tr/upload/files/1271312994r5658.Kadin_Yoksullugu.pdf (EriĢim tarihi: 25.05.2015)

154Deniz Özgür, “Rakamlarla Kadınlar”, urundergisi.com/makaleler.php?ID=148 , (EriĢim Tarihi: 12.05.2015)

155“The World Bank and Gender”, www-wds.worldbank.org/external/default/WDS- ContentServer/WDSP/IB/2015/01/06/000442464_20150106145115/Rendered/PDF/918310BRI0Box3 00also06466500Public0.pdf (EriĢim Tarihi: 20.05.2015).

hedefi 2005 yılına kadar ortaöğretimde; 2015 yılına kadar ise eğitimde cinsiyet eĢitliğini sağlamaktır.156

iv. Sağlık

Kadın sağlığının korunması Bin yıl kalkınma hedeflerinden bir tanesidir. Son on yılda anne ölümlerinin azaltılması, HIV virüsü ile mücadele gibi kadınların sıklıkla karĢılaĢtığı sorunlara çözümler ortaya konsa da, önlemler, yeterli ilerlemeyi sağlayamamıĢtır. Sağlıkla ilgili temel istatistiklere bakıldığında dünyanın farklı bölgelerinde kadınların ciddi sorunlarla karĢı karĢıya olduğu görülmektedir. Buna göre, HIV virüsüne sahip 1,5 milyon kadın her yıl hamile kalmakta ve bu kadınların yalnızca %26‟sı bu rahatsızlığın çocuğa geçmesini engelleyici yönde tedavi almaktadır.157

Yine, BM‟nin kadın sağlığı ile ilgili olarak Bin yıl kalkınma hedeflerinden olan anne ölümlerinin azaltılması konusunda görece baĢarı sağlansa da, istenilen oran yakalanamamıĢtır. Anne ölümlerinin neredeyse tamamının (%99) geliĢmekte olan ülkelerde olması ise dikkat çekici bir veridir.158

Devletler uluslararası hukuk çerçevesinde anne sağlığı, gebelik ve doğumla ilgili insan haklarına saygı duymak, korumak ve bu hakları sağlamakla yükümlüdürler.159

21. Yüzyılda kadınların temel sağlık hizmetlerinden mahrum

kalması ya da önlenebilir sağlık sorunları nedeniyle hayatlarını kaybetmeleri önemli bir insan hakları ihlalidir.

v. Ücret Adaletsizliği

Dünya genelinde, çalıĢma yaĢamında kadınlar erkeklerle eĢit oranda yer alamamaktadırlar. Kadınlar iĢ yaĢamında türlü adaletsizliklere ve baskılara maruz kalmaktadırlar. 1995 yılında gerçekleĢtirilen 4. Dünya Kadın Konferansı sonrası kabul edilen Pekin Eylem Platformunda, kadınların kayıtlı ve kayıt dıĢı sektörlerde istihdamının arttığı, yeryüzündeki bütün ailelerin dörtte birinde ailenin reisinin kadın olduğu ve erkeklerin de bulunduğu pek çok baĢka ailenin kadınların geliri ile geçinmek durumunda olduğundan, kadınların geçindirdiği ailelerin, ücret ayrımı, çalıĢma hayatındaki mesleki ayrımlar ve diğer cinsiyete dayalı engeller yüzünden

156 UNESCO, World Atlas of Gender Equality in Education, France, 2012, s.1 157

Guttmacher Institute, a.g.k., 158Women‟s Health, a.g.k.

159UN, Women‟s Rights are Human Rights, United Nations Puplication, New York and Geneva, 2014, p. 60

genellikle en yoksullar arasında yer aldığı üzerinde durulmuĢtur.160

EĢit iĢe eĢit ücret ilkesinin kabul edildiği konferansta bu eĢitliği sağlama görevi hükümetlere verilmiĢtir. Bütün çabalara rağmen, geçen on yıllar boyunca geliĢmiĢ ülkelerde bile kadınların erkeklere oranla daha az kazanç elde ettiği bilinen bir gerçektir. Buna göre, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde kadınların ücretleri erkeklerin yaklaĢık %30‟u, Latin Amerika ve Güney Asya‟da %40‟ı, Sahra Altı Afrika‟da %50‟si ve Doğu Asya ve geliĢmiĢ ülkelerde %60-70‟i kadardır.161

Erkeklere oranla dünya genelinde kadınların enformel sektörde daha fazla istihdam edilmesi ve ücretsiz aile iĢçisi olması da daha sık karĢılaĢılan durumlar olmaktadır. Örneğin ġili ve Tayland gibi geliĢmekte olan ülkelerde kadınların %80‟i küçük endüstri iĢletmelerinde daha az maaĢ ve daha az maliyetlerin olduğu firmalarda çalıĢmaktadırlar.162

vi. Kadına Yönelik Şiddet

Kadınların en büyük sorunlarından olan Ģiddet olgusu çok eskilere dayanmakla birlikte, konunun gündeme gelmesi 1990‟lı yıllara rastlamaktadır. 1993 Kadına Yönelik ġiddetin Önlenmesi Bildirgesi‟nde kadına karĢı Ģiddet, “kamu ya da özel yaĢamda sonuçlanan ya da sonuçlanması muhtemel olan fiziksel, cinsel ya da psikolojik zarar ya da kadını acıtan tehdit etme, zorlama ve keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma gibi eylemleri içeren cinsiyete dayalı bir Ģiddet eylemi” olarak tanımlanmaktadır.163

ġiddet, kadına karĢı Ģiddet ve aile içi Ģiddet farklı anlamlara gelmektedir ve genel olarak kadına karĢı Ģiddetin temelinde ayrımcılık ve eĢitsizlik yatmaktadır. ġiddet, duygusal, sosyal ya da ekonomik zorlama, tehdit ya da baskı, hatta fiziksel zarar içerebilen bir kontrol ve baskı aracıdır.164 Kadına karĢı Ģiddet, öncelikle ve sadece kadına karĢı Ģiddet eylemlerini ifade eden teknik bir kavramdır.165

Aile içi Ģiddet ise, bir kiĢinin diğeri üzerinde güç ve kontrol kazanmak

160Pekin Deklerasyonu ve Eylem Platformu, 1995, , www.tbmm.gov.tr/komisyon/kefe/docs/pekin.pdf (EriĢim Tarihi:15.05.2015).

161

Susanne E. Jalbert, “Women And The Economy”, Global Women‟s Issues Women in the World

Today, United States Department of State Bureau of International Information Programs, 2012, s. 82

162 World Bank, “Gender Equality and Women”, World Development Report 2012, Washington, s. 79 163UN,“Declaration on the Elimination of Violence against Women” /www.un.org/documents/ga/res/48/a48r104.htm , (EriĢim Tarihi:05.05.2015)

164BirleĢmiĢ Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), a.g.k.

165“Violence Against Women” en.wikipedia.org/wiki/Violence_against_women (EriĢim Tarihi:15.05.2015).

için kullandığı zorlayıcı ve kontrol edici bir modeldir.166

Kadına yönelik aile içi Ģiddet, toplumsal cinsiyet temelli, insan hak ve özgürlük ihlali olarak kabul edilmektedir. Fiziksel Ģiddettin yanı sıra, sözel Ģiddet, duygusal Ģiddet, ekonomik ve cinsel Ģiddet de aile içi Ģiddet kapsamındadır.167

Hem Ģiddete hem de aile içi Ģiddete dünya genelinde en çok kadınlar maruz kalmaktadır. Dünya Bankası verilerine göre, 15-44 yaĢ arası kadınlarda tecavüz ve aile içi Ģiddete maruz kalma riski kanser, araba kazası, savaĢ ve sıtma riskinden daha fazladır.168

AB‟ne üye devletlerde 26.800 kiĢi içerisinde yapılan bir ankete göre her beĢ kiĢiden biri, arkadaĢ ve aile çevresinde aile içi Ģiddetin varlığını bilmektedir.169

Dünya genelinde üç kadından birinin dövülmüĢ, tecavüz ve ya istismar edilmiĢ olduğu tahmin edilmektedir.170

Yine, dünya genelinde her 4 kadından biri, hamilelik sırasında eĢi tarafından isteği dıĢı cinsel iliĢkiye zorlanmaktadır.171

Dünyanın en geliĢmiĢ kentlerinden Londra‟da 2012 yılında yapılan bir ankete göre, ankete katılan kadınları %43‟ü son bir yıl içerisinde sokakta tacize maruz kalmıĢ, Fransa‟da 2013 yılında yapılan bir çalıĢma ise her dört kadından birinin sokakta yürürken korku hissettiğini ve beĢ kadından birinin sözlü tacize maruz kaldığını ortaya çıkarmıĢtır.172

Son olarak AB Temel Haklar Kurumu tarafından 42 bin kadınla mülakat Ģeklinde yapılan araĢtırmaya göre; AB‟nde kadınların yaklaĢık üçte birinin 15 yaĢından sonra fiziksel ya da cinsel Ģiddete maruz kaldığı ortaya çıkmıĢtır. AraĢtırma sonuçlarına göre, kadınların % 22'sinin birlikte yaĢadıkları kiĢinin fiziksel ve cinsel Ģiddetine hedef olduğu, ancak bu kadınların % 67'sinin en ağır ev içi Ģiddet olaylarını bile polise bildirmediği saptanmıĢ, her 10 kadından birinin 15 yaĢından bu yana bir

166“Definition of Domestic Violence”,

www.mass.gov/eopss/crime-prev-personal-sfty/personal- sfty/sexual-and-dom-viol/overview/definition-of-domestic-violence.html,(EriĢim Tarihi: 06.05.2015) 167Dolunay ġenol ve Sıtkı Yıldız, Kadına Yönelik ġiddet Algısı –Kadın ve Erkek BakıĢ

Açılarıyla-, Mutlu Çocuklar Derneği Yayınları, Ankara, 2013, s. 9-12.

168

UN Department of Public Information, “Violence Against Women”, 2009, www.un.org/en/events/endviolenceday/pdf/UNiTE_TheSituation_EN.pdf (EriĢim Tarihi:10.05.2015) 169 European Commission, Domestic Violence Against Women Report, Belgium, 2010, s. 10 170 Robin N. Haarr, “ Violence Against Women”, a.g.e., s.54

171“YanlıĢ ĠnanıĢ: Aile Ġçi ġiddet Sanıldığı Kadar Yaygın Değildir”, dosyalar.hurriyet.com.tr/aileici/aileicisiddet2.asp (EriĢim Tarihi: 05.05.2015)

172UN Women, “Safe Cities Global Initiative”, 2014, www.gov.mb.ca/msw/publications/un_- women_safe_cities_info.pdf (EriĢim Tarihi:01.06.2015)

tür cinsel taciz kurbanı olduğu; her 20 kadından birinin de tecavüze uğradığı belirlenmiĢtir. AB‟nde Ģiddetin en fazla olduğu ülkeler sırasıyla, Danimarka (%52), Finlandiya (%47), Ġsveç (%46) Fransa ve Ġngiltere (%44) „dir.173

Yapılan son araĢtırma, Ģiddetin yalnızca geliĢmekte olan ülkelerde ya da az geliĢmiĢ ülkelerde görülen bir durum olmadığını, cinsiyet eĢitsizliğinin geliĢmiĢ ülkelerde de kadınların insan haklarına saldırılar mevcut olduğunu göstermektedir.

ġiddetle mücadelede 2011 yılında Avrupa Konseyi tarafından “Ġstanbul SözleĢmesi” olarak bilinen Kadınlara Yönelik ġiddet ve Aile Ġçi ġiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye ĠliĢkin Avrupa Konseyi SözleĢmesi yayımlanmıĢtır. SözleĢme kadınların aile içi de dâhil olmak üzere her tür Ģiddetten uzak tutulmasını amaçlamakta ve tarafları bu konuda gerekli önlemleri almaya çağırmaktadır.174

vii. Erken Evlendirilme

Erken yaĢta evlendirilme özellikle az geliĢmiĢ ülkelerde ve geliĢmekte olan ülkelerde sıklıkla karĢılaĢılan bir sorundur. Dünyada 700 milyondan fazla kadın 18 yaĢından önce ve 250 milyondan fazla kadın ise 15 yaĢından önce evlendirilmiĢtir. Çocuk gelinler en fazla Güney Asya ve Sahra Altı Afrikası‟nda görülmektedir.175

Mali erken evlenmelerin en yaygın olduğu ülke iken, Amerika BirleĢik Devletleri en az olduğu ülkedir. Dünyanın hiçbir yerinde erkek çocukların kız çocuklarından daha küçük yaĢta evlendirildiği bir ülkenin olmayıĢı da bu sorunun daha çok kadınlarla ilgili olduğunu göstermektedir.176

viii. Göç

Kadınların geç fark edilen sorunlarından bir tanesi göç olgusudur. KüreselleĢmeyle beraber ortaya çıkan ulaĢım ve iletiĢim alanındaki geliĢmeler göçmenlerin dolaĢımlarını ve bilgi alıĢ veriĢini kolaylaĢtırırken, yine bu süreçte, az

173Bethany Bell, ”AB‟de Kadınların Üçte Biri ġiddet Mağduru” BBC, Viyana, www.bbc.com/turkce/haberler/2014/03/140305_ab_kadin_siddet, (EriĢim Tarihi: 01.03.2015). 174

Kadınlara Yönelik ġiddet ve Aile Ġçi ġiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye ĠliĢkin Avrupa Konseyi SözleĢmesi, Avrupa Konseyi AnlaĢmalar Serisi, No: 210, www.magdur.adalet.gov.tr/dosyalar/istanbul_sozlesmesi.pdf, (EriĢim Tarihi:20.05.2015)

175UNICEF, Ending Child Marriage, Progress and Prospects, 2013, www.unicef.org/media/files/Child_Marriage_Report_7_17_LR..pdf (EriĢim Tarihi: 10.06.2015) 176WORLD Policy Forum, “Fact Sheet Child Marriage” 2014, worldpolicyforum.org/sites/default/files/WORLD%20Fact%20Sheet%2004%20Child%20Marriage% 20English.pdf, (EriĢim Tarihi: 20.05.2015).

geliĢmiĢ ve geliĢmekte olan ülkelerin yoksullaĢması göçmen sayısının artmasındaki en önemli etkenler olmuĢtur.177

Dünyada 214 milyon uluslararası göçmen bulunmaktadır ve kadınlar uluslararası göçmenlerin yarısını oluĢturmaktadır. Psiko-sosyal bir tramva olan göç sürecinden de yine en çok kadınlar ve çocuklar etkilenmektedir. Neoliberal politikalar nedeniyle ortaya çıkan yoksullaĢma, aileleri kadın emeğine bağımlı hale getirmiĢ, iĢgücü piyasasında kadınların fuhuĢ ve ev hizmetleri sektöründe iĢ bulabilmeleri göç akımlarındaki kadınlaĢmayı hızlandırmıĢtır. Özellikle bakım hizmetlerinin ülkelerin refah sistemleri içerisindeki yeri, bu alandaki göçmen kadın emeğine olan talebinde belirleyicisi olmaktadır. Göçmen iĢçiliğin ucuz ve esnek